(Huşt ararı 1 İncide) ma yaşıyacak olan Atatürk için S dakika İhtiram duruğuna daveti İle başlanmıştır.
Büyük Atanın manevi huzurun da, bu tazim duruşu esnasında bir Üniversiteli tarafından Atatürk'ün gençliğe hitabesi okunmuş ve Sup hi Baykam konuşmasında şunları söylemiştir;
— “ Huşu içinde seni anarken inkılâbını ve ölmez eserlerini ha tırlıyoruz. Türk gençliğine kuv vet, tükenmez enerji kaynağı ola rak kalacaksın, aziz ruhun şad olsun Atam."
Atatürk’ün ölümü münasebetiy le İnönü’nün gençliğe gönderdiği mesajın okunmasını müteakip söz alan İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökay, heyecanlı bir hitabe ile ezcümle şunları söylemiştir:
— “ 11 yıl evvel büyük Atanın ruhu Türk milletinin sembolü ola rak semaya yükseldi. 10 kasım sa bahı saat 9 u beş geçe hayata göz lerini kapadı.
însan şahsiyetinin şuuraltı ve şuur denilen hüviyetinden başka bir de üstün şuur tarafı vardır. Üstün şuurlu Atatürk’ün 11 yıl evvel öldüğü zaman, dostu, düş manı ağlatan yegâne insan oldu ğuna bütün dünya şahit oldu. A- tatürk vekarlı ve iradeli kudreti ni bütün dünyaya isbat etmiştir.
Bugünkü içli ve canlı toplantıda İstanbul hemşerilefi adına büyük Atanın huzurunda tazimle ve hür metle iğiliyorum.”
Daha sonra Milli Türk Talebe Birliğinden Emel Gökberk gençli ğin tahassüslerini ifade ederek şunları söylemiştir:
—- “ Büyük Ata, seni manevi benliğimizde çiçeklerle süslenmiş yatar buluyoruz. Yine senden kuv vet almağa geldik. Şana binlerce yilzbinlerce rahrtjet olsun."
Soz alan Şair Yaşar Nabi Nayır Atatürk’ün büyük zaferler elde etmiş dâhi bir asker olmakla kal madığını muazzam inkılâpları ba şardığını belirtmiş ve bu hususta şunları söylemiştir:
dünkü töreninde Atatürkün kü çük Ülküsü de konuşacaktı. Fa kat Ülkü yakında evlendiği ko • casiyle birlikte Ata’nın muvak - kat kabrini dyaret İçin Ankara- ya gittiğinden toplantıda okun mak üzere bir mesaj göndermiş tir. Bunda Ülkü ezcümle söyle de mekteydi.
“ O vakitler 5 yaşlarında yara maz bir çocuktum. Hiç kimsenin sözünü dinlemez, yerimde bir da kika durmazdım. Yalnız Atatür kün yanına oturduğum »aman yaramazlıklarımdan hiçbir eser kalmaz usİu akıllı hir cocuk o- lurdum. En güzel anlarım Ata- türkle geçen saatlerimdi. O’nun enginler kadar derin mavi söz - lerine bakmak iman ve cesaret veren irade kaynağı sesini işit mek İnsana bambaşka bir zevk verirdi.,,
‘ ‘O’nun kliçük Ülküsü daimâ Ata’sinın büyük Ülküsünün askı ile yanacak. O’nun o çok aziz hâtırası önünde daima mihnet ve şükranla eğilecektir ,
Diğer taraftan Atatürkün Ü1 - küye yazdığı şiir de okunmuş - tur. Bu şiir şimdiye kadar bilin miyordu. Su suretle büyük Ata nın şairlik tarafı da meydana çıkmış oluyor. Ata, küçük Ülkü sü için bakın neler yazmış: “ Ben Ülküyüm, işitmeyen var mı
benim adımı, Benim adım sandın, sandır, ü l küdür Türk ülküsü biliniz ki, ülkülerin
tuğudur Ben Ülküyüm İşitmeyen var mı
benim adımı Türk Ülkesi unutulmaz kutsal
yerin adıdır \
