B. Zâid Mâna Harflerinin Kullanıldığı Yerler
7. ؿ Harfinin Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler
Bu harfin çok geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Klasik nahiv kitaplarında ve bu harf ile ilgili yazılan müstakil eserlerde birçok görevinden bahsedilmektedir. Cümlede bir şeyi hak etme, hakkı olma; sahip olma; mülk edinme, bir şeyi birine mülk yapma; ait olma, mahsus olma; açıklama; sebep, illet, içinlik, nedenlik; olumsuzluğu pekiştirme gibi birçok aslî görevleri bulunmaktadır.313 Zâid olarak kullanıldığı yerleri ise cer amelini yapan ve yapmayan olmak üzere iki kısımda ele alınmaktadır.
a. Cer Harfi Olan
ؿ
ın Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler:Hareke etkisine sahip zâid
ؿ
harf-i ceri genelde tekîd içindir. Kendinden sonraki kelimeyi cer eden bu harf şu durumlarda zâid olarak kullanılmaktadır.311
Bakara:228.
312 İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.129.
313 İbn Yaʿîş, Şerḥu’l-mufaṣṣal, V, 133-149; Mâleḳî, a.g.e., s.218-256; Murâdî, a.g.e., s.95-139; İbn
1. Mef’ûlden önce geldiğinde
ؿ
harfi bazen zayıf âmili güçlendirmek maksadıyla âmili zayıf olan mef’ûlden önce zâid olarak gelebilmektedir.314Âmilin zayıflığından kasıt âmilin mef’ûlünden sonra gelmesi veya âmilin ism-i fâil, ism-i mef’ûl, mastar gibi fiile benzeyen (müştâk) bir kelime olmasıdır. Örneğin
ْىفكيريػبٍعىػتْ اىيٍؤُّرلػػػػًْلْ ٍميتنيكْ فًإ
(Eğer rüya yorumluyorsanız)
315âyetinde âmil olan
ْىفكيريػبٍعىػت
fiili, mef’ûlünden sonra gelmiştir.ْناقِّدىصيم
ٍْميهىعىمْ اىمػػػػػِّْل
(Yanlarında bulunanı doğrulayıcı olarak...)316 âyetinde âmil olanؽِّدىصيم
mastarı ismi fail olup müştâk bir kelimedir.ْىفويبًتاىكْيوػػػػػػػْىلْامنًإىك
(Biz onu yazmaktayız)317 âyetinde ise âmil olanْىفويبًتاىك
ism-i faili hem müştak bir kelime hem de mef’ûlden sonra gelmektedir. Âyetlerdeki zâidؿ
harfinin geliş amacı ise hareke etkisi zayıf olan âmil hükmündeki bu kelimelerin mef’ûle olan etkisini artırmaktır. Yine Kur’ân’daْىفويبىىٍرىػيٍْمًِّبِىرػػػػػػػًْلٍْميىْىنيًذملِّلْهةىٍتٔىرىكْلنديى
(Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardır)318,ْيديًرييْاىمػػػػػػِّْلْ هؿامعىػف
(Her dilediğini mutlaka yapandır),
319ْىنيًدًىاىشْ ٍمًهًمٍكيحػػػػػػػًْلْامنيكىك
(Biz onların hükmüne şahiddik)320 âyetlerinde ve diğer birçok âyette321ؿ
harfi aynı şeklide zâidolarak kullanılmıştır.
314 Mâleḳî, a.g.e., s.247; Murâdî, a.g.e., s.106; İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.242-243; Zerkeşî, a.g.e.,
III, 86; Ġalâyînî, a.g.e., III, 184.
315 Yûsuf:43. 316 Bakara:91. 317 Enbiya:94. 318 Aʿraf:154. 319 Burûc:16. 320 Enbiya:78. 321
Kur’ân’daki diğer kullanımlar için bkz. Bakara:116;133;136;138;139; Âli İmrân:84; Yûnus:28;
Hûd:2;53; Yûsuf:11;12;58;63; Ḥicr:9;20;22; İsrâ:27; Meryem:44;
Enbiyâʾ:50;52;53;73;78;82;90;94;98; Müʾminûn:4;5;8;38;47;61;69;70; Şuʿarâ:55;171; Ḳaṣaṣ: 12;20; Rûm:26; Yâsîn:71; Meʿâric:29;32.)
