• Sonuç bulunamadı

Eyyub el-Ensari'den Pierre Loti'ye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eyyub el-Ensari'den Pierre Loti'ye"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eyyub el-Ensarî'den Pierre Loti'ye

1 A.** j

1 ’ ■ » » .? • »'■ . İ JtC

(2)

*

Edirnekapı surlarından başlayıp Karadeniz’e kadar uzanan ve İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri olan Eyüp, İstanbul’un fethi ile birlikte kurulan ilk Osmanlı yerleşimlerinden biridir. Osmanlı kültürü­ nün en çarpıcı merkezlerinden birini oluşturan ve en parlak dönemini Lale Devri’nde yaşayan Eyüp, tarihî türbeleri, camileri, mezarlıkları ve ünlü Fransız yazarı Pierre Loti’nin adını taşıyan kahvesi ile bir açıkhava müzesi niteliği taşımaktadır.

Haliç’in güney kıyısında, surların dışında yer alan Eyüp’teki gezimize, semte adını da veren cami, medrese, imaret ve hamamdan oluşan Eyüp Sultan Ktilliyesi’nden başlayalım. Fatih Sultan Mehmed ta­ rafından kurulan ve ilk önce türbesi yapılan kiilliye- nin adını aldığı kişi, Hz. Muhammed’i evinde ağırla­ dığı için “mihmandar-ı Resulullah” sıfatına hak kaza­ nan Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub el-Ensarî’dir. 668 yı­ lında Emeviler tarafından gerçekleştirilen başarısız İstanbul kuşatması sırasında sancaktarlık yaparken şehit düşen el-Ensarî, bölgede bir yere gömülmüş, mezarı da zaman içinde kaybolmuştur. İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethini izleyen günlerde, Fa­ tih’in de mensup olduğu Bayramı tarikatının şeyhi Akşemseddin’in, El-Ensarî’nin mezarını keşfetmesi üzerine, bölgeye onun adına bir türbe yaptırılması, Eyüp semtinin de kuruluşuna giden ilk adım olur.

Eyüp is one o f Istanbul’s largest municipal districts, stretching from the city walls at Edirnekapı to the Black Sea coast. It is also one of the first Ottoman settlements in Istanbul, dating from the conquest of

1453Eyüp is one o f the most fascinating focal

points o f Ottoman culture, and enjoyed its heyday during the Tulip Era of the early 18th century. It is renowned fo r its historic tombs, mosques, cemeter­ ies, and the coffee house frequented by the French novelist Pierre Loti, an d as such Eyüp could be described as an openair museum.

We will begin our tour o f Eyüp, which lies on the southern shore o f the Golden Horn, at the Eyüp Sul­ tan Mosque after which the district is named and

whose complex consists o f mosque, medrese,

■ ■ ■ ■ imaret (public kitchen), hamam (baths),

and the tomb of Eyyub el-Ensari. The tomb En üste, Eyüp’e can veren Haliç’in Piyer Loti’den genel gö­ rünümü. Üstte, Haliç’teki deniz ulaşımının önemli uğrakla­ rından tarihî Eyüp iskelesi. Solda, 19. yüzyılda artan fes ih­ tiyacını karşılam ak için 1833’te kurulan tarihi Feshane bi­ nası. Bina, bugün müze ve sanat m erkezi olarak kul­ lanılıyor. / The top picture shows the panorama over the Golden Horn from Pierre Loti Café in Eyüp. Above is the historic Eyüp Pier, one of the main stops along the Golden Horn. Left is Feshane, a factory established in 1883 to manufacture fezes. This building has now been converted into a museum and art centre.

Y a v u z M eyv eci

(3)

Ünlü Fransız yazar Pierre Loti’nin “Aziyade” romanını yazdığı söylenen tarihi Piyer Loti Kahvesi ve benzersiz Haliç manzarası. / The historic Pierre Loti Café where the famous French novelist after whom it is named is said to have written his novel Aziyade, and the spectacular view over the Golden Horn.

