• Sonuç bulunamadı

Marka Mermer Marka Şehir Burdur

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Marka Mermer Marka Şehir Burdur"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

bilimle, birlikte üretmek

ve başarmak için varız

bilimle, birlikte üretmek

ve başarmak için varız

“BURDUR”

MARKA

MERMER

Ş E H İ R

ÖZET: BURDOĞTAŞ Derneği Başkanı Nasuh Ekinci

dergimize verdiği röportajda, “Dernek olarak Burdur’da Bilimle, Birlikte Üretmek ve Başarmak için Varız! Bu slogandaki ruh ve heyecanlı derneğimizi kurduk.” diyerek söze başladı.

BURDOĞTAŞ (Burdur Madenciler ve Mermer Makineleri Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Ekinci, derneğin sektörün ihtiyacından dolayı kurulduğunu dile getirerek; bu ihtiyaç kapsamında Burdur ve Ülke içindeki üretim, pazarlama, istihdam ve çevre sorunları çözümünün yer aldığını, ayrıca yurtdışındaki sürdürülebilir rekabet kapsamında pazar, tanıtım, rakip firmalarla rekabet etme bilincini geliştirme olduğunu ifade etti.

Ayrıca, Burdur Bejini dünya markası haline getirerek Burdur’un Marka Mermerden hareketle, Marka Şehir Burdur olmasını hedeflediklerini belirten Ekinci; dernek olarak ilk çalışma konuları olarak şunları söyledi: Sektör sorunlarının saptanması, bu sorunlar içinde yer alan çevre ve pazarlama ile yurt dışına blok mermer ihracatının, geleceğe yönelik sakıncalarının doğru algılanması ve önlem-lerin alınması olduğunu ifade etti.

ANAHTAR KELİMELER: Nasuh Ekinci, doğaltaş, maden, mermer, BURDOĞTAŞ, bilim, marka, MERİH OSB, TSE, Tayvan, Hong Kong.

ABSTRACT: Nasuh Ekinci the chairman of BURDOĞTAŞ Association began his word with ' The association is here to produce and success together through science in Burdur! We founded this association with the soul and eager in this slogan.' in his interview to our magazine

Nasuh Ekinci the chairman of board of directors at BURDOĞTAŞ - The beneficiary and cooperation associa-tion of Burdur Miners and Marble Machine Producers - noted that the association was founded in need of the sector and the solutions for the problems of production, marketing, employment and environment in Burdur and the country stand in scope of this need, besides developing the conscience of market, promotion and competing with the rivals in the scope of sustainable competing abroad.

Moreover Mr. Ekinci highlighted that they aim to make Burdur Beige Marble a world trade mark in order to make Burdur a trademark city; and he reported as their first activity issues as an association ‘Detecting sector problems, determining the future inconveniences of marble export abroad, environment and marketing which may be listed as some of the sector problems and having

(2)

BURDOĞTAŞ Derneği Başkanı Nasuh Ekinci dergimize verdiği röpor-tajda, “Dernek olarak Burdur’da Bilimle, Birlikte Üretmek ve Başarmak için Varız! Bu slogandaki ruh ve heyecanlı derneğimizi kurduk.” diyerek söze başladı.

BURDOĞTAŞ (Burdur Madenciler ve Mermer Makineleri Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Ekinci, derneğin sektörün ihtiyacından dolayı kurulduğunu dile getirerek; bu ihtiyaç kapsamında Burdur ve Ülke içindeki üretim, pazarlama, istihdam ve çevre sorunları çözümünün yer aldığını, ayrıca yurtdışındaki sürdürülebilir rekabet kapsamında pazar, tanıtım, rakip firmalarla rekabet etme bilincini geliştirme olduğunu ifade etti.

Ayrıca, Burdur Bejini dünya markası haline getirerek Burdur’un Marka Mermerden hareketle, Marka Şehir Burdur olmasını hedefledikler-ini belirten Ekinci; dernek olarak ilk çalışma konuları olarak şunları söyledi: Sektör sorunlarının saptanması, bu sorunlar içinde yer alan çevre ve pazar-lama ile yurt dışına blok mermer ihracatının, geleceğe yönelik sakıncalarının doğru algılanması ve önlemlerin alınması olduğunu ifade etti.

Ekinci dernek çalışmalarına dair şunları dile getirdi; “Derneğimiz Yönetim Kurulu, denetim kurulu ve istişare kurulu olarak; mermer blok, işlenmiş mermer üretiminin ve mermer artıklarının değerlendirilmesine ilişkin AR-GE çalışmaları yapılarak, çevreye zarar vermeden ekonomiye kazandırılması yönünde çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda, en etkin çalışma konusu olarak; derneğimizin projelendirdiği, Burdur Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BURDUR MERİH OSB)’dir.

