• Sonuç bulunamadı

GELENEKSEL TÜRK İŞLEMELERİNDEN TÜRK İŞİNİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ NAKIŞ MAKİNELERİ İÇİN DESEN KALIBI HAZIRLANMASI VE ÖĞRETİM PROGRAMI ÖNERİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GELENEKSEL TÜRK İŞLEMELERİNDEN TÜRK İŞİNİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ NAKIŞ MAKİNELERİ İÇİN DESEN KALIBI HAZIRLANMASI VE ÖĞRETİM PROGRAMI ÖNERİSİ"

Copied!
669
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GELENEKSEL TÜRK İŞLEMELERİNDEN TÜRK İŞİNİN

BİLGİSAYAR DESTEKLİ NAKIŞ MAKİNELERİ İÇİN DESEN

KALIBI HAZIRLANMASI VE ÖĞRETİM PROGRAMI ÖNERİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Afitap ALYÜZ

(2)

GELENEKSEL TÜRK İŞLEMELERİNDEN TÜRK İŞİNİN

BİLGİSAYAR DESTEKLİ NAKIŞ MAKİNELERİ İÇİN DESEN

KALIBI HAZIRLANMASI VE ÖĞRETİM PROGRAMI ÖNERİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Afitap ALYÜZ

Danışman

Yrd. Doç. Huriye ÇIRAKOĞLU Yrd. Doç. Dr. Neşe GÜNEŞ

(3)

i

yaygınlaşmasına paralel olarak bilgisayarlı nakış makineleri ile uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde nakış, kültürümüzün belgesi niteliğindeki geleneksel el sanatlarının bir parçası olmanın yanı sıra, endüstriyel olarak da önemini artırarak sürdürmektedir. Ancak, geleneksel işlemelerin aslına uygun olarak çağın teknolojisi ile günümüze kazandırılıp sürekliliğinin sağlanması, eğitim almış nitelikli bireyler ile olanaklıdır.

Bu araştırmada geleneksel işlemelerimizden desen, konu, kompozisyon, kullanılan gereç, kullanım alanı, teknik, renk ve kenar temizleme olarak teknik özellikleri belirlenen Türk İşinin, Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde uygulanması için EOS-Compucon Nakış Desen Sistemi ile Türk İşi desen kalıbı hazırlama ve tüm aşamaları içeren öğretim programı önerisi oluşturmak amaçlanmıştır.

Araştırma altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; araştırmanın problemi tanımlanmış, araştırmanın amacı, alt problemleri ve önemi açıklanmış, sınırlılıklar ve sayıltılar belirlenip araştırmayla ilgili tanımlara ve ilgili araştırmalara yer verilmiştir. İkinci bölümde; Sanat, El Sanatları, İşleme, Türk İşi Tekniği ve Özellikleri, Müzecilik, Dikiş ve Nakış Makineleri, Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri için piyasada yaygın olarak kullanılan EOS-Compucon Nakış Desen Sistemi literatürden edinilen bilgilerle açıklanmıştır. Üçüncü bölümde; Evren ve Örneklem, Verilerin Toplanması ve Analizi açıklanmıştır. Araştırmanın evrenini geleneksel Türk işlemelerinden Türk İşi oluşturmaktadır. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi koleksiyonunda bulunan 165 adet Türk İşi ürün ise, araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Dördüncü bölümde; Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan Türk İşi Ürünlerden elde edilen verilerin yorumları bulunmaktadır. Beşinci bölümde; EOS-Compucon Nakış Desen Sisteminde Türk İşi öğretim programı önerisi hazırlanmıştır. Altıncı bölümde ise araştırmadan elde edilen sonuçlara ve konu ile ilgili önerilere yer verilmiştir.

(4)

ii

Ayrıca maddi ve manevi hiçbir desteğini esirgemeyen eşim H.Yaşar Alyüz ve kızım Beril Alyüz’e; araştırmanın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

Afitap ALYÜZ

(5)

iii

NAKIŞ DESEN PROGRAMINDA DESEN KALIBI HAZIRLANMASI VE ÖĞRETİM PROGRAMI ÖNERİSİ

Alyüz Afitap

Yüksek Lisans, El Sanatları Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez Danışmanları:Yrd. Doç. Huriye ÇIRAKOĞLU,

Yrd. Doç. Dr. Neşe GÜNEŞ Aralık - 2007

İşlemeler, geleneksel el sanatlarımız arasında önemli bir yere sahiptir. Geleneksel el işlemelerimizin eşsiz bir türü olan Türk işi; kumaşa desen çizilerek geçirilen, kasnak ve gergef üzerine gerilen kumaşlar üzerine, iplik ve sim kullanılarak iğne ile işlenen, mürver tekniği dışında tersi ve yüzü aynı görünüşte olan bir işleme çeşididir.

Bilgisayarla bütünleşik teknolojilerin gelişmesi nakış alanını da etkilemiş, geliştirilen bilgisayar destekli nakış makinelerinin kullanımı yoğunlaşmıştır. Böylece daha kısa zamanda, daha ucuza, daha az insan gücü ile üretim olasılı kılınmıştır. Ancak işlemelerin; ticari kaygılarla ve eğitimsiz bireylerce yapılması; sanatsal nitelik taşıyan geleneksel işlemelerimizin özünden uzaklaşmasına ve giderek yozlaşmasına neden olmaktadır. Kendine özgü estetik çizgisi ve teknik özellikleri bulunan Türk İşi tekniğinin günümüzde Bilgisayar Destekli Nakış Programları ile özüne bağlı kalınmadan uygulandığı gözlenmektedir. Bunun çözümü ancak Türk nakışlarının özelliklerini bilen, bunları bilgisayar destekli nakış programlarında uygulayabilmek için gerekli bilgisayar eğitimi almış, bilgisayarlı makinede desen tasarımı ve üretim yapabilecek elemanlarla sağlanabilir.

Değişen teknolojiye paralel olarak sanayinin gelişen gereksinimlerine cevap verebilen nitelikli işgücünü yetiştirebilmek için, eğitim programlarının teknolojideki gelişmelere göre sürekli olarak güncellenmesi gereklidir.

(6)

iv

öğretim programı önerisi hazırlama ve benzer çalışmalara örnek oluşturması amaçlanmıştır.

Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan 165 adet Türk İşi ürünün fotoğrafları çekilmiş ve uygulama alanları, kullanılan teknik, renk, bezeme konuları, gereçler, kenar temizleme teknikleri, kompozisyon özellikleri bilgi formuna kaydedilerek belgelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda müzede bulunan Türk İşi ürünlerin peşkir, örtü, uçkur, çevre, hamam havlusu, pano, masa örtüsü, yastık yüzü, dikdörtgen örtü, yaka, kavuk örtüsü, yemek servisi, bohçadan oluştuğu belirlenmiştir. Ürünlerde en fazla gözeme, balıksırtı, kaydırmalı pesent, şekline göre pesent, sarma teknikleri kullanılmıştır. Ürünlerin işlemesinde kullanılan iplik rengi olarak çoğunlukla sarı sim, zeytin yeşili, sarı tel, yağ yeşili, mercan rengi, gülkurusu, deniz mavisi kullanılmıştır. Türk işi ürünlerin yarıdan fazlasında sarı sim kullanılmıştır.

Türk İşi ürünlerin %50’ye yakını keten kumaş üzerine uygulanmıştır. Müzedeki Türk İşi ürünlerin %50’ye yakınında sim ve ipek iplikler kullanılmıştır. Kenar temizlemesinde ipek iplik, dokuma ipliği ve pamuk iplik kullanılmıştır. Türk İşi ürünlerde bezeme konusu olarak büyük çoğunluğunda bitkisel motifler kullanılmıştır. Ürünlerin yarıdan fazlası düzgün tekrarlamalarla yapılan düzenlemelerle işlenmiştir. Ürünlerin dörtte birinin kenar temizleme tekniği çırpma dikişi iken, saçak bırakarak ve saçak bükerek kenar temizleme teknikleri de yaygın uygulanmıştır.

İncelenen ürünlerden örnek desenler çizilmiştir. Hazırlanan desenlerin EOS- Compucon Nakış Desen Sisteminde Türk İşi iğne teknikleri kullanılarak desen kalıpları hazırlanmıştır Hazırlanan desen kalıpları bilgisayarlı nakış makinelerinde denenerek kalıp üzerinde düzeltmeler yapılmış ürüne dönüştürülmüş ve bu programla bilgisayarlı nakış makinelerinde Türk İşi uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.

(7)

v

gerekli olan bilgi listesi ve bilgi yaprakları; Psikomotor hedefler ve hedefleri tanımlayan davranışlar, bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekli olan işlem listesi ve işlem yaprakları; Duyuşsal hedefler ve hedefleri tanımlayan davranışlar, bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekli olan alışkanlık tutum ve değerler listesi hazırlanmıştır. EOS-Compucon Nakış Desen Sisteminde Türk İşi öğretim programı ile ilgili ölçme ve değerlendirme araçları hazırlanmıştır.

Geleneksel Türk Nakışlarından Türk İşinin karakteristik özelliklerinin bozulmadan gelecek nesillere aktarılarak günümüz teknoloji ile bütünleşik olarak sürekliliğinin sağlanması ve nakış sektöründe uygulanarak yaygınlaştırılması, ancak bu eğitimi almış nitelikli bireylerle gerçekleştirilebilir.

Araştırma sonucunda; 1. Nakış Eğitiminde,

1.1. Diğer Bilgisayar Destekli Nakış Desen programları ile Türk İşi iğne teknikleri ve Geleneksel Türk nakışlarından Suzeni, Aplike ve Beyaz İş vb. EOS-Compucon Nakış Desen programı ile öğretim programları hazırlanmalıdır.

1.2. Nakış Desen programlarında hazırlanan öğretim programları denenmeli, geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

1.3. Hazırlanan öğretim programı teknolojik değişiklik ve gelişmelere göre güncellenmelidir.

2. Nakış Sektöründeki, desen tasarımcıları için Geleneksel Türk Nakışlarının teknik özelliklerini açıklayıcı eğitim seminerleri düzenlenmelidir.

