[HURÎYET
— Tarihî Odalar: 7
Yazan: Halûk Y. Şehsüvaroğln —
Millet Meclisi karannm son
Halifeye tebliğ olunduğu oda
Dolmabahçe Sarayının Mabe
yin dairesinde başta ve nihayet teki salonlar ileriye doğru birer
çıkıntı teşkil etmektedir. Bu sa lonlardan deniz cephesinde ve üst katta bulunanların birincisi, eski teşkilâta göre, (Elçiler kabul salonu) sonda ve Muayede salo nu tarafındaki de (Halifenin yazı odası) isimlerde anılmaktadır.
Büyük Millet Meclisinin (Hi lâfetin kaldırılması) karan İstan bul Valisi Haydar Bey tarafından Halifeye bu yazı odasında tebliğ edilmişti. Yazı odasına zülveçhevn
salonundan ve kütübhaneden
geçilerek girilmektedir. Kütüb- hane üstünde yazı odasından baş ka bir de (Namaz odası) diye a- ırlan küçük bir salon vardır.
İki taraflı, çift camlı kapılarla girilen yazı odasının tavan ve duvarlan beyaz zemin üzerine yaldız ve güllü vazolarla, çiçek panolarile süslenmiştir. Odanın cephede dört ve yanlarda ikişer olmak üzere sekiz penceresi var dır. Cephedeki dört pencere ara şma ayaklı büyük bir saat konul muştur. Saatin karşısında ve o- damn iki kapısı arasmda büyük çini bir soba kuruludur.
Yerde kıem rengi, ortası ve kenarları mavi, pembe çiçekli bir kilim serilidir. Bu kilimin üzeri ne ayrıca üç seccade yayılmıştır Salon, orta yerde elli kollu büyük bir avize ile aydınlanmaktadır.
Halifenin, üzeri yaldız işlemeıi ceviz yazı masası salona girince soı kolda duvarın önünde dur maktadır. Cam örtülü masamn u- zcrinde billûr bir hokka, büyük, küçük billûr iki kutu, kâğıd tut maya mahsus ağırlıklar, iki cet vel, vişneçürüğü zemin üzerine altm yaldızlı şekillerle işlenmiş, kâğıdlık, kartvizitlik ve bir de kilidli bir çekmece bulunmak tadır.
Yazı odası, açık leylâkî üzerine 1 yeşil ve sarı desenli ipekli bir ku
maşla kaplanmış ceviz kenarb ) koltuk kanape takımlarile döşen- ^ nıiştir. Perde ve komeşler de aynı i cins kumaş ve ağaçtandır.
, Pencereler tarafında her iki mu
j kabil köşeye, arkalan kapalı ka- ^ napeler konulmuştur. Sağ
köşe-lı..
<**^*>»H
deki kanape karşısında aynı üs- lûbda koltuklar, sol kanapenin yanma ise arkalıklı büyük koltuk lar yerleştirilmiştir. Salonda tam ortada döşemelerin ağacından yu varlak ve üstü siyah mermer biı masa durmaktadır. Masanın üze rinde bir gümüş sigara kutusu ve biı eski zil vardır.
Odanın diğer eşyasını muhtelif dolablar, sigara masaları teşkil etmektedir. Yan pencerelerin a- rasma karşılıklı ceviz evrak do- lablan konulmuştur. Dolablarm üstünde küçük vazolar bulunmak tadır. Sobanın yanma harita tet kikine mahsus açılır, kapanır di ğer bir masa yerleştirilmiştir.
2 mart 1924 gecesi Büyük Mil let Meclisinin, Hilâfetin ilgası ve Halifenin derhal vatan topraklan dışına çıkması kararım bu salon da Vali Haydar Bey Halifeye teb liğ etmişti.
Haydar Bey bu hâtırasmı şöyle nakletmektedir; (Büyük Millet Meclisinin kararım- Halife Abdiil- mecid Efendiye tebliğ etmek ti- zere geceyarısı Dolmabahçe sa rayına gittim. Gazetelerin neşri yatından ve kendi hususî istih baratından, Halife ve hanedan za
ten o gece böyle bir tebliğe mün- tazır imişler. Huzuruna girip ka rarı tebliğ ettiğim zaman kemali heyecanla dinledi ve tebligat bit tikten sonra bir kelime söyleme den derhal salonu terkederek ya nındaki odaya çekildi. Gelinceye kadar büyük bir endişe ve hele can içinde geçti. Çünkü ne mak- sadla oraya çekildiğini bilmiyor dum ve huzura yalnız olarak gir miştim. Emniyeti Umumiye ve İs tanbul Polis Müdürleri dışarıda bekliyorlardı.
Maksadını anlıyamadığım için ilk aklıma gelen şey, kararı ve renler hakkmdaki gayzrnı benden çıkaracak ve kendisile hanedanın intikamını benden almak istiye- cek zannettim ve kemali metanet le neticeye ve vazife uğrundaki mukadderatıma intizar ettim.
Fakat bir de baktım ki elinde bit takım gazete kupürleri, telgraf ve ya tahrirat müsveddeleri olduğu halde tekrar geldi ve yana yakıla kendisinin Kuvayi Milliyeye ifa etmiş olduğu hizmetleri sayıp dök meğe başladı, bu evrakı da, şahid, vesika olarak gösteriyordu.
Bu hali görünce ve tarzı müda faayı dinleyince helecan ve hay
retim zail oldu. Cevaben, bunlarm faydası olmadığını, milletçe veril miş bir kararın tatbikinin zaruri bulun uğunu, şehri terk için daha iki saat vakit olup bu müddet zar fında saraydan ne gibi şeyler is tenirse birlikte götürülmesine mil letçe müsaade edilmiş olduğunu... söyledim. Bunun üzerine çarnâçar hazırlanmaya başladılar.)
5 mart 1924 günü sarayı teslim alacak heyet Dolmabahçeye gelmiş ve odaları birer birer gezip def terlerini tanzim etmişti. Tarihî teb ligatın yapıldığı bu odaya giril diği vakit, yazı masasının gözle rinin çekilip, bırakılmış, masa üs tüne bir takım kâfıdlann atılmış olduğu görülmüştü. Büyük çim sobanın içinde ise bir yığın kâgıd külü bulunuyordu.
Atatürk 1927 yılında îstanbula gelişinde bir müddet bu odayı mesai odası olarak intihab etmiş ve Türk tarihile dil inkılâbı hak- kındaki tetkiklerinin bir kısmım bu masa üzerinde hazırlamıştı. O »akit yapılan tadilâta göre yazı masasının sağ tarafına ve camlı kapı önüne diğer bir masa konul muş ve biraz ileriye de yuvarlak bir masa getirilmişti.