MERİH OSB içerisinde; işlenmiş mermer üreten, mermer artıklarını ekonomiye kazandıran ve mermer makinaları üreten firmalar alacaktır. Planlanan MERİH OSB ‘de; 200-300 hektarlık bir alan içerisinde, 80 ila 120 adet fabrikanın olacak. Bu fabrikalarda 3600 kişinin direkt çalışması ve dolaylı olarak da 10 bin kişiyi istihdam etmesi planlanmaktadır. MERİH OSB Burdur nüfusunu 30 bin arttıracaktır. Ayrıca 220 - 330 milyon dolarlık

ihracat, iç pazarda da 250 - 380 milyon TL’lik yıllık bir ciro hedeflenmekte-dir.

MERİH OSB’de; sosyal tesisler, hastane, bankalar, yemek üreten firma-lar, dinlenme sektörü, tedarikçi firmalar ve lojistik sağlayıcıların da yer almasını planladık. Bu projemizin müteşebbis kurulu; Burdur Valiliği, Burdur Ticaret Sanayi Odası ve Derneğimizdir. Bunun hayata geçmesiyle birlikte Burdur’un, dünya çapında tanınmışlığına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu MERİH OSB projemizle, MARKA MERMER MARKA ŞEHİR BURDUR misyonu üstlenmiş olduğumuzun da farkındayız.”

AYRINTI: Nasuh Bey Sizi tanıyabilir miyiz?

NASUH EKİNCİ: 1959 yılında Burdur’da doğdum. 1978’de Burdur

Eğitim Enstitüsünden ‘Sınıf Öğretmeni’ bölümünden mezun oldum. 1981 yılında öğretmenlikten ayrılarak, ailemle beraber yem imalatçılığı işini sürdürdüm. 1985’de de Ekinciler Yem ve Gıda Sanayi Anonim Şirketi kurucu muhasip üyesi oldum. 1995 yılında ise Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdim. O yıllarda Dünya Piyasasında iş yapmayı hedefleyen Ekinciler A.Ş.’nin mermer fabrikasının fizibilite çalışmalarında ve kuruluşunda bulundum. Ve Dünya Mermer Piyasasına Burdur Beji olan “Pisidia Beige ve Pisidia Cappuccino ” Mermer markalarımızı Dünya mermer pazarına tanıttım.

Bugüne kadarki meslek hayatımda; satış-pazarlama, yöneticilik, İş Geliştirme Eğitimi konularında kurslar aldım. Bunun dışında katıldığım kurslar da oldu; şöyle ki: TÜSSİDE’de (Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsünde) ‘Satış Yönetimi’, ‘İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon’, ‘Pazarlama Çeşitleri’, ‘Etkin Yönetim Teknikleri’, ‘Finans Yönetimi’, ‘Enflasyon Muhasebesi’, Almanya’da ‘Uluslararası Pazarlama’, ‘Hammadde Yönetimi’, İngiltere’de ‘dil eğitimi’ ve T.S.E.’de ‘İSO 9000 toplam kalite yönetimi’ kurslarına katıldım.

1991 yılında da kurulan TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı) denetim kurulu üyesiyim. İyi derecede İngilizce bilmekteyim. Evliyim. İki oğlum vardır.

(3)

AYRINTI: Derneğinizin kuruluş amacı nedir, derneğinizde hangi çalışmaları yapmaktasınız?

EKİNCİ: Amacımız; üyelerimiz ve paydaşlarımızla işbirliğini

geliştirmek, doğaltaşlar, mermer ve madenlerin en uygun metotlarla üretimini sağlamak amacıyla, yeni teknolojileri takip ederek, derneğe üye kuruluş ve kişilerin istifadesine sunmak. Doğaltaş makinalarının üretimi ile ilgili yüksek teknolojik gelişmeleri takip etmek.

Ülkemiz mermer, doğaltaş ve maden sektörünün birlik ve beraberlik içinde geliştirilmesini sağlamak.

Karşılaşılan sorunların çözümlerine yardımcı olmak. Doğaltaş üretim ve ticaretinin mesleki ahlak ve kamu yararına uygun, ahenkli ve verimli tarzda gelişmesini temin etmektir.

İnsanın yaratılışında olan “Yararlı Olma” duygusunu bir amaca bağlayarak, Üyelerimize, Paydaşlarımıza ve Topluma bir değer katmayı hedefleyen, sorumlu yurttaşlık bilincinin gelişmesi için; giderek dünyaya fark yaratacak bir değer katmanın hazzını yaşayan, örnek bir sivil toplum örgütü olmaktır.

AYRINTI: Çin’de mermer birleştirme işlemi de yapılıyor mu? EKİNCİ: Evet yapılıyor, orada birbirinden farklı renklerdeki

mermerler küçük parçalara ayrıldıktan sonra istenilen renk yoğunluğuna göre harmanlanıp birleştiriliyor. Composite Stone türü, mermerin tüm özelliğini taşıyan plakalar üretiliyor. Üyelerimizin mermer artıklarının, aynı Çin ve diğer ülkelerde olduğu gibi, değerlendirmeleri hedefliyor ve elde edeceğimiz çeşitli ürünleri de iç ve dış pazarda satmayı planlıyoruz.

