• Sonuç bulunamadı

Genel anestezi ile epidural-genel anestezi kombinasyonunun stres yan›t üzerine etkileri*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genel anestezi ile epidural-genel anestezi kombinasyonunun stres yan›t üzerine etkileri*"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Genel anestezi ile epidural-genel anestezi

kombinasyonunun stres yan›t üzerine etkileri*

Hayriye BABA (**), Melek ÇEL‹K (***), Aydemir YALMAN (****), E. Nursen KOLTKA (*****), Zeynep AYDO⁄AN (**)

TARK 2005 Kongresinde poster olarak sunulmufltur.*; S.B.Göztepe E¤. ve Arafl. Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kl. Asist. Dr.**; Kl. fiefi Doç. Dr.***; Kl. fief Yard. Uz. Dr.****; Kl. Uz. Dr.*****

KL‹N‹K ARAfiTIRMA Anesteziyoloji

ÖZET

Major bat›n ve üroloji operasyonu planlanan olgularda, tek bafl›na genel anestezi ile genel anestezi ve epidural anestezi kombinasyonunun hemodinami ve kortizol, prolaktin ve kan flekeri düzeyleri saptanarak stres yan›t üzerine etkilerinin kar- fl›laflt›r›lmas› amaçland›.

ASA I grubu, 22-70 yafl aras› 48 olgu genel anestezi grubu (Grup GA) ve genel anestezi + epidural anestezi kombinasyo- nu grubu (Grup GA+EA ) olacak flekilde rasgele iki gruba ay- r›ld›. Grup GA+EA olgular›na % 0.5 bupivakain ile epidural anestezi uyguland›. Olgular›n indüksiyon öncesi OAB, KAH ve SpO2de¤erleri kaydedildi. Kortizol, kan flekeri ve prolaktin seviyeleri için ilk kan örnekleri al›nd›. Anestezi indüksiyonu ti- yopental ve vekuronyum bromid ile, anestezi idamesi O2+ N2O + sevofluran ile sa¤land›. Cilt insizyonundan hemen son- ra ve 30 dk. sonra kortizol, kan flekeri ve prolaktin seviyeleri için di¤er kan örnekleri al›nd›. ‹nsizyondan hemen sonra, 30.

dk., 60. dk., operasyonun sonunda, postoperatif 10. dk. ve 30.

dk.’larda OAB, KAH ve SpO2de¤erleri kaydedildi.

Gruplar aras›nda kortizol ve prolaktin düzeyleri aç›s›ndan is- tatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k bulunmad›. Grup GA+EA’da insizyondan hemen sonra ve 30. dk kortizol düzey- leri bafllang›ç düzeyine göre yüksekti. Tüm olgularda insiz- yondan hemen sonra ve 30 dk. sonra prolaktin düzeyleri bafl- lang›ç düzeylerine göre yüksekti. ‹ndüksiyondan hemen önce ve insizyondan hemen sonraki kan flekeri düzeyleri gruplar aras›nda ve grup benzerdi. ‹nsizyondan 30 dk sonraki kan fle- keri düzeyleri Grup GA'da, Grup GA+EA'dan istatistiksel ola- rak anlaml› derecede yüksekti ve her iki grupta da bafllang›ç kan flekeri düzeylerine göre anlaml› derecede yüksekti. ‹ndük- siyon öncesi, insizyondan 30 dk. ve 60 dk. sonra, operasyon sonu, postoperatif 10. ve 30. dk.’lardaki OAB düzeyleri Grup GA'da, Grup GA+EA'dan yüksekti.

Kombine genel anestezi+epidural anestezinin hemodinamik stabiliteye minimal etkileri oldu¤u ve stres yan›t› bask›lamak- ta yetersiz kald›¤› kan›s›na var›ld›.

Anahtar kelimeler:Stres yan›t, genel anestezi, epidural anes- tezi, kombine epidural-genel anestezi

SUMMARY

To compare the effects of general anesthesia alone and general anesthesia-epidural anesthesia combination on

stress response

Aim: To compare the effects of general anesthesia alone and general anesthesia-epidural anesthesia combination on he- modynamic responses and stress response including cortisol, prolactine, and blood glucose levels in patients undergoing major abdominal and urological surgery.

