• Sonuç bulunamadı

SÜT SIĞIRLARININ YAĞLI KARACİĞER SENDROMUNDA BAZI KAN DEĞERLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SÜT SIĞIRLARININ YAĞLI KARACİĞER SENDROMUNDA BAZI KAN DEĞERLERİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

.\!elçuk Üniversitesi Vet. Fak. Dergisı Cilt: 4, Sayı: 1 (37- 41), 1988

SÜT SIGIRLARININ YAGLI KARACİGER SENDROMUNDA BAZI KAN DEGERLERİ

Some blood paramcters in dairy cows with fatty liver syndrome

Mehmet Nizaınlıoğlul V eysi Aslan2

Zafer Durgun 3

Su:aı:ımary: In this stud)l, a total of 23 dai1y cows were used. Blood and liver bioPSJI samples were obtained from each animal bejare and after cal-ving. Plasma total lipid, the percentages

of

different leucoryte t_ypes and fatt_y irifiltration of the liver were estimated in animals. Plasma total lipid values increased significant?J ( P <O. 05), the percentage of the ?Jmphorytes decreased in dai1y cows associated with fatt_y liver ,S.Jindrome ajter calving.

Özet: Bu çalışmada toplam 23 baş süt sığırı kullanıldı. Ha)lvanlardan

dağımı · ö'ncesi ve sonrası kan ve karaciğer biopsi ö'mekleri alındı. K an örnekleri total lipid ve formül lö'kosit, biopsi ö'rnekleri de )lağlanma )lb'niinden incelendi. Buzağılamadan sonra şiddetli karaciğer )la,~lanması tesbit edilen ha)lvan-larda kan plaznıası lipid değerlerinin önemli derecede arttığı ( P <O. 05), lö-kosit formülünde ise lerifosit )liizdesı:nin sağlıklı hqyvan değederine göre azaldı­ ğı tesbit edildi.

Giriş

Hayvanlarda görülen karaciğ·er yağ·lanması, son birkaç yıldır üzerinde yoğun çalı§malar yapılan önemli bir metabolizma

bozuklu-ğudur. Özellikle süt verimi yüksek olan ineklerdc doğumdan sonra olu§an karaciğer yağlanması ve daha sonra karaciğerin yeterli görev yapamaması sonucu; hayvanlarda ketozis ve hipokalsemi gibi metabo-lik bozukluklar §ekillenmekte, infertilite, mastitis ve retensiyo sekun-dinaruma kaqı dispozisyonun arttığı ve verimin dü§tüğü bildirilmek-tedir ( 4, 1 O).

1 Doç.Dr. ~.Ü. Vet.Fak. Biyokimya Bilim Dalı, Konya. 2 Doç.Dr., S.Ü. Vet.Fak. İç Hastalıklan Bilim Dalı, Konya. 3 Yrcl.Doç.Dr., S.Ü. Vet.Fak. Fizyoloji Biliıu- Dalı, Konya.

(2)

Doğumdan sonra süt veriminin başlamasıyla birlikte hayvanın eneıjiye olan ihtiyacı da artmaktadır. Mevcut depo eneıjinin kulla-nılmasından sonra enerji ihtiyacını karşılamak için vücut depo yağ­ larının mobilizasyonu başlamalda ve dolayısı ile plazma total lipit düzeyide yükselnıektedir. Total lipit düzeyindeki bu artışlara açlık ve ketozis olgularında sık rastlanılmaktadır (6).

Dale ve arkadaşlan (3) yaptıklan bir çalışmada, enerjiye ihtiyaç duyulduğu zaman adipaz dokulardan yağların mobilize edildiğini açıklamaktadırlar.

Ya,ğlar normal olarak karaciğer ağırlığının

°/

0 5'ini oluştururlar.

