• Sonuç bulunamadı

Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) rasyona fındık küspesi ilavesinin büyüme performansı ve karkas özelliklerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) rasyona fındık küspesi ilavesinin büyüme performansı ve karkas özelliklerine etkisi"

Copied!
54
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

JAPON BILDIRCINLARINDA (Coturnix

coturnix japonica) RASYONA FINDIK KÜSPESĠ

ĠLAVESĠNĠN BÜYÜME PERFORMANSI VE KARKAS ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠ

Alper KIRMIZIGÜL YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Zootekni Anabilim Dalını

Ağustos-2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

Alper KIRMIZIGÜL tarafından Hazırlanan “Japon Bıldırcınlarında (Coturnix

coturnix japonica) Rasyona Fındık Küspesi İlavesinin Büyüme Performansı ve Karkas

Özelliklerine Etkisi” adlı tez çalışması …/…/… tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Unvanı Adı SOYADI ………..

DanıĢman

Prof. Dr. Yusuf CUFADAR ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Mustafa YILMAZ FBE Müdürü

Bu tez çalışması Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 18201131 nolu proje ile desteklenmiştir.

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Alper KIRMIZIGÜL 29/08/2019

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

JAPON BILDIRCINLARINDA (Coturnix coturnix japonica) RASYONA FINDIK KÜSPESĠ ĠLAVESĠNĠN BÜYÜME PERFORMANSI VE KARKAS

ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠ Alper KIRMIZIGÜL

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Yusuf CUFADAR

2019, 46 Sayfa Jüri

Prof. Dr. Yılmaz BAHTĠYARCA Prof. Dr. Yusuf CUFADAR Dr. Öğr. Üyesi Behlül SEVĠM

Bu çalışma Japon bıldırcınlarında rasyona farklı seviyelerde fındık küspesi ilavesinin büyüme performansı ve karkas özellikleri üzerine etkisini araştırmak amacı ile yapılmıştır. Çalışmada bir günlük yaşta ve karışık cinsiyette 375 adet japon bıldırcını (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Kontrol grubu için bitkisel kökenli protein ek yemi olarak yalnızca soya küspesi içeren rasyon (0FK) hazırlanırken, diğer gruplar için soya küspesine ilave olarak soya küspesinin sağladığı proteinin sırası ile %20, 40, 60 ve 80‟ini sağlayacak miktarda fındık küspesi içeren rasyonlar (20FK, 40FK, 60FK ve 80FK) hazırlanmıştır. NRC (1994)‟de Japon bıldırcınlarının büyütme dönemi için önerilen besin madde ihtiyaçlarına göre izonitrojenik (%24 ham protein) ve izokalorik (2900 kcal/kg metabolik enerji) olarak formüle edilen 5 rasyon, 5 tekerrürlü olarak denenmiştir. Deneme 5 hafta sürmüştür. Deneme süresince su ve yem ad-libitum olarak verilmiştir.

Mevcut çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, büyütme dönemi sonunda muamele grupları arasında ortalama canlı ağırlık, ortalama canlı ağırlık artışı, yem değerlendirme katsayısı, karkas ağırlığı, karkas randımanı, but ağırlığı, göğüs ağırlığı ve dışkıdaki ham protein seviyesi bakımından istatistiki açıdan önem taşıyan bir fark bulunmamıştır (P>0.05). Bununla beraber 80FK grubunun haftalık ortalama yem tüketimleri toplamının, dışkıdaki ham yağ oranının ve dışkıdaki nişasta oranının 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.05). 60FK grubunun dışkıdaki nişasta oranı ise yalnızca 0FK grubuna göre önemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Ayrıca kontrol grubunda dışkıdaki ham selüloz oranı 40FK, 60FK ve 80FK gruplarınınkine göre istatistiki olarak önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05).

Çalışmanın sonucunda, Japon bıldırcınlarının büyütme dönemi rasyonlarında soya küspesinden gelen proteinin %80‟ini sağlayacak oranda fındık küspesi kullanılabileceği değerlendirilmiştir.

(5)

v ABSTRACT

MS THESIS

EFFECT OF DIETARY SUPPLEMENTATION OF HAZELNUT MEAL ON GROWTH PERFORMANCE AND CARCASS TRAITS OF JAPANESE QUAIL

(Coturnix coturnix japonica)

Alper KIRMIZIGÜL

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN ANIMAL SCIENCE

Advisor: Prof. Dr. Yusuf CUFADAR 2019, 46 Pages

Jury

Prof. Dr. Yılmaz BAHTĠYARCA Prof. Dr. Yusuf CUFADAR Dr. Öğr. Üyesi Behlül SEVĠM

In this study investigated that an addition of different levels of hazelnut meal to diets on performance, carcass traits in quails (Coturnix coturnix japonica). A total of 375 mixed sex one-day-old quail chicks were used in the study. While the control group diet contained only soybean meal (0FK), other diets were prepared with hazelnut meal (20FK, 40FK, 60FK and 80FK) substituting 20%, 40, 60 and 80% of the protein provided by soybean meal. Five rations formulated as isonitrogenic (24% crude protein) and isocaloric (2900 kcal / kg metabolic energy) according to the nutritional requirements recommended for the growth period of the Japanese quails of NRC (1994) were tested with 5 replications. The experiment lasted 5 weeks. Feed and water were supplied ad-libitum.

According to the data obtained from the present study, At the end of the growing period, there was no statistically significant difference between the treatment groups in terms of mean body weight, average body weight gain, feed conversion ratio, carcass weight, carcass yield, thigh weight, breast weight and crude protein level of excreta (P>0.05). However, total weekly feed intake, excreta crude fat and starch content of the 80FK group were found to be significantly higher than those of the 0FK and 20FK groups (P<0.05). The excreta starch content of the 60FK group was significantly higher than that of the 0FK group (P<0.05). In addition, the content of crude cellulose in excreta was significantly higher in the control group than in the 40FK, 60FK and 80FK groups.

The result of the study showed that 80 % of the protein provided with soybean meal could be replaced with hazelnut meal in quail diets, hazelnut meal may be used instead of 80 % the protein with soybean meal.

(6)

vi ÖNSÖZ

Başta danışmanım Prof. Dr. Yusuf CUFADAR olmak üzere yıllarca emek vererek bizleri yetiştirenlere, denemenin yürütülmesinde her daim yanımda olan Zir. Yük. Müh. Abdulqader ALBAYATI‟ye, karşılaştığım teknik sorunların çözülmesinde yardımcı olan Zir. Yük. Müh. Özcan ŞAHİN‟e, denemede kullanılan fındık küspesini temin eden Altaş Yağ Sanayi A.Ş.‟ne, beni hayatımın her döneminde destekleyen değerli aileme teşekkür ederim.

Alper KIRMIZIGÜL KONYA-2019

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii KISALTMALAR ... viii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5 2.1. Türkiye‟de Fındık Üretimi ... 5 2.2. Fındık Küspesi Üretimi ... 5

2.3. Fındık Küspesinin Besin Maddesi Kompozisyonu ... 6

2.4. Fındık Küspesinin Kanatlı Hayvanların Beslenmesinde Kullanımı ... 8

3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 15

3.1. Materyal ... 15

3.2. Yöntem ... 16

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI ... 18

4.1. Canlı Ağırlık ... 18

4.2. Canlı Ağırlık Artışı ... 19

4.3. Yem Tüketimi ... 20

4.4. Yem Değerlendirme Katsayısı ... 21

4.5. Karkas Ağırlığı ve Karkas Randımanı ... 22

4.6. But ve Göğüs Ağırlıkları ... 23

4.7. Dışkı Besin Maddesi İçeriği ... 24

5. TARTIġMA ... 26

6. SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 33

KAYNAKLAR ... 34

EKLER ... 37

(8)

viii

KISALTMALAR

g :gram

kg :kilogram ppb :part per billion

(9)

1. GĠRĠġ

İnsan beslenmesi için değerli bir protein kaynağı olan kanatlı etinin tüketiminin arttırılmasında, kanatlı eti fiyatlarının düşmesi en büyük etkenlerden biridir. Söz konusu fiyat düşüşü ise arz ve talebin değişmediği durumlarda ancak kanatlı işletmelerinin maliyet azaltması ile mümkün olabilir.

Kanatlı hayvanların verimlerine genetik kabiliyetleri, barınak şartları ve beslenme rejimleri etki ettiğinden, kanatlı işletmelerinde harcama kalemleri bilhassa bu alanlara ayrılmaktadır. Kanatlı genotiplerinin ve barınaklarının neredeyse standardize olduğu günümüzde, rasyon faktörü daha kolay revize edilebilirliği ile dikkat çekmektedir. Rasyon, işletme giderleri içindeki payı sebebi ile de üzerinde ilk durulan harcama kalemidir. Entansif kanatlı yetiştiriciliğinde yem giderleri işletme giderlerinin ortalama %70'ini oluşturmaktadır (Gençoğlu ve ark., 2011) ve kanatlı hayvanların dengeli beslenebilmeleri tamamen iyi hazırlanmış karma yemlere bağlıdır (Öztürk ve ark., 1997). Birçok ülkede kanatlı rasyonları soya küspesi-mısır esasına dayalı olarak hazırlanmaktadır (Altop, 2006).

