• Sonuç bulunamadı

Anestezi polikliniğine başvuran hastaların anestezi ve anestezi uzmanı ile ilgili bilgi ve görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anestezi polikliniğine başvuran hastaların anestezi ve anestezi uzmanı ile ilgili bilgi ve görüşleri"

Copied!
80
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON

ANABİLİM DALI

Tez Yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Alkin ÇOLAK

ANESTEZİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN

HASTALARIN ANESTEZİ VE ANESTEZİ UZMANI

İLE İLGİLİ BİLGİ VE GÖRÜŞLERİ

(Uzmanlık Tezi)

Dr. Gülender GÖKTEN AYAN

(2)

TEŞEKKÜR

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi

Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim D alı’ ndaki uzmanlık eğitimim süresince kazandığım meslek bilgisi ve ahlakımda büyük paya sahip olan sayın hocalarım Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Işıl GÜNDAY, Prof.Dr. Beyhan KARAMANLIOĞLU, Prof.Dr. Dilek MEMİŞ, Doç.Dr. İlhan ÖZTEKİN, Yrd.Doç.Dr. Alkin ÇOLAK, Yrd.Doç.Dr. Sevtap HEKİMOĞLU ŞAHİN, Yrd.Doç.Dr. Mehmet Turan İNAL, Yrd.Doç.Dr. Gönül SAĞIROĞLU, Yrd.Doç.Dr. E lif ÇOPUROĞLU başta olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.

(3)

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ VE A M A Ç ... 1

GENEL BİLGİLER... 3

ANESTEZİ... 3

PREOPERATİF ANKSİYETE... 6

GEREÇ VE YÖNTEM LER... 10

BULG ULA R... 14

TARTIŞMA... 61

SONUÇLAR... 67

ÖZET...70

SUM M ARY... 71

KAYNAKLAR... 72

EKLER

(4)

GİRİŞ VE AMAÇ

Anesteziyoloji, dünyada 1937 yılında uzmanlık dalı olarak kabul edilmiştir. Teknolojik olarak hızlı bir ilerleme göstermesine rağmen sosyal imajının aynı yönde gelişmediği düşüncesiyle, 1970'li yıllardan başlayarak hastaların anestezistlerle ve anestezi uygulamalarıyla ilgili bilgi düzeyini ortaya koymaya yönelik birçok çalışma yapılmıştır (1­

5). 1991 ve 1994 yıllarında yapılan, hastaların anestezi bilgi düzeylerini ölçmeye yönelik ve detaylı sorular içeren çalışmalarda, Hume ve ark. (6) anestezistlerin doktor olduğunu bilenlerin oranını %78, Shevde ve ark. (1)’da anestezistin rolünü bilenlerin oranını %68 olarak bildirmişlerdir. Bu gelişimi Türkiye açısından incelediğimizde, Anesteziyoloji 1956 yılında uzmanlık dalı olarak kabul edilmiştir. Şekerci ve ark. (2) ile Ceyhan ve ark. (3) yaptıkları çalışmalarında ülkemizde anesteziyoloji ve anestezistlerle ilgili bilgilerin yetersiz olduğunu göstermişlerdir. Sonuçlar, anesteziyoloji ve anestezistlere verilen önemin yıllara göre artış gösterdiğini ancak hala yanlış ve yetersiz bilginin varlığını göstermektedir. Hasta memnuniyetinin araştırıldığı, preoperatif anksiyete derecesini ölçen ve nedenlerini ortaya koyan birçok araştırma yapılmıştır (1,6,7-10). Ülkemizde de bu amaçla yapılmış olan çalışmalar bulunmaktadır (2,3,11-14)

Ameliyat öncesi dönemde hastaların çoğunda anksiyete bulunmaktadır. Anestezi uygulamasına ve cerrahi girişime ait endişeler, operasyonu ve postoperatif iyileşmeyi olumsuz etkiler (15).

Preoperatif değerlendirme, hastanın fizik ve psikolojik durumunun belirlenmesi ile farmakolojik ve terapotik hikayesinin alınması, laboratuar incelemeleri ve anestezi risk belirlemesini içerir. Bunu hastanın bilgilendirilmesi ile farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemlerle preoperatif hazırlık takip eder. Preoperatif hazırlığın pek çok amacı vardır.

(5)

Fakat en önemlisi anksiyetenin giderilmesidir. Anksiyete cerrahiyi, anesteziyi ve postoperatif iyileşmeyi olumsuz etkiler (15-17). Cerrahi girişim uygulanacak hastalarda genel olarak anestezi kaygısı, ölüm riskine ilişkin endişeler, özürlü olacağı endişesi, ağrıdan korkma, bedeni üzerinde denetimini kaybedeceği endişesi, çalışabilirliğini kaybedeceği endişeleri gelişir. Preoperatif dönemde hastaların % 60-80’inin anksiyöz olduğu yapılan çalışmalarda bildirilmiştir (7,18). Anksiyöz hastalar anestezi indüksüyonu sırasında daha yüksek doz anestezik ilaca ihtiyaç duyarlar (16). Bazı çalışmalarda preoperatif dönemde detaylı bilgilendirilen hastaların preoperatif ve postoperatif anksiyete düzeylerinin ve postoperatif ağrının daha düşük olduğu, iyileşmenin daha hızlı olduğu gösterilmiştir (17).

Preoperatif dönemde hastaların bilgilendirilmesinin anksiyete ve analjezik gereksinimini azalttığı, memnuniyeti artırdığı gösterilmiştir (19-21). Hasta haklarının giderek önem kazandığı günümüzde bilgilendirme önemli bir hasta hakkı olarak kabul edilmektedir (22).

Bu çalışmada preoperatif uygulanan anket ile operasyon planlanan hastaların anestezi ve anestezi uzmanı ile ilgili bilgi ve düşüncelerini öğrenmek, varsa endişelerinin nedenlerini belirlemek, tüm hastaların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, operasyon öyküsünün anket sonuçlarını etkileyip etkilemediğini araştırmak, çalışma sonucundaki verilerin sonucunda hastaların anestezi ve anestezi uzmanını hakkında ne kadar bilgiye sahip oldukları, bilgilerin ne kadarının doğru, ne kadarının yanlış olduğunun belirlenmesi, yanlış bilgilerin ortaya çıkmasında biz anestezistlerin payı var mı?, varsa nasıl düzeltebiliriz. Sonuç olarak hastaların daha iyi bir sağlık hizmeti alması amaçlanmıştır.

(6)

GENEL BİLGİLER

ANESTEZİ

Anestezi, ağrısız ve güvenli bir ameliyat için kişinin çeşitli ilaçlar yardımıyla ağrı duymasının önlenmesidir. Anestezi, hem ameliyat sırasında kişinin ağrı duymasını engeller hem de ameliyatı yapan cerraha uygun çalışabileceği bir ortam yaratır. Günümüzde modern anestezi teknikleriyle hastalar çok az riskle konforlu şekilde ameliyat olabiliyor. Anestezinin, anestezi uzmanı doktor tarafından verilmesi gerekir (23,24).

Anestezi Öncesi Değerlendirme

Anestezi uygulanması öncesinde anestezi uzmanı doktor hastayla tanışır ve hastanın sağlık durumuyla ilgili değerlendirmeler yapar. Bu değerlendirme şu başlıkları kapsar: hastanın genel sağlık durumu, varsa hastalıklarıyla ilgili bilgi, alerji durumu, ilaç alerjileri, ilaç kullanımı ve daha önce geçirdiği ameliyatlar, bu ameliyatlar sırasında kullanılan cerrahi yöntem ve anestezi tekniğiyle ilgili bilgi. Ameliyatın ve hastanın güvenliği için hastanın sağlık durumu çok önemlidir. Gerekirse, ameliyat öncesi var olan hastalıklar gözden geçirilir, ameliyata engel teşkil edip etmedikleri araştırılır, tedavi yeniden düzenlenir. Kişinin önceden bilinen bir alerjisi varsa bunun anestezi doktoruna belirtilmesi gerekir. Özellikle ilaç alerjilerinin bilinmesi bu ilaçların ameliyat sırasında kullanılmasını ve olası bir alerjiye bağlı gelişebilecek sorunları önler. Kullanılan bazı ilaçlar kanamaya ya da anestezide kullanılan ilaçlarla etkileşerek istenmeyen durumlara neden olabilir. Bu nedenle kullanılan bu tür ilaçların bilinmesi, gerekirse ameliyattan önce anestezi doktoru kontrolünde kesilmesi önemlidir. Daha önceki ameliyat ve anestezi tecrübesi de bilinmelidir ve öncesinde karşılaşılan zorlukların tekrar edebileceği riskine karşı hazırlıklı olunmalıdır.