(8)

vi

PROGRAMME ON THE TURKISH HANDWORK OF THE TRADITIONAL TURKISH EMBROIDERIES.

Alyüz Afitap

Masters Degree, Handicrafts Education Faculty Thesis Advisors : Assistant Professor Huriye ÇIRAKOĞLU

Assistant Professor Dr. Neşe GÜNEŞ December - 2007

Turkish embroidery has an important place within our traditional handicrafts. It is called "Turkish Work" which is an unique kind of our traditional handicrafts, is placed to the cloth by drawing figures. It is processed by using a needle with thread and tinsel over the cloth which is stretched over the hoop and embroidery frame. Except the "murder" (elder) technique; its back and its front have the same appearance.

Developments in combinatorial technologies with computers have also affected embroidery, and the use of improved embroidery machinery with computer support have been intensified. This way, the cheaper production in less time with less manpower is possible. Yet, once the Turkish embroidery is done with economical worries and by uneducated individuals; it causes our traditional Turkish embroidery which carries artistic qualities to be degenerated. Turkish Handwork technique is based on creativity, has an aesthetic style peculiar to itself, and technical characteristics. Yet nowadays, Embroidery Programs with Computer Support are applied without being bound to its essence.

To produce workforce that can answer the industry's improving needs which are parallel to the changing technology, education programs should be scientific and updated often with the developments in the technology.

In this research, Turkish Handworks products at the Prof. Ülker Muncuk Museum of Gazi University Vocational Education Faculty have been examined. The

(9)

vii

165 products of Turkish Handwork in Prof. Ülker Muncuk Museum of Gazi University Vocational Education Faculty have been examined and photographed for the documentation. Application fields, used techniques, used colors, embellishing subjects, used materials, side cleaning techniques, composition preferences of products have been recorded to the information form. In the wake of this examination it is specified that Turkish Handworks in the Museum are napkins, cloths, waist strings, tablecloths, loincloths, panels, pillowcases, chemin de tables, collars, turbancloths, table linens and bundles.Gözeme technique which is a kind of coarse needlework stitch generally used to define lines, herring bone technique, slipping pesent technique which is formed by slipping a row and embroidering in a diagonal system, mould pesent technique which is applied either horizontally or vertically while carrying the needle on the same line and satin stitch techniques have been mostly used in these products. The color of the thread that was used on the products were silver yellow, yellow wire, olive green, oil green, coral color, dirty pink and aqua blue. The silver yellow was used on more than half of the Turkish Handworks.

Near half of Turkish Handwork products were applied over linencloth. Silver and silk thread were used on near half of Turkish Handwork products at the Museum. Silk thread, woven thread and cotton thread were used at the side cleaning. Vegetal motifs were used mostly as the embellishing subject on Turkish Handwork products. More than half of the products’ arrangements were crafted with smooth repetitions. While a quarter of the products’ side cleaning technique were snip sewing; eaves leaving and eaves bending were commonly used as well.

On the examined products examplarary figures were drawn. Figure moulds were prepared on EOS-Compucon Embroidery Design Programme using Turkish Handwork needle techniques. Prepared figure moulds were tried on computurized embroidery machineries, and by correcting them they were turned into products. It was concluded that Turkish Handwork could be implemented with this programme.

(10)

viii

that identify those purposes, required information list and information sheet for accomplishing those purposes; motional purposes, and actions that identify those purposes, required operation list and operation sheet for accomplishing those purposes; Affective goals and actions that identify those purposes, required habit, attitude and ethics lists were prepared. Measuring and evaluation about Turkish Handwork Teaching Programme were prepared on the EOS-Compucon Embroidery Design System.

Only qualitative individuals receveived this education can accomplish attaining the characteristics of Turkish Handwork related to the Tradional Turkish Embroideries to coming generations without disorder as well as implementation and spreading in the embroidery sector.

As the conclusion of this research; 1. In the Embroidery Training,

1.1. Teaching programmes similar to Turkish Handwork needle techniques and Suzeni, Appliqué, White Handwork etc. of the Traditional Turkish Embroideries and EOS-Compucon Embroidery Design Programme should be prapared by Other Computer-Aided Embroidery Design Programmes.

1.2. Teaching programmes prepared in connection with Embroidery Design Programmes should be tried, developped and spread as resource.

1.3. The mentioned teaching programme should be updated according to technological changes and advancements.

2. In the Embroidery Sector, training seminars explaining the technique features of Traditional Turkish Embroideries should be planned for pattern designers in the sector.

(11)

ix

ABSTRACT………. vi

İÇİNDEKİLER………. ix

TABLOLAR LİSTESİ………. xv

ŞEKİLLER LİSTESİ ……….. xvii

FOTOĞRAF LİSTESİ……….. xix

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Problem………... 1 1.2. Problem Cümlesi………... 4 1.3. Alt Problemler………... 4 1.4. Amaç………... 5 1.5. Önem………... 5 1.6. Sınırlılıklar………... 7 1.7. Sayıltılar………... 7 1.8. Tanımlar………... 7 1.9. Kısaltmalar………... 8 1.10. İlgili Araştırmalar……… 8 İKİNCİ BÖLÜM SANAT, EL SANATLARI, İŞLEME, TÜRK İŞİ VE MÜZECİLİK 2.1. Sanat……….... 11

2.2. El Sanatları……….. 11

2.3. İşleme……….. 12

2.3.1. İşlemenin Tarihçesi……….. 13

2.3.2. İşlemenin Toplum Yaşamındaki Yeri ve Önemi………... 20

2.3.3. İşlemelerin Sınıflandırılması………... 21

2.4. Türk İşi……… 22

2.4.1. Türk İşinin Tanımı………... 22

2.4.2. Türk İşinin Tarihçesi………... 23

2.4.3. Türk İşinde Kullanılan Araç-Gereçler………... 24

2.4.3.1. Türk İşinde Kullanılan Kumaşlar……… 24

(12)

x

2.4.4. Türk İşinin Uygulandığı Alanlar………... 29

2.4.5. Türk İşinde Kullanılan Desen Geçirme Teknikleri………... 30

2.4.6. Türk İşinde Kullanılan Kenar Temizleme Teknikleri………... 30

2.4.7. Türk İşi İğne Teknikleri………... 31

2.4.7.1. Sarma………... 31 2.4.7.2. Balık Sırtı………... 31 2.4.7.3. Civankaşı………... 32 2.4.7.4. Hasır İğne………... 32 2.4.7.5. Susma………... 33 2.4.7.6. Muşabak………... 33 2.4.7.7. Mürver………... 34 2.4.7.8. Düz Pesent………... 34 2.4.7.9. Verev Pesent……… 35 2.4.7.10. Gölgeli Pesent………... 36 2.4.7.11. Kaydırmalı Pesent………... 36 2.4.7.12. Dönerek Pesent……….. 36 2.4.7.13. Tahrirli Pesent………... 37 2.4.7.14. Gözeme……….. 37

2.4.8. Makinede Türk İşi Yapımı………... 38

2.4.9. Türk İşini Ütüleme………... 39

2.4.10. Türk İşini Saklama………... 39

2.4.11. Kalite Kontrol………... 40

2.5. Müzecilik………... 41

2.5.1. Müzeciliğin Tarihi Gelişimi………... 41

2.5.2. Müzeciliğin Türkiye’deki Gelişimi……….. 41

2.5.3. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi……….. 44

2.6. Dikiş ve Nakış Makineleri………... 45

2.6.1. Dikiş ve Nakış Makinelerinin Tarihi Gelişimi………. 45

2.6.2. Nakış Makinelerinin Çeşitleri………... 46

2.6.2.1. Düz Dikiş Makineleri………... 46

2.6.2.2. Otomatik Dikiş-Nakış Makineleri………... 47

2.6.2.3. Kasnak İşi Yapan Makineler………... 47

(13)

xi

Genel Özellikleri………….……….………...….. 51

2.8.1. Elektronik Nakış Makinelerinin (Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri) Nakış Kontrol Ünitesi Genel Özellikleri……….. 51

2.9. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde (Elektronik Nakış Makinelerinde) Kullanılan Malzemeler………... 54

2.9.1. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan Kumaşlar……….. 54

2.9.2. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan İplikler………….. 55

2.9.3. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan Telalar………….. 57

2.9.3.1. Telaların Kullanım Amaçları….………... 57

2.9.3.2. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan Telaların Tekstil Yüzeylerine Göre Çeşitleri...……… 58

2.9.3.2.1. Dokunmamış (Nonwoven) Telalar…………... 58

2.9.3.2.2. Dokuma Telalar………... 58

2.9.3.2.3. Örgü Telalar………... 59

2.9.3.3. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan Telaların Özellikleri………. 60

2.9.3.4. Nakış Yapımında Kullanılan Telalar………... 60

2.9.4. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan İğneler………….. 61

2.9.5. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Kullanılan Eva………... 62

2.10. Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde Yapılan Nakış Çeşitleri…………. 62

2.11. Bilgisayar Destekli Nakışın Yapılma Süreci………... 63

2.11.1 Nakış Makinesinin Ayarları……… 63

2.11.2. Nakış Makinelerinin Bakımı ve Temizliği………... 64

2.11.3. Nakış Ölçüleri ve İşaret Kalıbı………... 64

2.11.4. Desen Hazırlanması……… 64

2.11.5. Numune Çalışması………... 64

2.11.6. Seri Üretim………... 65

2.11.7. Yedek İş……….. 65

2.12. Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri İçin Kullanılan Bilgisayar Desen Sistemlerinden EOS Compucon Nakış Desen Sistemi………... 65

