• Sonuç bulunamadı

Konumuz:Sözen

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konumuz:Sözen"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONUMUZ: SÖZEN

4 Eylül 1959 Perşembe sabahı Tophane rıhtım ın­ da yaşanan olayı anımsayan var m ıdır, bilm em . O gün, Çanakkale'den dönen iki m illetvekilini karşılam ak için genç C H P 'liler orada toplanm ıştı. Daha önce C H P Genel Sekreteri Kasım G ülek'le arka­ daşları G eyikli'de saldırıya uğramışlardı. O layı soruştur­ mak için C H P, iki m illetvekilini olay yerine göndermişti, ama Çanakkale'den bu m illetvekillerinin yolları iktidarın yandaşlarınca kesilm işti. * > :>

Kalabalık bir partili topluluğu rıhtımda bekliyordu. İs- tanbul örgütü ayaklanm ıştı. De­ m o krasi sa v a şım ın d a C H P 'li gençlerdi öncülük ed en le r... Bu gençlerin başında C H P g ençlik kolları sekreteri, tıp öğrencisi Nu­ rettin Sözen vard ı. Avukat Oğuz Oran ve Yaşar Keçeli parti ilçe ör­ gütlerini toplantıya çağırırken, Sö­ zen de öğrenci yurtlarında çalış­ m ış, To p h an e rıh tım ı b ö ylece yüzlerce C H P 'liyle dolmuştu.

M illetvekilleri vapurdan indik­ leri sırada olanlar oldu. İstanbul Emniyet M üdürü, o günlerin ünlü görevlileri topluluğu dağıtmak is­ te d ile r. İtişm eler o ld u . Em niyet M üdürü Y iğ it, denize düştü. O günlerin Bumin adlı ünlü polisi gençleri yum rukladı. So­ nunda, başta Nurettin Sözen olm ak üzere, Oğuz O ran, H ilm i Y avu z, Egemen Bostancı, Reşit JJlk e r ve öteki gençler em niyete götürülüp hücrelere kapatıldı. (İlginç­ tir, o günlerin coşkulu C H P 'lisi Yaşar Keçeli 1980'den sonra D YP il başkanı olm uştur. Yine uzun y ılla r C H P m illetvekili seçilen Reşit Ülker de 83'te AN AP m illetve­ k ili!..)

Rıhtım davasını izlem iştim . G encecik, ipincecik H il­ mi Yavuz'un duruşmada sö yled iklerin i... Iriyarı Bumin Yamanoğlu, Yavuz'u göstererek "Beni döven işte budur" deyince, Yavuz şöyle yanıt verm işti: "B ir bu beye, bir de bana bakın, onu dövmek ne haddime?" Nurettin Sözen ve arkadaşları bir süre tutuklu kaldılar, günler sonra ö z­ gürlüklerine kavuştular. Sözen'in demokrasi ve özgürlük yolunda ilk savaşım ıydı bu. Daha sonraki yıllarda öğ­ renci derneği, parti gençlik kolları başkanı olarak bu sa­ vaşım ı dirençle sürdürdü. Ama hiçbir zaman öğrenimini aksatmadı. 1977 seçim lerinde m illetvekilliği önerisi al­ m ıştı. Ama başlıca isteği tıp mesleğinde başarılı olm aktı. Tarhan Erdem, A lev Coşkun gibi arkadaşlarını politikaya girmeye yüreklendiren de oydu. Ö nce tıp alanında uz­ m anlık, doçentlik, profesörlük, sonra p o litika...

1959 yılında bir mektup alm ıştım . C H P G ençlik Kol­ ları Sekreteri Nurettin Sözen adlı tıp öğrencisinden... Be­ n i, eski genel sekreter Kasım Ç ü le k'i tutmakla suçluyor, G ülek'in CH P'nin başından uzaklaştınlm asının gereklili­ ğini savunuyordu. O ysa ben G ü lek'le ilgili övücü bir şey yazm ış değildim .

B ir mektup kim i zam an çok etkili o lu r. Ben de bu mektubu okuduktan sonra Nurettin Sözen adlı bu genç C H P 'liyi izlem eye başladım . G enç yaşta böylesine coş­ kulu, atılgan bir insanın geleceği elbette parlak olacaktı. Nitekim Sözen'i profesörlük, dekanlık gibi görevlerden sonra İstanbul Anakent Belediye Başkanı olarak gördük. Beş yıl boyunca gerçekleştirdiği işleri bir bir saymak iste­ mem. Zam anla Sözen'in İstanbul'a katkıları daha iy i, daha yansız değerlendirilecektir.

SHP yönetimi önce İstanbul'da önseçim yaptırm adı. Ama Genel Başkan, Sözen'i "aday" olacağına inandırdı. Ama birdenbire başka bir kişiyi, şarkıcı, sinem acı, beste­ c i, köşe yazarı Livaneli'yi üç saatlik bir görüşmeden son­ ra İstanbul Anakent Belediye Başkan adaylığına atadılar. Bu olayı "çirkin bir tutum" saymak isterim. Sözen kendi partisi tarafından harcandı. Böyle bir oyun, böyle bir te­ peden atama SHP için yararlı mı yararsız mı? Bunu 28 Mart sabahı anlayacağız.

Nurettin Sözen genç yaşından bu yana sosyal demok­ rat kişiliğini kanıtlam ıştır. Başkanlık, m illetvekilliği ardın­ dan koşmadan, sosyal demokrat düşüncelerin, Atatürk devrim inin temel ilkelerinin önde gelen bir savunucusu o lm u ştu r. O yn an an bu o yu n d an so nra b ile "B en SHP'nin bir üyesiyim , partimin kazanması için çalışaca­ ğım " dem ektedir. Böylesine dürüst ve kendi ilkelerine bağlı bir kişi elbette ki partisi içinde ağırlığını her zaman duyuracaktır. Günü geldiğinde, b ilin çli İstanbul halkı Sözen'in bu büyük kente katkılarından ötürü teşekkür e- decektir.

Oktay

AKBAL

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphane Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada "göl geliştirme" adı verilen faaliyet,

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

l, lrah'nın ç!lışıınlmaması vö- n0ndc ıldığ kını saıdikılar tırı-.. find.!ı lcpkiylc

Bir tarafta siyasal iktidar gücünü ve meşruiyetini tüm kolluk kuvvetleriyle simgelerken, diğer taraftan toplumun daha çok özgürleşme talebiyle kamusal alanda var olma

Erzincan'ın İliç ilçesinin çöpler köyünde altın çıkarmaya hazırlanan çokuluslu şirketin, dönemin AKP'li milletvekillerini, yerel yöneticileri ve köylüleri gruplar

Öte yandan, hemen her konuda "bize benzeyeceksiniz" diyen AB'nin, kendi kentlerinde yüz vermedikleri imar yolsuzluklar ını bizle müzakere bile etmemesi; hemen tüm

do ğalgazlı, çift katlı ve özürlüler için otobüslerin kendi döneminde hizmet vermeye başladığını anlatan Sözen, Erdo ğan'ın "İstanbul'da CHP iktidardayken