(7)

Anestezi değerlendirmesinde: akciğer filmi, elektrokardiyografi (genellikle 40 yaşından büyük hastalarda istenir), kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, öncelikle istenen tanı testleridir. Anestezi doktoru başka tetkikler de isteyebilir. Ameliyat öncesi çekilen akciğer filmi ve elektrokardiyogram ile akciğer ve kalple ilgili kabaca bir fikir edinilir. Ancak hastada kronik bronşit, astım gibi bir akciğer hastalığı varsa solunum fonksiyon testi gibi bir ek test ya da kalple ilgili bir bozukluk varsa ekokardiyografi gibi kalbin fonksiyonlarını daha net gösteren ek testler gerekebilir. Kan sayımında hastada kansızlık olduğu tespit edilirse ameliyat öncesi düzeltilir, ameliyat sırasında olası bir kanama söz konusu ise hasta için torba kan hazırlanır. Hastanın ameliyat öncesi kan grubunun da bilinmesi gerekir. Anestezi ilaçlarının bir kısmının karaciğer ve böbreğe yan etkileri olabilir. Bu nedenle anestezi öncesi karaciğer ve böbrek fonksiyon testleriyle bu organlar değerlendirilmeli, herhangi bir bozukluk durumunda bununla ilgili önlemler alınmalıdır. Anestezi öncesi yapılan görüşme, fizik muayene ve testlerle her hasta için ameliyat riski belirlenir. Ameliyat ve hastanın güvenliği için riski artıran faktörler düzeltilir (23,24).

Anestezi Odasında Neler Vardır?

Ameliyathanede anestezi için ayrılan bölümde anesteziyle ilgili bazı araç ve gereçler bulunur. Bunlardan birisi anestezi makinesidir. Anestezi vermek amacıyla hastanın bilincini ve solunumunu durduran ilaçlar kullanılır. Hastanın bilinci ve solunumu kaybolduktan sonra, hayati fonksiyonların sürdürülmesi için anestezi makinesiyle hasta yapay olarak solutulur. Bu makine yardımıyla hastaya oksijen ve anestezinin devamını sağlayan uyutucu gazlar verilir. Solunumun sağlanması için hastanın ağzından nefes borusuna bir tüp yerleştirilir. Bu olaya “entübasyon” denilir. Anestezi araçlarından diğeri de ilaçlardır. Anestezi sağlanması için hastaya çeşitli ilaçlar verilir. Bu ilaçlar hastanın toplardamarlarından birine yerleştirilen musluklu bir iğne yolu ile dolaşıma karışır. Bu ilaçlarla hasta bilincini kaybeder, ağrı duyusu ortadan kaldırılır, ameliyatın rahatça uygulanabilmesi için karın kaslarının gevşemesi sağlanır (23,24).

Anestezi Sırasında Takip

Hasta ameliyathaneye alındığında göğüs cildine elektrotlar yerleştirilir. Böylece ekrandan kalp atışları ve ritmi kontrol edilir. Kola yerleştirilen bir manşon sayesinde kan basıncı takip edilir. Tırnak yatağına yerleştirilen hassas bir alet sayesinde kandaki oksijen miktarı takip edilebilir. Bazı gelişmiş aletler sayesinde kandaki karbondioksit miktarı da ölçülebilir.

(8)

Ameliyat boyunca kalp atımı, ritmi, kan basıncı, kandaki oksijen miktarı anestezi doktoru tarafından yakın bir şekilde izlenerek, bu parametrelerde gelişebilecek değişikliklere ilaçlarla anında müdahale edilebilir. Böylece güvenli bir anestezi sağlanır (23,24).

Anestezi Yönteminin Seçimi

Anestezi yöntemleri, genel anestezi, spinal anestezi, epidural anestezi, sinir bloğu anestezisi ve lokal anesteziden oluşur.

Anestezi yöntemi anestezi doktoru tarafından, hastanın genel sağlık durumu, hastalıkları ve ameliyat yeri göz önünde bulundurularak belirlenir. Örneğin genel anestezi alması sakıncalı ve akciğer hastalığı olan hastada bir diz ameliyatı yapılacaksa, bu ameliyatta belden aşağısının uyuşmasıyla sağlanan spinal anestezi yöntemi kullanılır. Ameliyat öncesi anestezi yöntemi belirlendikten sonra hasta bu konuda bilgilendirilmeli ve olası riskler hastaya anlatılmalıdır (23,24).

Genel Anestezi

Genel anestezi bilincin ilaçlar yardımıyla ortadan kaldırıldığı ve tüm vücudun anestezi etkisinde olduğu anestezi yöntemidir. Genel anestezide, başlangıç olarak damardan verilen bir ilaç yardımıyla bilinç kaybolur. Daha sonra hastanın ağzından nefes borusuna bir tüp yerleştirilir. Bu tüp sayesinde anestezi makinesinden, oksijen ve diğer anestezi yapıcı gazlar akciğerlerden kan dolaşımına geçerek anestezi durumunun devamını sağlar. Ayrıca hastaya damardan ağrı kesici ilaçlar verilerek hastanın ağrı duyması önlenir. Ameliyat sonunda makineden anestezik gazların verilmesi sonlandırılır, hastanın bilinci ve solunumu geri dönünce nefes borusundaki tüp çıkarılır. Bu tür anestezi yöntemi, geniş alanları kapsayan ameliyatlar, beyin ameliyatları, karın ameliyatları ve kalp ameliyatları gibi ameliyatlarda uygulanır (23,24).

Spinal ve Epidural Anestezi

Spinal ve epidural anestezi son yıllarda yaygınlaşan iki anestezi yöntemidir. Bu yöntemlerden genel cerrahinin bazı ameliyatları, kadın-doğum cerrahisi ve ortopedik cerrahide sıkça yaralanılır. Epidural anestezi sayesinde ameliyat sonrası ağrı kontrolü sağlanır. Spinal ve epidural anestezi, bel bölgesinde omurilik sinirlerinin geçtiği kanala anestezik maddeler verilerek yapılır. Anestezi, iğne yapılan seviyenin iki üç omur üzerinden başlayarak ayak parmaklarına kadar yayılır. Bu tür anestezi ağrısız doğum ve

sezeryan gibi kadın-doğum ameliyatlarında, fıtık, apandisit gibi genel cerrahi

ameliyatlarında ve bacaklardaki ortopedi ameliyatlarında tercih edilir. Bu tür anestezi yönteminde bilinç kaybı olmaz. Hastanın şuuru açıktır, ancak anestezi yapılan bölgede ağrı

(9)

olmaz. Epidural anestezide omurilik kanalından küçük bir kateter yerleştirilerek bu bölgede bırakılır. Ameliyat sonrasında bir iki gün bu kateter ile ağrı kesici maddeler verilerek ameliyat sonrası ağrılar önlenebilir. Ayrıca bu yöntem, genel anestezide kullanılan ilaçların risk yarattığı kalp rahatsızlığı olanlarda, cerrahi yapılacak bölge uygunsa tercih edilebilir.

Sinir Bloğu Anestezisi

Özellikle kol ve bacak cerrahisinde bu bölgeye giden sinirler uyuşturularak o bölgenin ağrısız cerrahisi sağlanabilir. Örneğin, el cerrahisinde kolun ana sinirinin koltuk altından girilerek bir iğneyle uyuşturulur (23,24).

Lokal Anestezi

Lokal anestezi, özellikle küçük alanlarda yapılan cerrahi girişimlerde tercih edilir. Burada sadece girişim yapılacak bölge uyuşturulur, hastanın bilinci yerindedir. Lokal anestetik madde bir enjektör yardımıyla cerrahi yapılacak alanın çevresine enjekte edilir ve buradaki sinir alanları uyuşturulur. Buna “infiltrasyon anestezisi” de denilir. 3-5 dakika beklendikten sonra cerrahi girişim yapılabilir. Bu yöntem abse boşaltılması, küçük cilt kesilerinin dikişle kapatılması gibi durumlarda tercih edilir. Kullanılan anestezik maddenin özelliklerine göre belirli bir süre sonra anestezinin etkisi geçer. Lokal anestezik maddelerin sprey şeklinde ya da krem şeklinde olan formları da vardır. Burada vücuda bir enjektörle ya da başka bir şekilde girilmeksizin gerekli bölge yüzeyden uyuşturulur. Buna “topikal anestezi” de denilir. Bunlar anestezi yapılacak bölgeye birkaç dakika öncesinde uygulandıklarında iğne acısının duyulmasını da engeller. Kateter takılmasından önce, kan alınmasından önce de kullanılabilir. Sprey şeklindeki lokal anestezik maddelerden ayrıca endoskopi ya da bronkoskopi sırasında boğazın uyuşması için de yararlanılır (23,24).

PREOPERATİF ANKSİYETE

Cerrahi girişimler ciddi psikiyatrik ve psikososyal sorunlara yol açma

potansiyelindedir. Hastada, hastalığından kurtulma umut ve beklentisi yanında psikolojik açıdan kendi bedenini, yaşantısını denetleyemeyeceği endişesine, organ ve doku kaybı korkusuna neden olabilir. Bu kaygı, alttaki hastalığın niteliğine, kaybedilecek organa, kişi için bu durumun anlam ve önemine göre değişik düzeyde olur.

Cerrahi girişim uygulanacak hastalarda genel olarak anestezi kaygısı, ölüm riskine ilişkin endişeler, özürlü olacağı endişesi, ağrıdan korkma, bedeni üzerinde denetimini kaybedeceği endişesi, cinsel yeterliliğin kaybı korkusu, çalışabilirliğini kaybedeceği endişeleri gelişir.

(10)

Peroperatif dönemde hastaların psikolojik olarak hazırlanmasında, hastalığın niteliği, anestezi uygulaması, cerrahi girişim, postoperatif dönemle ilgili konularda kaygısını arttırmayacak şekilde yeterli düzeyde bilgilendirme çok önemli ve yararlıdır.

Hastanın kaygı ve endişelerinin dinlenmesi kaygı ile başa çıkma yeteneğini güçlendirmektedir. Sheffer ve Greifenstein’e (25) göre hastaların anesteziye karşı

duydukları anksiyetenin nedeni kısmen anestezist-hasta ilişkisindeki eksiklikten

kaynaklanmaktadır.

Peroperatif dönemde hastanın eğitimi ve bilgilendirilmesi psikolojik açıdan ameliyata hazırlamada ilk basamaktır. Bilgilendirmenin kaygı, korku ve depresyon gelişimini, ameliyat sonrası aneljezik gereksinimini azalttığı, hastanede yatış süresini kısalttığı birçok araştırmacı tarafından bildirilmiştir (15). Ayrıca bilgilendirme ve psikolojik olarak ameliyata hazırlama, bulantı-kusma gibi postoperatif komplikasyonları da azaltmaktadır (15,16). Psikolojik hazırlamada hastanın emosyonel yaşantısı, içsel endişe, korku ve çatışmalarını ifade edebilmesinin sağlanması, bilgilendirme ve gerçekçi güvence verilmesi önemlidir. Hasta için önemli olan kaygı kaynakları araştırılmalı ve endişeleri giderilmelidir.

Preoperatif dönemde hastaların %60-80’inin anksiyöz olduğu yapılan çalışmalarda bildirilmiştir (7,18). Anksiyete düzeyi kadınlarda erkeklere, ailesi ve arkadaşları tarafından ameliyata getirilen hastalarda yalnız gelenlere, kardiyak ve vertebra cerrahisi uygulanacak hastalarda diğerlerine göre, gençlerde yaşlılara göre ve kötü anestezi deneyimi olanlarda olmayanlara göre daha fazla bulunmuştur (26,27).

Anksiyete düzeyi hastaneye yatış ile operasyona kadar geçen sürede ve operasyonu takip eden ilk iki günde daha yüksektir. Arellano ve ark. (28) preoperatif vizitin zamanlamasını belirlemek amacı ile yaptıkları bir çalışmada, hastaların bir hafta önce, bir gün önce ve ameliyattan hemen önceki anksiyete düzeyleri arasında fark bulamamışlar, ancak ameliyattan hemen önce anestezist tarafından görülen hastanın anksiyete derecesinde anlamlı azalma olduğunu göstermişlerdir.

Anksiyöz hastalar anestezi indüksüyonu sırasında daha yüksek doz anestezik ilaca ihtiyaç duyarlar (16). Bazı çalışmalarda preoperatif dönemde detaylı bilgilendirilen hastaların preoperatif anksiyete düzeylerinin daha düşük olduğu ve postoperatif dönemde bu hastalarda ağrı ve anksiyete düzeylerinin daha düşük olduğu, iyileşmenin daha hızlı olduğu gösterilmiştir (17).

Anksiyete çeşitli metabolik ve hormonal değişime neden olur. Pituiterhipotalamik ve adrenal-kortikal sistemi olduğu kadar, sempato-adrenal yolu da aktive eder. Bunun

(11)

sonucu olarak da mukus ve tükrük gibi sekresyonlarda, gastrik asiditede, gastrointestinal tonus ve motilitede ve katekolamin salınımında artışlar görülür. Anestezi indüksüyonu öncesi adrenalin miktarı %40 artar ve bu anksiyetenin artışı ile orantılıdır. Operasyondan önceki gece rahat uyuyan hastalarda plazma kortizol düzeyi 16 p,g/ 100 ml iken rahat uyumayan hastalarda 20 p,g/ 100 ml civarındadır (8). Preoperatif anksiyete laringoskopi ve entübasyon sırasında refleks sempatik aktivasyon artışı ile taşikardi, aritmi ve hipertansiyona neden olur (29).

Anestezi ile İlgili Endişe Nedenleri

Preoperatif dönemde hastada mevcut olan anksiyete nedenleri arasında anesteziye bağlı endişeler önemli yer tutar. Bu endişeler anestezistler ve anestezi uygulamalarından, personelin problem çıkarmasına, ölüm korkusundan, iğne korkusuna kadar pek çok nedene bağlıdır. Litaretürde değişik oranlarda olmak üzere bu endişeler; ameliyat sonrası uyanamamak, ameliyat sonrası ağrı, ameliyat sırasında uyanmak, ameliyat sonrası bulantı- kusma, yoğun bakımda kalmak, anestezistin bilgi ve deneyim eksikliği, anestezistin ameliyat odasında bulunmaması, anestezistin tavırları, iğne korkusu, ölmek, anestezi sırasında anlamsız konuşmak, ameliyat sırasında ağrı duymak olarak bildirilmiştir (2,6).

Ameliyat Öncesi Psikolojik Hazırlama

Ameliyat öncesi hastalara ilaç verilmesinin amacı başta anksiyeteyi azaltmak, sedasyon sağlamak, hemodinamik stabiliteyi sağlamak, gastrik asit aspirasyonun ihtimalini azaltmak, analjeziyi sağlamak, postoperatif bulantı ve kusmayı önlemektir (23).

Ameliyat olacak olan hastalarda anksiyete gelişebilir. Hastanın anksiyetesi genellikle ameliyathaneye girmeden önce mevcuttur. Bazı hastalarda ise sadece ameliyattan sonra anksiyete en yüksek seviyeye çıkar (23).

