• Sonuç bulunamadı

İzmir ve Manisa İhtisas Kütüphanelerindeki Arap dili ve edebiyatına dair el yazması, nâdir eserlerin tanzimi ve tanımları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İzmir ve Manisa İhtisas Kütüphanelerindeki Arap dili ve edebiyatına dair el yazması, nâdir eserlerin tanzimi ve tanımları"

Copied!
69
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİMDALI ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ. İZMİR VE MANİSA İHTİSAS KÜTÜPHANELERİNDEKİ ARAP DİLİ VE EDEBİYATINA DAİR EL YAZMASI, NÂDİR ESERLERİN TANZİMİ VE TANIMLARI. Danışman Prof. Dr. Recep DİKİCİ. Hazırlayan Nihal YALÇIN. KONYA - 2006.

(2)

(3) İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ................................................................................................... I TRASKRİPSİYON SİSTEMİ..................................................................IV KISALTMALAR ......................................................................................V GİRİŞ..................................................................................................... 1 I. YAZMALARIN TARİHÇESİ .............................................................. 2 II. YAZMA ESERLERDE METODOLOJİ ............................................. 6 III. İZMİR MİLLÎ KÜTÜPHANESİ VE MANİSA İL HALK KÜTÜPHANESİ'NİN TARİHÇESİ...................................................... 15. BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR MİLLÎ KÜTÜPHANESİNDEKİ YAZMA ESERLER A. DİL.................................................................................................. 20 1) Lügat............................................................................................. 20 2) Sarf ............................................................................................... 22 3) Nahiv ............................................................................................ 24 B. EDEBİYAT....................................................................................... 28 1) Şiir ................................................................................................ 28 2) Kaside........................................................................................... 31 3) Belagat ......................................................................................... 36 4) Arûz-Kâfiye ................................................................................... 45 5) Durûbu’l-Emsâl ............................................................................. 47.

(4) İKİNCİ BÖLÜM MANİSA İL HALK KÜTÜPHANESİ'NDEKİ YAZMA ESERLER 1........................................................................................................ 49 2........................................................................................................ 49 3........................................................................................................ 50 4........................................................................................................ 51 5........................................................................................................ 52 BİBLİYOGRAFYA ................................................................................ 53 İNDEKS ............................................................................................... 54.

(5) ÖNSÖZ Her milletin kendine has tarihi ve kültürel bir mirası vardır. Sahip olduğumuz kültür mirasının en önemlilerinden biri de ecdâd yadigârı yazma eserlerdir. Yazma eserler yazılmış oldukları dönemlerdeki gizli kalmış ve tarihe mâl olmuş değerleri günümüz insanlarına ve ilim âlemine sunan kültür hazineleridir. Bu eserlerin muhafaza edilmesi, saklanması, tahribe uğrayanların tamir edilmesi, gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması millî kültürümüzün korunması bakımından çok önemlidir. Zamana meydan okurcasına bize ulaşan bu eserleri ilim dünyasına sunmak da korumak kadar önem arz etmektedir. Kütüphanelerin anahtarı kataloglardır. Kataloglar ne kadar düzenli olursa okuyucu problemini o kadar çözüme kavuşturabilirler. Çok zengin bir yazma eser mirasına sahip olmamıza rağmen hala bu yazma eserlerimizin tam bir katalogunun hazırlanmamış olması, bizim kültür varlıklarımıza yeteri kadar değer vermediğimizi açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim, İzmir Millî Kütüphanesi ve Manisa il Halk Kütüphanesi'nde bulunan ve sahamıza dair çok değerli eserlerin de ihtiyaca tam anlamıyla cevap verecek tarzda katalogları yapılmamıştır. Bu tür çalışmalara çok eski dönemlerde başlanmış olmakla beraber, günümüzde oldukça yavaşlamış durumda olduğu söylenebilir. Zira, XVIII. yy'da Kâtip Çelebi "Keşf ez-Zünûn" gibi mühim bir eseri ilim âlemine sunmuş olmasına karşın, XXI. Yy'a girdiğimiz şu yıllarda teknolojinin de imkanlarına rağmen bu nispette eser verilememesi üzücüdür. Kültür ve bilgi hazinesi olan kütüphanelerimizde el yazması ve matbu olmak üzere iki tür eser bulunmaktadır. Böylesine önem arz eden bu eserler arasında Arap Dili ve Edebiyatı'na dair gün yüzüne çıkarılmamış olanları da vardır. Tezimizin konusu izmir ve Manisa kütüphanelerindeki Arap dili ve edebiyatına dair el yazması nadir eserlerin tanzimi ve tanıtımlarıdır. Tezimiz iki ana başlık altında ele alınmıştır. Birinci bölümde dil (nahiv, sarf, lügat), ikinci bölümde ise edebiyata (şiir, belagat, aruz) dair eserler incelenmiş ve tezimiz katalogların dışında bir yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır. Çalışmamızda Arap Dili ve Edebiyatına dair çok sayıda eseri ele aldık. Bunu yaparken şu esaslar göz önünde bulundurulmuştur: I.

(6) 1.. Yazmalara, her başlık kendi içinde olmak üzere 1'den başlayarak ardışık olarak sıra numarası verilmiştir.. 2.. Kitap adı transkripsiyon sistemine göre yazılmış olup, eser hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Kataloglama ve tasnif çalışmalarında, nüsha tespitinde kolaylık sağlayacağı düşüncesiyle ‫ أو‬başlığı ile eserin ilk cümlesi;. . başlığı ile eserin son cümlesi,. ‫ ا اغ‬. başlığı ile. eseri istinsah eden (çoğaltan); istinsah tarihi ve yeri gibi yazımla ilgili bilgilerin bir kısmı Arapça olarak verilmiştir. 3.. Kitabın tasnifi geniş olarak yapılmıştır.. 4.. Baştan noksan olan nüshaların tespiti yapılırken, kütüphanede kataloglama çalışması yapanlara yardımcı olacağı düşüncesiyle sonu da Arapça olarak yazılmıştır.. 5.. Eserin müellifi, tam ismi ve ölüm tarihiyle Arapça ve Türkçe olarak belirtilmiş olup, hayatı ve eserleri hakkında bilgi için kaynaklar dipnotta verilmiştir.. Eserler bölümleri içinde Dil ve Edebiyat olmak üzere iki kısımda incelenmiştir, İzmir Millî Kütüphanesi eserlerinin ele alındığı bölümün birinci kısmı dil olup; lügat, sarf, nahiv olarak üç alt başlıkta incelenmiştir. İkinci kısım ise edebiyat olup, şiir, kaside, belagat, arûz-kâfiye, durûbu emsal olarak beş alt başlıkta ele alınmıştır. Manisa fi Halk Kütüphanesinden çalışmamıza aldığımız beş eser ise sırasıyla incelenmiştir. Ayrıca, çalışmamızı hazırlarken, kültür tarihimizin birinci elden kaynakları durumunda olan ve kültürümüzün geçmişi ile geleceği arasında köprü kuran, el yazmalarının. dünü. ve. bugünü. hakkında. bizden. sonraki. araştırmacıları. bilgilendirmeyi de amaçladık. El yazmaları hakkında yazılmış kitap ve makaleleri birleştirerek bir sentez oluşturmaya çalıştık. Yeni araştırmacılara ışık tutması amacıyla, el yazmaları ile ilgili yurt içi ve yurt dışı kataloglarının önemli olan bazılarının isimlerini de vermeye çalıştık.. II.

(7) Bu bilgilerin kültürümüzün en değerli hazinelerinden olan el yazmaları konusunda çalışma yapacak ilim çevrelerine ışık tutacağı ve yardımcı olacağına inanıyoruz. Çalışmamızda bizden değerli yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Recep DİKİCİ başta olmak üzere, İzmir Millî Kütüphanesi ve Manisa İl Halk Kütüphanesi personeline teşekkürü bir borç bilirim. Nihal YALÇIN Konya, 2006. III.

(8) TRASKRİPSİYON SİSTEMİ Kısa Sesliler Uzun Sesliler Sessizler. -----. :. ______: a, e; ____: ı, i;. ____: o, ö, u, ü. ‫ أ‬-‫ا‬. :. ‫ ي ا‬-: a, ‫ و‬-: u; ‫ ى‬-: ı. ‫ء‬. :. a. ‫ص‬. :. s. ‫ب‬. :. b. ‫ض‬. :. z. ‫پ‬. :. p. ‫ط‬. :. t. ‫ت‬. :. t. ‫ظ‬. :. z. ‫ث‬. :. s. ‫ع‬. :. c. ‫ج‬. :. c. ‫غ‬. :. g. ‫چ‬. :. ç. ‫ف‬. :. f. ‫ح‬. :. h. ‫ق‬. :. k •. ‫خ‬. :. h. ‫ك‬. :. k. ‫د‬. :. d. ‫گ‬. :. g. ‫ذ‬. :. z. ‫ل‬. :. l. ‫ر‬. :. r. ‫م‬. :. m. ‫ز‬. :. z. ‫ن‬. :. n. ‫ژ‬. :. j. (. :. h. ‫س‬. :. s. ‫و‬. :. v. ‫ش‬. :. ş. ‫ي‬. :. y. Eserde Arapça ve Farsça kelimelerin mümkün olduğu kadar aslına uygun olarak okunması ve telaffuz edilmesi için yukarıdaki usul kullanılmıştır.. IV.

(9) KISALTMALAR. b.. : bin. bxb. : başka başka. bk.. : Bakınız.. Brock.. : Brockelmann. eb.. : Yazmanın, milimetre olarak kağıt ve yazı eb'adları.. Esma. : Bağdatlı Ismâ'îl Paşa, Hediyyetu'l-'Ârifîn Esmâü'lMüellifîn ve Âsâru'l-Musannıfîn, l-ll, İstanbul 19511955.. GAL I, GAL II. : Geschichte der Arabischen Litteratur.. Gl, Gll. :. Brockelmann,. Geschichte. der. Arabischen. Litteratur, l-ll, Leiden 1944-1949. h.. : hicrî. İ.A.. : İslâm Ansiklopedisi.. İst.. : Yazmanın istinsah (çoğaltma) tarihi.. Ktp.. : Kütüphane.. Kehhâle. : 'Ömer Rızâ Kehhâle, Mu'cemu'l-Müellifîn, I-XV, Dimeşk 1376-1381/1957-1961.. Keşf. : Kâtib Çelebi, Keşfü'z-Zunûn, l-ll, İstanbul 19411943.. Köprülü. :. Ramazan. Şeşen. ve. Arkadaşları,. Köprülü. Kütüphanesi Yazmalar Katalogu, l-lll, İstanbul 1986. m.. : Milâdî.. M.. : Millî. md.. : maddesi.. no:. : Numara.. Öl.. : Ölümü.. s.. : Sayfa.. Suppl.. : Supplementband. V.