Blok mermer satışının da ileride azalacağını düşünerek, yeni projeleri planlamamız gerekiyor. Dernek olarak bir çalışma yaptık ve Burdur Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesini kurmayı planladık. Bu Organize Sanayinin içerisinde; işlenmiş mermer üreten, mermer artıklarını tekrar ekonomiye kazandıran yeni ürünler üreten, mermeri üreten makineleri üreten işletmelerin ve mermer türevlerinin de üretiminin yapıldığı firmalardan oluşturacağız.

Bu proje Burdur MERİH OSB’dir. Bu OSB’nin isimi sevildi ve benim-sendi. Bu proje, Burdur’daki mermerciliği bambaşka bir boyuta götürüyor. Ne gibi diye soracak olursanız; 200 veya 300 hektarlık bir alanda 80-120 adet sanayi tesisi parsellerini yatırımcıların hizmetine sunacağız. Bu tesislerde en az 2400-3600 doğrudan çalışan olacak. Dolaylı çalışan sayısına baktığımız zamanda 6700-10.800 kişi arasında bir çalışanımız olacaktır. Yani 200 hektar olursa 2400 doğrudan, 6700 kişi dolaylı, 300 hektar olursa da, 3600 kişi ve doğrudan 10.800 kişi dolaylı istihdam edilecektir.

AYRINTI: Böylelikle Burdur’da işsizlik sorununun kalmayacağını ve Burdur’un işçi istihdam eden bir fabrikaya dönüşeceğini söyleyebilir miyiz?

EKİNCİ: Tabi ki söylenebilir. Anlattıklarıma bağlı olarak Burdur’da

yaklaşık nüfusun 30 bin artacağını düşünüyoruz. Bir diğer anlamda, büyük bir ilçenin kurulacağını da söyleyebiliriz.

Fabrikaların nihai yatırımlarını tamamlayıp, üretime başladıklarında 220-350 milyon dolar arasında bir ihracat yapılabilecektir. Ayrıca, 250-380 milyon TL’lik ciro ile de iç Pazar hedeflenmekteyiz.

(4)

AYRINTI: Bu İhtisas OSB’nin tamamlanmasıyla, Burdur’un hayvancılıktan sonra mermerciliğin merkezi haline de gelebileceğini mi iddia ediyorsunuz?

EKİNCİ: Evet iddialıyız. İddiamızın adına “MARKA MERMER- MARKA

ŞEHİR BURDUR” diyoruz. Bu söyleniş Burdurluların sloganıdır. Mermerin markası Burdur şehri olacak. Burdur Beji, Burdur’u marka şehir yapacaktır. Örneğin; Pastırma ve sucuk dediğinizde Kayseri, Kaymak lokum denildiğinde aklınıza Afyon geliyorsa. Mermer ise Burdur’u hatırlatacaktır.

MERİH OSB içerisinde sosyal tesisler, üretilmiş mermeri toptan pazar-layan işletmeler, tedarikçi firmalar, fabrikaların sarf- yardımcı, ambalaj malzemelerini temin eden firmalar, çok ciddi lojistik kuruluşları, nakliyeci-lik hizmeti veren yerler, sağlık hizmetini sağlayan hastaneler, dispanserler, bankalar, restoran, kafe, otel gibi dinlenme tesisleri olacak.

Planlama yaparken, OSB planlayanların ve tecrübesi olanların görüşlerini aldık. Kuruluş yeri seçimiyle ilgili, proje hakkında görüş bildirdiler. Mesela, birisi ‘proje Burdur’dan uzakta olmasın’ dedi, bir diğeri ‘Burdur’dan uzakta olsun, mermer kasabası olsun’ dedi. Bildirilen görüşleri, Yönetim kurulu, denetim kurulu ve istişare kurulu, Ayrıca Valimiz, Burdur Ticaret Sanayi Odası olarak uygun olanını seçeceğiz.

Sayın Valilimiz Nurettin Yılmaz Beyi ziyarete gittiğimizde Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Yusuf Keyik Bey ve Derneğimiz kurullarıyla birlikte MERİH OSB’nin Taslak Projesini gündeme getirdik. MERİH OSB’nin

Burdur’a getireceği faydalar ve ekonomik değerliliği konuşuldu.

Sayın valimiz, İl Özel İdaresi, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası ve Burdur Doğaltaş Derneğinin ortak çalışmalarıyla başlanacağını söyledi. OSB’nin yerleşim yeri araştırılmaya başlanmıştır.

Burdur Merih OSB tamamen bütün fonksiyonlarıyla çalışmaya başladığı zaman; Burdur, İstanbul ve Antalya gibi, dünyada tanınmış bir şehir olacaktır. Bu projeyi planlarken, hızlı trenin Burdur’dan geçmiş olması, havaalanının buraya yakın olması ve çok iyi bir kara taşımacılığının olması düşünüldü. Bunlar projemizi tam destekleyen unsurlardır.

Çok övüneceğimiz bir Mehmet Akif Ersoy Üniversitemiz var. Bu üniversitemizle çok sıkı ve iç içe sanayi üniversite işbirliği içinde olacağız.