Lichtor ve ark. (18) yaptıkları çalışmada hastaların anksiyetelerini ameliyattan bir önceki gün öğleden sonra ve ameliyattan bir saat önce değerlendirmişlerdir. Ameliyathanede ölçülen anksiyete nisbeten yüksek bulunmasına karşın önceki gün ölçülen anksiyete ile farklı olmadığını saptamışlardır. Johnston ve ark. (30)’nın yaptığı çalışmada ise hastaların hastaneye yatmadan dört gün öncesinden başlayarak, ameliyattan birkaç gün sonrasına kadar anksiyete düzeyleri ölçülmüş, sonuç olarak hastaların yatışından önce, yatıştan operasyona kadar ve operasyondan iki gün sonra anksiyete seviyeleri yüksek bulunmuştur. Anestezistin ameliyat öncesi vizitinin amacı, hastanın cerrahi ve anestezi için hazırlığı ve aynı zamanda hastayı yapılacak işlem ile ilgili bilgilendirmektir.

(12)

Farmakolojik olmayan bazı yöntemlerin anksiyeteyi azaltmak için etkili olduğu gözlenmiştir. Egbert ve ark. (19) yaptıkları araştırmada anestezistin operasyon öncesi vizitinin anksiyeteyi azaltmada barbitürattan daha etkili olduğunu göstermişlerdir.

Kullanılan diğer bir yöntem de gevşeme egzersizleridir. Bu teknikte kişi p ozitif veya nötr bir tema veya obje üzerinde dikkatini odaklamasıyla pasif bir şekilde anksiyeteyi yaratan durumu uzaklaştırır. Bu yöntemler ile hipertansif hastalarda oksijen tüketimi ve arterial kan basıncının azaldığı gösterilmiştir. İskemik kalp hastalığı ve prematüre ventriküler atımı olan ve gevşeme tekniği kullanan hastalarda uyanıklık ve uyku durumunda prematür ventriküler aritmi insidansının azaldığı görülmüştür. Yapılan çeşitli çalışmalarda psikolojik destek ile santral sinir sisteminin aktivitesi azaltılarak mental ve emosyonel rahatlama sağlanabileceği gösterilmiştir. Ayrıca sedatifler ve trankilizanlar ile sedasyon ve amnezi sağlayarak hastaların operasyon öncesi anksiyete seviyesinin azaltılabileceği gösterilmiştir. Mümkün olduğunca hastanın bulunduğu ortamın rahat ve uyarıcı etkenlerin minimal düzeyde olması sağlanmalıdır. Operasyon öncesi gece anestezistin viziti ve uykuyu düzenlemeye yönelik verilen sedatif ilaçlar istenilen etkinliği elde etmek için yararlıdır.

(13)

GEREÇ VE YÖNTEMLER

Çalışmamız Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim D alı’nda gerçekleştirildi. Ocak 2012-Şubat 2012 tarihleri arasında Anestezi polikliniğine başvuran hastalardan; Hastane etik kurul onayı (Ek-I) alındıktan sonra 20 soruluk bir anket formunu (Şekil 1) doldurmaları istendi, okuma-yazma bilmeyen hastaların anket formu anestezi doktoru tarafından sözlü olarak uygulandı ve yanıtlar kaydedildi. Yaşları 18-85 arası, mental hastalığı olmayan ve Türkçe bilen toplam 250 hasta çalışmaya alındı. Sonuçlar 250 hasta üzerinden değerlendirildi. İki bölümden oluşan anketin birinci bölümü yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek, önceki anestezi deneyimi ve alerji öyküsü sorularından oluşan kişisel bilgiler içerirken, ikinci bölümde birden fazla seçeneğin işaretlenebildiği çoktan seçmeli anestezi soruları yer aldı; Anestezi polikliniğine neden geldiniz? Sizce anestezi doktoru nerede çalışır? Aşağıdaki hangi anestezi yöntemlerini biliyorsunuz? Anestezi doktorunun ameliyatta neler yaptığını biliyor musunuz? Anestezinin kimin tarafından verildiğini düşünüyorsunuz? Anesteziniz hakkında size kim bilgi vermeli? Anestezi işlemi ile ilgili korkularınız nelerdir? Bölgesel anesteziyi (belden uyuşturma) duydunuz mu? Bölgesel anestezi (belden uyuşturma) işini kim yapar? Bölgesel anesteziye (belden uyuşturmaya) dair herhangi bir endişeniz var mı? Bu sorularla hastaların anestezi doktorunun işlevleri, görev yerleri, anestezi yöntemleri hakkındaki bilgileri ve endişeleri sorgulandı.

(14)

ANESTEZİ POLİKLİNİĞİ BİLGİ ANKETİ (BİRDEN FAZLA ŞIKKI İŞARETLEYEBİLİRSİNİZ)

Bu anket sizlere anesteziyi tanıtmak ve halkımızın anestezi hakkındaki bilgilerini değerlendirmek için

yapılmaktadır.

Anketin doldurulduğu tarih ..../... /....

1. Cinsiyetiniz?

• Kadın

• Erkek

2. Y aşın ız?... 3. Eğitim durumunuz?

• Okur yazar değil

• Okur yazar

• İlkokul

• Ortaokul

• Lise

• Yüksekokul

• Üniversite

4. M esleğiniz?...

5. Daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat oldunuz mu?

• Evet

• Hayır

6. Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?

• Var

• Yok

7. Anestezi polikliniğine neden geldiniz?

• Ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye

• Alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye

• Kullandığım ilaçları söylemeye

• Ağrım olduğu için

• Daha önce geçirdiğim ameliyatları ve narkoz bilgilerini vermeye

• Hepsi

• Bilmiyorum

8. Sizce anestezi doktoru nerede çalışır?

• Poliklinik

• Ameliyathane

• Yoğun bakım

• Ağrı tedavisi

• Böbrek taşı kırdırma (ESWL),Endoskopi laboratuvarı (kolonoskopi, ERCP, hortumla mideye,

bağırsağa bakma)

• Kateter anjio laboratuvarı. Radyolojik görüntüleme (tomografi çekimi, opak alerjisi.)

• Hiçbirini bilmiyorum

9. Aşağıdaki hangi anestezi yöntemlerini biliyorsunuz?

• Genel anestezi

• Lokal anestezi

• Bölgesel anestezi

• Hiçbiri

10. Anestezi doktorunun ameliyatta neler yaptığını biliyor musunuz?

• Hastanın ağrı duymamasını sağlar

• Uyuma ve uyanıklığı yani bilinç durumunu takip eder

• Kan basıncını takip eder

• Kalp hızını takip eder

• Kandaki oksijen miktarını takip eder

• Sıvı ve kan kaybını karşılar

• Hiçbirini bilmiyorum

• Hepsini yapar

(15)

Şekil 1. Anestezi polikliniği bilgi anketi (devamı) 11. Anestezinin kimin tarafından verildiğini düşünüyorsunuz?

• Teknisyen

• Hemşire

• Doktor

12. Anesteziniz hakkında size kim bilgi vermeli?

• Cerrah

• Hemşire / teknisyen

• Anestezi doktoru

13. Anestezi işlemi ile ilgili korkularınız nelerdir?

• Ağrı duyacağım

• Bulantı ve kusmam olacak

• Anesteziden uyanamayacağım

• Çevreyi tanıyamayacağım

• Boğazım ağrıyacak

• Ameliyatta tam uyuyamayacağım

• Bilincimi kaybedip istemediğim şeyler söyleyeceğim

• Öleceğim

• Herhangi bir korkum yok

14. Bölgesel anesteziyi (belden uyuşturma) duydunuz mu?

• Evet duydum

• Hayır duymadım

15. Bölgesel anestezi (belden uyuşturma) işini kim yapar?

• Anestezi doktoru

• Cerrah/teknisyen / hemşire

• Fikrim yok

16. Bölgesel anesteziye (belden uyuşturmaya) dair herhangi bir endişeniz var mı?

• Ameliyat yerinin yeterince uyuşmayacağını düşünüyorum

• Felç olabileceğimi düşünüyorum

• Uyanık kalıp etrafta olanların farkında olacağımdan endişeliyim

• Fikrim yok

17. Anestezi doktoru yoğun bakım ünitesinde çalışır mı?

• Evet

• Hayır

• Fikrim yok

18. Kanser, siyatik sinir zedelenmesi, bel fıtığı sonrası gibi sebeplerden kaynaklanan sürekli ağrının tedavisinde anestezi doktorunun rolü var mıdır?

