• Sonuç bulunamadı

Medenî Usûl Hukuku'nda dava konusu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Medenî Usûl Hukuku'nda dava konusu"

Copied!
604
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABĠLĠM DALI

MEDENÎ USÛL HUKUKU’NDA DAVA KONUSU

Meltem ERCAN ÖZLER

(114133001002)

DOKTORA TEZĠ

DanıĢman

Prof. Dr. Ġbrahim ÖZBAY

(2)
(3)
(4)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Meltem Ercan Özler Numarası 114133001002

Ana Bilim / Bilim Dalı Özel Hukuk/ Özel Hukuk

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Özbay

Tezin Adı Medenî Usûl Hukuku’nda Dava Konusu

ÖZET

Davanın tarafları arasındaki uyuĢmazlığı belirleyen dava konusu, çekiĢmeli yargı içerisinde yer alan talep sonucuna yönelik olan usulî bir taleptir. Usulî talep ise bir hukukî sonucun kesin bir biçimde belirlenmesini, yani belli bir hukukî himayenin sağlanmasını konu alan ve mahkemeye yöneltilmiĢ bulunan istektir. Dava konusu, davanın neye iliĢkin olduğunu ve mahkemeden hüküm altına alınması istenilen Ģeyi talep sonucuna göre belirlemektedir. Dava konusu ile talep sonucu arasında sıkı bir bağ vardır; ancak bunlar aynı anlama da gelmemektedir. Bu noktada gerek yabancı gerekse Türk doktrininde usulî talebin içeriğinin ne Ģekilde doldurulacağı ve talep sonucu ile vakıanın önemi bu açıdan halen tartıĢılmaktadır. Talep sonucu ile bağlantılı olan dava konusu usulî talebin temellendirilmesi noktasında vakıaların önemli bir yeri bulunmaktadır. Ancak vakıa bir dava konusu unsuru olarak değil, talebin yorumlanması noktasında gerektiğinde rol oynar. Bu nedenle dava konusunun içeriği talep sonucuna göre belirlenen tek unsurlu usul hukuku teorisine göre ortaya konulabilir. Mahkemeden hüküm altına alınması istenilen Ģeyin dava dilekçesinin dava konusu kısmında, açık ve kesin bir Ģekilde yazılması gerekir. Ayrıca bazı davalar ve usul hukuku kurumları bakımından davanın esasına iliĢkin davalı ve davacı sıfatının, mal veya hak üzerindeki hukukî iliĢkiye dayanması halinde o mal veya hakkın ifade ettiği maddi hukuka iliĢkin çekiĢme konusu kavramına yer verilmesi de yerinde olacaktır. Dava konusu gerek dava türleri ve gerekse diğer usul hukuku kurumları bakımından önemi yadsınamaz bir yargılama hukuku kavramıdır. Dava konusu tek unsurlu teori gereği, talep sonucuna göre belirlenecektir. Türk hukukunda derdestlik, kesin hüküm gibi pek çok kurum bakımından dava konusunun ayrı bir unsur olarak ifade edilmesi, buna bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Dava konusu olan usulî talep ve talep sonucu iliĢkisinin yadsınamaz önemi karĢısında bazı durumlarda (hükmün icrasında olduğu gibi) icra edilebilir bir maddi talebin varlığını kabul de daha yerinde olacaktır.

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Meltem Ercan Özler Numarası 114133001002

Ana Bilim / Bilim Dalı Özel Hukuk/ Özel Hukuk

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Özbay

Tezin İngilizce Adı Subject Of The Case In Law Of Civil Procedure

SUMMARY

The subject of the case, which determines the dispute between the parties, is a procedural request for the result of the request in the adversarial procedure. Procedural request is the demand which is directed to the court, which is a definite determination of a legal conclusion, that is the provision of a certain legal protection. The subject of the case is determined by the result of the request of the case and what the case is related to and that is required to be taken from court. There is a strong link between the subject of the case and the result of the request, but they don’t mean the same. At this point, both the foreign and Turkish doctrine how the content of the procedural request will be filled, and the importance of the result of the request and material event is discussed in this respect. Material events play an important role in the interpretation of the procedural request related to result of the request. However, it plays an important role in the interpretation of request, not as a subject matter of a case. For this reason, the content of the subject of the case can be determined according to the one-item procedural law theory which is determined according to the result of the request. What is wanted from court schould be written clearly and precisely in the subject of the case section of the petition. It would be appropriate to include the subject of contention (on substantive law expressed by the property or the right in case the defendant and the claimant on the merits of the case is based on the legal relationship over the property or the right) in terms of some cases and procedural law institutions. The subject of the case is an important concept of jurisdiction in terms of both the types of lawsuits and the other procedural law institutions. The subject of the case will be determined according to the request result, in accordance with the one-item theory. In Turkish law, it is accepted as an indicator that the subject of the case is a seperate element in terms of many institutions such as pendency and definitive judgment. In the face of the importance of the relationship between the procedural request and the result of the request, it would be more appropriate to accept the existence of an enforceable material request (as in the execution of the judgment).

(6)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET ... IV SUMMARY ... V ĠÇĠNDEKĠLER ... VI KISALTMALAR CETVELĠ ... XIX

GĠRĠġ ... 1

A. DAVA KONUSU KAVRAMININ ÖNEMĠ ... 1

B. TERMĠNOLOJĠ SORUNU ... 2

C. ÇALIġMANIN AMACI ... 6

D. ĠNCELEME PLANI ... 7

BĠRĠNCĠ BÖLÜM DAVA KONUSU ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL KAVRAMLAR VE DAVA KONUSUNUN TEORĠK TEMELLERĠ ...9

§ 1. DAVA KONUSUNUN TARĠHÇESĠ, TANIMI, HUKUKÎ NĠTELĠĞĠ VE BENZER HUKUKÎ KAVRAMLARLA KARġILAġTIRILMASI . 9 A. DAVA KONUSUNUN TARĠHÇESĠ VE TANIMI ... 9

I. Genel Olarak ... 9

II. Roma Hukukunda Dava Konusu Kavramı ve Usul Hukukundaki Rolü ... 9

Genel Olarak ... 9

1. Actio’nun Dava Konusu Kavramı ... 11

2. Legis Actiolar Usulünün Dava Konusu Kavramı ... 14

3. Formula Usulünün Dava Konusu Kavramı ... 16

4. a. Genel olarak ... 16

b. Dava Konusu ... 18

c. Actio Türleri Bakımından Değerlendirilmesi ... 26

Justinianus Usulünün Dava Konusu Kavramı ... 28 5.

(7)

III. Ġslâm ve Osmanlı Hukukunda Dava Konusu Kavramı ve Usul

Hukukundaki Rolü ... 32

Genel Olarak ... 32

1. Ġslâm Hukukunda Dava Konusu Kavramı ... 33

2. Osmanlı Hukukunda Dava Konusu Kavramı ... 38

3. a. Genel Olarak ... 38

b. Mecelle’de Dava Konusu Kavramı ... 40

IV. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Tasarılarında Yer Alan Dava Konusu Kavramı ... 45

Genel Olarak ... 45

1. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Tasarılarında Yer Alan 2. Dava Konusu Kavramı ... 46

a. Genel Olarak ... 46

b. 1946 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 47

c. 1952 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 48

d. 1955 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 49

e. 1967 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 50

f. 1971 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 51

g. 1993 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 51

h. 2008 Tasarısında Dava Konusu Kavramı ... 52

V. Günümüzde Dava Konusu Kavramı ... 53

KarĢılaĢtırmalı Hukukta Dava Konusu Kavramı ... 53

1. Türk Hukukunda Dava Konusu Kavramı ... 56

2. B. DAVA KONUSU KAVRAMININ HUKUKÎ NĠTELĠĞĠ ... 59

I. Genel Olarak ... 59

II. ÇeĢitli Hukuk Sistemlerinde Dava Konusu Olan “Talep” Kavramı ... 60

Tarihi GeliĢimi ... 60 1.

(8)

a. Maddî Talep Kavramı ... 62

aa. Genel Olarak ... 62

ab. Windscheid Öğretisi ... 65

b. Hukukî Korunma Talebi Kavramı ... 66

aa. Genel Olarak ... 66

ab. Wach Öğretisinin GeliĢimi ... 67

ac. Hellwig Öğretisi ... 74

ad. Diğer GörüĢler ... 76

ae. Dava Konusu Olarak Hukukî Korunma Talebi ... 80

c. Ûsulî Talep Kavramı ... 82

aa. Maddî Talep Kavramının Sona Ermesi ... 82

ab. Ûsulî Talep Kavramının Gerekliliği ... 85

“Talebin” Temellendirilmesi Ġhtiyacı ... 89

2. a. Temellendirmenin, Davacının Talebinden Türettiği Vakıadan OluĢacağı ... 89

b. Objektif Vakıa Kavramı ve Buna ĠliĢkin EleĢtiriler ... 92

c. FerdileĢtirme ve Vakıalara Dayandırma Teorilerinin Talep Kavramı Üzerindeki Etkisi ... 93

aa. Genel Olarak ... 93

ab. FerdileĢtirme Teorisi ... 94

ac. Vakıalara Dayandırma Teorisi ... 98

III. Türk Hukukunda Talep Kavramı ve Yargılamanın Amacı Bakımından Önemi ... 101

IV. GörüĢümüz ... 103

C. DAVA KONUSU KAVRAMININ BENZER HUKUKÎ KAVRAMLARLA KARġILAġTIRILMASI ... 104

I. Dava Sebebi ile KarĢılaĢtırılması ... 104

Dava Sebebine ĠliĢkin Teoriler ... 104 1.