Derneğimizin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Sayın Ali GÜR Bey, Üniversitemizin Rektörü Sayın Mustafa SAATCI Beyle Maden Mühendisliği Bölümünün Maden Mühendislerine Yüksek Mühendislik diploması veren bölüm açılmasını kararlaştırdılar. Bu bölümde sadece mermer konusuyla ilgili dersler okutulacaktır. Böylece mermer sektörü kalifiye çalışan ihtiyacını temin edecektir. Maden Mühendisliği yüksek Lisans programı için Sayın Ali Gür Bey ve Rektörümüz ve Mühendislik Fakültesi Dekanımızla birlikte İzmir’e giderek Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Sayın Arslan Erdinç Bey ve Yönetimiyle yaptıkları toplantıda, nakdi destek sağlayacakları sözünü almışlardır. Burdur Hayvancılıkla birlikte, MERMER in merkezi olacaktır.

(5)

AYRINTI: Halk arasında konuşulup, faaliyete geçirilmeyen bir konuyu siz proje olarak hayata geçireceksiniz. Böylelikle de halkın beklentisini karşılayacaksınız. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?

EKİNCİ: Halkımızın beklentilerini hayata geçirmeye uğraşmak

oldukça zevkli ve heyecanlı oluyor. Allah, Burdurlu hemşerilerimize bahsettiğimiz zevk ve heyecanı versin.

‘Bilimle, Birlikte Üretmek ve Başarmak için Varız’ şeklindeki sloganımız, Yönetim kurulumuz ve paydaşlarımıza sorumluluklar yüklüyor ve heyecan veriyor.

Burdur’un yatırıma çok ihtiyacı vardır. Burdur çalışarak, üreterek pazarlayarak ve yeni, yeni yatırımlar yaparak büyüyecektir. Burdur DOĞALTAŞ Derneği’ni kurarken ve sonrasında da MERİH OSB projesini açıklarken, Yönetim Kurulu arkadaşlarımla; Burdurlu olmamız, uzun yıllar Burdur’un içerisinde yaşamamız, sanayici olmamız ve birçok ülkelere seyahat etmemiz ve ticaret yapmamızın katkısı büyüktür. Yatırım trenimiz yolculuğa başlamıştır. Bizi engellemek, fikir oluşturtmamak ve ortaya yeni bir şey çıkartmamak için bazıları karşı şeyler iddia edebilirler. Fakat Biz bu tarz iddialarda bulunmalarında rahatsız olmuyoruz, onlar ancak ve ancak bizim şevkimizi arttırıcı olurlar. Bizlerin görev ve araştırmalarımızı daha fazla yapmamıza sebep olacaktır.

Önceki söylediğim gibi Burdur bir dünya şehri olacaktır. Mesela Singapur’dan, Kore’den, Malezya’dan, Japonya’dan alım heyetleri Burdur’daki havaalanına inip, Burdur’daki otelde kalıp, Burdur’daki Çin Lokantasından yemeğini yiyip, burada alışveriş edecektir. ‘Ben Burdur’u biliyorum’ diyecektir, işte o zaman biz Burdur olarak bir dünya şehri olacağız.

Şu sıralarda Çinlilere sordukları zaman; Ankara’yı bilmiyorlar, fakat Burdur’u Türkiye’nin çok önemli bir şehri diye biliyorlar. Burdur’da yaşayan Çinlilerin varlığı, Çin Lokantasını da getirmiştir.

MESLEKTAŞLARIMIZLA İLGİLİ SORUNLARA DA EL ATACAĞIZ

Meslektaşlarımızla ilgili sorunlara da el atacağız. Mesela Burdur’da ‘Kümelenme’ nedir, bilinmiyor. Dünya kümelenmeyi konuşuyor. Yani, aynı sektördeki insanların ortak mal satın almak, ortak tedarik etmek, ortak eğitim almak, ortak satış yapmak, ortak bir ofis oluşturmak gibi.

Biz kendi üyelerimize yönelik; inovasyon (yenilikçilik), kümelenme, sürdürülebilir rekabet ve dünya pazarına marka tesis etme noktasında yardımcı olacağız. Bunu yaparken de hem çevre olarak hem de bu konuda isim yapmış, bunu başarmış arkadaşlar var, onlardan da destek alacağız.

Biz bir Çinliyi, bir Tayvanlıyı, bir Alman’ı veya başka ülkelerden olanları, Burdur’da fabrikası olan bir işadamı gibi görüyoruz. Bunu organ-ize etmeliyiz. Şehrimizde, bunların yatırım yapmalarını yabancı sermayeyi Burdur’a getirmelerini özendirmeliyiz. Yabancılara, ‘Bu adam Burdurlu değildir’ dememeliyiz. Paranın dini, imanı, dili, rengi, ırkı yoktur. O kaynağı legal bir şekilde bulmak gerekiyor. Burdur firmalarının hisseleri İstanbul, Londra, New York, Hong Kong Borsalarında işlem gören alınıp satılan şirketler olarak görmek istiyoruz. Bu şirketlere Burdurlular da ortak olsun-lar. Burdur Çallıca’ya giderken sağ tarafta yabancı bir firma vardır. Bu firmanın yetkilisi ile konuşmuştum. Bana “Çin’den akademisyen ve Mühendisler getirdiğini. Mermer ocağının görünür rezervlerini, ocağın alanını, taşın kıymetini, taşın fiziksel ve kimyasal analizlerini yaptırdığını. Ocakla ilgili hazırlanan raporlarda ocağın değerinin çok yüksek olduğunu tespit ettirdiğini. Hazırlattığı raporu, Hong Kong Borsası’na götüreceğini ve şirketinin değerini çok arttıracağını’’ söylemişti.