2.12.1. Sistemin Tanımı ve Genel Özellikleri……… 65

2.12.2. Sistem Gereksinimleri……… 65

2.12.3. EOS Compucon Nakış Desen Sistemi………... 67

2.12.3.1. “Dosya” İşlemleri……… 67

2.12.3.1.1. Yeni Desene Başlama……….. 67

(14)

xii

2.12.3.1.7. Diskete Kaydetme (Yazma) ………... 72

2.12.3.1.8. Disketten Okuma………. 73

2.12.3.1.9. Arşiv………. 74

2.12.3.2. “Oluştur” İşlemleri……….. 74

2.13.3.2.1. Kütüphaneden Desen Çağırma ve Yükleme……… 75

2.13.3.2.2. Atlama Fonksiyonu ve Manuel Batış Fonksiyonu………... 76 2.12.3.3. “Düzenle” İşlemleri………. 76 2.1.3.3.1 Seç………... 77 2.12.3.3.2 Düzenle………..……… 78 2.12.3.3.3 Kopyalama………... 79 2.12.3.3.4 Yapıştırma………. 80 2.12.3.3.5 Batış Düzeltme……….. 80 2.12.3.4. “Değiştir” İşlemleri………. 81 2.12.3.4.1 Ebat Değiştirme………. 81 2.12.3.4.2 Başlangıç Noktası………..…... 83 2.12.3.4.3 Desen Tekrarı………... 83 2.12.3.5. “Seçenekler” İşlemleri………. 84 2.12.3.5.1 Büyüteç………. 85

2.12.3.5.2 Kontrollü Yeniden Çizim……….. 85

2.12.3.5.3 Cetvel………... 86

2.12.3.5.4 Izgara………. 87

2.12.3.5.5 Desen Bilgi Kartı………... 88

2.12.3.6. “Parametre” İşlemleri……….. 91

2.12.3.6.1 Blok Parametreleri………... 92

2.12.3.6.2 Sistem Parametreleri……….. 101

2.12.3.6.3 Renkler………... 102

2.12.3.7. “Araçlar” İşlemleri……… 103

2.12.3.7.1 Şeritten Oku/Şerit Deliciye Gönder/Makineye Gönder………. 104

2.12.3.7.2 Çizim………. 104

2.12.3.7.3 Nakış Simülatörü………..………. 106

2.12.3.7.4 Gerçeksi Görünüm………... 106

(15)

xiii

2.12.3.10.3. Şablon Uygulama………... 109

2.12.3.10.4. Yazı Düzenleme………. 109

2.12.3.11. Üst Araç Çubuğundaki İmgelerin İşlevleri………... 111

2.12.3.12. Alt Araç Çubuğundaki İmgelerin İşlevleri………... 112

2.12.3.13. Desen Oluşturmada Kullanılan Metotlar………... 114

2.12.3.13.1. Metot Tanıma………...………... 114

2.12.3.13.2. Fare (Mouse) Kullanma………... 115

2.12.3.13.3. Kullanılacak Metodu Seçme……….. 115

2.12.3.13.4. Dikiş………...………...………... 115

2.12.3.13.5. Çin İğnesi……...………...………... 116

2.12.3.13.6. Sargı(Çevre) ……...………...……... 117

2.12.3.13.7. Sargı(Dallar/Kollar) ……...……… 117

2.13.EOS-Compucon Nakış Desen Programı klavye Kısa Yol Tuşları…………... 118

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Modeli………. 124

3.2. Evren………. 124

3.3. Örneklem………... 124

3.4. Verilerin Toplanması ve Analizi………... 125

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR VE YORUMLAR 4. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde Bulunan Türk İşi Ürünlerine İlişkin Bulgular ve Yorumlanması……… 127

BEŞİNCİ BÖLÜM BİLGİSAYAR DESTEKLİ NAKIŞ MAKİNELERİ İÇİN EOS_COMPUCON NAKIŞ DESEN SİSTEMİNDE TÜRK İŞİ TEKNİĞİ ÖĞRETİM PROGRAMI 5.1. Genel Hedef………... 142

5.2. Ön Koşul Davranışlar……… 142

5.2.1. Bilişsel Ön Koşul Hedefler……….………. 142

5.2.2. Psikomotor Ön Koşul Hedefler ……….……….. 143

(16)

xiv

5.4.1. Bilgi Listesi………... 166

5.4.2. İşlem Listesi……….. 169

5.4.3. Alışkanlık, Tutum ve Değerler Listesi……….. 172

5.5. Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri için EOS Compucon Nakış Desen Sisteminde Türk İşi Tekniği Öğretim Programı Zamanlama Çizelgesi……… 174

5.6. Bilgi Yaprakları………. 179

5.7. İşlem Yaprakları……… 231

5.8. Değerlendirme...……… 291

5.8.1. Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri İçin EOS Compucon Nakış Desen Sisteminde Türk İşi Tekniğinde Bilişsel Alan Ölçme Aracı……. 292

5.8.2. Psikomotor Alan Gözlem Formu……..………... 302

5.8.3. Psikomotor Alan Ürün Değerlendirme Ölçeği ……...………. 303

5.8.4. Duyuşsal Alan Gözlem Formu………. 304

ALTINCI BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER 6.1. Sonuç………... 305 6.2. Öneriler……….. 307 KAYNAKÇA………... 308 EKLER………. 311

Ek-1 Bilgi Formu………... 312

Ek-2 Gazi Üniversitesi Prof. Ülker Muncuk Müzesinde Bulunan Türk İşi Ürünlerin Belgelendirilmesi……… 314

Ek-3 Hazırlanan Desen Kalıpları İle Bilgisayar Destekli Nakış Makinesinde Yapılan Türk İşi Örnekleri………..….... 644

(17)

xv

Tablo 2. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesi’nde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin Müzeye Nasıl Geldiğinin Dağılımı……… 128

Tablo 3. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürün Türlerinin Dağılımı………... 129

Tablo 4. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin Durumu Dağılımı………... 130

Tablo 5. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin Zemininde Kullanılan Gereçlerin Dağılımı……... 131

Tablo 6. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin İşlemesinde Kullanılan Gereçlerin Dağılımı…….. 132

Tablo 7. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin Kenar Temizlemesinde Kullanılan Gereçlerin

Dağılımı……… 133

Tablo 8. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin İşlemesinde Kullanılan İğne Tekniklerinin

Dağılımı……… 134

Tablo 9. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerde Kullanılan Kenar Temizleme Tekniklerinin

Dağılımı……… 135

Tablo 10. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin Zemininde Kullanılan Renklerin Dağılımı……… 136

Tablo 11. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerin İşlemesinde Kullanılan Renklerin Dağılımı……... 137

Tablo 12. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde Bulunan

Türk İşi Ürünlerde Kenar Temizlemede Kullanılan Kenar

(18)
(19)

xvii

Şekil 3. Resim Aç Penceresi……… 68

Şekil 4. Desen Aç Penceresi……… 69

Şekil 5. Tarayıcı Penceresi………... 71

Şekil 6. Disket Formatlama Penceresi……….. 72

Şekil 7. Disket Kaydetme Penceresi……… 72

Şekil 8. Disketten Okuma Penceresi……… 73

Şekil 9. Arşiv Penceresi………... 74

Şekil 10. Oluştur Menüsü………... 74

Şekil 11. Kütüphane Penceresi………... 75

Şekil 12. Kütüphaneye Desen Kaydetme Penceresi………. 76

Şekil 13. Düzenle Menüsü……….. 76

Şekil 14. Seçilmiş Desen……….. 77

Şekil 15. Düzenle Modunun Uygulandığı Desen………. 78

Şekil 16. Kopyalama Penceresi……… 79

Şekil 17. Yapıştırma Penceresi………. 80

Şekil 18. Değiştir Menüsü……… 81

Şekil 19. Ebat Değiştirme Penceresi……… 82

Şekil 20. Başlangıç Noktası Penceresi………. 83

Şekil 21. Desen Tekrarı Penceresi………... 84

Şekil 22. Seçenekler Menüsü………... 84

Şekil 23. Yeniden Çizim Araç Kutusu………. 86

Şekil 24. Izgara Penceresi……… 87

Şekil 25. Desen Dataları Penceresi……….. 88

Şekil 26. Tür Belirleme Penceresi……… 89

Şekil 27. Desen İstatistikleri Penceresi……… 90

Şekil 28. Müşteri Kayıt Penceresi……… 90

Şekil 29. İplik Bilgileri Penceresi……… 91

Şekil 30. Parametreler Menüsü……… 92

Şekil 31. Blok Parametreleri Penceresi……… 93

Şekil 32. Çekme Payı………... 94

Şekil 33. Sıklık………. 95

Şekil 34. Kama………. 96

Şekil 35. Sargı……….. 98

(20)

xviii

Şekil 41. Resim İşleniyor Penceresi………. 105

Şekil 42. Gerçeksi Görünümü……….. 106

Şekil 43. Pencere Menüsü……… 107

Şekil 44. Yardım Menüsü………. 107

Şekil 45. Yazı Yazma Penceresi………... 108

Şekil 46. Yazı Oluşturma ve Karakter Değiştirme Penceresi………... 109

Şekil 47. Üst Araç Çubuğu………... 111

Şekil 48. Alt Araç Çubuğu………... 112

Şekil 49. Renkli Gözlük………... 113

Şekil 50. Renksiz Gözlük………. 113

(21)

xix

Fotoğraf 3. Civankaşı ………... 32

Fotoğraf 4. Hasır İğne ………..….. 33

Fotoğraf 5. Susma …………... 33

Fotoğraf 6. Muşabak………... 34

Fotoğraf 7. Mürver………... 34

Fotoğraf 8. Düz Pesent.……….. 35

Fotoğraf 9. Verev Pesent.……….. 35

Fotoğraf 10. Gölgeli Pesent……… 36

Fotoğraf 11. Kaydırmalı pesent...……… 36

Fotoğraf 12. Dönerek Pesent……..……… 37

Fotoğraf 13. Tahrirli Pesent ……… 37

Fotoğraf 14. Gözeme………..……… 38

Fotoğraf 15. İlk Dikiş Makinesi………. 45

Fotoğraf 16 Düz Dikiş Makinesi..………... 47

Fotoğraf 17. Otomatik Dikiş-Nakış Makinesi……… 47

Fotoğraf 18. Kasnak İşi Yapan Makine………...……… 48

Fotoğraf 19. Aile Tipi Bilgisayarlı Nakış Makinesi..……….. 49

Fotoğraf 20. Sanayi Tipi Bilgisayarlı Nakış Makinesi..……….. 49

Fotoğraf 21. Tek Kafalı Elektronik Nakış Makinesi..………. 53

Fotoğraf 22. Altı Kafalı Elektronik Nakış Makinesi..………... 53

Fotoğraf 23. Çok Başlı Elektronik Nakış Makinesi..………... 54

Fotoğraf 24. .Endüstriyel Nakış İplikleri..………... 56

Fotoğraf 25. Metalik İplikler………... 56

Fotoğraf 26. Nonwoven Tela….………. 58

Fotoğraf 27. Dokuma Tela……..………. 59

(22)

GİRİŞ

1.1. Problem

Sanat, düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, beceri ve düş gücü kullanılarak anlatılmasına ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı bireysel etkinliklerdir. Sanat; insanın kendini anlatma, kendi dışındaki dünya ile iletişim kurma ve etkileme gibi dürtüleri ile ortaya çıkan olgudur (Alpaslan, 2003: 1). İşlevsellikle güzelliği bağdaştırarak, geleneksel yöntemlerle elde yapılan ürünler ise “El Sanatlarını” oluşturur (Arlı, 1992:23). El sanatları, bireyin bilgi ve becerisine dayanan, genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı, elle ve basit aletler dışında makine gücüne gereksinim duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan, gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinliklerdir (Öztürk, 1994:1).