ؿ
harfi bazen de mef’ûllerini doğrudan alan fiillerin mef’ûllerinden önce zâid olarak gelmektedir.322 Örneğin peşinden gitmek, yaklaşmak, ulaşmak anlamlarındakiًْدىر
ْىؼ
ile istemek anlamındakiْىرأاْىد
fiili, mef’ûlleriniؿ
harf-i cerine gerek duymadan doğrudan alabilen fiillerdir. Ancakميكػػػػػػػػْىلْ ىؼًدىرْ ىفويكىيْفىأْىىسىع
(Belki de sizin arkanıza takılmıştır (Belki hemen başınıza gelir))323ve
ٍْميكىلْ ىِّينىػبييػػػػػػًْلْ يوٌللاْ يديًريي
(Allah size (bilmediklerinizi) açıklamak istiyor)324 âyetlerinde görüldüğü gibi bu fiillerin mef’ûllerindeؿ
harfi gelmektedir.325 Buradakiؿ
harflerinin tazmîn326 için zâid olduğu belirtilmektedir. Nitekim el-Murâdî birinci âyettekiؼدر
fiilineْىعًبىت
veْىبيرىػق
anlamı verirken, ez-Zerkeşî, çoğunluğunْىبىرىػتٍػقًإ
anlamı verdiğini dile getirmektedir.327Ancak bu kullanım
ًْب
harfinde de bahsedildiği gibi semâî olup328 bütün mef’ûllerde uygulanmamaktadır. Örneğinْناٌيًلىعْ يتٍبىرىض
ifadesiْ يًلىعػػػػػػػػػػػًْلْ يتٍبىرىض
şeklinde söylenememektedir.2. Müsteğas bihten önce geldiğinde
Darda kalmış birinin yardımına (imdadına) başka birini/birilerini çağırmaya istiğâse denmektedir. Bir münâdâ çeşidi olup sadece
اىي
harfi ile yapılmaktadır. Yardıma çağıran kişiye müsteğîs denmekte ve cümlede belirtilmemektedir. Yardım etmesi istenen kişiye müsteğâs veya müsteğâs bih, kendisine yardım edilmesi istenen kişiye de müsteğâs leh denmektedir. Müsteğâs bihte fethalı bir lam (ْىؿ
), müsteğâs322 Mâleḳî, a.g.e., s.246; Murâdî, a.g.e., s.107; İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.241; Zerkeşî, a.g.e., III,
85.
323 Neml:72.
324 Nisa:26.
325 Kur’ân’daki diğer kullanımlar için bkz. Bakara:152; Aʿrâf:62; Tevbe:61; İsrâ:44; Hacc:26;
Yûnus:72;93; Zumer:12.) 326
Tażmîn kısaca harf-i cerin fiile mâna kazandırmasıdır. bkz. Çörtü, Arapça Dilbilgisi (Nahiv), s.337-338.
327 Murâdî, a.g.e., s.107; Zerkeşî, a.g.e., III, 85.
lehte kesralı bir lam (
ًْؿ
) bulunmaktadır. Her iki mecrûrda harfi cer ile mecrûrdurlar.329Ancak mâna bakımından mef’ûl oldukları için mahellen mansûbdurlar. Müsteğâs bihten önce gelen fethalı lam (
ْىؿ
) zâid kabul edilmektedir.330Örneğin
!وكرمىعًلْودٍيىزػػػػػػػْىلْاي
(Ey Zeyd Amr’a yardım et! Zeyd! Amr’a yetiş!) cümlesindeاي
istiğase edatıdır.ديز
kelimesi başındaki zâidؿ
harf-i cerinden dolayı lafzen mecrûr mahellen mansûbdur.ْوكرمىعًْلػػػػ
car ve mecrûru mahzufْيثيًغىتٍسىأ
fiiline müteallıktır. Cümlenin takdiriْوكرمىعػػػػػػػًْلْ ْنادٍيىزْ يثيًغىتٍسىأ
şeklindedir. Yineًْضيًْرْىمٍلًلْ ًبيًبمطلػػػػػػػْىلْاي
(Ey Doktor! Hastaya yardım et! Doktor! Hastaya yetiş!),ًْءاىرىقيفٍلًلًْءايًنٍغْىٍلْػػػػْىلْاي
(Ey zenginler fakirlere yardım ediniz!) veًْءاىفىعُّضلػػػػًْلًْوملىلْاي
(Ey Allah’ım zayıflara yardım et!) örneklerinde de aynı durum söz konusudur.el Murâdi ve İbn Hişâm, müsteğâs bihten önceki lâmın ziyâdeliğinin ihtilaflı olduğunu belirtmektedirler. Zâid olduğunu düşünenler,
ؿ
harfinin burada herhangi bir şeye müteallik olmamasına bağlamaktadırlar.331Bu kullanımın Kur’an’da örneği bulunmamaktadır.