(6)

Sonuçta o şirketin hissesi Hong Kong Borsasında, belli bir yüzde olarak büyüyecektir. Bakınız ticaret budur. İnşallah, Burdur’daki şirketlerimi de, Ulusal ve uluslararası işlem görecektir. Derneğimizin ismi Burdur Doğaltaş Madenciler ve Mermer Makinaları Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’dir.

Burdur’da mermerin haricinde de madenler var. Krom var ama bunu kamuoyu çok ayrıntılarıyla bilmiyor. Ciddi de bir ihracat var. Mesela bu konuda Tefenni’de bir tesis var. Yani kısacası Burdur’da yeraltı zenginliği var. Ayrıca altın da var. Gelecekte bunlar da devreye girecek. Biz bu alanlarla da alakalı çalışıyoruz. Sadece mermer değil. Madenci derneği derken bu anlattıklarımı da kapsıyordur.

Üyelerimize yönelik çalışmaların yanı sıra kardeş kuruluşlarla olan ilişkilerimiz vardır. Diğer illerde kurulmuş olan mermer- maden dernekleri veyahut üst kurulları ya da İhracatçılar Birlikleri, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı, Bakanlıklar gibi. Derneğimizin bu kuruluşlarla da ilişkileri olacaktır. Kuruluş amacımız budur. Bu dernek

kurumsal gücü ve niteliği olan bir yer olmak zorundadır. Biz bir sivil toplum örgütüyüz. Biz bir baskı grubuyuz. Bunun dışında bir takım çarklar için, bazı ideolojiler için kurulmuş bir dernek değiliz. Bizim derneğimizde bilim konuşulmalı, üretim konuşulmalı; topluma faydalı olacak konular konuşulmalıdır.

AYRINTI: Çinliler konu-suna geri dönersek; toplumda Burdur mermerini alıyorlar, Çin’e götürürken hem gemide işleyip, hem de Çin’de işleyip, dünyaya kendi mermerleri paten-tiyle satıyorlar algısı var. Bunun gerçeği nedir ve bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

EKİNCİ: Şu anda Çin’e blok satışı olmazsa

Türkiye’deki mermercilerin hepsi kapanır ve sektör bitme noktasına gelir. Bunun sebebi: Türkiye’de Çinli

firmaların hepsinin Burdur’dan ve diğer şehirlerden blok tedarikleri var. Çinlilerin bu konuda büyük bir şansı var. Kamuoyumuz bunu fazla bilmiyor. Çünkü Çin, Dünyanın üretimini üstlenmiş bir ülke. Bunu kabul edeceğiz. Çin Devleti dünya devletlerine diyor ki! ’‘Sen üretme, ben üretirim.’’

Bu üretimin nasıl bir avantajı var. Çin Limanlarının hepsinden tüm dünyaya konteynırlarla mal ihracatı yapıyorlar. İpek Yolu gibi Akdeniz üzerinden geçen bütün gemilerle Avrupa’ya, Afrika’ya mal gönderiliyor. Aklınıza gelen her malı Yani; Sağlık malzemesinden, cep telefonuna, elektronik eşya, oyuncak varıncaya kadar çok kapsamlı olarak ticari mal gidiyor. Giden konteynırların tekrar geriye dönüp, tekrar ihracat malıyla dolup, tekrardan geriye gitmesi gerekir. Çin öyle bir trafik kurmuş ki Çin’den çıkan konteynırlar Avrupa’ya gidiyor, orada boşaltılıyor, tekrar geri dönmesi gerekiyor. O halde konteynırlar boş dönüyor. Peki, Çin bu boş

konteynırları nasıl kullanıyor. Hammadde alarak. Sadece mermer değil, krom, demir, bakır, tekstil, pamuk, işlenebilecek her hammadde, toprak da dahil bu konteynırlara doluyor. Örnek verelim Çin’den Avrupa’ya 3700 dolara giden konteynır, geriye 500-600 dolara navlun ücretiyle dönüyor. Gemici acentasının gidiş ve geliş navlun toplamı. 3700+ 500= 4200. İkiye böldüğümüzde 2100 dolar. Hem fiyat aşağı gitmiş oluyor hem de konteynırlar boş dönmüş olmuyor. Bizim mermer ocaklarımızın çoğu Karamanlı ilçemizde. Mermer taşıyan kamyoncularımıza 900 TL’den aşağı para verilmez. Antalya limanından Şangay’a 600 dolara mermer gönderi-yor. 600 dolar çarpı 2= 1200 dolar. Bunu vatandaş biliyor mu? Yani Çinli, buradaki ya da Afyonkarahisar veyahut Denizli’deki bir blok mermeri kendi yerinden daha ucuza satın alıyor. Türk mermercisinin dezavantajı ise; Birincisi, çok ucuz bir nakliye ile Çinliler ucuza hammadde temin ediyorlar. İkincisi; Türk mermercileri, hiçbir zaman dünya fiyatlarıyla girdi elde edemiyorlar. Maliyeti yüksek oluyor. Bizim mermercilerin girdisi nedir, işçiliktir. Çin’de işçi aylık 100-150 dolara çalışıyor, yani 200 TL yapıyor. Şu anda asgari ücret 900 TL, Sigortası, servisi, yemeği, devlete ödenen