(10) OM. : Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri, l-lll, İstanbul 1333-1342.. SI, SIl. : Brockelman, Suplementband,l-lll, Leiden 1937-1942.. str.. : Bir sayfadaki satır sayısı.. tlf.. : Eserin te'lîf (yazılış) tarihi.. Topkapı. : Fehmi Edhem Karatay, Topkapı Sarayı Müzesi Yazmalar Katalogu, I-VII, istanbul 1961-1969.. Thz.. : Tarihsiz.. vb.. : ve benzerleri. vd.. : ve devamı. Vr.. : Varak.. Zeyl. : Bağdâdlı ismâ'îl Paşa, Zeylü Keşfi'z-Zunûn, l-ll, İstanbul 1945-1947.. Ziriklî. : Hayreddîn Ziriklî, el-A"lâm, Beyrut 139/1969.. VI.

(11) GİRİŞ Bütün dünya kütüphanelerindeki yazma eserler, muhtevaları bakımından değerlendirildiklerinde bunların büyük çoğunluğunun, Sosyal Bilimlerin çeşitli dallarına ait oldukları görülür, İzmir Milli Kütüphanesi yazmaları da bunun istisnası değildir. Metin, şerh, haşiye, tâ'lik ve tercüme gibi aynı esere ait olan çalışmalar bir araya toplanmış olup bu hususta kronolojik çalışma uygulanamamıştır. Bu arada, ilimlerin sıralanmasında ve konuların birbirleriyle ilişkilerinde farklı tutumların sergilendiği dikkatimizi çekmiştir. Çok değerli oryantalistler yetiştiren Batı, bizim çöküntü devrimizin boşluğunu iyi doldurmuştur. Cari Brockelmann, kitap ve kütüphaneler sahasında gerçekten büyük boşluk dolduran bir Batılı araştırmacıdır. İzmir Milli Kütüphanesi yazmaları içinde XII. asırdan XIX. asra kadarki sekizyüz yıllık döneme ait yazmalar bulunmaktadır. Bu yazmaların yazılış yerleri bakımından değerlendirilmesi başlı başına bir çalışma konusudur. Orta Asya'dan Mağrib'e Yemen'den Kazan'a Belgrat'tan Erdebîl'e uzanan köy, kasaba ve şehirlerde yazımlı olan bu yazmaların yazılış yerlerinin haritaya dökülmesi başlı başına bir ilim ve kültür coğrafyasının ortaya çıkışını sağlayacak mahiyettedir. İstinsah tarihlerinden de anlaşılacağı üzere yazmaların büyük çoğunluğu, Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyet asırlarında istinsah edilmiştir. Yakın çevrede bulunan Manisa il Halk Kütüphanesi ile Tire Vakıf Necip Paşa Kütüphanesi de bu görevi yerine getiren değerli ve zengin yazmalara sahip kütüphanelerimizdir. Bir kütüphanenin değeri sadece bünyesinde barındırdığı nadir yazmalarla ölçülmemelidir. İzmir Milli Kütüphanesi yazmalar bölümü 4.000 civarında kitap ve risale ihtiva etmektedir. Bunlardan Mushaf-ı şerif ve cüzler, Kur'ân ilimleri, Hadis ve Kelam gibi ana başlıkların yanı sıra Edebiyat, Felsefe, Mantık... Lügat-Gramer gibi Arap Dili ve Edebiyatının sahasına giren eserler mevcuttur. 1.

(12) I. YAZMALARIN TARİHÇESİ 1- Yazmaların Doğuşu ve Gelişmesi Ülkelerin en değerli kültür varlıkları arasında yer alan, bilim, sanat ve kültür araştırmalarında en otantik kaynaklardan olan yazmalar, el ile yazılarak meydana getirilmiş eserlerdir. Papirüsten deriye, pamuk levhadan kâğıda kadar uzanan bu yolda konumuz, kâğıt üzerine el ile yazılan eserlerdir. Hiçbir yazma eser, basma eser gibi birbirinin aynısı değildir. Çoğu kez ayrı ayrı kişiler tarafından tek tek yazılarak çoğaltıldıkları için, her biri bazen bilerek, bazen de bilmeyerek atlama, ilâve veya herhangi bir kelimenin yanlış okunarak yazıya geçirilmesi dolayısıyla farklılıklar arz eder. İlk islâm yazmacılığı, Hz. Osman'ın Kur'ân-ı Kerim'i istinsah ettirerek bir nüshasını Medine'ye, diğer nüshalarını da Küfe, Basra ve Şam'a göndermesiyle başlar. İslâmiyet'te ilk yazmalar bu Mushaf'lardır. Daha sonra kitap yazmacılığı gelişerek Hadis-i Şerif, Siyer-i Nebi gibi eserlerin yanında şiir, dil, tefsir, tıp ve fıkıh konularında da telif ve tercüme eserler yazılmaya başlanmıştır. Yazının daha kolay okunması için, hicrî birinci asırda noktalama ve harekeleme işaretleri kullanılmış, hicrî ikinci asırda ise Halil b. Ahmed el-Farâhidî tarafından, yazıya düzen getirilmiştir. Çinli esirlerin hicrî ikinci asırda kâğıdı bulmalarıyla yazmacılık oldukça ilerlemiş, hicrî dördüncü asırda ise papirüs, yerini kâğıda bırakmıştır.. 2- İslâm Dünyasındaki Önemi Arapça Yazma Koleksiyonları İslâm dünyasındaki yazma eser sayısı hakkında kesin bir sayı söylemek mümkün değildir. Bu konudaki istatistikler yaklaşık olup, kesin değildir. Sıralama yapılırken, dünyadaki Arapça yazmaların sayısı ile ilgili bilgi veren bazı kaynaklara güvenilmiştir. Buna göre en fazla Arapça yazma eser koleksiyonu bulunan ülkeler sırasıyla: Türkiye, Iran, Mısır, Irak, Suudi Arabistan, Fas, Suriye, Tunus, Yemen, Pakistan, Afganistan ve Cezayir'dir.. 2.

(13) Bunlardan başka yazma eser koleksiyonlarına az da olsa Nijerya, Filistin Ürdün, Bangladeş, Kuveyt, Katar, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Arnavutluk, Bosna Hersek, Sudan, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya ve Endonezya gibi ülkelerde de rastlanmaktadır.. 3- Yurt Dışındaki Türkçe Yazmalar islâm tarihinin ilk asırlarından itibaren pek çok Türk asıllı âlim önce Arapça, daha sonra Farsça ve Türkçe sayısız eserler yazmıştır. Mısır Kahire'de Daru'lKütübü'l-Mısriyye'de 5.000; Kahire Üniversitesi'nde 4.000 civarında; ayrıca sayıları kesin. olarak. bilinmemekle. birlikte. Fransa'da. Paris. Millî. Kütüphanesi'nde. (Bibliotheque Nationale); ingiltere'de British Museum ve Chester Beatty'de; italya Vatikan'da; Almanya Berlin'de ve Rusya Leningrad'da; Macaristan'ın Budapeşte ilimler Akademisi ve Millî Kütüphanesi'nde çok sayıda yazma eser bulunmaktadır. Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, iran, Çin, Hindistan gibi, Türklerin uzun süre hâkimiyet sürdükleri ülkelerde de çok sayıda yazma eser mevcuttur. Türkçe yazmaların bulunduğu dünya ülkeleri ise şöyle sıralanabilir: Afganistan, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Siovakya, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, Irak, irlanda, ispanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lübnan, Macaristan, Mısır, Polonya, Portekiz, Romanya, Suriye, Yugoslavya ve Yunanistan'dır. Sonuç olarak dünyadaki Türkçe el yazması eser sayısının 100.000 cildin çok üzerinde olduğu söylenebilir. 4- İlk Türkçe Yazmaların Ortaya Çıkışı İbnu'n-Nedîm, çeşitli dillerden Arapçaya tercüme edilen eserler arasında "Kitabü'l-Buzat li't-Türk" adlı bir kitaptan bahseder. Bu eserin aslı Türkçe olabilir. Milâdî 745 yılında Orta Asya'da kurulan Uygur Devleti, Türk kültür tarihinde önemli bir yer tutar. Bu devlet iran kültürünün etkisiyle Aramî alfabesini kabul etmiş, Türk dilinde tarihte ilk defa kitaba bağlı yazılı bir Türk edebiyatı meydana getirmiştir. 3.

(14) Bu devlet döneminde Türkçe, bürokrasi dili haline gelmiş, devletin resmî yazışmaları Türkçe yapıldığı gibi, Sanskritçe'den, Çince'den Türkçe'ye kitaplar tercüme edilmiştir. Uygurlar onuncu asırda batı komşuları Doğu Karahanlıları da etkilemişler, bu devlette yazışmalar Uygur harfleriyle Türkçe olarak yapılmıştır. On üçüncü. yüzyılda. Moğollar. da. devlet. işlerinde. Uygur. asıllı. kâtipler. bulundurmuşlardır. Bu kâtipler vasıtasıyla Türk kültürü Çin'i, iran'ı, hatta Kore'yi etkilemiştir. Kur'an dışında Arapça ilk kitaplar VIII. asrın başlarında; Farsça kitaplar ise, X. yüzyılda Samaniler döneminde meydana getirilmeye başlanmıştır. Bir rivayete göre,. Kur'an. Türkçeye. bu. yüzyılda. çevrilmiştir.. Günümüzde. Meşhed. Kütüphanesi'nde Gazneli Mahmud'un (öl. 1030) annesi için çevrildiği bilinen Türkçe bir Kur'an tercümesi parçası vardır. Yine, onuncu yüzyılda Uygurların saraylarında Uygur harfli kitaplar görülür. XI. asırda Doğu Karahanlıların resmî dili Türkçe olmaya devam etti. Bu yüzyılda Kaşgar'da yaşayan Yusuf Has Hacib, 1069 yılında Türkçe manzum olarak "Kutadgu-Bilig" adlı önemli bir eser yazdı. Bu eserin biri Uygur ve ikisi Arap harfli üç yazma nüshası, günümüze kadar ulaşmıştır. Yine bu asırda Karahanlılar döneminde Kaşgarlı Mahmud tarafından, Türk dilinin zenginliğini göstermek amacıyla "Divân-ı Lugati't-Türk" adlı kitap meydana getirilmiştir. 1072-74 yılları arasına tarihlenen bu eser, Türk dilinin Arapça bir sözlüğüdür. Bu eserin bir nüshası halen istanbul Ali Emîrî Kütüphanesi'ndedir. Bu dönemin Türkçe yazanlarından biri de Edip Ahmed b. Ali Yüknekî'dir. Uygur harfleriyle "Atabetü'l-Hakâ'ik" adında Türkçe bir nasihatname yazmıştır. Türklerin müslüman olmasında büyük etkisi olan Ahmed Yesevî (öl. 1166) de Karahanlılar devrinde yaşamış ve şiirleri "Divân -ı Hikmet" adıyla bir kitapta toplanmıştır. Selçuklular devrinde Harezm bölgesi iyice Türkleşmiş, burada Harezmşahlar devleti kurulmuştu. Bu sırada Harezm'de yetişen büyük âlim Carullah Mahmud b. Ömer ez-Zemahşerî (öl. 1144) Harezmlilere ve Türklere Arapça öğretmek için "Mukaddimetü'l-Edeb" adlı eserfni yazmış, satır aralarında Arapça kelimelerin Türkçe tercümelerini vermiştir. Ahmet Yesevfnin en büyük takipçisi olan Hakim Süleyman Atâ (öl. 1186)'ya bazı eserler isnat edilir. Bunlar arasında "Bakırgan Kitabı", "Ahîr Zaman Kitabı", "Meryem Kitabı" vardır. Bu devirde Türkçe üzerine yazılan en önemli eser ise, müellifi Şemseddin Muhammed b. Kays olan "Tibyânu'l-Lugâti't-Türkî'dir.. 4.