Material and method: 48 ASA I patients aged 22-70 years old were divided randomly into general anesthesia (Group GA) and general anesthesia + epidural anesthesia combination (Group GA+EA) groups. Patients in Group GA+EA received epidural anesthesia with 0.5% bupivacaine. The MAP, HR and SpO2values of the patients were recorded preoperatively.

First blood samples to measure basal cortisol, prolactine, and blood glucose levels were also taken preoperatively. Thiopen- tal and vecuronium bromide were used for anesthesia inducti- on and sevoflurane in O2+ N2O was used for anesthesia ma- intenance. Blood samples to measure cortisol, prolactine, and blood glucose levels were taken immediately after skin incisi- on and 30 minutes after skin incision. The MAP, HR and SpO2 values were recorded immediately after skin incision, 30 and 60 minutes after skin incision, at the end of the operation, 10 and 30 minutes after the operation.

Findings: There was no statistically significant difference bet- ween the groups in terms of cortisol and prolactine values. In Group GA+EA cortisol values immediately after skin incision and 30 minutes after skin incision were higher than the basal values. In all patients prolactine values immediately after skin incision and 30 minutes after skin incision were higher than the basal values. Blood glucose levels before induction and immediately after skin incison were similar both intergrouply and intragrouply. In Group GA blood glucose levels 30 minu- tes after skin incision were statistically significantly higher than Group GA+EA and in both groups these values were sta- tistically significantly higher than the basal values. MAP valu- es in Group GA were higher than the MAP values of Group GA+EA before induction, 30 and 60 minutes after skin incisi- on, at the end of the operation, 10 and 30 minutes after the operation.

It was concluded that general anesthesia-epidural anesthesia combination had minimal effects on hemodynamic stability and was insufficient to suppress stress response.

Key words:Stress response, general anesthesia, epidural anesthesia, combined general-epidural anesthesia

(2)

Cerrahi travma, organizmada yol açt›¤› reaksiyonlarla travman›n büyüklü¤ü ile orant›l› olarak hasara neden olur. Tetikledi¤i fizyolojik mekanizmalarla lokal olarak inflamasyonu, substrat mobilizasyonu ise genel olarak pek çok biyokimyasal tepkimenin h›zland›¤› hipermeta- bolik bir süreci bafllat›r(1,2). Cerrahi stres yan›t› olufltu- ran nosiseptif impulslar, a¤r› duyusunda oldu¤u gibi A delta ve C afferent lifleri ile SSS’ne ulaflt›r›l›r(3). Cerra- hi alandan kalkan uyar›lar›n hipotalamik-hipofizer hor- mon sekresyonunu ve sempatik sistemi aktive etmesi ile kortizol, katekolaminler, büyüme hormonu, beta-endor- fin ve prolaktin gibi hormonlar›n sal›n›m› artarken, in- sülin ve testosteron gibi anabolik hormonlar›n sal›n›m›

azal›r. ‹nsülin düzeyinin azalmas›na ba¤l› olarak kan fle- keri düzeyi yükselir (4). Stres yan›t› ve bask›lanmas›n›

de¤erlendirmede bu hormon düzeylerinden yararlan›la- rak bir çok çal›flma yap›lm›flt›r. Perioperatif morbidite ve prognoz aç›s›ndan hastalar›n bu dönemi stresten uzak geçirmeleri önem kazanmaktad›r.