(9)

a. Genel Olarak ... 104

b. FerdileĢtirme Teorisi ... 104

c. Vakıalara Dayandırma Teorisi ... 105

Teoriler Bağlamında Dava Sebebi ile Dava Konusu 2. Kavramlarının KarĢılaĢtırılması ... 105

II. Talep Sonucu (Netice-i Talep) ile KarĢılaĢtırılması ... 107

III. UyuĢmazlık Konusu Kavramı ile KarĢılaĢtırılması ... 115

IV. Hüküm Konusu Kavramı ile KarĢılaĢtırılması ... 118

V. Dava Konusunun Değeri Kavramı ile KarĢılaĢtırılması ... 125

Genel Olarak ... 125

1. Dava Konusunun Değeri Hususunun Zaman Bakımından 2. Uygulanmasının Dava Konusu Açısından Önemi ... 127

VI. ÇekiĢmesiz Yargıdaki “Talep” Kavramı Ġle KarĢılaĢtırılması ... 131

VII. Değerlendirme ve GörüĢümüz ... 137

D. YARGILAMAYA HÂKĠM OLAN ĠLKELER BAĞLAMINDA DAVA KONUSU KAVRAMININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ .. 139

I. Genel Olarak ... 139

II. Tasarruf Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 139

Genel Olarak ... 139

1. Dava Konusunun Belirlenmesine ĠliĢkin Tasarruf Ġlkesi ile Ġlgili 2. Önemli Bilgiler ... 141

III. Re’sen AraĢtırma Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 147

IV. Taraflarca Getirilme Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 150

V. Taleple Bağlılık Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 152

VI. Teksif Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 154

VII. Yazılılık Ġlkesi Bakımından Dava Konusu ... 155

VIII. Ûsul Ekonomisi Ġlkesi Bakımından Dava Konusu... 156

(10)

X. Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi Bakımından Dava Konusu 160

§ 2. DAVA KONUSUNUN TEORĠK TEMELLERĠ ... 163

A. GENEL OLARAK ... 163

B. DAVA TEORĠLERĠ ÇERÇEVESĠNDE DAVA KONUSU ... 164

I. Klâsik Dava Teorileri Bakımından Dava Konusu ... 164

II. ÇağdaĢ Dava Teorileri Bakımından Dava Konusu ... 168

C. DAVA KONUSUNA ĠLĠġKĠN TEORĠLER ... 170

I. Genel Olarak ... 170

II. Eski Maddî Hukuk Teorileri ... 172

III. Saf Ûsulî Teoriler ... 183

Genel Olarak ... 183

1. Tek Unsurlu Dava Konusu Teorisi ... 184

2. a. Dava Konusunun Yalnızca Talep Sonucuna Göre Belirlenmesini Öngören Teori ... 185

aa. Genel Olarak ... 185

ab. Alman Hukukundaki GörüĢler ... 185

aaa. Bötticher’in GörüĢü ... 185

aab. Rosenberg’in GörüĢü ... 189

aac. Schwab’ın GörüĢü ... 195

aad. Baumgärtel’in GörüĢü ... 199

aae. Diğer GörüĢler ... 200

ac. Ġsviçre Hukukundaki GörüĢler ... 204

ad. Avusturya Hukukundaki GörüĢler ... 206

ae. Türk Hukukundaki GörüĢler ... 206

b. Talep Sonucuna Vakıalara Göre Üstünlük Tanıyan Teori ... 211

c. Teorinin Genel Olarak Değerlendirilmesi ve GörüĢümüz ... 211

Çift Unsurlu Dava Konusu Teorisi ... 213

3. a. Genel Olarak ... 213

(11)

b. Talep Sonucu ve Vakıalar Dava Konusunun EĢdeğerli

Unsurları Teorisi ... 214

aa. Alman Hukukundaki GörüĢler ... 215

aaa. Rosenberg/ Schwab/ Gottwald’in GörüĢü ... 215

aab. Baumbach/ Lauterbach/ Albers/ Hartmann’ın GörüĢü ……….217

aac. Stein/ Jonas’ın GörüĢü ... 218

aad. Thomas/ Putzo’nun GörüĢü... 219

aae. Diğer GörüĢler ... 220

ab. Ġsviçre Hukukundaki GörüĢler ... 222

ac. Avusturya Hukukundaki GörüĢler ... 223

ad. Türk Hukukundaki GörüĢler ... 224

c. Teorinin Değerlendirilmesi ve GörüĢümüz ... 229

Üç Unsurlu Dava Konusu Teorisi ... 232

4. a. Genel Olarak ... 232

b. Habscheid’in GörüĢü ... 232

c. Böhm’ün GörüĢü ... 234

d. Teorinin Genel Olarak Değerlendirilmesi ve GörüĢümüz ... 235

IV. Yeni Maddî Hukuk Teorileri ... 236

Genel Olarak ... 236 1. Nikisch’in GörüĢü ... 238 2. Henckel’in GörüĢü ... 239 3. Diğer GörüĢler ... 241 4. V. Nisbî Dava Konusu Teorisi ... 246

(12)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

DAVA KONUSUNUN DAVA DĠLEKÇESĠ VE DAVA TÜRLERĠ

BAKIMINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESi ...252

§ 3. DAVA DĠLEKÇESĠNĠN ZORUNLU BĠR UNSURU OLARAK DAVA KONUSU ... 252

A. GENEL OLARAK ... 252

B. DAVA DĠLEKÇESĠNDE DAVA KONUSU UNSURUNDA EKSĠKLĠK OLMASI HALĠ VE HÂKĠMĠN ĠNCELEME YETKĠSĠ ... 253

C. DAVA DĠLEKÇESĠNDE DAVA KONUSU UNSURUNUN, DAVA SEBEBĠNDEN VE TALEP SONUCUNDAN FARKLI OLMASI HALĠ VE SONUÇLARI ... 258

D. DAVA KONUSUNUN DEĞERĠNDE EKSĠKLĠK OLMASI .... 265

I. Hükmü ... 265

II. Sonuçları ... 267

E. DEĞERLENDĠRME ... 268

§ 4. ÖN ĠNCELEME BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 270

§ 5. DAVA TÜRLERĠNE GÖRE DAVA KONUSUNUN BELĠRLENMESĠ ………277

A. GENEL OLARAK ... 277

B. EDA DAVASINDA DAVA KONUSU ... 278

I. Genel Olarak ... 278

II. Maddî Talepten Dava Konusu Unsurlarının Belirlenmesi ... 279

Maddî Talep ve Sınırlandırılması ... 279

1. Maddî Talebin Ûsulî Taleple KarĢılaĢtırılması... 280

2. Maddî Talebin Dava Konusu Olması ... 281

3. III. Dava Konusunun ġeklî Unsurları ... 281

Talep Sonucunun Ġçeriği ... 281

1. Davanın Temeli (Vakıa) ... 284 2.

(13)

a. Genel Olarak ... 284

b. Dava Temelinin Sınırlandırılması ... 285

aa. Sübjektif Sınırlandırmanın Reddi ... 285

ab. Objektif Sınırlandırma ... 285

aaa. Maddî Talebin Soyut Olaya Göre Sınırlandırılması . 285 aab. Vakıaya Göre Sınırlandırılması ... 286

aac. Tarihi Olaya Göre Sınırlandırılması ... 287

aad. Değerlendirme ... 288

C. TESPĠT DAVASINDA DAVA KONUSU ... 289

I. Genel Olarak ... 289

II. Tespite ĠliĢkin Talep Sonucunun Belirlenmesi ... 290

Genel Olarak ... 290

1. Tespitte Kesin Bir Hakkın Talebi ... 290

2. Tespitte Bir Hukukî ĠliĢkinin Talebi ... 293

3. Tespitte Bir Belgenin Sahteliğine ĠliĢkin Talep ... 296

4. Değerlendirme ... 297

5. III. Dava Konusu Usulî Talebin Unsurları ... 298

Talep Sonucu ... 298

1. a. Genel Olarak ... 298

b. Müspet Tespit Davası ... 301

c. Menfî Tespit Davası ... 301

Dava Temeli (Vakıa) ... 302

2. a. Genel Olarak ... 302

b. Müspet Tespit Davası ... 303

c. Menfî Tespit Davası ... 303

D. BELĠRSĠZ ALACAK VE TESPĠT DAVASINDA DAVA KONUSU ... 304

(14)

I. Genel Olarak ... 310

II. Dava Konusu Usulî Talebin ĠnĢaî Unsurları ... 312

Genel Olarak ... 312

1. Talep sonucu ... 313

2. Dava Temeli (Vakıa) ... 315

3. a. Genel Olarak ... 315

b. Dava Temelinin ĠnĢası ... 316

III. ĠnĢai Tesirin Dava Konusu Bakımından Değerlendirilmesi ... 317

F. KISMÎ DAVADA DAVA KONUSU ... 321

I. Genel Olarak ... 321

II. Dava Konusu Usulî Talebin Unsurları ... 322

III. Kısmî Davanın Türleri Bakımından Dava Konusu ... 326

IV. Kısmî Davanın Sonuçları Bakımından Dava Konusu ... 328

G. DAVALARIN YIĞILMASINDA DAVA KONUSU ... 332

I. Genel Olarak ... 332

II. Dava Konusu ve Objektif Dava Yığılması ... 333

H. TERDĠTLĠ DAVADA DAVA KONUSU ... 342

Ġ. SEÇĠMLĠK DAVADA DAVA KONUSU ... 346

J. TOPLULUK DAVASINDA DAVA KONUSU ... 348

K. MÜTELAHĠK DAVADA DAVA KONUSU ... 353

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DAVA KONUSUNUN MEDENÎ ÛSUL HUKUKUNUN ÇEġĠTLĠ KURUMLARI BAKIMINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ...357

§ 6. MEDENÎ ÛSUL HUKUKUNUN ÇEġĠTLĠ KURUMLARI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 357

A. GENEL OLARAK ... 357

B. DAVA ġARTLARI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 357

(15)

Genel ve Özel Mahkemelerin Görevinin Dava Konusu ile ĠliĢkisi 1.

... 357 Görevsizlik Kararının Dava Konusu Açısından Etkisi ... 366 2.

II. Kesin Yetki Bakımından Dava Konusu ... 369 Genel Olarak Yetki Bakımından Dava Konusu ... 369 1.

Kesin Yetki Bakımından Dava Konusu ... 372 2.

III. Derdestlik Bakımından Dava Konusu ... 376 IV. Hukukî Yarar Bakımından Dava Konusu ... 382 Hukukî Yararın Belirlenebilmesi Ölçütü Olarak Dava Konusu 1.

... 382 Dava Türlerine Göre Hukukî Yararın Belirlenmesi ... 384 2.