Çeşitli uygarlıkların hüküm sürdüğü, zengin kültürel yapısı olan ülkemiz, geçirdiği tarihsel evrim içerisinde üzerinde yaşayan kültürlerin özelliğini taşıyan el sanatlarına sahiptir (Onuk, 1998:VII ). Türk El Sanatları arasında el işlemeleri, özgün örnekleri ile gelişerek ve yüzyıllara göre değişikler göstererek günümüze kadar süregelmiştir (Arseven, 1975:843). “İşleme, değişik dokumalar ve deriler üzerine; elde veya makinede iğne veya tığla değişik iplikler, sim ve sırma kullanılarak düz veya kabarık olarak yapılan süslemeye” denir (Sain, 1987:5).

İşlemenin ilk olarak, ne zaman ve nerede ortaya çıktığını söylemek olanaksızdır. Çok zengin ürünlerden oluşan Anadolu öncesi Türk İşleme sanatının ilk örnekleri, M.Ö. 3. yüzyılda Hun devletinden günümüze ulaşan parçalardır (Barışta, 1995:6). Türk kelimesini resmen ilk defa, topluluk ve devlet adı olarak kullanan Göktürk devrinde de, işleme sanatının süregeldiğini yazılı kaynaklar belirtmektedir (Barışta, 1995:8). Uygur döneminden kalan kumaş parçalarında, işlemelerin daha çok pamuklu kumaşlar üzerine aplike tarzında yapıldığı anlaşılmaktadır (Berker, 1980:4).

(23)

Orta Asya’da başlayıp, Anadolu ve çevresi uygarlıkların kültürleriyle oluşan Türk işlemeleri yüzyıllar boyu ekonomik, sosyal ve coğrafi şartlara bağlı olarak büyük bir gelişme göstermiş; en parlak devrini 16.ve 18. yüzyıllar arasında yaşamıştır.

İşlemecilik Osmanlı Türklerinde her ulustan ileri gitmiş özellikle XVI. yüzyılda çok incelmiş ve en zengin çeşitliliğe ulaşmıştır (Ünal, 1956:83). Osmanlı devletinin kuruluşundan sonuna kadar saraya bağlı yöneticilerin görevleri, rütbeleri, padişaha yakınlıkları giysilerden anlaşılabilirdi. Çeşitli kaynaklar elbiselerdeki işlemelerde, bunları giyen kadının sosyal durumunu bir bakışta çıkarmanın, soylu olan kadınla olmayanı, evli ile genç kızı, çocuklu kadınla dulu, İstanbullu olanla taşralıyı anlamaya yarayan özelliklerin bulunduğunu öne sürmüşlerdir. Türkler, devlet yöneticilerinin giysilerinden etkilenerek, iç dünyalarıyla ilgili duyularına dayanarak işlemeleri elbiselerine uygulamışlar, zeka ve imge yeteneklerini birleştirerek işleme sanatını geliştirmişler ve saraylarda uygulanmasına başlanan işleme sanatı zaman içinde gerçek bir halk sanatı haline gelmiştir (Sürür, 1976:14).

20. yüzyılın ilk çeyreğinde, Osmanlı İmparatorluğu döneminin sonunda işleme sanatında bir duraklama göze çarpmaktadır. Bir yandan makinenin bu dalda uygulama alanına girişi, diğer yandan savaşlar ve ekonomik bunalım ile geçen bu kısa zaman biriminde 19. yüzyılın tür, gereç, teknik konuların seçildiği biçimlendirme, renklendirme, kompozisyon özelliklerinin yenilendiği görülmektedir (Ünal, 1956:84).

İşlemeli örtüler asırlar boyu, Anadolu'da köyden kente, fakirden zengine bölge özelliklerine göre her kadının evinde farklı biçimlenmiş, çok zengin motif, desen, renk, teknik çeşitlilik kazanmış, ayrıca Türk kadınının duygu ve düşüncelerinin dışa vurmada aracı olmuştur. Toplumun yaşam biçimi, sosyal durumu ve estetik beğenisini sergilemiştir. Günümüzde de insanlar yaşadıkları çevreyi güzelleştirme isteği ile evlerinde işlemeli ürünlere yer vererek geleneksel kültürünü yaşatmaktadır. Özellikle doğum, sünnet, evlenme merasimleri ve çeyizlerde gelenekselleşen işlemeli örtüler yaygın olarak kullanılmaktadır. Türk toplumunda çeyiz geleneğinin sürmesi, işleme sanatına sürekli yenilenme gücü vermektedir. Ev eşyasının yanı sıra gündüz ve gece her saatte giyilebilen gece, abiye hatta spor

(24)

kıyafetlerde, çanta, kemer, şapka, ayakkabı, terlik, etol, şal v.b. her tür ürün üzerinde yoğun bir şekilde işlemenin kullanıldığı dikkati çekmektedir.

İşlemeler elde yapılırken, teknolojik buluşların ilerlemesi ile tam ve yarı otomatik dikiş ve nakış makineleri kullanılmaya başlanmıştır. Böylece insan gücü ve zamandan tasarruf sağlanmıştır. Hızlı çalışıldığı için kısa zamanda fazla iş çıkarabilme olanağı doğmuştur. İnsanların süsleme ve süslenme gereksinimlerini pratik ve ekonomik bir şekilde karşılayan makinede işleme büyük önem kazanmıştır. Bilimsel çalışmalar teknolojiyi, teknolojide endüstride kullanılan üretim yöntemlerini, araç ve gereçlerini değiştirmektedir. Bilgisayar teknolojisinin son yıllarda hızlı bir yayılma sürecine girmesi, pek çok alanda bilgisayar destekli tasarımları artırmıştır. Günümüzde işlemeler bilgisayar ortamında tasarlanarak, aile tipi ve endüstriyel nakış makinelerinde yapılmaktadır. Nakış endüstrisinde bilgisayarlı nakış makinelerinde üretimi gerçekleştirecek ve desen tasarımı konusunda beceriye sahip nitelikli elemana gereksinim duyulmaktadır. Nakış tekniklerini bilgisayar desen sistemleri içinde uygulayabilen nitelikli tasarımcılar sayesinde sektörde nitelik artıp, verimlilik yükselebilecektir.

Bilimsel ve teknolojik gelişmeler işi sürekli farklılaştırmaktadır. İşin farklılaşması, mesleki ve teknik eğitim programlarına dinamik bir nitelik kazandırmaktadır. İş ile birey arasında uyum sağlanabilmesi için programların değişen gereksinimlere göre yenilenmesi gerekmektedir. Mesleki eğitimin etkililiği, bireye kazandırılan davranışların, iş yaşamının gereksinimlerine uygun olmasına bağlıdır. Temel amacı bireyi iş yaşamında geçerliliği olan bir işe hazırlamak olan mesleki ve teknik eğitimde, eğitim programlarının bilim ve teknolojideki gelişmelere göre sürekli olarak geliştirilmesi gerekir (Sezgin, 2000:1). Mesleki ve teknik eğitimdeki bu genel eğilime paralel olarak nakış alanında da iş yaşamının istediği nitelikteki elemanlar yetiştirilmesi zorunluluktur.

Geleneksel el işlemelerinin eşsiz bir türü olan Türk işi; kumaşa desen çizilerek geçirilen, kasnak veya gergef üzerine gerilen kumaşlar üzerine iplik ve sim kullanarak iğne ile sayılarak ya da çizilerek işlenen, mürver tekniği dışında tersi yüzü aynı görünüşte olan günümüzde de yoğunlukla kullanılan bir işleme çeşididir.

(25)

Türk İşinin teknik özelliklerinin korunarak uygulanması ve teknolojiye uygun olarak günümüze kazandırılabilmesi için; öncelikle Türk işi işlemelerin incelenerek teknik özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Günümüz teknolojisinin ürünü bilgisayar destekli nakış makinelerinde Türk İşi işlemeleri tekniğinin uygulanabilmesi için desen kalıplarının hazırlanması ve nakış sektöründe çalışabilecek elemanların yetiştirilmesi amacıyla öğretim programı önerisinin oluşturulması gerekmektedir.

1.2. Problem Cümlesi

Geleneksel Türk işlemelerinden Türk işi tekniği ile ilgili Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri için EOS-Compucon Nakış Desen Programında desen kalıbı hazırlama konulu öğretim programı önerisi nasıl olmalıdır?

1.3. Alt Problemler

1. Geleneksel Türk İşlemelerinden Türk işi tekniğinin özellikleri nelerdir? 1.1.Kullanılan iğne teknikleri nelerdir?

1.2.Kullanılan gereçler nelerdir? 1.3.Kullanılan renkler nelerdir? 1.4. Bezeme konuları nelerdir?

1.5.Kullanılan kenar temizleme teknikleri nelerdir? 1.6.Kompozisyon özellikleri nelerdir?

2. Geleneksel Türk İşlemelerinden Türk İşi Tekniğini Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerine uygulamak için desen kalıbı hazırlama aşamaları nelerdir?

3. Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri için Geleneksel Türk Nakışlarından Türk İşi Tekniğini uygulama öğretim programı nasıl olmalıdır?

a) Hedefler neler olmalıdır?

(26)

c) Değerlendirme nasıl yapılmalıdır?

1.4. Amaç

Bu araştırmanın genel amacı, desen, konu, kompozisyon, kullanılan gereç, kullanım alanı, teknik, renk ve kenar temizleme olarak özellikleri belirlenen Türk İşinin; Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde uygulamak için desen kalıbı hazırlamak ve tüm aşamaları içeren öğretim programı önerisi oluşturmaktır. Böylelikle Türk İşinin geleneksel özelliklerinin korunarak uygulanabilmesine olanak sağlamak, teknolojiye uygun olarak günümüze kazandırmak ve işlemelerimizi gelecek nesillere aktarmaktır.

1.5. Önem

Toplumların yaratıcı zekasını, ince zevk ve becerisini yansıtan el işlemeleri, zengin kültürlerin önemli belgelerinden biridir. İşlemeler, çeşitli işlevlerinin yanı sıra bireylerin ve toplumların duygu ve düşüncelerini dışa vurmada aracı olmuştur. Toplumun her kesiminde yaygın olarak uygulanan işlemeler; toplum yaşamında sosyal, ekonomik ve kültürel bakımdan önemli bir yere sahiptir.

Günümüzde de önemli bir yere sahip olan işlemeler, teknolojik gelişmeler doğrultusunda kullanım alanlarında, yapım türlerinde farklılıklar gösterebilmektedir. Anadolu’nun birçok yerinde kızlarımız duygu ve düşüncelerini, sevinç ve hüzünlerini işlemelerle dile getirmişlerdir. Halen devam eden çeyiz hazırlama, hediye verme gibi adetler işlemelerin yapılmasında ve yayılmasında etken olmaktadır. Öte yandan kentsel yaşam her ne kadar hızlansa da süsleme ve süslenme arzusu ile işlemeler, ev dekorasyonu, giyim ve aksesuarlarında yaygın olarak uygulanmaktadır. İşlemeler, toplumların karakteristik özelliklerini taşıması nedeniyle turistik eşya olarak da üretilmekte ve ilgi görmektedir.

(27)

Yüzyıllar boyunca yaygın olarak uygulanan teknikler arasında görülen Türk İşi tekniği; kullanılan iğne teknikleri, renk, motif, kompozisyon bakımından belirleyici özelliklere sahiptir. Türk İşi tekniğinin pesent, muşabak, balıksırtı, civankaşı gibi tipik iğneleri bulunmaktadır.

Bilgisayarla bütünleşik teknolojilerin gelişmesi pek çok alanda olduğu gibi nakış alanını da etkilemiş, geliştirilen bilgisayar destekli çok başlıklı nakış makinelerinin kullanılması yoğunlaşmıştır. Böylece daha kısa zamanda, daha ucuza, daha az insan gücü ile üretim olasılı hale gelmiştir. Ancak işlemelerin, ticari kaygılarla ve eğitimsiz bireylerce yapılmasının, sanatsal nitelik taşıyan geleneksel işlemelerimizin özünden uzaklaşmasına ve giderek yozlaşmasına neden olduğu gözlenmektedir.

Kendine özgü estetik çizgisi ve teknik özellikleri bulunan Türk İşi tekniğinin de günümüzde Bilgisayar Destekli Nakış Programları ile özüne bağlı kalınmadan üretimde kullanıldığı bilinmektedir.

Türk İşi tekniğinin yaşatılması, geliştirilmesi için, eski ve yaşayan özgün örneklerin belgelendirilmesi, çağdaş boyutlar kazandırılarak kaynakların hazırlanması gerekmektedir. İşlemeler toplumumuzun yaşayışını, zevkini, gereksinim ve becerilerini üzerinde taşıyan paha biçilmez değerler olarak bizlere miras kalmış, ulusal kültürümüzün önemli belgeleri arasında yer almışlardır. Aslına uygun olarak tanıtılması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması önemlidir.

Değişen teknolojiye paralel olarak sanayinin gelişen gereksinimlerine cevap verebilen nitelikli işgücünü yetiştirebilmek için, eğitim programlarının teknolojideki gelişmelere göre sürekli olarak güncellenmesi zorunluluktur.

Bu çalışma, geleneksel Türk İşinin özelliklerinin belirlenmesi, aslına uygun olarak Bilgisayar Destekli Nakış Makinelerinde uygulama için desen kalıbı hazırlanması ve tüm aşamaları içeren öğretim programı önerisi oluşturulması bakımından önemlidir. Bu çalışmanın öğretim programı örneği olarak benzer konularda yapılacak çalışmalara örnek oluşturması da beklenmektedir.

(28)

1.6. Sınırlılıklar

1. Bu araştırma Geleneksel Türk Nakışlarından Türk işi tekniği ile sınırlıdır. 2. Türk İşi tekniğinin özelliklerinin araştırılmasında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan Türk İşi Tekniği ile yapılan 165 adet ürünle sınırlıdır.

3. EOS-Compucon Nakış desen sistemi ile sınırlıdır.

1.7. Sayıtlılar

1. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Müzesinde bulunan Türk İşi ürünler, Türk işi tekniğinin teknik özelliklerini yansıtacak nitelikte ve niceliktedir.

2. Türk İşi Öğretim programı önerisi hazırlanan desen programı, piyasada yaygın olarak kullanılan bir programdır.

1.8. Tanımlar

Fonksiyon : İşlev. Görev. Bir veya birçok değişkene bağlı olarak değişen

nicelik (Türkçe Sözlük,2005:208). Muşabak: Göz, göz aralıklı kafes şeklindeki işlemeye denir.

(Türkçe Sözlük,2005:420).

Program : Belirli şartlar ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin

bütünü(Türkçe Sözlük,2005:544).

Teknik: Bir sanat, bir bilim bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi.

(29)

Yöntem: Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol,sistem,

usul(Türkçe Sözlük,2005:759).

1.9. Kısaltmalar

G.Ü.M.E.F : Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi MEGEP: Mesleki Eğitimi Güçlendirme Projesi

1.10. İlgili Araştırmalar

Bilgisayar Destekli Nakış makineleri ve bu makinelerde uygulanabilen öğretim programları ile doğrudan ilgili, ulaşılabilen araştırmalar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

ÇETİNKAYA, Z.(2007); “Hesap işi iğne tekniklerini EOS-Compucon

programına uyarlayarak bilgisayarlı nakış makinelerinde uygulanmasına ilişkin öğretim programı hazırlanması” konulu yüksek lisans tezi Geleneksel Türk Nakışlarından Hesap İşi’ni araştırmak, Bilgisayar Destekli Nakış Makineleri için piyasada yaygın olarak kullanılan EOS- Compucon Nakış Desen Sistemi ile Hesap İşi desen kalıbı hazırlamak ve EOS- Compucon Nakış Desen Sistemi ile desen hazırlama programı önerisi hazırlama amacıyla çalışılmıştır. Araştırmada Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan 99 adet Hesap İşi ürün incelenmiştir. Müzedeki Hesap İşi Ürünlerden elde edilen verilerin yorumları yapılmıştır. Araştırmada EOS- Compucon nakış desen programı ile Hesap işi bilgisayarda tekniğine uygun olarak hazırlanmış, EOS-Compucon Nakış Desen Programı ile Hesap İşi öğretim program önerisi hazırlanmıştır.

(30)

ERDAL, D. (2005); “Geleneksel Türk Nakışlarından Türk İşinin Bilgisayarlı

Nakış Makinelerinde Uygulanmasının Değerlendirilmesi” konulu yüksek lisans tezi, geleneksel Türk nakışlarından Türk İşinin bilgisayarlı nakış makinelerinde uygulanmasının değerlendirilerek, gelenekselliğin bozulup bozulmadığını tespit etmek amacıyla çalışmıştır. Geleneksel Türk Nakışlarından Türk İşinin Bilgisayarlı Nakış Makinelerinde Uygulanması uzman görüşleri alınarak değerlendirilmiş, desen, renk, kompozisyon ve teknik açıdan gelenekselliğe bağlı kalınmadığı anlaşılmıştır.

GÜLŞEN, N. (1997); “Ankara’daki Kız Meslek Liselerinde Nakış Alanında

Yeni Teknolojinin Kullanılma Sorunları” konulu araştırma Ankara Büyükşehir Belediye Sınırları içersindeki Kız Meslek Liselerinde nakış alanında yeni teknolojinin kullanılma sorunlarını belirleyebilmek amacıyla çalışılmıştır.14 Kız Meslek Lisesi’nden 60 nakış öğretmeninin ve okul yöneticisinin ankete verdikleri cevaplar bu konu ile ilgili bulunup toplanmış, literatürle karşılaştırılmıştır. Atölyelerde bulunan makine çeşitlerinde sınırlamalar olduğu, bu nedenle de nakış alanında verilen eğitimde yeni teknolojinin kullanılmadığı anlaşılmıştır.

GÜNER, S. (2005); “Bilgisayar Destekli Nakış Tasarımında Yaygın Olarak

Kullanılan Programlar Ve Accurate 4 Nakış Desen Sistemi İçin Öğretim Programı Önerisi” konulu araştırma Nakış tasarımında kullanılan programları tanıtmak ve Accurate 4 nakış desen sistemi için öğretim program önerisi hazırlayabilmek amacıyla çalışılmıştır. Araştırmada eğitim, mesleki eğitim, nakış eğitimi, bilgisayar destekli nakış makineleri için Türkiye’de yaygın olarak kullanılan desen programları ile özellikleri tanıtılmış ve bu programlardan yaygın olarak kullanıldığı düşünülen Accurate 4 nakış desen sistemi ile bir program önerisi hazırlanmıştır. Bu araştırma iş analizine dayalı betimsel bir araştırmadır. Konu ile ilgili literatür taraması yapılarak araştırmayı destekleyici bilgiler toplamıştır.