vergisi, kıdem tazminatıyla birlikte ücret 800 doları buluyor. 100-150 dolar

nerede 800 dolar nerede. Bu sadece işçilik açısından yaptığım

karşılaştırma. Peki, motorin kullanıyor, mazot 5 TL, yani 2

dolar, Çin’de ise mazot 0,80 veya 0,60 dolar. Ayrıca teknolojimiz eksiktir. Rekabet nasıl olacak? Çözüm nedir? Devletimiz mermercinin dünya fiyatlarıyla girdi temin etmesine ve dünyaya mermer satış fiyatı oluşturmasına yardımcı olmalıdır. Ne kadar üretiyo-rum, ne kadar sarf malzemesi kullanıyorum, ne kadar yardımcı malzeme kullanıyorum, ne kadar insan çalıştırıyorum, ne kadar ambalaj malzemesi kullanıyorum. Maliyetleri rakamsal olarak da kalem- kalem de verilebilir. Bütün maliyet kalemlerini hesapladığımız zaman Çinli mermer üreticisi, Türk mermer üreticisine göre daha maç başlamadan 2-0 galip başlıyor. Peki, Çinli malı nereye satıyor, Dünyaya. Türk firması olarak bir fiyatlama yapıyoruz, Çinliler de bir fiyatlama yapıyor, Biz fiyata 50 dolar istiyoruz, onlar 28 dolar veriyor. Siz tüketici olarak hangisini tercih edersiniz, bir de kalitesi aynıysa? Çin’e satılan blok konusunda gerçekler bunlardır.

AYRINTI: Peki, bunun çözümü nedir?

EKİNCİ: Gelelim çözüm konusuna. Merih OSB projemizin önemi

böylece ortaya çıkıyor. Yani, biz şu anda hem teknolojiyi iyi kullanmak, artıkları iyi değerlendirmek istiyoruz.

Bir yabancı müşteri üç ayda teslim edilmek üzere 250 bin metrekare mal istese; Burdur’daki fabrikaların hiçbirisi üç ay içerisinde üretemez. Nasıl rekabet edeceğiz? Ortak üretim ve pazarlama yöntemleriyle siparişleri karşılayacağız.

(7)

AYRINTI: Çözüm gerçekleşse bile işçi maliyeti yine de düşmeyecek, bu konuda devletin ne gibi katkısı olabilir?

EKİNCİ: Kümelenmeden bahsetmiştim, inovasyon ve ÜR-GE (Üretim

Geliştirme) konularını aktarmıştım. Son zamanlarda dünyadaki her teknoloji, bir önceki teknolojiyi ortadan kaldırıyor. Üzerine basarak kaldırmış. Önce mekanik teknoloji, sonra da dijital teknoloji. Bizim bu düşündüğümüz fabrikalar zaten ileri teknoloji olacak. Birçok ileri teknolo-jik fabrikaları yurt dışında yerinde gördüm. Teknolojiyi kullanarak işçilik maliyetleri toplam maliyetin içerisinde daha düşük oranlara düşürülecektir.. Fabrikalarımız ileri teknoloji seviyelerine doğru taşımalıyız. Böyle yapamazsak dünya şehri olma hedefimiz suya düşer. Şu an için Türkiye’nin blok mermer satışında Çinli müşteriye ihtiyacı vardır. Yabancı ülke vatandaşlarının ülkemiz madenlerine doğrudan sahip olmalarına karşıyız. Yasal boşluklar giderilerek yerli sanayiciler ve yabancı sermayenin ortaklaşa yapacakları yatırımlar ve işletecekleri madenler için yeni yasalara ihtiyaç vardır.

AYRINTI: Kaynaklarımızın yerli kişilerce işletilmesi konusunda, hem Çin’e mermer göndermeye karşıyız hem de açılan ocakları Çin’e satıyoruz veyahut bu ocaklardan çıkardığımız mermeri satıyoruz. Bu satış çaresizlikten mi oluyor, bu tezat bir durum değil mi?

EKİNCİ: İşlenmiş mermer maliyetlerinin yüksek olması ve

kapasitelerimizin yetersiz oluşuyla birlikte işlenmiş mermere göre blok satışından daha fazla gelir elde edildiği için blok mermer satışı yapılıyor. Gelecekte işlenmiş mermer satışı artacak, blok mermer satışı azalacaktır. Tabii ki bizim konjonktürü iyi takip etmemize ve yatırımları zamanında yapmamıza bağlıdır.

