• Sonuç bulunamadı

Rumelihisarı [Rumeli Hisarı] tarihçesi:Boğazkesen

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rumelihisarı [Rumeli Hisarı] tarihçesi:Boğazkesen"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAŞAYAN TARİH İSTANBUL

RUMELİHİSARI

TARİHÇESİ

(BOĞAZKESEN)

Derleyen: Cemil UZUNAKSU

İl Öz. İd. Eğt. ve Sos. İşi. Md.

Hisarın İnşaası:

Boğazkesen Hisarı, Karadeniz’le Marmara'yı birleştiren Boğaz'- ın Rumeli kıyısı üz.erindedir. Karşısında vaktiyle “ Akça Hisar, Gü­ zelce Hisar, Yenice Kale” gibi isimler verilmiş olan, bugün Anado- luhisarı denilen kale vardır. Bu iki hisar arası Boğaz geçidinin en dar yerini oluşturur.

Boğaz’ın ayırdığı Avrupa ve Asya kıtaları üzerinde geniş toprak­ lara egemen olan Sultan II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet), tasar­ ladığı büyük girişim için her iki kıyı arasında emniyetli bir irtibat kurmayı, geçidi kontrol altına almayı askeri bakımdan gerekli gör­ müştü. Hükümdarı, Rumeli kıyısının Anadolu’ya doğru uzanan bu parçası üzerinde hisar yaptırmaya götüren sebep, onun bu görüş ve kanaatidir.

21 yaşında genç padişah, 1451 yılı sonbaharının sonlarına doğru sancak beylerine fermanlar yolladı. Onlardan, 1452 yılının ilkba­ harında, belirttiği yerde bulundurulmak üzere mahir ustalar, işçi ırgat ve hisar inşaasına gerekli her türlü malzeme tedarik ederek gönder­ melerini istedi. Böylece toplanacak olan malzemenin, herhangi bir taarruzdan korunması için de Zağanos Paşa’yı memur etti.

Paşa hemen işe girişti, kısa bir zamanda, bugün Hisar’ın güney doğu köşesinde bulunan orta çaptaki çok köşeli kuleyi yaptırdı. Mu­ hafızlarını yerleştirdi. Kendisine verilen emri yerine getirmek için gereken tedbirleri aldı.

1452 yılı Mart'ında inşaat yerinde muazzam bir malzeme yığını toplamıştı.

İnşaat sırasında devlet idaresinde en yüksek mevki işgal edenler­ den, en mütevazi ırgatlara varıncaya kadar, herkes hümmalı bir fa­ aliyet göstermiştir. Kuvvetli bir disiplin bütün bu çalışmalara ege­ mendi. Başarıları görülenler mükâfatlandırılıyor; tembelliğe, ihmale meydan verilmiyordu.

Bine yakın ustalarıyle birlikte sayısı beş bini bulan işçi ve yardım­ cının ölçülü ve ahenkli çalışması sonunda içerisinde cami ve çeşme­ leriyle, Sahrıncı - sarnıcı, yiyecek ve mühimmat depolarıyla ve civarı­ na hâk i miiçbüyük kulesiyle Hisar, pek kısa bir zamanda yükseliverdi. Ağustos ayının sonlarına doğru Hisar ikmal edilmiş ve her türlü levazımı tamamlanmıştı. Padişah kaleye, göreceği hizmete uygun olarak (Boğazkesen) adını verdi. Dizdarlığına da Firuz Ağa’yı ta­ yin edip emrine 400 kadar asker bıraktı. Kale kumandanına; Bo- ğaz’dan geçen bütün gemileri durdurmasını, muayene etmesini; Bo- ğaz’ı geçmesinde bir mahzur olmayanlara müsaade edip geçiş res­ mini almasını, bu yaldaki emirlere riayet etmeyen gemilerin de ateş açılarak derhal batırılmasını emretti.