• Evet

• Hayır

• Fikrim yok

19. Diyabet, astım, hipertansiyon, karaciğer disfonksiyonu, epilepsi gibi rahatsızlıkları olan bir hastanın yaşlı olması, sigara kullanması ve alkolik olması anestezi riskini arttırır mı?

• Evet

• Hayır

• Fikrim yok

20. Yukarıdaki soru ile ilgili bilgiyi nereden öğrendiniz?

• Önceden biliyordum

• Cerrah anlattı

• Arkadaşım, akrabam anlattı

• Tv ve gazetelerden öğrendim

(16)

İstatistiksel değerlendirme, 10240642 seri numaralı SPSS(Statistical Packagefor Social Science) 19 istatistik programı kullanılarak yapıldı. Nominal değişkenler içinse gözlem sayısı ve (%) olarak gösterildi. Gruplar arasında yaş ortalamaları yönünden farkın önemliliği bağımsız grup sayısı iki olduğunda Student’s t testi ile ikiden fazla bağımsız grup arasında ise Tek Yönlü Varyans Analizi ile karşılaştırıldı. Gruplar arasında farkın önemliliği ise bağımsız grup sayısı iki olduğunda Mann Whitney U testi ile ikiden fazla bağımsız grup arasında ise Kruskal Wallis testi ile değerlendirildi. Tek Yönlü Varyans analizi veya Kruskal Wallis test istatistiği sonuçlarının önemli bulunması halinde anlamlı farka neden olan grup/grupları saptamak amacıyla sırasıyla; post hoc Tukey veya parametrik olmayan çoklu karşılaştırma testleri kullanıldı. Nominal değişkenler Pearson’un ki-kare veya Fisher’s Tam Sonuçlu Olasılık testi ile değerlendirildi. p<0,05 için tüm sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

(17)

BULGULAR

KİŞİSEL BİLGİLER

1) Yaşınız?

Çalışmamıza yaşları 18-85 arasında olan 250 hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 96’sının (%38,4) 30 yaş altında, 72’sinin (%28,8) 30-45 yaş arasında, 57’sinin (%22,8) 46-60 yaş arasında 25’inin (%10) de 60 yaş üzerinde bulundu.

2) Cinsiyetiniz?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 156’sının (%62,4) kadın, 94’ünün (%37,6) erkek olduğu belirlendi.

3) Eğitim durumunuz?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 4 ’ünün (%1,6) okuryazar değil, 2 ’sinin (%0,8) okuryazar, 82’sinin (%32,8) ilkokul mezunu, 24’ünün (%9,6) ortaokul mezunu, 68’inin (%27,2) lise mezunu ve 70’inin (%28,0) de yüksek okul mezunu olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 1).

Çalışmaya dahil edilen 156 kadın hastanın 4 ’ünün (%2,5) okuryazar değil, 2 ’sinin (%1,2) okuryazar, 53’ünün (%33,9) ilkokul mezunu, 16’sının (%10,2) ortaokul mezunu, 36’sının (%23,0) lise mezunu ve 45 ’inin (%28,8) de yüksek okul mezunu olarak cevap verdiği bulunurken, 94 erkek hastanın 29’unun (%30,8) ilkokul mezunu, 8’inin (%8,5) ortaokul mezunu, 32’sinin (%34,0) lise mezunu ve 25’inin (%26,6) de yüksekokul mezunu olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 1).

(18)

Çalışmaya katılan hastaların eğitim durumları, cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 1).

Tablo 1. Hastaların cinsiyetlerine göre “Eğitim durumunuz?” sorusuna verdikleri

cevapların dağılımı

Eğitim durumunuz?

Cinsiyetiniz?

P

Kadın

(n=156)

Erkek

(n=94)

Toplam

(n=250)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Okuryazar değil

4

2,5

0

0,0

4

1,6

0,245

Okuryazar

2

1,2

0

0,0

2

0,8

ilkokul

53

33,9

29

30,8

82

32,8

Ortaokul

16

10,2

8

8,5

24

9,6

Lise

36

23,0

32

34,0

68

27,2

Yüksekokul

45

28,8

25

26,6

70

28,0

4) Mesleğiniz?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 44 ’ünün (%17,6) memur, 16’sının (%6,4) serbest meslek sahibi, 8 ’inin (%3,2) çiftçi, 20 ’sinin (%8,0) emekli, 87’sinin (%34,8) ev hanımı, 37’sinin (%14,8) işçi, 37’sinin (%14,8) öğrenci olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 2).

Çalışmaya dahil edilen 156 kadın hastanın 26 ’sının (%16,6) memur, 4 ’ünün (%2,5) serbest meslek sahibi, 6 ’sının (%3,8) emekli, 87’sinin (%55,7) ev hanımı, 12’sinin (%7,6) işçi, 21’inin (%13,4) öğrenci olarak bulunurken, 94 erkek hastanın 18’inin (% 19,1) memur, 12’sinin (%12,7) serbest meslek sahibi, 8’inin (%8,5) çiftçi, 14’ünün (%14,8) emekli, 25’inin (%26,6) işçi, 16’sının (%17,0) öğrenci olarak cevap verdiği gösterildi (Tablo 2).

Tablo 2. Hastaların cinsiyetlerine göre “Mesleğiniz?” sorusuna verdikleri cevapların

dağılımı

Cinsiyetiniz?

Kadın

Erkek

Toplam

P

Mesleğiniz?

(n=156)

(n=94)

(n=250)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Memur

26

16,6

18

19,1

44

17,6

Serbest meslek

4

2,5

12

12,7

16

6,4

Çiftçi

0

0,0

8

8,5

8

3,2

Emekli

6

3,8

14

14,8

20

8,0

0,097

Ev hanımı

87

55,7

0

0,0

87

34,8

işçi

12

7,6

25

26,6

37

14,8

Öğrenci

21

13,4

16

17,0

37

14,8

(19)

Çalışmaya dahil edilen 4 okuryazar olmayan hastanın 4 ’ünün (%100,0) ev hanımı, 2 okuryazar hastanın 2 ’sinin (%100,0) ev hanımı, 82 ilkokul mezunu hastanın Tinin (%19,1) memur, 10’unun (%12,2) serbest meslek sahibi, 6’sının (%7,3) çiftçi, 9 ’ünün (% 11,0) emekli, 41’nini (%50,0) ev hanımı, 15’inin (% 18,3) işçi, 24 ortaokul mezunu hastanın Tinin (%4,2) çiftçi, 13’ünün (%54,2) ev hanımı, 8’inin (%33,3) işçi, 2 ’sinin (%8,3) öğrenci, 68 lise mezunu hastanın 9 ’unun (%13,2) memur, 4 ’ünün (%5,9) serbest meslek sahibi, Tinin (%1,5) çiftçi, 6 ’sının (%8,8) emekli, 22’sinin (%32,4) ev hanımı, 12’si (%17,6) işçi, 14’ünün (%20,0) öğrenci, 69 üniversite mezunu hastanın 34’ünün (%49,3) memur, 2 ’sinin (%2,9) serbest meslek sahibi, 5’inin (%7,2) emekli, 5’inin (%7,2) ev hanımı, 2 ’sinin (%2,9) işçi, 21’inin (%30,4) öğrenci olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 3).

Tablo 3. Hastaların eğitim durumlarına göre “Mesleğiniz?” sorusuna verdikleri

cevapların dağılımı

Mesleğiniz?

Eğitim durumunuz?