Gelmiş geçmiş ıthı 'arın hepsinin yâdıdır Ülkelere kollar salmış Türk ülkü- |
sü büyüktür. , Ülküsüne tapan Türkün bucağı-
\ na varılmaz . Ülkü, ülke, ocak, ateş İşte Ttlr- ı kün varlığı , Nurdur bilsin bunu dünya Türk , ülkesi ülküsü , Ben ülküyüm işitmeyen var mı
benim adımı ü â f - ' - f ! --- ü , ___!__
— “ Atatürk bizim için büyük bir dâvanın sembolüdür. Bu da Atatürk İnkılâbıdır. Gençlik A ta türk dâvasına son derece hudut suz bir sevgi ile bağlıdır.” Muhte lif hatiplerin demeçlerinden sonra sırasiyle Milli Türk Talebe Birli ğinden Erdoğan Meto, Şair Beh çet Kemal Çağlar coşkun ve heye canlı ifadelerle A taya ithaf edilen şiirlerini okumuşlardır. Kalabalık dinleyici kütlesini heyecana sev- keden bu şiirlerden sonra toplantı “ ’ "¡p İçinde sona ermiştir. ANKARA ÜNİVERSİTESİNDE
Aynı saatte Dil ve Tarih-Cog- rafya Fakültesinde de Ankara Ü- niversite gençliği Atatürk’ü, an mak üzere toplanmıştı. Cumhur başkanı İsmet İnönü beraberinde Devlet Bakam Başbakan. Yardım cısı Nihat Erim, Milli, Eğitim Ba kanı Tahsin Banguoğlu, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedat Dicleli, C. H. P, Genel Başkan Vekili Hil mi Uran ve Genel Sekreter Tevfik Fikret Sılay, olduğu halde, muvak kat kabirden dönüşlerinde Dil ve Tarih-Cografya Fakültesini şeref lendirmişler ve toplantıyı takibet- mlşlerdlr.
Tazim duruşunu müteakip bir öğrenci Atatürk’ün gençliğe, hita besini okumuş ve bundan sonra, Siyasal Bilgiler Okulundan Mahir Kırbaşlı, gençliğin hislerine ter cüman olan bir konuşma yapmış, Atatürk’ün büyük bir dâhi oldu ğunu belirterek, diğer büyük ta rihi şahsiyetlerle onun yüksek şah siyetini mukayese etmiştir. Bunu takiben Konya milletvekili Dok tor Sadi İrmak, Atatürk’e ait hâ tıralarını nakletmiş ve Kemaliz- min Türk milletine getirdiği garp zihniyetini belirterek, Tanzimat devrinde yapılan ilerleme hareket leri ile Atatürk’ün inkılâplarını mukayeie etmiştir.
Doktor Sadi Irmakm konuş - masını profesör Dr. A fet İnanın heyecanlı hitabesi takip etmiştir.
A fet İnan konuşmasına şu söz lerle başlamıştır:
“Atatürkü ölüm yıldönümünde anma, onun arkasından sadece bir yas tutma için değildir. Onu milletçe bu vesile ile anarken, O Türk büyüğünün yaşadığı yıl larda, milleti için yaptığı hayırlı işleri yâdetmek ve yine milleti için beslediği fikirleri üzerinde düşünmek, açıklamalar yapmak ve onları benimsemek gayemiz ol malıdır.,,
Bayan İnan konuşmasına de - vamla Atatürkün muvaffak ol - masını sağlayan vatan ve millet sevgisi mefhumlarını tahlil et - miş ve Atatürke ait hatıralar an latarak onlarda daima bu iki un surun mevcut bulunduğuna işa - ret etmiş ve sözlerini bitirdikten demiştir ki:
“ Bir insan, hayatında büyük bir muvaffakiyet gösterebilir. Fa kat yalnız onunla övünerek kal mak isterse o muvaffakiyet de unutulmaya mahkûm olur. Onun için çalışmak ve muvaffakiyeti aramak gençler için esas olma lıdır.,,
Ü L K Ü N Ü N M E S A J I
Millî Türk Talebe Birliğinin