Türkiye‟de en fazla üretilen protein ek yemlerinin başında ayçiçeği tohumu küspesi ve pamuk tohumu küspesi gelmekte, soya küspesi üretiminin yetersizliği nedeniyle karma yem sanayinin gereksinimleri çok büyük oranda dışa bağımlı olarak karşılanmaktadır (Ak, 2005). Şöyle ki Türkiye‟de 2017-2018 piyasa yılında 140.000 ton soya üretimine karşılık 2.777.455 ton soya ithalatı yapılmıştır (TÜİK, 2018a). Dolayısı ile kanatlı karma yemlerinde vazgeçilmez bir protein kaynağı olan soya küspesinin Türkiye'deki üretimi son derece yetersiz olup, kanatlı sektörünün ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktır (Gençoğlu ve ark., 2011).

İthalatın dövize bağlı yapısı, özellikle döviz fiyatının yüksek olduğu dönemlerde kanatlı işletmelerinin maliyetlerinin ve dolayısı ile kanatlı eti fiyatlarının artmasına yol açarak kanatlı eti tüketimine olumsuz etki edebilmektedir. Bazı hallerde döviz fiyatları yüksek olmasına rağmen bir kısım büyük kanatlı işletmeleri özkaynaklarına güvenerek üretimdeki maliyet artışlarını kanatlı etinin arz fiyatlarına yansıtmayabilir. Bu durum ise bilhassa küçük-orta ölçekli işletmeleri veya özkaynakları kısıtlı olan büyük ölçekli işletmeleri zor durumda bırakarak sektörde oligopol piyasa oluşmasına, oligopol piyasa

(10)

da kanatlı etindeki fiyat oluşumunu etkileyen arz çeşitliliğini ortadan kaldırarak nihai tüketicilerin daha az miktarda kanatlı etini daha yüksek fiyata almasına sebebiyet verebilmektedir.

Esasında konuya sadece arz fiyatı üzerinden bakmak da yetersizdir. Arzdaki sürdürülebilirlik de analiz edilmelidir. Temel gıda maddelerinin bilhassa ambargo ve savaş hallerinde stratejik öneme haiz olduğu günümüz konjonktüründe, ülkenin hayvansal protein ihtiyacının önemli bir kısmını sağlayan kanatlı sektörünün bu derecede dışa bağımlı olması kabul edilebilecek bir durum değildir.

Bu sebeplerle yem hammaddelerini ithal ederek karma yem üretmek yerine, ülkemizde üretimi yapılan yem hammaddelerini kullanarak karma yem üretmek üzerinde durulması gereken en önemli konudur (Baytok ve ark., 1999). Yerli hammadde ikamesiyle ilgili çalışmalarda da kanatlı yemi maliyetini çoğu durumda birinci derecede etkileyen hammadde olan soya küspesini öncelikle ele almak gerekir.

Türkiye‟de soya küspesine alternatif olarak ülke içinde üretimi daha fazla olan pamuk tohumu küspesi ve ayçiçeği tohumu küspesi kullanılmak istenmişse de söz konusu küspelerin kanatlı beslemede bazı dezavantajları mevcuttur. Şöyle ki bünyesindeki proteinin biyolojik değerinin düşük olması, çoğunlukla toksik düzeyde gossipol içermesi, (sterkulik asit başta olmak üzere) yumurta kalitesinde bozulmaya neden olan siklopropen grubu bileşikler barındırması (Kutlu, 2002), soya küspesine göre ham protein muhtevasının düşük ve ham selüloz muhtevasının yüksek olması pamuk tohumu küspesinin kanatlı karmalarında kullanımını sınırlamaktadır. Bu sorunlardan bazıları ayçiçeği tohumu küspesi için de mevcuttur, ayçiçeği tohumu küspesinin soya küspesine göre daha düşük miktarda ve kalitede protein içerirken daha yüksek miktarda ham selüloz içermesi kanatlı rasyonlarında soya küspesinin ayçiçeği tohumu küspesiyle yüksek oranda ikame edilebilmesinin önünde engel teşkil eder. Pamuk tohumu küspesi ile ayçiçeği tohumu küspesinin sentetik aminoasitlerle desteklendiği ve antinutrisyonel madde içeriklerinden arındırıldığı farz edilse dahi, bu küspelerin soya küspesine göre daha düşük olan ham protein ve metabolik enerji düzeyleri bilhassa etlik olarak yetiştirilen kanatlılarda karma yemlerin besin madde içeriği bakımından dengelenmesini zor hale getirmektedir.

(11)

Öztürk ve ark. (1997) etlik piliç rasyonlarında soya küspesinin tamamının pamuk tohumu küspesi veya ayçiçeği tohumu küspesi ile ikame edilmesinin canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve karkas özellikleri bakımından önemli bir farklılık yaratmadığını göstermiş olsa da; söz konusu ikame için rasyonlarda küspe, balık unu ve nebati yağ oranı arttırılmıştır. Örneğin %24.42 soya küspesi, %60.48 mısır, %10.00 balık unu ve %3.00 nebati yağ içeren rasyonla benzer besin madde içeriğine sahip olması için hazırlanan rasyonda %36.20 ayçiçeği tohumu küspesi, %41.77 mısır, %12.27 balık unu ve %8.00 nebati yağ kullanılmıştır.

Bu durum soya küspesine alternatif olarak kullanılmak istenen pamuk tohumu küspesi ve ayçiçeği tohumu küspesinin rasyon maliyetinde arzu edilen azalmayı sağlayabilmesinin, söz konusu küspelerin fiyatına bağlı olduğu kadar balık unu ve nebati yağ gibi diğer bazı yem hammaddelerinin de fiyatına bağlı olduğunu düşündürmektedir. İkame yolu ile rasyonda maliyet azalması sağlansa dahi, enerji ve protein açığını kapatmak amacıyla rasyonda oranı arttırılan hammaddelerin güvenli sınırlar içerisinde kullanılıp kullanılmadığı konusu ayrıca irdelenmelidir. Son olarak alışılagelmiş formülasyonlardan çok büyük oranda uzaklaşmanın, yenilikçi rasyonlara geçiş durumunda veya tam tersi durumda hayvanlarda strese sebep olabileceği de değerlendirilebilir.

Bahsi geçen hususlar araştırmacıları besin madde muhtevası bakımından soya küspesine olabildiğince benzeyen bir bitkisel kaynaklı protein ek yemi arayışına itmiştir. Örnek olarak Öztürk ve ark. (1997) etlik piliç rasyonlarında soya küspesinin tamamını pamuk tohumu küspesi ve ayçiçeği tohumu küspesi haricinde fındık küspesiyle de ikame etmeye çalışmıştır. Neticede soya küspesinin pamuk tohumu küspesi veya ayçiçeği tohumu küspesi ile tamamen ikame edildiği gruplar için bulunan sonuca benzer olarak; soya küspesinin fındık küspesi ile tamamen ikame edildiği grupta da canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve karkas özellikleri bakımından kontrol grubuna göre önemli bir farklılık bulunmamıştır. Daha da dikkat çekici olarak %24.42 soya küspesi, %60.48 mısır, %10.00 balık unu ve %3.00 nebati yağ içeren rasyonla benzer besin madde içeriğine sahip olması için hazırlanan rasyon %25.00 fındık küspesi, %60.23 mısır, %10 balık unu ve %2.50 nebati yağ içermiştir. Bu durum fındık küspesinin ham protein ve metabolik enerji değerleri bakımından soya küspesi ile benzer olmasının sonucu olarak gerçekleşmiştir.

(12)

Yaygın olarak kullanılan soya küspesi-mısır esaslı rasyonlara küspe haricindeki hammaddelerin oranlarında fazlaca değişim yapılmadan fındık küspesi katılabilmesi, bu yolla hazırlanmış rasyonlarda küspe dışındaki yem hammaddelerinin fiyatlarını ve güvenli kullanım sınırlarını sorgulamayı önemsizleştirebilir. Ayrıca alışılagelmiş yemlerden veya alışılagelmiş yemlere olan geçişlerde hayvanlarda görülebilecek stresi azaltabilir. Bu sebeplerle kanatlı karmalarında soya küspesine alternatif olarak kullanılabilecek bitkisel kökenli protein ek yemleri içerisinde fındık küspesi ayrı ve önemli bir yerdedir.

Bu çalışmada japon bıldırcını civcivlerinin rasyonlarında soya fasulyesi küspesi yerine farklı oranlarda fındık küspesinin kullanılmasının civcivlerin büyüme performansı ve karkas özelliklerine etkisi incelenecektir.

(13)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

2.1. Türkiye’de Fındık Üretimi

Fındık, Fagales takımının Betulaceae familyasının Corylus cinsi içerisinde yer almakta olup; bu cins içinde kuzey yarı kürenin ılıman iklim bölgelerinde doğal olarak çalı ve ağaç formunda gelişen ve meyveleri yenilebilen çok sayıda fındık türü mevcut ise de ekonomik öneme sahip olan ve meyveleri ticari olarak üretilen fındık türü Avrupa fındığı olarak da bilinen Corylus avellana L.‟dır (Balık ve ark., 2016). Türkiye‟de

Corylus avellana L.‟nın tombul, foşa, karafındık, çakıldak, palaz, mincane, sivri ve

badem gibi birçok çeşidi mevcuttur. Dikim alanları Karadeniz sahil kuşağına paralel olarak yayılma gösterir.

Türkiye'de 2017-2018 piyasa yılında 675.000 ton fındık üretilmiş ve 628.545 ton fındık ihraç edilmiştir, bu değerler 2016-2017 piyasa yılı için sırası ile 519.332 ve 534.274 tondur (TÜİK, 2018b). Türkiye dünya fındık üretimi ve ihracatında birinci sırada yer alarak dünya üretiminin %80'ini, dünya ihracatının ise %70'ini gerçekleştirmektedir (Gençoğlu ve ark., 2011).