KARAKAŞ, M.G. (2006); “Geleneksel Türk İşlemelerinden Dival İşini

(31)

Kalıbı Hazırlama Öğretim Programı Önerisi” konulu yüksek lisans tezi, dival işinin günümüzdeki yeri ve önemini belirtmek, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan dival işi örneklerinden katalog oluşturmak, bilgisayar destekli nakış makineleri için EOS-Compucon Nakış Desen Programını kullanarak Eva (Dival) İşi öğretim programı önerisi hazırlamak ve dival işini teknolojiye uygun olarak günümüze kazandırmak amacıyla çalışılmıştır. Sanat, el sanatları, işleme, dival işi tekniği, müzecilik, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Prof. Ülker Muncuk Müzesi’nde bulunan dival işi ürünlerin değerlendirilmesi, EOS-Compucon Nakış Desen Sistemi açıklanmış ve bu desen sisteminde Eva (Dival) İşi Öğretim Programı Önerisi hazırlanmıştır.

(32)

SANAT, EL SANATLARI, İŞLEME, TÜRK İŞİ VE MÜZECİLİK

2.1. Sanat

İnsan yapısında “Güzel”i arama isteği belki de sanatı en iyi şekilde açıklayan bir yaklaşımdır. Sanatın bütün anlamlarını içinde barındıran tek bir tanımını yapmak mümkün değildir. Çünkü sanat, esnek ve çok kapsamlı göreceli yönü ağır basan bir kavramdır. Sanatı tanımlamada ve açıklamada göreceli yaklaşımlar vardır. Sözgelimi sanatı “Sanatçının dışa vurumu” olarak gören görüşün yanı sıra, “Hoşa giden bağlantılar çabası”, “Dış dünyanın estetik düzeyde yansıması”, “Dinleyen ve görende haz uyandıran bir olgu” olarak gören birbirinden bağımsız ve farklı görüşlere dayanan sanat tanımları vardır. Sanat yaşantımızın her alanına girmiş, insanla iç içe olan bir olgudur (Balcı vd., 2002:7).

Sanat, düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, beceri ve düş gücü kullanılarak anlatılmasına ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insan etkinliğidir. Başka bir deyişle sanat; insanın kendini anlatma, kendi dışındaki dünya ile iletişim kurma ve etkileme gibi dürtüleri ile ortaya çıkan bir olgudur (Alpaslan, 2003:1).

2.2. El Sanatları

El sanatları, bireyin bilgi ve becerisine dayanan, genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı, elle ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan, gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinliklerdir.

(33)

İnsanların günlük gereksinimlerini karşılamak için daha çok süsleme, dekorasyon ve fayda sağlama amacıyla yapılan el sanatı ürünleri, bireyin yaratıcı yeteneği ile toplumun karakterini yansıtarak milli sanat zevkini ortaya koymaktadır. Bu ürünler tarihsel geçmişi içinde günlük kullanım eşyasından süs eşyasına, çeyizlik eşyadan hediyelik eşyaya pek çok ürünü içine alan dayanıklı tüketim malları olarak tanımlanabilmektedir (Öztürk, 1994:1).

El sanatları ilk dönemlerde insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak, giyinme barınma gibi, daha sonraki dönemlerde ise insanların süslenme, bulundukları mekanları süsleme gibi kişisel zevk ve isteklerini karşılayacak ürünler olarak üretilmiş ve üretilmektedir (Arlı, 1992:23).

Klasik estetik kurallarına göre resim, heykel ve mimari gibi güzel sanatlar dışında kalan hem güzel hem de yararlı olma niteliğini taşıyan, bir ya da birden fazla kişinin oluşturduğu, yinelenebilen, farklı estetik kategoriler düzeyinde ürünleri kapsayan bu sanat dalı çok geniş bir yelpazeye yayılmaktadır (Barışta,2003:2)

Geleneksel Türk el sanatları, bir ulusun, bir toplumun geçmişten günümüze yaşamışlığının bir değerler birikimidir. Oluşmuş, olgunlaşmış kültürünün donatılmış yansımasıdır. Bir toplumun yaşam tarzının, gelenek ve göreneklerinin, kuşaktan kuşağa aktarılmasında, geliştirilerek devam ettirilmesinde önemli bir yer tutar.

Çeşitli uygarlıkların hüküm sürdüğü, zengin kültürel yapıya sahip ülkemiz, geçirdiği tarihsel evrim içerisinde üzerinde yaşayan kültürlerin özelliğini taşıyan el sanatlarına sahiptir (Onuk, 1998:7).

2.3. İşleme

Türk El Sanatları arasında el işlemeleri, özgün örnekleri ile gelişerek ve yüzyıllara göre değişikler göstererek günümüze kadar süregelmiştir.

Bazı kaynaklardaki tanımıyla işleme: “Bir bez veya bir kumaş üstüne iğneye geçirilmiş beyaz veya renkli ipliklerle ve sırmalarla düz veya kabartılı olarak yapılan tezyinata denir” (Arseven, 1975:843).

(34)

“İpek, yün, keten, pamuk, metal vb. iplikler kullanılarak çeşitli iğneler ve uygulama biçimleri aracılığıyla; keçe, deri, dokuma vb. üzerine yapılan bezemelere denir” (Barışta, 1984:1).

Bir başka tanımıyla “Dokuma ve deri üzerine iğne ile çeşitli cins ve renkteki ipliklerle yapılan süslemeye denir” (Fenercioğlu, 1973:13).

“Değişik dokumalar ve deriler üzerine; elde veya makinede iğne veya tığla değişik iplikler, sim ve sırma kullanılarak düz veya kabarık olarak yapılan süslemeye denir” (Sain,1987:5).

Türk sanatçıları, doğada gördüklerini kendilerine özgü renk ve şekillerle taşlara duvarlara işledikleri gibi, bunları kumaşlara da işlemeyi denemişler böylece Türk işlemeleri ortaya çıkmıştır. Dünya sanat tarihinde Türk İşlemeleri denmesinin nedeni, yapılan araştırmalar sonucu Türk toplumlarının yaşadığı Kafkasya, Türkistan ve Kırım gibi yerleşim yerlerinde ortaya çıkarılan çok eski örneklerin bulunmasından dolayıdır (Sain, 1987:5).

2.3.1. İşlemenin Tarihçesi

İlk insanlar dış etkilerden korunmak için örtünme gereksinimi duymuşlar, örtünecekleri parçaları birbirine tutturma zorunluluğu ile dikiş iğnesini icat etmişlerdir. İşlemeler, dikişin dekoratif olarak uygulanmasıyla oluşmuştur. Tarihi çok eski devirlere dayanan işleme sanatının mitolojide ve efsanelerde de sözü geçmektedir (Sürür, 1976: 8). Çok zengin ürünlerden oluşan Anadolu öncesi Türk İşleme sanatının ilk örnekleri, M.Ö. 3. yüzyılda Mete’nin birçok Asya kavmini egemenliği altına alarak kurduğu Hun devletinden günümüze ulaşan parçalardır (Barışta, 1995:6). Türk nakışlarında, yaşam biçimi olan, göçebe hayatın özellikleri tarihi kalıntılardan da anlaşılmaktadır (Ögel, 1985:49). Arkeolojik araştırmalar yoluyla kurganlardan elde edilen malzeme ve eserler bizlere Hun’ların sanatı hakkında bilgi vermektedir (Aslanapa, 1993:11).

Türk kelimesini resmen ilk defa, topluluk ve devlet adı olarak kullanan Göktürk devrinde de, işleme sanatının süregeldiğini yazılı kaynaklar belirtmektedir (Barışta, 1995:8). Göktürk zamanından günümüze ulaşan mezarlarda bulunmuş ipek parçaları,

(35)

Bizans elçilerinin günlüklerindeki bilgiler, işlemelerle bezenmiş çadır ve giyim kuşam türlerinin kullanıldığı belgelenmektedir. Uygur döneminden kalan kumaş parçalarında; işlemelerin daha çok pamuklu kumaşlar üzerine aplike tarzında yapıldığı anlaşılmaktadır. Budizm’in etkisinin yoğun bir şekilde hissedildiği Uygur işlemlerinde; insan ve hayvan figürlerinin yanı sıra Buda’nın üç gözünü simgeleyen ve Osmanlılar devrine kadar süregelen Çintemani motifi saltanat simgesi olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır (Berker, 1980:4).

1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya gelen Türkler zengin sanat ve uygarlık kültürlerini de beraberinde getirmişlerdir. Anadolu’nun yabancı olduğu değişik bir sanat görüşü ve anlayışı olan Türkler, burada karşılaştıkları örnekleri ve yöntemleri kendi anlayışlarıyla bağdaştırarak yepyeni bir Türk sanatının doğmasını sağlamışlardır (Sürür, 1976:13). Bugüne kadar yapılan araştırma ve incelemelerde Selçuklular Döneminden işleme parçasının gün ışığına çıkmamış olmasına rağmen, 1072 yılında yayınlanan bütün Türk boylarının kullandığı kelimelerden oluşan “Divan-ı Lügat-it Türk” bu konuda kapsamlı bilgiler içermektedir. (Barışta, 1995:11). Selçuklular döneminde tamamen yerleşik düzene geçen Türkler, Orta Asya’nın göçebe ve çadır işlemeciliğini geliştirerek sürdürmüştür. İpekçilik Sanayini de aranır düzeye Selçuklular getirmiştir. “Diba-i Selçuklu” adıyla anılan ipekli kumaşlar yabancıların ilgisini çekmiştir (Sürür, 1976:13). Anadolu Beylikleri Döneminden kalan işleme parçasının bulunmamasına rağmen Marko Polo, İbni Batuta gibi gezginlerin anılarında ve Aşık Paşaoğlu tarihi gibi kaynaklarda Anadolu’daki yaşayış biçimi, kültür düzeyi, örf, adet ile ilgili bilgiler verilmekte ve işlemenin varlığına değinilmektedir. (Barışta, 1995: 12-13).