Epidural blok nörohumoral yan›ta karfl› koruyucu etkisi ve etkin a¤r› kontrolü nedeniyle yüzeyel genel anestezi ile kombine edilerek kullan›lmakta ve pek çok araflt›r- maya konu olmaktad›r. Özellikle major vasküler cerra- hide, bat›n ve toraks operasyonlar›nda hem stres yan›t›n bask›lanmas›nda, hem de sistemler üzerinde olumlu et- kileri nedeniyle daha fazla kullan›lmaktad›r. Hemopoe- tik, metabolik ve immunolojik etkilerinin k›smen stres yan›t üzerinden oldu¤u düflünülmektedir. Sempatik blo- kaj›n perioperatif süreçte kardiyak ve pulmoner fonksi- yonlara da olumlu etkileri oldu¤u bilinmektedir(1,5). Çal›flmam›zda major bat›n ve üroloji operasyonu planla- nan olgularda, tek bafl›na genel anestezi ile genel anes- tezi ve epidural anestezi kombinasyonunun hemodinami ve stres yan›t üzerine etkileri karfl›laflt›r›ld›. Çal›flma- m›zda hipotalamusun uyar›l›fl› prolaktin, adrenal kortek- sin uyar›l›fl› kortizol düzeyleri saptanarak; bu uyar›lar›n sonucu geliflen metabolik yan›t da kan flekeri düzeyi tes- pit edilerek araflt›r›ld›.

MATERYAL ve METOD

Hastanemiz etik kurul ve hastalar›n yaz›l› onam› al›nd›ktan sonra major bat›n ve ürolojik operasyon planlanan ASA I gru- bu, 22-70 yafl aras› 48 olgu çal›flmaya dahil edildi. Diabetes mellitus, hipertansiyon, konjestif kalp yetersizli¤i, psikiyatrik hastal›k, ilaç alerjisi, endokrin veya metabolik bozukluk öykü- sü bulunan, preoperatif dönemde a¤r› veya infeksiyonu olan ve epidural giriflim için kontrendikasyonu olan olgular çal›flma d›fl› b›rak›ld›. Kortizolün diurnal ritmi göz önünde bulunduru-

larak olgular›n sabah saatlerinde opere edilmesine dikkat edil- di. Olgular; genel anestezi grubu (Grup GA) ve genel anestezi + epidural anestezi kombinasyonu grubu (Grup GA+EA) ola- cak flekilde rasgele iki gruba ayr›ld›. Olgular›n kan bas›nc›, kalp at›m h›z› ve oksijen satürasyonu monitörizasyonlar› (PE- TAfi KMA 800 ile) yap›ld› ve bafllang›ç ortalama arter bas›nc›

(OAB), kalp at›m h›z› (KAH) ve oksijen satürasyonu (SpO2) de¤erleri kaydedildi.

Tüm olgulara yafl, boy, a¤›rl›k ve cinsiyetleri kaydedilerek el s›rt›ndan 18 G kanül ile damar yolu aç›ld› ve 10 ml/kg Ringer laktat solüsyonu 15-20 dk. içinde intravenöz olarak uyguland›.

Grup GA+EA olgular›na oturur pozisyonda, gerekli asepsi-an- tisepsi kurallar›na uygun olarak, cilde % 2 lidokain 3 ml ile infitrasyon anestezisi uyguland›ktan sonra L3-4veya L4-5in- tervertebral aral›ktan mediyan yaklafl›mla 18 G Tuohy i¤nesi ile, serum fizyolojik dolu enjektörle ve direnç kayb› yöntemi ile epidural aral›k tayin edildi. Kan veya beyin omurilik s›v›s›

gelmedi¤inden emin olunduktan sonra test dozu uyguland›.

Epidural aral›kta olundu¤undan emin olunduktan sonra 15-44 yafl grubuna 14-16 ml, 45-70 yafl grubuna 13-15 ml dozlarda bolus fleklinde % 0.5 bupivakain verildi. Orta klaviküler hatta, bilateral pin-prick testi ile duyusal blok seviyesi kontrol edile- rek T8’e yükselmesi beklendi.