2.2. Fındık Küspesi Üretimi

Fındık küspesi, fındık meyvesinin iç kısmının adi pres, devamlı pres veya ekstraksiyon yöntemi ile yağı alındıktan sonra kalan artık üründür. Genellikle üretim fazlası, dış satım olanakları bulunmayan veya pazara arz edilecek kalitede olmayan fındıkların işlenmesiyle elde edilmektedir (Doğan ve Bircan, 2010) ve fındık yağı sanayinin bir yan ürünü olduğundan üretimi fındık yağından ayrı düşünülememektedir. (TÜİK, 2018c) verilerine göre 2016 yılında rafine fındık yağı üretimi ile ilgili faaliyet gösteren 3 girişim 7.085,83 ton üretim gerçekleştirmiştir. Piyasada 'Fiskobirlik' ve 'Çotanak' markaları altında fındık yağı satışı yapılmaktadır.

Fındık yağı ve dolayısı ile küspesinin arzı, en çok fındık arzına ve fındık yağı talebine bağlı olarak değişmektedir. Fındık arzının artıp fiyatının düştüğü yıllarda fındık yağının diğer yemeklik sıvı yağlarla fiyat bakımından rekabet gücü artacağından, eldeki

(14)

düşük fiyatlı fındığın bir kısmının daha yüksek katma değer sağlama amacı ile fındık yağı üretiminde kullanılabileceği değerlendirilmektedir.

Fındık yağı talebi, fındık ezmesi ve fındık kreması üretenler başta olmak üzere gıda üretim işletmelerinin ürünlerinde arzu edilen kıvamı tutturabilmek amacı ile (palm, hurma vs. yağlara alternatif olarak) fındık yağı talep etmesi şeklinde olabileceği gibi nihai tüketicilerin yemeklik sıvı yağ olarak fındık yağı talep etmesi şeklinde de olabilir. Fındık yağı tekli doymamış (ω-9) yağ asitlerinden oleik asit bakımından zengin, çoklu doymamış (ω-6 ve ω-3) yağ asitleri bakımından ise fakir olduğundan satışı yaygın olarak yapılan yemeklik sıvı yağlar arasında yağ asidi kompozisyonu bakımından zeytinyağına en çok benzeyen yağlardan biridir. Tüketicilerin bilinçlenmesiyle orantılı olarak fındık yağına olan talebin artacağı, bunun ise fındık küspesi üretimine olumlu etki edeceği düşünülmektedir.

2.3. Fındık Küspesinin Besin Maddesi Kompozisyonu

Özdemir ve ark. (1998) yetiştiriciliği yapılan bazı fındık çeşitlerinde yaptıkları bir çalışmada havada kuru olarak %13.45-18.48 ham protein, %61.70-66.50 ham yağ ve %1.89-2.26 ham kül ve %2.33-3.69 ham selüloz tespit etmiştir.

Fındık küspesinin besin madde kompozisyonu fındığın varyetesi ve yağ çıkarmada kullanılan yöntemler gibi bazı faktörlere bağlı olarak değişir. Eğer içine kabuk karıştırılmamışsa ham protein yönünden zengin (%39-42) ve selüloz içeriği düşük (%10‟u pek geçmez ki bu oran soya dışında kalan diğer küspelerden daha düşüktür) bir yem hammaddesi olduğundan iyi kalitedeki fındık küspeleri hemen her tür hayvanın rasyonuna belirli oranlarda katılabilir (Kutlu, 2002). Her ne kadar ham protein oranı yüksek olsa da kanatlı yemlerinde protein ek yemi olarak kullanımı fazla yaygın değildir (Erener ve ark., 2003).

Saricicek (2000) fındık küspesinin %88.93 kuru maddeye sahip olduğunu ve kuru maddenin %92.52 organik madde, %45.71 ham protein, %4.23 eter ekstratı, %12.35 ham selüloz, %30.24 nötral deterjan fiber ve %7.48 kül içerdiğini bildirmiştir. Ham proteinde ise %0.91 metiyonin, %2.41 lisin ve %3.22 treonin bulunduğunu tespit etmiştir. Aynı çalışmada soya küspesinde %89.42 kuru madde içinde %92.67 organik

(15)

madde, %43.32 ham protein, %5.95 eter ekstratı, %7.37 ham selüloz, %36.04 nötral deterjan fiber ve %7.31 kül mevcut olduğu bildirilmiştir. Ham proteinin ise %0.77 metiyonin, %6.09 lisin ve %3.46 treonin içerdiği belirlenmiştir. Bahsi geçen besin madde içerikleri bakımından fındık küspesiyle soya küspesi arasında en çok lisin ve ham selüloz açısından nispi fark görülmektedir. Bu durum Kutlu (2002) tarafından ifade edilen fındık küspesinin protein kalitesinin çok yüksek olmadığı, ayrıca içine kabuk karıştırılmışsa sindirilebilirliği sınırlı bir yem olduğundan kullanımında dikkatli olunması gerektiği düşüncelerini desteklemektedir.

Lisin ve metiyonin yetersizliğinin bunların saflaştırılmış sentetik formları kullanılarak telafi edilebilir ve bu aminoasit takviyeleri ile birlikte fındık küspesi kanatlı yemlerinde soya küspesi ile rekabet edebilir (Erener ve ark., 2003). Son yıllarda bazı araştırıcılar tarafından treoninin de fındık küspesi proteininin biyolojik değeri üzerinde sınırlayıcı etkiye sahip olabileceği ifade edilmiş ve fındık küspesi içeren yem karmalarına sentetik treonin ilave edilerek araştırmalar yapılmıştır.

Küspe eldesi esnasında tohum kabuğunun ayrılmaması küspenin ham selüloz düzeyinin artmasına ve buna bağlı olarak sindirilme derecesinin düşmesine neden olsa da (Kutlu, 2002), üretim prosesinde tohum kabuğunun ayrılma oranının arttırılması ile daha yüksek besleme değerine sahip fındık küspesi elde etmek mümkündür. Nitekim Erener ve ark. (2003) yem materyali olarak kullandıkları fındık küspesinin ham selüloz muhtevasını kuru maddede %8.52 olarak bulmuştur.

Fındık küspesinin yem hammaddesi olarak kullanım imkanları sorgulanırken, küspenin protein kalitesi ve ham selüloz muhtevasının yanında mikotoksin bulaşıklığını da göz önünde bulundurmak gerekir. Yağ endüstrisinde kullanılan yağlı tohumlar, özellikle aflatoksin başta olmak üzere mikotoksin oluşumu için en riskli gıda grubu arasındadır (Özçakmak ve Çetinkaya, 2015). Bu bağlamda erken hasat edilmiş, harman esnasında nem oranı yeterince düşürülmemiş veya harmandan sonra nemli ve sıcak şartlarda istiflenmiş fındıklarda da mikotoksin bulaşıklığı riski mevcuttur.

Çetintaş (2005) fındık yağı işlem basamaklarında mikotoksin bulaşan riski üzerine yaptığı bir araştırmada ham yağda 0,94 ppb, ekstraksiyon çıkışında 0,61 ppb düzeyinde aflatoksin B1 tespit edilmiştir ve bu sonuçlar aflatoksin B1‟in küspeye de

(16)

kalıntı olarak geçişinin mümkün olacağını göstermektedir (Özçakmak ve Çetinkaya, 2015). Aflatoksin B1 en toksik aflatoksin fraksiyonu olup, kanatlı hayvanlar da bu toksine en duyarlı olan hayvanlardır (Kutlu, 2002). Nitekim Gençoğlu ve ark. (2011) tarafından analiz ettirilen fındık küspesinde 2,5 ppb düzeyinde aflatoksin B1 bulunmuştur, lakin bu düzey „Yemlerde İstenmeyen Maddeler Hakkında Tebliğ (2014/11)‟ hükümlerinde yer alan sınır değerin (yem hammaddeleri için 20 ppb) altındadır.

Fındık küspesi üzerine yapılmış yeterince araştırma bulunmadığı araştırıcılar tarafından da bildirilmekte olup (Kutlu, 2002), konuyla ilgili özellikle kanatlı hayvanlarda yapılacak çalışma sayısının artışı fındık küspesinin kullanımıyla ilgili bilgilerin artmasına ve alternatif bir protein ek yemi olarak kullanım olanaklarının daha sağlıklı değerlendirilmesine yardımcı olacaktır.

2.4. Fındık Küspesinin Kanatlı Hayvanların Beslenmesinde Kullanımı

Fındık küspesinin yumurta tavuklarında kullanılabilme olanaklarının belirlendiği bir çalışmada (Özen ve Erener, 1992), kullanılan rasyonların ilkine sadece soya küspesi ilave edilirken diğer rasyonlara soya küspesinin sağladığı proteinin %20, 40, 60, 80 ve 100'ünü karşılayacak oranda fındık küspesi ilave edilmiştir. Deneme sonunda yumurta verimi, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, yumurta ağırlığı, yumurta akı ve sarısı oranı, kabuk kalınlığı, kabuk ağırlığı, yumurta sarısının Roche renk değeri gibi parametreler bakımından gruplar arasında istatistiki açıdan fark bulunmadığı bildirilmiştir. Sonuçlar soya küspesinin tamamen fındık küspesi ile değiştirilebileceğini gösterse de soya küspesinden sağlanan proteinin %40'ından fazlasının fındık küspesinden karşılanmaması gerektiği bildirilmiştir.