Bazı durumlarda bu oran

°/

0 30'a kadar çıkabilir. Karaciğerde

görü-len bu yağ· birikimi, yağ'ların infiltrasyonundan ya da yağ· elejeneras-yonundan kaynaklanmakta olup yağ ınetabolizmasında görülen bo-zukluğun bir belirtisidir. Ayrıca rasyoncia bulunan yağ veya fazla ko-lesterol, aşırı karbonhidrat alınması sonucu oluşan lipogenez, stres faktörleri, açlık, hipokalsen1i, insülin yetn1ezliği, karbontetraklorür ve fosfor gibi toksik maddeler ile karaciğerde sentezlerren yağların trans-portunda görülen yetersizliklerde de karaciğerde yağlanma görüle-bilir. Yağlı karaciğer sendromu çeşitli metabolizına bozukluklarına ve enfeksiyöz hastalıkların gelişmesine zemin hazırlamaktadır (2, 8).

Bu çalışma süt ineklerinde görülen yağlı karaciğer sendron1unun teşhisine katkıda bulunmale amacıyla yapılmıştır.

Materyal ve Metot

Bu araştırına Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi kliniklerine

getirilen 10-15 gün önce doğum yapmış ve klinik olarak yağlı kara-ciğer sendromundan şüphe edilen 8 baş sütçü ırk inekler ile Konya l\1erkez Araştııma Enstitüsü'ne ait sağlıklı ve doğurolarına yaklaşık iki hafta kalan 15 baş montofon ırkı ineider materyal olarak kullanıl­ dı.

KJiniğe getirilen hayvanlardan doğumdan sonraki ilk iki hafta içinde, araştırma enstitüsüncieki hayvanlardan ise doğumdan önce-ki hafta ve doğumdan sonraki ilk iki hafta içinde kan ve karaciğer bi-opsi örnekleri alındı.

Biyokin1yasal ve hematolojik muayeneler için kan örnekleri hay-vanın vena jugularislerinden EDTA'lı tüplere alındı. Kan örnekleri santrifüj edildi ve total lipid değerlerinin tayininde Merck

(3)

diagnos-Süt Sığırlarının Yağlı Karaciğer Sendurumunda Bazı Kan Değerleri 39

tica

*

test kiti kullanıldı. Lökosit formülü için laboratuarda kullanılan standart metodlardan yararlanıldı.

Karaciğer biopsi numuneleri biopsi iğnesi ile usulüne uygun şe­ kildP alındıktan so nı a histolojik yönden karaciğer hücrelerindeki yağ­ lanma yüzdeleri ölçüldü. l(araciğ~rde %ı 20'nin üzerindeki yağlan­ malar şiddetli,

o/

0 20'nin altındaki yağlanmalar ise hafif ve orta

dere-cede yağlanma olarak değerlendirildi.

Bulgular

Konya Merkez Hayvancılık Araştırma Enstitüsüne ait ve ka-raciğerlerinde orta ve şiddetli derecede yağlanma tespit edilen hay-vanların çoğunda doğumdan sonra süt veriminde düşme, bazıların­ da retensiyo sekundinarum ve hipokalsemi tespit edildi.

Halk elinde bulunan ve kliniğe getirilen yağlı karaciğer sendro-mundan şüphe edilen hayvanların buzağılamasından sonra; süt ve-riminde ani düşme, kondüsyon kaybı, iştiha azalması, depresyon, karaciğer perküsyonunda hassasiyet ve ağrı gibi klinik belirtiler sap-tandı.

Araştırma enstitüsü hayvanlarının plazma total lipid değerleri doğum öncesi ~{ı 279.10

+

14.23 mg, doğum sonrasında ise

o/

0 348.57

+

28.47 mg olup istatistiki yönden (P<0.05) önemli bulundu. Kli-niğe getirilen yağlı karaciğer sendromlu hayvanların doğum sonrası total lipid değerleri ortalaması X =---= 0/ 0 492.37 mg olup, bu değerin

normal değerlerin çok üzerinde bulunduğu belirlendi.

