• Sonuç bulunamadı

Arap dilinde zâid harfler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Arap dilinde zâid harfler"

Copied!
109
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

DOĞU DĠLLERĠ VE EDEBĠYATLARI ANABĠLĠM DALI

ARAP DĠLĠ VE EDEBĠYATI BĠLĠM DALI

ARAP DĠLĠNDE ZÂĠD HARFLER

Yılmaz BĠDAV

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANIġMAN

Doç. Dr. Mahmut KAFES

(2)
(3)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

DOĞU DĠLLERĠ VE EDEBĠYATLARI ANABĠLĠM DALI

ARAP DĠLĠ VE EDEBĠYATI BĠLĠM DALI

ARAP DĠLĠNDE ZÂĠD HARFLER

Yılmaz BĠDAV

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANIġMAN

Doç. Dr. Mahmut KAFES

(4)

ĠÇĠNDEKĠLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... IV KABUL FORMU ... V ÖNSÖZ ... VI ÖZET ... VIII SUMMARY ... X TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ ... XI KISALTMALAR ... XII GĠRĠġ

ARAP DĠLĠNDE HARFLER

A. Harfin Tanımı ... 1

B. Harfin Özellikleri ... 2

C. Harfin Çeşitleri ... 4

1. Hece Harfleri ve Çeşitleri ... 4

I. Şemsi ve Kameri Hece Harfleri ... 4

II. Ayrı ve Bitişik Hece Harfleri ... 5

III. Sahih ve İlletli Hece Harfleri ... 5

IV. Asıl ve Zâid Hece Harfleri ... 6

V. Noktalı ve Noktasız Hece Harfleri ... 6

2. Mâna Harfleri ve Çeşitleri ... 6

I. Amel Edip Etmemesi Bakımından Mâna Harfleri ... 7

II. Kullanımına Göre Mâna Harfleri ... 10

III. Sayısına Göre Mâna Harfleri ... 14

BĠRĠNCĠ BÖLÜM ZÂĠD HECE HARFLERĠ A. Zâid Hece Harflerinin Tanımı ... 15

(5)

C. Zâid Hece Harflerinin Kullanıldığı Yerler ... 19

1. Elif (

ا

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 19

2. Hemze (

ء

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 24

3. Tâ (

ت

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 26

4. Sîn (

س

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 29

5. Lâm (

ؿ

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 29

6. Mîm (

ـ

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 31

7. Nûn (

ف

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 33

8. Hâ (

ق

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 38

9. Vâv (

ك

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 39

10. Yâ (

م

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 40

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ZÂĠD MÂNA HARFLERİ A. Zâid Mâna Harflerinin Tanımı ... 42

B. Zâid Mâna Harflerinin Kullanıldığı Yerler ... 44

1.

ٍْفًإ

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 44

2.

ٍْفىأ

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 46

3.

ام

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 48

4.

لا

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 56

5.

ٍْنًم

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 59

6.

ب

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 63

(6)

8.

ؾ

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 79

9.

في

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 79

10.

لىإ

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 81

11.

ك

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 81

12.

ٍْؿىا

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 83

13.

ْميث

Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 84

14. ؼ Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler ... 85

SONUÇ ...87

KAYNAKÇA ...89

(7)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

Öğr

enc

ini

n

Adı Soyadı Yılmaz BİDAV Numarası: 114209011007 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı

Danışmanı Doç. Dr. Mahmut KAFES

Tezin Adı ARAP DİLİNDE ZÂİD HARFLER

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Yılmaz BĠDAV Öğrencinin Ġmzası

(8)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KABUL FORMU

Öğr

enc

ini

n

Adı Soyadı Yılmaz BİDAV Numarası: 114209011007

Ana Bilim / Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Danışmanı Doç. Dr. Mahmut KAFES

Tezin Adı ARAP DİLİNDE ZÂİD HARFLER

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan, Arap Dilinde Zâid Harfler başlıklı bu çalışma 06/11/2015 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Unvanı, Adı Soyadı DanıĢman ve Üyeler Ġmza

Doç. Dr. Mahmut KAFES Danışman Prof. Dr. Recep DİKİCİ Üye Prof. Dr. Tacettin UZUN Üye

(9)

ÖNSÖZ

Harfler, bir dilin yapısını oluşturan temel unsurdur. Bilindiği üzere harf Arapça’ da kelimenin üç kısmından birini teşkil etmekte ve tek başına tam bir anlam ifade etmemektedir. Ancak diğer kelimelerle birlikte kullanıldığında onlara tamamlayıcı anlamlar katmaktadır. Arapça’da harfler, kelimeleri oluşturan hece (alfabe-mebânî) ve mâna (meânî) harfleri olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

Zâid harf(ler) kavramı yerine bazen ziyâde(lik) sözcüğü de kullanılmaktadır. Zâid harfler konusu hece harflerindeki ziyâdelik ve mâna harflerindeki ziyâdelik olmak üzere iki bölümde ele alınmaktadır.

Biz bu çalışmamızda harfin tanımı, özellikleri, çeşitleri, özellikle zâid harfler ve onların ziyâdelik durumlarını ele aldık. Zâid hece harflerinin hangileri olduğunu ve bunların kelime içerisindeki ziyâdelik durumlarını tek tek inceledik. Yine zâid mâna harflerinin hangileri olduğunu, onların fonksiyonlarını ve cümleye olan katkılarını örneklerle açıklamaya çalıştık.

Çalışmanın hazırlık aşamasında, özellikle Arap gramerine dair temel kaynaklara ve zâid harfler konusundaki önemli çalışmalara ulaşılmış, elde edilen veriler yardımıyla zâid harfler konusu derinlemesine incelenmiş ve onların ziyâdelik durumları ayrı ayrı ele alınıp açıklanmıştır.

İki bölümden oluşan çalışmamızın birinci bölümünde zâid hece harflerinin hangileri olduğu ve nerelerde kullanıldığı; ikinci bölümde ise zâid mâna harflerinin hangileri olduğu, kelimelere ve cümlelere kattığı anlamlar örneklerle açıklanmıştır.

(10)

Çalışmamda öneri ve tavsiyeleriyle yardımlarını benden esirgemeyen arkadaşım Arş. Gör. Hasan HARMANCI’ya; konumun tespitinde ve ortaya konulmasında büyük katkılarını gördüğüm danışman hocam Doç. Dr. Mahmut KAFES’e teşekkürü bir borç bilirim.

Çalışmamızın özellikle Arap dili sahasında çalışanlara ve diğer okurlara faydalı olmasını Cenab-ı Allahtan niyaz derim.

Yılmaz BİDAV Konya 2015

(11)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

enc

ini

n Adı Soyadı Yılmaz BİDAV Numarası: 114209011007

Ana Bilim / Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Danışmanı Doç. Dr. Mahmut KAFES

Tezin Adı ARAP DİLİNDE ZÂİD HARFLER

ÖZET

İnsanoğlu yaratıldığı ilk günden itibaren iletişim aracı olarak dili kullanmıştır. Bir dilin en küçük yapı taşı harflerdir. Arapça’ da harf, tek başına bir anlam ifade etmemekte, diğer kelimelerle birlikte olduğunda onlara tamamlayıcı anlamlar katmaktadır. Harfler hece (alfabe-mebânî) ve mâna (meânî) harfleri olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

Hece harflerindeki ziyâdelik, çeşitli nedenlerle kelimenin aslî harflerine bir veya birden çok harf ilave edilmesi ya da kelimenin aslî harflerden birinin tekrarlanması şeklindedir. Başka bir ifadeyle zâid harf, sözcüğün kök harfleri dışında ona eklenmiş olan harflerdir. Arapça’daki zâid harflerin kısmen Türkçe’ deki yapım ve çekim ekleri yerine geçtiğini söylemek mümkündür. Nitekim Türkçedeki yapım ve çekim ekleri kelimenin köküne sonradan eklenen harfler olup onlara değişik anlamlar katmaktadır. Arapça’da kelimelere eklenen zâid hece harfleri

اىهيًنويميتٍلىأىس

kelimesini oluşturan harflerdir.

Mâna harflerindeki ziyâdelik, bir kısım meânî harflerinin irab açısından her hangi bir fonksiyonu olmadığı halde, edebi ve belaği yönden cümlenin anlamını pekiştirmek, zayıf âmili güçlendirmek, lafzı güzelleştirmek ve cümlede ahengi

(12)

sağlamak gibi çeşitli amaçlarla kullanılmasıdır. Bunlar

ٍْفإ, ٍْفىأ, ام, لا, ٍْنًم, ًْب, ًْؿ, ؾ, في, ك,

ٍْؿىأ, ْميث, لىإ, ؼ

harfleridir.

Bu harfler için ziyâde (fazlalık), lağv (boş, hükümsüz), sıla (bağlaç), haşv (ek, ilave), muḳham (araya girmiş) ve en çok ise tekîd (vurgu), sözcükleri kullanılmaktadır.

(13)

Öğr enc ini n Öğr enc ini n

Adı Soyadı Yılmaz BİDAV Numarası: 114209011007

Ana Bilim /Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları /Arap Dili ve Edebiyatı Danışmanı Doç. Dr. Mahmut KAFES

Tezin İngilizce Adı ADDITIONAL LETTERS IN ARABIC

SUMMARY

From the first day when mankind created, has used language as a communication tool. Letters are the smallest element of a language. In Arabic letters, it does not mean anything alone. But it makes sense when combined with other words. Letters, syllables (alphabet-Mabâne) and letters means is divided into two parts.

Additional letters, in addition to letters which are added to the root letters to her word. It is possible to say that the additional letters in Arabic, partially replace attachments making shots in Turkish. Indeed, affixes letters in Turkish are subsequently added to the root word and to give them different meanings. In Arabic, additional syllables Word are make up from

اىهيًنويميتٍلىأىس

letters.