Sarıçiçek ve ark. (1994a), etlik piliçler ile yaptıkları bir araştırmada soya küspesi, fındık küspesi, fındık küspesi+lisin, fındık küspesi+metiyonin, fındık küspesi+metiyonin+lisin içeren beş farklı rasyon kullanmıştır. Deneme sonunda gruplarda canlı ağırlıklar sırası ile 2789.25, 1095.0, 2461.75, 997.50 ve 2517.13 g; canlı ağırlık artışları 2740.87, 1047.62, 2414.25, 949.50 ve 2468.75 g; yem tüketimleri 6130.75, 3079.73, 6028.11, 2934.45 ve 5653.63 g; yemden yararlanma oranları ise 2.24, 2.96, 2.50, 3.10, 2.29 olarak gerçekleşmiştir. Sonuç olarak lisin ve metiyoninle

(17)

desteklenmemiş fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grupla sadece metioninle desteklenmiş fındık küspesi içeren grubun canlı ağırlıklar, canlı ağırlık artışları, yem tüketimleri, karkas ağırlıkları ve karkas randımanları diğer üç gruptan düşük, yemden yararlanma oranları ise diğer üç gruptan yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak etlik piliç rasyonlarında kullanılacak fındık küspesinin metiyoninle ve bilhassa da lisinle desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Sarıçiçek ve ark. (1994b), değişik bitkisel protein kaynaklarının bıldırcınların gelişme özelliklerine etkilerini belirlemek için yaptığı 6 haftalık çalışmada yem materyali olarak soya küspesi, ayçiçeği tohumu küspesi ve pamuk tohumu küspesi ve fındık küspesi temeline bağlı olarak hazırlanan dört farklı rasyon kullanmıştır. Bu yem materyallerinin rasyonlara katılma oranı sırası ile %40.35, 60.00, 51.00 ve 42.45 olmuştur. Aynı sıra ile deneme sonunda elde edilen canlı ağırlık ortalamaları 155.02, 152.72, 139.07 ve 138.85 g; yem tüketimleri 728.33, 787.07, 752.95 ve 746.80 g; yemden yararlanma oranları 4.71, 5.12, 5.41 ve 5.62; ölüm oranları ise 1.85, 8.09, 9.80 ve 3.81 olarak belirlenmiştir. Neticede deneme sonu canlı ağırlık değerleri bakımından soya küspesi içeren rasyon ile beslenen grupla ayçiçeği tohumu küspesi içeren rasyonla beslenen grup diğer iki gruba göre daha yüksek performans göstermiştir. Yem tüketimleri bakımından deneme sonunda en düşük değeri soya küspesi içeren rasyonla beslenen grup göstermiş, ayçiçeği tohumu küspesiyle beslenen grup ise diğer tüm gruplardan daha fazla yem tüketmiştir. Yemden yararlanma oranı en düşük grup soya küspesi tüketen grup olmuş, fındık küspesiyle beslenen grubun yemden yararlanma oranı ise pamuk tohumu küspesi tüketen grup haricindeki gruplarınkinden istatistiki olarak anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur.

Şehu ve ark. (1996), fındık küspesinin bıldırcın büyütme rasyonlarında kullanılabilirliğini araştırdıkları 35 gün süren çalışmalarında rasyonlarda %0, 10, 15, 20, 25 ve 30 oranında fındık küspesi kullanımının sırasıyla 486.49, 468.80, 473.66, 468.73, 431.72 ve 408.95 g yem tüketimi; 152.74, 148.59, 149.96, 149.86, 135.54 ve 128.87 g canlı ağırlık artışı; 3.19, 3.16, 3.16, 3.13, 3.19 ve 3.18 yemden yararlanma oranı sağladığını tespit etmiştir. Araştırma sonunda rasyonlarında %25 ve %30 düzeylerinde fındık küspesi bulunan grupların canlı ağırlıkları ile %30 düzeyinde fındık küspesi bulunan grubun karkas ağırlığı diğer gruplara göre istatistiki açıdan önemli derecede düşük bulunmuştur. Karkas randımanları bakımından ise gruplar arasında farklılık

(18)

görülmemiştir. Araştırma neticesinde fındık küspesinin bıldırcın rasyonlarında %20'ye varan oranlarda kullanılabileceği bildirilmiştir.

Öztürk ve ark. (1997), etlik piliç rasyonlarında bazı bitkisel kökenli protein ek yemleri kullanımının performans parametrelerine etkisi üzerinde çalışmıştır. Deneme sonunda fındık küspesi, soya küspesi, ayçiçeği küspesi ve pamuk tohumu küspesi için sırası ile canlı ağırlık artışı değerleri 1937.00, 2073.00, 2092.67 ve 1970.33 g; yem tüketimleri 3799.67, 3980.67, 3972.00 ve 3932.33 g; yemden yararlanma oranları 1.962, 1.919, 1.898 ve 2.033 olarak tespit edilmiştir. Canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve karkas özellikleri bakımından muamele grupları arasında önemli bir farklılık gözlenmemişken pamuk tohumu küspesi ile beslenen grupta yemden yararlanma oranı diğer gruplara nazaran önemli derecede daha yüksek bulunmuştur. Performans bakımından fındık küspesinin soya küspesine benzer sonuçlar vermesi, araştırmacıları fındık küspesinin lisin ve metiyonin ilavesi ile soya küspesi, ayçiçeği küspesi ve pamuk tohumu küspesine alternatif bir yem hammaddesi olabileceği ve etlik piliç rasyonlarında rasyon proteininin %50'sini temin edecek kadar kullanılabileceği sonucuna götürmüştür.

Baytok ve ark. (1999) soya küspesi yerine fındık küspesinin yumurta tavuğu karma yemlerinde protein kaynağı olarak kullanılma olanaklarını incelemek amacıyla yaptıkları çalışmada soya küspesi ihtiva eden rasyonla beslenen kontrol grubuna ilaveten soya küspesi yerine %25, 50 75 ve 100 oranında fındık küspesi ihtiva eden rasyonlarla beslenen gruplar kullanılmıştır. Deneme sonunda sırası ile yumurta verimleri (%) 81.98, 80.40, 78.94, 76.82 ve 72.50; yem tüketimleri 127.19, 125.82, 125.40, 123.20 ve 120.83 g; yemden yararlanma oranları (kg yem/kg yumurta) 2.49, 2.53, 2.54, 2.61 ve 2.78; yumurta ağırlıkları 62.34, 62.29, 62.66, 61.70 ve 60.16 g bulunmuştur. Neticede %75 ve 100 oranında fındık küspesi ihtiva eden rasyonlarla beslenen gruplarda yem tüketimi ve yumurta verimi önemli derecede düşmüştür. Yemden yararlanma oranı ve yumurta ağırlığı ise sadece %100 fındık küspesi içeren rasyonu tüketen grupta düşük bulunmuştur. Yumurta kalitesi (yumurta özgül ağırlığı, yumurta şekil indeksi, yumurta kırılma mukavemeti, yumurta kabuk kalınlığı, yumurta ak indeksi ve yumurta sarı indeksi) ile ilgili parametreler bakımından gruplar arasında önemli bir farklılık görülmemiştir. Araştırma sonuçları fındık küspesinin yumurta

(19)

tavuğu karma yemlerinde soya küspesinin %50'si yerine kullanılabileceğini göstermiştir.

Bayram ve Akinci (2003) tarafından yapılan ve devekuşu rasyonlarına katılan fındık küspesinin büyüme performansına etkisinin araştırıldığı çalışmada, kontrol grubunun rasyonuna fındık küspesi ilave edilmezken deneme gruplarının rasyonlarına soya küspesinin yerine %10 ve %20 oranında fındık küspesi ilave edilmiştir. Deneme civcivler 21 günlük yaştayken başlamış ve 8 hafta sürmüştür. Büyütme dönemi sonunda (77. gün) sırası ile ortalama canlı ağırlıklar 7.98, 7.82 ve 7.60 kg; ortalama yem tüketimleri ise 3902.25, 3869.25 ve 3758.50 g olarak gerçekleşmiştir. Ortalama canlı ağırlıklar bakımından gruplar arasındaki fark önemsiz bulunmuştur. Bununla birlikte %10 oranında fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grubun ortalama yem tüketimi kontrol grubuna göre istatistiki olarak önemli derecede azalmıştır. %20 oranında fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grup ise hem kontrol grubundan hem de %10 oranında fındık küspesi içeren gruptan istatistiki olarak önemli derecede daha az yem tüketmiştir. Araştırıcılar devekuşu büyütme rasyonlarında fındık küspesinin %10 seviyesine kadar kullanılabileceğini belirtmiştir.

