• Sonuç bulunamadı

Kadın pilotumuz Sabiha Gökçen:"Atatürk beni uçarken görünce sevinirdi"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kadın pilotumuz Sabiha Gökçen:"Atatürk beni uçarken görünce sevinirdi""

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Göklere kanat açan ilk Türk kadını Sablha Gök çen, manevi babası Atatürk'ün elini öperken çe­ kilm iş tarihi fotoğrafın önünde... Ve İlk kadın pilotumuz Gökçen, yıllarca büyük bir ustalık­ la kullandığı uçağının yanında (küçük fotoğraf).

ti

İLK” K A D IN L A R IM IZ ...

Kadın pilotumuz Sabiha Gökçen:

"A ta tü rk , beni

uçarken görünce

çok sevinirdi

►Gökçen, Eskişehir’­

den Ankara’ya g it­

tiğ i b ir hafta sonu

ziya re tin d e , d ö ­

nüşte yolunu şaşı­

rınca mecburî iniş

yaptı

►Gökçen, olayı b u ­ gün yeniden aynı heyecanla h a tırla ­ dığını b e lirte re k , A ta tü rk ’ün bu yüz­ den kendisine çok n a s ih a t e t t iğ in i söyledi

(2)

O M illiyet

Kadın pilotumuz

Sabiha Gökçen:

"A ta tü rk, beni

uçarken görünce

çok sevinirdi"

Gökçen, Eskişehir'den Ankara'ya g ittiğ i bir hafta

sonu ziyaretinden dönüşte yolunu şaşırınca

"zorunlu iniş" yaptı

'Haber vermeden uçma

" Atatürk’ü ziyaret için

g ittiğ i Ankara 'dan Eskişehir’e dönüşte mecburi iniş yapan Gökçen, olayı aynı heyecanla bugün de hatırlıyor. Olaydan sonra Atatürk’ün kendisine, bir yere haber vermeden gitme­ mesi için çok nasihat e ttiğini belirten Gökçen, o günlerin birinde p ilo t üniforması ile görülüyor.

Nesrin TURHAN- ANKARA

E

SKİŞEHİR Askerî Hava O k u lu ’nda öğrenim ini sürdüren genç kız, hafta sonlarında uçağına atlayıp Anka­ ra ya da İstanbul’da bulunan manevî babasını ziyarete geliyor­ du. Bu genç kız Türkiye’nin ilk kadın, üstelik ilk askerî kadın pi­ lotu Sabiha Gökçen, manevî ba­ bası ise İstiklâl Savaşı’nın önderi

Atatürk idi...

Gökçen, her hafta sonu yap­

tığı gibi o gün de uçağına bindi ve Atatürk’ü görmek üzere A n­ k ara’ya hareket etti. Başkente vardığında, manevî babasının orada olmadığını ve İstanbul’a gittiğini öğrendi. Genç kız bunun üzerine A nkara’da bir süre oya­ landı ve yeniden Eskişehir’e dön­ mek üzere uçağına binip, yola çıktı. Tek bir bulutun gölgeleme­ diği, alabildiğine parlak havada

uçuşun zevkine kapılan Gökçen, dalgınlığından kurtulup da yer­ yüzüne baktığında, hiç tanım a­ dığı bir arazinin üzerinde oldu­ ğunu farketti...

Atatürk’ün manevî kızı Sabi­ ha Gökçen’in bu anısının deva­

mını kendi ağzından dinleyelim:

“ Eskişehir’den ayrılmadan önce hocalarıma Ankara’ya gi­ deceğimi söylememiştim. Tam bir rahatlık ve dalgınlık içinde uçarken, tanımadığım bir arazi üzerinde olduğumu farkettiğim- de ambale oldum. Yanımda ha­ ritam da yoktu. Yakınlarda gör­ düğüm ilk köyün biraz ötesine zorunlu iniş yaptım. Köylülere, Eskişehir ve Ankara’nın ne taraf­ ta olduğunu sorup, tekrar uçu­ şa geçtim. Bu kez, tamamen zo­ runlu ikinci mecburî inişimi yap­ mak durumunda kaldım. Çün­ kü, benzinim bitmişti. Orada da bir köy vardı ve onlara yakında

telefon olup olmadığını sordum. Telefonu olan köye ulaşmak için at arabasıyla bir saati aşkın bir yolculuk yaptık. Bu arada, be­ nim Ankara’ya geleceğimden ha­ beri olmayan hocalarım, dönme saatimin geciktiğini farkedip, te­ lâşlanmışlar. Benzinimin bitece­ ğini de düşünmüşler ve çaresiz İstanbul’dan Atatürk’ü arayıp, kaybolduğumu bildirmişler. Ata­ türk çok üzülmüş ve hemen araş­ tırma emri vermiş. Ben telefona ulaştığımda, o köyün bağlı oldu­ ğu Aziziye Kaymakamı’nı ara­ dım. Kaymakam nasıl sevindi, anlatamam. Kendilerinin de be­ ni aradıklarını, derhal almaya ge­ leceğini söyledi. Sonra, Eskişe­ hir’e döndüm.”