Osmanlı döneminde “Hazret-i Halid”, günümüzde ise “Eyüp Sultan” olarak adlandırılan türbe, kurulu­ şundan bugüne kadar Müslüman halkın en önemli ziyaretgâhlarından biri olmuştur. Doğum, sünnet, evlenme ve ölüm gibi önemli olaylarda halkın ziya­ ret edip adaklar adayıp dua ettiği türbe, Osmanlı hükümdarlarının kılıç kuşanma (taklid-i seyf) tören­ lerine ev sahipliği yapmasıyla, devlet bürokrasisinin de ilgi odağı haline gelmiştir. Türbenin yanına inşa edilen cami, medrese, hamam ve imaretle birlikte İs­ tanbul'un en önemli külliyelerinden biri haline ge­ len Eyüp’ün çevresinde bir yerleşim kuşağının oluş­ ması da gecikmemiştir. 1459 yılında yapıldığı tahmin edilen caminin bir diğer özelliği de İstanbul’un ilk selatin camii, yani sultan için yapılmış ilk cami ol­ masıdır. Çeşitli padişahlar tarafından onarınıdan ge­ çirilen, yeni bölümler eklenen cami, özellikle 1766 yılındaki depremden sonra büyük ölçüde yenilene­ rek, klasik Osmanlı mimari üslubuna yaklaşmıştır. Böylesine maddi ve manevi bir cazibe merkezi hali­ ne gelen Eyüp’ün bir başka ünlü mekanı da mezar­ lıklarıdır. Bu kutsal bölgeye, yaşarken niyaz almaya gelenler, öldükten sonra da Eyüp Sııltan’ın hemen yanıbaşında gömülmeyi dilemişlerdir. Osmanlı dö­ nemi ve Cumhuriyet yıllarında halktan kişilerin yanı­ şını birçok ünlü ismin defnedildiği Eyüp Mezarlığı, sultanlardan sadrazamlara, şeyhülislamlardan vezir­ lere, kumandanlardan din, tasavvuf, ilim, fikir ve sa­ nat adamlarına kadar çok sayıda ünlü şahsiyetin ebedi istirahatgâhı olmuştur. Haliç kıyılarından Edir- nekapı surlarına kadar ulaşan mezarlıkta bulunan mezar taşlarındaki yazılar, dönemin önemli tarihî belgeleri konumundadır. Örneğin, Kırım Bahçesa- ray’da gömülü olduğu sanılan II. Gazi Giray’ın oğlu Devlet Han’ın mezar taşı Eyüp’te bulunmuştur.

Ço-was the first part o f the complex, which Ço-was founded

by Sultan Mehmed /, to be built. Halid Bin Zeyd Ebu

Eyyub el-Ensari was known as ‘mihmandar-i Resul- ullah' because be received the Prophet Muhammed in his house. During the unsuccessful siege o f Istan­ bul by the Umayyads in 668, Eyyub el-Ensari served as standard bearer and was killed in battle. He was buried somewhere in the area, but in time the loca­ tion o f his grave was forgotten. In the wake o f the Ottoman conquest of Istanbul, Akşemseddin, şeyh of the Bayramî mystic order o f which Sultan Mehmed was a member, rediscovered the grave o f Eyyub el­ Ensari. The tomb was built over it, and the district of Eyüp grew up around it.

Known as Hazret-i Halid in Ottoman times and as Eyüp Sultan today, the tomb has been one o f the most important shrines visited by Muslims ever since it was built. People visit the tomb to offer up prayers on such occasions as births, circumcisions, mar­ riages a n d deaths. It was also the place where Ottoman rulers girded the sword o f sovereignty at their accession, in a ceremony known as the taklid-i seyf.

With the construction o f the mosque complex, settle­ ment in the area was quick to follow. The mosque, which is thought to have been built in 1459, was the first royal mosque (selatin camii) founded by an

D .s »^1 43 S K Y L I F E A R A L IK -«Jt* D E C E M B E R 1999 2 _ R e fi k Or igan

(4)

E rd a l Y a

Ottoman sultan in Istanbul. It underwent various renovations a n d a d d itio n s over the c e n ­ turies, and was entirely rebuilt after the earthquake of 1766 in a style closer to the Ottoman classical period than the archi­ tectural tastes o f the time. Focal point o f both spiritual sig­ nificance a n d official impor­ tance as location o f the access sion ceremony, Eyiip was also the site of the largest graveyards in the city. Those who came to pray here in life wished to be buried here after death, an d Eyiip Cemetery became the final resting place o f m any sultans, grand vezirs, vezirs, §eyiilislams, military commanders, and other famous men in the field o f schol­

arship, religion, literature and art. The inscriptions on their tombs are significant historical documents o f their period. The tombstone o f Devlet Han, son of Gazi Giray II, the Crimean Tar­ tar ruler thought to have been buried in Bakhchisaray in the Crimea, was discovered here, fo r example.