Farklı seviyelerde fındık küspesi katılmış rasyonların Japon bıldırcınlarının büyüme ve yumurtlama performansına etkisinin araştırıldığı bir çalışmada (Erener ve ark., 2003) kullanılan rasyonların ilkine sadece soya küspesi ilave edilirken diğer rasyonlara soya küspesinin sağladığı proteinin %25, 50, 75 ve 100'ünü karşılayacak oranda fındık küspesi ilave edilmiştir. Büyütme dönemi sonunda (42. gün) sırası ile canlı ağırlık artışları 136.2, 133.8, 136.6, 136.1 ve 131.5 g; yem tüketimleri 739.5, 729.2, 742.9, 733.4 ve 727.2 g; yemden yararlanma oranları 5.43, 5.45, 5.44, 5.39 ve 5.53; karkas randımanları (%) 71.5, 71.5, 71.5, 70.4 ve 70.1 olarak bulunmuştur. Canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, mortalite oranı, karkas randımanı ve yenilebilir iç organların (karaciğer, kalp ve taşlık) ağırlığı bakımından gruplar arasında önemli bir fark gözlemlenmemiştir. Yumurtlama periyodu (16 hafta) sonunda ise sırası ile yumurta verimleri (%) 88.30, 87.38, 89.72, 83.87 ve 78.90; yumurta ağırlıkları 11.5, 11.9, 11.5, 11.6 ve 12 g; yem tüketimleri 3308.8, 3235.6, 3191.2, 3220.6 ve 3263.3 g; yemden yararlanma oranları 3.13, 2.94, 2.92, 3.08 ve 3.33 olarak tespit edilmiştir. Yumurtlama döneminde %100 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grupta yumurta verimi %50 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grubunkinden

(20)

düşük bulunmuştur. Yem tüketimi ise %50 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grupta fındık küspesi tüketmeyen gruba göre istatistiki açıdan önemli derecede düşük olmuştur. Yemden yararlanma oranı bakımından %25 ve 50 fındık küspesi içeren rasyonlarla beslenen gruplar %100 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen gruba göre daha iyi performans göstermiştir. Yumurta ağırlığı bakımından gruplar arasında istatistiki olarak önemli derecede bir fark bulunamamıştır. Denemenin sonucunda Japon bıldırcınlarının gerek büyütme gerekse yumurtlama dönemi rasyonlarında soya küspesi yerine fındık küspesi kullanılabileceği, bununla birlikte yumurtlama dönemi boyunca %50 fındık küspesi içeren rasyonla beslemenin %100 fındık küspesi içeren rasyonla beslemeye göre daha yüksek yumurtlama performansı sağlayabileceği görülmüştür.

Ak (2005) etlik piliç rasyonlarında soya küspesi yerine lisin, metiyonin ve treonince desteklenmiş fındık küspesinin kullanılma olanaklarını araştırdığı çalışmasında birinci rasyonda yalnızca soya küspesi (Balık ve ark.), ikinci rasyonda soya küspesine ilaveten soya küspesinin sağladığı proteinin %50'sini sağlayacak kadar fındık küspesi (SK+FK), üçüncü rasyonda ise yalnızca fındık küspesi (FK) kullanılmıştır. Denemede sırası ile canlı ağırlık artışları 1976.69, 1766.03 ve 1701.28 g; yem tüketimleri 3317.29, 3093.57 ve 3076.87 g; yemden yararlanma oranları 1.70, 1.82 ve 1.87; karkas ağırlıkları 1452, 1274 ve 1188 g; karkas randımanları (%) 72.10, 70.57 ve 69.65 olarak bulunmuştur. Rasyona fındık küspesi ilavesi etlik piliçlerde canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas ağırlığı ve karkas randımanını kontrol grubuna göre olumsuz etkilemiştir. Tamamen fındık küspesi kullanımı, yarı yarıya soya ve fındık küspesi kullanımına göre sadece karkas ağırlığını olumsuz yönde etkilemiştir. Neticede fındık küspesinin etlik piliçlerde sentetik lisin, metiyonin ve treonin aminoasitleri ile desteklense dahi soya küspesinin %50'si veya %100'ü yerine kullanılamayacağı söylenmiştir.

Rasyona fındık küspesi ilavesinin bıldırcınlarda et bileşimi üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada (Yalçin ve ark., 2005) rasyonlara %0, 10, 15, 20, 25 ve 30 oranında fındık küspesi ilave edilmiştir. Etteki protein, kül, enerji, kalsiyum, fosfor, demir ve çinko düzeyleri rasyondaki muameleden ve cinsiyetten etkilenmemiştir. Kontrol grubu ile %15, 20 ve 25 fındık küspesi içeren rasyonlarla beslenen gruplar arasında ette kuru madde miktarı; kontrol grubu ile %20 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grup arasında ise yağ miktarı istatistiki açıdan önemli derecede artış

(21)

göstermiştir. Bununla birlikte erkek ve dişi karkas eti analizleri ayrı ayrı yapıldığında kuru madde ve yağ miktarı bakımında önemli farklar bulunmamıştır. Sonuç olarak bıldırcın rasyonlarına %30'a kadar fındık küspesi ilavesinin bıldırcınların et bileşimi üzerine herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır.

Altop (2006) sentetik treonin ile desteklenmiş fındık küspesinin bıldırcın büyütme ve yumurtlama dönemi karmalarında kullanılabilme olanaklarını araştırdığı çalışmasında birinci rasyonda yalnızca soya küspesi, ikinci rasyonda soya küspesine ilaveten soya küspesinin sağladığı proteinin %50'sini sağlayacak kadar fındık küspesi (SK+FK), üçüncü rasyonda ise yalnızca fındık küspesi (FK) kullanılmıştır. Büyütme dönemi sonunda grupların sırasıyla canlı ağırlık değişimleri 139.20, 148.03 ve 138.50 g; yem tüketimleri 700.86, 718.52 ve 700.59 g; yemden yararlanma oranları 5.04, 4.86 ve 5,06; karkas ağırlıkları 113.20, 111.70 ve 105.90 g; karkas randımanları (%) 70.98, 69.69 ve 69.85 bulunmuştur. Büyütme dönemi sonunda SK ve FK grupları arasında canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma oranı bakımından farklılık bulunamamış, ancak aynı özellikler bakımından SK+FK grubu hem SK hem de FK grubuna göre daha iyi performans göstermiştir. Yem tüketimi, karkas ağırlığı, karkas randımanı ve yenilebilir iç organ ağırlığı bakımından ise gruplar arasında istatistiki açıdan önemli fark görülmemiştir. Grupların sırasıyla yumurtlama dönemine ait yumurta verimleri (%) 91.39, 94.75 ve 90.36; yem tüketimleri 3563.14, 3514.65 ve 3029.84 g; yemden yararlanma oranları 3,48, 3,23 ve 3,10; yumurta ağırlıkları 11.20, 11.52 ve 9.95 g olmuştur. Yumurtlama döneminde yumurta verimi, yemden yararlanma oranı, yumurta ağırlığı ve yumurta sarı rengi bakımından gruplar arasındaki farklar önemsiz bulunmuştur. Yem tüketimi bakımından ise FK grubu diğer iki gruba göre daha düşük yem tüketimine sahip olmuştur. Neticede büyütme döneminde fındık küspesinin soya küspesinin tamamı yerine kullanılabileceği, hatta soya küspesinin sağladığı proteinin %50'sini sağlayacak kadar fındık küspesi içeren rasyonların kullanılmasının tamamen soya küspesi veya tamamen fındık küspesi içeren rasyonlar kullanılmasından daha iyi sonuçlar verebileceği, yumurtlama döneminde ise tamamen fındık küspesine dayalı rasyonlar kullanılabileceği değerlendirilmiştir.

Gençoğlu ve ark. (2011) broyler rasyonlarında farklı düzeylerde fındık küspesi kullanılmasının besi performansına etkilerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada kontrol grubu mısır-soya temeline dayanan standart broyler rasyonu ile beslenirken

(22)

deneme grupları %10 ve 20 oranlarında fındık küspesi içeren rasyonlarla beslenmiştir. Deneme sonunda (42. gün) sırası ile canlı ağırlık artışları 2125.34, 2016.97 ve 1815.12 g; yem tüketimleri 4127.71, 4020.06 ve 3802.67 g; yemden yararlanma oranları 1.94, 1.99 ve 2.09; sıcak karkas ağırlıkları 1607.02, 1526.76 ve 1358.22 g; sıcak karkas randımanları (%) 74.19, 74.15 ve 73.23 olarak bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda kontrol grubu ile %10 oranında fındık küspesi içeren grubun besi sonu canlı ağırlık, canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve sıcak karkas ağırlıklarında istatistiki öneme sahip bir fark belirlenememiştir. Yem tüketimi dışında, %20 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen gruba ait tüm performans parametrelerinde, kontrol grubuna ve %10 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen gruba göre önemli düzeyde düşüş saptanmıştır. Deneme sonu itibariyle %20 fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grup kontrol grubuna göre önemli düzeyde daha az yem tüketirken, %10 ve %20 fındık küspesi içeren rasyonları tüketen gruplar arasında yem tüketimleri bakımından istatistiki öneme sahip bir fark bulunmamıştır. Ölüm oranı ve sıcak karkas randımanı bakımından muamele grupları arasındaki farklılıkların önem taşımadığı saptanmıştır. Sonuç olarak broyler rasyonlarında %10 düzeyine kadar fındık küspesi kullanılmasının ekonomik yönden önem taşıyan performans parametreleri üzerinde olumsuz bir etkiye yol açmayacağı kanısına varılmıştır.

(23)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Araştırma Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Prof. Dr. Orhan DÜZGÜNEŞ Hayvancılık Araştırma ve Uygulama Tesisleri‟ndeki bıldırcın deneme kümesinde, batarya tipi civciv büyütme kafeslerinde yürütülmüştür.

Hayvan materyali olarak bir günlük yaşta ve karışık cinsiyette 375 adet japon bıldırcını (Coturnix coturnix japonica) civcivi kullanılmıştır. Bu civcivlerin elde edildiği yumurtalar ticari bir işletmeden temin edilmiş ve fakültede bulunan kuluçka ünitesinde kuluçkadan çıkarılmışlardır.