3. Muzaf ve Muzafun ileyhin arasında yer aldığında
Muzaf ve muzafun ileyh normalde birbirinden ayrılmaz. Ancak bazen ikisinin arasına tahsîsi (özelliği, aidiyeti) te’kîd için zâid
ؿ
harfi gelebilmektedir. Bu lâma (ْيةىمىحٍقيمٍلاْيـ ىلاٍلىا
) lâm-ı muḳhame (araya girmiş lâm) denmektedir.332 Örneğinًْلٍهىجٍلػػػًلْىسٍؤيػبْاىي
(Ey cahilliğin sıkıntısı! (derdi, ıstırabı), Hey ne kötü cahillik!),ْ ًبرْىحٍلػػػػًلْ ىسٍؤيػبْاىي
(Ey savaşın sıkıntısı! (derdi, ıstırabı), Hey ne kötü savaş!) veًْضيًرًمٍلػػػًلْىسٍؤيػبْاىي
(Ey hastalığın329
Kafes, a.g.e., s.224, 225. 330
Mâleḳî, a.g.e., s.219-220; Murâdî, a.g.e., s.103-104; İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.244-246; Zerkeşî, a.g.e., III, 86; Ġalâyînî, a.g.e., III, 184.
331 Murâdî, a.g.e., s.104.
sıkıntısı (derdi, ıstırabı!), Hey ne kötü hastalık!) tamlamalarındaki
ْؿ
harfleri zâiddir. Aslında tamlamalarًْضيًرًمٍلاْ /ْ ًبرْىٍت٘اْ/ْ ًلٍهىٍتٗاْ ىسٍؤيػبْاىي
şeklindedir. Yineْىكػػػػػػػػْىلْاىبأْىلا
(Senin baban yoktur) veْْودٍيىزػػػػػػػػػػًْلْاىخىأْ ىلا
(Zeyd’in kardeşi yoktur) tamlamalarında daؿ
harfi aynı şekilde zâiddir. Tamlamalar aslındaْىؾاىبأْىلا
veْودٍيىزْ اىخىأْ ىلاْ
şeklindedir. el-Mâlekî bu cümlelerin başındakiلا
nın muafiyet (tebrie) için olduğunu ve muzafı nasb ettiğini belirtmektedir. Muzaf ve muzafun ileyh arasındaki zâidؿ
lar ise tahsîsi te’kîd içindir.333ؿ
harfinin bu şekilde kullanımına Kur’an’da rastlanmayıp çoğunlukla şiirde geçmektedir.334
4.
فاك
nin haberinden önce geldiğindeBu harfin çeşitlerinden olan Lâmu’l-cuhûd olumsuzluk ifade etmektedir. Öncesi menfilik ifade eden
فاك
nin haberinin başındaki muzâri fiilin başına gelmekte ve bu fiili nasbetmektedir. Bu lâmفاك
nin olumsuzluğunu tekîd içindir.335Zerkeşî, öncesinde olumsuzluk bulunan
فاك
nin haberindeki lâmu’l-cuhûdun zâid olduğunu söylemektedir.336Zerkeşî’ye göre
ْ ىينًنًمٍؤيمٍلاْ ىرىذىيًلْ يوٌللاْ ىفاىكْ ام
(Allah mü’minleri asla bırakacak değildir),337ٍْميهىػبِّذىعيػيًلْيوٌللاْىفاىكْاىمىك
(Allah onlara asla azap edecek değildir)
338 veْ ٍميىتْٛ ىرًفٍغىػيًلْيوٌللاًْنيكىيٍْىل
(Allah onları asla bağışlayacak değildir)339 âyetlerindekiؿ
lar zâid olup cümledeki olumsuzluğu te’kîd etmektedir.
333 Mâleḳî, a.g.e., s.244-245.
334 Ayrıca bunlar ve buna benzer tamlamaların irabı ve diğer özellikleri için bkz. Sîbeveyh, a.g.e.,
II, 276 vd.; Baġdâdî, Abdulkâdir b. Ömer, Ḫızanetu’l-edeb ve lubbu lubâbi lisâni’l-Arab, (thk. Abdusselâm Muhammed Hârûn) Metkebetu’l-Ḫâncî, Kahire, 1997, I, 467-470, IV, 99-112.
335
Mâleḳî, a.g.e., s.225. 336
Zerkeşî, a.g.e., III, 87; IV, 344.
337 Âli İmrân:179.
