• Sonuç bulunamadı

Ruhi Su için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ruhi Su için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EVET/HAYIR

OKTAY AKBAL

: '

^ ' p o

Ruhî Su İçin...

“ Ömrünü aşıklara ve türkülere adamış insan”.

Abidln Dlno, Ruhi Su’yu böyle tanımlar. Gerçekten de Ruhi Su seçkin bir opera sanatçısıyken üç telli sazı almış, yurdu­ nun acısını, sevincini türkülerle dile getirmiştir. Kendine vergi bir yol seçmiştir. Öylesine başarılı olmuştur ki, ardından yeni yeni sanatçılar yetişmiş, onu örnek alarak başarılı yapıtlar or­ taya koymuşlardır: Rahmi Saltuk, Sadık Gürbüz, Zülfü Liva- neli vb.

"Gezgincilerin babasıdır, türkülerin izini sürer, köy köy dola­ şır, bir yitik dizeyi şurada, başka birini ötede bulur, bir ezgiyi şu bölgede saptar, sazdaki bir iniş çıkışı başka bir yerde. Bir mü­ zik bilgini gibi değil, bir müzik vurgunu, kendine özgü bir aşık gibi çalışır... Ama Ruhi Su bir kelebek avcısı değildir. Kelebek­ lerin karnına iğne batırıp cam altına yerleştirmez, okur onları, yüzyıllarca deniz altında kalmış. Eski çağ yontularına yapıldığı gibi, üstlerindeki zaman köpüklerini temizleyerek o güzelim se­ siyle söyler, yaşar, altta yatan başyapıtı ortaya çıkarabilmek için, üstteki yosunlarla kabuklu hayvanları büyük bir dikkatle kazımak gerekir. Ruhi Su, eşsiz bir sabırla başarır bu işi."

Ruhi Su en azından kırk yıldır toplum önünde, sanat evreni­ mizin içinde, ‘klasik’leşmiş, ‘destan’laşmış bir insan. Gün ge­ lecek plakları, bantları, varsa filmleri, gelecek kuşaklarca şim­ dikinden çok daha iyi, çok daha gerçekçi ve sevecen bir anla­ yışla değerlendirilecek... Evet, bugün de Ruhi Su’nun önemi­ ni bilen kalabalıklar var, ama ‘resmi’ yerlerin, ‘resmi’ kişilerin gözünde Ruhi Su bir yana itilecek kişi sayılıyor. Devlet Tiyat- roları’nda bir konser verdiği var mı? Televizyon ekranlarında göründüğü, radyolarda türkülerinin sık sık söylendiği? Yok, hiç­ biri yok. Gözlerini kapatmışlar, görmüyorlar, duymuyorlar, bil­ mek, anlamak istemiyorlar Ruhi Su’yu, Ruhi Su gibi kendini halkına, sanatına adamış olanları...

Kendisi ne diyor ‘kendisi’ için bakın:

“ Türkü söylemek benim için bir aşk halidir. En güzel aşkları­ mı türkü söylerken yaşadım. Ne onlar beni aldattı, ne de ben onları. Türkü söyledikçe yeşeriyor, çiçekleniyorum. Ben yalnız türkü söylemiyorum ki... Bu söylediğim türkülerle aynı zaman­ da çağdaş Türk toplumunun liedlerini söylüyorum. Ben türkü söylerken sazım ne benimle yarışır, ne de türkülerle. Bize yal­ nız eşlik eder, bizi tamamlar." Su’ya göre ‘ister besteci, ister ic­

racı olsun, ikisi de kalıcıdır’. Su şöyle der: Beni halk anlamaz,

demek en azından boş bir kendini beğeniştir. İnsan kendini be­ ğenmede bile yalnız kalmamalı. Halkın sanatta anlamadığı bir yer bulunabilir,sanatçı bunu umursamazlık edemez. Çünkü tü­ keticisi olmayan bir üretim yaşamaz. Hani hükümet zoruyla da yaşayamaz demek istiyorum... Halktan kopuk hiçbir işten, hiç­ bir insandan hayır gelmez."