P

Okuryazar

değil

(n=4)

Okuryazar

(n=2)

İlkokul

(n=82)

Ortaokul

(n=24)

(n=68)

Lise

Üniversite

(n=69)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n) (%) (n) (%) (n) (%) (n)

(%)

Memur

0

0,0

0

0,0

1

1,2

0

0,0

9

13,2 34

49,3

0,004

Serbest meslek

0

0,0

0

0,0

10 12,2

0

0,0

4

5,9

2

2,9

Çiftçi

0

0,0

0

0,0

6

7,3

1

4,2

1

1,5

0

0,0

Emekli

0

0,0

0

0,0

9

11,0

0

0,0

6

8,8

5

7,2

Ev hanımı

4

100,0

2

100,0 41 50,0

13 54,2 22 32,4

5

7,2

Işçi

0

0,0

0

0,0

15 18,3

8

33,3

12

17,6

2

2,9

Öğrenci

0

0,0

0

0,0

0

0,0

2

8,3

14 20,6 21

30,4

Çalışmaya dahil edilen daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olan 128 hastanın 24’ünün (%18,7) memur, 9 ’unun (%7,0) serbest meslek sahibi, Tinin (%0,7) çiftçi, 13’ünün (% 10,1) emekli, 55’inin (%42,9) ev hanımı, 20 ’sinin (% 15,6) işçi, 6 ’sının (%4,6) öğrenci, daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmayan 122 hastanın 20’sinin (%18,7) memur, 7’sinin (%5,7) serbest meslek sahibi, 7 ’sinin (%5,7) çiftçi, 7’sinin (%5,7) emekli, 32’sinin (%26,2) ev hanımı, 17’sinin (%13,9) işçi, 31’inin (%25,4) öğrenci olarak cevap verdiği belirlendi (Tablo 4).

Çalışmaya katılan hastaların “Mesleğiniz?” sorusuna verdikleri cevapları

cinsiyetlerine ve daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup olmamalarına göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmaz iken eğitimlerine göre

(20)

istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmasına rağmen klinik olarak anlamsız kabul edildi. (p>0,05) (Tablo 2-4).

Tablo 4. Hastaların daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup

olmamalarına göre “Mesleğiniz?” sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Mesleğiniz?

Daha önce narkozla ameliyat oldunuz

mu?

P

Evet

(n=128)

(n=122)

Hayır

(n)

(%)

(n)

(%)

Memur

24

18,7

20

16,3

Serbest meslek

9

7,0

7

5,7

Çiftçi

1

0,7

7

5,7

Emekli

13

10,1

7

5,7

0,063

Ev hanımı

55

42,9

32

26,2

Işçi

20

15,6

17

13,9

Öğrenci

6

4,6

31

25,4

5) Daha Önce Narkozla (genel anestezi ile) Ameliyat Oldunuz Mu?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 128’inin (%48,8) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu bulunurken, 122’sinin (%51,2) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı bulundu (Tablo 5).

Çalışmaya dahil edilen 156 kadın hastanın 83’ünün (%53,2) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu bulunurken, 73’ünün (%46,8) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı bulunurken, 94 erkek hastanın 45 ’inin (%47,9) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu bulunurken, 49’unun (%52,1) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı belirlendi (Tablo 5).

Tablo 5. Hastaların cinsiyetlerine göre “Daha önce narkozla ameliyat oldunuz mu?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Cinsiyetiniz?

Daha önce narkozla ameliyat oldunuz

Kadın

Erkek

Toplam

P

mu?

(n=156)

(n=94)

(n=250)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Evet

83

53,2

45

47,9

128

48,8

0,435

Hayır

73

46,8

49

52,1

122

51,2

Çalışmaya dahil edilen 4 okuryazar olmayan hastanın 4 ’ünün (%100,0) evet, 2 okuryazar hastanın 2 ’sinin (%100,0) evet, 82 ilkokul mezunu hastanın 55’inin (%67,1)

(21)

evet, 27’sinin (%32,9) hayır, 24 ortaokul mezunu hastanın 12’sinin (%50,0) evet, 12’sinin (%50,0) hayır, 68 lise mezunu hastanın 32’sinin (%47,1) evet, 36’sının (%52,9) hayır, 69 üniversite mezunu hastanın 23 ’ünün (%33,3) evet, 47’sinin (%68,1) hayır olarak cevap verdiği belirlendi (Tablo 6).

Tablo 6. Hastaların eğitim durumlarına göre “Daha önce narkozla ameliyat oldunuz

mu?” sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Daha önce

narkozla

ameliyat

oldunuz mu?

Eğitim durumunuz?

P

Okuryazar

değil

(n=4)

Okuryazar

(n=2)

İlkokul

(n=82)

Ortaokul

(n=24)

(n=68)

Lise

Üniversite

(n=69)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n) (%) (n) (%) (n) (%) (n)

(%)

Evet

4

100,0

2

100,0 55 67,1 12 50,0 32 47,1 23

33,3

0,000*

Hayır

0

0,0

0

0,0

27 32,9 12 50,0 36 52,9 47

68,1

* p<0,001, istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı,

Çalışmaya dahil edilen 30 yaşından küçük 96 hastanın 31’inin (%32,3) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu, 65’inin (%67,7) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı, 30-45 yaş arasındaki 72 hastanın 4 2 ’sinin (%58,3) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu, 30’ununn (%41,7) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı, 46-60 yaş arasındaki 57 hastanın 32’sinin (%56,1) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu, 25’inin (%43,9) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı, 60 yaş üstü 25 hastanın 23 ’ünün (%92,0) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olduğu, 2 ’sinin (%8,0) daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmadığı gösterildi (Tablo 7).

Tablo 7. Hastaların yaş gruplarına göre “Daha önce narkozla ameliyat oldunuz mu?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Daha önce narkozla

ameliyat oldunuz mu?

Yaşınız?

P

< 30 yaş

n=96

30-45 yaş

n=72

46-60 yaş

n=57

> 60 yaş

n=25

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Evet

31

32,3

42

58,3

32

56,1

23

92,0

0,000*

Hayır

65

67,7

30

41,7

25

43,9

2

8,0

(22)

Çalışmaya katılan hastaların daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup olmamaları, cinsiyetlerine göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmaz iken eğitimlerine göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında ilkokul mezunlarında üniversite mezunlarına göre anlamlı derecede daha fazla önceden narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olunduğu bulundu. Yaş gruplarına göre ise istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında evet cevabı ilerleyen yaşlarda anlamlı derecede daha yüksek bulundu (p<0,05) (Tablo 5-7).

6) Herhangi Bir İlaca Alerjiniz Var Mı?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 2 ’sinde (%0,8) ilaç alerjisi olduğu, 248’sinde (%99,2) ise ilaç alerjisi olmadığı bulundu (Tablo 8).

Çalışmaya dahil edilen 156 kadın hastanın 2 ’sinde (%1,2) ilaç alerjisi olduğu, 154’ünde (%98,8) ise ilaç alerjisi olmadığı bulunurken, 94 erkek hastanın hiçbirinde (%100) alerjisi olmadığı belirlendi (Tablo 8).

Tablo 8. Hastaların cinsiyetlerine göre “Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?

Cinsiyetiniz?

P

Kadın

(n=156)

Erkek

(n=94)

Toplam

(n=250)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Var

2

1,2

0

0,0

2

0,8

0,529

Yok

154

98,8

94

100,0

248

99,2

Çalışmaya dahil edilen 82 ilkokul mezunu hastanın 1’inde (%1,2) ve 69 üniversite mezunu hastanın 1’inde (%1,4) ilaç alerjisi olduğu gösterildi (Tablo 9).

Tablo 9. Hastaların eğitim durumlarına göre “Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Herhangi bir

ilaca alerjiniz

var mı?

Eğitim durumunuz?

P

Okuryazar

değil

(n=4)

Okuryazar

(n=2)

İlkokul

(n=82)

Ortaokul

(n=24)

(n=68)

Lise

Üniversite

(n=69)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n) (%) (n) (%) (n) (%) (n)

(%)

Var

0

0,0

0

0,0

1

1,2

0

0,0

0

0,0

1

1,4

0,948

(23)

Çalışmaya dahil edilen daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olan 128 hastanın hiçbirinde (%0,0) ilaç alerjisi bulunmaz iken, daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmayan 122 hastanın 2 ’sinin (%1,6) ilaç alerjisi olduğu bulundu (Tablo 10).

Tablo 10. Hastaların daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup

olmamalarına göre “Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?” sorusuna verdikleri

cevapların dağılımı

Herhangi bir ilaca alerjiniz var

mı?

Daha önce narkozla ameliyat oldunuz

mu?

P

Evet

(n=128)

(n=122)

Hayır

(n)

(%)

(n)

(%)

Var

0

0,00

2

1,6

0,237

Yok

128

100,00

120

98,4

Çalışmaya dahil edilen 30 yaşından küçük 96 hastanın 1’inde (%1,0) ve 46-60 yaş arasındaki 57 hastanın 1’inde (%1,8) ilaç alerjisi olduğu belirlendi (Tablo 11).