Araştırma enstitüsü hayvanlannın lenfosit oranı doğum önce-si~~ 52.47 iken, bu oranın doğum sonrasında 0

/o

4l'e düştüğü

görül-dü. Kliniğe getirilen hayvanların lenfosit oranlarında da normalin altında değerler belirlendi. Monosit, nötrofil ve eosinofil oranlarında ıse önemli bir değişme görülmedi.

Araştırma enstitüsü hayvanlarının karaciğerlerinde cloğun1 ön-cesi histolojik yağlanma görülmemesine karşın doğumdan sonra ~10 6.6'sında, kliniğe getirilen hayvanların ise 0

/ 0 7 5'inde şiddetli, diğeı

hayvanlarda ise hafif ve orta derecede karaciğer yağlanması tesbit edildi.

(4)

Tartışma ve Sonuç

K.araciğcr yağlanması, yüksek süt verimine sahip sütçü inekler ile bakım ve beslenme yönünden yetersiz olan ineklerde görülen önem-li bir metaboönem-lizma bozukluğ·udur. Bu bozukluğun yüksek süt verimi-ne sahip her üç in ek ten birinde görüldüğü ve farklı ırklarda da göı ül-n1e oranının yüksek olduğu, doğumdan sonra görülen ciddi karaci-ğer yağlanmasından dolayı ineklerde ovaryum aktivitesinin ve östrus siklusunun azaldığ1, enfeksiyöz hastalıklarından nıastitis ve metritisin arttığı Reid ve arkadaşları ( 8) tarafından bildirilmiştir. Yapılan bu çalışmada materyal olarak kullanılan hayvanların bir k1smında kon-düsyon düşüklüğü, iştahsızlık, süt veriminde düşn1e, mastitis, meLcitis, subklinik ketozis, hipokalsemi ve retensiyo gibi öneınli bozukluklar müşahade edilmiştir.

Avidar ve arkadaşları (I) 'ın ca yapılan bir çalışmada doğumdan sonra karaciğer yağlanması görülen hayvanların doğum öncesi ve sonrası plazma total lipid değerlerinde önemli değişmelerin olduğu tesbit edilmiştir. Bu çalışmada da araştırma enstitüsüncieki hayvan-ların doğum öncesi ve sonrası plazma total lipid değerleri arasındaki farklılık önemli (P<0,05) bulundu.

Halk elindeki yağlı karaciğer sendromlu hayvanlarda ise doğurn sonrası plazma total lipid değerleri ortalaması oldukça yüksek

bulun-muştur.

Yağlı karaciğer sendroınlu hayvanların formül lökosit sayısında doğumdan bir hafta sonra önemli derecede düşmeler gözlenmiştir (9).

Reid ve arkadaşları (7) 'da doğumdan sonra karaciğerde 0 / 0 20'

nin üzerinde yağlanma görülen sığırların lenfosit, nötrofil ve eosinofil oranlarında azalma tesbit edildiğini belirtmişlerdir. Sunulan çalış­ mada ise doğumdan önce ~~ 59.4 7 olan ortalama lenfasit oranının doğum sonrasında

%

41 'e düştüğü, monosit, nötrofil ve eosinofil oran-larında ise önemli bir değişikliğin olmadığı belirlenmiştir.

Histolojik olarak biopsi numunelerinin incelenmesi ile karaciğer yağlanmasının belli ölçüde teşhis edilebileceği çeşitli araştırıcılar ( 5, 8) tarafından bildirilmektedir. Yapılan bu araştırmada araştırma ens-titüsü hayvanlarının

o/

0 6.6'sında, kliniğe getirilen hayvanların ise

~6 75'inde şiddetli derecede karaciğ·er yağ-lanması tesbit edilmiştir. Sonuç olarak, süt ineklerinin yağlı karaciğer sendromunun tanısında biyokimyasal, hematol~jik ve histolojik bulgular ile klinik belirtilerin değerlendirilmesinin uygun bir metot olacağı kanısına varılmıştır.