Bu olaydan sonra, Atatürk’le ilk karşılaşm alarında kendisine çok nasihat ettiğini ve bir daha nerede olduğunu söylemeden yo­ la çıkmamasını öğütlediğini an ­ lattı Gökçen ve “ Her şeye

rağmen zorunlu inişler

tehlikeli-Kadırı haklarının 50. yıh kutlanıyor

İlk kadınlarımıza ödül

ANKARA, ÖZEL ı . , IBMM, Türk kadınlarına I seçme ve seçilme hakkı- I -J mn verilişinin 50. yıldö­ nümü , nedeniyle bugün saat 14.00’te “ özel gündem” ile top­ lanacak.

TBMM’nin bugünkü toplan­ tısına 12 kadın parlamenter 5’er dakika süre ile kürsüye gelerek kadın haklan konusunda konuş­ ma yapacak.

Öte yandan kadın parlamen­ terler sabah Anıtkabir’de saygı duruşunda bulunduktan sonra TBMM Başkanı Necmettin Ka- raduman ve Cumhurbaşkanı Ke­ nan Evren tarafından kabul edi­ lecekler.

Akşam saat 18.00’de ise mes­ leklerinde ilk kadınlara ve İstik­ lâl madalyası taşıyanlara birer plaket dağıtılacak.

İstiklâl madalyalı kadınlar­ dan Halide Edip. Fatma Seher Çavuş, Fatma Karaşimşek ve Münevver Saime Hanım’ın pla­ ketleri varisleri tarafından alına­ cak.

Kendilerine ya da varislerine plaket dağıtılacak ilk kadın mil­ letvekilleri de şunlar:

Mebrure Gönenç (Afyon), Satı Çırpan (Ankara), Türkân Başluğ (Antalya), Sabiha Saki- be Insel (Bursa), Hatice Özgener (Çankırı), Huriye Baha (Diyar­ bakır), Fatma Memik (Edime), Nakiye Elgün (Erzurum), Faki- he Öymen (İstanbul), Benal Nev­ zat Anman (İzmir), Ferruh Güb- güb (Kayseri), Bahire Bediş Mo- rova (Konya), Mihri Pektaş

(Ma-• Mecliste "kadın hakları" için düzenlenen özel

gündem de kadın m illetvekilleri beşer dakika

süreyle kürsüye gelecekler

latya), Meliha Ulaş (Samsun), Ertuğrul, Bedia Muvahhit (sine-Esma Nayman (Seyhan), Sabiha

Hatice Görkey (Sivas), Seniha Hızal (Trabzon).

Plaket alacak olan meslekle­ rindeki “ ilk” kadmlann listesi de şöyle:

Nermin Neftçi (TBMM Baş- kanvekili), Prof. Türkân Akyol (bakan), Sadiye Ardahan (bele­ diye başkam), Gül Hanım (muh­ tar), Meliha Sanu (savcı), Fatma Beyhan (hâkim), Süreyya Ağa- oğlu (avukat), Ayşe Ülküt (gar­ diyan), Leman Altınçekiç (jet pi­ lotu), Ülkü Sema Toksöz (su­ bay), Feriha Sanerk (emniyet müdürü), Betül Diker (polis mü­ dürü), Afife İpek (zabıta), Elif Yazgandır (çöpçü), Filiz Dinö- nen (büyükelçi), Aysel Öymen (Hazine Genel Müdürü), Müşer­ ref Çallılar (hesap uzmanı), Gü­ zide Amark (hesap uzmanı), Mü- kerrem Aker (genel müdür), Sa­ biha Gürayman (yüksek mühen­ dis), Münevver Gözeler (yüksek mimar), Fitnat Celâl Taygun (doktor), Ferdane Bozdoğan Er- berk (diş hekimi), Rukiye Kanat (eczacı), Adile Tuğrul (hostes), Müesser Cenap (muhabereci), Melekper Kılıç (PTT dağıtıcısı), Nezahat Süer (ziraat mühendisi), Binnaz Zehra Sert (orman mü­ hendisi), Sabire Aydemir (vete­ riner hekim), Zehra Dilek (bölge çalışma müdürü), Neyire Neyir

ma oyuncusu), Melek Okte, Ner­ min Sarova, Muazzez Kurdoğlu (tiyatro oyuncusu) Güzide No- yan (balerin), Semiha Berksoy (opera sanatçısı), Leyla Saz (bes­ tekâr), Prof. Saffet Alpar (rek­ tör), Prof. Nüzhet Gökdogan (dekan), Prof. Fazıla Giz (pro­ fesör), Melahat Ruacan (Yargı­ tay. üyesi), Firdevş Menteşe (Yüksek İdare Mahkeme Başka­ nı) Fahriinisa Yetmen (Sayıştay üyesi), Şükran Esmerer (Danış­ tay üyesi), Emel Gazimihai (rad­ yo spikeri), Nuran Emren (TV spikeri), İdil Biret, Suna Kan (devlet sanatçısı ilk bayan) Der­ vişe Koç (işçi sendikası başkanı), Behice Ağmal (işveren sendika­ sı başkam), Sabiha Gökçen (ilk pilot), Keriman Halis (ilk dünya güzeli), Prof. Afet inan (Türk kadınına seçme ve seçilme hak­ kı konusundaki çalışmalarından ötürü).

Kadın parlamenterlerden

mesajlar

Kadın Hakları Kutlama Gü- nü’ne öncülük eden TBMM’de- ki kadın parlamenterlerden Türkân Arıkan, Tülay Öney, Bahriye Üçok, Neriman Elgin. Rezzan Şahinkaya, Mihriban El- dem. Göksel Kalaycıoğlu, dün düzenledikleri basın toplantısın­ da kadın haklarının gelişimi ko­ nusunda yapılan çalışmaları an­ lattılar.

dir ve insan her zaman böylesi- ne şanslı olmayabilir. Atatürk, bu zor olayı başardığınız için be­ nimle gurur duymuştu” diye ko­

nuştu,

Gökçen’in telefon bulmak

amacıyla yolculuk yaptığı at ara­ basının sahibi ile ilgili de bir anısı var.

Bir gün, Eskişehir’de uçuş sonrası, “ Seni bir köylü görmek

istiyor” dediklerinde karşısında

bu yaşlı sürücüyü bulmuş ilk ka­ dın pilotum uz. “ Gelirsem beni

de uçurur musun?” sorusu üze­

rine verdiği sözünü de o gün tut­ m uş ve kısa bir gezinti yapmış onunla.

“ Gökçen” soyadının

öyküsü

“ Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğine inanan Atatürk, beni bir örnek olarak yetiştirmek istiyordu” diye k o ­

nuşan Gökçen, bu soyadını aldı­ ğında havacılığın aklından bile geçmediğini belirtti ve şunları söyledi:

“ Atatürk, 1934 yılında bana Gökçen soyadını vermişti. Her­ kes, bu soyadımı pilot olduktan sonra aldığımı sanır. Oysa ki, o zaman havacı olmak aklımda bi­ le yoktu. Havacılığa ise, 1935 yı­ lında başladım. Bu da Atatürk’ ün ne kadar ileri görüşlü, ne ka­ dar kararlı olduğunu gösterir.”

Sovyetler Birliği’nde, Yüksek Planör Okulu’nu bitirdikten son­ ra, planör öğretmenliğine başla­ yan Gökçen, mesleğinde hiç zorluk çekmediğini söyledi ve öğ­ rencilerinin, belki bir bayan öğ­ retmen karşısında başarısız olur­ larsa daha çok m ahçup olacak­ ları düşüncesiyle çok çalıştıkla­ rını ve kendisini yadırgamadıkla­ rını ifade etti.

Askerî pilotluk

Gökçen, askerî pilot olma hi­

kâyesini ve ilk yalnız uçuşunun heyecanım da şöyle dile getirdi:

“ Meydana gittiğimde, ho­ cam paraşütümü takıp, uçağa girmemi ve yalnız uçuş yapa­ cağımı söyledi. Çok sevindim. Atatürk’e selâm verip, uçağa at­ ladım ve havalandım. Geri dön­ düğümde, daha uçaktan inme­ den Atatürk beni karşıladı ve tebrik etti. Ben de elini öptüm. O zamanki sevinç ve mutluluğu­ mu anlatamam. Yalnız uçuşun tadını unuttum, Atatürk'ün bu sevinçli halini, onu mutlu etmiş olmanın huzurunu yaşadım. Sanki o uçmuş, uçuşun zevkini o yaşamıştı. O zaman beni askerî okula göndereceğini söyledi. Be­ ni havacılığa o teşvik etmişti za­ ten. Kadınlarımızın asker olabil­ mesi için bir kanun yoktu. Ata­ türk, beni özel olarak Eskişehir Askerî Hava Okulu'na gönder­ di. Burada iki yıl okuduktan son­ ra, rütbem olmadı ama, askerî pilot unvanını kazandım.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu memleketin tarihi abideleri kadar bedii“ manzaraları da Millî servet ve mefahir mecmuasına dahil olup muhafa­ zaları umum millet kadar ayrıca her vatandaşın

de ise, belki de toplam bütün A v ru p a ’da bulunan ley­ lek sayısına yakın yuva vardır, ilkokul öğrencilerinin doğal varlıklara dikkatlerini çekebilmek

Bu düşünce ile Çamlıcada o- turduğunu öğrendiğim kıymet­ li beden terbiyesi mütehassısı­ mız, mütefekkir ve konferansçı üstad Selim Sırrı Tarcan’ı

Eserleri en son Ocak 1977 de Akbank Osmanbey Sanat galeri­ sinde sergilenmiştir.. İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

(Doğru cevap gönderen okurlarımız: M. Kemal Ardoğa, Vurol Zafer, Mert Yazgan, Yusuf Emre Köroğlu). RAKAMLAR VE

"Bir ara her gittiğim yerde benden orası için şarkı rica eder oldular.. Ben pek çok yer geziyorum ama her yere şarkı yazmadım

[r]

Daha sonra iç haberler: Florya gazinosunun ihalesi gecikmiştir - yazlık gazinolara mahsus tarifeler İncelenmektedir - yeni bir araba tarifesi yapılacak - vapurlarda