V. Kesin Hüküm Bakımından Dava Konusu ... 386 Genel Olarak ... 386 1.

Maddi Anlamda Kesin Hükmün Objektif Sınırları Bakımından 2.

Dava Konusunun Önemi ... 388 a. Kararın Ġçeriğinin Kesin Hüküm Olabilme Yeteneği ... 388 b. Dava Konusunun Varlığı ve Objektif Kesin Hükmün Sınırları

392

c. Kesin Hüküm Bakımından Dava Konularının Aynı Olması Unsurunun Değerlendirilmesi ... 398 C. DAVANIN AÇILMASININ SONUÇLARI BAKIMINDAN

DAVA KONUSU ... 408 I. Genel Olarak ... 408 II. Maddi Hukuk Sonuçları Bakımından Dava Konusu ... 408 III. Usul Hukukuna ĠliĢkin Sonuçları Bakımından Dava Konusu .... 410 Davanın Açılmasının Usul Hukuku Sonuçları ile Dava Konusu 1.

(16)

Davanın Açılmasının “Davayı Geri Alma Yasağının BaĢlaması” 2.

Sonucu ile Dava Konusu ĠliĢkisinin Genel Olarak

Değerlendirilmesi ... 414

D. ĠDDĠA VE SAVUNMANIN GENĠġLETĠLMESĠ VEYA DEĞĠġTĠRĠLMESĠ YASAĞI VE BUNUN ĠSTĠSNALARI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 418

I. Kural Olarak ... 418

II. Yasağın Ġstisnaları Bakımından Dava Konusu ... 425

Islah ... 425

1. a. Genel Olarak ... 425

b. Islahla Dava Konusunun DeğiĢtirilmesi ... 429

c. Islahla Dava Konusunun Arttırılması ... 431

d. Islahla Dava Konusunun Azaltılması ... 432

Davalının Rızası ... 436

2. E. YARGILAMA GĠDERLERĠ BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 436

F. GEÇĠCĠ HUKUKÎ KORUMALAR BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 442

I. Ġhtiyati Tedbir Bakımından Dava Konusu ... 442

II. Ġhtiyati Haciz Bakımından Dava Konusu ... 449

III. Delil Tespiti Bakımından Dava Konusu ... 451

G. KANUN YOLLARI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 453

I. Genel Olarak ... 453

II. 6100 sayılı HMK’nın Kanun Yolları Bakımından Dava Konusu ... 454

Genel Olarak ... 454

1. Ġstinaf Bakımından Dava Konusu ... 454

2. Temyiz Bakımından Dava Konusu ... 459

3. Yargılamanın Ġadesi Bakımından Dava Konusu ... 461 4.

(17)

Bireysel BaĢvuru Bakımından Dava Konusu ... 464

5. § 7. MEDENÎ USÛL HUKUKUNUN DĠĞER KURUMLARI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 466

A. DAVANIN GERĠ ALINMASI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 466

B. DAVAYA MÜDAHALE VE DAVA ARKADAġLIĞI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 467

I. Davaya Müdahale Bakımından Dava Konusu ... 467

Davaya Fer’i Müdahale Bakımından Dava Konusu ... 467

1. Davanın Ġhbarı Bakımından Dava Konusu ... 469

2. Davaya Aslî Müdahale Bakımından Dava Konusu ... 473

3. II. DAVA ARKADAġLIĞI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 478

C. TARAF DEĞĠġĠKLĠĞĠ BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 483

I. Genel Olarak Taraf Kavramı ... 483

II. Kanunî Taraf DeğiĢikliği Bakımından Dava Konusu ... 486

III. Ġradî Taraf DeğiĢikliği Bakımından Dava Konusu ... 488

D. DAVA KONUSUNUN DEVRĠ BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 492

E. KARġI DAVA BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 497

F. BEKLETĠCĠ SORUN BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 501

G. DAVALARIN BĠRLEġTĠRĠLMESĠ VE AYRILMASI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 504

H. DAVAYA SON VEREN TARAF ĠġLEMLERĠ BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 509

Ġ. HÜKMÜN ĠCRASI BAKIMINDAN DAVA KONUSU ... 519

SONUÇ ... 525

(18)

B. OLMASI GEREKEN HUKUK (DE LEGE FERANDA) AÇISINDAN GETĠRĠLEN VE BU BAĞLAMDA SÖZ KONUSU OLAN KANUN DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÖNERĠLERĠ ... 539 KAYNAKÇA ... 541

(19)

KISALTMALAR CETVELĠ

AAÜT Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

AB Avrupa Birliği

ABD Ankara Barosu Dergisi

AcP Archiv für die Civilistische Praxis

AD Adalet Dergisi

AĠHM Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi

aĢa. AĢağı

Aufl. Auflage

AÜHFD Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

AvK. Avukatlık Kanunu

AY Anayasa

AYM Anayasa Mahkemesi

B. Baskı

BAM Bölge Adliye Mahkemesi

Batider Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi BBD Balıkesir Barosu Dergisi

Bd. Band

BFH Bundesfinanzhof

BGB Bürgerliches Gesetzbuch

BGE Entscheidungen des schweizerischen Bundesgerichts BGHZ Entscheidungen des Bundesgerichtshof in Zivilsachen

(20)

bkz. Bakınız

C. Cilt

çev. Çeviren

der. Derleyen

dn. Dipnot

DEÜHFD Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

DM Deutsches Mark

DRZ Deutsche Rechts Zeitschrift DZPO Deutsche Zivilprozessordnung

E. Esas

Einl. Einleitung

EU Europäische Union

EuGH Europäischer Gerichtshof

EuGVVO Verordnung Nr. 44/2001 des Rates über die gerichtliche Zuständigkeit und die Anerkennung und Vollstreckung von Entscheidungen in Zivil- und Handelssachen

EuGVÜ Übereinkommen vom 27.09.1968 über die gerichtliche Zuständigkeit und die Vollstreckung gerichlicher Entscheidungen in Zivil- und Handelssachen EÜHFD Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi EGÜHFD Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

GAT Gider Avansı Tarifesi

GKG Gerichtskostengesetz

(21)

GzÜHFD Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi HAD Hukukî AraĢtırmalar Dergisi

HarçK. Harçlar Kanunu

HD. Hukuk Dairesi

HGK Hukuk Genel Kurulu

HMK Hukuk Muhakemeleri Kanunu

HUAK Hukuk UyuĢmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu

HUMK Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

ĠBD Ġstanbul Barosu Dergisi ĠBK Ġçtihadı BirleĢtirme Kararı ĠĠK Ġcra ve Ġflas Kanunu

ĠNÜHFD Ġnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

ĠĢ M.K. ĠĢ Mahkemeleri Kanunu

ĠzBD Ġzmir Barosu Dergisi

ĠÜHFM Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası

ĠÜMHAD Ġstanbul Üniversitesi Mukayeseli Hukuk AraĢtırmaları Dergisi JUS Juristische Schulung

JZ Juristenzeitung

K. Karar

Kad. K. Kadastro Kanunu

karĢ. KarĢılaĢtırınız

KHK Kanun Hükmünde Kararname

(22)

MĠHDER Medenî Usul ve Ġcra Ġflas Hukuk Dergisi MDR Monatschrift für Deutches Recht

MHAD Mukayeseli Hukuk AraĢtırmaları Dergisi

MÖHUK Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun NJW Neu Juristische Wochenschrift

Nr. Nummer

OLG Oberlandesgericht

ÖZPO Österreichische Zivilprozessordnung

RG Resmi Gazete

Rn. Randnummer

s. Sayfa

S. Sayı

SBFD Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi SchZPO Schweizerische Zivilprozessordnung

SDÜHFD Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi SJZ Süddeutsche Juristen Zeitung

SÜHFD Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

T. Tarih

TAAD Türkiye Adalet Akademisi Dergisi TBB Türkiye Barolar Birliği

TBK Türk Borçlar Kanunu

TBBD Türkiye Barolar Birliği Dergisi

(23)

T.C. Türkiye Cumhuriyeti

TCK Türk Ceza Kanunu

TD Ticaret Dairesi

TKHK Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun

TMK Türk Medenî Kanunu

TTK Türk Ticaret Kanunu

TYK Tatbikatta Yargıtay Kararları

Y. Yıl YD Yargıtay Dergisi Yrg. Yargıtay yuk. Yukarı vb. ve bunun gibi vd. ve devamı ZZP Zeitschrift für Zivilprozess

(24)

GĠRĠġ A. DAVA KONUSU KAVRAMININ ÖNEMĠ

Medenî yargı, Roma hukukundan beri çekiĢmeli ve çekiĢmesiz yargı olarak ikiye ayrılmaktadır1. Buna karĢılık dava konusu, bir çekiĢmeli yargı kavramı olarak

ele alınması ve değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) da asıl olarak çekiĢmeli yargıya iliĢkin hususları inceleme konusu yapmaktadır. Diğer yandan esasında adli yargıda yer alan ve ilk kez HMK ile açıkça kanunî bir düzenleme altına alınan çekiĢmesiz yargıda bir uyuĢmazlığın ve sübjektif hakkın olmaması gereği2, çekiĢmesiz yargıya ait olan

“talep” kavramı, dava konusu kavramından farklıdır. Bu kapsamda çalıĢmamız açısından çekiĢmeli yargıda yer alan davaya iliĢkin olan dava konusu kavramının önemi anlatılmaktadır. AĢağıda bu farklılık da değerlendirilecektir3

.

Davanın tarafları arasındaki uyuĢmazlığı belirlemesi ve yargılamanın usulünü sınırlaması4

gereği yargılamanın konusunu teĢkil eden dava konusu kavramı son derece önemi haiz bir çekiĢmeli yargı kavramıdır. Yargılama için dava konusu en temel ve merkezi kavramlardan biridir5. Çünkü dava konusunun tam olarak tespiti, pek çok usulî problemin çözüme kavuĢturulmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda

1 Pekcanıtez, Hakan, Pekcanıtez Usul Medenî Usul Hukuku, 15.B., C. II, Ġstanbul 2017, s. 99. 2 Pekcanıtez – Pekcanıtez Usul, s. 101; Postacıoğlu, Ġlhan E./ Altay, Sümer, Medenî Usul

Hukuku Dersleri, 7.B., Ġstanbul 2015, s. 27; Tanrıver, Süha, Medenî Usul Hukuku, Temel Kavramlar ve Ġlk Derece Yargılaması, C. 1, Ankara 2016, s. 114.