(15) Anadolu'ya XI.-XII. yüzyıllarda Türkler'in yerleşmesiyle Anadolu, iran, Suriye ve Irak'taki Selçuklu saraylarında, ordugâhlarda, Türk halkı arasında Türkçe konuşulmasına rağmen devlet, resmî yazışmalarında Arapça ve Farsça kullandı. Uzun süren savaşlar, Anadolu halkı arasında anonim Türkçe destanlarını meydana getirdi. "Danişmend Gazi Destanı", "Battal Gazi Destanı", "Dede Korkut Destanı" bu gibi eserlerdendir. Elimizde bulunan ve müellifi bilinen Anadolu'da yazılmış en eski kitap "Tuhfe-i Mubarrizî" adlı tıp kitabıdır. Müellifi, Harezm asıllı bir tabip olan Hakîm Berekettir. Bunun "Hulâsa der ilm-i tıb" adıyla Türkçe başka bir tıp kitabı da bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti'nin zayıflaması sonucu bağımsızlıklarını ilan eden Beylikler,. devlet. işlerinde. Türkçe. kullanılmasını. teşvik. ettiler.. Bunlardan. Karamanoğulları Beyliğinin başındaki Karamanoğlu Mehmed Bey, 1276 yılında Konya'yı. ele. geçirince. devlet. işlerinde. Türkçe'nin. kullanılmasını. emretti.. Anadolu'daki diğer beylikler de aynı yolu izlediler. 1299 yılında Osmanlı Beyliğinin kurulmasından sonra da Türkçe gelişti. XV. asırda Türkçe, Osmanlılarla batıda, Timurlularla doğuda bir bürokrasi ve ilim dili oldu. XIII.. asırda Anadolu'da Türkçe şiir de gelişti. Mevlânâ Celâleddîn Rûmî. bazı şiirlerini Türkçe yazdı. Şeyyad Hamza, Hz. Ali'nin Salsal adlı bir dev ile yaptığı cengi anlatan "Salname"sini 1245 yılında yazdı. Sultan Veled'in (öl. 1312) çeşitli şiirleri Türkçe idi. Önemli eserlerden biri de Hacı Bektâş Velî'nin (öl. 1271) "Makalât'ıdır. Yunus Emre'nin (öl. 1325 civan) "Divan"ı; Ahmed Fakîh'in (öl. 1231) "Çarhnâme" adlı manzum eseri; 'Ali'nin "Kıssa-i Yusuf'unu da hatırlatmak gerekir. XIV.. asırda Türkçe gelişmesine devam etti. Gerek Osmanlılar, gerek. Anadolu beyleri Türkçe'yi korudular, öyle ki, Orhan Gazi vakfiyesini Türkçe olarak yazdı. XIV. asırda Osmanlılar adına Türkçe yazılan ve Türkçeye tercüme edilen kitapların sayısı 40’tan fazladır. Bu devirde Türkçe kitap yazanlar arasında "Mantıku't-tayr"ın. mütercimi. Gülşehrî;. "Merzubân-Nâme". ve. "Kâbus-nâme". mütercimi Şeyhoğlu; "Garib-Nâme"nin yazarı Aşık Paşa; "Mevlid"in yazarı Süleyman Çelebi; divan sahipleri Nesimî ve Kadı Burhaneddin; "Tevârih-i Âl-i Osman" ve "Iskender-Nâme"nin müellifi Ahmedî; "Ferheng-nâme-i Sa'di'nin müellifi Hoca Mesud b. Osman; "Gülistan" mütercimi Seyf-i Serayî; "Gazavât-Nâme" müellifi Dursun Fakîh; "Hulviyât-ı Şâhî" müellifi Candaroğlu İsmail Bey; "Mukaddime-i Kutbuddin"in 5.

(16) yazarı Kutbuddin Iznikî; "Melheme" sahibi Yazıcı-zâde Salahaddin; "Envaru'l'Âşikîn", "Ahmediye" ve "Acaibu'l-Mahlukât Tercümesi" adlı kitapların sahibi Ahmed Bican ve Ahmed-i Dai gibi ünlü kişiler sayılabilir. XV. asırda Anadolu'da Türkçe yüzden fazla eser yazıldı. Türkçe, bağımsız bir bürokrasi ve ilim dili, Arapça ve Farsça'nın yanı sıra İslâm dünyasının üçüncü büyük kültür dili olmuştur. Bu asırdan sonra Türkçe telif ve tercüme, artarak sürmüştür. XVII. asırdan itibaren Türkçe yazılan eserler Arapça ve Farsça eserlerden hiç de az değildir. Hemen hemen islâm dünyasında yazılan her eserden, Türkçe eserler meydana getirilmiştir. Bunlar: din ve dil ilimleri, tarih, coğrafya, felsefe, riyaziyat, fizik, kimya, tıp, zooloji, botanik, sihir, rüya tabiri konulu ve ansiklopedik eserlerdir.. II. YAZMA ESERLERDE METODOLOJİ. 1. Düzen: El yazmaları genellikle aşağıdaki sıraya göre düzenlenmiştir: a.. Zahriye. Bazı yazmaların iç kapağı durumunda olan sayfadır. Yaprağın (1a) yüzüdür. Daha ziyade tezhipli olan iç kapak için bu deyim kullanılır. Burada kitap adı, müellifin adı ve bazen de eserin kimin adına yazılmış olduğu kaydedilir. Zahriye kısmı her yazma eserde bulunmamaktadır. b.. Serlevha. Kimi yazmalarda metnin başladığı sayfanın (1b) üst kısmında bulunan, genellikle dikdörtgen veya üçgene benzeyen şekilde (ki buna mihrabiye denir.) süslemeli kısımdır. Burada Besmele veya kitabın adı yer alır. Yazma ve eski basmalarda eserin ilmî ve manevî değerini arttıran bazı kayıtlar vardır. Bunlar tespit fişinde not bölümünde belirtilir.. 6.

(17) c. Temellük Kaydı Mülkiyet kaydı da denilen ve kitabın kimin malı olduğu hakkındaki kayıttır. Genellikle yaprağın (1a) yüzünde yer alır. Önemli şahıslara ait olanlar tespit edilir. d. Sema Kaydı Eserin müellife okunduğu ve müellif tarafından düzeltildiği hakkındaki kayıttır. Kimi kitaplarda eserin sonunda yer alır. e. Mukabele Kaydı Müellif hattı olan esas nüsha, diğer tam veya iyi bir nüsha ile karşılaştırılmış olduğunu belirten kayıttır. Kimi kitaplarda sema' kaydında olduğu gibi eserin sonunda bulunur. f. Besmele Yazmalar besmele (Bismillâhi'r-rahmani'r-rahim) " Esirgeyip bağışlayan Allah'ın adıyla " ile başlar. g. Hamdele Allah'a hamd ve şükran bölümü "Elhamdülillah" kelimesinin kısaltılmışıdır. h. Salvale Peygambere dua ve methiye "övgü"nün yer aldığı bölüm. i. Dibace /Mukaddime Esere giriş, önsöz bölümüdür. Müellif burada sebeb-i telif kısmında eseri niçin yazdığını, kendi adını, eserin adını ve telif tarihini bildirir. Divanda ise şair, mahlasını şiirler arasında verir. j. Fihrist Yazma eserlerde fihrist bazen dibaceden önce, bazen de sonra yer alır. Kitabın bölümleri olan cüz, fasıl ve bablarda açıklanır. k. Eserin Metni Eserin asıl bölümüdür.. 7.

(18) l. Hatime Kitabın sonuç bölümüdür. m. İstinsah Kaydı "Ketebe" kaydı da denen bu bölümde yazmanın istinsah tarihi, müntensihi, istinsah yeri kaydedilir. Bazı yazmalarda bu bölümde müellif adı ve kitap adı, te'lif tarihi de verilir. Müstensih adından önce "el-fakîr" "el-hakîr" gibi tevazu sıfatları da kullanılır.. 2. Değerlendirme: El emeği ile tek tek meydana getirildiği için yazma eserler, basma eserlerden farklı bir değer taşır. Yazma eserlerde konunun öneminden başka, elde bulunan bir nüshada yer alması gereken özellikler: a. Tek (ünik) nüsha (bilinen tek nüsha), b. Nadir nüsha, c. Eski tarihli nüsha, d. Müellif hattı (Müellif yazısı) olan nüsha (esas nüsha), e. Müellifin söyleyerek yazdırdığı nüsha (müellif nüshası), f. Müellife okunarak kontrol edilmiş ve düzeltilmiş nüsha (sema’ kaydı olan nüsha), g. Müellif müsveddesinden tebyiz edilmiş (temize çekilmiş) nüsha, h. Müellif nüshası ile karşılaştırılmış nüsha (mukabele kaydı olan nüsha), i. Müellif nüshasından istinsah edilen nüsha, j. Müellifin yaşadığı devirde istinsah edilmiş olan nüsha, k. Müellifin yaşadığı devre en yakın bir tarihte istinsah edilmiş olan nüsha, I. Mevcut nüshalar içinde tamam olan nüsha, m. Sanat değeri taşıyan nüsha (yazı, tezhip, minyatür ve cilt bakımından),. 8.

(19) n. El yazma esere sahip olan kişi hakkındaki kayıt (temellük kaydını taşıyan nüsha), o. Yazmanın önemli bir kişi adına (padişah, sultan, devlet adamı) veya kütüphanesi için yazılmış olması. Bunlar, yazma eserlerin değerini arttıran ve onların değerlendirilmesinde göz önünde tutulması gereken özelliklerdir.. 3. Yazma Eser Türleri a. Cönk (Dana Dili - Beyazî) Enine açılan kitaplara bu isim verilir. Genellikle halk şairlerinin şiirlerinden, kısa hikâyelerden ve dualardan oluşan mecmualardır. b. Fevaid Yazmaların aralarındaki ve sonlarındaki boş yapraklarında, zahriyelerinde, sayfa kenarlarında bulunan not şeklindeki faydalı bilgilerdir. c. Hamiş Mektubun altına ilave edilen yazı. d. Haşiye Genellikle bir kitabın sayfa kenarlarına veya satır aralarına yazılan ve eseri açıklayan veya ek notlar şeklinde yazılan yazılardır. Haşiye yapana muhaşşi denir. Haşiyeler bazı hallerde metinden ayrı bir eser şeklinde olabilir. Fişte kimin hangi eserine haşiye olduğu not bölümünde kaydedilir. Metnin adına göre isim almış haşiye örneği : "Haşiye alâ Câmi'i's-Sahîh", Yeni isim almış haşiye örneği : "Fütûhu'l-Ğayb". e. Külliyat Aynı yazarın eserlerini bir cilt içinde toplayan kitaplardır. Külliyat içinde toplanmış olan eserler, Mecmuatü'r-Resail içindeki risaleler gibi ayrı ayrı fişlenirler. Yer numaraları ve yapraklarının tespitinde Mecmuatü'r-Resâil'deki kurallar uygulanır.. 9.