338 Enfâl:33.
b. Cer Harfi Olmayan
ؿ
ın Zâid Olarak Kullanıldığı Yerler:Hareke etkisine sahip olmadığı için kendinden sonraki kelimede cer amelini gerçekleştiremeyen ve kendisi genellikle fethalı olarak kullanılan
ؿ
harfi şu durumlarda zâid olarak kullanılmaktadır;3401. Mübtedan önce geldiğinde
İsim cümlesinin anlamını pekiştirmek için mübtedadan önce gelen ibtidâiyye (başlangıç)
ؿ
’ı zâid olarak gelmektedir. Zerkeşîلىوٍقمػتلاْ ىىلىعْ ىسِّسيأْ هدًجٍسىمػػػػػػْىل
(Mescid (gerçekten) takva üzerine kurulmuştur)
,341ُّْبىحىأْيهويخىأىكْيفيسويي ْىلػػػػػػ
(Elbette Yûsuf ve kardeşi daha sevgilidir)342 veْنةىبٍىىرُّْدىشىأٍْميتنىأ ْىلػػػػػػ
(Elbette siz korku bakımından daha (etkilisiniz) şiddetlisiniz)343 âyetlerini bu kullanıma örnek göstermektedir. Bu harflerin ibtidâiyye için olduğunu söyleyen Zerkeşî onların tekîd için geldiğini ve zâid olduğunu belirtmektedir.3442. Haberden önce geldiğinde
ؿ
harfi isim cümlesindeki haberden önce zâid olarak gelebildiği gibiًْإْمف
,ْمنًكل
veْىؿاىز
nin haberlerinden önce de zâid olarak gelebilmektedir. Örneğinْهبًتاىكػػػػْىلْهديًعىس
(Saîd yazardır) veْهزويجىعػػػػػْىلْْيليجمرلىا
(Adam ihtiyardır) cümlelerinde normal bir haberden önce zâid olarak gelmiştir. Ancakْْىـاىعمطلاْىفويليكٍأىيػػػػْىلٍْميهمػنًإْ ملاًإ
(Şüphesiz onlar da yemek yiyorlar) âyetindeْمفًْإ
nin,ْهليًخىبػػػػػىلْْىليجمرلاْمنًكلىك
(Fakat adam cimridir) cümlesindeْمنًكل
nin,ْيسٍقمطلىاْىؿاىزاىم
340
Mâleḳî, a.g.e., s.248-250; İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.259-261; Zerkeşî, a.g.e., III, 87. 341
Tevbe:108.
342 Yûsuf:8.
343 Ḥaşr:13.
ْ راىحػػػػػىل
(Hava hâlâ soğuktur.) cümlesinde iseْىؿاىزاىم
nin haberinden önce zâid olarak gelmiştir.3.
لىأىر
veْىىعىد
fiillerinin mef’ûllerinden önce geldiğindeؿ
harfi genellikleلىأىر
fiilinin ikinci mef’ûlünden önce zâid olarak bulunabilmektedir. Örneğinيًًتّاىشػػػػػػْىلْ ىؾاىرىأ
(Seni bana söver biri olarak görüyorum) cümlesinde veًْوًعٍفمػنْنًمْيبىرٍػقىأْيهُّرىضْنىمػػػػػػْىلْويعٍدىي
(O kendisine zararı faydasından daha yakın olana yalvarır)345 âyetindekiؿ
harfleri böyledir. Ancak İbn Hişâm âyetteki
ْ ؿ
harfinin ibtidaiyye olup zâid olduğu hakkında iki farklı görüş olduğunu belirtmektedir. İbn Hişâm’a göre sahih görüş ibtidaiyyeؿ
’ı olmasıdır. Âyetin takdiriًْوًعٍفمػنْنًمْ يبىرٍػقىأْيهُّرىضػػػػػػػْىلْنىمْويعٍدىي
şeklindedir.Cümledeٍْنىم
mef’ûl,ْيبىرٍػقىأْيهُّرىض
ise mübteda ve haberdir.3464.
ٍْفًإ
şart edatından önce geldiğindeٍْفًإ
harfi iki muzâri fiili cezmeden şart edatlarındandır.ؿ
harfi bazen bu şart edatından önce de zâid olarak bulunabilmektedir. Örneğinٍْميقىأْ هدٍيًزْ ىـاىقْ ٍنئػػػػػػْىل
(Zeyd kalkarsa kalkarım.) veْىتٍلىعىػفٍْنًئػػػػػػػْىلْهلاظْىتٍنأ
(Eğer yaparsan sen zalimsin) cümlelerindekiؿ
harfleri bunun gibidir. Bu tür kullanım genelde şiire has olup yönlendirme ve delil göstermek için yapılmaktadır.347
345 Hacc:13.
346 İbn Hişâm, Muġni’l-lebîb, s.260.