Kendine has bir kültür ve medeniyeti üç kıtada altı yüzyıl yaşatan Türkler işleme sanatını da çok yaygın bir hale getirmişler renk, motif ve teknik bakımdan en yüksek seviyeye ulaştırmışlardır. “İşlemecilik Osmanlı Türklerinde her milletten ileri gitmiş bilhassa XVI. asırda çok incelmiş ve en çeşitli şeklini almıştır (Ünal, 1956:83). Türk işlemeciliğinin Osmanlı İmparatorluk dönemine ait birçok örneği bulunmaktadır. Dünyanın ünlü müzeleri ile yurdumuzdaki müzeler ve özel koleksiyonlarda yer alan bu parçalar, Fatih Sultan Mehmet’ten sonra Türk işlemelerini kronolojik bir düzen içinde inceleme olanağı vermektedir.

(36)

Osmanlı toplumunda teknolojik koşullar ustaya, sanatkara büyük imkanlar sağladığından evde aile bütçesine katkıda bulunan, kişiye meslek kazandıran ve kişiyi saraya kadar yükseltebilen bu sanat dalı yaygın bir biçimde uygulanıyordu. İşleme alanında evlerde amatörce yapılan uygulamalar kuşaktan kuşağa geçen bilgilerle gerçekleşebiliyordu. Bu eğitim etkinliklerinin boyutları iyi bilen, evden eve giderek bildiği iğneleri uygulamasını öğreten “aşina kadınlar” kanalıyla genişlediği, diğer taraftan, sarayda eğitim görmüş olan haremdeki kızlar evlenerek gelin gittikleri çevrelerde, saray gelenek ve göreneklerini taşıdıkları belirtilmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde işlemeler, saray ve saray dışı olmak üzere iki ana çevrede üretilmekteydi. Osmanlı saray işlemeleri, kumaşların niteliği, kompozisyon açısından halk işi işlemelerden kesin çizgilerle ayrılmakta olduğu görülmektedir. Sarayda değişik çevrelerden gelen ve getirilen, yerli ve yabancı sanatçıların çalışması, kültürler arasında karşılıklı geçişi sağlayan bir köprü olmakla birlikte, bir eğitim merkezi niteliği de taşıdığı anlaşılmaktadır. Saray dışını oluşturan ikinci çevre ise; ev ve çarşı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ev ve çarşı gibi amatör ve profesyonel ustalar grubundan oluşan bu çevreler sarayın kaynağı idi (Barışta, 1995:19). Çarşı İşlemeleri, “İşlemecilik, çarşı el sanatları arasında zamanın teşkilatına bağlı güzel bir sanat kolu halinde çalışmaktaydı”(Özbel, 1940:6). Esnaf ve sanatkarların üretimlerini devletin denetimi altında sürdürdükleri çarşıda; derneklere dağıtılan ipek, keten, yün ve metal gibi hammaddeler loncalar kanalıyla ipek iplik, yün iplik, metal bükümlü iplik (sim), süsleyici gereç ve dokuma biçimine dönüştürülüyordu. Böylece sağlanan gereçler ev donatımı, giyim kuşam türleri ve toplumun günlük ve tören ihtiyaçlarını karşılayan biçime getirmek üzere kesilip dikilmekte ve işlemelerle bezenmekte idi. Çarşıda sanatkarlar beğeni kazanan ürünleri ile kar amacı gütmeden hazırladıkları ürünlerini; on ya da yirmi yıl arayla açık bir yerde düzenledikleri dernek bayramları aracılığıyla sergilemekteydiler. Usta ve çıraklardan oluşan loncaların çalışma sistemi, sanatkarlar arasında iletişimi ve işbirliğini sağlamaktaydı.

Saray, ev, çarşı etkileşerek girift, eş değerde bir zincirin halkaları gibi birbirini tamamlıyordu. İşleme sanatı belli bir zümrenin değil herkesin yarar sağladığı, estetik haz duyduğu bir sanat dalı olarak uygulanıyordu.

(37)

Bütün toplumun kesimlerinde uygulanan işlemelerde Türk kültürünün yaşam biçimi, duyuş, düşünüş sistemi ve estetik beğenisi sergilenmiştir. Doğuda ve batıda seferlerle imparatorluğun yayılmasının büyük bir hızla sürdüğü 16. yüzyıldan kalan kaşbastılar, mendiller, uçkur, don ve bohçalar, kavuk örtüleri, perdeler, yastıklar ve kalkanlar bu dönemin giyim, kuşam, ev süsleme ve gündelik eşya türleri ile ilgili bilgi vermektedir. Bu nesnelerin yapıldığı ince keten, ipek atlas, düz ince ipek, keten yazma ve ipek havlı kadife gibi kumaşlar, dokumacılıkta ulaşılan düzeyi sergilemektedir. Bir parçada bir veya ikiyi geçmeyen iğne sayısının gözlendiği işlemelerin zengin iğne çeşitlemesi güçlü bir teknik sentezi sergilemektedir. Bu yüzyılda bazen somut konular, bazen soyut konular, bazen de her ikisinin bir arada kullanıldığı karma konular seçilmiştir. Somut konular arsında: Narçiçeği, karanfil, zambak, sümbül, yaban gülü, rozet çiçeği, enginar yaprağı, çınar yaprağı, kozalak gibi bitkisel bezemeler; kuş ejder, kuzu gibi figürlü bezemeler dikkati çekmektedir. Soyut konular arasında yıldız, altıgen, madalyon, geçmeli örgü gibi geometrik biçimler ve ok, üç top gibi geometrik biçimlerden oluşturulmuş nesne değeri olan geometrik bezemeler ile kufi, nesih, yazı türleri ilgi çeken seçimlerdir. Karma konular arasında güllü ejderler, çiçeklere bezenmiş üç top motifleri (çintemaniler), rumilerle donatılmış çiçek bugüne değin çözemediğimiz anlamlarla yüklüdür. İşlemelerde renkler motifler kadar önemlidir. Gerek seçilen konu, gerek biçimlendirmeye bağlı olarak yapılan renklendirmelerde ya tek renkli, ya da çok renkli bir sistem vardır. Tek renkli (monokrom) renklendirmelerde gümüş ya da altın rengi gibi tek bir renk kullanılmıştır. Çok renkli (polikrom) düzende ise renk sayısı birden fazladır. Bu grupta ana renkler: Domates kırmızısı, lal rengi, indigo mavi, boncuk mavisidir. Yardımcı renkler ise: Beyaz, sabun yeşili, sarı ve bejdir. Genellikle beşi aşmayan değişik rengin bileşimiyle oluşan çok renkli düzende tonsuz iplikler yanı sıra sarı beyaz altın ve gümüş ipliklere de rastlanmaktadır (Barışta, 1995:19-20).

İşlemelerde kompozisyonlar kullanılmak istenen alete, işlenecek yüzeye, işlemeli eşyanın kullanılacağı yere göre hazırlanır. Türk işlemeleri öteki ülkeler işlemelerinden değişik bazı yerleştirme karakterine-yüzey düzeni-sahiptir. Bu, çok bol bir işleme ile bezenmiş kısımdan sonra gözü dinlendirici bir yüzey boşluğu bulunmasıdır. Böylece işlenen kısım fon boşluğunda belirgin duruma gelir (Sürür,

(38)

1976:48). Kullanılan nesnelerin biçimine uygun düzenlenen kompozisyonlar iki ana başlık altında toplanmaktadır.

1-Bir motiften oluşturulmuş kompozisyonlar.

2-Birden fazla motifin tekrarlanması ile oluşturulmuş kompozisyonlar.

Bir motiften oluşturulmuş kompozisyonlar: Ustalar bir motifi oluşturan birimleri birleştirerek tek bir ünite olarak sunmuşlar ve bir noktaya oturtulan bu motifi aynen tekrarlamamışlardır.

Çok yaygın görülen, birden fazla motifin tekrarlanması ile oluşturulmuş kompozisyonlarda işlemeciler ya aynı motifi ya da aynı ana ve yardımcı motifleri tekrarlayarak aynı yüzeyi bezemişlerdir.

Bu kümede düzenlenen kompozisyonlar ya bordür biçiminde nesnenin belli bir kısmını kaplayacak biçimde ya da nesnenin bütün yüzeyini bezeyecek biçimde yerleştirilmiştir. Bordür biçiminde düzenlenen kompozisyonlar, işlenen nesnenin iki ucuna ve çevresine yerleştirilmiştir. Öte yandan bordürlerin enli şeritler biçiminde ayrı parçalar olarak hazırlanmış örnekleri de vardır.

Nesnenin yüzeyini bir bütün olarak ele alındığı işlemelerde temelde motiflerin sıralamasından gelişen çizgisel bir kompozisyon düzeni görülmektedir. Bazen kopuk bitkiler, bazen baklava kasetleri ve bazen madalyonlar biçiminde birbirini izleyen motifler eşit ve yaklaşık ağırlıklarla bütün yüzeye dağılmıştır. Yer yer işlenen kumaştan da yaralanılarak hazırlanmış bu tür kompozisyonların sergilendiği örnekler arasında bohçalar, kavuk örtüleri, perdeler, taht örtüleri, nihaleler dikkati çekmektedir.

