• Sonuç bulunamadı

Esin Afşar, Nazım Hikmet anma gecesini 27 Nisan'da AKM'de tekrarlayacak:kalitesizlik prim yapıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Esin Afşar, Nazım Hikmet anma gecesini 27 Nisan'da AKM'de tekrarlayacak:kalitesizlik prim yapıyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA CUMHURİYET

KÜLTÜR

kultur@cumhuriyet.com.tr 4 -2 ^ .5

~W "T' Esin Afşar, Nâzım Hikmet Anma

ni 27 Nisan’da AKM’de tekrarlayacak

Aalitesizlik prim yapıyor

W- ,

A 1 azım yılı

nedeniyle

Nâzımcı

olanlardan

değilim. Yunus

Emre yılı oluyor

herkes Yunusçu

oluyor. Bu

konunun şu an

biraz istismar

edildiğini

düşünüyorum.

İdeolojisi bir

kenara bırakıldı

Nâzım’m,

kadınlarla olan

ilişkileri gündeme

geldi. Bu

yaklaşımlar beni

rahatsız ediyor.’

NENAÇALtPİS________________________ Müzikte 33 yıl... Dile kolay. İlkelerinden ödün vermeden ‘k u rtlar sofrası’ olarak nitelenen müzik dünyasında istikrarlı bir çizgi tutturan Esin, bugünlerde çok farklı projelerle seven­ lerinin karşısına çıkmak için gün sayıyor. 9 M art’ta G üm ülcine’de gerçekleştirdiği Nâ­ zım Hikm et Anm a Gecesi ni 27 Nisan günü Atatürk K ültür M erkezimde, bu kez İstan­ bul’daki müzikseverler için tekrarlayacak.

- Gümiilcine’de yaptığınız Nâzım Hikmet Anm a Gecesi’nden söz eder inisiniz. İstan­ bul'daki etkinlik o gecenin tekrarı mı?

ESİN AFŞAR - Daha önce -Şarkılarla Nâ­ zım Hikm et’ belgeselini yapmıştım, o belge­ sel G üm ülcine’de izlenmiş ve çok beğeni ka­ zanmıştı. N âzım ’ı anma gecesi Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Demeği, Rodop îli Kadınlar Demeği ve belediyenin katkıla­ rıyla düzenlendi. Bugüne kadar Gümülcine Be­ lediyesi bu tür bir etkinliğe izin vermediği için, bu, olay oldu. Geceye N âzım ’ın yeğeni Ayşe Y altınm ’la oğlu M urat G erm en de ka­ tıldı. Ayrıca Atina'dan aktör Yannis Kalaco- pulos ve şarkıcı Sula Kiracoğhı bize eşlik et­ ti. Ayşe ve M urat Germen, N âzım ’la ilgili anılarını anlattılar. N âzım ’m şiirleri okundu. Güzel ve çok izleyicinin katıldığı bir gece ol­ muştu. Etkinliğin sonunda Yannis ve Sula’dan, “ Biz Türkiye’ye gelmek istiyoruz” teklifi gel­ di. Kültür Bakanımızla iletişime geçtik. Et­ kinliği Türk-Vünaıı Dostluk Demeği kapsamın­ da yapmayı düşünüyorum, önceleri kendim ve Nâzım ın şiirleri için de Devlet Tiyatrola­ rı ’ndan Zekili Müftüoğhı’ nu düşünmüştüm, iş böyle olunca konuya evrensellik boyutu kat­ ma karan aldım.

- Bu gece dışında tasarladığınız başka pro­ jeler de var mı?

AFŞAR - Senfoni orkestrasıyla birlikte üç konser ve bir CD yapmayı düşünüyorum.

Ortaya mali portesi yüksek olan bir rakam çıktı, bunun için de ödenek bekliyoruz. A n­ kara’da başlayacak olan bu konserler belli başlı kentlerde devam edecek. Aynca Kültür Bakanlığı'm n desteği ile oluşturduğum, ço­ cuklara yönelik bir CD hazırlıyorum. Bürok­

ratik nedenler yüzünden uzun sürdü. İçinde söz ve müziği bana ait parçalar var. Fakat işin ilginç yanı albümde yer alan parçaların, toru­ numun ve şu an 25 yaşında olan oğlumun 5 yaşındayken söylediği şarkıların olması. Ko­ ro olarak Özel M EF Okulları eşlik edecek.

Mayıs ayında Diyarbakır’da yapılan çocuk şenliğine katılacağım. Çocuklara yönelik ka­ liteli şeyler yapılmıyor.

‘Çocuklardan öğrenilecek çok şey var’ - Çocuklara yönelik kaliteli şeyler yapılmı­ yor, dediniz. Çocuklar sizce neden ciddiye alın­ mıyor?

