• Sonuç bulunamadı

Bu hayatı canlandırmağa muktedir olamadıklarından, bu havayı teneffüs edemezler, ancak kendilerine şimdiye kadar verilmiş olanı talep ederler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bu hayatı canlandırmağa muktedir olamadıklarından, bu havayı teneffüs edemezler, ancak kendilerine şimdiye kadar verilmiş olanı talep ederler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

mız olmıyan iktisadî ve içtimaî sahada mütalea edilir. Hadise- lerin inkişafını nazarı itibare alarak ilerisi için tertibat alması teknisyenlere düşen bir vazife olması dolayısiyle, onları da alâ-

kadar etmektedir. Bu bakımdan mimar ve şehircilerin bu dâva- ların şu veya bu şekilde hal edilmeleri üzerindeki yakın alâka- ları anlaşılmaktadır. Hakikaten, istenilen ölçüde teknik ve beşe- rî kıymeti haiz hiç bir plan, devrin normal gelişme ritminin in- tibakına karşı koyan ve hadis;lerle maziye karışması gereken eski bir içtimaî nizam mevcudiyetinin vaz'ettiği tahdidat sebe- biyle, gerçekleştirilemez.

Hiç bir zaman hakiki manasının unutulmaması icap eden, muasır krizin esas sebebi bu olmakla beraber, yukarıda bahsetti- ğimiz diğer düşüncelerde, şehircilik ve mimarî sahadaki yeni anlamların gerçekleşmesine mani olmada ve bunları geciktir- mektedir.

Evvel emirde halk kütleleri, muasır tekniğin, ikâmet dava- sına getirdiği yeni anlamları ve hey'eti umumiye ile tafsilât su- reti hallerinin esas prensiplerini bilmemektedir. Bu bilgisizlik, bundan böyle kendilerinin olabilecek olan, muvazeneli ve sakin hayatı elzem serahat ve bitaraflıkla canlandırabilmesine mani ol- maktadır. Bu hayat yanlış olarak «modern hayat» ın, ayrılmaz karakteri zan edilen müteheyyiç hareketinin tamamiyle aksidir.

Bu hayatı canlandırmağa muktedir olamadıklarından, bu havayı teneffüs edemezler, ancak kendilerine şimdiye kadar verilmiş olanı talep ederler.

Efkârı umumiye baskısının bulunmayışı, teşebbüs gerek resmi veya gerekse hususî olsun, binaların icrası ve tasavvu-

runda, mes'ullerin telâşlanmamalarını izah etmektedir.

Halkı tenvir için başlıbaşına bir istihbarat servisine ihtiyaç vardır. Bu gaye için şimdiye kadar kullanılmamış imkânlardan, faydalı bir şekilde istifade mümkündür. Bu çalışma bilhassa UNESCO'nun himayesi ve Le Corbusier'nin tesirli idaresi altın- da daha faydalı olabilir. Bu propaganda imkânları arasında si- nema ve oyuncaklar'ı sayabiliriz.

Bir taraftan, kat'î teknik malûmata dayanan, fakat «öğretici»

hedeften ziyade, halk kütlelerine zevahirde erişilmez görülen bu yeni ideal günlük hayat imkânlarını ve bu arzuya erişmek eme- lini uyandıran, bir nev'î şairane duygular içinde tasavvur edil- miş bir filim serisi, gerçekleştirilebilir.

Diğer taraftan, yeni nesiller, bir mimarî çap yardımiyle ta- savvur edilmiş muhtelif model maket ve birleştirme tahtaları ile oynıtılarak, yeni hayat şekli ile ünsiyet peyda etmeleri temin edilebilir. Çocuklar aynı zamanda minyatür bina blokları, ağaç- lar, otomobil yollan, köprüler, otomobil parkları v.s. gibi un- surların şema halinde şehir ve _senayileştirilmiş arazi üzerine yerleştirilmesiyle; ikâmet ünitelerinin inşası üzerinde sökülebilir, tahta, plastik malzeme veya madenden mamûl temel ayakları, döşemeleri, bölmelerin birleştirilmesiyle; kız çocukları da alâka- dar etmesi için renkli sandıklar içine ferdî apartman ve umumî salonların mobilya tertinleriyle meşgul olabilirler. Böylelikle çocuklar, vaktinden evvel müstekreh savaş oyuncaklariyle alık- laştırılacakları yerde, erkenden modern senayi devrinin anla- yışına uygun olan şehir ve evi idrak etmeğe alışırlar.

Devamı gelecek sayıda

Rengârenk, pırıl pırıl çeşitli enteri- yörlerin mimarı, Halit Femir'i kaybettik.

15 Eylül çarşamba günü Bursa'dan, Ya- lova yolu ile İstanbul'a gelmekte olan Ha- lit Femir, feci bir otomobil kazasında, çok genç yaşta hayata gözlerini kapadı.