AYRINTI: Her yere değişik kaynaklar verilmiş, Burdur’a da maden veya mermer verilmiş. Burdur, mermercilik konusunda verilen bu nimetten tam olarak faydalanabiliyor mu?

EKİNCİ: Burdur, kendi yer altındaki bu zenginliğin dışarı çıkarılması

konusunda biraz başarılıdır. Burdur’un kendi sanayicisi bundan tam olarak faydalanamadı. Çok fazla bir sanayicimiz yoktur. Burdur’da açılan ama Burdurlu olmayan sanayicilerin çoğu tedariklerini kendi illerinden yapıyorlar, bazıları da Burdur’dan. Bu ne demek? Mesela Afyonkarahisarlı mermerci Burdur’a ocak açmış, her ihtiyacını Afyon’dan getiriyor yani Burdurlu tüccarlarla çok fazla alışverişi yoktur. Olsa bile yeteri kadar yok. Bu noktadan baktığımız zaman Burdur’daki işletme sahiplerinin ve küçük esnafın onlarla olan bağlarının tam gerçekleşmediğini görüyoruz. Bu noktada bize de görev düşüyor. Burdur’daki nalburiye, gıda toptancısı, tamir, bakımcı, elektrikçi, manav, kasap gibi esnaf ve firmalarımızı ocağa işletmecilerine doğru yönlendirebilmeliyiz.

AYRINTI: Afyonkarahisar’dan olsun, Çin’den olsun, Avrupa’dan olsun Burdur’da oluşan mozaiğin Burdur’a faydalı olacağını anlayamadık mı? Dışarıdan veya Çin’den insanların gelmesi Burdur’un ufkunu mu açtı, Burdur’u kolaycılığa mı yönlendirdi?

EKİNCİ: Burdur tam olarak anlayamadı. Bu iş farklıdır. Hem şahıs

olarak hem de dernek olarak Burdur’da mermerciliğin geliştirilmesi konusunda çok önemli görevler üstleniyoruz. Bu görevi anlatmakta ve destek bulmada zorlanabiliriz. Bu işte kolaycılık diye bir şey yok. Ekonominin kaidesi ARZ ve TALEPTİR. Mermerde Türk firmaları arz ediyor Çinli firmalar talep ediyor. Bunlardan birisi talep etmese arz etmek bir işe yaramaz. Fakat bu dengeden faydalanma modeline baktığımız zaman burada kayıplar var. Burdur’da mermer taşımacılığıyla ilgili olarak şunu söyleyebiliriz, nakliyecilik biraz gelişti. Nakliye firmalarının tırları mermer blok nakliyeciliğine yapıyor. Nakliyeci firmalara daha önceleri gidip 30- 40 tane tır satın almalarını söylesen almazlardı ama şimdi söylediğinizde gidip aldılar. Bu yavaş, yavaş faydalanma modeline doğru yaklaşımdır. Burdur’daki sıkıntılardan birisi de insanların ortak iş yapma kültürünün gelişmemesidir. Faydalanmadan sonra bir de ortak iş yapma kültürü oluşsa; Burdur daha fazla ve hızlı gelişecektir.

(8)

Burdur’da güçleri birleştirme, yönetimi kolaylaştırma ve ortak tedarik etme, pazarı birlikte kurma gibi yeteneklerimizi geliştirmeliyiz.

Yukarıda anlattıklarımızı gerçekleştirdiğimiz zaman Burdur da oluşan mozaiğin birçok rengini oluşturacaktır.

AYRINTI: Biraz idealist olmanın gerektiğine vurgu yapıyorsunuz. Çünkü sizin geleceğe yönelik bu projelerinizi, sizin yapacağınızı bu yatırımlarınızı çocuklarınız görebilecek. Konuya bu açıdan mı yaklaşıyorsunuz?

EKİNCİ: Birleşmenin, güçleri bir araya getirmenin verdiği avantajlar

çok fazladır. Dernek kurarak, ortak akılla master planlar yaparak, tecrübel-erden faydalanarak geleceğimizi garanti altına alabiliriz. Bunun adı birikimdir. Planlanan işler bir iki günde olmaz, zaman ister, devamlılık ister. Birinci sektör süt üretimidir. 1973 ve öncesi Burdur’da sütçülük diye bir sektör yoktu. Babam merhum Yusuf Ekinci ve arkadaşları ilk süt kooperat-ifini ve fabrikasını kuran kişiler arasındaydı. Burdur’da Ömer Naci Bozkurt Valiliği döneminde 5 yıllık kalkınma planlarında Burdur’da Süt ve süt hayvancılığı planlama içerisindeydi. Fakat o günlerde 250 litre günlük süt yoktu. Süt ve süt hayvancılığı ile fabrika kurma hevesi vardı. Sütçülüğümüz ve hayvancılığımızın geldiği nokta çok iyidir ama yeterli değildir. İkincisi 1990 öncesi Burdur’da mermercilik diye bir şey yoktu Bucak’ta Mehmet Cadıl Bey traverten üretimini başalttı.1994 yılında Burdur’da Ekinciler Mermer olarak Burdur Beji blok ve işlenmiş mermer üretimine girdik dünya pazarında tanıtım ve satmak için çok uğraştık. Mermerde ulaşılan BURDUR BEJİ’nin dünya markası olduğudur.