Hisar'ın Mimari Bünyesi:

Hisar’ın işgal ettiği saha, deniz kıyısından batıya doğru dik bir şekilde yükselir ve kayalık iki küçük tepe teşkil eder. Bu tepelerin aralarındaki mesafe 250, deniz seviyesinden itibaren yükseklikleri de 43 ve 56 metredir. Her iki tepeyi derince bir sel yatağı ayırır. Te­ peler üzerinde yapılmış olan ve büyüklükleri bakımından ilk önce göze çarpan iki kule ile sahile yükselen üçüncü bir büyük kule, ilk bakışta insana Hisar’ın üçgen şeklinde olduğu hissini verirse de ger­ çekte Hisar’ın çevresi muntazam geometrik bir şekil göstermez. Bu sonuç ise. Hisar plânının tertip ve tanziminde, tabii engebe ve as­ kerî gereklerin ön plâna alınmasından meydana gelmiş bulun­ maktadır.

Kuleler:

Hisar’da üçü büyük, biri orta, ötekileri de küçük çapta ve deği­ şik şekillerde 17 kule vardır. Bunlardan en önemlileri;

Kuzey batıda, silindir şeklindeki büyük kule Saruca Paşa tara­ fından sekiz katlı olarak yaptırılmıştır. Hapishane vazifesi gördü­ ğünden (Kara Kule) adı ile de ün yapmıştır.

Kuzey doğuda bulunan 12 köşeli prizma şeklindeki büyük kule, Vezir-i Azam Halil Paşa tarafından bina ettirilmiştir.

Hisar’ın güney batısında ve bir küçük tepe üzerinde bulunan si­ lindir şeklindeki büyük kule ise Zağanos Paşa tarafından yaptırıl­ mıştır.

Kapılar:

Hisar’ın çeşitli büyüklükte beş kapısı vardır. Hisarbeçe Kapısı: Bu kapı ön tahkimata aittir. Dizdar Kapısı: Hisar’ın esas kapısıdır.

Dağ Kapısı: Kuzeye açılır. Üzerinde bulunan tepe mazgalı ile sa­ vunma gücü arttırılmıştır.

Bunlardan başka, Zağanos Kulesi’nin yakınında, güney ve doğu yönlerinde, sonradan, sel kapısı istihkam kapısı isimleri verilen iki kapı daha vardır.

Hisar’ın Gördüğü Hizmetler:

Rumelihisarı’nın üstün bir ateş gücü vardı... Yüz kadar çeşitli çap­ taki top kalenin türlü yerlerine mevzilendirilmişti. Büyük çapta olan­ ları da Hisarbeçe’nin deniz tarafındaki duvarlarında açılan yirmi mazgala konulmuştu. Denize doğru yöneltilmiş olan bu toplar kar­ şı kıyıdaki Anadoluhisarı’nm toplan ile birlikte su geçidini tama- miyle denetimleri altına alabilmekte idi.

17

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Metastaz yeni kan hücresi ya da kan damarı oluşumuna mevcut tümörlere göre daha çok bağlı olduğu için Cherish kansere karşı ilaçlarla yeni kan damarlarının

rebilmek için gözlem koKullarnn iyi olmas, uf- kun açk olmas gerekiyor. Venüs, Mars ve Mer- kür'e göre çok daha parlak olduI undan, bu iki gezegen

Romanın kahramanı irfan böylece -roman boyunca peşinden koşacağı- çingene Nazlı ile tanışır.. Daha sonra iki arkadaş birkaç kez aynı çadırlara

Maamafih Türkler yalnız topu Tophanede dökmezlerdi.. Muhare­ be meydanına arabalarla bakır taşıtırlar, kuşattıkları kaleler önünde de top

Yukarıda, onu bir müddetten beri üzerinde çalışılan (Gönül Kaçanı K ovalar) piyesinde bir sahnenin provasında, yanda da Küçük Sahne'de (Y a z Bekârı) m

Hal­ buki hastanede telâş uyandıracağı zanne­ dilen bu haberi, ben, bir müjde gibi se­ vinçle karşıladım: Çünkü evvelâ, Tevfik Rüştü Araş, çok

Bu çalışma ile diyabetin tipi ve cinsiyete bağlı olmadan genelde diyabetlilerin mevcut sağlıklarını orta düzeyde yorumladıkları, diya- beti ciddi olarak algılamaları

Hastaların hastanede geçirdikleri sürenin az olması servise ameliyat günü kabul edilmeleri, ameliyat öncesi hazırlıkların evde kendileri tarafından yapılması gibi nedenlerle