Maâni letters of the sentence has no function in terms component. However, these letters are used in harmony to provide a variety of purposes and to reinforce the meaning of the sentence, strengthen the weak elements, beatufy the word and phareses. These letters are

ٍْفإ

,

ٍْفىأ

,

ام

,

لا

,

ٍْنًم

,

ًْب

,

ًْؿ

,

ؾ

,

في

,

ك

,

ٍْؿىأ

,

ْميث

,

ؼ

.

These letters are named additional, invalid, connector, extra and emphasis.

Keywords: Zâid, Ziyâde, Additional, Conjuction, Letter, Maâni, Mabâni T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

(14)

TRANSKRĠPSĠYON SĠSTEMĠ

Çalışmamızda şu transkripsiyon sistemi kullanılmıştır: Kısa Sesliler: َــ : a-e, ِــ : i, ُــ : u, ü

Uzun Sesliler: آ , ا َــ , ي َــ : â, ي ِــ : î, و ُــ : û Sessizler: ب : b س : s ؾ : k ت : t ش : ş ؿ : l ث : ص : ṣ ـ : m ج : c ض : ż ف : n ح : ḥ ط : ṭ ق : h خ : ḫ ظ : ẓ ك : v د : d ع : ʿ ل : y ذ : ẕ غ : ġ ر : r ؼ : f ز : z ؽ : ḳ

Transkripsiyon açısından ayrıca şu hususlara riayet edilmiştir:

 Harf-i tarifler kelime başında küçük harfle yazılmış ayrıca şemsî ve kamerî harflerin okunuşları verilmiştir. ez-Zebîdî; el-Becâvî gibi.

 Terkip halindeki isim ve lakapların cüzleri ayrı değil, bitişik olarak yazılmıştır. Abdurrahhmân gibi.

 Arapça eser adlarında eserin ilk kelimesinin baş harfi ile eser adı içinde geçen özel isimlerin baş harfleri büyük, diğer harfler küçük olarak yazılmıştır. Târîḫu’l-edebi’l-ʿArabî gibi.

(15)

KISALTMALAR

AÜİFD : Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi a. e. Aynı eser

a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale bkz. : Bakınız

b. : Bin, ibn c. : Cilt

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi M.Ü. : Marmara Üniversitesi S.Ü. : Selçuk Üniversitesi ö: : Ölüm tarihi s. : Sayfa S. : Sayı Şrh. : Şerh eden thk. : Tahkik eden ts. : Tarih yok vb. : Ve benzeri vd. : Ve devamı y.y. : Yayınevi yok y.y.y. : Yayın yeri yok

(16)

GĠRĠġ

ARAP DĠLĠNDE HARFLER

A. Harfin Tanımı

Bilindiği üzere Arapça’da kelime isim, fiil ve harf olmak üzere üçe ayrılmaktadır. İsim, zamana bağlı olmaksızın tek başına bir anlam ifade eden kelime; fiil, zamana ve şahsa bağlı olarak bir iş ve oluş bildiren kelimedir.

Kökü

ؼْ رْ ح

harflerinden oluşan harf sözcüğü sözlüklerde bir tarafa meyletmek, sapmak, eğmek; bir şeyin ucu, kenarı, tarafı, kıyısı; yön, tarz; sınır, yan; zirve, tepe; kelime, kelâm; cılız ince yapılı deve; su yolu; kılıcın, dağın veya geminin kenarı gibi anlamlara gelmektedir.1

Ayrıca, yol yürümekten yorulmuş soylu veya zayıf at anlamında da kullanılmaktadır.2

Bağlaç adı verilen edatlara da harf denildiği gibi alfabeyi oluşturan seslerin yani hece harflerinin her birine de harf adı verilmektedir. Çoğulu

ؼكرح

ve

ؼرحأ

dür.

Terim olarak harfin pek çok tanımı yapılmıştır. En yaygınları şunlardır:

1. Harf, başkasıyla birlikte bir anlam ifade eden kelimedir.3 2. Harf, cümle veya kelimeleri birbirlerine bağlayandır.4

1

Cevherî, Ebû Nasr İsmâîl b. Ḥammâd, eṣ-Ṣıḥâḥ Tâcu’l-luġa ve ṣıḥâḥu’l-arabiyye, (thk. Ahmed Abdulġafûr ʿAṭṭâr), Dâru’l-ılm li’l-melâyîn, Beyrut, 1990, V, 1342; İbn Manẓûr, Ebû’l-Fażl Muhammed b. Ali b. Ahmed, Lisânu’l-Arab, (thk. Abdullâh Ali el-Kebîr–Muhammed Ahmed Ḥasballâh–Hâşim Muhammed eş-Şâzelî), Dâru’l-maârif, Kahire, ts., II, 837-838; Zebîdî, es-Seyyid Muhammed Murtaża el-Huseynî, Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-ḳâmûs, Matbaatu hukûmeti’l- Kuveyt, Kuveyt 1986, XXIII, 128; Iṣfahânî, Huseyin b. Muhammed b. er-Râġıb, el-Müfredât fî ġarîbi’l-Ḳur’ân, Mektebetu Nizâr Muṣtafa el-Bâz, y.y.y. ts., s.149; Yakûb, Emîl Bedîʿ Mevsûʿat-u ʿulûmi’l-luġati’l-arabiyye, Dâru’l-kutubi’l-ʿılmiyye, Beyrut, 2006, V, 216.

2 İbn Manẓûr, a.g.e., II, 837-838.

3 İbn Yaʿîş, Muvaffaḳuddîn Ebû’l-Bekâ Yaʿîş b. Ali, Şerḥu’l-mufaṣṣal li’z-Zemaḫşerî,

Dâru’l-kutubi’l-ʿılmiyye, Beyrut, 2001, IV, 447; Suyûṭi, Celâleddin Ebû’l-Fażl Abdurrahmân b. Kemâleddîn Ebû Bekr b. Muḥammed, Hemʿu’l-hevâmıʿ fi şerhı cemʿı’l-cevâmıʿ, (thk. ve şrh. Abdusselâm Muhammed Hârûn-Abdu’l-Âl Sâlim Mukerrem), Muessetu’r-risâle, Beyrut,1992, I, 7; Zebîdî, a.e.g., XXIII, 129; Ġalâyînî, Mustafa, Câmiʿu’d-durûsi’l-arabiyye, Mektebetu’l-ʿasrıyye, Beyrut, 1993, I, 12.

(17)

3. Harf, isim ve fiil dışında bir başka anlamda kullanılan kelimedir.5

4. Harf, ismin ve fiilin özelliklerinden hiçbirini kabul etmeyendir.6

Bu tanımlara baktığımızda aralarında farklılıklar olduğu gözükmekte ve hangi tanımın daha doğru olduğu sorusu akla gelmektedir. Onlardan ilk üçünün harfi tanımlamada yetersiz olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Arapça’da kelimelerin üç çeşit olduğunu ve bir birinden bağımsız anlamlar ifade ettiğini belirtmiştik. Yukarıdaki tanımlar incelendiğinde ilkinin harfin anlaşılması için yeterli olmadığı ve bir muğlaklık olduğu bunun için bu tanımın tekrar açıklanmaya ihtiyaç duyulduğu görülür. İkinci tanımda harflerin bağlaç görevinden bahsedilmekte, ancak konumuzu teşkil eden zâid harflerin birçoğu cümlede bağlaç görevi görmemektedir. Üçüncü tanımdaki eksiklik ise dördüncü tarife bakıldığında daha iyi anlaşılmaktadır. Çünkü üçüncü tanımdaki mâna ifadesi yerine dördüncü tanımda alâmet (özellik) ifadesinin kullanılmış olması dördüncü tanımın daha belirleyici olmasını ve diğer tanımlar içerisinde daha ön plana çıkmasını sağlamaktadır. Nitekim harfin tanımlarına çeşitli eleştirilerde bulunan M. Edip Çağmar da en uygun tanımın Sîbeveyh (ö:180/796 ) ve Fârisî’ye (ö:395/1004) ait olan harf, ismin ve fiilin özelliklerinden hiçbirini kabul etmeyendir şeklindeki tanım olduğunu ileri sürmüştür.7

B. Harfin Özellikleri

Nahivciler, kelimenin diğer çeşitlerinden olan isim ve fiilin özelliklerini belirledikleri gibi harfin de özelliklerini belirlemişlerdir. Harfin özelliklerini bilmek için öncelikle isim ve fiilin özelliklerinin neler olduğu üzerinde kısaca durmak gerekir. Başına

ؿا

takısı gelmesi, kesra ve tenvin alması ve müsnedün ileyh olması ismin bazı özelliklerinden; sonlarına cezm işareti alması ve mutaharrik ref zamirlerin

5 Sîbeveyh, Ebû Bişr ʿAmr b. Osman b. Kanber, el-Kitâb, (thk. Abdusselâm Muhammed Hârûn),

Mektebetu’l-hâncî, Kahire 1988, I, 12; Fârisî, Hasan b. Ahmed Ebû Ali, Kitâbu’l-îżâḥ, (thk. Kâzım Baḥr el-Murcân), Âlemu’l-kutub, Beyrut 1996, s.72.

6 Sîbeveyh, a.g.e., I, 12; Fârisî, a.g.e., s.72.

7 Çağmar, M. Edip, “Kelime Çeşidi Olan Harfin Tanımına ve Özelliklerine Eleştirel Bir Yaklaşım”,

(18)

bitişmesi, muzârilerinin başına nasb ve cezm harflerinin gelmesi, müfred müenneslik işareti olan açık ta’nın(

ت

) bitişmesi ise fiilin bazı özelliklerindendir.8

Harflerin özellikleri ise şunlardır:9

1. Tanımlarda da belirtildiği gibi harf, isim ve fiilin özelliklerinden hiçbirisini

kabul etmemektedir. Örneğin harfin başına

ْؿا

takısı gelmez.

2. Harflerin tamamı mebnîdir. İsim ve fiillerde olduğu gibi murab harf

bulunmamaktadır.

3. Yapı itibarıyla câmiddir. Fiil ve isimlerde olduğu gibi tesniye ve cemi

şekilleri bulunmamaktadır.

4. Harflerin (mâna harflerinin) bazıları bir, bazıları iki, bazıları üç, bazıları

dört, bazıları beş harften oluşmaktadır.10

Kök harf sayısı beşten fazla olanlar harf değildir.

5. Cümlede temel öğe olmadığından müsned ve müsnedün ileyh11 adıyla kullanılmamaktadır.

6. Cümleyi oluşturan kelimeler arasında anlamsal bir ilişki kurduklarından

genellikle bağlaç veya edat olarak kullanılırlar.

7. İsimlerin ve fiillerin zâid olarak kullanılmaları çok az iken harflerin zâid

olarak kullanımları daha yaygındır.

8. İsim ve fiillerde zamir gizli olabilirken harflerde zamirin gizliliğinden söz

edilemez.

9. Harflerde gerçek mânada müzekkerlik müenneslik söz konusu değildir.

8 İbn ʿAkîl, Bahâuddîn Abdullâh, Şerḥu İbn-i ʿAḳîl, (thk. Muhammed Muhyiddîn Abdulhamîd),

Dâru’l-fikr, Kahire, 1980, I, 20 vd. 9

İbn Manẓûr, a.g.e., II, 837; İbn Hişâm, Ebû Muhammed Abdullâh Cemâleddîn b. Yûsuf b. Ahmed b. Abdullâh, Evżahu’l-mesâlik ilâ elfiyeti ibn-i Mâlik, (thk. Muhammed Muhyiddin Abdulhamîd), Mektebetu’l-ʿasrıyye, Beyrut, ts., I, 25-26; İbn ʿAkîl, a.g.e., I, 20-28;39; Hasan, Abbâs, en-Naḥvu’l-vâfî, Dâru’l-maârif, Mısır 1975, I, 66 vd.; Emîl Bedîʿ, a.g.e., V,215-217; Çağmar, a.g.e., s.403.

10

ًْب, ٍْنىع, ْىلىًإ, اىمٍوىل, ْمنًكىل gibi. 11

Müsned: Cümlede yüklenen hükmü ifade eden öğedir. İsim cümlesinde haber, fiil cümlesinde fiil, nakıs fiillerin haberleri ve iki mef’ul alan fiillerin ikinci mef’ûlleri müsneddir.

Müsnedün ileyh: Cümlede kendisine hüküm yüklenen öğedir. İsim cümlesinde mübteda, fiil cümlesinde fâil ya da nâib-i fâil, nakıs fiillerin isimleri ve iki mef’ul alan fiillerin birinci mef’ûlleri müsned ileyhtir.

(19)

C. Harfin ÇeĢitleri

İsim ve fiilin yanısıra kelimenin üçüncü bir çeşidi olan harf, hece (mebânî) ve mâna (meânî) harfleri olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

1. Hece Harfleri ve ÇeĢitleri

Bunlar kelimenin yapısında yer alan ve Arap alfabesini oluşturan yirmi dokuz harftir.12 Genellikle hece harfleri adıyla bilinirler. Anlama katkıları yoktur. Sadece kelimelerin yapısında yer alırlar. Bunlara hurufu’l mebânî, hurufu’l bina, hurufu’l hicâ, hurûfu’t-teheccî veya hurufu’l muʿcem de denmektedir. Hece harfleri, şemsi kameri; ayrı bitişik; sahih illetli; asıl zâid; muʿcem (noktalı) gayr-i muʿcem (noktasız) olmak üzere beş kısma ayrılmaktadır. 13

I. ġemsi ve Kameri Hece Harfleri

Kelimenin başına

ؿا

getirildiğinde

ؿ

harfinin telaffuz edilip edilmemesine göre hece harfleri şemsi ve kameri olarak iki kısma ayrılmaktadır.

ġemsi harfler: Kelime başına

ؿا

geldiğinde

ؿ

’ı okutmayan harflerdir.

لىاػػػػػ

ػػػػ

َّ شػ

ػػػػػػػػػػػ

ْيسٍم

,

ْيرا

َّ د

ػػػػػ

ػػػػػػػػػػػ

لىا

gibi. Bunlar

ءاثلا, ؿادلا, ؿاذلا, ءارلا, ءازلا, ينسلا, ينشلا, داصلا , داضلا, ءاطلا,

ءاظلا, ـلالا, ميتٚا

harfleridir.

Kameri harfler: Kelime başına

ؿا

geldiğinde

ؿ

’ı okutan harflerdir.

ْيرىمػػػػػػػػػػػػػػ

ػػَقػػ

ػػػػػػػػػػػػػػٍػػلىا

,

ػػػػػػػػػػػػػػػػػػػػػػػػٍلىا

ػػػِكػػ

ْيباىتػػػػػػػػػػػػ

gibi . Bunlar

ةزمتٛأ, ءابلا, ميتٗا , ءات٘ا, ءاتٙا , ؼاكلا, ينعلا, ينغلا, ْ

ءافلا , ؼاقلا , ميتٚا ,

كاولا , ءاتٛا , ءايلا

harfleridir.

12 Bazı kaynaklar hemzeyi bu harflerden kabul etmeyerek sayının yirmi sekiz olduğunu bazıları da

hemzenin eliften ayrı bir harf olduğuna işaret etmiş bu nedenle sayının yirmi dokuz olduğunu belirtmiştir. bkz. Emîl Bedîʿ, a.g.e., V, 234; Abbâs Hasan, a.g.e., I, 13; el-Mʿucemu’l-vasîṭ, Komisyon, Çağrı Yayınevi, İstanbul, 1996, s.167.

13

Emîl Bedîʿ, a.g.e.,V, 235; Kafes, Mahmut, Arapça Dilbilgisi (Sarf Nahiv), Konya, 2012, s.5-7; Durmuş, İsmail, “Harf Maddesi”, DİA, İstanbul, 1997, XVI, 158; Çörtü, M. Meral, Arapça Dilbilgisi (Sarf), M.Ü. İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 2010, s.46; Çelen, Mehmet, Arapça’da Edatlar, Saff Yayıncılık, İstanbul, 1991, s.25-27.

(20)

II. Ayrı ve BitiĢik Hece Harfleri

Kendisinden sonrakine bitişip bitişmemesine göre hece harfleri ayrı ve bitişik olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

Ayrı (munfasıl) harfler: Kendinden sonrakilere bitişmeyen hece harfleridir.

ًْكْىت

ْهباػ

,

ْهر

ْىدٍْػفْىػت

,

ْىك

ْىذًْل

,

ْهقي

ْىرًْف

,

ْهل

ْىزٍْي

,

ْهد

ْىكٍْع

gibi. Hurûfu’l-infisâl da denen bu harfler ا,

د

,

ذ

,

ر

,

ز

,

ك

dır. Bu harflerden sonra bu grupta olan bir harf gelirse onlara da bitişmezler.

ْهءاىكىد

,

ْهؽٍزًر

,

ْهةىدٍرىك

gibi.

BitiĢik (muttasıl) harfler: Kendinden önceki ve sonraki harflere bitişen

harflerdir.

ْىتْىبْهة

ْىمٍْك

,

ْىبيْهة

ْىحًْق

gibi. Bunlar yukarıda zikredilen munfasıl harflerin dışında kalanlardır. Bunlara hurufu’l-ıttısâl da denmektedir.

III. Sahih ve Ġlletli Hece Harfleri

Hazif (harfin atılması), iskân (harfin harekesiz kalınması), kalb (harfin harfe dönüştürülmesi) yoluyla değişime uğrayıp uğramamasına göre hece harfleri iki kısma ayrılmaktadır.

Ġlletli harfler: Hazif, iskân ve kalb yoluyla değişime uğrayabilen harfler olup

üç tanedir. Bunlar

ا

,

ك

,

م

dır.

Örneğin

ْىعاىب

fiilinin emir hali olan

ٍْعػػًب

kelimesinde

ا

harfi hazfedilmektedir. Aslı

ْىؿىوىػق

olan fiilde

ك

dan önceki harfin harekesi fetha olduğu için

ْىؿاىق

şeklinde söylenmekte

ك

harfi

ا

harfine kalb edilmektedir. Yine aslı

ْيؿيوٍقىػي

olan muzâri fiil

ْيؿويقىػي

şeklinde söylenmekte

ك

harfinin harekesi kendinden önceki sahih harfe nakledilerek iskan yapılmaktadır.

İlletli harflere hurûfi’l-ılle veya hurûfi’l-cevfiyye de denmektedir.

Sahih harfler:

ا

,

ك

,

م

dışındaki harflerdir. Bir başka deyişle hazf, iskân ve kalb yoluyla üzerinde değişiklik yapılamayan harflerdir.

(21)

IV. Asıl ve Zâid Hece Harfleri

Kelimenin ek alıp almama durumlarına göre hece harfleri iki kısma ayrılmaktadır.

Asıl harfler: Bir kelimenin ek almamış halini yani kökünü oluşturan harflerdir.

Bunlara el-hurûfu’l-aslîyye de denmektedir.

Zâid harfler: Çeşitli nedenlerle kelimenin kök harflerine ilave edilen

harflerdir.

Konumuzun bir kısmını buradaki zâid hece harfleri teşkil ettiği için birinci bölümde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

V. Noktalı ve Noktasız Hece Harfleri

Arapça alfabede benzer harflerin birbirinden ayırt edilebilmesi ancak noktalar sayesinde mümkün olabilmektedir. Bu harflerden noktalı olanlara muʿcem, noktasız olanlara da gayr-i muʿcem denmektedir.

Noktalı hece harfleri şunlardır:

ب

,

ت

,

ث

,

ج

,

خ

,

ذ

,

ز

,

س

,

ض

,

ظ

,

غ

,

ؼ

,

ؽ

,

ف

,

م

Noktasız harfler ise şunlardır:

أ

,

ا

,

ح

,

د

,

ر

,

س

, ,

ص

,

ط

,

ع

,

ؾ

,

ؿ

,

ـ

,

ق

,

ك

Hece harfleri ayrıca müzekker ve müennes (

ةثنؤتٚاكْةركذتٚاْؼكرح

); istiʿlâʾ (

ؼكرح

ءلاعتسلإا

), istifʿâl (

ؿا

ع

فتسلإا

ؼكرح

), tefḫîm (

ميخفتلا

ؼكرح

), şefeviyye (

ةيوفشلاْؼكرت٘

ا

), riḫve (ةوخرلاؼكرح), ḳalḳale (ةلقلقلاؼكرح), ġunne (ةنغلاؼكرح) gibi bölümlere de ayrılmaktadır.

2. Mâna Harfleri ve ÇeĢitleri

İsim ve fiilin dışında kelimenin üçüncü bir çeşidi olan harften mâna harfleri kastedilmektedir. Dolaysıyla nahiv kitaplarında geçen harfe ait tanımlar genelde mâna harfleri için yapılan tanımlardır. Tek başlarına bir mâna ifade etmeyen bu harfler ancak isim ve fiillerle birlikte kullanıldıklarında bir anlam taşırlar.Kelimeye ayrı bir anlam katmaları sebebiyle mâna harfleri veya hurûf-u’l meânî denmektedir. Cümle veya terkip içerisinde isimleri ve fiilleri birbirlerine bağladıkları ya da bu ikisi arasında anlam yönünden ilişki kurulmasında vasıta görevi gördükleri için bunlara

(22)

bağlaç (rabt) harfleri veya edât (çoğulu edevât) adı da verilmektedir14. Sayıları

elliyi15 aşan mâna harfleri içinde isim soylu olanlar yanında birkaç da fiil soylu bulunmaktadır. Ancak çoğunluğu harf olduğu için onlar da bu ad altında toplanmıştır.

Mâna harflerinin irabta mahalli yoktur. Bütün mâna harfleri bulundukları hal üzere mebnîdir. Yani bazıları

ٍْلىى

gibi sükûn üzere, bazıları

ْىتٍيىل

gibi fetha üzere, bazıları

ًْب

gibi kesra üzere, bazıları ise

ْيذٍنيم

gibi zamme üzere mebnîdir.

İnce mânaların, belağatlı sözlerin ve nükteli beyanların bir kısmı mâna harfleriyle ifade edildiği için bunların üzerinde özellikle durulmuştur. Arap gramercileri bu harflerin amel durumları, belağat ve tefsir âlimleri ise aslî ve ikincil anlamları üzerinde yoğunlaşmışlardır.

Mâna harfleri amel edip etmemesi, kullanımı ve sayısına göre üç kısma ayrılmaktadır.

I. Amel Edip Etmemesi Bakımından Mâna Harfleri

Bazı mâna harfleri birlikte kullanıldıkları isim ve fiiller üzerinde bir takım yapısal değişikliklere yol açarken bazıları sadece anlama katkı yapmakla yetinirler. Bu bakımdan mâna harfleri amel eden (âmile) ve amel etmeyen (âtıl/muhmele) olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

a. Amel edenler: İsim ve fiiller üzerinde bir takım yapısal değişikliklere neden

olan mâna harfleridir. Bunlardan fiile benzeyenler (

َّ فِإ

ve kardeşleri) ile

سيل

’ye benzeyenler ve cer harfleri isimler üzerinde, cezm ve nasb harfleri ise fiiller üzerinde etkili olmaktadır.

1. Cer harfleri: Bazılarının harf-i cer olup olmadığı ihtilaflı olmakla birlikte

bunlar

ْ

ًْب

,

ٍْنًم

,

لىًإ

,

ٍْنىع

,

ىىلىع

,

ْ ًؿ

,

ْ ًفي

,

ْ ىؾ

,

ْ متَّىح

,

ْ مبير

,

ْىك

,

ْ ىت

,

ْاىشاىح

,

ٍْذيم

,

ْيذٍنيم

ْ

,

ْىلاىخ

,

ْاىدىع

,

ْىلاٍول

,

ٍْيىك

,

ْملىعىل

,

ٍْومٍيىك

,

لعل

,

تَّم

harfleridir.

14 Emîl Bedîʿ, a.g.e.,V, 238; Abbâs Hasan, a.g.e., I, 13; İsmail Durmuş, a.g.e., XVI, 163.

15 Murâdî, elHasan b. Kâsım, elCenâ’ddânî fî ḥurûfi’lmeânî (thk. Fahruddin Kabbâve

(23)

ٍْطًبٍىاْيحوينْاي

َِّبػػػػ

ْوـىلاىس

ْ

(Ey Nuh! Selametle in.)16

ْىلاىك

اويقٍليػت

ْ

ٍْميكيًدٍيىأًب

ىَلِإ

ْ

ًْةىكيلٍهمػتلا

ْ

(Kendinizi (kendi) ellerinizle tehlikeye atmayınız.)17

ْىيًىْهـ ىلاىس

ى تَح

ْ

ًْرٍجىفٍلاًْعىلٍطىم

ْ

(Tan yeri ağarana kadar bir selamdır o.)18

ْىدًسٍفيمٍلاْيمىلٍعىػيْيوٌللاىك

ََّنِم

ْ

ًْحًلٍصيمٍلا

ْ

(Allah iyiliğe çalışanlarla fesat yapanları bilir.)19

ْ يلىخٍبىػيْاىمنًَّإىفٍْلىخٍبىػيْنىمىك

نَع

ْ

ًْوًسٍفمػن

ْ

(Kim cimrilik ederse ancak kendi nefsine cimrilik etmiş olur.)20

ْىفويمىلٍعىػتْ ىلاْ اىمْ ًوٌللاْ ىىلىعْ ىفويلويقىػت

ْ

(Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?)21

2. Fiile benzeyen harfler:22

ْملىعىل

,

ْىتٍيىل

ْ

,

ْمنًكىل

ْ

,

ْمفىأىك

ْْ

,

ْمفمأ

ْ

,

ْمفًإ

ْ

َّ فِإ

ْ

ْهميًحمرْهرويفىغْىوٌللا

ْ

(Muhakkak ki Allah Gafurdur, Rahimdir.)23

ْاكيدًىاىشْىك

َّ فَأ

ْ

ْ قىحْىؿويسمرلا

ْ

(Rasûl’ün hak olduğunu gördüler.)24

َّ فَأَك

ْ

ْهحاىبٍصًمْىرىمىقلا

ْ

(Ay sanki lamba gibidir.)

َّ نِكَلَك

ْ

ْىذىع

ا

ْهديًدىشًْللهاْىب

ْ

(Ancak Allah’ın azabı pek şiddetlidir.)25

ْاىي

ََّتْيَل

ْ

ْىفويمىلٍعىػيْيًمٍوىػق

ْ

(Keşke kavmim bilselerdi.)26 16 Hûd:48. 17 Bakara:195. 18 Kadir:5. 19 Bakara:220. 20 Muhammed:38. 21 Bakara:80.

22 Bu edatlar şunlardan dolayı fiile benzetilmektedir:

1. Fiilllerdeki gibi harf sayılarının en az üç olması

2. Fiilerde olduğu gibi sonlarına mütekellim yâsı geldiğinde nûnu vikaye almaları 2. Mazi fiillerde olduğu gibi sonlarının fetha üzere mebni olması

4.Tekid, teşbih, temenni gibi fiil anlamları içermeleri

23 Bakara:173.

24 Âli İmrân:86.

25 Hacc:2.

(24)

3. Cezm harfleri:

ٍْفًإ

,

ْاىمٍذًإ

ْ

, ,

ٍىل

ْْ

ْاممىل

ْ

,

ْ ًؿْ)رٍم ٍلْاْيـ ىلا(

ْ

,

ْىلاْ)ةيىانلاْ ىلا(

ْ

ًْوًتىعىسْ ٍْنًْمْ وةىعىسْ كيذْ ٍقًفنييػػػػػػػػػػػػػػَِّل

(İmkanı geniş olan, (imkanına göre) geniş infakta bulunsun.)27

ْىكََّل

ْ

ْىةىقاىطْىلاْاىمْاىنٍلِّمىيتُ

ًْوًبْاىنىل

ْ

(Rabbimiz takat (güç) yetiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma.)28

فِإ

ْ

ْىلْهخىأْىؽىرىسٍْدىقىػفٍْؽًرٍسىي

ْيوْ

(Eğer o çalmışsa, daha önce onun kardeşi de çalmıştı.)29

َّْمَلْ

ْىكٍْدًلىي

َّْملْ

ٍْدىلويي

ْ

(O doğurmamış ve doğurulmamıştır.)30 4. Nasb harfleri:

ٍْفىأ

,

ٍْنىل

,

)ٍيىكًل(ٍْيىك

,

ٍْفىذًإ

ْ يؼاىخىأْ ِّنًِّإ

فَأ

ْ

ْ ٍكىأْ ٍميكىنيًدْ ىؿِّدىبيػي

فَأ

ْ

ْىداىسىفٍلاْ ًضٍرىٍلْاْ ًفيْ ىرًهٍظيي

ْ

(Gerçekten ben, (onun) sizin

dininizi değiştirmesinden veya yeryüzünde fesat çıkmasından korkuyorum.)31

ْىفػػػػػػػػ

نَل

ْ

ْىكْ نلايًدٍبىػتًْومللاْ ًتمنيسًلْىدًىتَ

ََّلػػ

ن

ْ

ْنلايًوٍىتًُْومللاْ ًتمنيسًلْىدًىتَ

ْ

(Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle

bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.)32

َّْيَكِل

ػػػػػ

ٍْميكاىتآْ اىًبِْ اويحىرٍفىػتْ ىلاىكْ ٍميكىتاىفْ اىمْ ىىلىعْ اٍوىسٍأىتْ ىلا

ْ

(Elinizden bir şey çıktığında gam

çekmeyeseniz, Allah size bir nimet bahşettiğinde de şımarmayasınız.)33 5

. سيل’ye

benzeyen harfler:34 ,

فإ

,

ام

,

لا

تلا

ْىكاَم

ْ

ْىفويلىمٍعىػتْاممىعْولًفاىغًبْيوٌللا

ْ

(Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.)35

ََّلْ

ْىكٍْمًهٍيىلىعْهؼٍوىخ

ََّلْ

ْىفوينىزٍىيٍَْميى

(Onlara korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır.36) 27 Talâk:7. 28 Bakara:286. 29 Yûsuf:77. 30 İhlas:3. 31 Mü’min:26. 32 Fatır:43. 33 Hadid:23.

34 Bu harfler, olumsuzluk ifade etmeleri ve irab yönüyleسيلye benzetilmektedir.

35 Bakara:74.

(25)

b. Amel etmeyenler: İsim ve fiiller üzerinde herhangi bir etkisi görülmeyen

harflerdir. Bunlar:

1. Gelecek zaman (istikbal) harfleri:

ْىؼٍوىس

,

ْ

ْىس

ْ ملاىك

ََّؼْوَس

ْ

ْ ملاىكْميثْىفويمىلٍعىػت

ََّؼْوَس

ْ

ْىفويمىلٍعىػت

(Hayır, ileride bileceksiniz. Sonra hayır, ileride bileceksiniz.) 37

ْىكًئىلٍكيأ

سػ

ػػػػ

انميًظىعْانرٍجىأٍْمًهيًتٍؤيػن

ْ

(İşte onlara büyük bir ecir (mükâfat) vereceğiz.)38

2. Soru (istifham) harfleri:

ْىأ

,

ٍْلىى

ْ

َّْلَه

ْ

ْيفاىسٍحًٍلإاْ ملاًإًْفاىسٍحًٍلإاْءاىزىج

؟

(İyiliğin karşılığı yalnız iyilik değil mi?)39

ََّأْ

ٍْىل

؟ ىؾىرٍدىصْىكىلٍْحىرٍشىن

(Biz senin göğsünü açmadık mı?)40

3. Cezmetmeyen şart harfleri:

ْاممىأ

,

ْاىمٍوىل

ْ

,

ْ ىلاٍوىل

ْ

,

ٍْوىل

ْ

,

اىمٍذًإ

ْ

َّْوَلْ

ْيهويلىعىػفْاىمْىكُّبىرْىءاىش

ْ

(Eğer Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı.) 41

ْىفػػػػػػ

ا مَأ

ْ

ًْتىيٍلا

ي

ٍْرىهٍقىػتْىلاىفْىم

ْ

(Yetime gelince sakın onu horlama.) 42

ََّل

اَمْو

ْ

ْىكًئلاىمٍلاًبْ اىنيًتٍأىت

ينًقًدامصلاْ ىنًمْ ىتنيكْ فًإْ ًة

ْ

(Eğer doğru söyleyenlerden isen bize

melekleri getirsene.) 43

II. Kullanımına Göre Mâna Harfleri

Kullanım itibariyle mâna harfleri isimlerle, fiillerle ve her ikisiyle birlikte kullanılanlar olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Bunların birçoğunun cümlede kullanımlarına yukarıda örnekler verilmiştir.

a. Fiille Birlikte Kullanılanlar:

1. Mastar harfleri:

ْاىم

,

ٍْفىأ

37 Tekâẟur:3-4. 38 Nisâ:162. 39 Rahmân:60. 40 İnşiraḥ:1. 41 Enʿâm:137. 42 Żuhâ:31. 43 Hicr:7.

(26)

ْىك

فَأ

ْ

اويمويصىت

ْ

ٍْميكملْهرٍػيىخ

ْ

(Oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.)44

ًْوٍيىلىعْهزيًزىع

اَمْ

ٍْمُّتًنىع

(Sizin sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir.)45

2. Teşvik ve pişmanlık (tahżîż ve tendîm) harfleri: ,

ْىلاىأ

ْملاأ

,

ْىلاٍوىل

,

ْاىمٍوىل

,

ْالاىى

َّ لَّه

ْ

ؾىدًعٍوىمْلىاْيبىىٍذىت

ْ

(Bari randevuna gitseydin ya! /Niye gitmedin.)

ََّلَأ

ْ

ْكىسٍرىدْيدًهىتٍىتَ

(Haydi dersine çalış. /çalışmalısın.)

3. Pekiştirme ve imkân (te’kîd ve teb’id) harfi:

ٍْدىق

َّْدَق

ْ

ىمكىزىػتْنىمْىحىلٍػفىأ

ْ

(Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir.)46

َّْدَق

ْ

ءاىممسلاْ ًفيْ ىكًهٍجىكْ ىبُّلىقىػتْلىرىػن

ْ

(Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz.)47

4. Red ve inkâr harfi:

ْملا

ْىك

َّ لَّك

ْ

اادىمْ ًباىذىعٍلاْ ىنًمْيوىلُّْديىنَّىكْ يؿويقىػيْاىمْ يبيتٍكىنىس

ْ

(Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz,

onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız.)48

5. Olumsuzluk (nefiy) harflerinden:

ام

,

ٍْىل

,

اممىل

ْاىمْىفاىسٍنًٍلااْىمملىع

َّْمَلْ

ٍْمىلٍعىػي

ْ

(O insana bilmediğini öğretti.)49

ا مَل

ْ

ٍْميكًبويليػقْ ًفيْيفاىيمًٍلإاًْليخٍدىي

ْ

(İman henüz kalblerinize girmedi.)50

Bunlardan başka nasb, şart, cezm ve gelecek zaman harfleri de fiille birlikte kullanılmakta olup hangileri olduğuna ve kullanımlarına daha önce yer verilmiştir.

b. Ġsimle Birlikte Kullanılanlar: 1.Yemin harfleri:

ْىب

,

ْىت

,

ك

44 Bakara:184. 45 Tevbe:128. 46 Aʿlâ:14. 47 Bakara:144. 48 Meryem:79. 49 Alak:5. 50 Hucurat:14.

(27)

ََّك

ًْللها

ْىفيًعمضلاْمفىدًعاىسيلْ

ْ

(Allah’a yemin olsun ki, zayıfa yardım edeceğim.)

ْ ىؿاىق

ََّتػػػػػػػػ

ٍْدًكٍْفًإًْومللا

ْىت

ْ

ًْنيًدٍريػتىل

ْ

(Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin”.)51 2.İstisna harfi:

ْملاًإ

ْ ىوىلًإْلاْيوٌللا

َّ لِإ

ْ

ْيـوُّيىقٍلاْ ُّيىٍت٘اْ ىويى

ْ

(Allah ki, O'ndan başka ilâh yoktur, O, (Hayy’dır) hayattadır, (Kayyum’dur) ezelî ve ebedîdir.)52

3. Nida harfleri:

ْىأ

,

ْاىي

,

ْآ

,

ٍْمىأ

,

ْاىيىأ

,

ْاىيىى

,

اىك

ْاكيرطٍفأْ!ىفويمًئاىصْاَي

(Ey Oruçlular! Orucunuzu açınız. / iftar ediniz.)

ًْْرًْامنلاْنمْ ٍبًنىتجًْاْ!ًْريًْدىقٍلاْىدٍبىعْاَيَه

(Hey Abdulkâdir! Ateşten uzak dur.)

4. Sürpriz (müfâcee) harfleri:

ْاىذًإ

,

ٍْذًإ

ْىىعٍسىتْهةميىحْىيًىْاَذِإػػػػػػػْىفْاىىاىقٍلىأىف

(Onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan!)53

ْيتٍلىصىك

ْىلإٍْػي

ْىهْا

َّْذِإ

ْْيى

ْىوْ

ْهجًراىخ

ْ

(Oraya vardım, birde ne göreyim o çıkmış.)

5. Uyarı (tenbih) harfleri:

ْىلاىأ

,

ْاىمأ

,

ْاىى

,

اىي

ْءاىهىفُّسلاْيميىٍْميهمػنًإْلَأ

(İyi bilin ki, asıl beyinsizler kendileridir.)54

ْْنةميًضٍرممْنةىيًضاىرْ ًكِّبىرْ ىلىًإْيًعًجٍراْيةمنًئىمٍطيمٍلاْيسٍفمػنلاْاَهػػػػػػػػْيتمػيىأْاي

(Ey Mutmain (huzura ermiş) nefis! Râzı edici ve râzı edilmiş olarak Rabb’ine dön.)55

6. Benzetme (teşbih) harfleri:

ْىؾْ

,

ْمف

ْىكْىأ

ًْرٍحىبٍلاْ ًفيْيتآىشنيمٍلاًْراىوىٍتٗاْيوىلىك

ََّكػػػػػ

ًْـ ىلاٍعىٍلْا

ْ

(Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler

de O’nundur.)56 51 Sâffât:56. 52 Âli İmrân:2. 53 Tahâ:20. 54 Bakara:13. 55 Fecr:27-28. 56 Rahmân:24.

(28)

ْ ٍميهىػقٍوىػفْ ىلىبىٍتٗاْ اىنٍقىػتىػنْ ذًإىك

َّ نَأَك

ػػػػػػػ

ػػػػػ

ْهةمليظْ يو

ْ

(Dağı, bir gölge gibi onların üzerine çekip kaldırmıştık.)57

7. Olumsuzluk (nefiy) harflerinden:

ْ

ًْإٍْف

,

ْىت

ْىلا

ْىكْاٍكىداىنىػفْ وفٍرىػقْنِّمْمًهًلٍبىػقْنًمْاىنٍكىلٍىىأٍْمىك

ََّت َل

ْ

ْوصاىنىمْ ىينًح

ْ

(Biz onlardan önce nice nesilleri

helâk ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.)58

َّْفإ

ْ

ْنةىدًلىاخْيةاىيىٍت٘ىا

ْ

(Hayat sonsuz değildir.)

Bunlardan başka fiile benzeyen ve cer harfler isimle birlikte kullanılmakta olup hangileri olduğuna ve kullanımlarına daha önce yer verilmiştir.

c. Ġsimlerde ve Fiillerde Ortak Olanlar: 1. Atıf harfleri:

ْىك

,

ْىؼ

,

ْميث

,

ْ متَّىح

,

ٍْكىأ

,

ٍْـىأ

,

ْىلا

,

ٍْلىب

,

ْمنًكىل

ٍْدىقىل

ْ

اىنٍلىسٍرىأ

ْ

ْناحوين

ْ

ََّك

َّ

ْىميًىىرٍػبًإ

ْ

(Andolsun biz Nuh’u ve İbrahim’i (elçi olarak) gönderdik.)59

ْاويليك

ََّكْ

ْاويبىرٍشا

ََّكْ

اويفًرٍسيتْىلا

ْ

(Yiyin, için fakat israf etmeyin.)60

2. Tefsir (müfessire) harfleri:

ٍْمىأ

,

ٍْفأ

ْويلإْاىنٍػيىحٍكأىف

َّْفَأ

ْ

ْىكٍليفٍلاًْعىنٍصا

ْ

(Gemiyi yap diye ona vahyettik.)61

ٍْاكيدوينىك

فَأ

ْ

ْيةمنىٍتٗاْيميكٍلًت

ْ

(Varis kılındığınız cennet işte budur.)62

3. Olumsuzluk (nefy) harflerinden:

ْ ىلا

,

اىم

ْىكاَم

ْ

لىوىٍتٛاًْنىعْيقًطنىي

ْ

(O kendi hevasıyla (arzu ve isteğiyle) konuşmaz.)63

ْىكَّ

َّاَم

ْللها

فويلىمٍعىػتْاممىعْولًفاىغًب

ْ

(Allah yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.)64 57 Aʿraf:171. 58 Sad:3. 59 Hadid:26. 60 Aʿraf:31. 61 Mü’minun: 4. 62 Aʿraf:43. 63 Necm:3. 64 Bakara:74;149.

(29)

4. Cevap harfleri:

ْ ىلا

,

ٍْلىلىج

,

ْ ٍيْىج

,

ٍْلىجىأ

,

ٍْمًإ

,

ىىلىػب

,

ٍْمىعىػن

مِإ

ْ

ْ قىىتْ٘يومنًإْ ِّبِّىرىك

ْ

(Evet, Rabbime andolsun. Muhakkak ki o, (haktır) gerçektir.)65

ٍْاويلاىقْ ٍميكِّبىرًبْ ىتٍسىلىأ

ىَلَػب

ْ

اىنٍدًهىش

ْ

(Ben, sizin Rabbiniz değil miyim? Dediler ki: Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.)66

5. Soru harfleri: Hangileri olduğuna ve kullanımlarına daha önce yer

verilmiştir.

6. Sıla (ziyâde) harfleri:

ٍْفًإ

,

ٍْفىأ

,

ْاىم

,

ْ ًؿ

,

ٍْنًم

,

ْ ًب

,

ْىلا

Konumuzun bir kısmını buradaki zâid mâna harfleri teşkil ettiği için ikinci bölümde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

III. Sayısına Göre Mâna Harfleri

Mâna harfleri kendini oluşturan harflerin sayısına yani kök harflerinin sayısına göre bir, iki, üç, dört ve beş harften oluşmaktadır.

Tek harften oluşanlar:

ْء

,

ْا

,

ْب

,

ْت

,

ْؾ

,

ْؿ

,

ْـ

,

ْف

,

ْؼ

,

ْس

,

ْ

ػ

ق

,

ْك

,

م

İki harften oluşanlar:

ْآ

,

ْذإ

,

ْ ٍؿىا

,

ٍْـىأ

,

ٍْفىأ

,

ٍْفًإ

,

ٍْكىأ

,

ٍْمىأ

,

ٍْمًإ

,

ٍْلىب

,

ٍْنىع

,

ْ ًفي

,

ٍْدىق

,

ٍْيىك

,

ْىلا

,

ٍْىل

,

ٍْنىل

,

ٍْوىل

,

ْاىم

,

ٍْنىم

,

ٍْذيم

,

ْاى

,

ٍْلىى

,

ْاىك

,

ْاىي

,

)ٌف(ْيةىليًقمثلاْيفوُّنلىا

Üç harften oluşanlar:

ٍْفآ

,ْ ,

ٍْلىجىأ

ْ ,

اىذًإ

ْىلاىأ

,

ْ ىلىًإ

,

ْاىمىأ

,

ْمفًإ

,

ْمفىأ

,

ْاىيىأ

,

ْىىلىػب

,

ْميث

,ْ ,

ٍْلىلىج

ْ ٍيْىج

,

ْىلاىخ

,

ْ مبير

,

ْ ىؼٍوىس

,

ْاىدىع

,

ْملىع

,

ْىلىع

,

ْىتىلا

,

ْىتٍيىل

,

ْيذٍنيم

,

ْىمٍعًن

,

اىيىى

Dört harften oluşanlar:

ْاىمٍذًإ

,

ْملاىأ

,

ْملاًإ

,

ْاممىأ

,

ْاممًإ

,

ْاىشاىح

,

ْ متَّىح

,

ْمفىأىك

,

ْملاىك

,

ٍْنًكىل

,

ْملىعىل

,

ْاممىل

,

ْلاٍوىل

,

ْاىمٍوىل

,

ْملاىى

Beş harften oluşan sadece

ْمنًكىل

dir.

65 Yûnus: 53.

(30)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

ZÂĠD HECE HARFLERĠ

A. Zâid Hece Harflerinin Tanımı

Zâid kelimesi sözlüklerde artan, çoğalan, ilave, ek, fazla, ekstra gibi anlamlara gelmektedir. Kök harfleri

ْدْمْز

olan

دئاز

sözcüğü,

داز

fiilinin ism-i fâili,

ةدايز

kelimesi de yine aynı fiilinin mastarıdır.67

Zâid hece harfleri, sözcüğün kök harflerine ilave edilmiş ek harflerdir. Arapça’daki zâid harflerin kısmen Türkçe’deki yapım ve çekim eklerinin yerine geçtiğini söylemek mümkündür.

İbn Aḳîl (ö:769/1367), İbn Mâlik’in (ö:672/1274) meşhur Elfiyye adlı eserine yazdığı Şerḥ-u İbn Aḳîl adlı kitabında zâid hece harfini, kelimenin aslî harfi olup bazı çekimlerinde yerinde kalan ve bazılarında da düşen harftir68

şeklinde tarif etmiştir. Curcânî (ö:816/1413) de kelimenin bazı çekimlerinde düşen şeydir(harftir)69

şeklinde buna yakın bir tanım yapmıştır.

Ancak el-Ezherî (ö:760/1358), yine Elfiyye üzerine yazdığı bir şerh olan Şerḥu’t-taṣrîḥ ve’t-tavżıḥ adlı eserinde İbn Hişâm’ın (ö:761/1360) bu tarife itiraz ettiğini söylemektedir. İbn Hişâm’a göre, بكوک kelimesindeki

ك

harfi ve

لفنرق

kelimesindeki

ف

harfi aslî değil zâiddir.70 Dolayısı ile bu durum yukarda belirtilen zâid harf tarifine ters düşmektedir. İbn Hişâm, yine

دعك

kelimesindeki birinci harfin

ْيدًعىي

şeklinde geldiğinde,

ؿاق

kelimesindeki ikinci harfin

ٍْليق

şeklinde geldiğinde ve

ازغ

67 İbn Manẓûr, a.g.e., III, 1897; Zemaḫşerî, Ebû’l-Kâsım Cârullah Mahmûd b. Ömer b. Ahmed,

Esâsu’l-belâġa, (thk. Muhammed Bâsil Uyûnu’s-Sûd), Dâru’l-kutubi’l-ʿılmiyye, Beyrut, 1998, I, 429; Zebîdî, a.g.e, VIII, 155 vd.; el-Mu’cemu'l-vasît, s.409; Sarı, Mevlüt, el-Mevârid (Arapça-Türkçe Sözlük), İpek Yayıncılık, İstanbul, 1982, s.723.

68

İbn ʿAkîl, a.g.e., IV, 198.

69 Curcânî, Ali b. Muhammed eş-Şerif, Kitâbu’t-taʿrîfât, Mektebetu Lübnân, Beyrut 1985, s.90.

70 Ezherî, Ḫalid b. Abdillâh, Şerḥu’t-taṣrîḥ ʿala’t-tavżîḥ evi't-taṣrîḥ bi mażmûni't-tavżîḥ, (thk.

(31)

kelimesindeki üçüncü harfin

ْيزٍغىػيْ ٍىل

şeklinde geldiğinde kelimenin aslî harfleri olmasına rağmen kelimeden düştüğünü belirterek bu tanımlamadaki eksikliğe dikkat çekmektedir.71

el-Ezherî’ye göre, İbn Hişâm’ın itirazındaki amaç, İbn Mâlik’in aslî harf tanımının yanlış olduğunu vurgulamaktır. Ezherî aslî harf, illet harfi düştüğünde zâid harfin aksine takdiren var olan harftir. Zâid harf ise lüzum görüldüğünde düşmesine izin verilen harftir demekte ve zâid hece harfini şöyle tanımlamaktadır; kelimenin aslında yaşanan tahkiki (gerçek) veya takdiri (hükmen) haziftir.72

İbn Yaʿîş (ö: 643/974) ise zâid hece harfini

براض

(vuran, döven) kelimesindeki elif ve

بكرضم

(vurulan, dövülen) kelimesindeki vav gibi mâna ifade etmek veya

راتٔ

(eşek) kelimesindeki elif ve

دومع

(direk, sütun, kazık) kelimesindeki vav gibi kelimenin anlamını genişletmek için kendinden/aslından olmayan harflerin kelimeye katılmasıdır şeklinde tanımlamaktadır. 73

Bütün bu tartışmalarda kelime içerisinde hangi hece harflerinin zâid olduğu sorusu akla gelmektedir. Sîbeveyh (ö:180/796), Muberred (ö:286/900) ve İbn Cinnî (ö:392/1001) gibi birçok âlim zâid hece harflerinin sayısının on olduğunu söylemişlerdir. Bazıları bunlar içerisinden harfini çıkarsa da çoğunlukla bu harfler

ػى

şunlardır:74

ةزمتٛا

,

فللْا

,

ءاتٛا

,

ءايلا

,

فونلا

,

ءاتلا

,

ينسلا

,

ميتٚا

,

كاولا

,

ـلالا

Bu harflerin hafızada kalıcı olmasını sağlamak amacıyla şiir veya nesirden oluşan birçok veciz ifade bulunmaktadır. Nasıl oluştuğuyla ilgili kendine özgü hikâyeleri olan bu veciz ifadelerin bazıları şunlardır:75

71 Ezherî, a.g.e., II, 669-672.

72 Ezherî, a.e., II, 669.

73 İbn Yaʿîş, Şerḥu’l-mufaṣṣal, V, 314.

74 Sîbeveyh, a.g.e., IV, 235-237; Ezherî, a.g.e., II, 672; İbn Yaʿîş, Şerḥu’l-mulûkî fi’t-taṣrîf , (thk.

Fahruddîn Ḳabbâve), el-Mektebetu’l-arabiyye, Haleb, 1973, s.100; Suyûṭi, Hemʿu’l-hevâmıʿ, VI, 237; el-Eşbâh ve’n-naẓâir fı’n-naḥv, (thk. Abdullâh Nebhân, Ġâzî Muhtâr Ṭuleymât), Dımaşk, 1987, I, 451; II 332.

75 Ezherî, a.g.e., II, 671-672; İbn Yaʿîş, Şerḥu’l-mulûkî, s.100-101; İbn Cinnî, Ebû’l-Fetḥ Osmân,

Sırru ṣınâʿati'l-iʿrâb, (thk. Hasan Hindâvî), Dâru’l-kalem, Dımaşk, 1993, s.120-122; Suyûṭi, el-Eşbâh ve’n-naẓâir, I, 451-460; II, 332.

(32)

ْىساومْىتٍنىأْ/ْىفامِّسلاْيتٍيًوىى / فاىمٍيىليسْيهاىتىأىك / ْىفويلىػئاىسىتىػيٍْميى / ْيهاىسٍنىػيْيتٍوىمٍلىا / اىهيًنويميتٍلىأىس / ْيهاىسٍنىػتْىـٍوىػيٍلىا

Bu ifadelerin en ilginci İbn Mâlik’nin zâid hece harflerini dört defa zikrettiği şu beyittir;76

ْيليًهٍسىتْىكْهفاىمىأْْ،ْوؿكيؤٍسىمْيةىياىًنًِْْْْْْْْوًسٍنيأْىـٍوىػيْىلاىتْ،ْهميًلٍسىتْىكْهءاىنىى

Zâid hece harfleri kelime içerisinde rastgele gelmemektedir. Her birinin kendine has konumu bulunmaktadır. Kelimede anlamsal değişiklere neden olduklarından bulundukları yerlerde önemli işleve sahiptirler. Örneğin

بتك

(yazdı) fiilinde

بتك

يػػػػػػ

(yazıyor),

بتك

تػػػػػ

(yazıyor, yazıyorsun),

ْيبيت

ٍػػػ

كْ

ََّنػػػػػػػ

(yazıyoruz),

بتك

ََّأ

(yazıyorum),

بت

ا

كػػػػ

(yazan),

بتك

ػػػ

َّمػ

(okul) şeklindeki yapılarda gerçekleşen anlamlar gibi. Burada görüldüğü üzere

بتك

kelimesine sırasıyla

م

,

ت

,

ف

,

أ

,

ا

ve

ـ

harfler eklenmiş ve farklı anlamlar elde edilmiştir.

اهينومتلأس

sözcüğünü oluşturan harfler kelimede her zaman zâid konumda bulunmamaktadır. Bu harfler

ْبدأ,ْىػػػػػػضقْ,ْبرػػػػػػػتْ,ْتكػػػػػػسْ,ْـرضْ,ْرصػػػػػػنْ,ْدركْ,ْهػػػػػػػقفْ, ْ

ضر

ػػػػػػػػػ

ي

kelimelerinde olduğu gibi bazen kelimenin aslî harflerinden olduklarından zâid değillerdir.

Hece harflerindeki ziyâdelik sadece yukarıda belirtilen harflerle sınırlı olmayıp kelimenin aslî harflerinden birinin tekrarı yoluyla da olmaktadır. el-Ezherî, zâid iki çeşittir; tekrarla veya diğer şekilde (zâid harflerle) olur. Harfin tekrarı kelimenin belirli harflerine mahsus değildir. Elif hariç kelimedeki bütün harflerde olabilir77 demektedir. Örneğin

ْىعىطىق

(kesti) fiilinin

ْىعمطىق

(parçaladı) şeklinde söylenmesiyle kelimenin aslî harflerinden ikincisi şeddelenerek ziyâde yapılmıştır. Yine

ْىبىلىج

76 Ezherî, a.g.e., II, 672; Emîl Bedîʿ, a.g.e.,V, 229.

(33)

(çekmek, asılmak) fiilinin

ْىبىبلىج

(örtünmek, sarınmak) şeklinde söylenmesiyle kelimenin aslî harflerinden sonuncusu tekrarlanarak ziyâdelik gerçekleşmiştir.78

Sonuç itibariyle kelimeyi meydana getiren ve kökünü oluşturan harflere aslî harfler (hurûfu’l-aslîyye) denilmektedir. Hece harflerindeki ziyâdelik, kelimenin aslî harflerine çeşitli gerekçelerle bir veya daha fazla harf ilave etmektir. Bu ziyâdelik ya kelimenin aslî harflerinden birinin tekrarı ya da

اىهيًنويميتٍلىأىس

ibaresindeki harflerden birinin veya birkaçının eklenmesiyle gerçekleşir.

B. Harfin Zâid OluĢunu Gösteren ĠĢaretler

Bir harfin kelime içerisinde zâid olduğunu gösteren değişik göstergeler vardır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür:

1. Kelimeyi oluşturan harflerden biri kelimenin kök harflerinde bulunmuyorsa,

bu harf zâid kabul edilmektedir. Örneğin

بًراىض

(vuran) kelimesinin kökü

بٍرىض

(vurma) olduğu için elif;

ؿىأٍىشَ

(kuzey rüzgârı) kelimesinin kökü

ؿوييشَ

(rüzgâr kuzeyden esmek) olduğu için hemze zâiddir. Yine

ص

ًْم ىلايد

(parlak şey) ve

مىنٍػبًإ

(oğul) kelimelerinin kökleri

ْىصة

لآىد

ve

ةمويػنيػب

olduğu için

ـ

harfleri;

تويكىلىم

(hükümdarlık) kelimesinin kökü

كٍلًم

olduğu için

ت

harfi;

ْىعاىطٍس

إ

(güç yetirmek) fiilinin kökü

ةىعاىط

(itaat) olduğu için

س

harfi zâiddir.

2. Harfin bulunduğu kelimenin vezni Arapça vezinlerinden herhangi birine

uygun değilse o harf zâid kabul edilmektedir. Örneğin

عًلىدٍنيى

(bir kabile ismi) kelimesi

ْهلًلىلٍعيػف

veznindedir. Ancak Arapça’da böyle bir vezin bulunmamaktadır. O zaman

ْهلًلىعٍػنيػف

vezninden geldiği kabul edilebilir ki bu durumda

ف

harfinin zâid olduğu anlaşılmaktadır. Yine

بِّي

ْييتِػػػ

(batıl şey) kelimesi

لِّليعيػف

vezninde olduğu söylenemez, zira

(34)

Arapça’da böyle bir vezin bulunmamaktadır. Ancak

لِّعيفيػت

vezninden olabilir ki bu durumda baştaki

ت

harfi zâid olmaktadır.

3. Kelimedeki bir harf o kelimeden türeyen başka bir kelimeden düştüğü

takdirde o harf zâid kabul edilmektedir. Örneğin elif harfi müfred

باىتًك

kelimesinin cemisi olan

بيتيك

kelimesinden düştüğü için zâid kabul edilmiştir.