3 Bkz. § 1 D VI.

4 Prütting, Hanns, Neues zum Streitgegenstand, DEÜHFD, Y. 2014, C. 16, Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez’e Armağan, Ġzmir 2005, (s. 301-309), s. 302.

5

Dava konusuna iliĢkin bu tartıĢmayı, “kavramlar içtihadının gözbebeği” olarak nitelendirilmiĢtir

(Ekelöf, Per Olaf, Der Prozeβgegenstand - Einlieblingskind der Begrifsjurisprudenz, ZZP 1972/2 (85), (s. 145-159), s. 145). Schwab, Karl Heinz, Der Streitgegenstand im Zivilprozess, München und Berlin 1954, s. 1 vd.; Böhm, Peter, Die Ausrichtung des Streitgegenstand am Rechtsschutzziel, Festschrift für Winfried Kralik zum 65. Geburtstag Wien 1986, (s. 83-123), s. 83; Stein, Friedrich/ Jonas, Martin, Kommentar zur Zivilprozessordnung, 4. Bd, §§ 253-327, 22. Aufl.,Tübingen 2008, § 253, Rn. 4, s. 7. Dava (Klage) ve dava konusu (Streitgegenstand) kavramının iliĢkisi ve dava konusunun, davanın içeriği olarak ifade edildiği ve davanın bu kavramla sınırlandığı hususunda bkz. Haus, Otto, Der Streitgegenstand im Schweizerischen Zivilprozess, Zürich 1981, s. 7. Ayrıca Japon hukukunda da dava konusu ve bunun sınırlandırılmasının temel bir problem olduğu hakkında bkz. Yoshimura, Tokushige, Streitgegenstand und Verfahrensmaximen, ZZP Band 83, 1970, (s. 245-266), s. 245 vd.

(25)

çekiĢmeli yargının faaliyet alanında davaya iliĢkin olan bu dava konusu etkisini daha çok talep sonucunun ve dava dilekçesinin unsurlarının belirlenmesi, dava türlerine yönelik taleplerle bağlantının ve özellikle objektif dava yığılmasının, derdestliğin, dava değiĢikliğinin6

, iddia ve savunmanın geniĢletilmesi ve değiĢtirilmesi yasağı ve istisnalarının, kesin hükmün kapsamının, yerel ve uluslararası yetkinin kesinliğinin belirlenmesi gibi usulî kurumlar açısından gösterdiğinden dolayı ele alınması gereken son derece önemi haiz bir usul hukuku kavramı olarak karĢımızda durmaktadır.

B. TERMĠNOLOJĠ SORUNU

Alman doktrininde dava konusu kavramını ifade etmek üzere genel olarak “Streitgegenstand” terimi kullanılmaktadır7

. Alman Medenî Usul Kanununda ise talebin konusu ve temelinden bahsedilmektedir (Gegenstand des Anspruchs, DZPO § 253 II). Ancak genel kullanım böyle olmakla birlikte yargılama konusu ya da usulün konusu anlamındaki “Verfahrensgegenstand ya da Prozessgegenstand8”, uyuĢmazlık

konusu ya da uyuĢmazlık teması anlamında “Streitprogramm9

ya da Streitthema10”, uyuĢmazlık anlamında “Streitsache11”, ortaya konulan geçerli bir talep anlamında

6 Alman, Ġsviçre ve Avusturya hukuk sistemlerinde iddianın ve savunmanın geniĢletilmesi veya

değiĢtirilmesi yasağı olmadığından, ıslahı tam karĢılamayan ve farklı koĢulları olan dava değiĢtirme (Klageänderung, DZPO § 264) kurumu söz konusudur (Yılmaz, Ejder, Islah, 4. B, Ankara 2013, s. 96-108). Dava değiĢtirme hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. § 6 D I.

7 Schwab, s. 1 vd. 8

Lent önceleri yargılamanın her zaman, davanın kabulünde olduğu gibi tartıĢmalı olmadığı

gerekçesiyle bu terimleri kullanmıĢ; ancak daha sonra o da dava konusu için “Streitgegenstand” terimini kullanmayı tercih etmiĢtir (Lent, Friedrich, Zur Lehre vom Streitgegenstand, ZZP 1952 (65), (s. 315-360), s. 315).

9

Dava, yargılama programından (Streitprogram) oluĢur ve bunun kapsamını da talep sonucu

(Antrag) belirler (Schneider, Egon, Die Klage im Zivilprozess, 2. Aufl., Köln 2004, s. 228, Rn. 1030).

10 Henckel, Wofram, Parteilehre und Streitgegenstand im Zivilprozeβ, Heidelberg 1961, s. 293. 11

Haus, s. 5, dn. 3. Usul hukukundaki talep kavramı, maddi hukuktaki talep kavramından tamamen ayrı olmakla birlikte, usul hukukunda “uyuĢmazlık konusu (Streitfall, Streitsache)” kavramının usulî talep kavramı yerine kullanılması daha yerinde amaca daha uygun bir yaklaĢım olur (Fischer, Walter, Der Streitgegenstand, ZZP 1933, (s. 340-394), s. 393).

(26)

“geltend gemachten Anspruch12” ya da tartıĢmalı hukukî durum anlamında

“streitigen Rechtsverhältnis13” terimlerinin de kullanıldığı görülmektedir.

Ġsviçre hukukunda aynı Ģekilde “Streitgegenstand” ve eda davalarındaki maddi talebi ön plana çıkarmak için tartıĢma objesi ya da konusu anlamında olan “Streitobject” terimi de kullanılmaktadır (SchZPO § 83 IV)14

. Avusturya hukukunda da aynı Ģekilde “Streitgegenstand” terimi kullanılmaktadır (ÖZPO § 75 I).

Yabancı doktrinde genel olarak “Streitgegenstand” kavramı ile kastedilenin aslında bir “der prozessuale Anspruch” yani usule iliĢkin talep kavramı olduğu; dava konusunun içeriğinin bir anlamda bu usulî talep ile doldurulduğu kabul edilmektedir15. Diğer yandan “Gegenstand des Anspruchs” kavramı ile talebin özeti ve davanın ilk baĢta neye iliĢkin olduğu ifade edilmektedir. Buradan hareketle Alman hukukunda “dava konusu” ile “davanın konusunun” aynı Ģeyi ifade etmediği kabul edilmiĢtir16

ve Türk hukukunda da bu yönde bir terim farklılığının kabul edilmesi doktrinde bir öneri olarak ileri sürülmüĢtür17. Kanaatimizce olması gereken hukuk

açısından dava konusu yanında çekiĢme konusu kavramının kabul edilmesidir18

. Özellikle dava dilekçesinin unsurları bakımından da önem arz edecek bu durum hem teorik hem de iĢlevsel bir kolaylığa sebep olacaktır. Örneğin, bir taĢınmaza yönelik müdahalenin men’i davası bakımından dava konusu, bu haksız el atmanın önlenmesi talebidir. Zira dava konusu, talep sonucuna yönelik usulî bir taleptir ve bu talep de müdahalenin önlenmesine iliĢkindir. Burada taĢınmazın (özellikle dava dilekçesi bakımından) hangi unsuru taĢıyacağı sorunu karĢımıza çıkar ve dava konusu, talep sonucuna yönelik bir usulî talepse aslında dava konusunun üzerinde gerçekleĢtiği

12 Blomeyer, Arwed, Zivilprozeβrecht, 2. Auflage, Berlin 1985, s. 231. 13

Blomeyer - Zivilprozeβrecht, s. 231. 14

Haus, s. 8.

15 Schwab, s. 3; Stein/ Jonas, § 253, s. 8, Rn. 6; Habschied, Walther, Der Streitgegenstand im Zivilprozess und im Streitverfahren der Freiwilligen Gerichtsbarkeit, Bielefeld 1956, s. 18-20. Usulî talep hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. aĢa. § 1 B II 1 c.

16

Bulut, Uğur, Medenî Usul Hukukunda Davaların Yığılması (Objektif Dava BirleĢmesi), Ankara 2017, s. 303-304, dn. 245.

17 Bulut, s. 303.

(27)

taĢınmaz ne olacaktır? Bu kapsamda taĢınmazın usulî talebe iliĢkin bir çekiĢme konusu olduğunu, diğer yandan davanın konusunun ise müdahalenin men’i talebine iliĢkin olduğunu kabul amaca uygun olacaktır19

.

Davanın konusu, davanın neye iliĢkin olduğu (yani bir hakkın tanıma ve tespiti, olumlu veyahut olumsuz bir edimde bulunulması20) ile ilgili mahkemeden hüküm

altına alınması istenilen ve talep sonucuna göre belirlenecek olan husustur21

. Bu husus netice-i talep yani talep sonucunun özeti olarak ifade edilmektedir22. Böyle bir talep için öncelikle, hakkın tanınması ve tespiti Ģarttır23

. Buradan hareketle, dava konusu ile talep sonucunun arasında sıkı bir bağ vardır; ancak bunlar aynı anlamı da ifade etmemektedir. Dava konusu, talep sonucunda davanın neye iliĢkin olduğunu gösteren usulî bir taleptir. Bu anlamıyla dilekçenin zarurî unsuru olan talep sonucu, dava konusunun içeriğini ortaya koyar. Dava dilekçesinde talep sonucunda bir eksikliğin olması halinde (HMK m. 119, 1/ğ), hâkim eksikliğin tamamlanması için davacıya bir haftalık kesin süre (HMK m. 119, 2, 1.cümle) verirken (HMK m. 94); dava konusunun eksik olması halinde nasıl bir iĢlem yapılacağı hususunda kanunda

19 Farklı iki davanın konusu olan maddi Ģeyler fiziki bakımdan aynı olsa da, bu Ģeyler üzerinde

talep edilen haklar farklı ise dava konularının da aynı olduğu sonucuna varılamaz. Örneğin, taĢınmazın mülkiyetine iliĢkin dava reddedildikten sonra taĢınmaz üzerinde irtifak hakkı da dava edilebilir (Gürdoğan, Burhan, Medenî Usul Hukukunda Kesin Hüküm Ġtirazı, Ankara 1960, s. 78). Zira talep sonuçları mülkiyet ya da irtifak hakkı tesisine iliĢkin olan bu davalar bakımından taĢınmaz maddi hukuka iliĢkin çekiĢme konusudur. Davanın konusunu, usulî bir talebe iliĢkin mülkiyet ya da irtifak hakkı tesisi oluĢturur. Buna karĢılık müddeabih, maddi bir Ģey olursa konuların aynı olup olmadığı kolayca belirlenir. Mesela, davanın konusunun kitap olması gibi. Eğer maddi konuya hukukî bir unsur karıĢır veya konu tamamen hukukî olursa o zaman konularının aynı olup olmadığını tespit biraz güçleĢir ve bu durumda ikinci dava sonucunda alınacak hükmün önceki davada yer alan hükmün etki ve sonuçlarını ortadan kaldırıp kaldırmadığına bakılır (Karafakih, Ġsmail Hakkı, Hukuk Muhakemeleri Esasları, Ankara 1952, s. 173).