(20) f. Mecmuatü'r-Resâil Şark yazmalarında rastlanan diğer bir şekil de "Mecmuatü'r-Resâil" denilen, Risaleler Mecmuasıdır. Bir cilt içinde çeşitli eserler bulunan kitaplara denir. Bu eserler bir arada ciltlenerek veya birbiri arkasına kopya edilerek Mecmuatü'r-Resâil meydana getirilir. Ayrı birer müellifi, kitap adı, konusu, hamdele, salvele, dibace ve hatimesi, istinsah kaydı bulunan risaleler müstakil bir kitap gibi işlem görürler ve her birinin bibliyografik künyeleri ayrı ayrı tespit edilir. Risalelerin yer numaraları, içinde bulunduğu cildin yer numarasıdır. Mecmuatü'r-Resâil içindeki risaleler ayrıca bir yer numarası alır ve bu numara, cildin yer numarasından sonra payda ile gösterilir: 1/1, 1/2, 1/8 gibi. Mecmuatü'r-Resâiller baştan sona kadar devam eden bir yaprak numarası alırlar. Ancak her risale ayrı yaprak numarası almaz. Her risalenin yaprak numarası o cilt içinde bulunduğu yapraklara göre, yaprakların a ve b yüzleri de belirtilerek gösterilir: 1. risale 1b-43a 2. risale 43b - 87b 3. risale 221a-298b gibi. Batı ülkelerinde yaprağın a yüzü için recto (r), b yüzü için verso (v) terimleri kullanılır. Kitaba konulan yaprak numaralarında a ve b yüzleri yazılmaz sadece yaprak sayısı 1, 2, 3... yazılır. Ancak Mecmuatü'r-Resâil ve külliyatlar içindeki eserlerin o kitap içinde bulunduğu yapraklar belirtilirken, a ve b yüzleri de tespit ve katalog fişlerine kaydedilir. Bir de yazmalardan faydalanılarak yapılan yayınlarda kaynak verilirken tam sayfayı belirtmek için a ve b yüzleri ile gösterilirler. g. Muhtasar Bir eserin kısaltılmış şeklidir. h. Murakka'a Muhtelif yazı örneklerini içeren kitaplardır. i. Müsvedde Bir yazarın karalama halindeki notlarını oluşturan kitaplardır.. 10.

(21) j. Sefine Türkçe gemi anlamına gelen ve çoğu kere birbiriyle ilgisi olmayan, büyük küçük hacimli eserleri bir araya toplayan kitaplardır. k. Sevad Notlardan, hat örneklerinden ve orijinalinden kopya edilmiş derlemelerdir. I. Şerh Bir eserin metnini açarak, açıklayarak meydana getirilen eserlere şerh, bu eserin müellifine de şârih denir. Şerhler genellikle metin ile bir arada bulunur. Metinden bir kısım alınır, altında onun şerhi (açıklaması) yapılır. Şerhler çoğu zaman esas metnin adını da içine alan isimler taşırlar. "Şerh-i Fusûsi'l-Hikem", "Şerh-i Gülistan" gibi. Kataloglamada şerhin, kimin, hangi eserinin şerhi olduğu, fişin not bölümünde belirtilir. m. Şukka Küçük kâğıt parçalarına yazılarak kitaba iliştirilmiş notlardır. Bu notlar, tarih, edebiyat ve sanat bakımından önemli olabilirler. Bunların da sayfalarının a ve b yüzleri gösterilerek tespit edilmesi yararlıdır. n. Talika (Talikât) Bir kitabın bazı yerlerini açıklayıp, aydınlatmak amacıyla o kitabın kenarına veya ayrı bir risale halinde yazılan düşünceler, fikirler, yorumlardır. Talik yazana talikacı, talikatçı denir. İbnü'l-Münir, Nasireddin Ahmed bin Muhammed elIskenderînin "el-intisâf' adlı eseri Zemahşerî’nin "el-Keşşaf an Hakaiki't-Tenzîl" adlı eserine bir talikadır. o. Tefsir Kur'an-ı Kerim'in açıklamasıdır. Tefsir yapana müfessir denir. Tam tefsir Kur'an-ı Kerim'in tamamının veya bir kısmının açıklaması olabilir; o zaman hangi sûreden hangi sûreye (hatta o sûrenin kaçıncı ayetinden kaçıncı ayetine) kadar tefsiri olduğu tespit edilir. Bazı cüz, sûre ve ayetlerin tefsiri da olabilir. O zaman da hangi cüz, hangi sûre veya ayetin tefsiri olduğu tespit edilir ve bunlar katalog fişinde "not" bölümünde belirtilir. Kur'an-ı Kerim: 30 cüz; her cüz 20 sayfa; 114 sûre ve 6666 ayettir. Cüz ve hizipler sayfa kenarlarında cüz ve hizip gülü denilen 11.

(22) şekillerle belirtilir. Her cüz 4 hiziptir. Sûreler, sûre adının da kaydedildiği başlıklarla birbirinden ayrılır. Ayetler ise her sûre içinde 1'den başlayarak, içinde ayet sayısını da veren küçük yuvarlak işaretlerle belirtilmiştir. Bazı Kur'an-ı Kerim'lerde ayet sayısı verilmemiştir. p. Telhis Bir eseri hulâsa ederek, kısaltarak, özetleyerek meydana getirilen esere telhis; telhis yapana telhisçi, telhisatçı denir. r. Telif Eser Herhangi bir konuda telif edilen, yazılan eserlerdir. Telif eden (yazan) kişiye müellif, telif edilen eserlere de müellefat denir. Şark yazmalarında bir eseri ilâvelerle genişleten, açıklayan, kısaltan kişiler (şârih, muhaşşi, talika ve telhis sahipleri) de müellif sayılırlar ve kataloglamada bunlar için de müellif gibi işlem yapılır. s. Tercüme Eserler Bir dilde yazılan bir eserin başka dile çevrilmesi ile meydana getirilen eserlerdir. Tercüme edene mütercim (çeviren), tercüme edilmiş eserlere de mütercem denir. Tercüme eserlerde mütercimlerin durumu tercüme edilen esere göre tespit edilir. t. Zeyl Bir eserin konusunu devam ettiren ve onu tamamlayan eserlerdir. Genellikle tarih, biyografi ve bibliyografya eserlerinde zeyiller çoktur. Zeyli meydana getirene zeyl yapan veya zeyilci denir. Çoğunlukla başka kişi tarafından yapılan zeyiller bazı hallerde de eseri yazan müellif tarafından veya bir eser için birkaç zeyl de yapılmış olabilir. Nev'i-Zâde Atâfnin "HadâiküIl-Hakâik...."adlı eseri Taşköprüzâde'nin "Şakâikü'n-Nu'mâniye..." adlı biyografik eserinin zeylidir ve bu esere sonradan birçok zeyl yapılmıştır.. 12.

(23) 4. Yazmaların Tespiti İçin Gerekli Başvuru Kitapları: 4.1. Türkçe Yazmalar İçin Gerekli Başvuru Kitapları: Türkçe bir yazma eser söz konusu olduğunda, kaynaklardan aranabilmesi için öncelikle o eserin adı ile yazarının tespit edilmesi gerekir. Bu amaçla kaynaklardan iki koldan bilgi toplanmaktadır; Birincisi yazar, ikincisi eser adıdır. Yazar hakkında bilgi; bir yazarın yaşadığı zamanın tespiti ve biyografisi için gerekli müracaat kitaplarının en önemlileri şunlardır: a. Atayî’nin "Hadâ'iku'l-Hakâ'ik fi Tekmileti'ş-Şakâ'ik" (ist. 1268). b. Bağdatlı ismail Paşa'nın "Hediyyetü'l-Ârifîn Esmâu'l-Mü'ellifîn ve Âsâru'lMusannifîn" (İst. 1951-1955). c. Bağdatlı ismail Paşa'nın "Îzâhu'l-Meknûn fi'z-Zeyli 'ala Keşfi'z- Zunûn 'an Esâmi'l- Kutub ve'l-Funûn" (İst. 1945-1947). d. Bursalı Mehmet Tahir'in "Osmanlı Müellifleri" (ist. 1914-24). e. Fındıklı Ismet'in "Tekmiletü'ş-Şakâ'ik fi Hakkı Ehli'l-Hakâ'ik" (ist. 1989). f. Ibnu'l Emin Mahmut Kemal inal'ın "Son Asır Türk Şairleri" (İst. 1930-40). g. Katip Çelebi'nin "Keşfu'z-Zunûn 'an Esâmi'l-Kutub ve'l-Funûn"(lst. 134144). h. Mecdi'nin "Hakâ'iku'ş-Şakâ'ik" (ist. 1852). i. Mehmed Süreyya'nın "Sicill-i Osmânî" (İst. 1308-11). j. Sadettin Nüzhet Ergun'un "Türk Şairleri" (İst. 1935) k. Şemseddin Sami'nin "Kamûsu'l-A'lâm" (ist. 1306-1016). I. Şeyhî’nin 'Vakayiu'l-Fuzalâ" (ist. 1989). Türkçe yazmalar için bilinmesi gerekli eserler; Kimi hallerde bir şairle, yazarla veya eserle ilgili olarak "Tezkiretü'ş-Şu'arâ" adı verilen şairlerin biyografilerini ve eserlerini içine alan kaynaklara başvurmak gerekir. 15. Yüzyılda başlamış 19. yüzyılın sonuna kadar devam eden bu gelenekte, Doğu Türkçesi ile yazılanlar için ünlü Çağatay şairi Ali Şir Nevaî (öl. 1501) tarafından kaleme alınan Mecâlisü'n-Nefâis ile onun zeyli olan Sâdikî’nin kaleme 13.