Kuvvetini tamamiyle, zevkinden, gay- retinden ve çalışkanlığından alan bu zevkli ve kudretli meslekdaşımızın aramızdan va- kitsiz ayrılması ile Türk mimarlığı kıymetli bir sanatkârını, Akademi de değerli bir ho- casını kaybetti.

1937 senesinde Y Mimarlık şubesin- den mezun olduktan sonra, Halidi, iki se- ne Avrupanın muhtelif memleketlerinde, tanınmış mimarların bürolarında çalışırken görüyoruz, bu arada, 1938 de Stockholm- de Sven Markelius bürosunda, 1939 da Pa- ris'de Le Corbusier'nin atölyesindeki çalış- maları, Halidin modern sahada daha fazla ilerlemesine vesile olmuştur.

1939 sonlarında memlekete dönen Halit Femir, kısa bir müddet İzmir Bele- diyesinde çalıştı ve askerliğini müteakip

H. FEMİR'İ KAYBETTİK

1941 de, Akademi Y. Mimarlık bölümü tedris ailesine katıldı.

Talebeliğindenberi Halidi, daima, mo- dern fikirler kahramanı olarak tanırız. Pro- fesör Egli atölyesindeki 1934 senesi çalış- maları arasında gördüğüm, Anadoluhisarı İlkmektebi projesi, binanın uçlarına doğru daralan koridorları ve geniş bol camları ile hâlâ gözümün önünden gitmez.

1940 da Avrupadan dönen Halit hiç istikametini değiştirmemiş, bilâkis daha cesaretli ve daha olgun bir ahenkle eser vermeğe başlamıştır. Direkler üstüne kurul- muş İzmir Atlı kulübü binası, Ortaköy Emin Vafi korusunda tamamen cam cep- heli küçük villâ, Halidin nasıl fikirlerle işe başladığını ve devam ettiğini gösteren kıy- metli eserleridir. İzmir maalesef Halidden istifadeyi bilemedi, fakat bu sayede Halidi Akademi Y. Mimarlık şubesi kazandı.

1941 de tedris heyetinde yer alan Halit, 1943 de atölye hocası oldu. Halit, atölye- sinde aynı azim ve cesaretle, yeni cereyan- lar üzerinde talebeleri ile birlikte ölümüne

kadar çalıştı. Şunu da kaydetmek isterim ki Y. Mimarlık bölümü o tarihlerde atölye projeleri olarak, henüz, sert Alman mi- marîsi taslakları ve baklava taksimatlı pen- cereleri olan halkevleri projeleri meydana getirmekte idi.

Halit, tatbikat hayatında da bu istika- meti takip etmiştir. Eser ne kadar küçük olursa olsun ona lâzım gelen ehemmiyeti vermeği bilmiştir. 14 senelik mimarlık ha- yatında küçüklü büyüklü meydana getirdiği eserler 100 ü tecavüz eder. Bilhassa son senelerde inşa ettiği, Küçük Sahne, Yapı ve Kredi Bankasının Galatasaray ajansı, Türkiye İş Bankasının Beyoğlu şubesi gibi eserler, memlekette iç mimari sahasındaki modern çalışmalara güzel nümuneler teşkil etmektedir.

Nezaketi, neş'esi ve insanlığı ile de muhitinde, arkadaşları ve talebeleri arasın- da çok sevilen Halit Femir'in vakitsiz kayı- bına yanarken, Allahtan kendisine rahmet ler dilerim.

Fcriduıı AKOZAN

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

2012 yılında, Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi,İç Mimarlık Bölümü’nde Master eğitimine başladı, aynı zamanda da İç Mimarlık Bölümü’nde

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

3,14 Özellikle inferiyor pons paramedian tegmentum lezyonlar›nda bir buçuk sendromu ile birlikte periferik fasiyal paralizi birlikteli¤i görülür ve klinik tablo sekiz buçuk

Farklı fabrikalardan temin edilen un örneklerinin kül, protein, kalsiyum, potasyum, magnezyum, demir, çinko, bakır ve mangan miktarı ortalamalarına ait varyans analiz sonucu

İstatistiksel olarak un tipleri açısından unların riboflavin miktarı ortalamaları arasındaki farklılıklar çok önemli bulunmuş (p  0.01), ancak fabrikalar

Overall physical and mechanical properties of wheat straw, wood fibers and straw-wood fiber mixture MDF boards made under the conditions of 150 °C, 6 minutes pressing time and

Buğday bitkisinin azot kapsamı üzerine artan miktarlarda uygulanan azotun etkisi önemli (p<0.01) olmuş (Tablo 3) ve tüm bor düzeylerinde uygulanan azota