Tablo 11. Hastaların yaş gruplarına göre “Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Herhangi bir ilaca alerjiniz

var mı?

Yaşınız?

p

< 30 yaş

n=96

30-45 yaş

n=72

46-60 yaş

n=57

> 60 yaş

n=25

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Var

1

1,0

0

0,0

1

1,8

0

0,0

0,951

Yok

95

99,0

72

100,0

56

98,2

25

100,0

Çalışmaya katılan hastaların ilaç alerjisi durumları, cinsiyetlerine, eğitimlerine, daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup olmamalarına ve yaş gruplarına göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 8-11).

ANESTEZİ BİLGİ DÜZEYİ

7) Anestezi Polikliniğine Neden Geldiniz?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 156’sı (%62,4) ameliyat öncesi hastalıkları ile ilgili bilgi vermeye, 27 ’si (%14,8) alerji durumları ve ilaç alerjilerini belirtmeye, 35’inin (%14,0) kullandığı ilaçları söylemeye, 42’sinin (%16,8) ağrısı olduğu için, 29’unun (% 11,6) daha önce geçirdiği ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye şeklinde, 55’inin ise (%22,0) bilmiyorum olarak cevapladığı bulundu (Tablo 12).

(24)

Çalışmaya dahil edilen 156 kadın hastanın 100’ünün (%64,1) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 28’inin (%17,9) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 24’ünün (% 15,3) kullandığım ilaçları söylemeye, 29’unun (%18,5) ağrım olduğu için, 21 ’inin (%13,4) daha önce geçirdiğim ameliyatları, bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 27’sinin (% 17,3) bilmiyorum olarak cevap verdiği bulunurken, 94 erkek hastanın 56’sının (%59,5) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 9’unun (%9,5) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 11’inin (%11,7) kullandığım ilaçları söylemeye, 13’ünün (%13,83) ağrım olduğu için, 8’inin (%8,51) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 28’inin (%29,7) bilmiyorum olarak cevap verdiği gösterildi (Tablo 12).

Tablo 12. Hastaların cinsiyetlerine göre “Anestezi polikliniğine neden geldiniz?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Anestezi polikliniğine neden geldiniz?

Cinsiyetiniz?

p

Kadın

(n=156)

(n=94)

Erkek

Toplam

(n=250)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili

bilgi vermeye

100

64,1

56

59,5

156

62,4

0,065

Alerji durumumu, ilaç alerjilerimi

söylemeye

28

17,9

9

9,5

37

14,8

Kullandığım ilaçları söylemeye

24

15,3

11

11,7

35

14,0

Ağrım olduğu için

29

18,5

13

13,8

42

16,8

Daha önce geçirdiğim ameliyatları, bunlar

sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye

21

13,4

8

8,5

29

11,6

Bilmiyorum

27

17,3

28

29,7

55

22,0

Çalışmaya dahil edilen 4 okuryazar olmayan hastanın 4 ’ünün (%100,0) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, Tinin (%25,0) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 21 ’inin (%13,4) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, olarak cevap verdiği, 2 okuryazar hastanın 2 ’sinin (%100,0) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, Tinin (%50,0) ağrım olduğu için olarak cevap verdiği, 82 ilkokul mezunu hastanın 53’ünün (%64,6) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 15’inin (%18,3) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 16’sının (%19,1) kullandığım ilaçları söylemeye, 12’sinin (%14,6) ağrım olduğu için, 14’ünün (%17,1) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 27’sinin (%32,9) bilmiyorum olarak cevap verdiği, 24 ortaokul mezunu hastanın 16’sının (%66,7) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 3 ’ünün (%12,5) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 2 ’si (%8,3)

(25)

kullandığım ilaçları söylemeye, 5’i (%20,8) ağrım olduğu için, Tinin (%4,2) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 6’sının (%25,0) bilmiyorum olarak cevap verdiği, 68 lise mezunu hastanın 36’sının (%52,9) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 12’sinin (%17,6) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 8’inin (% 11,8) kullandığım ilaçları söylemeye, 11’inin (%16,2) ağrım olduğu için, 6 ’sının (%8,8) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 30’unun (%44,1) bilmiyorum olarak cevap verdiği, 69 üniversite mezunu hastanın 45’i (%65,2) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 6 ’sının (%8,7) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 9’unun (%13,0) kullandığım ilaçları söylemeye, 11’inin (%15,9) ağrım olduğu için, 7 ’sinin (%10,1) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 24’ünün (%34,8) bilmiyorum olarak cevap verdiği belirlendi (Tablo 13).

Tablo 13. Hastaların eğitim durumlarına göre “Anestezi polikliniğine neden

geldiniz?” sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Anestezi

polikliniğine

neden geldiniz?

Eğitim durumunuz?

P

Okuryazar

değil

(n=4)

Okuryazar

(n=2)

İlkokul

(n=82)

Ortaokul

(n=24)

(n=68)

Lise

Üniversite

(n=69)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n) (%) (n) (%) (n) (%) (n) (%)

Ameliyat öncesi

hastalıklarımla

ile ilgili bilgi

vermeye

4

100,0

2

100,0

53 64,6

16 66,7 36 52,9 45

65,2

0,520

Alerji

durumumu, ilaç

alerjilerimi

söylemeye

1

25,0

0

0,0

15 18,3

3

12,5

12

17,6

6

8,7

Kullandığım

ilaçları

söylemeye

0

0,0

0

0,0

16 19,5

2

8,3

8

11,8

9

13,0

Ağrım olduğu

için

0

0,0

1

50,0

12 14,6

5

20,8

11

16,2

11

15,9

Daha önce

geçirdiğim

ameliyatları,

bunlar sırasındaki

narkoz bilgilerini

vermeye

1

25,0

0

0,0

14 17,1

1

4,2

6

8,8

7

10,1

Bilmiyorum

0

0,0

0

0,0

27 32,9

6

25,0 30 44,1

24 34,8

Çalışmaya dahil edilen daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olan 128 hastanın 89’unun (%69,5) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 27’sininnin (%21,0) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 2 9 ’unun (%22,6)

(26)

kullandığım ilaçları söylemeye, 32’sinin (%25,0) ağrım olduğu için, 29 ’unun (%22,6) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve bunlar sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye, 35’inin (%27,3) bilmiyorum olarak cevap verdiği bulunurken, daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olmayan 122 hastanın 67’sinin (%54,9) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 10’unun (%8,2) alerji durumumu ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 6 ’sının (%4,9) kullandığım ilaçları söylemeye, 8’inin (%6,5) ağrım olduğu için, 52’sinin (%42,6) bilmiyorum olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 14).

Çalışmaya dahil edilen 30 yaşından küçük 96 hastanın 38’inin (%39,6) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 12’sinin (%12,5) alerji durumum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 10’unun (%10,4) kullandığım ilaçları söylemeye, 17’sinin (%17,7) ağrım olduğu için, 8 ’inin (%8,3) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve narkoz bilgilerini vermeye şeklinde cevapladığı, 36’sının ise (%37,5) bilmiyorum olarak cevap verdiği gözlendi.Yaş aralığı 30-45 olan 72 hastanın 40 ’ının (%55,6) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 14’ünün (%19,4) alerjik durum ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 11’inin (% 15,3) kullandığım ilaçları söylemeye, 9 ’unun (%12,5) ağrım olduğu için, 10’unun (%13,9) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve narkoz bilgilerini vermeye, şeklinde cevapladığı 31’inin ise (%43,1) bilmiyorum olarak cevapladığı gözlendi.Yaş aralığı 46-60 olan 57 hastanın 38’inin (%66,7) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 6 ’sının (%10,5) alerji durumu ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 9 ’unun (%15,8) kullandığım ilaçları söylemeye, 10’unun (%17,5) ağrım olduğu için, 6’sının (%10,5) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve narkoz bilgilerini vermeye, 15’inin (%26,3) bilmiyorum olarak cevap verdiği, 60 yaş üstü 25 hastanın 20’sinin (%80,0) ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi vermeye, 5 ’inin (%20,0) alerji durumu ve ilaç alerjilerimi söylemeye, 5’inin (%20,0) kullandığım ilaçları söylemeye, 4 ’ünün (%1,0) ağrım olduğu için, 5’inin (%20,0) daha önce geçirdiğim ameliyatları ve narkoz bilgilerini vermeye, 5’inin (%20,0) bilmiyorum olarak cevap verdiği belirlendi (Tablo 15).