Premedikasyon amac›yla GA grubuna midazolam 0.05 mg/kg ve fentanil 1 mcg/kg, GA+EA grubuna midazolam 0.05 mg/kg uyguland›. Anestezi indüksiyonu tiyopental 5 mg/kg ve vekuronyum bromid 0.1 mg/kg ile, anestezi idamesi % 50 O2 + % 50 N2O + sevofluran ile sa¤land›. Cilt insizyonundan he- men sonra ve 30 dk. sonra kortizol, kan flekeri ve prolaktin se- viyeleri için di¤er kan örnekleri al›nd›. ‹nsizyondan hemen sonra, 30. dk., 60. dk., operasyonun sonunda, postoperatif 10.

dk. ve 30. dk.’larda OAB, KAH ve SpO2de¤erleri kaydedildi.

‹nvaziv kan bas›nc› monitörizasyonu ve kan örneklerinin al›- nabilmesi için lokal anestezi uygulanarak, 20 G kanül ile rad- yal arter kanülasyonu yap›ld›. Olgular›n indüksiyon öncesi or- talama arter bas›nc› (OAB), kalp at›m h›z› (KAH) ve oksijen satürasyonu (SpO2) de¤erleri kaydedildi. Kortizol, kan flekeri ve prolaktin seviyeleri için ilk kan örnekleri al›nd›. Kan ör- nekleri sitrats›z tüplere al›narak santrifüje edildi. Ayr›flan plazmadan kan flekeri tayini yap›larak geri kalan k›sm› derin dondurucuda -20°C de sakland›. Tüm çal›flman›n sonunda ol- gular›n plazma kortizol ve prolaktin seviyeleri radyoimmüno- assay yöntemi ile belirlendi.

‹statistiksel analizler için SPSS for Windows 10.0 program›

kullan›ld›. Tan›mlay›c› istatiksel metodlar›n (ortalama, stan- dart sapma) yan› s›ra niceliksel verilerin karfl›laflt›r›lmas›nda;

normal da¤›l›m gösteren parametrelerin gruplar aras› karfl›lafl- t›rmalar›nda student t testi, normal da¤›l›m göstermeyen para- metrelerin gruplar aras› karfl›laflt›rmalar›nda Mann Whitney U testi kullan›ld›. Normal da¤›l›m gösteren parametrelerin grup içi karfl›laflt›rmalar›nda paired sample t testi, normal da¤›l›m göstermeyen parametrelerin grup içi karfl›laflt›rmalar›nda Wil- coxon iflaret testi kullan›ld›. Niteliksel verilerin karfl›laflt›rma- s›nda ise ki kare testi kullan›ld›. Sonuçlar % 95 güvenlik aral›-

¤›nda, anlaml›l›k p<0.05 düzeyinde de¤erlendirildi.

BULGULAR

Gruplar aras›nda demografik veriler ve operasyon süre-

(3)

leri aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark bulunma- d› (p>0.05) (Tablo 1).

Gruplar aras›nda kortizol ve prolaktin düzeyleri aç›s›n- dan istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k bulunmad›.

Grup GA’da bafllang›ç de¤erine göre kortizol düzeyleri aç›s›ndan fark yoktu, Grup GA+EA’da ise insizyondan hemen sonra ve 30. dk. kortizol düzeyi bafllang›ç düze- yine göre anlaml› derecede yüksekti (p<0.05, p<0.01) (fiekil 1). Grup GA ve Grup GA+EA’da insizyondan hemen sonra ve 30 dk sonra prolaktin düzeyleri bafllan- g›ç düzeylerine göre istatistiksel olarak anlaml› derece-

Tablo 1. Olgular›n demografik verileri ve operasyon süreleri.

Yafl (y›l) Boy (m) Kilo (kg) Cinsiyet (K/E) Operasyon süresi (dk.)

p 0.065 0.953 0.406 0.350 0.079 Grup GA

60.46±11.76 1.67±0.07 68.58±9.01

6/18 283.75±35.61

Grup GA + EA 53±12.82 1.68±0.07 71.08±11.50

9/15 266.25±31.80

0 5 10 15 20 25 30

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra Kortizol

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

fiekil 1. Kortizol düzeyi de¤iflim grafi¤i.

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra Prolaktin

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

fiekil 2. Prolaktin düzeyi de¤iflim grafi¤i.