Most o f the tombs are made o f

ğunluğu mermerden yapılan ve Osmanlı türbe mimarisinin uygulandığı plan tipleri, çini, ve kalem işi kullanılan mezar­ lığın en ilginç bölümlerinden biri de cellat mezarlığıdır. Gezimize, Eyüp’ün merkezin­ deki kutsal mekanlardan baş­ ladık. Şimdi daha yukarılara, Haliç’in o ünlü panaroması- nın en iyi seyredilebildiği sırt­ lara doğru çıkalım. İstan­ bul’da uzun dönemler yaşa­ yan ve gerçek bir İstanbul aşığı olan ünlü Fransız yazarı

Eyyub el-Ensarî*nin kayıp mezarı­ nın bulunduğu bölgeye inşa edildi­ ğine inanılan, Osmanlı Barok ve Klasik mimari üsluplarında yapıl­ mış Eyüp Camii, İstanbul’da yapı­ lan ilk selatin cami olma özelliğini de taşıyor. / Eyüp Mosque was originally built over the rediscov­ ered grave of Eyyub el EnsarT in the 15th century, and was the first royal mosque to be built in Istanbul. It was rebuilt in a mix­ ture of O ttom an Baroque and Classical style in the late 18th century. G ü rd a l T e zv a r

(5)

Y a v u z M ey v e c i

Pierre Loti’nin adını taşıyan kahve bu kuşbakışı görüntü için en ideal yerdir. Türkiye’yi ikinci vatanı olarak gören Pi­ erre Loti’nin, o dönemde, “Ra­ bia Kadın Kahvesi” olarak bili­ nen bu kahveye sık sık gele­ rek Haliç’e karşı “Aziyade” ad­ lı romanını yazdığı söylenir. Bugün tipik bir Türk kahvesi haline getirilen mekanın bu­ lunduğu bölge, Evliya Çele- bi’nin Seyahatnamesi’nde, “ki­ riş Köşkü Mesiresi” olarak ge­ çer. Pierre Loti dışında, 19. yüzyılda İstanbul’a gelen he­ men bütün yabancıların ve seyyahların da uğrak yeri olan kahvenin etrafında birçok tari­ hî yapı bulunmaktadır. Kahve­ den iki adım ötede bulunan

1813 yılına tarilılenen, iki kitabeli ahşap Kaşgari Tekkesi bunlardan biridir. Yine kahvenin yanından sapan sokağın sağ köşesindeki üç yol ağzında,

m arble a n d typical o f Ottoman tomb architecture, with interiors decorated with tiles a n d the painted fresco work know n as kalem işi. One o f the most fascinating parts o f the cemetery is that where the executioners were buried.

We began our tour o f Eyüp at its religious centre, but now let us climb the hill to see the celebrated panorama over the Golden H orn. The coffee house n a m e d a fte r the fam ous French writer Pierre Loti, who lived fo r m any years in Istanbul and was in love with the city, is the ideal place to enjoy this bird’s eye view. Loti, who regarded Turkey as his adopted homeland, came frequently to this coffee house which in his day was known as Rabia Kadın Coffee House, and it is said that he

En üstte, Osmanlı tarihinde en uzun süre, en yüksek dinî mertebe olan şeyhülislamlık görevini yerine getiren Ebusuud Efendi’nin yap­ tırdığı okul; üstte, türbesi. Solda, 1589 yılında vefat eden Mevlevi Şeyhi İskender Dede’nin mezarı ve Dilek Kuyusu. / The top picture shows the school founded by Ebusuud Efendi who was the longest serving şeyhülislam - the highest authority on canonical law - in Ottoman history, and above, his tomb, left is the tomb of the Mevlevi şeyh İskender Dede who died in 1589 and the Wishing Well. Y a v u z M ey v ec i

(6)

Osmanlı döneminde sul­ tanlardan sadrazamlara, şeyh ü lislam lard an ku ­ mandanlara, ilim ve fi­ k ir a d am ların a kadar pek çok ünlü şahsiyetin ebedi istirahatgâhı olan Eyüp’ün tarihi mezarlık­ ları, kutsal olanla gün­ delik yaşam ı biraraya getirmeye bugün de de­ vam ediyor... / The his­ to ric g ra v e y a rd s of Eyüp are tbe final rest­ ing place of many sul­ ta n s , g rand v e z irs, şey h ü lisla m s, m ilita ry commanders, and other fam o us men in the field of sc h o la rsh ip , religion, literatüre and art.