Batı ile iletişimin arttığı 17. yüzyılda da işleme çevre, makrame, kavuk örtüsü, uçkur, traş önlüğü, kaftan, peşkir, seccade, bohça, ok torbası, yastık, çarşaf, yorgan yüzü, yatak örtüsü, ayna örtüsü, yer örtüsü ve çadır gibi eşyalar üzerine uygulanmaya devam etmiştir (Barışta, 1995:21-35). 17.yüzyıl işlemeleri incelendiğinde, kaliteli keten dokumaların ve metal bükümlü ipek ipliklerin giderek yaygınlaştığı dikkati çekmektedir. Bu dönemde 16.yüzyıla göre pesent ve hesap iğnelerinin artış gösterdiği bu iğne teknikleri ile birlikte hasır iğne, sarma, balıksırtı, civankaşı iğne tekniklerinin de kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bir önceki yüzyıla göre iğne sayısında bir artış gözlenmekle birlikte işlemelerde bir ürün üzerinde iğne sayısının üçü geçmediği dikkati çekmektedir (Köklü, 2002:76). 17. yüzyılda

(39)

antinaturalist biçimlendirmelerin yanı sıra daha naturalist ve realist üsluba yaklaşım göstermişler, geometrik ve yazılı bezemelerden oluşturdukları non-figüratif nitelikli soyut bezemeler ikinci plana atmışlar, çiçek türlerini bir zemine bağlamışlar ve bir mekan içine oturtmuşlardır. Bitkilerde gözlenen gerçeğe yaklaşma eğiliminin özellikle vazo, kandil, sütun, kemer gibi nesneli bezemelerde de güçlendiği görülmektedir (Barışta, 1995:38). Bu yüzyılda renkler de doğaya yakınlaşmış ve pastelleşmiştir. 17. yüzyıldan kalan parçalarda kırmızının azaldığı, domates kırmızısının giderek yerini mercan rengi, pembe, bej ile kahverengiye bıraktığı, mavinin yeşille eş ağırlıkta kullanıldığı görülmektedir. Pembe-mavi, pembe-yeşil ve bej-mavinin ana renk olarak ele alındığı bileşimlerde simin yaygınlıkla kullanıldığı gözden kaçmamaktadır (Barışta, 1995:45). 17. yüzyılda bir merkeze doğru yönlendirilmiş sıralamalarla düzenlenen kompozisyonlardan gelişen yeni bir düzenleme, bir merkez çevresinde dönen sıralamalarla oluşturulmuş kompozisyonlar dikkati çekmektedir. Enli bordürlerin ve ortası baklava biçiminde boş bırakılan her sırada eksilen motif sayısı ile daralan bordürler ile yapılmış ayna örtüleri görülmektedir (Barışta, 1995:47-50).

Avrupa etkisinin giderek çoğaldığı 18. yüzyılda makrama, uçkur, baş örtüsü, mendil, traş önlüğü, kaftan, beşik örtüsü, entari, peşkir, ayna örtüsü, kavuk örtüsü, taban halısı ve çadır gibi parçalar Doğu ve Batı kültürü arasındaki geçişi sergilemektedir. Pamuklu ve havlu dokumaların beğeni kazandığı 18. yüzyılda, ipliklerde incelme, simlerde artış olduğu ve gümüş ile altın kaplama bakır metal ipliklerin ortaya çıktığı görülmektedir. 18. yüzyılda antinaturalist, realist, sürrealist ve non-figüratif nitelikli motiflerin yanı sıra daha realist ve bazen emprestyonist veya romantik bir havayı yansıtan biçimlendirmelerden oluşan motiflerden meydana gelmiş kompozisyonlarla tasarılarını sergilemişlerdir. Yaygınlıkla karma üslupla oluşturdukları çadırlarla bezenmiş kır manzaraları, tabakta meyveler, vazoda çiçekler gibi konuları sürrealist bileşimli kalıplarda sunmuşlardır. Fiyonklarla bağlanmış çiçek buketleri, tabakta meyveler gibi yeni unsurlar 18. yüzyılda görülmektedir. 18. yüzyılda diğer renklerin yanında mor, eflatun, güvez, sıklamen gibi renkler kullanılmaktadır. Yüzyılın ortalarında renk sayısında bir artış belirmektedir. Bu artış yüzyılın sonlarında daha da güçlenmiş ve renk sayısı sekizi aşmıştır. Bu yüzyıl sonlarına doğru kimyasal boyaların katkısıyla ipliklerin çeşitli tonlarda

(40)

renklendirilmesi ile işlemeler daha canlı daha parlak bir görünüm sergilemektedir(Barışta, 1995:51-63).

19. yüzyılda, işlemelerin çadırlarda, ev eşyalarında, günlük kadın ve erkek kıyafetlerinde, çeyiz eşyalarında, loğusa ve sünnet odaları süslemelerinde sıkça kullanıldığı gözlenmektedir. Bu yüzyılda önceki yüzyılda kullanılan gereçlerin yanında mermerşahi, tülbent, yazma, havlu, keten pamuk karışımı yollu dokuma ilgi çekmekte, pamuklu atlas, pamuklu kadife, pul, boncuk ve oya gibi süsleyici gereçlerin önem kazandığı gözden kaçmamaktadır. 19. yüzyılda da yine somut, soyut ve karma konularla aktarımlarını sürdürmüşlerdir (Barışta, 1995:66-69). 19. yüzyılın ikinci yarısında renk sayısı zengin renk tonlarının katkısıyla onu aşmış ve giderek bir artış belirmiştir. Kurmay rengi, bordo, mor, turkuvaz, ördek başı yeşili, açık yeşil, acı sarı, hardal ve kayısı gibi renk tonları yeni renkler olarak ilgi çekmektedir.

20. yüzyılda gereç olarak pamuklu dokuma çeşitlerinin arttığı, yollu pamuklu karışımı dokumaların yaygınlaştığı, pamuk ipliğin arttığı fark edilmektedir. Gümüş ve altın kratı düşürülmüş tel ve metal ipliklerin yanı sıra metal bükümlü ipek ipliklerin kullanıldığı dikkati çekmektedir (Köklü, 2002:75-78).

Bu yüzyılda önceki yüzyılda uygulanan iğne tekniklerinin kullanıldığı ve sarma ile tel kırma iğnelerinin arttığı gözlenmektedir. Önceki yüzyıllarda olduğu gibi işlemler tek ve çok renkli olarak renklendirilmişlerdir. Bir motiften oluşan kompozisyonların yaygınlaştığı görülmektedir (Barışta, 1995:95).

Topkapı sarayı müzesinde çok zengin bir işleme koleksiyonu bulunmaktadır. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar işlemenin her çeşidi bu koleksiyonda görmek mümkündür (Ünal, 1956:84).

Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonraki 25-30 yıl içerisinde Anadolu’nun bir bölümünde sanayileşmenin etkileri görülmeye başlanmış, bu durum sanat ve loncaların yaşam koşullarını yok etmiştir (Aktan, 1989:56).

Cumhuriyet döneminde o güne kadar uygulanan bütün iğne çeşitlerinin yanı sıra yurt dışı kaynaklı değişik iğne tekniklerinin de eğitim kurumlarında uygulanmaya başlandığı gözlenmektedir. Günümüze kadar el sanatlarını yaşatan ve yayılmasını sağlayan en önemli eğitim kurumlarından biri, 1934 yılında kurulan 3 yıllık Kız Teknik Öğretmen Okulu’dur. Daha sonra Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu adını almıştır. Ayrıca Kız Teknik Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak açılan

(41)

Enstitü, Sanat Enstitüleri ve Kız Meslek Liseleri ile örgün ve yaygın eğitim veren kurumlar Türk el sanatlarının Cumhuriyetin ilk yıllarından, bugüne kadar gelmesinde büyük önemi vardır.

Cumhuriyetten önce ev, çarşı ve saray çevresinde yapılan işlemeler; Cumhuriyetten sonra amatör ve profesyonel olarak ev, çarşı, dernek, kooperatif ile okulların yanı sıra özel ve resmi kurumların düzenlediği kurslar tarafından yapılmaktadır. Günümüzde ise bir taraftan geleneksel yollarla yapılmakta, bir taraftan da çeşitli el sanatları dernekleri, kooperatifler, kurslar ve Milli Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Kurumlarında; Kız Meslek Liseleri, Pratik Kız Sanat Okulları, Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri, Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı Halk Eğitim Merkezinin nakış kurslarında, Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi ve Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Nakış Anasanat Dalı programlarında yer almaktadır.

2.3.2. İşlemenin Toplum Yaşamındaki Yeri ve Önemi

Türklerin güzel sanatlar düzeyine çıkarmış olduğu Türk işlemeciliği, tarihi tekstil el sanatları içinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Günümüzde ise bu sanat dalının ürünleri yerli ve yabancı ülkelerin müzelerinde, özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Günümüzde ev eşyasının yanı sıra gündüz ve gece her saatte giyilebilen gece, abiye hatta spor kıyafetlerde, çanta, kemer, şapka, ayakkabı, terlik, etol, şal v.b. her tür ürün üzerinde yoğun bir şekilde işlemenin kullanıldığı dikkati çekmektedir. Doğum, evlenme, ölüm gibi hayatın üç ana dönemi etrafında kümelenen işlemeler; örf, adet, gelenek, görenek gibi sosyal kurallarla yönlenmektedir. Birçok yöremizde devam eden hediye verme, çeyiz hazırlama, çeyiz serme, sünnet düğünü gibi yollarla yayılarak güncelliğini koruduğu görülmektedir.

El işlemeciliğinin turistik değeri fazla olduğundan dolayı ekonomik yönden katkısı önemlidir.

Şekil

Şekil 2. Dosya Menüsü
Şekil 3. Resim Aç Penceresi
Şekil 8. Disketten Okuma Penceresi
Şekil 13. Düzenle Menüsü
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Jean Baudrillard’la modernle şme sürecinin (modern sonrası dönemin) kitle iletişim araçlarıyla ba ğlantısı çok yönlü olarak ele alınmıştır. a-) Kitle ileti şim

Uluslararası Halk Kültürü ve Sanat Etkinlikleri ve Sempozyumu” Karma Sergi: “Çocuk Gelin” (Çarık) Kahraman Kazan Belediye Sarayı /(12-14 Ekim 2017)

Zanaat üretilen nesnenin malzeme, teknik ve işlevsel özellikleri ile sınırlıdır (Ihatsu,2002:60). Bu değ erlendirmeler sonucunda zanaat, sanatın dışında tutulmuştur.

“GTM icrası yapan keman sanatçıları hakkında bilgi veririm.” maddesine bağlı olarak olumlu yöndeki dağılımların (İleri düzeyde ve Yeteri düzeyde) ve

Bu araştırmada, Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, M üzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim programında yer alan Geleneksel Türk M üziği

Türkler daha Geleneksel Türk Dini döneminde, evrensel ve vahye dayalı dinlerin tek Tanrı anlayışına yakın özelliklere sahip bir Tanrı anlayışına erişmiştir.. Hikmet

İslam Dininin geleneksel sanatlar üzerindeki etkisi hakkında kompozisyon yazma Geleneksel Türk Sanatlarında..

Bulut, hatâyî ve rûmî üslûbu motiflerin birlikte kullanıldığı bir desen tasarımı yapmak için öncelikle ana motifi belirlemek gerekir. Kapalı form oluşturan motif