95 100 105 110 115 120 125 130

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra K

Kaannfieekkeerrii

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

fiekil 3. Kan fleker düzeyi de¤iflim grafi¤i.

95 100 105 110 115 120 125 130

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra K

Kaannfieekkeerrii

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

fiekil 3. Kan fleker düzeyi de¤iflim grafi¤i.

O OAABB

60 70 80 90 100 110 120

Bafllang›ç ‹Ö ‹S ‹S 30.dk ‹S 60.dk OS PO 10.dk

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

‹Ö:‹ndüksiyondan önce, ‹S: ‹ndüksiyondan sonra, OS:Operasyon sonu, PO:Postoperatif

fiekil 4. Olgular›n OAB de¤iflim grafi¤i.

K KAAHH

70 72 74 76 78 80 82 84 86 88 90

Bafllang›ç ‹Ö ‹S ‹S 30.dk ‹S 60.dk OS PO 10.dk

Genel Anestezi Genel+Epidural Anestezi

‹Ö:‹ndüksiyondan önce, ‹S: ‹ndüksiyondan sonra, OS:Operasyon sonu, PO:Postoperatif

fiekil 5. Olgular›n KAH de¤iflim grafi¤i.

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra

‹ndk. hemen önce ‹ns. hemen sonra ‹ns. 30 dk. sonra

Bafllang›ç ‹Ö ‹S ‹S 30. dk ‹S 60. dk OS PO 10. dk

Bafllang›ç ‹Ö ‹S ‹S 30. dk ‹S 60. dk OS PO 10. dk

(4)

de yüksekti (p<0.05, p<0.01) (fiekil 2). ‹ndüksiyondan hemen önce ve insizyondan hemen sonraki kan flekeri düzeylerine göre gruplar aras›nda ve grup içinde istatis- tiksel olarak anlaml› bir farkl›l›k yoktu. ‹nsizyondan 30 dk sonraki kan flekeri düzeyleri Grup GA'da, Grup GA+EA'dan istatistiksel olarak anlaml› derecede yük- sekti ve her iki grupta da bafllang›ç kan flekeri düzeyleri- ne göre anlaml› derecede yüksekti (p<0.01) (fiekil 3).

Bafllang›ç OAB, KAH ve SpO2 de¤erleri benzerdi.

Grup GA'da indüksiyondan hemen önceki OAB düzey- leri, Grup GA+EA'daki OAB düzeylerine göre istatis- tiksel olarak ileri düzeyde anlaml› yüksek bulundu (p<0.01). ‹nsizyondan hemen sonraki OAB’lar› aras›n- da gruplar aras›nda fark yoktu. Grup GA'daki olgular›n insizyondan 30 dk ve 60 dk sonra, operasyon sonu, postoperatif 10. ve 30. dk’lardaki OAB düzeyleri, Grup GA+EA'daki olgular›n OAB düzeylerine göre istatistik- sel olarak ileri düzeyde anlaml› yüksekti (p<0.01). Grup içi karfl›laflt›rmalara bak›ld›¤›nda sadece GA+EA gru- bunda postoperatif 30. dk OAB düzeyi bafllang›ç de¤e- rine göre istatistiksel olarak anlaml› derecede düflüktü (p<0.05) (fiekil 4).

Postoperatif 30. dk’da Grup GA’n›n KAH de¤eri grup GA+EA’n›n KAH de¤erine göre istatistiksel olarak ileri düzeyde anlaml› olarak yüksekti (p<0.05), di¤er dönem- ler aras›nda fark yoktu. Grup içi karfl›laflt›rmalara bak›l- d›¤›nda; Grup GA’n›n insizyon sonras› 30. dk, 60. dk, operasyon sonu ve postoperatif 10. dk KAH de¤erleri bafllang›ç de¤erine göre anlaml› derecede düflüktü, Grup GA+EA’n›n ise insizyondan hemen sonraki ve postope- ratif 30. dk. KAH de¤erleri bafllang›ç de¤erine göre an- laml› derecede farkl›yd›. Ancak bu de¤iflimlerin hiç bi- risi klinik olarak anlaml› de¤ildi (fiekil 5).

Periferik oksijen satürasyon de¤erleri aç›s›ndan gruplar aras›nda ve grup içinde anlaml› farkl›l›k yoktu.

TARTIfiMA

Cerrahi travma s›ras›nda cerrahi alandan kalkan uyar›la- r›n hipotalamik-hipofizer hormon sekresyonunu ve sem- patik sistemi aktive etmesi ile kortizol, katekolaminler, büyüme hormonu, beta-endorfin ve prolaktin gibi hor- monlar›n sal›n›m› artarken, insülin ve testosteron gibi anabolik hormonlar›n sal›n›m› azal›r, flekeri düzeyi yük- selir(4). Perioperatif morbidite ve prognoz aç›s›ndan hastalar›n bu dönemi stresten uzak geçirmeleri önem

kazanmaktad›r. Cerrahiye stres yan›t›n bask›lanmas›nda en etkili yöntemin rejyonel anestetik teknikler oldu¤u düflünülmüfl ve bu konuda çal›flmalar yap›lm›flt›r. Bir- çok çal›flmada epidural ve intratekal analjezinin posto- peratif nitrojen dengesini, böbrek fonksiyonlar›n›, glu- koz metabolizmas›n›, oksijen kullan›m›n›, koagülasyon ve fibronilizi, hepatik ve immünolojik fonksiyonlar› ve azalm›fl kardiyak ifl yükünü düzeltti¤i gösterilmifltir(1). Gold ve ark. (6) abdominal aort anevrizmas› onar›m›

operasyonlar›nda epidural anestezi ve genel anestezinin hemodinami ve plazma katekolaminleri üzerine etkileri- ni araflt›rm›fllard›r. Genel anestezi grubunda OAB’n›n epidural anestezi grubuna göre yüksek seyretti¤ini an- cak istatistiksel olarak anlaml› olmad›¤›n› tespit etmifl- lerdir. Ulukaya ve ark.(3)yapt›klar› çal›flmada, koroner arter cerrahisinde torakal epidural anestezi + genel anestezi ve total intravenöz anestezi tekniklerinin hemo- dinamik stabilite üzerine etkilerini araflt›rm›fllard›r. He- modinamik de¤iflimler aç›s›ndan gruplar aras›nda ista- tistiksel anlaml› farklar bulunmamas›na karfl›n, kardiyo- pulmoner bypass öncesi dönemde bir önceki ölçüme gö- re istatistiksel de¤ifliklik gösteren hemodinamik para- metre say›s›n›n total intravenöz anestezi grubunda fazla olmas›, hemodinaminin stabil tutulabilmesi için ek fen- tanil gereksiniminin epidural anestezi uygulanan grupta istatistiksel olarak anlaml› derecede düflük olmas› nede- niyle torakal epidural anestezi + genel anestezi yönte- minin total intravenöz anestezi yöntemine göre daha avantajl› oldu¤u kan›s›na varm›fllard›r. Özcan ve ark.(7) epidural ve intravenöz fentanilin preemptif analjezik et- kilerini karfl›laflt›rd›klar› çal›flmalar›nda total abdominal histerektomi yap›lacak olgular›n yar›s›na genel anestezi, di¤er yar›s›na da epidural anestezi uygulam›fllard›r. ‹n- traoperatif ve postoperatif dönemlerde OAB gruplar aras›nda benzer, KAH ise tüm zamanlarda genel aneste- zi grubunda düflük olup istatistiksel olarak anlams›z kal- m›flt›r.

Çal›flmam›zda GA grubunda insizyondan hemen sonra- ki dönem hariç di¤er dönemlerde OAB, GA+EA grubu- na göre anlaml› derecede daha yüksekti. KAH de¤erleri aç›s›ndan ise gruplar aras›nda postoperatif 30. dk. hariç farkl›l›k yoktu. Grup içi bafllang›ç de¤erlerine göre ise istatistiksel olarak farkl› ancak klinik olarak önemsiz de¤ifliklikler tespit edildi.

