Bir Büyük Yazar , Bir Ünlü Roman
TfSL&du'b
AYASLI VE KİRACILARI I
ANKARA, genç Türkiye Cumhu-
riyeti'nin başkenti olmuştur. Böylece o mütevazî Orta Anado lu kasabası birden ülke çapında
MEMDUH ŞEVKET
ESENDAL
Yüzyılımızın tanınmış Türk romancısı ve hlkâyeclsi. 29 Mart 1883'te Çorlu'da doğ du. öğrenimini yarıda bırak masına rağmen kendi kendi ni yetiştirdi. Fransızca, Rus ça ve Farsça öğrendi. İttihat ve Terakki saflarında siyase te atıldı, parti müfettişliği yaptı. Mütareke yıllarında hükümet tarafından hakkın da koğuşturma açıldı. Milli Mücadele'nin başlamasıyla Ankara'ya geçti. 1920-1924 yılları arasında elçi olarak Bakü'da bulundu. Daha son ra Tahran elçisi oldu (1925- 1930). Kâbil ve Moskova el çiliklerinde de bulunduktan sonra Bilecik milletvekili o- larak parlamento hayatına a- tıldı. 1941-1945 yılları ara sında CHP Genel Sekreterli ğimde bulundu. 1925 yılın dan itibaren hikâye ve ro manlarıyla Türk edebiyatında da isim yaptı. Hikâyeleri üç ayrı kitap halinde yayınlan dı. En ünlü eseri olan «Ayaş- lı ve Kiracıları» İlki 1934'te, İkincisi 1957'de olmak üzere iki kez basıldı. Memduh Şev ket Esendal 16 Mart 1952 de Ankara'da hayata gözle rini yumdu.
✓
bir önem ve değer kazanıver- miştir. Yeni başkente büyük bir akın da başlamıştır. Ve Ankara' da ev bulabilmek büyük bir me sele halini almıştır bu akın kar şısında. Durmadan yeni yeni bi nalar yapılmasına rağmen yine de mesken sıkıntısı bir türlü hal- ledilememekte ve birçok aileler bir çatı altında içiçe oturmak zorunda kalmaktadır.
Daha önce hancılık ve otelcilik de yapmış olan Ayaşlı İbrahim Efendi, Ankara'da yeni yapılmış bir apartmanın dokuz odalı bir katını, uyanık davranıp uygun bir fiyata kiralar. Ve esas mes leğinin de vermiş olduğu
tecrü-12
beyle her odayı bir aileye kira ya verir. Bir odayı da kendine ve üvey kızına ayırır.
Kattaki dokuz odaya karşılık ha mam, tuvalet ve mutfak birer tanedir. Bu nedenle Ayaşlı İb rahim Efendi'nin kiracıları tama men içll-dışlı bir hayat yaşamak zorunda kalırlar. Dokuz odada dokuz ayrı dünya vardır âdeta. Kiracılardan Şefik Bey, emekli bir konsolostur. Memuriyet ha yatına düşen bir gölge onun vak tinden önce emekliye ayrılması na neden olmuştur. Varlıklı bir insan olmasına rağmen alabildi ğine cimri ve ayni zamanda pis tir. Onun pisliği diğer kiracıları tiksindirmektedir.
Hâki Bey ile Turan Hanım, bir birlerinin işlerine karışmayan bir karı-kocadır. Kadının kumara a- şırı düşkünlüğü, kısa zamanda kiracıların çoğunu da kendisine uydurmaya yetmiştir. Turan Ha nım kumardaki büyük tecrübesi sayesinde komşularını sürekli o- larak yolmaktadır. Bu kadın ayni zamanda pek sağlam bir ayak kabı da değildir.
Kendisini fabrikatör olarak ta nıtan İskender Bey ise aslında uyuşturucu madde kaçakçısıdır. Başı sık sık derde girdiği için polisten kaçan bir insandır İs kender Bey.
Vaktiyle büyük bir çiftlik sahi biyken nesi var nesi yoksa satan Haşan Bey sonunda geilp bu Ba- bil Kulesi'ni andıran apartman dairesinin bir odasına sığınmış tır. Elinde avucunda kalanı da içkiye yatırıp derdini ve kendini unutmaya çalışmaktadır. Yaşlı adam gece gündüz sarhoş hal dedir.
Odun-kömür alım satımıyla uğ raşan Abdülkerim Bey'in sinirli bir karjsı ile haşarı bir çocuğu vardır. Çocuğun şımarık halleri ve zararlı yaramazlıkları karşı sında Abdülkerim Bey ile karısı diğer kiracılarla kavgalıdır. Kiracılar arasında bir de bekâr bir banka memuru vardır, öykü yü; Ayaşlı'nın apartmanında o- lup bitenleri o nakleder. Ev sahibi Ayaşlı İbrahim Efendi ise üvey kızı Faika, damadı Şo för Fuad ve onun felçli anasıyla bir odayı işgal ederler. Ayaşlı, hancılık ve otelcilikten önce bir takım karanlık işler de yapmış tır. Önce eşkiyalık, sonra zapti
ye çavuşluğu yapmış, hatta söy lendiğine göre hapse bile girip çıkmıştır.
Apartman dairesinin dokuz oda sında yaşayan dokuz ayrı dün yanın insanının içiçe geçen ha yatı olaylarla, çelişkilerle dolu dur. iyi kötü geçinip gitmekten başka çareleri olmayan bu in sanlar arasında kopmalar baş lar sonunda. Önce Turan Hanım çıkar, başka bir eve taşınır. Evi nin önünde ünlü kişilerin oto mobillerinin beklediği, kadının lüks bir hayata daldığı öğrenilir. İskender Bey sonunda polisin eline düşer ve hapishaneyi boy
lar. _
Emekli Konsolos Şefik Bey, biı cinayete kurban gider. Ne öldü renler belli olur ne de niçin öl dürüldüğü anlaşılabilir.
O kadar içkinin sonucu, Haşan Bey'e inme iner.
Ayaşlı İbrahim Efendi, aşırı so- ğukalgınlığından yatağa düşer. Bakımsızlıktan ölür. Kızı da baş ka bir eve taşınır.
Ayaşlı'nın kiracıları dağılıp gi der böylece. Ancak onlardan bo şalan odalara yeni yeni kiracılar gelir. Dokuz odalı apartmanda yeni dokuz aile toplanır ve yeni bir curcuna başlar...
Taha Toros Arşivi