20 Postacıoğlu/ Altay, s. 233.

21 Tanrıver – Usul - C. I, s. 628; Yılmaz, Ejder, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ġerhi, C. II, Ankara 2017, s. 1799; Postacıoğlu/ Altay, s. 233; Kuru, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. B., C. II, Ġstanbul 2001, s. 1586; Bulut, s. 304; Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder/ TaĢpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel, Medenî Usul Hukuku, 4. B., Ankara 2018, s. 671-672. Müddeabih, dava ile elde edilmek istenen neticedir ve bu netice bazen taĢınır veya taĢınmaz mallar üzerindeki mülkiyet, rehin hakları yahut bir malın zilyetliği gibi maddi Ģeyler üzerindeki herhangi bir hakka, bazen de fesih ve butlan davalarında olduğu gibi hukukî bir iliĢkiye dayanabilir (Gürdoğan - Kesin Hüküm, s. 75).

22 Kuru – Muhakeme – C. II, s. 1586. 23 Postacıoğlu/ Altay, s. 233.

(28)

açık bir düzenleme yoktur24. Ancak dava konusu ile talep sonucu arasındaki yakın

iliĢkiden dolayı, talep sonucunun açıkça belirtilmesi halinde davanın konusunun da neye iliĢkin olduğu ortaya konulabiliyorsa bu eksiklik bir sorun yaratmaz; buna karĢılık talep sonucundan böyle bir bilgi edinilemiyorsa yani açık değilse bu eksiklik hâkimin davayı aydınlatma ödevi (HMK m. 31) çerçevesinde giderilmelidir25. Eğer

talep sonucu zaten dava dilekçesinde hiç yer almıyorsa bu HMK m. 119, 2’e göre eksiklik tamamlanmalıdır. Böylesi bir fark da talep sonucu ile dava konusunun terminolojik olarak aynı anlamı ifade etmediklerini ancak aralarında yakın bir iliĢkinin olduğunu göstermektedir.

Türk hukukunda terim olarak eski dildeki adı ile müddeabih26

yerine günümüzde artık “dava konusu” kavramı kullanılmaktadır. Yürürlükten kalkan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun’unun (HUMK) bazı hükümlerinde müddeabih terimi kullanılmaktaydı (HUMK m. 1, 2, 3, 4, 43, 186 gibi)27. HUMK’u yürürlükten

kaldıran (HMK m. 450) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile birlikte müddeabih yerine açıkça dava konusu kavramı kullanılmaya baĢlanmıĢtır (HMK m. 4, 57, 125 gibi)28. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan önce doktrinde dava konusu

24

Genel olarak dava konusunun, dava dilekçesinde yer almamıĢ olmasının herhangi bir yaptırımı

söz konusu değildir. Çünkü talep sonucu kısmında hangi taleplerin hüküm altına alınacağının açıkça ortaya konulması, dava konusu unsurundaki eksikliğin bu talep sonucu kısmından tamamlanabileceği gerekçesiyle, gerçek bir eksiklik olarak değerlendirilmemelidir. Ama malvarlığına iliĢkin davalar bakımından dava konusunun değerinin belirtilmesi gerektiğinden bu unsur dava dilekçesinde açıkça gösterilmelidir (Tanrıver – Usul - C. I s. 633-634). Dava konusunun değerinin HMK m. 119, 2’e göre eksikliği halinde yaptırımın ne olacağının düzenlenmemesi, sorunun Harçlar Kanunu çerçevesinde çözümleneceğindendir (Pekcanıtez – Pekcanıtez Usul, s. 1135; Özekes, Muhammet, HMK Bakımından Dava Dilekçesinde Eksiklik Halinde Yapılması Gereken ĠĢlemler, DEÜHFD, Y. 2014, C. 16, Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez’e Armağan, Ġzmir 2005, (s. 263-300), s. 284). Bu konuda daha detaylı bilgi ve görüĢümüz için bkz. aĢa. Ġkinci Bölüm § 3 B C.

25

Karaaslan, Varol, Medenî Usul Hukukunda Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi, Ankara 2013, s. 121 vd. Bu konuda daha detaylı bilgi için bkz. aĢa. § 1 D II X.

26 Müddeabih, dava konusunun değeri olarak anlaĢılmalı ve dava konusunun bundan farklı olduğu

ortaya konulmalıdır (Yıldırım, Kamil, Medenî Usul Hukukunda Dava Konusu Teorileri, HAD 1991/1-3, (s. 23-50), s. 23).

27

Bu konuya daha ayrıntılı olarak HUMK’da değiĢiklik yapan tasarılar anlatılırken değinilecektir.

Bkz. § 1 A IV.

28 Sadece HMK m. 202, 2’deki delil baĢlangıcı ile ilgili hükümde “iddia konusu” ibaresi

(29)

kavramı yerine “ihtilaf konusu29”, “münazaalı Ģey, ihtilaf ya da dava mevzuu30

veya davalı Ģey31”, “davalanan Ģey32”, “iddia konusu33” ya da “çekiĢme konusu34

kavramları kullanılmaktaydı. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan sonra ise doktrinde çoğunlukla dava konusu kavramı kullanılmaya baĢlanmıĢtır35

. Özellikle Alman, Ġsviçre ve Avusturya hukuk doktrinlerinde görüldüğü üzere dava konusuna teorilerin36 de etkisiyle farklı anlamların yüklenmesi ve dava konusunun niteliği gereği farklı unsurları bünyesinde taĢıdığının iddia edilmesi, terminoloji olarak Türk hukukuna nazaran dava konusunun daha değiĢik anlamlarda kullanılmasına sebep olmuĢtur.

C. ÇALIġMANIN AMACI

Dava konusu kavramı Alman, Ġsviçre ve Avusturya doktrinlerinde uzun yıllar tartıĢılmıĢ ve dava konusunun içeriğine iliĢkin genel kabul gören bir görüĢ benimsenememiĢtir. Aslında salt bağımsız bir kavram, bir medenî usul hukuku kurumu olan dava konusu, dava sebebi gibi hukukî kurumların etkisi altında kalmıĢ; sadece derdestlik, kesin hüküm, ıslah gibi usulî kurumlar bağlamında incelenmiĢ olsa da sınırlarının tam olarak ortaya konabilmesi adına kavramsal olarak incelenmeye muhtaç bir konu olarak da kalmaya devam etmiĢtir. Bugün hala devam eden ve ölü

29 Schwab, Karl Heinz, Der Stand Der Lehre vom Streitgegenstand im Zivilprozess (JUS 1965, s. 81-85), Türkçe Çevirisi: Alangoya, Ġhtilaf Konusu Hakkındaki Doktrinin Durumu, ĠÜHFM 1968/XXXIII/3-4, (s. 288-303), s. 288; Üstündağ, Saim, Ġddia ve Müdafaanın DeğiĢtirilmesi Yasağı, Ġstanbul 1963, s. 97.

30

Gürdoğan – Kesin Hüküm, s. 75.

31 Postacıoğlu, Ġlhan E., Medenî Usul Hukuku Dersleri, 6. B, Ġstanbul 1975, s. 464; Postacıoğlu, Ġlhan E., Davalı ġeyin ve Hakkın Temliki: HUMK’nun 186. Maddesi Üzerine Bir Deneme, ĠBD 1956, S. 4-5, (s. 113-123), s. 113 vd.

32

Belgesay, Mustafa ReĢit, Dava Teorisi, Ġstanbul 1943, s. 54. 33 Yılmaz - Islah, s. 183, dn. 252.

34 Börü, Levent, Dava Konusunun Devri, Ankara 2012, s. 237 vd. Dava konusunun devri kurumunda yer alan “dava konusu” yerine “çekiĢme konusu” kavramının kullanılması daha doğru ve yerinde olur; aslında dava konusu ve çekiĢme konusu kavramları birbirinden farklı değildir, çoğu zaman birbirleriyle örtüĢür (Börü, Levent, Dava Konusu Kavramı ve Teoriler, Batider 2012/2, C. XXVIII, (s. 257-292), s. 275). Alangoya, Yavuz, Yargılama Sırasında Tarafta (Yanda) Ġradî Olarak Meydana Gelen DeğiĢme Hakkındaki DüĢünceler (Yavuz Alangoya Makaleler, 1. B., Ġstanbul 2012, (s. 21-84), s. 44, dn. 68.