Gold ve ark.(6)’n›n epidural ve genel anestezinin plazma katekolaminleri ve hemodinami üzerine etkilerini arafl-

(5)

t›rd›klar› çal›flmalar›nda epinefrin ve norepinefrin dü- zeyleri epidural anestezi uygulanan grupta düflük bulun- mufltur. Brodner ve ark.(8), major ürolojik operasyon geçirecek olgularda torakal epidural anestezi + genel anestezi uygulanan grupta plazma katekolamin ve korti- zol seviyelerinin genel anestezi uygulanan gruba göre daha düflük oldu¤unu tespit etmifllerdir.

Ramanathan ve ark.(9)’n›n çal›flmas›nda ise preeklamp- sili gebeler sezaryen ile do¤umda genel anestezi ve epi- dural anestezi uygulanan iki gruba ayr›lm›flt›r. Epidural anestezi uygulanan grupta ACTH, b-endorfin, katekola- min düzeylerinin de¤iflmedi¤i veya düfltü¤ü, genel anes- tezi grubunda ise yüksek bulundu¤u; kortizol konsan- trasyonlar›n›n ise do¤um sonras› dönemde her iki grupta da anlaml› derecede yükseldi¤ini tespit etmifllerdir.

Özcan ve ark.(7)’n›n çal›flmas›nda insizyon öncesi korti- zol ve kan flekeri seviyeleri aç›s›ndan gruplar aras›nda farkl›l›k yokken, postoperatif 4. saatte epidural anestezi uygulanan grupta anlaml› flekilde düfltü¤ü gözlenmifltir.

Loick ve ark.(10)’n›n çal›flmas›nda, koroner bypass cer- rahisi geçiren olgularda torakal epidural anestezi + ge- nel anestezi uygulanan grupta plazma epinefrin seviye- sinin daha düflük oldu¤u, ancak kortizol seviyelerinin anestezik yöntemden etkilenmedi¤i bildirilmifltir.

Scull ve ark.(11)çal›flmalar›nda epidural analjezinin er- ken do¤um sanc›lar› s›ras›nda stres yan›ta etkilerini araflt›rm›fllard›r. Epidural blok sonras› plazma b-endor- fin ve kortizol seviyalerinin düfltü¤ü, kan flekeri, laktat ve oksitosin seviyelerinde de¤ifliklik olmad›¤› görül- müfltür.

Poon ve ark.(12) ise spinal anestezi ile kombine genel anestezi veya genel anestezi alt›nda cerrahiye stres yan›- t› de¤erlendirdikleri çal›flmalar›nda indüksiyondan he- men sonra ve insizyonda 30 dk. sonra kortizol, kateko- lamin ve kan flekeri seviyelerine bakm›fllard›r. Kortizol düzeyleri aç›s›ndan gruplar aras›nda farkl›l›k bulunma- m›fl, ancak spinal anestezi + genel anestezi uygulanan grupta katekolamin ve kan flekeri seviyelerinin belirgin flekilde düfltü¤ü tespit edilmifltir.

Bizim çal›flmam›zda stres yan›t› de¤erlendirmek için kortizol, prolaktin ve kan flekeri seviyelerine bak›ld›.

Kortizol seviyeleri gruplar aras›nda istatistiksel olarak farks›z olsa da genel + epidural anestezi uygulanan grupta bafllang›ca göre daha yüksekti. Prolaktin seviye- leri ise her iki grupta da bafllang›ca göre yüksek seyretti.

Sonuç olarak, kombine genel anestezi + epidural aneste- zinin hemodinamik stabiliteye minimal etkileri oldu¤u ve stres yan›t› bask›lamakta yetersiz kald›¤› kan›s›na va- r›ld›.