4. Bir harf, bulunduğu kelimenin kökünden türeyen başka bir kelimede

sebepsiz yere düşmüş ise o harf zâiddir. Örneğin

لىطٍيأ

(böğür) kelimesindeki

م

harfi bu kelimenin kök harflerinden oluşan

لًطًإ

kelimesinde düşmüştür.

لىطٍيأ

kelimesinde

م

harfinin hazfini gerektirecek bir durum bulunmamaktadır. Öyleyse

لىطٍيأ

ْ

kelimesindeki

م

harfi

لًطًإ

kelimesinde sebepsiz bir yere düştüğü için zâiddir.

5. Bir harf bulunduğu kelimede bir anlam ifade ediyorsa o harf zâid kabul

edilmektedir. Örneğin

ْيبًرٍضىي

fiilindeki

م

harfi gâibliğe,

ْيبًرٍضىأ

fiilindeki أ harfi mütekellimliğe delalet ettiği için zâiddir. 79

C. Zâid Hece Harflerinin Kullanıldığı Yerler

1. Elif (

ا

) Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler

Elif (ا) harfi en çok kullanılan zâid harflerdendir. Kelime ister isim olsun ister fiil olsun başta zâid olarak bulunmamaktadır. Ancak

لًتاىق

(katil),

ْىتاىخ

(halka, yüzük) kelimelerinde olduğu gibi kelimenin ikinci harfinde;

باىريغ

(karga),

باىرىس

(serap) kelimelerinde olduğu gibi üçüncü harfinde;

ساطٍرًق

(kâğıt, yaprak, sahife),

حاىتٍفًم

(anahtar),

ىلٍبيح

(hamile) kelimelerinde olduğu gibi dördüncü harfinde;

ب ىلاٍبًلًح

(35)

(sarmaşık),

لرىقٍرىػق

(Yemâme’de meyveli bir yer) kelimelerinde olduğu gibi beşinci harfinde;

لىرٍػثمميك

(armut),

لىرىػثٍعىػبىػق

(bir şair adı) kelimelerinde olduğu gibi altıncı harfinde zâid olarak gelebilmektedir.80

Özetle söylemek gerekirse elif harfi kelime başında değil, sadece kelime ortasında ve sonunda zâid olarak gelebilmektedir.

Elif harfinin zâid olabilmesi için kelimede kendisinden başka en az üç harfin bulunması gerekmektedir. Örneğin

ؿاق

(dedi) ve

ازغ

(savaştı) kelimelerindeki elifler zâid değil aslî harftir. Yine elif harfinin zâid olabilmesi için rubâî mücerred - muzaaf bir kelime olmaması gerekmektedir. Örneğin

ىىضٍو

ْىض

(gürültü, patırtı, şamata) kelimesindeki elif zâid değil, aslî harftir. Bu kelimenin aslı

ْيوىضٍو

ْىض

81 şeklinde gelmektedir.82

Elif harfinin kelime ortasındaki ziyâdeliği çok fazla görülür. Nitekim zâid harfleri Arapça vezinlerde geniş bir şekilde ele alan Sîbeveyh’e göre elifin zâid olduğu vezinler şunlardır: 83

Kelimenin ikinci harfinde zâid olarak bulunduğu vezinler:

ليعاىف, لًعاىف,لىعاىف, ؿويعاىف,

ؿاىعاىف, ء ىلاًعاىف, ء ىلاويعاىف

Kelimenin üçüncü harfinde zâid olarak bulunduğu vezinler:

ؿاعىف

ْ

,

ؿاعًف

,

ؿاعيف,

لًعافيم

,

لًعافىم

,

ليًعاىفىم

,

لًعاىوىػف

,

ليًعاىوىػف

,

ليًعاىعىػف

,

لًعاىعىػف

,

ىىػػلاىعىػف

,

ْمىػػًلاىعىػف

,

ليػًػلاىعىػف

,

ْىلًػػلاىعىػف

,

ينػػلاىعىػف

,

ْىنًلاىعىػف

,

ؿًكاىعىػف

,

80 Sîbeveyh, a.g.e., III, 194; IV, 235-236; İbn Cinnî, a.g.e., II, 687-690; İbn Yaʿîş,

Şerḥu’l-mufaṣṣal, V, 322-323; Şerḥu’l-mulûkî, s.127-128; Mâleḳî, Ahmed b. Abdinnûr, Raṣfu’l-mebânî fi şerḥi ḥurûfi’l-meʿânî, (thk. Ahmed Muḥammed el-Ḫarrâṣ), Dâru’l-kalem, Dımaşk, ts a.g.e., s.37; Emîl Bedîʿ, a.g.e., V, 230.

81 ْىض

ْيوىضٍو kelimesi rubai muzaaf aynı zamanda murab bir kelimedir. İlâl kaidesi gereği sonundaki

zammeli ك harfi ل harfine dönüşmüş ve ىىضٍو ْىضşekline gelmiştir.

82 İbn Yaʿîş, Şerḥu’l-mufaṣṣal, V, 322; Ezherî, a.g.e., II, 672,673.

(36)

لياعىف

,

لئاعىف

,

لىعايىف

,

ليًعايىف

,

ليًعاىفت

,

لًعاىفت

,

ليًعاىفْىػي

,

لًعاىفْىػي

,

ليًكاىعىػف

,

ليًياىعىػف

,

ْىتيًلاىعىػف

,

ْىلًعاىنىػف

,

ىػىلاىعيػف

,

ليًعاىعيػف

,

ْىءلااىعىػف

,

ف ىلااىعىػف

,

لًعاىويػف

,

ةملاىعىػف

,

ةىيًلاىعيػف

,

ةىيًلاىعىػف

Kelimenin dördüncü harfinde zâid olarak bulunduğu vezinler:

ىىلٍعىػف

,

ىىلٍعيػف

,

ىىلٍعًف

,

ْىػفْىع

ىىل

,

ىىلىعيػف

ؿاىعٍفًم

,

ؿاىعٍفًت

,

ؿامعىػف

,

ؿامعًف

,

ؿامعيػف

,

ء ىلاٍعًف

,

ء ىلاٍعىػف

,

ىىػلامعيػف

,

ء ىلاىعيػف

,

ف ىلاٍعىػف

,

ف ىلاىعىػف

,

ف ىلاٍعيػف

,

ف ىلاٍعًف

,

ؿاىوٍعًف

,

ؿاىعٍػيىػف

,

ؿاىعيًف

,

ؿ ىلاٍعيػف

,

ء ىلاىعيػف

,

ًْء ىلاىعًف

,

ء ىلاىعىػف

,

ؿاىعويف

,

ف ىلاًعىف

,

ف ىلا

ْيعىػف

,

ؿاىوٍعيػف

,

ؿاىعٍوىػف

,

ؿاىعٍػنًف

.

Sîbeveyh’in verdiği bu vezinleri ve elif harfinin ziyâdeliğiyle alakalı diğer kaynaklarda geçen örnekleri kısaca tahlil edecek olursak şu sonuçlara ulaşırız.

Elifin, kelimenin ikinci harfindeki ziyâdeliği;

1.

لًعاىف

veznindeki

لًىاك

(hayvanın en yüksek yeri, sırt kısmı),

بًراش

(bıyık) gibi câmid,

نًبلا

(sütçü),

رًمات

(hurmacı) gibi nisbetlik,

س

ًْماخ

(beşinci),

رًشاع

(onuncu) gibi sıfat anlamı ifade eden isimlerde,

لًتاق

(katil) gibi sülâsi fiilin ism-i failinde zâid olabilmektedir.

2.

لىعاىف

veznindeki

بىراح

(savaştı) gibi işteşlik ifade eden sülâsi mezîd bir fiilde veya

ْىديعىػب

gibi sülâsi lazım (geçişsiz) bir fiilin

ْىدىعاىب

84 şeklinde müteaddi (geçişli) yapıldığı durumlarda zâid olabilmektedir.

3.

ؿ

ْو

ْيعاىف

(müennesi

ة

ْول

ْيعاىف

) veznindeki

ؽكراف

(hak ile batılı en iyi şekilde bir birinden ayıran) ve

ةقكراف

gibi mübalağa ifade eden bir kelimede,

فكراى

gibi bir özel isimde,

فوباص

(sabun) gibi câmid bir isimde veya

روطاس

(satır) gibi bir alet isminde zâid olabilmektedir.

84 Örneğin:

ْديزْدىعاب رمع

Referanslar

Benzer Belgeler

Finansal tablo denetiminde amaç bilgi kullanıcılarının finansal tablolara duyduğu güveni artırmaktır. Söz konusu amaca, finansal tabloların geçerli finansal

maddede yer alığı üzere, eşler şayet mal ortaklığı rejimini kabul etmiş ve bu rejim alacaklıların talebi veya kanun gereği olağanüstü mal rejimi olan mal ayrılığı

In order to develop Taiwanese abundant species and match up the research of biological diversity, the aim of this project was to develop the products of Taiwanese medical plants on

[r]

j dirdiği İslâm dünyası ile ilgili sahici i bilgileri yok denecek kadar azdı: Dolaylı i yoldan yoğun biçimde etkilendiğini sez- | diği Müslüman dünyanın ne

Gereç ve Yöntem: 2012 -2019 arası 19 insular tümör olgusu transsilvian ve transkortikal yolla opere edildi .Cerrahi sonrası nörolojik durum, rezeksiyon miktarı, yaşam süresi

Farklı akarsuların ötrofikasyona karşı hassasiyet düzeylerinin aynı olup olmadığını anlamak için bir akarsu ekosisteminde ötrofikasyon oluşumunun nelere

Katılımcılarda dini bilgi düzeyi: Tablo 9 incelendiğinde; araştırmaya katılan katılımcılara ilişkin popüler spor ve dindarlık tutumlarının dini bilgi