35 Tanrıver – Usul - C. I, s. 633; Pekcanıtez – Pekcanıtez Usul, s. 1133; Yılmaz – ġerh – C. II, s. 1799.

(30)

bir tartıĢma konusu olarak yeknesak bir sonuca varılamamıĢ olan dava konusu teorilerine yönelik tartıĢmalar, yabancı hukuk doktrininde farklı zamanlarda tekrar ele alınmıĢ37

ve bu özellikle AB Adalet Divanı ve diğer mahkemelerde yeni bir geliĢme olarak kendini göstermiĢtir38. Tüm bu geliĢmelere rağmen, dava konusu

kavramı çerçevesindeki tartıĢmalar canlansa da özellikle mahkeme kararları ve bilimsel görüĢler, klasik tartıĢma ve teoriler çerçevesinde dava konusu probleminin çözülemediği görülmektedir39. Dava konusu kavramının amacı üzerinde

durulduğunda, aynı Ģey için birden fazla mahkemenin meĢgul edilmemesi, çeliĢen kararların verilmesine karĢı çıkma ve mahkemenin talep ile bağlantılı bir karar için kesin bir çerçeve çizmek zorunda olduğu gerçeği, dava konusunun sınırlarının tam olarak ortaya konulması ihtiyacını bir kere daha göstermektedir40

. Dava konusuyla bağlantılı talep, usul iĢleminin dinlemeye değer kapsamını açık olarak belirleyebilmektedir41. Buradan hareketle, Türk hukuk doktrininde de dava konusuna yönelik özel bir çalıĢmanın olmaması, dava konusuna iliĢkin tartıĢmaları yabancı doktrinlerdeki görüĢleri de dikkate alarak ortaya koyma, dava konusunun kapsamını ve sınırlarını belirlemeye çalıĢma ve bu açıdan belki de yeni bir dava konusu kavramı önerebilme adına bu çalıĢmanın kaleme alınmasını gerekli kılmaktadır.

D. ĠNCELEME PLANI

“Medenî Usûl Hukuku’nda Dava Konusu” adlı çalıĢmamız üç bölümde incelenecektir. Bu kapsamda ilk bölümde, dava konusuna iliĢkin tarihi geliĢime gerek Roma Hukuku gerekse Ġslam ve Osmanlı Hukuku –ki özellikle Mecelle’de yer alan hükümler- bağlamında yer verildikten sonra, HUMK tasarılarında yer alan dava konusu kavramlarına değinilecektir. Dava konusunun tarihi geliĢiminden sonra, hukukî niteliği özellikle talep kavramının tarihi geliĢimi ve bu noktada bugün varılan sonuçlar nazarı dikkate alınarak, benzer hukukî kavramlarla iliĢkisi ortaya

37 Ayrıntılı bilgi için bkz. Althammer, Christoph, Streitgegenstand und Interesse, Tübingen 2010.

38 Bu konuda AB Adalet Divanı tarafından kabul edilip geliĢtirilen çekirdek teori hakkında ayrıntılı

bilgi için bkz. § 2 C VI. 39 Prütting, s. 301. 40 Prütting, s. 304. 41 Prütting, s. 304.

(31)

konulmaya ve bir karĢılaĢtırma yapılmaya çalıĢılacaktır. Bu bağlamda dava konusunun öncelikle çekiĢmeli yargıda yer alan dava kavramına iliĢkin olması nedeniyle, çekiĢmesiz yargıda yer alan talep kavramının önemi ve dava konusu ile değerlendirilmesine ayrıca yer verilecektir. Daha sonra konu ile bağlantılı olduğu düĢünülen yargılamaya hâkim olan ilkeler bağlamında dava konusunun önemi ve tezin temel taĢı olması ve bu çıkıĢ noktasından hareketle dava konusunun omurgasını oluĢturması nedeniyle dava konusu teorilerine yabancı ve Türk hukuk sistemlerindeki görüĢler ve bu konudaki yeni geliĢmeler değerlendirilerek oldukça geniĢ bir yer verilecektir. Böylece birinci bölümde özellikle dava konusunun hukukî niteliği bağlamında talep –ki özellikle usulî talep- kavramı ile, bir unsuru niteliğinde olup olmadığı noktasında özellikle vakıa ve talep sonucu ile teorik geliĢmeler göz önünde bulundurularak bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Birinci bölüm, kavramlar arasındaki bağlantının kurulabilmesi ve teorilerden hareketle bir görüĢün benimsenebilmesi ve bu bağlamda bu belirlemelerin sonraki bölümlere dayanak olması nedeniyle son derece önemi haiz bir bölüm olacaktır.

Ġkinci bölümde, öncelikle dava konusunun dava dilekçesinin bir unsuru olması ve bu bağlamda dava sebebi ve netice-i talep ile olan iliĢkisi incelenecektir. Daha sonra ön inceleme aĢaması ve dava türleri bakımından dava konusunun taĢıdığı özelliklere her bir dava türü için ayrı ayrı bir değerlendirme yapılarak yer verilecektir.

Üçüncü bölümde, dava konusunun usul hukukuna özgü kurumlar bakımından uygulama alanları irdelenmeye çalıĢılacaktır. Bu bölümde, dava konusunun davanın Ģartları, davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçları, iddia ve savunmanın geniĢletilmesi veya değiĢtirilmesi yasağı ile bunun istisnaları, yargılama giderleri, geçici hukukî korumalar ve kanun yolları, taraf değiĢikliği, dava konusunun devri ve davaya son veren taraf iĢlemleri gibi diğer usul hukuku kurumları bakımından değerlendirilmesi söz konusu olacaktır. En sonda ise yukarıda tarafımızca incelenmiĢ olan bu konuların genel bir değerlendirmesinin yer aldığı sonuç bölüm ve olması gereken hukuk bakımından önerilerin yer aldığı bölüm bulunacaktır.

(32)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

DAVA KONUSU ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL KAVRAMLAR VE

DAVA KONUSUNUN TEORĠK TEMELLERĠ

§ 1. DAVA KONUSUNUN TARĠHÇESĠ, TANIMI, HUKUKÎ

NĠTELĠĞĠ VE BENZER HUKUKÎ KAVRAMLARLA

KARġILAġTIRILMASI

A. DAVA KONUSUNUN TARĠHÇESĠ VE TANIMI I. Genel Olarak

Dava konusuna iliĢkin tartıĢmalar ve son yıllardaki geliĢmeler bir dava konusu tanımı ortaya koymaya çalıĢsa da bu çabanın yetersiz olduğu görülmektedir1

. Her ne kadar dava konusu özellikle Alman doktrininde üzerinde geniĢ tartıĢmaların yapıldığı bir kavram olsa da yabancı hukuk sistemlerindeki tartıĢmalarından ve bu yöndeki teorik temellerinden önce hukukumuz açısından önemi ortaya konulmalıdır. Buradan hareketle, öncelikle tüm hukuk sistemleri açısından etkili olan Roma hukuku bakımından gösterdiği geliĢim, Ġslâm ve Osmanlı hukuku ve bu bağlamda özellikle Mecelle ile ilgili hükümler ile bağlantısı ve son olarak eski ve günümüz Türk hukuk mevzuatı (HUMK tasarıları) bakımından önemi incelenmelidir.

II. Roma Hukukunda Dava Konusu Kavramı ve Usul Hukukundaki Rolü Genel Olarak

1.

Roma hukuku, Katolik mezhebinin esaslarından doğan Kanonik hukukunun2

dokunulmaz ve tartıĢılmaz kuralları yanında, farklı coğrafya ve Ģartlardaki insan topluluklarına uygulanan, evrensel ve tek bir hukuk sistemi olarak kabul edilmiĢtir3

.

1 Prütting, s. 302.

2

Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Lickleder, Helmut, Der Streitgegenstand im kanonischen

Zivilprozeβrecht, Nürnberg 1960.

3 Cin, Halil/ Akyılmaz, Gül, Türk Hukuk Tarihi, Gözden GeçirilmiĢ ve GeniĢletilmiĢ 4. B., Konya 2011, s. 4-5. Roma hukuku, Ġslâm hukukuyla benzerliği en fazla olan hukuk dalı olarak

(33)

Daha sonraları Rönesans ile birlikte diğer alanlarda olduğu gibi hukuk alanında da değiĢmeyen ve tartıĢılmayan kuralların değil, sürekli değiĢip geliĢen kuralların geçerli olması gerektiği fikri yayılmıĢtır4

.

Roma usul hukukunda dava konusuna iliĢkin pek fazla çalıĢmanın yapılmaması nedeniyle Roma hukukunda genel anlamda bir dava konusu tanımının eksikliği hissedilir5. Roma yargılamasında “actio” hukuk yapısı, dava konusunu belirlerken kesinlikle göz ardı edilemez. Ne zaman Roma usul hukuku ve geçerli olan usul hukuku arasındaki fark ortaya konabilirse, actio’nun Roma usul hukukunda oynadığı temel rol de anlamlı olur ve böylece Roma hukukunda geçerli olan usulî tüketim ve genel sona erme etkisi teorisi (die prozessuale Konsumtion6/allgemeine Ausschlusswirkung) de anlaĢılır hale gelir7. Bu teori, Romalılar tarafından kesin hüküm ve derdestlik konusundaki problemlerin çözümü hususunda denenmiĢ ve dava konusunun belirlenmesi sorununda anahtar bir rol oynamıĢtır8

. Zira Roma hukukunda kesin hüküm ve derdesliğin mihenktaĢı dava konusudur9

. Roma yargılamasının actio hukuk yapısı nedeniyle objektif dava yığılması ve dava değiĢikliği kurumlarında hemen hemen hiçbir problem çıkmamıĢtır10

. Roma hukuku düzenlemesine ek olarak günümüz hukuklarında ise dava konusu probleminin farklı

görülmekle birlikte Ġslâm hukukunun, Roma hukukundan ayrı ve bağımsız olduğu kabul edilmiĢtir (Ekinci, Ekrem Buğra, Ġslâm Hukuku ve Önceki ġeriatler, Ġstanbul 2003, s. 28). 4 Cin/ Akyılmaz, s. 5.

5 Hesselberger, Dieter, Die Lehre vom Streitgegenstand, Geschichtliche Entwicklung und Gegenwärtiger Stand, Köln, Berlin, Bonn, München 1970, s. 29. Roma usul hukukunda dava konusunun varlık ve içeriğine yönelik araĢtırma tümevarım metodu kullanılarak tespit edilir. Bu bağlamda Roma hukuku ile bağlantılı sorunların çözümünde de olduğu gibi öncelikle dava konusu teorilerinin incelenmesi, dava konusu kavramının ortaya konabilmesi açısından gereklidir (Hesselberger, s. 29; Schwab, s. 73).