Rasyonlar araştırmanın yapıldığı tesis dahilindeki yem hazırlama ünitesinde hazırlanmıştır. Fındık küspesi Ordu Yağ Sanayi A.Ş.‟nden, diğer hammaddeler ise muhtelif ticari işletmelerden temin edilmiştir. Kontrol grubu için bitkisel kökenli protein ek yemi olarak yalnızca soya küspesi içeren rasyon (0FK) hazırlanırken, diğer gruplar için soya küspesine ilave olarak soya küspesinin sağladığı proteinin sırası ile %20, 40, 60 ve 80‟ini sağlayacak miktarda fındık küspesi içeren rasyonlar (sırasıyla 20FK, 40FK, 60FK ve 80FK) hazırlanmıştır. Rasyonlar NRC (1994)‟de Japon bıldırcınlarının büyütme rasyonları için önerilen besin madde muhtevaları dikkate alınarak, izonitrojenik (%24 ham protein) ve izokalorik (2900 kcal/kg metabolik enerji) olarak formüle edilmiştir. Deneme rasyonlarının hammadde bileşimleri ve hesaplanmış besin madde içerikleri Çizelge 3.1‟de verilmiştir.

(24)

Çizelge 3.1. Deneme rasyonlarının hammadde bileşimleri ve besin maddesi kompozisyonları Hammaddeler (%) 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK Mısır 47.95 47.15 46.48 46.00 45.40 Soya küspesi (%44 HP)1 44.50 35.20 27.00 18.00 9.30 Fındık küspesi (%43.2 HP)1 0.00 10.10 19.00 28.70 38.00

Soya ham yağı 4.40 4.20 4.10 3.80 3.60

Mermer tozu 1.00 1.00 1.00 1.00 1.00 Dikalsiyum fosfat 1.20 1.20 1.10 1.00 1.00 Tuz 0.30 0.30 0.30 0.30 0.30 Vitamin-Mineral Premiksi2 0.25 0.25 0.25 0.25 0.25 L-Lisin 0.20 0.35 0.50 0.65 0.80 DL-Metiyonin 0.20 0.25 0.27 0.30 0.35

Besin madde içerikleri

Ham protein (%) 24.07 24.07 24.08 24.07 24.02

Metabolik enerji (kcal/kg) 2909.50 2906.28 2911.16 2906.28 2903.26

Kalsiyum (%) 0.85 0.86 0.86 0.85 0.86 Kullanılabilir fosfor (%) 0.40 0.42 0.42 0.43 0.44 Lisin (%) 1.34 1.32 1.32 1.31 1.30 Metiyonin (%) 0.52 0.53 0.51 0.51 0.52 Sistin (%) 0.31 0.32 0.32 0.32 0.32 Metiyonin + Sistin (%) 0.83 0.85 0.83 0.83 0.85 1 Analiz değerleridir.

2 Premiks rasyonun 1 kg‟ında; 8.800 IU vitamin A, 2.200 IU vitamin D3, 11 mg vitamin E, 44 mg nikotinik asit, 8.8 mg Cal-D-Pan,

4.4 mg riboflavin, 2.5 mg tiamin, 6.6 mg vitamin B12, 1 mg folik asit, 0.11 mg D-biotin, 220 mg kolin, 80 mg mangan, 60 mg demir, 5 mg bakır, 60 mg çinko, 0.20 mg kobalt, 1 mg iyot, 0.15 mg selenyum sağlar.

3.2. Yöntem

Araştırmada farklı seviyelerde fındık küspesi içeren 5 rasyonun her biri 5 tekerrürle 5 hafta süre ile denenmiştir. Deneme başlangıcında bir günlük yaşta ve karışık cinsiyette 375 adet Japon bıldırcını, her bir kafes gözüne (alt grup) 15 hayvan düşecek şekilde 25 alt gruba tesadüfi olarak dağıtılmıştır. Ardından, oluşturulan bu 25 alt grubun her birinin hangi muamele grubunun kaçıncı tekerrürüne ait olacağı tesadüf parselleri deneme desenine göre tespit edilmiştir.

Deneme süresince yem ve su ad-libitum olarak verilmiştir. Aydınlatma ise günde 23 saat aydınlık ve 1 saat karanlık olacak şekilde uygulanmıştır. Tüm tartımlar 1 g hassasiyetli elektronik teraziyle yapılmıştır.

Muamele gruplarının haftalık ortalama canlı ağırlıkları ve canlı ağırlık artışları, her alt grupta haftalık olarak hayvanların tamamının tartılıp çıkan sonucun o alt gruptaki hayvan sayısına bölünmesi ile bulunan verilerden hesap edilmiştir. Haftalık ortalama

(25)

yem tüketimleri ise her alt grupta haftalık olarak hayvanların tamamının tükettiği yem miktarının tespit edilerek çıkan sonucun o alt gruptaki hayvan sayısına bölünmesi ile bulunan verilerle hesaplanmıştır. Ölümler günlük olarak kaydedilmiş ve grupların ortalama yem tüketimlerinin belirlenmesinde dikkate alınmıştır. Grupların yem değerlendirme katsayıları her bir grup için haftalık yem tüketiminin yine aynı haftaya ait canlı ağırlık artışına bölünmesi ile bulunmuştur.

Denemenin sonunda her alt gruptan tesadüfi olarak 2 erkek ve 2 dişi olmak üzere 4 bıldırcın seçilerek ferdi olarak canlı ağırlıkları tartılmıştır. Daha sonra bu bıldırcınlar kesilerek iç organlarından arındırılmış ve kalan sıcak karkaslar tartılarak bıldırcın bazında sıcak karkas ağırlıkları tespit edilmiştir. Her bir bıldırcın için sıcak karkas ağırlığının canlı ağırlığa bölünmesi ile sıcak karkas randımanları hesaplanmıştır. Nihayetinde karkaslardan but ve göğüs kısımları da ayrılarak bıldırcın bazında but ve göğüs ağırlıkları tespit edilmiştir.

Yine denemenin 32. gününde kafes bölmesine ait gübre tablalarına plastik örtü serilerek her alt gruptan 24 saatlik dışkı örnekleri toplanmıştır. Toplanan 25 dışkı numuneleri etüve yerleştirilerek 70 santigrat derece sıcaklıkta 48 saat süre ile kurutulmuş, öğütülmüş ve sonrasında yakın kızılötesi (NIR) spektroskopisi ile ham protein, ham yağ, ham selüloz ve nişasta içerikleri tespit edilmiştir.

Çalışmadan elde edilen sonuçlar (Minitab, 2000) paket programı kullanılarak tek yönlü varyans analizine (ANOVA) tabi tutulmuş ve ortalamalar arasındaki farklılığının tespiti Duncan çoklu karşılaştırmalar testi ile yapılmıştır (Mstat, 1980).

(26)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI

4.1. Canlı Ağırlık

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının haftalara göre ortalama canlı ağırlık değerleri Çizelge 4.1‟de ve varyans analiz sonuçları Ek-Çizelge 1‟de verilmiştir.

Çalışmanın sonuçları değerlendirildiğinde Japon bıldırcınlarının bir günlük yaştan itibaren 5 hafta süre boyunca soya küspesinden sağlanan proteinin %80‟ini karşılayacak orana değin farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş rasyonlarla beslenmesinin ortalama canlı ağırlık bakımından 1. haftada istatistiki açıdan önemli bir fark yaratmadığı görülmüştür (P>0.05).

Denemenin 2. ve 3. haftalarında 40FK, 60FK ve 80FK gruplarının ortalama canlı ağırlıkları 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Aynı haftalarda ortalama canlı ağırlıklar bakımından 40FK, 60FK ve 80FK gruplarının kendi aralarında görülen farklar ile 0FK ve 20FK gruplarının kendi aralarında görülen farklılık istatistiki açıdan önemsiz olmuştur (P>0.05).

40FK, 60FK ve 80FK gruplarının ortalama canlı ağırlıkları 4. haftada da 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05). Aynı haftada ortalama canlı ağırlıklar bakımından 60FK grubu 40FK grubuna göre istatistiki olarak önemli derecede daha iyi performans gösterirken (P<0.05), 80FK grubunun gösterdiği performans 40FK ve 60FK gruplarının gösterdiği performanslardan istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmayarak ikisinin arasında bir değer almıştır (P>0.05). Yine 4. haftada, 0FK ile 20FK gruplarının ortalama canlı ağırlıklar bakımından kendi aralarında görülen farkın istatistiki açıdan önemsiz olduğu görülmüştür (P>0.05).

Denemenin 5. haftasında ise ortalama canlı ağırlıklar bakımından muamele grupları arasında istatistiki açıdan önem taşıyan bir fark görülmemiştir (P>0.05).

(27)

Çizelge 4.1. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin ortalama canlı ağırlık üzerine etkisi (g/bıldırcın)

Haftalar Rasyonlar 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK Başlangıç 7.91±0.07 8.00±0.08 7.93±0.19 8.01±0.11 8.11±0.21 1. hafta 28.29±0.39 29.11±0.62 30.57±0.94 29.04±1.00 28.97±0.75 2. hafta 62.95±1.60b 61.86±1.75b 69.69±1.36a 70.19±0.40a 67.92±1.62a 3. hafta 106.04±2.68b 106.94±1.43b 116.09±1.76a 120.04±1.02a 117.42±1.59a 4. hafta 150.43±2.87c 150.34±1.31c 159.74±2.04b 165.99±1.44a 161.11±1.41ab 5. hafta 183.83±5.38 179.22±3,43 183.98±3.25 190.42±1.43 188.87±2.84

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

4.2. Canlı Ağırlık ArtıĢı

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının haftalık ve deneme sonu itibariyle ortalama canlı ağırlık artışı değerleri Çizelge 4.2‟de ve varyans analiz sonuçları Ek-Çizelge 2‟de verilmiştir.