(24) aldığı Mecma'u'l-Havass'a bakılabilir. Anadolu sahasında Seni Bey'in yazdığı Heşt Behişt (İsen, Mustafa, Sehi Bey Tezkiresi, Heşt Behişt, İstanbul 1980, Ankara 1988) adlı tezkireyi sırasıyla Latîfî'nin kendi adıyla yazdığı Latîfî tezkiresi (İsen, Mustafa, Latîfî Tezkiresi, Ankara 1990, Ankara 1999); Ahdî’nin Gülşen-i Şu'ara; Aşık. Çelebi'nin. Meşa'irü'ş-Şu'ara;. Hasan. Çelebi'nin. Kınalızâde. Tezkiresi;. Beyânî'nin yine kendi adıyla anılan Beyânî Tezkiresi; Riyâzî’nin Riyazü'ş-Şu'arâ; Kafzade Fâizî’nin Zübdetü'l-Eş'âr; Rıza'nın Rıza Tezkiresi; Yümnî’nin Yümnî Tezkiresi; Asım'ın Zeyl-i Zübdetü'l-Eş'âr; Güftî'nin Teşrifatü'ş-Şu'ara; Mücîb'in kendi adıyla anılan Mücîb Tezkiresi; Safayî’nin yine kendi adıyla anılan Safayî Tezkiresi; Salim'in Salim tezkiresi; Belîğ'in Nuhbetü'l-Asar li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'ar; Ramiz'in Adab-ı Zürefa; Silahdar'ın kendi adıyla anılan Silahdar Tezkiresi; Safvet'in Nuhbetü'l-Asar min Fera'idi'l-Eş'ar; Tevfik'in Mecmu'atü't-Teracim; Es'ad'ın Bağce-i Safa-enduz; Arif Hikmet'in Tezkire'si ve son olarak Fatin'in Hatimetü'l-Eş'ar adlı eserleri izler. Ayrıca, Haluk İpekten, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey tarafından hazırlanan Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü de (Ankara 1998) bu konuda önemli bir kaynaktır. 4.2. Arapça Yazmalar İçin Gerekli Başvuru Kitapları: Arapça yazma eserleri kataloglamak için başvuru kaynakları sayılamayacak kadar çoktur. Ancak bu eserde sadece önemli olanlar sıralanmıştır, özellikle bu kaynaklar müellif ve kitap adlarının doğruluğu bakımından önemlidir. Seçilen eski ve yeni olan bu kaynakların bazıları Arapça, bazıları ise, Avrupa dilleri ile yazılmıştır. Bu konuda en güvenilir kaynaklar şunlardır: a. İbnu'n-Nedîm'in el-Fihrist (Laybez 1871-1877). b. Katip Çelebi'nin Keşfu'z-Zunûn "an Esâmi'l-Kutub ve'l-Funûn (İst. 134144). c. Bağdatlı İsmail Paşa'nın Izahu'l-Meknûn fi'z-Zeyli 'ala Keşfi'z-Zunûn 'an Esami'l-Kutub ve'l-Funûn (İst. 1945-1947). d. Bağdatlı ismail Paşa'nın Hediyyetü'l-Arifin, Esma'u'l-Mü'ellifîn ve Âsâru'lMusannifîn (İst. 1951-55).. 14.

(25) e. Hayreddin ez-Ziriklînin el-A'lâm Kamusu Teracim li-Eşheri'r-Ricâl ve'nNisa1 mine'l-'Arab ve'l-Musta'ribîn ve'I Mustaşrikîn (Beyrut 1990) f. Ömer Rıza Kehhâle'nin Mu'cemu'l-Mü'ellifin Teracimu Musannifi'l Kutubi'l 'Arabiyye (Damascus 1957-61). g. Cari Brockelmann'ın Geschichte der Arabischen Litteratur (Leiden 193742). ile bu esere ek olarak hazırladığı Geschichte der Arabischen Litteratur (Supplementband) h. Fuat Sezgin'in Geschichte des Arabischen Schrifttums (Leiden 1967).. 4.3. Basılı Türkçe Kataloglar: M. Orhan Durusoy, İstanbul Belediye Kütüphanesi Alfabetik Katalogu III; Osman Ergin Kitapları (istanbul 1954), Fehmi Edhem Karatay, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Basmalar Alfabe Katalogu, 2c. (İstanbul 1956); M. Seyfettin özeğe, Eski Harflerle Basılmış Türkçe Eserler Katalogu, 5c. (İstanbul 1971-1989); Azerbaycan Kitabı: Bibliyografya, 2c. (Baku 1963-1982); Prof. Dr. Haluk İpekten ve Prof. Dr. Mustafa isen tarafından hazırlanan Basılı Divanlar Katalogu, Akçağ Yayınları tarafından Ankara'da 1997 yılında basılmıştır.. III. İZMİR MİLLÎ KÜTÜPHANESİ VE MANİSA İL HALK KÜTÜPHANESİ'NİN TARİHÇESİ. 1. İzmir Millî Kütüphanesi 20. Yüzyılın başlarında İzmir'de tümü yabancılara ait 4 kütüphane, 4 tiyatro ve konser salonu, pek çok konser kahvesi, sinema ile sayısız okul ve kolej bulunmaktaydı. Ekonomik alanda olduğu gibi, kültür ve sanat alanlarında da yabancıların egemen olduğu o günkü İzmir ortamında, bir kütüphane tasarlamak ve yaptırmak ulusal bilinci ve onu simgeleyen somut bir davranış olmuştur.. 15.

(26) Bu düşünce ile kütüphane, 1911 yılında ibrahim Kadızâde'nin istemiyle oluşturulan ve sonraları "İzmir Millî Kütüphane Cemiyeti" adını alan "İlmü İrfan Encümeni" tarafından kurulmuş, 23 Haziran 1912 tarihinde, İkinci Beyler sokağında Salepçizâde Konağı'nın Selamlık kısmında hizmete sokulmuştur. Kütüphanenin geliştirilmesi ve yaşatılması için kurucular, devamlı gelir kaynağı sağlanmasının gereksinme olduğu konusunda birleşerek bazı girişimlerde bulunmuşlardır. Bu amaçla; Ali Müezzinzâde'den borç para, Kemal Caferizâde'nin kefaleti ile kereste ve inşaat malzemesi sağlanmıştı. Bu olanaklarla, Birinci Beyler sokağında Ekmekçibaşı Lokantası'nın karşısındaki arsada ahşap bir sinema binası ve ayrıca bir "Tenvirat Dairesi" oluşturmuşlar, kurumu büyük bir çaba ile işleterek kısa sürede borçlarını ödemişler, kitap sayısını 4000'e çıkarmışlardır. Derneğin olumlu çalışmaları çevrede büyük bir ilgi ve sevinç uyandırmıştır. Bunun üzerine zamanın İzmir Valisi Rahmi Arslan, Kütüphanenin geleceğin sağlam temellere dayanması için yakın ilgi göstermiş, bugünkü binanın arsasını sağlamış, bina inşaatında büyük katkıları olmuştur. Bu çaba sonunda Rahmi Bey Parkı'nın Devlet (Millet) Hastanesi karşısındaki kütüphane binası, (şimdiki Kütüphane binası alanında) bir patinaj ve eğlence yeri ile sinema binasının inşaatına başlanmıştır. Patinaj ve eğlence yeri ile sinema binalarının duvarları tamamlanıp Kütüphane binasının da temellerinin yükseldiği bir sırada İzmir 'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine her üç yapının inşaatı yüz üstü bırakılmıştır. Kurulduğundan bu yana Kütüphanenin olumlu çalışmaları gelecek için umut vermiş, ancak iç politikanın bilinçsiz akımlarından kendini kurtaramam işti. Bunun sonucu olarak işgalden kısa bir süre sonra Kütüphaneye el konularak "Millî" sözcüğü değiştirilmek istenmişti. Vali Nurettin Paşa "Cemaat-ı İslâmiye" adında bir dernek kurmak istemiş, emekli Albay Selahattin Bey ve Hoca Yusuf Efendi'yi bu amaçla çalıştırmıştı. Bu dernek, kütüphanenin adının "İslâm Kütüphanesi" olarak değiştirilmesi için çalışmalarını sürdürmüştü. Daha sonraları Vali Nurettin Paşa'nın görevinden ayrılmasından sonra yerine Vali izzet Bey, yeni yönetim kurulunu atayarak, derneğe yeni bir şekil vermeye çalışmıştı. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurucular, kendilerine katılan yeni arkadaşları ile tekrar çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Önce sinema binasının (Millî, Elhamra) inşaatı tamamlanarak, tesis 1926 yılında işletilmeye başlanmıştır, önceleri kütüphane. 16.

(27) binası inşa edilmeye başlanılan yerin park yapılmak amacıyla belediye tarafından alınması üzerine, başlangıçta patinaj ve eğlence yeri olarak düşünülen bina, kütüphane olarak tamamlanmış, kütüphane 30 Ekim 1933 tarihinde bugünkü yerine taşınmıştır. Kütüphanenin kurucuları 14 kişidir. Bu üyelerin isim ve o zamanki görevleri şöyledir: Abidin Bey. : İzmir Eytam Müdürü. Akalan, Salih. : Vilâyet Meclisi Üyesi. Aksoy, (Osmanzade) Hamdi. : Eski İzmir Milletvekili. Bayar, Celâl. : İttihat ve Terakki Fırkası Kâtib-i Mesulü. Cevahirci, Şükrü. : Tüccar. Eczacıbaşı, S. Ferit. : Tüccar. Ener, Faik. : Şifa Eczanesi Sahibi. Mahmut Tahir. : Eczacı, öğretmen. Mahmudzade Etem. : İrat Sahibi. Küçük Talât Muşkara. : İrat Sahibi. Selâhattin Sakip. : Tüccar. Saygun, M. Celâl. : Öğretmen. Söker, Sezai. : Eski Belediye Reisi. Tuser, Süleyman. : Öğretmen. İzmir Millî Kütüphanesi ve Elhamra (Millî) sineması yapıları, bir ulusal onur anıtı sayılmalıdır. Yapılar, Türk mimarlık tarihi içinde önemli bir yere sahiptir. Mimar. 17.

(28) Kemalettin ve Vedat Beylerin öncülüğünde yüzyılımızın başlarında Cumhuriyet yıllarına değin etkinliğini sürdüren "Neo Klasik Türk Mimarisi" akımının başarılı örneklerinden biridir. Aynı ekolün mensuplarından mimar Tahsin Sermet Bey tarafından yapılmıştır. Bu bakımdan Millî Kütüphane ve sinema yapıları, ulusal kültür eseridir ve ulusal kültürün bir parçasıdır.. Kütüphaneye «Millî» Unvanının Verilmesi: Kütüphanenin 81 yıllık geçmişi ve kurulduğu yıldaki işlevi açısından "Millî" unvanının verilmesine karşın, bu sıfat resmi olarak, zamanın İçişleri Bakanı'nın 19.09.1939 tarih ve 50711 sayılı istemi ile 3512 sayılı Cemiyetler yasasının 16. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile 23.09.1939 tarihinde kabul edilmiştir. 15 Şubat 1978 tarihinde "Millî Kütüphane Vakfı" kurularak, Millî Kütüphane Derneği'nin tüm malları bu vakfa devredilmiştir. İzmir Millî Kütüphanesi, sinema salonu ile birlikte İzmir Millî Kütüphane Vakfı'nın malıdır ve onun yönetimindedir. Vakfın geliri İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü'nden alınan kira geliridir. Kütüphaneye kitaplar üç yolla sağlanmaktadır: Devlet nüshası, satın alma ve bağış. Türkiye'de basılan kitap, dergi, gazete v.s. 1034 tarih ve 2527 sayılı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Yasası'nın 8. maddesi uyarınca Derleme nüshasından yararlanan 5 kütüphaneden biridir. Devlet nüshaları genellikle gelen kitapların büyük bir bölümünü oluşturur. Satın alma ve bağış yoluyla da kitap, dergi, vs. alınmaktadır. 1990 yılı sonu itibariyle kütüphanemizde 271.598 adet kitabımız, 5590 cilt çeşitli gazete, 2509 adet dergi ve çok değerli 4.000'i aşkın el yazması kitap ve risale ile bir miktar taş baskısı eser mevcuttur. Kütüphane, bugün 9 memur ve 3 yardımcı hizmet personeli ile hizmet vermeye devam etmektedir.. ı. 2. Manisa İl Halk Kütüphanesi Temeli TÜRK OCAĞI olarak atılan Manisa İl Halk Kütüphanesi hizmet binası bu kulu kapatılınca tamamlanamamış, dönemin Valisi Dr. Lütfi KIRDAR binanın kütüphane. olarak. tamamlanabilmesi. için 18. "Manisa. Kitapsaray. Kurumu"nu.