6 Consumptio, tüketme, istihlak (Umur, Ziya, Roma Hukuku Lügâtı, Ġstanbul 1983, s. 48). Tüketim etkisi, aynı dava ve aynı dava sebebine dayalı olarak taraflardan birinin diğerine karĢı daha sonraki tarihte bir dava açamaması olarak ifade edilmektedir (Budak, Ali Cem, Kara Avrupası ve Anglo- Amerikan Medenî Usul Hukukunda Kesin Hüküm: Türkiye Ġngiltere Örnekleri, Ġstanbul 1991 (YayınlanmamıĢ Yükseklisans Tezi), s. 10). Ayrıntılı bilgi için bkz. § 1 A II 4 b.

7 Beinert, Bernhard Georg, Der Umfang der Rechtskraft bei Teilklagen, Hamburg 1999, s. 2; Hesselberger, s. 29, s. 46 vd.

8 Hesselberger, s. 29.

9 Hesselberger, s. 29; Schwab, s. 5. 10 Hesselberger, s. 29.

(34)

ihtimallere göre çözümü için özellikle dava Ģartları, dava yığılması, dava değiĢikliği, derdestlik, kesin hüküm, iddia ve savunmanın geniĢletilmesi veya değiĢtirilmesi yasağı ve istisnalarından olan ıslah gibi kurumlar bakımından dava konusunun tüm önemli etkilerinin ortaya konulması ve tartıĢılması gereklidir11

. Roma hukukunda sorun, farklı actioların birbiriyle iliĢkisinin nasıl gerçekleĢtiğinde olduğu gibi, actioların rekabetinin olup olmadığı, kesin hüküm ve derdestlik nedeniyle de günceldir12. Roma yargılamasında dava konusunun ortaya konabilmesi açısından

actio, usulî tüketim ve genel sona erme etkisinin yeniden analizinin yapılması ve Roma usul hukukunda dava konusunun bu çerçevede belirlenmeye çalıĢılması gerekir13.

Actio’nun Dava Konusu Kavramı 2.

Roma hukukunda kiĢinin hakkını, devlet vasıtasıyla kullanması yolunda, yargılamayı harekete geçiren vasıtaya “agere14”den gelen “actio” yani “dava hakkı”

denilmekteydi15. Usulî olarak actio davacı tarafından yargılamayı baĢlatan ilk dava hareketi, yani diğer bir deyiĢle borçlu olunan Ģeyi hâkim önünde takip hakkı olarak tanımlanır16. Actio, hem magistranın tanıdığı usulî muameleyi hem de bununla kabul

11 Schwab, s. 5; Tanrıver, Süha, Medenî Usul Hukukunda Derdestlik Ġtirazı, 2. B, Ankara 2007, s. 71-72; Yılmaz - Islah, s. 180.

12

Hesselberger, s. 30. 13 Hesselberger, s. 30.

14 Agere, faaliyette bulunacak Ģekilde hareket etmek, sevk etmek, yürütmek anlamlarında kullanılır

(Tahiroğlu, Bülent/ ErdoğmuĢ, Belgin, Roma Usul Hukuku, Ġstanbul 1977, s. 5; Umur, Ziya, Roma Hukuku Tarihi GiriĢ – Kaynaklar – Umumi Mefhumlar – Hakların Himayesi, Ġstanbul 1982, s. 512; Schwarz, Andreas, Roma Hukuku Dersleri, (çev. Rado, Türkan), Ġstanbul 1956, s. 221; Kaser, Max/ Hackl, Karl, Das Römischen Zivilprozessrecht, München 1996, s. 35). 15 Di Marzo Salvatore, Roma Hukuku (çev. Umur, Ziya), 2. B, Ġstanbul 1959, s. 89; Schwarz, s.

221; Iustinianus, Instıtutiones (çev. Umur, Ziya), Ġstanbul 1968, s. 313; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ - Usul, s. 5; Umur – Lügât, s. 2; Yılmaz, Ejder, Hukuk Sözlüğü, 1.B., Ankara 2003, s. 13; Türkoğlu Özdemir, Gökçe, Roma Medenî Usul Hukukunda Formula Yargılaması, DEÜHFD 2205, C. 7, S. 1, (s. 167-212), s. 168; Gürten, Kadir/ Küçük, EĢref, Roma Hukukunda Actio Kavramı ve Tarihsel GeliĢimi, Prof. Dr. Bilge Öztan’a Armağan, Ankara 2008, (s. 465-479), s. 468; Türkoğlu Özdemir, Gökçe, Roma Usul Hukukunda “Plus Petitio” Yasağı ve Medenî Usul Hukukundaki Davayı GeniĢletme ve DeğiĢtirme Yasağına Olan Etkileri, Ankara 2004, s. 19. 16 Habschied, s. 27; Hesselberger, s. 39; Kaser/ Hackl, s. 34-35; Muther, Theodor M., Zur

Lehre von der römischen Actio, dem Heutigen Klagerecht, der Litiscontestation und der Singularsuccession in Obligationen, Erlangen 1857, s. 8; Marzo, s. 89; Schwarz, s. 221; Iustinianus, s. 313; Umur – GiriĢ, s. 512; Karadeniz Çelebican, Özcan, Roma Hukuku, 9.B,

Ankara 2004, s. 122; Windscheid, Bernhard, Die Actio des römischen Civilrecht, vom

(35)

ettirilecek olan hakkı içerir17. Bu kavrama bakıldığında, bu kavramın belirsiz olduğu

ve incelenmeye muhtaç olduğu görülür18. Zira Roma hukukunda tüm sübjektif haklar için kullanılabilecek genel anlamda bir actio’nun olmaması, hukuken korunmaya değer bir hakkın gerçekleĢtirilebilmesi bakımından mutlaka her durum için ayrı bir actio’nun tanınmıĢ olmasını gerekli kılardı19. Bu da Roma hukukunda davası

öngörülmemiĢ bir hakkın söz konusu olamamasına20

ve her hukukî iliĢki için ayrı bir uygulamanın olmasına neden olurdu21. Actio ve ius (hak) arasında sıkı bir bağ vardır,

ancak actio hakkın düzenlenmesi değil; kanun ile dava edilebilir bir talebin düzenlenmesi olarak görülür ve mahkemece takibi onaylanan bir talep hakkı verilir22

. Actio, bir Ģeyden türetilmemiĢ; o bağımsız ve kendine özgüdür23

. Actio, Roma medenî usul hukukunun mihenk taĢı; maddi ve usul hukukunun da temel unsurudur24. Bu duruma Roma hukukunda “Bir Romalı, ne zaman ius ile actio arasında seçim yapsa, actio’yu seçer; zira actio tek baĢına hedef için gerekli Ģarttır”

pozitif haklar olarak hayatiyetlerini actio’dan (dava hakkından) almaktadır” ifadesi ile actionun önemini ortaya koymuĢtur (Tuluay, Metin, Medenî Yargılama Hukukunda Dava ĠliĢkisi, DEÜHFD 1983, S. 1, (s. 101-132), s. 104). Özellikle “agere cum aliquo” usul hukuku alanında kullanılır ve bir kimseye karĢı dava açmayı ifade eder (Gürten/ Küçük, s. 468).

17 Tahiroğlu, Bülent/ ErdoğmuĢ, Belgin, Roma Hukuku Dersleri, 3. B, Ġstanbul 2003, s. 105. 18 Hesselberger, s. 39; Wlassak, Moritz, Die Litiskontestation in Formularprozess, 1889, s. 42;

Tamer Güven, Diler; Roma Hukukunda Hak ve Dava ĠliĢkisi, Ġstanbul 1987, s. 10. 19

Karadeniz Çelebican, s. 122; Schwarz, s. 221; Umur – GiriĢ, s. 512; Marzo, s. 90; Sungurtekin Özkan, Meral/ Türkoğlu Özdemir, Gökçe, Roma Hukukundan Günümüze Medenî Yargılamanın Esasları, Ankara 2008, s. 44; Türkoğlu Özdemir – Plus Petitio, s. 20; Türkoğlu Özdemir - Formula, s. 168; Tamer Güven, s. 14; Gürten/ Küçük, s. 468. Zira eski usul tarafından belirlenmiĢ sınırlı sayıda hakkın olması, praetor’un ancak belli sayıda dava Ģeklini kabul etmesi sonucunu doğurmuĢtur (Villey, Michel, Roma Hukuku Güncelliği (çev. Bülent, Tahiroğlu), Ġstanbul 2000, s. 17).

20

Karadeniz Çelebican, s. 122; Tamer Güven, s. 15 vd. 21

Türkoğlu Özdemir – Plus Petitio, s. 20.

22 Hesselberger, s. 40-41; Türkoğlu Özdemir - Formula, s. 168. 23 Hesselberger, s. 41.

24 Habschied, s. 26; Hesselberger, s. 41. Roma hukukunun kendine özgülüğü, maddi hukuk ve usul hukukundaki iliĢkiyi ayrı tuttuklarından dolayı, bizim bugün yaptığımız gibi, zarar görmemiĢtir. Gerek dava gerekse actio maddi hukukla temellenir. Sübjektif hakkı konu edinen talebin dava edilebilirliği maddi hukuka iliĢkin talep kavramı ile açıklanabilir (Kummer, Max, Das Klagerecht und die materielle Rechtskraft im schweizerischen Recht, Bern 1954, s. 11-12).

(36)

ifadesi ile vurgu yapılmıĢ ve actio’nun önemi abartılı bir dille anlatılmaya çalıĢılmıĢtır25

.