önünde Farsça yazılmış beyaz yu­ varlak bir mezartaşi bulunan bina da, Çolak Şeyh Haşan Tekkesi’dir. Çolak Şeyh Haşan Tekkesi’nin sıra­ sındaki taş bina ise bir Sıbyan Mek- tebi’dir. Osmanlı tarihi yazarı Idris-i Bitlis tarafından yaptırılan Sıbyan Mektebi’nin arkasındaki bahçede ise, 1589 yılında vefat eden İsken­ der Dede ismindeki bir mevlevinin mezarı vardır. İskender Dede’nin ön tarafındaki iki kuyudan biri ise meşhur Dilek Kuyusu’dur. Bu ku­ yuyla ilgili Evliya Çelebi Seyahatna- mesi’nde “Kuyuya bakanların gö­ nüllerinden geçirdikleri isteklerini kuyunun içinde gördüklerini” yazar. Pierre Loti ve çevresindeki bu eser­ ler bugün Eyüp Belediyesi tarafın­ dan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan onaylı proje­ ler doğrultusunda kamulaştırılıyor.

Dokuz adet konaklama binası, pansiyon, kafeterya, lokanta, çarşı ve kahvenin yapılmasının planlandığı alan bittiğinde, Eyüp’ün o kendine özgü tarihsel do­ kusunu yeniden yaşamak belki daha da mümkün olacak.

İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Eyüp, bizi tarihin patikalarında küçük bir gezintiye davet edi­ yor. Tarihin kuru bir sayılar ve küflü hikayeler top­ lamı değil, her an yeniden kurulan, bugünümüzü de içinde barındıran bir yaşamlar toplamı olduğuna inananlar için kaçırılmaması gereken bir davet... •

| wrote his novel Aziyade here.

| The area where this typical Turkish

S. coffee house is situated was formerly kn o w n as Idris Köşkü Mesiresi, according to the 17th century writer Evliya Çelebi. In the 19th century the coffee house ivas visited not only by Pierre Loti but by almost all the fo r­ eign travellers who came to Istanbul. There are several historic buildings in its vicinity, one being the wooden Kaşgari Tekke (dervish lodge) dating from 1813■ At the junction o f three streets down that turning off from the coffee house is Çolak Şeyh Hasan Tekke, in front o f which is a cylindri­

cal white tom bstone with a Persian inscrip­ tion. The stone build­ ing fu r th e r along is the child ren ’s school built by the Ottoman historian Idris-i Bitlis. In the garden behind the school is the tomb o f a Mevlevi dervish named İskender Dede who d ied in H 9 9 7 (1589). One o f the two wells in fr o n t o f the grave is the fa m o u s

W ishing Well, o f

which Evliya Çelebi relates that those who looked into it saw their secret desires.

These buildings a n d

_ the Pierre Loti Café are

g now being compulso-

| rily p u rc h a se d by

§ Eyüp Municipality as

part o f a conservation project fo r the area. The project includes facilities for visitors, consisting o f nine hostels, a guest house, cafeteria, restaurant, shops and coffee house. When it is completed visitors will be better able to experi­ ence the unique historic texture o f Eyüp.

Here in one o f the oldest districts o f Istanbul you are invited to stroll down the paths of history. For those who believe that history is not a collection o f dry dates and mildewed stories, but a living and ever- renewed process which also incorporates the present,

this is an invitation not to be missed.

’Hacer Foggo, gazeteci. ' H a cer Foggo is a jou rn a list.

48

S K Y L I F E A R A L IK — D E C E M B E R 1999 *5

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

L amartine and Pierre Loti, French authors who have left their marks on world literature, are both known for the admiration they held for Turks and Turkey.. Everytime he visited

Elâlem üç dört asırlık koskoca eser­ leri değil, yerin altından on binlerce sene önceki ibrikleri çıkarıyor da bun­ ların hangi barbar kavim tarafından

evlilik olayı ve tiyatro birlikte çok gü­ zel yürür... Fakat eşiniz

Ankara ve Kırıkkale İllerindeki Kronik Böbrek Yetmezliği Hastalarında Hantavirus Seroprevalansının Araştırılması The Seroprevalence of Hantavirus in Patients with Chronic

aeruginosa sufllar›nda ticarsilin-klavulanik aside karfl› istatistiksel olarak anlaml› düzeyde direnç geliflmifl oldu¤u görüldü (p<0.001).. Hastanelerde

Şair aşağıdaki beyitte ise gönül ehlinin Allah’ın veli kullarına ikramı olan kerâmeti bir sır olarak telâkki ettiklerinden bunu orataya saçmayacaklarını