(27)

Tablo 14. Hastaların daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup olmamalarına göre “Anestezi polikliniğine neden geldiniz?” sorusuna verdikleri

cevapların dağılımı

Anestezi polikliniğine neden geldiniz?

Daha önce narkozla ameliyat oldunuz

mu?

p

Evet

(n=128)

(n=122)

Hayır

(n)

(%)

(n)

(%)

Ameliyat öncesi hastalıklarımla ile ilgili bilgi

vermeye

89

69,5

67

54,9

0,000*

Alerji durumumu, ilaç alerjilerimi söylemeye

27

21,0

10

8,2

Kullandığım ilaçları söylemeye

29

22,6

6

4,9

Ağrım olduğu için

32

25,0

8

6,5

Daha önce geçirdiğim ameliyatları, bunlar

sırasındaki narkoz bilgilerini vermeye

29

22,6

0

0,00

Bilmiyorum

35

27,3

52

42,6

* p<0,001, istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı,

Çalışmaya katılan hastaların Anestezi polikliniğine neden geldikleri cinsiyetlerine, eğitimlerine ve yaş gruplarına göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmaz iken (p>0,05), daha önce narkozla (genel anestezi ile) ameliyat olup olmamalarına göre istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında daha önce narkozla ameliyat olanlarda “anestezi polikliniğine neden geldiniz?” sorusuna verilen bilmiyorum cevabı hariç tüm cevaplar anlamlı derecede daha yüksek bulundu (p<0,05) (Tablo 12-15).

Tablo 15. Hastaların yaş gruplarına göre “Anestezi polikliniğine neden geldiniz?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Anestezi polikliniğine neden

geldiniz?

Yaşınız?

p

< 30 yaş

n=96

30-45 yaş

n=72

46-60 yaş

n=57

> 60 yaş

n=25

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Ameliyat öncesi

hastalıklarımla ile ilgili bilgi

vermeye

38

39,6

40

55,6

38

66,7

20

80,0

0,326

Alerji durumumu, ilaç

alerjilerimi söylemeye

12

12,5

14

19,4

6

10,5

5

20,0

Kullandığım ilaçları

söylemeye

10

10,4

11

15,3

9

15,8

5

20,0

Ağrım olduğu için

17

17,7

9

12,5

10

17,5

4

16,0

Daha önce geçirdiğim

ameliyatları, bunlar sırasındaki

narkoz bilgilerini vermeye

8

8,3

10

13,9

6

10,5

5

20,0

(28)

8) Sizce Anestezi Doktoru Nerede Çalışır?

Çalışmaya dahil edilen 250 hastanın 78’inin (%31,2) Poliklinik, 196’sının (%78,4) Ameliyathane, 39’unun (% 15,6 Yoğun bakım, 60’ının (%24,0) Ağrı tedavisi, 39’unun (% 15,6) ise Hiçbirini bilmiyorum olarak cevap verdiği bulundu (Tablo 16).

Tablo 16. Hastaların cinsiyetlerine göre “Sizce anestezi doktoru nerede çalışır?”

sorusuna verdikleri cevapların dağılımı

Cinsiyetiniz?

Sizce anestezi doktoru nerede çalışır?

Kadın

(n=156)

Erkek

(n=94)

Toplam

(n=250)

p

(n)

(%)

(n)

(%)

(n)

(%)

Poliklinik

54

34,6

24

25,5

78

31,2

Ameliyathane

125

80,1

71

75,5

196

78,4

Yoğun bakım

29

18,5

10

10,6

39

15,6

Ağrı tedavisi

43

27,5

17

18,0

60

24,0

Böbrek taşı kırdırma (ESWL),

Endoskopi laboratuvarı (kolonoskopi,

ERCP, hortumla mideye, bağırsağa

bakma)

0

0,0

0

0,0

0

0,0

0,126

Kateter anjio laboratuvarı. Radyolojik

görüntüleme (tomografi çekimi, opak

alerjisi...)

0

0,0

0

0,0

0

0,0

Hiçbirini bilmiyorum

22

14,1

17

18,0

39

15,6

Çalışmaya dahil edilen 156 bayan hastanın 54’ünün (%34,6) Poliklinik, 125’inin (%80,1) Ameliyathane, 29 ’unun (%18,5) Yoğun bakım, 43 ’ünün (%27,5) Ağrı tedavisi, 22’sinin (%14,1) ise Hiçbirini bilmiyorum olarak cevap verdiği bulunurken, 94 erkek hastanın 24 ’ünün (%25,5) Poliklinik, 71’inin (%75,5) Ameliyathane, 10’unun (%10,6) Yoğun bakım, 17’sinin (% 18,0) Ağrı tedavisi, 17’sinin (% 18,0) ise Hiçbirini bilmiyorum olarak cevap verdiği belirlendi (Tablo 16).

Çalışmaya dahil edilen okuryazar olmayan 4 hastanın 3 ’ünün (%75,0) Ameliyathane, Tinin (%25,0) Ağrı tedavisi olarak cevap verdiği, 2 okuryazar hastanın Tinin (%50,0) Poliklinik, 2 ’sinin (%100,0) Ameliyathane, Tinin (%50,0) Ağrı tedavisi, olarak cevap verdiği, 82 ilkokul mezunu hastanın 22’sinin (%26,8) Poliklinik, 64’ünün (%78,0) Ameliyathane, 20’sinin (%24,4) Yoğun bakım, 17’sinin (%20,7) Ağrı tedavisi, 11’inin (%15,60) ise Hiçbirini bilmiyorum olarak cevap verdiği, 24 ortaokul mezunu hastanın 6 ’sının (%25,0) Poliklinik, 20’sinin (%83,3) Ameliyathane, 3’ünün (%12,5) Yoğun bakım, 4 ’ünün (%16,7) Ağrı tedavisi, 4 ’ünün (%16,7) ise Hiçbirini bilmiyorum olarak cevap verdiği, 68 lise mezunu hastanın 19’inin (%27,9) Poliklinik, 46’sının (%67,6)

Referanslar

Benzer Belgeler

 Lokal anestezi sırasında ortaya çıkan tüm reaksiyonların %1’inin allerjik orijinli olduğu düşünülen reaksiyonlar oluşturmaktadır.  İlaç allerjisi bir ilaca

• Sık görülen bir komplikasyondur. • Mandibuler anestezi sırasında, anestezik solüsyonun retromandibuler bölgeye, parotis locası içine uygulanması sonucu meydana gelir...

He- modinamik de¤iflimler aç›s›ndan gruplar aras›nda ista- tistiksel anlaml› farklar bulunmamas›na karfl›n, kardiyo- pulmoner bypass öncesi dönemde bir önceki ölçüme

EHZADEBAŞI gibi, devrin eğlence ve tiyatro yerinin göbeğinde dünyaya gelen ve orada büyüyüp yetişen bir çocuğun sahneye karşı ilgi duymaması­ na imkân

Bi­ rinci bölümde Burhan Toprakın şef­ liğindeki “ Klâsik Türk Çiniciliği A - tölyesi”nin yaptığı çiniler -bu atölye­ de onüç sanatçı

Sonuç olarak, hastanemiz anestezi polikliniğine başvuran hastaların memnuniyet düzeylerinin yüksek, ü niversite ve üstü eğitim seviyesinde olan hastaların memnuniyet

(17) karotis endarterektomi ameliyatla- rında, genel anestezi alan olgularda klemp konulması sonrasında serebral oksimetrede görülen düşmenin şant kullanımın

Hastanemizde Haziran 2011 ve Ocak 2014 tarihleri arasında, semptomatik, ciddi aort darlığı nedeniyle lokal anestezi ve sedasyon altında TAVI işlemi uygu- lanan 72 hasta