(29) kurmuştur. 1937 yılı başlarında çalışmaya başlayan derneğin çabaları sonucu halktan toplanan bağışlar ve borsada satılan üzümlerden çuval başına alınan 5'er kuruşlarla tamamlanan bina 29 Ekim 1938 günü düzenlenen törenle hizmete açılmıştır. Planı Prof. Mimar Arif Hikmet tarafından yapılan binanın yapımı için 20.000 Lira harcanmıştır. 29 Ekim 1938'de yapılan açılışa rağmen 1940-1944 yılları arasında askeri hastane olarak kullanılan bina ancak 23 Nisan 1945 tarihinde Vali Ali Rıza Çevik'in de hazır bulunduğu ikinci bir açılış töreni ile kütüphane olarak halkın hizmetine sunulmuştur. Kütüphanenin ilk koleksiyonunu büyük oranda Muradiye ve Çeşnigir Kütüphanelerinden taşınan kitaplar ile ilçe ve köylerden derlenen toplam 11.050 adet kitap oluşturmuştur. Bu kitapların büyük çoğunluğunu da bugün kütüphanede bulunan eski eserlerin çekirdeğini oluşturan 1928 yılından önce yazılan ve basılan yazma ve Arap harfli basma eserlerdir. Bu eserlerden Arapça yazmalar kısmını başta divanlar, şerhler, kasideler olmak üzere 222 eser teşkil etmektedir. Yazmaların çoğunluğu nüsha nüsha olup tek bir kitapta toplanmak suretiyle oluşturulmuştur. Manisa il Halk Kütüphanesi'nin yazma eserler kısmı 1996 yılında tasnif edilerek Ankara'da ve Manisa il Halk Kütüphanesinde kataloglaştırılmış ve TÜYATOK'un hazırlamış olduğu Toplu Yazmalar adı altında iki cd içerisinde yerini almıştır.. 19.

(30) BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR MİLLÎ KÜTÜPHANESİNDEKİ YAZMA ESERLER. A. DİL 1) Lügat. 1. ‫ا   ا‬ es-Sâmî fi'l-Esâmî1. ‫أ   ا ا‬ Ahmed b. Muhammed el-Meydânî2 (ö: 518/1124) es-Sâmî, el-Meydânî'nin lügata dair kaleme aldığı bir eserdir.. ...‫ي  ی"! أ دون   و ی و‬$‫ ا‬% ‫ ا‬: ‫أو‬ ....'() ‫* ن‬+ ‫ اد‬,-.‫ ﺕ‬%‫ن ا‬0) . ‫ و‬.... ... 1.‫ و ا‬2‫)ة أول ا‬-‫ ا‬... : %‫ ا‬....  ‫د‬8 %‫د ا‬-9 .‫ ی أﺽ‬,9 ; ‫ و‬%‫ب  ا‬-"+‫ ا‬67 :‫ ا اغ‬ %‫ ر! ا‬. 'D- =‫ و‬-> ';? ‫دي ا@ة‬-‫ ﺝ‬B? ) -C‫ ا و‬- ;‫وی‬61‫ا‬  ‫  و و‬,9 %‫ ا‬,‫ و‬-.‫ل  رب ا‬- ‫ و‬-"+ ‫ و‬-C ..‫أﺝ‬ Vr154, str. 17, eb. 225x145 (150x100)mm.,nesih, ist. 588.. 1 2. Keşf, II, 974; Esma, I, 82; Gll, 289; SN, 259. Vefeyât el-A'yân, I, 57; Mu'cem el-Udebâ, V, 45-51; Buğyet el-Vu'ât, s.155; Inbâh er-Ruvât, 1,121-124; Miftâh es-Seâde, 1,107-108.. 20.

(31) 2.  ‫دی  ا س ا  و ا س ا‬ Dîbâcetü'l-Kâmûsi'l-Muhît ve'l-Kâmûsi'l-Vasît3. ‫دي‬-‫ب ا وز‬81.‫  ی‬ Muhammed b. Ya'kûb el-Fîrûzâbâdî4 (ö:817/1414) el-Fîrûzâbâdî tarafından telif edilen ve sözlük olan Kâmûsi'l-Muhît'te kelimeler son harf esas alınarak tertip edilmiştir. Bu nedenle bu eser de elCevherî'nin başlattığı ekolün bir devamıdır. Müellif, eserinde Lisânu'l-Arab'ın maddelerini de almış, fakat Lisânu'l-Arab'da geçen şevâhid ve kaynakları almamıştır. Bununla birlikte müellif şahıs ve yer isimlerinin tespitine özen göstermiştir. Eserin bir diğer özelliği de tertip edilen lafızların aynulkelimelerinin orta harflerinin zamme ve kesre durumunda harekelenmiş olmasıdır. Eser dört cilt olarak 1952 yılında Mısır'da neşredilmiştir. el-Kâmûsi'lMuhît, Mütercim Âsim Efendi tarafından el-Okyanûsu'l-Basît fî Tercemeti'lKâmûsu'l-Muhît adı ile Türkçe'ye çevrilmiş ve İstanbul'da üç ve dört cilt halinde neşredilmiştir.5. .‫ادي‬8G‫ن أ= ا= ا‬-=‫دع ا‬8‫ادي و‬8‫ء ) ا‬-J‫ ا‬KL; % ‫ ا‬: ‫أو‬ ...8‫آ ا‬$‫ ی‬N-L‫ ا‬O‫ و‬.... ‫ل‬- ‫ ا‬9 %‫اه وی! ا‬87‫ ا‬K)T -;‫ل إ‬8‫ز ا‬Q‫ن ا‬8-1‫س ی‬-‫ أ‬1‫ و‬: .-;‫أ‬ ‫ب‬81.‫م   ی‬-V‫ ا‬T‫ ﺕ‬W?8‫س ا‬8-1‫ وا‬W‫س ا‬8-1‫ﺝ' ا‬-‫ دی‬:‫ ا اغ‬ .1249 ';? ‫ی* ) م‬8X ‫م‬-V‫' ا‬Q=  ‫دي‬-‫  ا وز‬ Vr. 98a-100a., str. 17, eb. 230 x180 (140 x115)mm., rikâ', ist.1249.. 3 4 5. Keşf, II, 1306-1310. Buğyet el-Vu'ât, s.117; Şezerât ez-Zeheb, VII, 126-131; ed-Dav' el-Lâmi', X, 79; Miftâh esSe'âde, I, 103-106. M. Sadi Çöğenli-Kenan Demirayak, Arap Edebiyatında Kaynaklar, Atatürk Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Yayınları, Erzurum 1994.. 21.

(32) 2) Sarf 1. #‫ی‬$% ‫ا &  ا‬ eş-Şâfiye fi't-Tasrîf6. N‫ﺝ‬-‫ ا ا‬9  ‫ن‬-Y9 9 8‫أ‬ Ebû Amr Osman b. Ömer Ibnü'l-Hâcib7 (ö:646/1248) İbnü'l-Hâcib tarafından kaleme alınan bu meşhur eser, sarfa dair mukaddime tarzında bir kitaptır. Bu eser, aralarında Ahmed b. Hasan el-Berdî ve Zekeriya b. Muhammed el-Ensârî'nin de bulunduğu birçok âlim tarafından şerh edilmiştir. İbnü'l-Hâcib bu eserini sadece sarf ilmine tahsis etmiş, böylece sarf ve nahiv ilimleri arasına bir sınır koymuştur. Pek çok baskıları bulunan bu eser, er-Radî (0:688/1287) ve el-Çarperdî (ö:746/1345) tarafından şerh edilmiştir.8. ‫" و‬1‫ی‬-( J"=‫;   ی‬T? 1) .‫ و‬....‫اة‬8C‫ وا‬-.‫ رب ا‬% ‫ ا‬: ‫أو‬ ....K‫ " أن ا‬Q ;1)‫ا‬8‫ی‬ ...';2‫ال ا‬8‫ أ‬-G ‫ف‬.‫ل ی‬8T !9 ‫ی‬C"‫ ا‬..... ‫اب‬8C- !9‫ أ‬%‫ وا‬.,"‫ و‬,9‫ و‬,‫ء [ إ‬-- -G; N"+‫ اوف )! ی‬-‫ وأ‬: .‫واﺝ] وا\ب‬ GX  ‫_ث أوا‬Y‫م ا‬8‫' ا`ی ' ی‬Q=;‫ ا‬$‫  و] ا اغ  ه‬:‫ ا اغ‬  ‫ أ‬% ‫د‬-.‫ ا‬.‫ ی أﺽ‬,9 ‫ب‬J‫ وا‬C.‫ام واام ) و"  ا‬ .1057 ';? ‫ ?;' ?] و= وأ‬-`‫ا‬ Vr.1b-44a, str.13, eb. 205 x140 (140 x90)mm., ta'lîk, ist.1057.. 6 7 8. Keşf, II, 1028; Esma, I, 655; Gl, 305; SI, 535. Vefeyât el-A'yân, I, 395; Buğyet el-Vu'ât, s.323; Şezerât ez-Zeheb, V, 234-235; en-Nücûm ez-Zâhire, VI, 360. Arap Edebiyatında Kaynaklar, s.168; Keşf, II, 1020-1022; Hediyyetu'l-Ârifîn, I, 655; GAL, I, 305; Suppl., I, 535.. 22.

(33) 2. '(‫ﺵح ا‬ Şerhu'l-Emsile9. ‫ر‬-1‫داود   ا‬ Dâvûd b. Muhammed el-Karsî. ‫?_م‬V‫ ا‬D-19 ‫ی‬1" ‫ ة‬-‫_م وه‬+‫ح ا‬-"  '.‫* ا‬.‫ي ﺝ‬$‫ ا‬% ‫ ا‬:‫أو‬ ....‫اة‬8C‫وا‬ ...-_L‫ وا‬N=‫ ا‬8 ‫ب‬-?2‫* ا‬.‫' ﺝ‬J K)8"‫ ا‬... b‫ ا‬% ‫' و= ا‬->‫' و‬D-‫ ?;' أ و‬T‫  ﺕ‬c[) ‫ و‬: .‫ب‬-‫ه‬8‫ا‬ -X- ‫ر‬8 J‫ ا‬9 ;J‫ ر ا‬,‫ إ‬1 ‫ ا‬.(‫ ی ا‬,9 '-"+‫ ا‬c‫ ﺕ‬:‫ ا اغ‬ ';? ) '7‫ ذي ا‬GX ) Ge‫ ا‬c‫ب ) و‬-"+‫ ا‬c[) ‫ و‬...‫زاد أرﺽو‬ .'Y>‫ن و‬8"?‫' وأ و‬D- 1163. Vr.70-101a, str.15, eb. 160 x105 (105 x60)mm., nes-ta'lîk, tlf. 1158, ist.1063.. 9. Esma, I, 363; OM, I, 309.. 23.