Actio’nun temelinde davanın kabul edilmesine bağlı olarak tüm usulî unsurlar26 ve davanın temellenmesi için tüm maddi hukuk Ģartları da bir araya gelirler27. Bu nedenle actio davanın usulî ve maddi ön Ģartının temeli olarak anılır28. Actionun maddi unsurları da dava Ģartı olarak gösterilir29. Actio bugünkü davadan farklı olarak sübjektif hakkın kullanılmasının belirli bir Ģeklinden ziyade sübjektif hakkın kendisidir. Romalı yargıç, soyut bir hukuk kavramından ziyade dava edilebilir bir talebi araĢtırmaktadır30. Bu da sübjektif hakkı konu edinen maddi hukuka iliĢkin taleple mümkündür. Zira talep (Anspruch) ve actio birbirinden uzak olmakla birlikte, dava edilebilirlik, talebin maddi hukuk ile iliĢkisinden kaynaklanmaktadır31

. Roma hukukunda maddi talebi baz alan actio, davanın konusunu belirler. Nihayet actio, borçlu olunan Ģeyi, hâkim önünde talep etme hakkından baĢka bir Ģey değildir32. Bir Ģeyin yapılması ya da yapılmamasına iliĢkin

talebin elde edilmesini sağlayan araçtır33. Bu araç aslında sadece actio in personam

olan Ģahsî davalara iĢaret etmektedir34. Ki bu davalar bakımından dava konusu bir

Ģeyin yapılması ya da yapılmaması talebidir ve bu da actionun konusunu

25 Hesselberger, s. 42. Roma özel hukukunun actiolar sisteminden oluĢtuğu söylenebilir. Bu kapsamda Institutiones sisteminde özel hukuk, “uyguladığımız tüm hukuk, ya insanlara, ya mallara, ya da davalara iliĢkindir”, Ģeklinde sınıflandırılmıĢtır (Gürten/ Küçük, s. 469).

26

Actio esasen usul hukuku kavramı olduğundan dolayı buna “usulî görüĢ” de denilmektedir

(Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Ders, s. 104). 27 Hesselberger, s. 40.

28 Habschied, s. 27; Hesselberger, s. 40. 29 Yıldırım - Teori, s. 23.

30 Olması gereken, hukuken korunmaya değer her bir hak yani her bir menfaat için bir davanın

tanınmıĢ olmasıdır (Villey, s. 22). 31 Kummer, s. 12.

32

Gürten/ Küçük, s. 470.

33 Gürten/ Küçük, s. 470; Günal, A. Nadi, Roma Medenî Usul Hukukunda Yargılama Süreci ve Ġstinaf, Ankara 2007, s. 25.

(37)

oluĢturmaktadır. Diğer actio türleri35

bakımından ise dava konusunun değiĢmesi söz konusu olacaktır.

Legis Actiolar Usulünün Dava Konusu Kavramı 3.

Roma usul hukukunda özel mahkemeler nizamı ve nizam harici usul36, farklı

zamanlarda hakların korunmasında geçerli olan yollar olarak kullanılıyorlardı37. Özel

mahkemeler nizamı usulünde legis actiolar ve formula usulleri yer alırdı. Özel mahkemeler nizamı usulü, cumhuriyet devrinin sonuna kadar legis actiolar olarak anılmakta; bunu tüm klasik devir boyunca da formula usulü izlemekte; daha sonra ise bu usullerin yerini nizam harici usul almaktadır38

. Öneminden ötürü formula usulünün dava konusu ayrı bir baĢlık altında incelenecek, burada kısaca legis actiolar ve bunların dava konusunun tespiti üzerinde durulacaktır39

. Legis actio, kanunî dava olarak tanımlanmaktadır40

. Hem kanunla tespit edilmeleri hem de değiĢtirilemeyecek kalıplar içinde olmaları nedeniyle legis actiolar gerçek anlamda dava niteliği taĢımayıp, davanın görülmesini sağlayan dava Ģekilleri olarak ifade edilmektedir41. Örf ve âdete dayanan legis actiolar usulü, On Ġki Levha Kanunu ve onu izleyen kanunlarda düzenlenmiĢtir ve toplamda beĢ tane legis actio

35 Aslında legis actioların dar yapısına karĢı praetor Edictum’unda yer alan formulalar yani onların

temsil ettiği actiolar çok çeĢitlidir ve çeĢitli tasniflere tabi tutulmuĢtur (Umur – GiriĢ, s. 600). Bu actiolara iliĢkin bilgiye aĢağıda formula baĢlığı altında ayrıca değinilecektir. Bkz. § 1 A III 4 b.

36 Bkz. § 1 A II 4.

37 Karadeniz Çelebican, s. 276; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Usul, s. 11 vd.; Schwarz, s. 286 vd.; Marzo, s. 98 vd.; Umur – GiriĢ, s. 521; Marzo, s. 98; Tamer Güven, s. 21-22.

38 Tamer Güven, s. 21-22; Gürten/ Küçük, s. 473 vd.

39 Bkz. § 1 A II 4 b.

40

Umur – GiriĢ, s. 536; Karadeniz Çelebican, s. 283; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Usul, s. 11; Marzo, s. 100; Gürten/ Küçük, s. 475; Türkoğlu Özdemir – Plus Petitio, s. 23.

41 Umur – GiriĢ, s. 537; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Usul, s. 11; Karadeniz Çelebican, s. 283; Marzo, s. 101. Davacı bunlarda sabit actio kalıpları ile maddi taleplerini ileri sürmektedir. Vekaletten dolayı dava açacaksa actio mandati, haksız fiilden doğan sorumluluktan dolayı dava açacaksa actio de dolo gibi kalıp davaların açılması gerekliydi. Oysa bugün sahip olduğumuz yargılama sistemi Roma’nın formular yargılamasından tamamen farklıdır. Bugün dava talebini temellendirmek için talep sonucu ile vakıanın ortaya konulması gerekir (Guldener, Max, Schweizerisches Zivilprozessrecht, 3. Auflage, Zürich 1979, s. 200).

(38)

bulunmaktadır42. Legis actiolarda “in iure ve apud iudicem” olmak üzere iki aĢama

bulunmaktadır. Ġn iure, actio’nun açılması ya da engellenmesine iliĢkin hak aramaya izin vermek ya da reddetmek amacındadır43. Yani in iure, hakkının ihlal edildiğini düĢünen davacının, hakkını ihlal ettiğini düĢündüğü kiĢiyi magistra önüne çağırması ya da gelmesi için zor kullanması olarak ifade edilen magistra önündeki aĢamadır44

. Magistra, iddia sahibinin seçtiği legis actioyu uygun bulduktan sonra davanın tespiti olan litis contestatio aĢamasına geçer45

. Actio’nun tanınmasından sonra, sınırlarının tayin edilmesi iĢlemine litis contestatio yani davanın tespiti denir46

. Bu, magistra önünde gerçekleĢen iĢlemlerin sonucunun belirlendiği ve hâkim önünde karara bağlanacak Ģeylerin temelinin atıldığı usulî bir aĢamadır47

. Eski Roma hukukunda sözleĢme kavramı bilinmese de48, daha sonraları tarafların aralarındaki uyuĢmazlığı

hâkimin kararına bağlamak konusunda yaptıkları sözleĢme olarak49

da litis contestatio’nun varlığı farklı bir açıdan ele alınıp incelenmiĢtir. Litis contestatio’nun Roma hukukundaki önemi, dava konusunun belirlenmesinde de kendisini gösterir. Dava konusuna iliĢkin uyuĢmazlığı kesin bir Ģekilde ortaya koyan litis contestatio’da vakıalar ve hukukî sebepler belirtilerek, istenen hukukî korunma talebinin ne yönde olduğu tam olarak ortaya konulmaya çalıĢılır50. Litis contestatio’da taraflar actio’yu

gerçekleĢtirerek, dava konusunu sabitler51. Böylece aynı sebebe dayanılarak yeni bir

42

Umur – GiriĢ, s. 537; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Usul, s. 11; Karadeniz Çelebican, s. 283; Marzo, s. 98.

43 Hesselberger, s. 40.

44 Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Usul, s. 12; Schwarz, s. 287; Umur – GiriĢ, s. 540; Karadeniz Çelebican, s. 283; Gürten/ Küçük, s. 474.

45 Karadeniz Çelebican, s. 285; Umur – GiriĢ, s. 558; Tahiroğlu/ ErdoğmuĢ – Ders, s. 205; Schwarz, s. 289; Tamer Güven, s. 38; Gürten/ Küçük, s. 475).

46

Keller, Friedrich Ludwig, Litis Contestatio und Urteil nach classischem Recht, Zürich 1827, s. 2; Theodor, s. 68; Beinert, s. 2.

47 Keller, s. 2; Hesselberger, s. 37; Karadeniz Çelebican, s. 285; Schwarz, s. 290; Umur – GiriĢ, s. 558; Theodor, 68; Koschaker, Paul/ Ayiter, Kudret, Modern Özel Hukuka GiriĢ Olarak Roma Özel Hukuku’nun Ana Hatları, Ankara 1983, s. 14.

48

Kaser/ Hackl, s. 79.

49 Wlassak, s. 2; Winscheid, s. 61; Keller, 5-6, Hesselberger, s. 37. 50 Tamer Güven, s. 39.

Referanslar

Benzer Belgeler

Liman-İş Sendikası ve Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı’nın, TCDD Genel Müdürlüğüne ait İzmir Limanının 49 yıl süreyle işletme hakkının

Hukuk davalarında taraflarca hazırlama ilkesi yani delilleri tarafların sunması ilkesi söz konusudur.. Ayrıca taraflarca tasarruf ilkesi söz konusudur, Yani kimse dava

Şehirde ve hele sayfiyelerinde »z çok ciddî bir tamirle istifade edilebilmesi mümkünken sahipleri tarafından maddî imkânsızlık ya­ hut sadece ihmal neticesi

12: “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı

“Vermezseniz, kaçarım.” deyince anasına; “Ahmet!” dedi, alttan aldı, kızı- nın dediklerini duyurmadı kocasına:.. “Bu kızın isteyeni

1960’tan önce Ulus gazete­ siyle, Akis ve Kim dergilerinde çalışmış, Muhalefet - İktidar ilişkilerinin iyice sertleştiği günlerde Akis dergisini

Bu olgu sunumunda kandida özefajiti nedeniyle uzun süreli kaspofungin tedavisi verilen diyabetik gebe bir hasta- nın takip ve tedavi yönünden irdelenmesi; inatçı bulantı, kusma

Devlet Bakanı Ercüment Konukman, daha önce bir bölüm soydaş doktora kadro verildiği­ ni belirterek, “ Maliye Bakanı ile temasta bulundum.. Bulgaristan'­ dan göçe