Ruhi Su, sözcüğün en iyi, en doğru anlamıyla ‘halkın sa­ natçısıdır. Kimileri ‘Devlet Sanatçısı’ sanını alırlar, o ise hal­ kın sanatçısı, olmuştur. Halk ona bu sanı uygun görmüştür. Dev­ let adına etkin olan kişiler, çevreler kimi zaman gerçek değer­ leri neden neden sonra-anlarlar, benimserler. Sanatçı vardır kolay anlaşılır, sevilir, tutulur devlet çevrelerince... Sanatçı vardır, belirli bir süre sonra hem devletçe, hem halkça benimsenir, ba­ ğıra basılır, ölümsüzleşir, klasik sayılır. Ruhi Su şimdilik ‘hal­ kın’ sanatçısı, ‘sanat çevreleri’nin vazgeçilmez kişisi, büyük bir değer. Bir gün gelecek TV’ler, Devlet Tiyatroları, radyolarda da egemen olacak...

Bugün Ruhi Su ile karşılaşmak, plaklarını almak, imzalat­ mak isteyenler onu bulabilecekler. TÜYAP’ın Müzik Fauarı’nda Su plaklarını imzalayacak. Bu öyle bir fırsat ki, arasanız bula­ mazsınız. Okurlarımın böyle bir fırsatı kaçırmayacakları kanı­ sındayım.

Melih Cevdet Anday, gazetemizde çıkan bir yazısını şu cüm­ lelerle bitirmişti:

“ Ruhi Su, yeni Türkiye’nin yarattığı, geleceğe dönük bir sa­ natçıdır. Onun önemi buradadır ve gelecekte hep bu açıdan ba­ kılıp değerlendirilecektir. Ruhi Su, türküsüz insanlara türkü sun­ muştur."

“ Halkın Sanatçısı” Su için bugüne dek sanırım bir ‘jübile’ yapılmadı. Niye bu denli geç kaldık, niye? Sanırım yakında böy­ le büyük bir saygı gecesinde birlikte olacağız. Şimdilik Ruhi Su’yu birbirinden vazgeçilmez plaklarında buluyoruz. Bu da yetiyor bize, ‘türküsüz insanlara türkü sunan’ ustayı sevgiyle, saygıyla anmamıza, benimsememize...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

 Polimerlerin üretimi genel olarak yüksek sıcaklık ve basınç gerektirmez. Bundan dolayı karmaşık şekilli parçaların üretimi nispeten kolaydır.  Çelik,

Kişiliğinin bütün olgunluğuna rağmen büyük şair ha­ yatı ve gerçekleri tam anlamı ile kavrayamamış; olayların aldığı bi­ çimler karşısında ya

Çünkü aynı yazı­ da, «Ahmet Vefik Paşa’nın dilini o zaman bizlere öğret­ mek söz konusu olduğunda Edebi Heyet’tekl, zamanın bü­ yük edipleri de

Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye Sivas’tan Ankara’ya kar yağışı altında üstü açık, üç hurda oto­ mobille giderler ve AnkaralIlar onlara görkemli bir

Beykoz, Hereke, Bakırköy fabrikaları gibi Fesaneyi de faaliyet çenberi içine alan Sanayi ve Maadin Bankasının meşkûr himmeti ve şirketin idare he­ yetinin

change in cases diagnosed as having LC is macrocytosis (6) and it is determined in a study performed by Maruyama et all that macrocytosis is the most

Lateral medüller sendromun seyri sırasında %12-36 oranında görülebilen bir semptom olan hıçkırık, diafragmanın ve eksternal (inspiratuar) interkostal kasların

Thus, existence of association between development to be of nephrotic syndrome and hypersensitivity can be considered, because it is reported that minimal change nephrotic