Bu sonuçlara göre bir günlük yaştaki Japon bıldırcınlarının soya küspesinden sağlanan proteinin %80‟e varan farklı oranlarda fındık küspesi proteini ile ikame edildiği rasyonlarla 5 hafta süre boyunca beslenmesi 1. haftada muamele grupları arasında ortalama canlı ağırlık artışları bakımından istatistiki açıdan önem taşıyan bir fark yaratmamıştır (P>0.05).

Denemenin 2. haftasında 40FK, 60FK ve 80FK gruplarının ortalama canlı ağırlık artışları 0FK ve 20FK gruplarına göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Bu haftada ortalama canlı ağırlık artışları bakımından 40FK, 60FK ve 80FK gruplarının kendi aralarında görülen farklar ile 0FK ve 20FK gruplarının kendi aralarında görülen fark ise istatistiki açıdan önemsiz olmuştur (P>0.05).

3. haftadaki ortalama canlı ağırlık artışları incelendiğinde en yüksek sayısal değere sahip 60FK grubunun yalnızca 0FK ve 20FK gruplarından, en yüksek 2. sayısal değere sahip 80FK grubunun ise yalnızca 0FK grubundan istatistiki açıdan önemli derecede iyi performans gösterdiği görülmektedir (P<0.05). Aynı hafta için, ortalama canlı ağırlık artışları bakımından 40FK grubunun gösterdiği performansın diğer diğer hiçbir grubunkinden, 20FK grubunun gösterdiği performansın ise 60FK grubu

(28)

haricindeki diğer hiçbir grubunkinden istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmadığı tespit edilmiştir (P>0.05).

Muamele grupları arasında ortalama canlı ağırlık artışları bakımından denemenin 4. ve 5. haftalarında istatistiki açıdan önem taşıyan bir fark bulunamamıştır (P>0.05). Deneme sonu itibariyle toplam (0-5. hafta) ortalama canlı ağırlık artışları bakımından da muamele grupları arasındaki farkın önemsiz olduğu görülmüştür (P>0.05).

Çizelge 4.2. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin ortalama canlı ağırlık artışı üzerine etkisi (g/bıldırcın)

Geçen süre 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK 1. hafta 20.38±0.40 21.11±0.61 22.64±0.98 21.03±1.00 20.87±0.77 2. hafta 34.66±1.65b 32.75±1.40b 39.12±1.44a 41.15±1.12a 38.94±1.50a 3. hafta 43.10±1.17c 45.08±1.69bc 46.40±1.91abc 49.85±1.13a 49.50±1.32ab 4. hafta 44.39±1.21 43.40±2.03 43.65±0.44 45.95±0.83 43.69±0.92 5. hafta 33.40±4.59 28.88±3.12 24.23±2.32 24.43±1.65 27.76±1.80 Toplam (0-5.hafta) 175.92±5.38 171.22±3.47 176.04±3.27 182.41±1.38 180.77±2.85

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

4.3. Yem Tüketimi

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının haftalık ve deneme sonu itibariyle ortalama yem tüketimi değerleri Çizelge 4.3‟te ve varyans analiz sonuçları Ek-Çizelge 3‟te verilmiştir.

Japon bıldırcınlarının bir günlük yaştan itibaren 5 hafta süre boyunca soya küspesine ilave olarak soya küspesinin sağladığı proteinin sırası ile %20, 40, 60 ve 80‟ini sağlayacak miktarda fındık küspesi içeren rasyonlar ile beslenmesi 1. ve 2. haftalarda muamele grupları arasında ortalama yem tüketimleri bakımından fark yaratmamıştır (P>0.05).

Denemenin 3. haftasında 80FK grubunun ortalama yem tüketimi yalnızca 0FK ve 40FK gruplarına göre, 60FK grubunun ortalama yem tüketimi ise yalnızca 0FK grubuna göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05). Aynı hafta için, ortalama yem tüketimleri bakımından 20FK grubunun gösterdiği performansın diğer diğer hiçbir grubunkinden, 40FK grubunun gösterdiği performansın ise 80FK

(29)

grubu haricindeki diğer hiçbir grubunkinden istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmadığı tespit edilmiştir (P>0.05).

4. haftada 60FK ve 80FK gruplarının ortalama yem tüketimleri 0FK ve 20FK gruplarına göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksektir (P<0.05). Bu haftada ortalama yem tüketimleri bakımından 60FK ve 80FK gruplarının kendi aralarında görülen fark, 40FK grubunun diğer gruplarla arasında olan farklar, ayrıca 0FK ve 20FK gruplarının kendi aralarında görülen fark istatistiki açıdan önemsiz olmuştur (P>0.05).

Grupların ortalama yem tüketimleri bakımından denemenin 5. haftasında muameleler arasında istatistiki açıdan önemli bir fark görülmemiştir (P>0.05).

Deneme sonunda 80FK grubunun haftalık ortalama yem tüketimleri toplamının 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.05). Yine bu bakımdan 40FK grubu ve 60FK grubu gösterdikleri performans bakımından diğer grupların hiçbirinden, 0FK grubu ise 20FK grubundan istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmamıştır (P>0.05).

Çizelge 4.3. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin ortalama yem tüketimi üzerine etkisi (g/bıldırcın)

Geçen süre 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK 1. hafta 37.89±2.08 38.27±1.73 40.27±1.58 38.63±1.20 38.17±1.64 2. hafta 77.44±4.66 76.52±1.95 82.60±1.15 84.10±1.99 86.14±3.31 3. hafta 113.51±3.01c 116.82±1.57abc 114.87±3.44bc 123.70±2.95ab 125.54±4.24a 4. hafta 143.39±3.93b 143.78±1.97b 149.90±1.93ab 156.74±2.75a 157.20±3.07a 5. hafta 154.43±4.77 150.54±5.60 154.97±3.27 151.30±1.90 159.34±6.51 Toplam (0-5. hafta) 526.70±14.89b 525.92±5.97b 542.60±3.11ab 554.48±6.08ab 566.39±9.95a

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

4.4. Yem Değerlendirme Katsayısı

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının haftalık ve deneme sonu itibariyle ortalama yem değerlendirme katsayıları Çizelge 4.4‟te ve varyans analiz sonuçları Ek-Çizelge 4‟te verilmiştir.

Sonuç olarak Japon bıldırcınlarının bir günlük yaştan itibaren 5 hafta süre boyunca soya küspesinden sağlanan proteinin %80‟ini karşılayacak orana değin farklı

(30)

seviyelerde fındık küspesi ilave edilen rasyonlarla beslenmesi gruplar arasında yem değerlendirme katsayıları bakımından önemli bir fark yaratmamıştır (P>0.05).

Çizelge 4.4. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin yem değerlendirme katsayısı üzerine etkisi (g yem tüketimi/g canlı ağırlık artışı)

Geçen süre 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK 1. hafta 1.86±0.10 1.81±0.06 1.79±0.11 1.84±0.04 1.83±0.08 2. hafta 2.23±0.04 2.35±0.09 2.12±0.09 2.05±0.09 2.21±0.06 3. hafta 2.64±0.08 2.61±0.11 2.50±0.16 2.48±0.05 2.54±0.05 4. hafta 3.24±0.12 3.34±0.15 3.43±0.03 3.42±0.08 3.61±0.11 5. hafta 4.89±0.50 5.38±0.42 6.60±0.57 6.31±0.43 5.81±0.32 Ortalama (0-5. hafta) 2.97±0.08 3.10±0.11 3.29±0.13 3.22±0.07 3.20±0.06

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

4.5. Karkas Ağırlığı ve Karkas Randımanı

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının karkas ağırlığı ile karkas randımanı değerleri Çizelge 4.5 ve Çizelge 4.6‟da, varyans analiz sonuçları ise Ek-Çizelge 5 ve Ek-Çizelge 6‟da verilmiştir.

Deneme sonunda bir günlük yaştaki Japon bıldırcınlarının soya küspesinden sağlanan proteinin %80‟e varan farklı oranlarda fındık küspesi proteini ile ikame edildiği rasyonlarla 5 hafta süre boyunca beslenmesinin muamele grupları arasında karkas ağırlıkları ve karkas randımanları bakımından yarattığı fark istatistiki açıdan önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

Çizelge 4.5. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin karkas ağırlığı üzerine etkisi (g/bıldırcın)

Cinsiyet 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK

Erkek 121.20±2.75 124.20±5.69 117.10±5.35 125.50±3.60 124.80±4.12

Dişi 129.80±3.55 130.50±4.04 134.60±2.58 130.30±4.30 131.00±4.18

Ortalama 125.50±2.19 127.35±4.58 125.85±3.39 127.90±3.59 127.90±2.84

(31)

Çizelge 4.6. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin sıcak karkas randımanı üzerine etkisi (%)

Cinsiyet 0FK 20FK 40FK 60FK 80FK

Erkek 71.68±0.68 70.54±0.20 71.32±0.53 72.68±1.40 72.38±0.17

Dişi 70.80±0.92 71.44±0.83 73.04±0.60 71.78±0.65 72.38±0.51

Ortalama 71.22±0.27 70.98±0.51 72.24±0.31 72.20±0.96 72.38±0.26

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

4.6. But ve Göğüs Ağırlıkları

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcınlarının but ağırlığı ile göğüs ağırlığı değerleri Çizelge 4.7 ve Çizelge 4.8‟de, varyans analiz sonuçları ise Ek-Çizelge 7 ve Ek-Çizelge 8‟de verilmiştir.