Sonuç olarak; Süt ve Süt Hayvancılığı sektörü ve Mermer Sektörü Burdur’da majör sektörlerdir. Bugün Burdur’un 2023 ana projelerinin içerisinde olan MERİH OSB projesini hep birlikte 2023’te tamamlanmış her türlü fonksiyonuyla devreye gireceğini göreceğiz. MERİH OSB Burdur’un projesidir. Dolayısıyla Burdurlu hemşerilerimizin, ilgililerin, sokaktaki insanımız, çaycı çırağımız herkes projeye sahip çıkmak zorundayız. Mermerde gelecek var. Bu sektörü iyi bilmeseydim bu kadar proje üzerinde konuşup, dile getirmezdim. Burdur her şeyi hak ediyor. Bizim mermerimiz çok kıymetli. İtalya ve İspanya mermerinden daha iyi bir malzemedir. Bu bej mermer tüm dünyada sadece Akdeniz’in kuzey çanağında var. Bu kuzey çanağı da İtalya, Yunanistan’ın bir kısmı ve kısmen de İspanya ile İran. Başka yerde yok. En güzel bej de Burdur’da var. Bunu iyi bilmemiz gerekiyor. Yerli sanayiciler olarak, Çin’e sattığımız bloklar vasıtasıyla elde edeceğimiz sermayeyi projemize yatırarak büyüme sağlayacağız.

AYRINTI: Anladığımız kadarıyla Burdur ekonomisini yakından ilgilendiren bu konuda sağlam adımlarla ilerliyorsunuz. Son olarak dergimize okuyucular için bir mesajınız olacak mı?

EKİNCİ: AYRINTI dergisinin önceki sayılarında birkaç tanesini

inceledim. Önemli bir görev yüklenmişsiniz. Kamuoyu, kurumlar, bilim adamları ve işadamları arasında çok önemli bir yayın organdır. Dizaynı, dizgisi renk ayırımı kâğıt kalitesi baskısı çok, çok güzel sizi ve ekibinizi kutluyorum. Dernek olarak derginiz vasıtasıyla kamuoyuna ulaşmak ve projelerimizi anlatabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum.

Derginizin, iletişimin en önemli araçlarındandır. Derginize Kamu, yarı resmi kurum, sivil toplum kurumları ve işadamlarını sahip olmaları gereki-yor. Çünkü Burdur’un derginizin niteliklerinde başka yayın organı yoktur.

Sizi kutluyorum ve başarılı çalışmalar diliyorum.

Ayrıca; Yaptığımız söyleşinin sonunda; diğer sivil toplum örgütler-imiz kendi konularıyla ilgili, yeraltı- yerüstü kaynakları, insan kaynaklarıyla ilgili neler yapabileceğini projelendirmelidirler. Projesi olmayan bir sivil toplum örgütü benim için meyvesiz akasya ağacıdır. Ancak kesersen kereste olur, kestiğinde de zaten sivil toplum örgütü diye bir şey kalmaz. Onun için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Çünkü BURDUR’un Kalkınması top yekûn Çalışmayla olacaktır. Bu Bağlamda herkesin üzerine düşen görevi yaparsa KALKINMIŞ BURDUR gerçekleşecektir.

Derginiz, aracılığıyla düşünce ve projelerimizi anlatma fırsatı buldum. Cemalettin Bey size ve emeği geçen tüm arkadaşlarınıza çok teşekkür ediyorum. Sağ olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre 2015 yılında 4 milyar $ la doğal taş pazarında dünyada ilk ikide yer almak, 2023 yılında da doğal taş üretimi ve ihracatında dünya lideri koltuğuna

Bir şehrin marka olabilmesi için, öncelikli olarak şehir marka kimliğini oluşturması gerekmektedir. Dolayısıyla şehir marka kimliği, kültürel ürünler, sosyal yaşam,

In this context, this research aims to reveal both female and male masculinity forms in different gender types in virtual mobile communities as lesbian

The last decade of Turkish television has seen the rise of piety in both the factual and fictional content in mainstream broadcasting (Emre Cetin, 2014) along with

Araştırma sonuçlarına dayanılarak, Adana ikinci ürün koşullarında yetiştirilen tatlı sorgumun biyoetenol üretimi için özsuyu çıkarıldıktan sonra geriye

Ancak, bulgulara göre erkeklerin evlilikten memnun olmaması durumunda boşanma hızı artarken, kadınların evlilikten memnun olmamasının boşanma hızı üzerindeki

İbn Bâcce’nin Risaletü’l-vedâ eserinde Gazâlî’nin bazı tasavvufi halleri yaşadığına dair ifadelerine yönelttiği bu eleştiriler onun Gazâlî’ye çok da

Mevcut çalışmamızda katılımcıların 30 saniye mekik testi bulguları incelendiğinde deney grubu ortalamaların kontrol grubuna göre yüksek olduğu ve her iki değişkene