(34) 3) Nahiv 1. +, ‫ ا‬-‫ا‬. ‫ب ا‬. Mu'ribü'Avâmili'l-Cürcânî10. +‫ز‬1‫ ا‬2 ْ4‫ﺵ‬ ِ ‫ِإ‬ Işık Kasım el-lznîkî (0:945/1548) Avâmil adlı meşhur kitap, Abdulkâhir b. Abdurrahman el-Curcânî'nin nahve dair eseri olup, el-lznikî ise Mu'rib adlı eserinde irab meselelerini ele almaktadır. Bu eserin birçok şerhleri yapılmıştır. Söfîzâde el-Edirnevî ise h. 1024 yılında Türkçe nazmetmiştir.. ...D-;> -;9 N‫  وﺝ‬% ‫ ا‬:‫أو‬ %‫ ر' ا‬-‫ﺝ‬7‫ه ا‬-1‫ ا‬9 ‫م‬-V‫ ا‬B`‫' ا‬J ,9 8;‫ا* ) ا‬8.‫ن ا‬0) .‫ و‬.... ....*-9 'D- 9 .!‫ ﺕ‬.*‫ا‬8.‫ل راﺝ] ا‬-."?_ ‫ف إ‬-( 2 ... : *‫ا‬8. -X ‫ب‬.- ‫ت‬-=‫' ا`ی ' ا‬Q=;‫ ا‬$‫  ﺕی ه‬c[) :‫ ا اغ‬ L‫ ر ا‬8 9 ‫* ااﺝ‬2‫ی* ا‬8g *.‫ ا; * ا‬.(‫ ا‬.‫ ی ا‬9 8L=1‫ =  و ا‬9 %‫ ر' ا‬,‫ر ااﺝ إ‬-"=‫ر ا! ا‬- J‫ی! ا‬+‫ا‬ ,(‫ ا‬c‫ ) و‬c=‫م ا‬8‫; ) ی‬h‫] ا‬7‫ا ی وأ= إ و‬8‫  و‬%‫[  ا‬ .!‫ ﺕ‬.‫ و?" وأ‬O> ';? ‫ول‬2‫ ر] ا‬GX  Bu eser21b-94a varak, 17 satır, 205 x130 (125 x130) mm. kalınlıkta ve yazısı nesihtir, 1063 tarihinde İstanbul’da istinsah edilmiştir.. 10. Keşf, 11,1179; Gl,28£ SI, 507.. 24.

(35) 2. ‫ ح‬$ ‫ ﺵح ا‬7'8 ‫أﺏ;ر ا;ر ﺡﺵ‬ (‫ ا ?ء‬7'8 4 ? ‫)ﺡﺵ‬ Ebkâru'l-Efkâr Haşiye alâ Şerhi'l-Misbâh11 (Haşiye Kadıcık alâ'd-Dav). A‫وی‬B ‫  ا‬C‫ل ا ی‬E C‫ ﺏ‬#F' ‫  ا‬8 Abdüllatîf b. Celâleddîn Muhammed el-Kazvînî (ö: 853/1449) Haşiye alâ Şerhi'l-Misbâh, el-Mutarrizî'nin el-Misbâh adlı eserinin birinci bölümünde nahiv ıstılahları, ikinci bölümünde lafzî kıyâsî âmiller, üçüncü bölümde lafzî semaî âmiller, dördüncü bölümde manevî âmiller, beşinci bölümde Arapça'ya dair fasıllar yer almaktadır. Bu eser adeta öğrencilerin el kitabı mesabesindedir. Bu eserin de aralarında Musannifek, el-Cündî, Alâeddîn el-Esved gibi şahsiyetlerin bulunduğu daha birçok âlim tarafından haşiye ve şerhleri yapılmıştır.12. (K‫' )أ‬.?- Q '.)‫' _?! واا‬-;‫* ا‬. - `‫ )إن(  اوف ا‬: ‫أو‬ ...K *( ‫ﺕ‬ ...‫ء‬X ,;. ')88 ‫ي أو‬$‫ ا‬,;. 88 - ,‫ف إ‬-( ‫* وﺝ‬+‫ و‬... -Y‫ب ا‬-‫ح ا‬X !‫ ﺕ‬.'=;‫) ا‬g ‫ أ‬9 ‫م‬-GV‫ ی)] ا‬- _ b81 ] ‫رﺕ‬-) : .,-.‫ ﺕ‬%‫ی' ا‬-;9 = 'X- ‫ت‬-=‫' ا`ی ' ا‬Q=;‫ ا‬$‫ ه‬c‫  ﺕ‬...‫م‬-"‫ ا‬,9 % ‫ ا‬:‫ ا اغ‬ '‫ ی‬...N  ?8‫     ی‬....(‫ ا‬.‫ ی ا‬,9 ...K‫ﺽ ﺝ‬- '‫' )  ر?' ی‬D- '.=‫`ی وﺕ‬9‫' ?;' ا ى و‬.7‫م ا‬8‫ ) ی‬N‫ ) اﺝ‬-L? ...'  ‫ن‬-;? ‫ر‬8( ) ...‫روس‬ Vr. 18b-146a, str.17, eb. 170 x120 (120x85) mm., talik, ist. 921.. 11 12. Keşf, 11,1709; Esma, I, 616; Gl, 293; SI, 514. Hediyyetul'-Ârifîn, I, 606.. 25.

(36) 3. ‫اب‬81‫ ا‬8‫ ا‬C8 ‫اب‬81‫ﺵح ا‬ Şerhu'l-İ'râb 'an Kavâidi'l-İ'râb. '‫ی‬B ‫  ا‬C‫ء أﺡ ﺏ‬A( ‫أﺏ ا‬ Ebu's-Sena Ahmed b. Muhammed ez-Zeylî (0:1009/1600) ibn Hişâm'ın i'râb an Kavâidi'l-İ'râb adlı eserine el-Kazvînî'nin yaptığı şerhtir. Nahve dair bu eserin aralarında el-Kâfiyeci, el-Mahallî ve Hâlid b. Abdullah IEzherî'nin de bulunduğu daha birçok âlim tarafından şerhleri yapılmıştır. Bu eserin birinci bölümünde cümle ve hükümleri, ikinci bölümde câr ve mecrûr, üçüncü bölümde yirmi kelime, dördüncü bölümde cer ibarelere işaret ele alınmıştır.13.  9  % َ ‫ ا‬,`Q‫ ی‬-‫ ]إ‬:8 ) '`Q‫* ا‬.  ‫ء‬-.‫ي ر)] ا‬$‫ ا‬% ‫ ا‬: ‫أو‬ ...')-+‫! ا‬G)‫ر‬-. ‫ح‬-C ‫ر‬8‫ء[ و‬-.‫ا‬ ....!."‫! ) ا‬G-?‫ أ‬o ‫ و‬,92‫ن ) آ_م ا‬8.‫ی  ی‬$‫ وا‬... GX ) `9 '=‫' وأ و‬D- ';? ‫ض‬-‫ ا‬,‫ إ‬1  ‫  و] ا اغ‬:‫ ا اغ‬ ‫م‬89 ) ‫م‬-"‫ ا‬,9 % ‫ آ" وا‬-;9 %‫ض ا‬-)‫;  أ‬8‫ آ‬7;‫ ر] ا@ ی ی‬- 1‫ ا‬1 ‫ ا‬.(‫ ا‬.‫' ا`ی ' ) ی ا‬Q=;‫ ا‬$‫ ه‬c‫ ﺕ‬...‫م‬-‫ی‬2‫ال وا‬82‫ا‬ ... %‫ [  ا‬, LC  9 ‫ ی‬,9 ‫ر‬- J‫ ا‬6‫ی‬6.‫ ر' ر ا‬,‫ ااﺝ إ‬N$‫ا‬ ‫ا‬89 ‫ا وأن ی‬8C‫ أن ی‬-L[ ‫' ووﺝ وا‬Q=;‫ ا‬$‫وا ) ه‬e ‫ان إذا‬8V‫  ا‬8‫وأرﺝ‬ .!‫ ا"اب ر‬c‫ت ﺕ‬8‫ ا‬. 0) ‫ا‬Y‫ء آ‬-‫ رﺝ‬1‫ﺕ ا‬-+ Vr. 61,str.15,eb. 170x150 (145x100) mm., nesih, ist.1115.. 13. Keşf, I,124.. 26.

(37) 4. G‫ﺽ‬% ‫ ﺏ?ن ا‬G‫ی‬$% ‫ا‬ et-Tasrîh bi-Mazmûni't-Tavzîh14. ‫زهي‬L ‫ ا‬M‫  ا‬8 C‫  ﺏ‬ Hâlid b. Abdullah el-Ezherî15 (ö:905/1499). ibn Mâlik'in nahve dair manzum şekilde kaleme aldığı el-Elfiye adlı eserine Hâlid b. Abdullah el-Ezherî'nin yaptığı şerhtir. Bu eserin es-Suyûtî ve elibâdî'nin de aralarında bulunduğu daha birçok âlim haşiye ve şerh yapmıştır.. ..; )‫ا‬8 ‫ "  ا‬% ‫ ا‬: ‫أو‬ -=‫ و‬-C ‫ ا‬- ‫زهي‬2‫ ا‬-  +  %‫ ا‬9  -  h ‫ل‬- : $‫' ه‬-"‫ ا اغ  آ‬K)‫  و و?! ووا‬,9‫  و‬- ? %‫د ا‬-9 ‫ف‬X‫ أ‬,9 "?‫' و‬.=‫ر ?;' ∗ﺕ‬8GX  ‫!  ر‬e.‫ن ا‬-(‫ ر‬GX ‫`ی‬9 -> ) ‫ا`ح‬ .'‫ی‬8;‫ة ا‬7G‫وأ  ا‬ GX 22 ) '8‫رآ' ا‬-‫' ا‬Q=;‫ ا‬$‫' ه‬+‫ ا اغ  ﺕ‬K)‫ ووا‬:‫ ا اغ‬ . Q- c" 1117 ';? ‫ال‬8X. Vr. 597, str.21, eb. 204x300 (115 x206) mm., nesih, tlf. 1069, ist.1117.. 14. Keşf, I, 154; Esma, I, 344; Gl, 299; SI, 523; Sil, 22-23. Şezerât ez-Zeheb, VIII, 26; ed-Dav1 el-Lâmi', III, 171; GAL, II, 27; Suppl., II, 22-23. ∗ Keşf te, telif tarihi 890'dır. Müellifin ölüm tarihine göre, bu nüshadaki telif tarihi hatalı gözükmektedir.. 15. 27.