(5)

Süt Sığırlarının Yağlı Karaciğer Sendurumunda Bazı Kan Değerleri 41

Kaynaklar

1. Avidar, Y., Bogın, E. and Soback, S. ( 1986) Fatty liver syndrome infann animals-bioc-henıical and plıarmacological aspects. Isr. J. Vet. Med. 42, 318-323.

2. Collins, R. and Reid, I. M. ( 1980) A corralated biochemical and stereological study of peri-parturient fatty liver in the daiıy cow. Res. Vet. Sci. 28, 373-376.

3. Dale, H., Vık-Mo, L. and Fjellheim, P.A. (1979) Afield survey of fat ınobilization and liver fimction of dairy cows during early lactation. Nord. Veterinaer med. 31, 97-105. 4. Frank, T.T., Schultz, L.H. and Hardie, A.E. (1980) Effect of dıy period

overconditi-oning on subsequent metabolic disorders and performance of dairy cows. ]. Dairy. Sci, 63, 1080-1090.

5. Gaal, T., Reid, I.M., Collins, R.A., Roberts, C.j. and Pike, B.V. (1983) Compa-rison of bioclıemical and histological metlıods of estinıating fat content of liver daiıy cows. Res. Vet. Sci. 34, 245-248.

6. Haresingh, W. ( 1980) Body condition, ıııilk yield and reproduction in cattle. Recent Ad-vences in Animal Nutrition. 107-122.

7. Reid, I.M., Dew, A.M. and Williams, L.A. (1984) Haematology of subclinical fatty liver in dairy cows. Res. Vet. Sci. 37, 63-65.

8. Reid, I.M. and Roberts, C.T. (1983) Subclinical fatty liver in daiıy cows. Irish. Vet.

]. 37, 104-110.

9. Reid, I.M., Roberts, C.j., Treacher, R.j. and Williams, L.A. (1986) F;ffect of body condition at calving on tissue mobilization, development of fatty liver and blood clıemistıy daiıJ' cows. Anim. Prod. 43,, 7-15.

10. Treacher, R.T., Reid, I.M. and Roberts, C.T. (1981) The effect of body condition at calving on the development of fatty liver and metabolic disease. -Anim. Production. 32, 363.

Referanslar

Benzer Belgeler

Reinnervation MUPs were gener- ally accepted as a good prognostic factor for nerve heal- ing, but its integration to the rehabilitation practice as a prognostic criterion is still

Osteoporoz yönetiminde belirlenen hedeflere daha h›zl› ve kolay ulaflabilmek için sa¤l›k ekibi taraf›ndan hastalardan risk faktörleri ile ilgili ayr›nt›l›

Günümüzde mezuniyet öncesi t›p e¤itiminin her aflamas›nda ve hemen tüm uzmanl›k dallar›n›n mezuniyet sonras› e¤itim müfredatlar›nda yer almas› gereken

Klinik olarak simetrik güç kayb›, hipertrofik bald›r,; elektrofizyolojik olarak nörojenik patolojik patern gösteren elektronöromyografi bulgular› ve radyolojik ola- rak de

Kafatası kemiği altında sıvının toplandığı, kafatası kemikleri arasındaki tüm sütürlerin ayrıldığı, üzerine baskı uygulanınca suyun belirgin

Fergana bölgesi belli süreler içinde müstakil olarak varl~~~n~~ sürdürmü~lerdir2. Bu durum Karahanh hükümdarlanmn Fergana'y~~ ve Samano~ullann~n di~er vilayede- rini

NURSEN ÖZSOY - FEN VE TEKNOLOJİ

Bununla birlikte, insan, fil ve balinadan ve küçük köpekler büyüklerden daha uzun yaşarlar.  1909 yılında Rubner çok