KAYNAKLAR

1. Phlippa Newfield: Handbook of Neuroanesthesia. 3nd Ed., Lippin- cott Williams & Wilkins, USA, 116-118, 2003.

2. Kalayc› G: Genel Cerrahi Cilt-1. Nobel T›p Kitabevleri, ‹stanbul, 300-1, 2002.

3. Ulukaya S, Aflkar FZ, Erel L, et al: Koroner arter cerrahisinde to- rasik epidural analjezi + genel anestezi ve total intravenöz anestezi tekniklerinin hemodinamik stabiliteye etkisi. GKD Anest Yo¤ Bak Dern Derg 4(1):17-25, 1998.

4. Kayhan Z: Klinik Anestezi. 2. Bask›, Logos Yay›nc›l›k Tic. A.fi,

‹stanbul, 354-60, 1997.

5. Morgan EG, Mikhail MS., Murray MJ: Clinical Anesthesiology.

3rd Ed., The McGraw-Hill Companies, USA, 253-82, 2002.

6. Gold MS, DeCrosta D, Rizzuto C, et al: The effect of lumbar epi- dural and general anesthesia on plasma catecholamines and hemody- namics during abdominal aortic aneurysm repair. Anesth Analg 78(2):225-30, 1994.

7. Özcan fi, ‹nan N, Kaymak Ç, et al: Epidural ve intravenöz fenta- nilin preemptif analjezik etkinli¤inin karfl›laflt›r›lmas›. Türk Anest Re- an Der Derg 31:290-95, 2003.

8. Brodner G, Van Aken H, Hertle L, et al: Multimodal perioperati- ve management-combining thoracic epidural analgesia, forced mobili- zation and oral nutrition-reduces hormonal and metabolic stres and improves convalescence after major urologic surgery. Anesth Analg 92(6):1594-600, 2001.

9. Ramanathan J, Coleman P, Sibai B: Anesthetic modification of hemodynamic and neuroendocrine stres responses to cesarean deli- very in women with severe preeclampsia. Anesth Analg 73(6):772-9, 1991.

10. Loick HM, Schmidt C, Van Aken H, et al: High thoracic epidu- ral anesthesia, but not clonidine, attenuates the perioperative stres res- ponses via sympatholysis and reduces the release of troponin T in pa- tients undergoing coronary artery bypass grafting. Anesth Analg 88(4):701-9, 1999.

11. Scull TJ, Hemmings GT, Carli F, et al: Epidural analgesia in early labour blocks the stres reponse but uterine contractions remain unchanged. Can J Anaesth 45(7):626-30, 1998.

12. Poon KS, Chang WK, Chen YC, et al: Evaluation of stres res- ponse to surgery under general anesthesia combined with spinal anal- gesia. Acta Anaesthesiol Sin 33(2):85-90, 1995.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Birinci ve İkinci devre İle Ticaret Kısmındaki muallimlerin adedini tenkis.. etmek lazımdır (yahut) kalabalık sınıflara şubeler

Grup M’de grup içi karşılatırıldığında ise; epidural öncesi KAH ortalamasına göre epidural sonrasında görülen düşüş istatistiksel olarak anlamlı düzeyde

Bu çalışmada major abdominal cerrahi vakaların- da sadece genel anestezi alan hastalarla, kombine genel+epidural anestezi uygulanan hastaların he- modinamik stabilite,

Çal›flma- m›zda bu konuya yönelik yapt›¤›m›z analizler neticesin- de, VSD’de bakteriyolojik olmayan tan› yöntemleriyle akci¤er TB tan›s› koyma oran› % 35.6

Bu çal›flmada, nonoküler cerrahide genel anestezi s›ra- s›nda göz korunmas› amac›yla nonallerjik flasterle göz kapatma, antibiyotikli göz pomad›, antibiyotikli göz

Sonuç olarak; elektif sezaryen operasyonlarında uy- gulanan genel anestezi ve kombine spinal epidural anes- tezinin anne hemodinamisi, bebek APGAR ve umblikal ven kan gazı

dakika Apgar skorlar› aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›¤›nda fark bulunmazken, kombine anestezi ve spinal anestezi gruplar› aras›nda istatistiksel olarak anlaml›