• Sonuç bulunamadı

Nasibin Mehmet'den bir hatıra

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nasibin Mehmet'den bir hatıra"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

",

u

N A S İ B İ N

M E H M E T 'den

bir hatıra

Nuri KANAR

Zaman zaman Radyomuzda saz topluluklarında şar- k ları okunan Nasibin Mehmet, Türk musikisine yarar­ lıkları dokunan ve kabarık bir şarkı koleksiyonu kazan­ dıran Nasip Hanımın kardeşidir.

Padişahlık devrinde bu sanatkâr kadın, kibar konak­ larının baş tacı idi. Sünnet düğünlerine, evlenmelere, za­ man zaman hanımlar arasında tertip edilen eğlencelere onu çağırırlar, sesinin berrak ve şakrak nağmele”i ile mest olurlardı. Na-,ip Hanım bir harika idi. Nasibin Mehmet de musikideki kudretini, kelimeleri bülbülleştirme sanatı­ nı ablasından öğrendi.

Nasibin Mehmet yalnız bir nağme haliki değildi; o ayni zamanda bir İstanbul efendisi idi. Terbiye, nezaket ve hürmetin timsali idi. Ölünceye kadar bu niteliği kay­ betmedi, bir örnek olarak kaldı.

Mehmedin bir Tanrı mazhariyeti de güzel adam ol­ ması idi. Çevresinden kadınlar eksik olmamıştır. Bulun­ duğu yere, okuyup saz çaldığı topluluklara gelen nice nice hanımlar, yalnız sesini ve sazını dinlemeye değil, kendi­

sini de görmeye gelirlerdi. O, imalar, işveler alâkalar

karşısında daima vakur kalmış hiç bir zaman yılışık ol­ mamıştır.

Sevmedi mi? gönlünde yangınlar tutuşmadı mı? El­ bette tutuştu; fakat bu, daldan dala konan çekirge aşkla­ rından olmadı. Bu konuda da «Efendi» kaldı.

Büyük san’atkârlarm aşkları her memlekette dile ge­ lir,kitaplar yazılır; bunların içinde saf olanı, temiz olanı olduğu gibi, rezilce olanları da vardır. Nasibin Mehmedin temiz aşkını, bu zaviyeden dile getirmek istiyorum.

Onun hayranları ve öğrencileri arasında Seher ve

Kamer adında iki hanım vardı. Bu iki hanımla arasıra-

buluşup gezmeleri, ahlâk kurallarına uymayan en ufak

bir davranışları olmadığı halde, çevrede söylentilere yol açmıştı. Seher ve Kamer güzellikleri ile, bütün Kadıkö- yüne ün salmışlardı. Görünürde aralarında bir fark sezi­ liyordu. Seher Kamerden 8 - 1 0 yaş küçüktü. Enerjik tavırları onu daha cazip gösteriyordu. Kamer sakin ve tip olarak biraz solgun göründüğü için Sehere göre do­ nuk sayılırdı. Sehe"in altın rengi saçları yanmda Kamerin kır düşmüş saçları, Kamerin cazibesini bir az düşürüyor­ du.

Bu aşkın dikkati çeken tarafı, hanımların iki oluşu

idi. Bir dedikodu dolaşıyordu. Mehmedin, hanımlardan

birine gönlü takılmıştı. Açjklamaktan çekiniyordu. Her

iki hanımın şeref ve haysiyetleri ile oynamayı doğru bul­ muyordu ve ıztıraplarını içinde eritiyordu.

Nihayet bu büyük aşkın nasıl biteceğini, merakla

bekleyenler, tahminlerinde yanıldıklarını hayretle öğren­ diler. Nasibin Mehmet dürüst ve anlayışlı bir insan oldu­ ğu için, bu işe bir son verme zamanının geldiğini anlıyor­ du. Arkadaşlık ettiği Seher ve Kamer kültürlü hanımlar­ dı. Nasıl bir hareketle bu işin içinden çıkabileceğini dü­ şünüp duruyordu; nihayet buldu. Bir şarkı yazdı ve bes­ teledi Kürdiülü hizackâr makamındaki bu çok sevilen eski şarkısı şudur.

(Devamı 29. sahifede)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Fourier tarafından bir kısmi diferansiyel denklem olan ısı denklemi üzerine olan çalışmaları sırasında geliştirilmiştir.. Sonuç olarak Fourier serileri bazı kısmi

Damıtma, iki veya daha fazla sıvı bileşenin kaynama noktaları farkından yararlanarak, bir diğer değişle buhar basınçları farklı olan maddelerin birbirinden ayırma

1937 senesinde Y Mimarlık şubesin- den mezun olduktan sonra, Halidi, iki se- ne Avrupanın muhtelif memleketlerinde, tanınmış mimarların bürolarında çalışırken görüyoruz,

X-165 boyunda olanlar için, Boy-100= ideal ağırlık 166-175 boyunda olanlar için, Boy-105= ideal ağırlık 176-x boyunda olanlar için, Boy-110= ideal ağırlık...

alır. Ama maddi akıl bu tümelleri alma işini kendi başına gerçekleştirmez, çünkü o, örtük olarak söylendiği gibi, yalnızca alıcı, yani edilgin bir yetidir. Onun

A nkara Bahçelievler Rotary Kulübü, Antalya Falez Rotary Kulübü ve Delikliçınar Rotary Kulübü ortaklaşa olarak düzenledikleri eğitime destek projesinde Denizli

Tekil bir ‘beyin işlevi’ olarak beynin var olmadığı vurgusuyla açıkça tutarlı bir biçimde – Badiou’yü de yankılayarak, insanlarda beyin değil bazı beyinler

Fakat Hurşit Efendi, Muzaffer gibi doğru dürüst para kazanamayan, çapkın ve Fuzuli ile alay etmiş birini asla damat olarak kabul etmemekte kararlıdır.. Muzaffer ikna etme