Neticede bir günlük yaştaki Japon bıldırcınlarının 5 hafta süre boyunca soya küspesine ilave olarak soya küspesinin sağladığı proteinin sırası ile %20, 40, 60 ve 80‟ini sağlayacak miktarda fındık küspesi içeren rasyonlar ile beslenmesinin muamele grupları arasında but ve göğüs ağırlıkları bakımından yarattığı önemsiz olmuştur (P>0.05).

Çizelge 4.7. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin but ağırlığı üzerine etkisi (g/bıldırcın)

0FK 20FK 40FK 60FK 80FK

Erkek 39.90±1.43 39.20±2.48 39.80±2.32 41.60±1.18 38.20±1.78

Dişi 43.90±1.51 41.40±3.93 45.10±1.81 44.20±2.16 39.60±1.91

Ortalama 41.90±1.23 40.30±0.90 42.45±1.78 42.90±1.60 38.90±1.06

a, b, c: Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05).

Çizelge 4.8. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin göğüs ağırlığı üzerine etkisi (g/bıldırcın)

0FK 20FK 40FK 60FK 80FK

Erkek 64.50±0.76 64.50±4.01 63.90±3.70 67.70±3.75 66.80±3.68

Dişi 71.70±3.60 65.40±5.47 74.20±0.75 69.80±3.25 69.70±1.88

Ortalama 68.10±1.78 64.95±1.97 69.05±2.08 68.75±3.22 68.25±2.22

(32)

4.7. DıĢkı Besin Maddesi Ġçeriği

Büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilmiş Japon bıldırcını dışkılarının ham protein, ham yağ, ham selüloz ve nişasta içerikleri Çizelge 4.9‟da ve varyans analiz sonuçları Ek-Çizelge 9‟da verilmiştir.

Bir günlük yaştan itibaren 5 hafta süre boyunca soya küspesinden sağlanan proteinin %80‟ini karşılayacak orana değin farklı seviyelerde fındık küspesi ilave edilen rasyonlarla beslenen Japon bıldırcınlarının dışkılarında ham protein içerikleri bakımından gruplar arasında görülen fark önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

80FK grubunun dışkıdaki ham yağ oranı 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05). Yine bu bakımdan 40FK grubu ve 60FK grubu gösterdikleri performans bakımından diğer grupların hiçbirinden istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmamıştır (P>0.05). 0FK ve 20FK gruplarının kendi aralarında görülen fark da önemsiz olmuştur (P>0.05)

0FK grubunun dışkıdaki ham selüloz oranı 40FK, 60FK ve 80FK gruplarınınkinden istatistiki olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Bu bakımından 40FK, 60FK ve 80FK gruplarının kendi aralarında görülen farklar ile 20FK grubunun diğer gruplarla arasında olan farklar istatistiki açıdan önemsiz olmuştur (P>0.05).

Dışkıdaki nişasta oranları değerlendirildiğinde, en yüksek sayısal değere sahip 80FK grubunun dışkıdaki nişasta oranı 0FK ve 20FK gruplarınınkinden, en yüksek 2. sayısal değere sahip 60FK grubunun dışkıdaki nişasta oranı ise ise yalnızca 0FK grubununkinden istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05). 40FK grubunun dışkıdaki nişasta oranının diğer diğer hiçbir grubunkinden, 20FK grubunun dışkıdaki nişasta oranının ise 80FK grubu haricindeki diğer hiçbir grubunkinden istatistiki açıdan önemli derecede farklılaşmadığı tespit edilmiştir (P>0.05).

(33)

Çizelge 4.9. Japon bıldırcınlarında büyütme dönemi rasyonlarına farklı seviyelerde fındık küspesi

ilavesinin dışkının ham protein (%), ham yağ (%), ham selüloz (%) ve nişasta (%) içeriği üzerine etkisi

0FK 20FK 40FK 60FK 80FK

Ham protein 21.16±0.52 21.54±1.36 23.70±1.51 22.1±0.62 23.45±1.48

Ham yağ 3.16±0.23b 3.55±0.14b 4.16±0.46ab 4.35±0.18ab 4.89±0.25a

Ham selüloz 5.72±0.35a 3.38±0.98ab 1.97±0.46b 1.64±0.78b 1.04±0.52b

Nişasta 11.03±0.61c 12.51±1.68bc 14.70±1.61abc 16.94±1.12ab 18.24±1.17a

(34)

5. TARTIġMA

Bu çalışmada Japon bıldırcınlarının soya küspesine ilave olarak soya küspesinin sağladığı proteinin sırası ile %20, 40, 60 ve 80‟ini sağlayacak miktarda fındık küspesi içeren rasyonlar ile bir günlük yaştan itibaren 5 hafta süre boyunca beslenmesinin büyüme performansı ve karkas özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan rasyonlar hem lisin hem de metiyonin bakımından dengelenmiştir. Sonuç olarak büyütme dönemi sonunda ortalama canlı ağırlıklar, ortalama canlı ağırlık artışları, yem değerlendirme katsayıları, karkas ağırlıkları, karkas randımanları, but ağırlıkları, göğüs ağırlıkları ve dışkıdaki ham protein oranları bakımından muamele grupları arasında istatistiki açıdan önem taşıyan bir fark bulunmamıştır (P>0.05).

Bununla beraber 80FK grubunun haftalık ortalama yem tüketimleri toplamının, dışkıdaki ham yağ oranının ve dışkıdaki nişasta oranının 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre istatistiki açıdan önemli derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.05). 60FK grubunun dışkıdaki nişasta oranı ise yalnızca 0FK grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Ayrıca kontrol grubunda dışkıdaki ham selüloz oranı 40FK, 60FK ve 80FK gruplarınınkine göre istatistiki olarak önemli derecede yüksek olmuştur (P<0.05).

Konuyla ilgili daha önceki yıllarda yapılan çalışmaların birinde (Sarıçiçek ve ark., 1994b), günlük yaştaki Japon bıldırcınları 6 hafta süre boyunca %40.35 soya küspesi veya %42.45 fındık küspesi içeren ve sentetik aminoasitlerce desteklenmeyen rasyonlarla beslenmiş ve neticede bitkisel kökenli protein ek yemi olarak sadece fındık küspesi içeren rasyonla beslenen grupta sadece soya küspesi içeren rasyonla beslenen gruba göre ortalama canlı ağırlık ve ortalama yem tüketimi daha düşük bulunurken yemden yararlanma oranı daha yüksek bulunmuştur (P<0.05).

Mevcut çalışmada ise rasyonlarda %38‟e varan oranda fındık küspesi kullanımı deneme sonu ortalama canlı ağırlıkları ve yem değerlendirme katsayılarını etkilememiş (P>0.05) hatta 80FK grubunun haftalık ortalama yem tüketimleri toplamı 0FK ve 20FK gruplarınınkine göre yüksek gerçekleşmiştir (P<0.05).

Şekil

Çizelge 3.1. Deneme rasyonlarının hammadde bileşimleri ve besin maddesi kompozisyonları
Çizelge  4.1.  Japon  bıldırcınlarında  büyütme  dönemi  rasyonlarına  farklı  seviyelerde  fındık  küspesi  ilavesinin ortalama canlı ağırlık üzerine etkisi (g/bıldırcın)
Çizelge  4.2.  Japon  bıldırcınlarında  büyütme  dönemi  rasyonlarına  farklı  seviyelerde  fındık  küspesi  ilavesinin ortalama canlı ağırlık artışı üzerine etkisi (g/bıldırcın)
Çizelge  4.3.  Japon  bıldırcınlarında  büyütme  dönemi  rasyonlarına  farklı  seviyelerde  fındık  küspesi  ilavesinin ortalama yem tüketimi üzerine etkisi (g/bıldırcın)
+4

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Kendisinin y›l- lard›r incelemekte oldu¤u, Californi- a’daki Long Valley kalderas›n›n da 1997 y›l›nda 6 ay içinde 10 cm kadar yükseldi¤ini ve bu yükselmeye bir

İlköğretimi tamamlamış öğrencilerin, fen ve teknoloji öğretmenlerine göre sürdürülebilir çevreye yönelik kavramsal anlamaları daha iyi düzeyde olduğu

Sosyal medya uygulamalarından en az birini saatlik kontrol eden- lerin etmeyenlere göre SMBÖ-YF’den aldıkları puanlar, TÖDÖ’den al- dıkları puanlar, internette

Kan kültürü altın standart olarak kabul edilirken kültür sonuçlarının 24-48 saatten önce alınamaması, yanlış negatif ve pozitif sonuçların

5- Yandaki devrede zil çalarken 3 ve 4 nolu anahtarlar kapatılırsa hangi

21.Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?. A) Divânü Lûgâti’t-Türk B)Atebetü’l-Hakâyık C)İlahi D)Kutadgu Bilig

la kitaplaştırılan Kıdwai’nin eser- lerinde genel olarak Osmanlı Devleti’nin son dönemleri ve özellikle de yakın tarihimiz için önemli bilgi ve ipuçları verilmek-

Bunun paralelinde modifiye elektrotların kararlılık çalışmaları yapılmış, bunun için modifiye edilen elektrotlar havada, suda ve MeCN olmak üzere üç farklı ortamda 30,