(38) B. EDEBİYAT. 1) Şiir. 1. ‫ رض‬C‫دیان اﺏ‬ Dîvânü İbni’l-Fârız16. ‫ رض‬C‫ اﺏ‬8 Ömer İbni’l-Fârız17 (ö: 632/ 1235). Arap Edebiyatında meşhur bir şair olan Ömer b. Fârız’in zühde dair şiirlerinin yer aldığı bu divan, birçok batı dillerine de çevrilmiştir. Dîvânı; İbn Farız’ın torunu Ali b. Muhammed b. Ömer b. el-Farız toplamıştır.. ?‫ و ن ا‬,‫? أو أد‬8 ‫ب‬- ‫م‬-1 ,;?2‫  ا‬r ّ "‫ي ا‬$‫ ا‬% ‫ ا‬: ‫او‬ ...,;=‫ ا‬D-?‫! أ‬e9T ‫ا`ی‬ -G ‫ و‬-G -; G9 ‫و‬. -‫ه‬C9 ‫ن‬-‫ ا ا   آ‬C ‫ و‬:.  ‫رك‬-‫ء ا‬-.‫ر‬2‫م ا‬8‫رك ی‬-‫ان ا‬8‫ا ا ی‬$‫ ه‬B=  ‫ن ا اغ‬-‫ و آ‬:‫ ا اغ‬ .*‫آ‬8‫! ا‬. ‫ و‬%‫ ا‬-;= ‫ و‬1115 ';? ,‫و‬2‫ ر] ا‬GX Vr. 92, str. 15, eb. 210x150 (150x105) mm., nesih, ist. 1115.. 16 17. Bkz. Keşf, I, 676; Esma, I, 786; Br. GI, 262; SI, 462. Vefeyât el-A'yân, I, 483; Lisân el-Mîzân, IV, 317; Şezerât ez-Zeheb, V, 149-153; el-A'lâm, V, 216-217.. 28.

(39) 2. C‫ ا ی‬#8 ‫دیان‬ Dîvânü Afîfüddîn18. -="‫ ا‬9  ‫ن‬-? ‫  ا ی‬9 Afîfüddîn Süleyman b. Ali et-Tilimsânî19 (ö: 690/1291) Bu divan et-Tilimsânî diye tanınan şairin ahlaka dair şiirlerinin yer aldığı divanıdır.. .‫ء‬-?‫أن ﺕى دون ] أ‬. ‫ ُء‬-?2‫ت و ا‬ ُ - C‫ ا‬-Gْ".َ "َ َ : ‫أو‬. ...‫ء‬-?‫ف وأ‬-‫ة ذات أو‬Y‫ وه وا ة آ‬-;) ‫ ت‬GX ;9 %‫ل رﺽ ا‬-‫ و‬... .e";‫ي ﺕ‬$‫ ا‬-) -  v.‫و ا‬. ‫ ج‬-;9 - ‫ و‬-; b‫ و ا‬:. 2‫ر ا‬-G )  ‫  وﺕ‬L‫ و ﺕ= و‬%‫ن ا‬8. ‫رك‬-‫ان ا‬8‫ ا ی‬cّ‫ ﺕ‬:‫ ا اغ‬ .999 ‫ ة اام‬.1‫`ی  ذي ا‬9 ‫] و‬-?. Vr. 124, str. 11, eb. 210x130 (145x70)mm., nesih (harekeli), ist. 999.. 18 19. Keşf, I, 802; Esma, I, 400; Gl, 258; SI, 458. el-Bidâye, XIII, 326; Şezerât ez-Zeheb, V, 412-413; GAL, I, 258; Suppl., 458; Mu'cem elMüellifîn, IV, 271.. 29.

(40) 3. ‫ّس‬A ‫ ا‬C‫دیان اﺏ‬ Dîvânü İbni’n-Nahhâs20. ‫س ا‬-ّ;‫ ا‬- ‫وف‬.‫ ا‬%‫ ا‬9  %‫ ا‬x") Fethullâh b. Abdullah İbnü’n-Nahhâs el-Halebî21 (ö: 1052/1642) Bu divan Arap dünyasında meşhur bir şair olan ve Medine'de vefat eden İbnu'n-Nahhâs'ın divanıdır. Mücelled halindedir.22. ...‫رًا‬8ُ ‫ و ُ ورًا‬-? ً 8X '[_‫ء ا‬-? ) c.g‫ ّ! ان ا‬Gُ ّ‫  ك ا‬: ‫أو‬ ...N‫س ا‬-;‫ ا‬x") _;‫م ا‬8‫ ا‬-8 N""‫  آ‬N"‫ إذا ا‬... .=‫ ) ا?! أ ا‬c>ّ  -ّT‫ آ‬-G"_C ‫ )" ي‬-‫ راده‬,`‫ أ‬: ,9 ‫ أ); ي ا‬%‫ ا‬x") ‫س‬-ّ;‫ان ا ا‬8‫  ی‬,ّ=ُ‫رك ا‬-‫ان ا‬8‫ ﺕ ّ! ا ی‬:‫ ا اغ‬ ,ّ=‫ء ی‬-)`‫  ى ا‬1  ‫ج ااه! ا‬-‫ّ ا ا ا‬...‫د‬-.‫ ا‬1)‫ی أ‬ c `9 '.‫ر أر‬-G "-"‫ن ا اغ  آ‬-‫ج  )  ی;' اِز و آ‬-‫ا= ا‬ ...‫`ی‬9 ‫' و = و‬D- ‫ر ?;' أ و‬8GX  C.‫ ا‬c‫ و‬2‫ ر] ا‬GX . Vr. 50, str. 17, eb. 215x155 (145x80)mm., nesih (harekeli), ist. 1125. Dîvân, vr. 50b' de bitmekte olup, geri kalan 7 varakta değişik kasideler vardır.. 20 21 22. Zeyl, I, 487; Esma, I, 815; Gl, 258; Sil, 510. Buğyet el-Vu'ât, VI, 160; Şezerât ez-Zeheb,V, 442; el-A'lâm, VI, 187. îzâh el-Meknûn, I, 482.. 30.

(41) 2) Kaside 1. ‫د‬. P+‫ ﺏ‬$ ‫ﺵح‬ Şerhu Kasideti Bânet Suâd23. ‫ي‬8;‫? ا‬8‫  ی‬%‫ ا‬9 ‫ل ا ی‬-‫م ﺝ‬-`‫ا ه‬ İbn Hişam Cemaleddîn Abdullah b. Yusuf en Nahvi24 (öl. 761/ 1360). Ka'b b. Zuheyr b. Ebî Selmân'ın Hz. Muhammed'e yaptığı övgü dolu şiirlerini ihtiva eden divanına İbn Hişâm'ın şerhidir. Bu divan, Arap edebiyatında meşhur olup, İbn Hacer el-Heytemî'nin de aralarında bulunduğu daha birçok âlim tarafından şerhi yapılmıştır. Bu arada İbn Hişâm'ın yaptığı bu şerhe, Abdulkâdir b. Ömer el-Bağdâdî'nin yaptığı bir haşiyesi mevcuttur.. ....; -ً)‫ا‬8  . ‫م ا ًا‬-G -ِ ‫  ًا‬. -ّ‫ أ‬: ‫أو‬ ...‫ب‬-2‫{ ا‬. ‫ال‬8? ‫اب‬9V‫ا ا`ح وا‬$G (1-) .‫ و‬... . ‫  و  و‬- ? ,9 ‫_ة و ا=_م‬C‫ و ا و ا‬ ً ‫ َا |و‬% ‫ و ا‬: .? ';? ‫ اّم‬%‫ ا‬GX ]-? ) b‫ ا اغ  ذ‬1)‫ و وا‬:‫ ا اغ‬ ...'D-.?‫و‬ .NLQ‫ ا‬- G`‫ن ا_وي ا‬-Y9    %‫ ا‬9 ,-.‫ ﺕ‬%‫ ا‬,‫ إ‬1 ‫آ" ا‬. Vr. 1b- 121b, str. 15, eb. 180x130 (125x85) mm., nesih, ist. 770 Sonunda, 770 tarihli mukabele kaydı var. 23 24. Keşf, II, 1329-1330; Esma, I, 465; Gl, 39. Şezerât ez-Zeheb, VI, 191-192; Buğyet el-Vu'ât, s.293; Miftâh es-Se'âde, 1,159-160; GAL, II, 2325; Suppl., II, 16-20.. 31.

(42) 2. ‫د‬. P+‫ ﺏ‬$ ‫ﺵح‬ Şerhu kasideti Bânet Suâd. Anonim. ‫ >! و‬-G-‫; ارﺕ‬9  ‫ب‬-‫ أ‬- ‫" و‬8 ‫ ة‬C1‫ ا‬$‫ ذآ ) ه‬: ‫أو‬ ...-G;?- ...' ‫" ادة ا`ی‬... -G;9 !‫ [ه‬T‫ت ﺕ‬8‫ض ا‬- 9 ‫دون‬-;‫! أي  أي  ی‬G- ‫ و‬8 ... : ‫ ا`ء إذا‬9 *‫ ) ه‬T‫* أي ﺕ‬G‫ ﺕ‬8 ‫ را‬C ‫ن‬-‫* و إن آ‬G" '1." 8 .?‫; رأ‬9 T‫ﺕ‬ .‫اب‬8C- !9‫ ا‬%‫و ا‬ Vr. 1b-17a, str. 23, eb. 205x145 (155x65) mm., talik.. 3. QR‫ة ا ا‬$ ‫ و  ا‬Q َ ‫اق ا‬V‫ا ّ  أ‬ el-Bessâme fî Atvâkı’l-Hammâme (el-Kasîdetü’r-Râiyye)25. ‫ْ ون‬9 َ  7‫ ا‬9 ّ 8‫ا‬ Ebû Muhammed Abdülmecîd İbn Abdûn26 (ö: 529/ 1134). İbn Abdûn'un bu kasidesi, Benî Eftas'a yaptığı mersiyesidir. Bu kasideye Abdulmelik b. Abdullah el-Hadramî, el-Bustî ve İbn'ul-Esîr şerh yapmışlardır.. 25 26. Keşf, II, 1329, 1339; Esma, I, 619; Gl, 271, 279; SI, 480. Fevât el-Vefeyât, II, 8-10; el-A'lâm, IV, 293; GAL, I, 271; Suppl., I, 480.. 32.

Referanslar

Benzer Belgeler

Olfaktör sulkusun medialinde uzun ve daha dar olan, medial yüzeyde yer alan süperior frontal girusun devamı olarak girus rektus yer alır ve anatomik olarak lokalizasyonu

Elde edilen sonuç Dursun ve İştar’ın ( 2014) iş aile çatışmasının yaşam doyumunu önemli ölçüde etkilediği; Özkul’un (2014) iş-aile çatışmasının yaşam

(1995) Finlandiya Helsinki Menkul Kıymetler Borsası ve bu borsa üzerine işlem yapılan Finlandiya Türev Ürünleri Borsası’nda (Opsiyon ve Futures Piyasaları) anomali

Boronik asit fonksiyonel grupları ile diol duyarlı bir nanomateryal olarak geliştirilen nanoparçacıklar, ilk olarak, doğal bir antioksidan bileşik olan kafeik asit için uygun

Anahtar Kelimeler: Aritmetik ortalama, geometrik ortalama, Heinz ortalama, pozitif tanımlı matris, singüler değer, unitarily invaryant norm...

Hibrit enerji sisteminin kurulu güç kapasitesi (rüzgâr türbini 600 W ve fotovoltaik panelleri ise 2 adet 175 W), elektrik enerjisi üretimi, sistem yapısı ve

4 İranlılar, şarap, eğlence ve ihtişamı temsil eden Cem(Cemşîd)’in tahta çıkış tarihi olduğu için nevrûzu yılbaşı ilan etmişlerdir. 5 Edebîyatımızda

Ahmet Ümit, Beyoğlu Rapsodisi adlı yapıtında, yaşamlarını ölümsüzlük arayışına kaptıran Selim, Kenan ve Nihat adlı üç figüre odaklanmıştır.. Yıllardır