AFŞAR- İnsanlarda çocuktur anlamaz zih­ niyeti var. Halbuki çocuklar da anlar, büyük­

lerin de çocuklardan öğreneceği çok şey var. Çocuklar yarının büyükleri oldukları için çok önemlidir. Onlara önem vermek lazım. Benim iki tane de çocuk oyunum var. Biri İngilizce­ den çeviri, Andersen Masallarından bir İn- gilizin oyuniaştırdığı ve benim çevirdiğim

‘Kırmızı Pabuçlar’. O oyun, Devlet ve Şehir

Tiyatroları’nda 4 yıl kadar oynadı. Ondan sonra televizyonda oynamıştı. Bir de annemin yazdığı ‘Gül Prenses’ masalı vardı. Oyunlaş- tırdım ve aynı zamanda da müzikalleştirdim. Birini Şehir Tiyatrosu’na birini de operaya verdim. M uhtemelen önümüzdeki sezon sah­ nelenecek. Aynca her iki oyunu da kitaplaş­ tırdım.

- Nâzım’m, 100. doğum yıh nedeniyle bu ka­

dar gündeme gelmesini nasıl yorumluyorsu­ nuz?

AFŞAR-Ben Nâzım yılı nedeniyle Nâzım- cı olanlardan değilim. Yunus Emre yılı olu­ yor, herkes Yunusçu oluyor. Bu konunun şu an biraz istismar edildiğini düşünüyorum. İde­ olojisi bir kenara bırakıldı N âzım ’ın, kadın­ larla olan ilişkileri gündeme geldi. Bu yakla­ şımlar beni rahatsız ediyor. N âzım ’ı 33 yıldır söylüyorum. Bu yüzden de başıma çok şey­ ler geldi.

‘Nâzım ’ı yeterince tanım ıyoruz’______ - Sizce neden şimdi Nâzım’a sahip çıkılma­ ya başlandı?

AFŞAR - N âzım’ 1 yeterince tanımıyoruz.

Tüm bunlara rağmen arada güzel şeyler de olu­ yor. Mesela Mehmet Eryılmaz’la birlikte çek­ tiğimiz bir belgesel vardı, çekim için Sanayi Ç arşısı’na gitmiştik. Sohbetimiz esnasında genç bir çocuğa, “Nâzım Hikmet’i tanıyor

musun?” dedim, durakladı ve “Nâzım Hür­ met Ran” dedi. Bu söz de benim kafama dank

etti. Vatandaşlığı yılan hikâyesine döndü. Bir­ den bire Nâzımcı olundu. Keşke herkes ülke­ sini N âzım ’m sevdiği kadar sevse. Şiirlerin­ de inanılmaz bir sevgi var, eğer bu böyle ol­ masaydı bu şiirlerin ortaya çıkmasına imkân yoktu.

- Peki basının yaklaşımı...

AFŞAR - N âzım ’ı daha çok kadınları ile

gündeme getiriyorlar. Hayatında kadınları ol­ ması doğal. Aşk insanı motive eden bir şey, niçin bu konunun üstüne bu denli gidiliyor, açıkçası bilmiyorum. Başka yönleri örtbas edilm eye çalışılıyor. 1991 ’de Yunus Emre Sevgi Yılı ilan edilmişti. Kültür Bakanlığı be­ ni Kuzey Amerika turnesine yollamıştı. Bu ko­ nu hakkında birikimim vardı, oturayım da ya­ payımla olmuyor bu işler.

- Yıl içinde özellikle Nâzım Ta Ugili projeler için turne yapmayı düşündüğünüz yerler var mı?

A FŞA R -Almanya ve Fransa olabilir. Ana­

dolu’ya gitmek istiyorum. Mayısta Diyarba­ kır’dayım, o konserden sonra da farklı yerler­ de müzikseverlerle bir araya gelmek istiyorum. Anadolu dinleyicisi çok duyarlı bir kitle.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anne babalar, bebek için önemli olan ne ise, hangi etken bebeği daha sağlıklı kılacaksa onu uygu- luyor.. Kısacası doğacak bebek hayata mükemmel ola- rak

[r]

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

birlerini pencereden, kapıdan göre göre birbirlerine gönül verdikten son ra mektuplaşmağa girişmiş, bundan bir müddet sonra daha ötelere gittik leri halde

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

(Mimar Koca Sinanm eseridir. Kanuni Süleymamn veziri v e damadı Mahmud paşa ile eşi Şah Sultan yaptırmıştır. dir.Yaptıran Kanunî Süleymamn sadnâzamlanndan K ara

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal