• Sonuç bulunamadı

Sosyal medyanın marka iletişimine etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sosyal medyanın marka iletişimine etkileri"

Copied!
153
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İŞLETME ANABİLİM DALI

ÜRETİM YÖNETİMİ VE PAZARLAMA BİLİM DALI

SOSYAL MEDYANIN MARKA İLETİŞİMİNE

ETKİLERİ

Aydan AKMAN ANDAÇ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Mahmut TEKİN

(2)
(3)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Aydan AKMAN ANDAÇ Numarası 164227021014

Ana Bilim /

Bilim Dalı İşletme / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tezin Adı Sosyal Medyanın Marka İletişimine Etkileri

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Öğrencinin imzası (İmza)

(4)
(5)

TEŞEKKÜR

Bu çalışmayı hazırlarken bana yol gösteren, konuya ilgili çalışma sürecinde engin bilgi ve tecrübesini benimle paylaşan, tez çalışmamda karşılaştığım tüm sorunlarda sabırla destek olan, tezimin her aşamasında çalışmalarıma ışık tutan kendisiyle çalışmaktan büyük onur duyduğum çok değerli danışmanım sayın Prof. Dr. Mahmut TEKİN ve jüre üyeleri sayın Prof. Dr. Muammer ZERENLER, sayın Dr. Öğr. Üyesi Emel CELEP ile sayın Dr. Öğr. Üyesi Özdal KOYUNCUOĞLU’na görüş ve katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunarım.

Son olarak, her zaman olduğu gibi sabırla ve güvenle beni destekleyen aileme sonsuz teşekkür ederim.

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Aydan AKMAN ANDAÇ Numarası 164227021014

Ana Bilim /

Bilim Dalı İşletme / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Mahmut TEKİN

Tezin Adı Sosyal Medyanın Marka İletişimine Etkileri

ÖZET

Sosyal medyanın marka iletişimine etkilerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma nicel verilere dayalı genel tarama modelinde ve ilişkisel tarama modelinde bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma evreni Konya Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsünde öğrenim gören önlisans, lisans, lisansüstü öğrencileri (α=77.783) olarak tespit edilmiştir. Araştırmada, Konya Selçuk Üniversitesi Aleaddin Keykubat Kampüsünde öğrenim gören önlisans, lisans, lisansüstü öğrencilerinin çalışma evreni gerekli hesaplamalar yapılarak (n=382+) kişiden oluşacak bir örnekleme grubunun evreni temsil edeceği düşünülmüştür. Örneklem hacminde yer alan öğrenciler evrenden yansız olarak basit tesadüfî örnekleme alma yöntemiyle ve kolayda örnekleme alma yöntemiyle seçilmiştir. Anket çalışmaları sonucunda 396 anketin dönüşü sağlanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak sosyal medya ve marka iletişimi ölçeği kullanılmıştır. Araştırma genelinde öğrencilerin sosyal medya ve marka iletişimi düzeyleri yüksek çıkmıştır. Sosyal medya ile marka iletişimi arasında pozitif, anlamlı ve yüksek düzeyde bir ilişki çıkmıştır. Sosyal medyanın marka iletişimi üzerinde yüksek ve anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

(7)

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Aydan AKMAN ANDAÇ Numarası 164227021014

Ana Bilim /

Bilim Dalı İşletme / Üretim Yönetimi ve Pazarlama Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Mahmut TEKİN Tezin

İngilizce Adı The Effects Of Social Media On The Brand Communication

SUMMARY

This study, which aims to determine the effects of social media on brand communication, is a research in the general survey model based on quantitative data and in the relational survey model. The study populati+on of the study was determined as associate, undergraduate and graduate students (α= 77.783) studying at the Alaeddin Keykubat Campus of Konya Selcuk University. In the study, it was thought that a sampling group consisting of (n = 382 +) people would represent the universe by making necessary calculations for the undergraduate, undergraduate and graduate students studying at the Alaeddin Keykubat Campus of Konya Selcuk University. The students included in the sample volume were selected by simple random sampling method and easy sampling method. As a result of the surveys, 396 questionnaires were returned. Social media and brand communication scale were used as data collection tools. Social media and brand communication levels of students were high. There was a positive, meaningful and high relationship between social media and brand communication. It is concluded that social media has a high and significant effect on brand communication.

(8)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... İ TEZ KABUL FORMU ... İİ TEŞEKKÜR ... İİİ ÖZET ... İV SUMMARY ... V İÇİNDEKİLER ... Vİ TABLOLAR ... Xİ GRAFİKLER ... Xİİİ GİRİŞ ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL MEDYA 1.1. Sosyal Medya Kavramı ... 4

1.2. Sosyal Medyanın Gelişimi ... 8

1.3. Sosyal Medya Tarihi ... 11

1.4. Sosyal Medyanın Özellikleri ... 13

1.4.1. KİMLİK ... 16 1.4.2. Diyalog ... 17 1.4.3. Paylaşım ... 17 1.4.4. Mevcudiyet ... 18 1.4.5. İlişkiler ... 18 1.4.6. Tanıma ... 18 1.4.7. Gruplar ... 19

(9)

1.6. Sosyal Medyanın Avantajları ... 21

1.7. Sosyal Medya Araç Ve Ortamları ... 23

1.7.1. Blog ... 23 1.7.1.1. Blogger ... 28 1.7.1.2. Wordpress ... 28 1.7.2. Microblog ... 28 1.7.2.1. Twitter ... 29 1.7.2.2. Tumblr ... 31 1.7.3. Sosyal Etiketleme ... 31 1.7.3.1. Delicious ... 32

1.7.4. İçerik Paylaşım Siteleri ... 33

1.7.4.1. Youtube ... 33 1.7.4.2. Flickr ... 33 1.7.5. Podcasler ... 34 1.7.6. Sanal Dünyalar ... 36 1.7.6.1. Secondlife ... 38 1.7.7. Sosyal Ağlar ... 38 1.7.7.1. Facebook ... 39 1.7.7.2. Myspace ... 40 1.7.7.3. Linkedin ... 40 1.7.8. Forumlar ... 41 İKİNCİ BÖLÜM MARKA BİLİNİRLİĞİ VE MARKA İMAJI 2.1. Marka Kavramı Ve Tanımı ... 43

(10)

2.3. Markanın Önemi ... 48

2.3.1. Markanın Tüketiciler Açısından Önemi ... 49

2.3.2. Markanın Kurumlar Açısından Önemi ... 50

2.3.3. Markanın Aracılar Açısından Önemi ... 51

2.3.4. Markanın Ülkeler Açısından Önemi ... 51

2.4. Markaya İlişkin Kavramlar ... 52

2.4.1. Marka Kimliği ... 52 2.4.2. Marka Kişiliği ... 54 2.4.3. Marka Konumlandırma ... 56 2.4.4. Marka Yönetimi ... 58 2.4.5. Marka Vaadi ... 59 2.4.6. Marka İletişimi ... 61 2.4.7. Marka Değeri ... 62 2.4.7.1. Marka Bağlılığı ... 64 2.4.7.2. Marka Çağrışımı ... 65 2.4.7.3. Algılanan Kalite ... 66

2.4.7.4. Marka Bilinirliği Ve Marka Farkındalığı ... 67

2.4.8. Marka İmajı ... 70

2.5. MARKA BİLİNİRLİĞİ, İMAJ VE MARKA İMAJI KAVRAMLARI... 72

2.5.1. Marka Bilinirliği Kavramı ... 72

2.5.1.1. Marka Bilinirliği Ve Farkındalık Düzeyleri ... 73

2.5.2. İmaj Kavramı ... 76

2.5.2.1. İmaj Çeşitleri ... 77

2.5.2.1.1. Şemsiye İmaj ... 77

(11)

2.5.2.1.3. Yabancı İmaj ... 77 2.5.2.1.4. Transfer İmaj ... 78 2.5.2.1.5. Mevcut İmaj ... 78 2.5.2.1.6. İstenen İmaj ... 78 2.5.2.1.7. Pozitif İmaj ... 78 2.5.2.1.8. Negatif İmaj ... 79 2.5.2.1.9. Kişisel İmaj ... 79 2.5.2.1.10. Ürün İmajı ... 79 2.5.2.1.11. Kurum İmajı ... 79

2.5.3. Marka İmajı Kavramı ... 80

2.5.3.1. Marka İmajının Öğeleri ... 82

2.5.3.1.1. Nesnel Öğeler ... 83

2.5.3.1.2. Öznel Öğeler ... 83

2.5.3.2. Marka İmajının Yapısal Özellikleri ... 83

2.5.3.3. Marka İmaj Bileşenleri ... 86

2.5.3.4. Marka İmajını Yaratma Süreci ... 88

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM 3.1. Araştırma Modeli ... 90

3.2. Evren Ve Örneklem ... 92

3.3. Veri Toplama Araçları ... 98

3.3.1. Sosyal Medya Ölçeği ( Numara başlık numarasına uygun değil) ... 98

3.3.2. Marka İletişimi Ölçeği ... 98

(12)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR VE YORUM

4.1. Sosyal Medya Ve Marka İletişimine İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 101

4.2. Birinci Hipoteze İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 104

4.3. İkinci Hipoteze İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 105

4.4. Üçüncü Hipoteze İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 107

4.5. Dördüncü Hipoteze İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 108

4.6. Beşinci Hipoteze İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 110

4.7. Altıncı Hipoteze İlişkin Bulgular Ve Yorumlar ... 111

SONUÇ VE ÖNERİLER ...114

KAYNAKLAR ...119

EKLER ...136

EK-1: ANKET ... 136

(13)

TABLOLAR

Tablo 1: Sosyal Web Sitelerinin Kullanım Amaçları ... 16

Tablo 2: Araştırma Örneklemi Anket Dönüş Oranları Dağılım Tablosu ... 94

Tablo 3: Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Örneklem Özelliklerine İlişkin Frekans Dağılım Tablosu ... 95

Tablo 4: Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Sosyal Medya Değişkenlerine İlişkin Frekans Dağılım Tablosu ... 96

Tablo 5: Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Kullandıkları Sosyal Medya Ağları Frekans Dağılım Tablosu ... 97

Tablo 6: Ölçek Veri Seti KS Testi Analiz Sonuçları ... 99

Tablo 7: Sosyal Medya Ölçüm Verilerine İlişkin Betimsel İstatistikler ... 101

Tablo 8: Marka İletişimi Ölçüm Verilerine İlişkin Betimsel İstatistikler ... 103

Tablo 9: Sosyal Medya ile Marka İletişimine İlişkin Basit Korelasyon Analiz Sonuçları ... 104

Tablo 10: Sosyal Medyanın Marka İletişimi Üzerinde Anlamlı Etkisine İlişkin Basit Regresyon Analiz Sonuçları ... 106

Tablo 11: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının Cinsiyet Değişkeni Gruplarına İlişkin Bağımsız Örneklemler t Testi Analiz Sonuçları ... 107

Tablo 12: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının Yaş Değişkeni Gruplarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları ... 108

Tablo 13: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının Yaş Değişkeni Gruplarına İlişkin Varyans Homojenliği Analiz Sonuçları ... 109

Tablo 14: Sosyal Medya Ortalamalarının Yaş Değişkeni Gruplarına İlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları ... 109

Tablo 15: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının Eğitim Durumu Değişkeni Gruplarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları ... 110

(14)

Tablo 16: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının İnternet Kullanım Süresi Değişkeni Gruplarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları ... 111 Tablo 17: Marka İletişimi Ortalamalarının İnternet Kullanım Süresi Değişkeni

Gruplarına İlişkin Varyans Homojenliği Analiz Sonuçları ... 112 Tablo 18: Marka İletişimi Ortalamalarının İnternet Kullanım Süresi Değişkeni

Gruplarına İlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları ... 112 Tablo 19: Hipotezlerin Test Edilmesi ... 113

(15)

GRAFİKLER

Grafik 1: Marka İletişimi Ölçüm Verileri (Y) ile Sosyal Medya Ölçüm Verilerine (X) İlişkin Saçılım Grafiği ... 105

(16)

GİRİŞ

Sosyal medya kavramı telgrafla başlayan, telefon, film, televizyon ve radyonun iletişim dünyasına girmesiyle birlikte devam eden süreç, iletişime yeni bir şekil kazandırmış ve iletişimi eş zamanlı bir niteliğe kavuşturmuştur. İnternetin iletişim dünyasına girmesiyle birlikte akıl, bilgi ve teknoloji hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İnternet teknolojisinde ulaşılan olanakların sonucu durumundaki sosyal medya, kişilerin kitlelere ulaştırdıkları monologları sosyal medyada diyaloglara çevirerek, kişilerin sosyalleşmesine destek olan etkileşimli bir kitle iletişim aracı konumunda kendisini göstermektedir.

İnternetin ortaya çıkması ve gelişmesiyle birlikte sosyal medyada daha fazla ilerleme kaydetmiştir. Sosyal medyanın tarihsel gelişimi 1979’lar da başlamış ve gün geçtikçe kullanımı artmıştır. 2003’ten sonra sosyal medyaya ilginin artması sonucu birçok uygulama ağa dâhil olmuştur. Günümüze doğru gelindiğinde, popüler sayılabilecek sosyal medya kuruluşu arasında 2007’de Osmosus, Tumblr, GlobalGrind, FriendFeed, 2008’de Kontain, Ping.Fm, 2009’da Posterous, NetLog, 2010’da Sportpost ve Google Buzz, 2012 yılında Pinterest ve mobil araçlarla anlık iletişim imkanı sunan ağlar ön plana çıkmaktadır.

Sosyal medyanın öne çıkan özelliklerinden biri kişilerin kendilerini internet aracılığıyla diğer insanlara rahatlıkla ifade edebiliyor olmalarıdır. Ancak sosyal medyanın geleneksel medyadan da bazı farkları bulunmaktadır. Sosyal medya, bireysel haberciliği geleneksel medyayla bütünleştiren bir etkisi bulunmaktadır. Sosyal medyada her geçen gün güç artarken geleneksel medyada güç azalmaktadır. Sosyal medyayı güçlü kılan özelliklerinin başında hızlı olması ve maliyetlerinin düşük olması gelmektedir. Tercih edilmesini sağlayan yönler hızlılık ve güncellik, maliyet, samimiyet, ölçülebilirlik, yakınlık, güvenilirlik olarak sıralayabiliriz. Bunların yanı sıra sosyal medya da markada önemli bir yer teşkil etmektedir. “Marka; üretici/üreticileri ya da satıcının ürün veya hizmetini tanıtmaya belirtmeye ve rekabet durumunda olan diğer satıcılardan ayırıp farklılaştırmayı sağlayan sözcük, isim, simge, terim, tasarım, renk, şekil veya bunların çeşitli bileşimleridir.” Marka kavramının birbirine benzeyen birçok tanımı bulunmaktadır. Marka kullanım tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Geçmişten günümüze marka gelişerek ilerlemiştir.

(17)

Marka önemi, en sade şekliyle tüketici durumundaki kişinin o markayla özdeşleştirdiği ürün değerinin tümüdür. Markanın işletmelere sağladığı faydanın yanı sıra tüketicilere de birçok faydası olduğu bilinmektedir. Tüketicilere sağladığı yararı şu şekilde sıralayabiliriz.

Marka, ürünün tanınmasında önemli aracılardan biridir ve tüketiciye ürünle ilgili bilgi verir. Marka, tüketicinin kalitesinin garantisi konumundadır. Marka, ürünlerin birbirleriyle karıştırılmasını önler, tüketiciye ürünün özellikleri hakkında güvence sağlar, eğer ürün bir markaya sahip ise, tüketici aldığı ürünün garanti hizmetinin olduğunu bilir ve satın aldıktan sonra garantinin devam edeceğini bilir.

Marka kurumla, aracılar, ülkeler, açısından da önemli bir yere sahiptir. Markalı ürünü diğer ürünlerden ayıran, markanın oluşmasını ve tercih edilmesini sağlayan markanın özünün ortaya çıkması neticesinde markanın değeri, tercihi, imajı, kişiliği, sadakati gibi kavramların anlaşılır olması önemlidir. Bahsedilen kavramlar marka yönetimi etkinliğinin değerlendirilmesinden markanın iletişim planlamasına kadar stratejik marka yönetiminin bütün aşamalarında kendini göstermektedir.

Rekabetin yükselmesi ve tüketici isteklerinin çoğalmasıyla birlikte marka yönetim sürecinde marka konumlandırması da önemli hale gelmiş ve gelişimini sürdürmüştür. Markaların işletmeler için sağladıkları faydaların yanı sıra şüphesiz tüketiciler açısından da bir takım yararları vardır. Marka, tüketiciye ürünler hakkında bilgi verir ve ürünün tanıtılmasını sağlamaktadır. Marka tüketici acısından kalite garantisidir, hem ürünlerin tanıtılmasına yardımcı olur hem de farklı ürünlerle kıyaslanmasını önler, tüketiciye ürünlerle alakalı özellikler konusunda güvence verir, alışverişte tüketici tarafından ürünütanıma ve seçmesinde yardımcı olur ve satın alma kararını kolaylaştırır.

Markanın tüketicilere sağladığı faydanın yanında kurumlar açısından da önemli yere sahiptir. Bunların yanı sıra marka aracılar, ülkeler içinde markanın önemi büyüktür. Markaya ilişkin bazı kavramlar vardır bunlar; marka yönetimi, marka kimliği, marka konumlandırma, marka kişiliği, marka vaadi, marka değeri, marka iletişimi, marka bağlılığı, marka çağrışımı, marka farkındalığı gibi markada imajın önemi de çok büyüktür. İmaj insanların bireyler ve kurumlardan haberdar olmalarını

(18)

sağlamaktadır Marka imajı kavramının işletmeler açısından önemli hale gelmesine paralel olarak, akademik çalışmalar içerisinde de üzerine düşülen bir konu olmuştur. Marka imajının öznel ve nesnel öğeleri vardır. Kısacası marka imajı tüketicilerin zihinlerinde beliren markaya ilişkin bir kavram, tüketicilerin duygusal ya da herhangi bir sebebe dayalı yorumuyla meydana gelen algısal ve sübjektif görüntü, tüketici özellikleri çerçevesinde planlanan pazarlama faaliyetleriyle oluşturulmaktadır. Bunlarla beraber etkin ve tutarlı bir marka imajı oluşturabilmek için; marka vaadi konusunda tutarlı olmak, marka çalışmalarına bütün personeli dâhil etmek, reklam kampanyalarının marka vaadiyle tutarlı olduklarından emin olmak ve devamlı kontrol edip marka çalışmalarını ve marka imajını gözden geçirmek gerekmektedir. Bunların markanın başarısı açısından önemi büyüktür.

(19)

BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL MEDYA 1.1. Sosyal Medya Kavramı

Telgrafla başlayan, telefon, film, televizyon ve radyonun iletişim dünyasına girmesiyle birlikte devam eden süreç, iletişime yeni bir şekil kazandırmış ve iletişimi eş zamanlı bir niteliğe kavuşturmuştur. İnternetin iletişim sürecine girmesiyle birlikte ortaya çıkan gelişmeler sınırları ortadan kaldırmış ve akıl, bilgi ve teknolojiyi hayatın vazgeçilmez bir şekli haline getirmiştir. Yaşanan bütün bu gelişmeler sayesinde insanların hayatını yönlendiren medya kavramı da değişikliğe uğramıştır ve geleneksel medya yerini büyük ölçüde alternatif iletişim aracı olan sosyal medyaya bırakmıştır (Özgen ve Kara, 2012: 4).

Toplumların gelişimleri araştırıldığında, döneminde iz bırakan birtakım unsurların ön plana çıktığı görülmektedir. İnternetin ve internet teknolojilerinin günümüz dünyasında hızla ilerlemesi ve toplumların bu teknolojileri yakından takip ettikleri bilinmektedir. Toplumların amacı ilerleyen teknolojinin gerisinde kalmamaktır. Teknolojik gelişmeler, toplumsal yapının yenilenmesineyol açmakta ve günümüzde birçok kavramın yeniden şekillenmesinde bir araç olarak kullanılmaktadır (Erkul, 2009: 96-101).

Solis ve Breakenridge 2009 yılında sosyal medya denilen olguyu, yayıncılık mekanizmasından herkesten herkese kuralına geçerek, içeriklerin demoktarikleşmesi bireylerin sadece okuyan olmasının yanında içerik üretene dönüşmesi şeklinde tanımlarken Brake ve Safko (2009:6)’a göre sosyal medya, resimler, videolar, sesler ve kelimelerden meydana gelen içeriklerin internet uygulamaları yoluyla paylaşmak için örgütlenen bireylerin davranışlarını ve faaliyetlerini anlatmaktadır. Video paylaşımı yapılan bir site, takip edilen bir blog, gönderilen bir mesajla sosyal medya kullanılmış olunur. Scott (2010: 38)’a göre sosyal medya kişilere, sanal olarak yaratılmış bir ortamda içeriklerini, fikirlerini, ilişkilerini ve düşüncelerini başka insanlarla paylaşma fırsatı sunmaktadır. Geleneksel medyadan farklılaşarak, dileyen herkesin içerik üretebilecekleri, eklenen içeriklere eklemeler ve yorumlar yapabilecekleri bir ortam sunulmaktadır. Zarrella (2010: 1) diğerlerinden farklı olarak,

(20)

sosyal medyada reklam verilmesi açısından değerlendirmiş, radyo, televizyon, dergi ve gazeteler olarak nitelendirdiği geleneksel medyadan hareket edildiğinde; tek taraflı iletişim özelliğine sahip olan geleneksel medyaya karşılık, anında iletişime ve iletişimin ardından hemen geri bildirime imkan sağlayan, hatta geleneksel medyadaki alıcı konumundaki kişinin artık içeriği üreten kişiye dönüştüğü, dolayısıyla hala artık dağıtıcılara ve yayımcılara ödeme yapmadan, reklam vermek isteyen kişinin kendi içeriğini üreterek yayınlayacağı araçlar şeklinde tanımlamaktadır.

İnternet kavramının zaman içerisinde web teknolojilerindeki değişim sayesinde kullanım biçimlerinde de değişmeler yaşanmıştır. Web 1.0’den web 2.0 geçişi ile birlikte statik ve durağan kullanıcı yapısından aktif bir kullanıcı yapısına geçilmiştir. Söz edilen yeni teknolojiler sayesinde ortaya çıkan sayfaların etkisiyle kullanıcıların ulaşmak istedikleri şeye rahatlıkla ulaşmasının yanı sıra, bilginin paylaşılması, yayılması ve bilgi için üzerinde söz söylenebilecek duruma gelmesi sağlandı. Kullanıcılar tarafından düşünce fikir ve bilgilerini rahatlıkla paylaşabildikleri farklı bir ortam olan sosyal medya ortaya çıktı. (Özata ve ark, 2013:3). Günümüzde sosyal medya; büyümesi engellenemeyen, mevcut kararları etkileyebilen, kimse tarafından reddedilemeyen, bir ülkenin yönetiminde söz sahibi olmayı sağlayan, gündem oluşturan önlenemez bir güç haline geldi (Polat, 2011: 30-33).

Sosyal medya geniş anlamıyla, Web 2.0 teknolojilerinde kullanan, daha etkili sosyal etkileşime, topluluk oluşumuna ve işbirliği projelerinin başarılı sonuçlanmasını sağlayan internet siteleri olarak tanımlanabilir. (Akar, 2010: 17).

Sosyal medya, görüntüler (hareketli ve durağan), kelimeler ve sislerin yapımına, ortak bir şekilde yapılmasına ve yayılımına imkan sağlayan teknolojiyi, sosyal etkileşimi ve telekomünikasyonu entegre eden mobil ve internet tabanlı alet ve araçlar şeklinde de tanımlayabilmek mümkündür(Dabner, 2012: 69).

Sosyal medya, insanların topluluklar oluşturmalarına ya da bulunan topluluklara imkân sağlayan, ortak kullanıma dayalı sosyal araçtır. İnsanların diğer insanlar ya da grupları etkilemek amacıyla konu ile ilgili bir şeyleri yayınlamak için kullandıkları, son derece erişilebilir ve yaygın iletişim teknikleri ya da teknolojileri olarak nitelendirilmektedir. Başka bir deyişle, insanları içerik okuyucusundan, içerik

(21)

yayımcısına dönüştürecek şekilde bilginin demokratikleştirilmesi olarak ifade edilebilir (Bekaroğlu, 2011: 141-142).

Sosyal medya, bireylerin en temel ihtiyaçlarından olan iletişimi doğrudan veya dolaylı şekilde pek çok özellik ekleyerek sağlayabilmektedir. Sosyal medyadaki ortamlar, online sohbet için kullanılan siteler, bloglar, RSS, sosyal imleme, sosyal ağ siteleri, wikiler, sanal dünyalar, e posya zincirleri, podcast, forum v.b. kullnımı oldukça kolay ve interaktif, katılıma açık olan internet sayesinde ulaşılan ortamlardır (Onat, 2010: 105).

En sade anlamıyla sosyal medya, insanların internet aracılığıyla zaman ve yer kısıtlaması olmadan düşüncelerini, görüş ve fikirlerini aktarmalarına imkan sağlayan, internetin sunmuş olduğu multimedya özelliklerini sınır olmaksızın kullanma imkanı tanıyan, aynı zamanda başka insanlarla paylaşıma ve görüş alışverişine dayanan interaktif ortamın varlığını meydana getiren platform olarak tanımlamak mümkündür (Bulunmaz,2011: 29). Sosyal medya karşılıklı olarak etkileşim medyası aracılığıyla düşünce bilgi ve birikimleri paylaşmak için çevrimiçi olarak toplanan insanların arasındaki etkinlikler, davranışlar ve pratikleri kapsamaktadır (Safko ve Brake, 2009: 6).

Ward’ a göre sosyal medya, takipçilerin içerik eklemesine olanak sağlamayan geleneksel medyanın aksine karşılıklı konuşma gibi iletişimi arttıran çevrimiçi medya türüdür. Thomas ise sosyal medyanın milenyumun müşteri ilişkileri yönetimi olduğunu ama basit etkisiz bir pazarlama aracı olmadığını ve yapısının ileriki dönemlerde oldukça farklılaşabileceğinden bahsetmiştir (Kirtiş ve Karahan, 2011: 262).

Sosyal medya insanlar açısından etkileşimli bir paylaşım aracıyken firmalar içinse çeşitli tehdit ve fırsatları beraberinde getiren bir hakla ilişkiler aracı pozisyonundadır (Yavuz ve Haseki, 2012: 127). Çünkü interneti kullanan insanlar, sosyal ağlar sayesinde pozitif deneyimlerini ve düşüncelerini aktarabilecekleri gibi negatif düşüncelerini de paylaşabilirler. Bundan dolayı sosyal medyada bulunan işletmelerin söz edilen tehdit ve fırsatları iyi analiz etmesi ve aktivitelerini ona göre sürdürmesi gerekmektedir.

(22)

Firmalar küreselleşmeden etkilendikleri için kriz stratejileri belirlemişlerdir. Küreselleşmenin getirdiği zorluklarla mücadele etmek için alternatifler bulmaya çalışmışlardır. Firmalar yeni alternatifler bulmaya çalışırken, tüketicileri ve tüketicilerin farklılaşan davranış ve tutumlarını anlamak ve araştırmak kriz dolayısıyla bu karışıklık süresince ve sonrasında firmalar için çok önemli bir durum halini almıştır. Son zamanlarla firmaların hedeflerine ulaşmak amacıyla kullandıkları en parlak araçlardan biri kuşkusuz ki sosyal medyadır. Önceleri eğlenmek için kullanılmaya başlanan sosyal medya, sonraları iş alanlarında dikkat çekici olanakları nedeniyle pazarlama alanında bir fenomen haline gelmiştir (Kirtiş ve Karahan, 2011: 260).

Sosyal medya bazıları için kendisiyle yalnız kaldığı dolayısıyla sosyalleşmeden uzaklaştığı, çoğunlukla izleyici olarak bulunduğu bir ortam iken, bazıları için sosyalleşeceği, topluluklar tarafından taktir edileceği, takip edilmenin hazzını yaşayacağı bir ortamdır. İnsanların, günlük rutinlerden kaçma, eğlenme, vakit geçirme, bilgilenme, iletişim kurma gibi isteklerine cevap veren sosyal medya, bu günlerde insanları en fazla ve en hızlı kuşatan, kişiselleşmesi halinde daha da gelecek vadeden bir araç olma yolunda ilerlemektedir (Hazar, 2011: 153-154).

Sosyalleşen insanların psikolojik durumları açısından da iletişimde kullanılacak bir araç olan sosyal medyayı, hayatlarında ön planda olmayı tercih etmeyen veya yeteneğinin olmadığını düşünen insanların, var ise özgüvenlerindeki eksikliği giderdiği ve sadece yazı dilinde veya yayınlama yoluyla kendisini ifade etme ve tanıma fırsatı yakaladığı bir yer olarak görmesidir.

İnternet sayesinde ulaşılan bu imkânların sonucu olan sosyal medya, insanların büyük topluluklara yayınladıkları monologları sosyal medya konuşmalarına çevirerek, bireylerin sosyalleşme arzularının giderilmesine destek sağlayan araç olarak öne çıkmaktadır. Sosyal medya, bilgi ve haberlerin demokratikleşmesini sağlamakta, bireyleri içerik tüketicisi olmaktan çıkararak içerin üreten bireylere dönüştürmektedir (Yavuz ve Haseki, 2012: 127).

(23)

1.2. Sosyal Medyanın Gelişimi

İnternetin ortaya çıkması ve gelişmesi beraberinde sosyal medyayı gündeme getirmiş, yeni yazılımlar ve teknolojideki gelişmelerle gün geçtikçe ilerleme sarf etmiştir (Esmer, 2013: 91).

Gündelik hayatta internetin kullanılmasıyla kullanıcılar ilk olarak Web 1.0 dönemini yaşamışlardır. Web 1.0 döneminde kullanıcılar yalnızca verilecek bilgiyi almasıyla sınırlandırılmış bireyler durumundaydılar. Web siteleriyle kullanıcılar arasında tek taraflı olan iletişim web sitelerinin, içerikleri ve yalnızca web sunucuları aracılığıyla kontrol edilmekte idi (Güçdemir, 2012: 29). Yani Web 1.0, kullanıcılar tarafından içeriğe katkıda bulunulmasına imkânı tanımayan yalnızca bilgiyi okuma ve aratma izin veren, etkileşim açısından düşük düzeyde denilebilecek bir servistir (Yazıcı, 2014: 44). Web 2.0 kavramının ortaya çıkmasıyla, içinde bulundukları ağ ve kullanıcılar diğer kullanıcılar ile etkileşim kurma sonucu, haberleşme ve bilgilendirmenin toparlanıp yayılması kullanıcı konumundaki tüketicilerin kontrolüne geçmiştir (Dikmen, 2011:165).

2004 senesinde O’reilly Media tarafından kullanılmaya başlanan Web 2.0 kavramı, internet kullananların paylaşarak ve ortaklaşa meydana getirdikleri sistemleri ifade etmektedir (Eryılmaz ve Zengin, 2014: 44). Ayrıca Web 2.0 nitelik açısından internetin mantığını tamamıyla farklılaştırabilen, yüz yüze kullanıcı odaklı, topluluklar oluşturabilen, standartlaşmış tasarım anlayışına farklı bir boyut kazandırabilen ve sosyal medya döneminin başlamasını sağlayan kavramdır. Bu kavram ile tek yönlü iletişim yerine çok yönlü iletişim süreci başlamıştır (Dikmen, 2011: 165).

Sosyal medya; kullanıcı temelinde içerik ve Web 2.0 teknolojisinden doğan bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır. Web 1.0’ın bir kişiden çıkan üreticiliği, program tabanlı ve statik oluşunun yanı sıra Web 2.0’ın içerik oluşturmada kullanıcıları da imkan sağlaması, sosyal tabanlı ve dinamik olması sosyal medya olgusunun gelişmesinde etkili olmuştur (İşlek, 2012: 18).

Web 2.0 teknolojisiyle hayatımıza giren sosyal medya; forumlar, oylama ve değerlendirme, sosyal haber ve etiketleme, sosyal paylaşım, sosyal ağlar, blog,

(24)

mikroblog gibi sosyal dünya araçlarını bünyesinde bulunduran internet tabanlı uygulamalardan oluşur (Topal ve Nart, 2016: 77).

Web 2.0 ile birlikte bloglar aracılığıyla yazı yazan, okuyan, yorum yapan, profil oluşturan, bu profiller aracılığıyla ses, video, resim, fotoğraf gibi paylaşımlarla, podcastler ile yayıncılık yaparak ve yayınları dinleyerek, “gerçek zamanlı sendikasyon” (RSS) v.b. sistemlerle sürekli ve taze bilgiye ulaşarak, wikilere desten olan ayrıca buradaki bilgiden faydalanan tabanlı içeriğe sahip Web sayfaları aracılığıyla bilgileri görebilen program tabanlı içeriğe sahip Web 1.0 kullanıcısına nazaran daha avantaj sahibidir (Akar, 2010: 17).

Sosyal medyanın tarihsel gelişiminden bahsetmek gerekirse, 1979 yılında internet kullanan insanlara mesaj gönderme fırsatı sunan, dünyada bir tartışma platformu olarak kabul görmüş Usenet’in Duke Üniversitesinden Jim Ellis ve Tom Truscott tarafından oluşturulmasıyla başlamıştır. Usenet, birçok internet kullanıcısını aynı ağ içinde buluşturması ve kullanıcı temelli içerik üretmeye çalışması açısından sosyal medyanın ilk basamağı niteliğinde gelişimine devam etmektedir (Bostancı, 2010: 38). Usenet kullanıcı ağlarının uygulamasından sonra bilgisayarlı bilgi sistemleri de gelişmiştir.

Bilgisayarlı bilgi sistemi kapsamında, diğer kullanıcılara mesaj gönderme, oyun oynamak ve dosya transferi yapmak söz konusudur. 1970’lerin sonunda çevrimiçi faaliyet gösteren bu sistem, bu gün kullanılan sosyal medyalardan oldukça uzak ve eski bir görünüm sergiler (Demirel, 2013: 22-23). “Bilgisayarlı bilgi sistemleri, zaman geçtikçe yerini internet erişimi hakkında ilk kurumsal girişimler olan çevrimiçi hizmetlere bırakıştır” (Yazıcı, 2014: 48).

1988 senesinde Internet Relay Chat (IRC) yani internet aktarmalı sohbet, birçok insanın birbirleriyle iletişim kurmalarına yarayan bağlantı ve dosya paylaşımı amacı ile en çok kullanılan biri gerçekleştirilmiştir (Sarmaşık, 2011: 26). IRC, anlık mesajlaşmanın temeli durumundadır. 1995 – 1996 yıllarında da İngilizcesi ‘I seek you’nun kısaltması olan ICQ, kişisel bilgisayarlar geliştirilerek ilk anlık mesajlaşma programı olmuştur. Anlık mesajlaşma programları süreç içerisinde sayıca artmıştır (Ying, 2012: 11-12). Tanışma amacıyla kullanılan siteler, ilk sosyal ağlara örnek

(25)

olmaktadır. Kullanıcılar fotoğraflarını ekledikleri profillerini tanışmak için kullanılan sitelere yükleyerek birbirleriyle iletişime geçmiştir. Bu şekilde tanışma sitelerini kullanan kişiler birbirlerinin alışkanlıklarını ve fiziki özelliklerini öğrenerek yeni arkadaşlıklar edinmelerini sağlamıştır. (Yazıcı, 2014: 48). Ayrıca sosyal medyanın gelişmesinde çevrimiçi formların da büyük etkisi olmuştur (Bostancı, 2010: 39). Bu gün kullandığımız haline en uygun ilk sosyal ağ sitesi SexDegree.com 1997 senesinde kurulmuştur (Topal ve Nart, 2016: 77). SixDegrees milyonlarca kullanıcıya ulaşarak bireylerin birbirleriyle bağlantıya geçmelerine ve mesajlaşmalarına olanak sağlayan bir araç olarak kendini göstermiş, ama bu hizmetin devamlılığını sağlamak pek mümkün olmamış, 2000 senesinde kapatılmıştır (Koçak, 2012: 37). 1999 senesindeyse Live Journal devamlı yenilenebilir bloglar üzerine kurulmuştur. Bu ağ sayesinde kullanıcılar, grup oluşturma, diğer kullanıcılarla etkileşim içinde olma ve diğer kullanıcıları takip etmeye başlamıştır (Hazar, 2011: 155).

Daha sonrasında 2001 yılında ikinci önemli dalga olan Ryze.com gelmiştir. Ryze.com iş hayatındaki profesyonelleşmiş insanların ve yeni girişimcilerin iletişim kurmalarını kolaylaştırmak için oluşturulmuştur. 2002 senesinde Friendster tarafından kurulan bu site iş hayatından ziyade daha geniş kesimlere yöneliktir (Çakır, 2011: 177). 2003 senesinde kurulan MySpace ve 2004 senesinde kurulan Facebook gibi sosyal ağlar geniş bant servislerinin artması ve internetin hızlanması sonucu kurulmuş ve sosyal medyanın oluşumu ve gelişimi bu şekilde olmuştur (İşlek, 2012: 18).

Yani 2003 ve 2004 yıllarında gerçek anlamda Web 2.0 uygulamalarını içeren siteler kurulmaya başlamıştır. Sosyal medyanın günümüzdeki halini almasında etkisi olan şeyleri açıklamaya kullanıcı ağlarıyla başlamak gerekmektedir (Demirel, 2013: 22). Web 2.0 teknolojileriyle birlikte, internet ortamı geleneksel iletişim yollarının kullanıldığı tek yönlü iletişimden; kullanıcının içinde bulunduğu ağ ile farklı kullanıcılarla iletişime geçmelerine imkân sağlayan paylaşım ortamına dönüşmüş ve sosyal ağların oluşmasını sağlamıştır. Sosyal ağların sosyal medya halini alması ise kullanıcılara tanınan içerik üretimi ve paylaşım olanağının sosyal ağı yöneten kişilerin dışındaki kullanıcıların da dâhil olması neticesinde meydana gelmektedir (Çakır ve Tan, 2014: 31). Sosyal medya bu nedenle, gelişim sürecinde etkili olan sosyal ağ kavramları ve Web 2.0’yi de içeren kapsamlı bir yapıya sahiptir.

(26)

Günümüzde Web 2.0 teknolojisi en etkin kullanan sosyal ağlardan biri Facebook’tur. Video paylaşma, müzik paylaşma, fotoğraf paylaşma, anlık mesajlaşma, e-posta gönderme gibi hizmetlerin yanı sıra, yaklaşık bir milyon farklı kişinin geliştirdiği 300.000’den fazla uygulamaya erişim imkânı sunmaktadır (Tonta, 2009: 748). Facebook, firmalar, kar amacı gütmeyen kurumlar, ünlülerin reklam verdikleri alternatif reklam platformu haline gelmiştir. Facebook’ta firmalar kendi sayfalarını oluşturarak hem müşterilere ulaşmayı, onlarla arkadaş olmayı, hem de kişisel iletişim kurmayı amaçlamaktadırlar (Biztatar, 2017: 33). Sonuç itibariyle Web 2.0 teknolojisiyle birlikte sosyal ağ sisteminin yayılma etkisi ve hızı katlanarak artmaya devam etmektedir. Aynı zamanda internet hızı gelişimi, Web 2.0 uygulamaları ve sosyal ağların, sosyal medya kavramının önemli hale gelmesinde etkili olduğu söylenilebilir.

İnternetin hızlı gelişmesi ve değişimiyle birlikte, Web 2.0 ile alakalı olarak gelişimi sağlanan Web 3.0 dönemi de gündeme gelmiştir. Semantik web ile alakalandırılan Web 3.0, üçüncü nesil internet ağı olarak nitelendirilmektedir. Web 3.0’da web sayfaları sadece sayfa şeklinde değil, sayfanın içinde bulunan kelime ve cümleler olarak başka bir boyut ve anlam kazanacaktır (Güçdemir, 2012: 33-34). Tek ve iki yönlü iletişimin akabinde makineler birbirleri aralarında iletişim kuracağı tahmin edilmektedir. (Uzunburun, 2017: 20).

Yani söz konusu teknoloji Web 2.0 teknolojisindeki içeriğin anlamlı halde ifade edilmesidir. Web 3.0 sosyal medya ve bütün iş kanallarını web aracılığıyla birçok bilgiyi anlık olarak birleştirir. Akıllı modelleme teknolojileri bireylerin işi veya ilgi alanlarına yarayacağı şeyleri önceden görebilmektedir (Aksu, 2013: 50). Bu nedenle Web 3.0’ın pazarlama alanı için son derece yararlı olduğu söylenilebilir.

1.3. Sosyal Medya Tarihi

Sosyal medya ağı kullanımı son zamanlarda oldukça artmıştır. YouTube, Linked-in, Facebook, Twitter gibi siteler kullanıcı sayısı ciddi oranda artmaktadır. YouTube, Linked-in, Facebook, Twitter gibi siteler kullanıcı sayısı ciddi oranda artırırken, dijital dünyada faaliyetlerde bulunan pek çok firma da yeni iş fikirleri ve hizmetler üreterek bu alanın gelişmesine katkı sağlamaktadır (Özgen ve Kara, 2012:

(27)

12). Devamlı gelişen ve kullanıcı sayısı artan sosyal medyanın tarihi yakın geçmişe dayanmaktadır. İnternet altyapısının geniş tabanlı olarak geliştirilmesi, takılmadan kullanıcıların isteklerine karşılık vermeye başlaması ve Web 2.0 teknolojisinin ortaya çıkması sosyal medyanın gelişmesi için büyük önem taşımaktadır (Köksal, 2012: 19).

1979 senesinde Jim Ellis ve Tom Truscott tarafından oluşturulan yayınların haber gruplarına gönderildiği Usenet sosyal medyanın ilk adımı niteliğindedir. Sonraki zamanlarda Prodig ve Compuserve gibi çevrimiçi hizmetler gelmiştir. Bunlar internete erişim konusunda kurumsal olarak nitelendirilebilecek yapılanmalardır (Bostancı, 2010: 38).

1988 senesinde link ve dosya paylaşımının geliştirilmesi için IRC (Internet Relay Chat) kurulmuştur (Özgen ve Kara, 2012: 55). Bu gün daha kısıtlı şekilde kullanılan IRC, belirli sunucular üzerindeki sohbet odaları sayesinde kullanıcıların eş zamanlı şekilde genel ve bireysel olarak iletişim kurabileceği internete erişim konusunda anındalık özelliğini getiren teknolojik bir sistemdir. IRC teknolojisinin küçük resim ve müzik dosyalarını aktarma özelliği ile internet ortamında dosya paylaşımına başlanmıştır (Irak ve Yazıcıoğlu, 2012: 8).

Kullanıcıların aktif bir şekilde yer aldıkları ilk olma özelliğine sahip modern sosyal paylaşım sitesi olarak nitelendirilen SixDegrees 1997 senesinde kullanıma açılmıştır. SixDegrees kullanıcılarına arkadaş edinme, profil oluşturma ve edinilen arkadaşların profillerinde dolaşma imkanı sağlamıştır. SixDegrees kullanıcılarına birbirlerini görme imkanı sağlayan ilk sosyal medya sayfasıdır (Köksal, 2012: 20). 1997 senesinde piyasaya çıkan LiveJournal devamlı güncellenme imkanı olan bloglar üzerine kurulmuştur. LiveJournal sayesinde kullanıcılar, diğer insanları takibe alma, iletişim kurma ve grup oluşturma konularında etkin hale gelmişlerdir (Hazar, 2011: 155). 1997’den 2001’e kadar çeşitli iletişim destekli sosyal ağ siteleri ortaya çıkmıştır. BlackPlanet, AsianAvenue ve MiGente kullanıcılara bağlantı için olay almadan kişisel profilleri üzerinden arkadaş edinebilme, kişisel, tanışma ve profesyonel profilleri oluşturma imkanı sağlamıştır (Bostancı, 2010: 40).

2003’ten sonra ise sosyal medyaya karşı oluşan ilgi neticesinde ciddi sayılarda uygulama ağa eklenmiştir. Bunların arasında 2003’te DeLicio.us, Second Life,

(28)

Photobucket, HI5, Linkedln, Plaxo, Tribe.net, LastFm, Myspace, Couchsurfing, 2004’te ASmallWorld, Hyves, BiggerPockets, Digg, Catster, Ning, Care2, Piczo, Dodgeball, Mixi, Multiply, Dogster, Orkut, Flickr, 2005’te Reddit, Bebo, Xang, Cyworld, Youtube, Yahoo, 2006’da Fabulously, Stylehive, Twitter, Mychurch dikkati çekmektedir (Hazar, 2011: 156).

Günümüzde en çok kullanılan sosyal medya uygulaması olma unvanını taşıyan Facebook, 2004’te Harvard Üniversitesinde Mark Zuckerberg ve yurt arkadaşları tarafından kurulmuştur. Facebook 2005’te sadece akademik camia tarafından kullanılsa da 2006 senesinde bu günkü niteliğine kavuşarak daha büyük kitlelere ulaşma başarısını elde etmiştir. Uygulamanın diğerlerinden farklı olmasını sağlayan hususlar, gelişmiş araştırma stratejileri ile basit grafiklerin kullanılması, sayfaların reklam alması, hızlı ve kolay erişim sağlayan bir site olmasıdır (Daldal, 2013: 8).

Aynı dönemlerde kullanıma açılan Twitter ise, cümlelerin daha kısa olduğu Twit’ler ile iletişimin sağlanması, özellikle gençlere, sinema ve müzik dünyası ünlülerine hitap etmesinden dolayı ünü artmıştır. (Özgen ve Kara, 2012: 56).

Günümüze doğru gelindiğinde, popüler olan sosyal medya siteleri arasında 2007’de Osmosus, Tumblr, GlobalGrind, FriendFeed 2008’de Kontain, Ping.Fm 2009’da Posterous, NetLog, 2010’da Sportpost ile Google Buzz 2012’de Pinterest ve mobil araçlarla anlık iletişim imkanı sunan ağlar ön plana çıkmaktadır (Daldal, 2013: 8).

1.4. Sosyal Medyanın Özellikleri

Sosyal medyanın öne çıkan özelliği kullanıcıların internet aracılığıyla kendilerini başka kullanıcılara kolaylıkla ifade edebilmeleridir. Kullanıcılar eriştikleri siteler aracılığı ile profil oluşturmakta ve bu profiller sayesinde iletişim kurabilmekte, yine bu profiller yardımı ile diğer profilleri beğenerek ya da başka şekillerde etkileşimde bulunabilmektedir. Bu nedenle sosyal medya popülaritesini kullanıcının durumuna göre özelleştirmesine borçludur (Hazar, 2011: 156). İnternetin geleneksel iletişim şeklinden ayrılmasını sağlayan en önemli özelliği ise, iletişim sırasında etkileşimin çok güçlü bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Geleneksel iletişimde, iletişimde bulunan kişilerin alıcı durumunda olması ve iletişim sürecine müdahalenin kısıtlı

(29)

olmasına karşın, internet aracılığıyla kullanıcıların iletişimdeki egemenliği daha belirgin bir hal almıştır. (Özdemir, 2014: 40). Sosyal medyaya ilişkin temel özellikler aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Mavnacıoğlu, 2009: 64);

 Zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın, tartışmanın ve paylaşımın öncelikli olduğu internet uygulama zincirleridir.

 Kullanıcılar tarafından üretilen içerikler kolaylıkla internet ve mobil ortamda yayılmaktadır.

 Kullanıcılar diğer kullanıcıların içeriklerini, yorum ve bilgilerini takip etmektedir.

 Sosyal medya uygulamalarında kullanıcılar, hem takip edilen hem de takip edendir.

 Sosyal medyanın temeli, koyulan kurallara değil daha çok samimi sohbet mantığına dayalıdır.

 Sosyal medyadaki içeriklerin detaylı incelenmesi sonucunda içeriklerin informal olduğu ve dedikoduya dönüşümünün kolay olduğu görülmektedir.

Sosyal ağlar, fotoğraf ve video siteleri, müzik, film ve mikroblog siteleri gibi kategori olarak birbirinden farklı birçok sitenin öne çıkan özellikleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Kim ve ark, 2010: 218):

1. Kişisel Profil: Sosyal içerikli siteler genel olarak üyesi olduğu kişilerin kişisel bilgilerinin bulunduğu bir profil oluşturmalarını sağlamakta ve bu sayede kullanıcıların kendi üyesi olduğunu belirlemektedir.

2. Online (Çevrimiçi) Bağlantı Kurma: Üyelik kabul eden site tarafından, kullanıcının e-postasından yola çıkarak, öncesinde irtibata geçilen kişiler ile aynı ortamda iletişim kurulabilmesi için hatırlatmalar yapılmaktadır.

3. Online Gruplara Katılma: Facebook, Flickr, Linkedin ve MySpace gibi sitelerin içinde çevrimiçi gruplar oluşturulmakta, oluşturulan gruplara üyeler davet edilmektedir.

(30)

4. Online Bağlantılarla İletişim Kurma: Sosyal medya sitelerinin üyelerine arkadaşları olan ya da olmayan kullanıcılara yazılı mesaj bırakma, e-posta adresi paylaşma, özel ya da genel ilan duyurma gibi fırsatlar sunulmaktadır. Facebook ve MySpace gibi sosyal medya siteleri bu fırsatların yanında kullanıcılarına telefon görüşme fırsatı da sunmaktadır.

5. Kullanıcıların Oluşturduğu İçeriği Paylaşma: Farklı kategorilerdeki sosyal medya siteleri bloglar, mikrobloglar, video, müzik, resim gibi paylaşımlar oluşturmayı sağlayarak kullanıcıların arkadaşlarına ya da diğer kişilere paylaşımları yayma imkânı sunar.

6. Fikir ve Yorumda Bulunma: Sosyal medya sitelerimim birçoğu, yayınlanan bir resim, video, haber, bilgi gibi paylaşımlara, diğer kullanıcıların yorum yapmasına ve fikirlerini belirtmesine imkan sağlamaktadır.

7. Bilgi Edinme: Sosyal medya siteleri çoğunlukla çevrimiçi olduktan sonra aranılan kişinin ve içeriğin bilgisini sunmasına rağmen sitenin kendi özellik ve tercihine göre çevrimiçi olmadan da aranılan kişinin ve içeriğin bilgisini sunabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, Twitter’da çevrimiçi duruma geçilmeden kullanıcı bilgilerinin aranmasına izin verilirken LinkedIn’da anahtar kelimelerin aranmasıyla kişi, grup, şirket iş ve meslek gibi bilgilere ulaşılmaktadır.

8. Kullanıcıları Sitede Tutma: Birçok sosyal medya sitesi, üyelerinin sitede daha uzun vakit geçirebilmeleri için alternatif özellikler geliştirmiştir. Market Place (Facebook’un pazarlama sektörü için oluşturduğu uygulama) buna en güzel verilebilecek örnektir.

Sosyal medya kullanıcıları amaçlarına göre üç gruba ayrılır. Bunlar bireysel, kamu ve iş amaçlı kullanıcılardır. Kullanıcıların amaçları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (Kim ve ark, 2010: 220).

(31)

Tablo 1: Sosyal Web Sitelerinin Kullanım Amaçları

Kaynak: Kim ve ark, 2010: 220.

Sosyal medya sahip olduğu özellikleri ile bazı işlevsel olgular üzerinde değişime sebep olmuştur. Sosyal medyanın işlevsel özellikleri olarak da adlandırılabilecek bu olgular sırasıyla, kimlik, diyalog, paylaşım, mevcudiyet, ilişkiler, tanıma ve gruplardır. 1.4.1. Kimlik

Kimlik sosyal medya ile ortaya çıkan ve literatüre giren bir kavram değildir. Kimlik, TDK sözlüğünde; “İnsanın nasıl bir kimse olduğunu gösterir özellik, nitelik ve belirtiler bütünüdür” olarak tanımlanmaktadır. Sosyal medya, kimlik kavramını yeni bir boyuta taşımıştır. Şöyle ki, sosyal medya araçlarının tamamında sosyal medya kullanıcıları kimliklerini kendileri belirler. Yani, ad, soyad, yaş, ırk, cinsiyet, meslek gibi kimlik ile ilgili temel tanımlayıcı olguları sosyal medya kullanıcısı kendi isteğine

(32)

göre paylaşır ya da paylaşmaz. Kaldı ki bu paylaşımların doğruluğu dahi şüpheli olabilir (Eraslan, 2016: 42).

Sosyal içerikli sitelerin en önemli yapı taşlarından biri durumundaki kimlik, bir sosyal medya sitesi içerisinde üyelerin kimliklerini nasıl ortaya koyduklarını gösterir. Ad, soyad, meslek, yaş, cinsiyet, ikamet edilen yer, ilgi alanları, düşünceleri, beğenileri gibi bilgiler bu tür sitelerde kimliğin ortaya koyulmasına yarayan bilgiler arasında yer alır. Sosyal medya siteleri ve üyeler, kimliklerinin açığa çıkmamasını veya kendi isimleriyle sitede bilgi paylaşmayı tercih edebilmektedirler. (Zincir, 2014: 30).

1.4.2. Diyalog

Diyalog, sosyal medyanın ortaya çıkışından önce de var olan bir kavramdır. Geleneksel iletişim araçları ile yapılan diyalog kavramı sosyal medyanın ortaya çıkmasından sonra bu platformda farklılaşarak sürmüştür. Sosyal medyanın en temel amaçlarından bir tanesi, ortak özelliklere sahip olan kişileri bir araya getirerek ilgi alanlarının ve isteklerin paylaşıldığı bir topluluk yaratmaktır. Bu topluluklarda ortaya çıkan diyalog geleneksel iletişim araçları ile gerçekleştirilen diyaloglardan farklı olarak çok taraflı ve sınırsızdır (Eraslan, 2016: 42-43).

Sosyal medya siteleri üyeleri arasında bir diyalog ortamı oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu platformlardaki sohbetler, bilgi edinmek, sosyalleşmek gibi çok farklı nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Sosyal medya sitelerinde, farklı sohbet düzeyleri yer almaktadır. Örnek vermek gerekirse; Twitter’da, kimlik yerine sohbet özelliği ön plandadır; bloglar için ise sohbet özelliği ön planda değildir. Bloglarda uzun süreli bir iletişim söz konusudur. (Zincir, 2014: 30).

1.4.3. Paylaşım

Paylaşım, sosyal medya sitesi içerisinde, üyelerin ulaştıkları ya da sahip oldukları herhangi bir içeriğin ne oranda paylaşıldığını gösterir. Paylaşım odaklı sitelerde, paylaşılan içerikler birbirlerinden farklı olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, Instagram’da durum fotoğraf odaklı iken, YouTube’de videodur. Sosyal medya siteleri, paylaşılanlar vesilesiyle iletişime geçen üyelerle doludur. Bu nedenle

(33)

paylaşım, sosyal medya ortamında iletişim kurmak amacıyla kullanılmanın yanı sıra, üyelerin birbirleriyle iletişime geçmesi için yeterli değildir (Zincir, 2014: 30).

1.4.4. Mevcudiyet

Sosyal medya ortamında bulunan üyelerin, diğer üyelere ait yer veya konum bilgilerine ne ölçüde sahip oldukları ya da gördükleri konum olarak ifade edilir. Konum bilgisiyle üyelerin konumunun yanı sıra müsait olup olmadıkları bilgisi de verilebilmektedir. Üyelerin günümüzde daha çok mobil teknolojisini tercih etmeleriyle birlikte, konum bilgisi sunan araçlar gerçek ve sanal dünya arasında bir köprü oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Örnek vermek gerekirse, Foursquare aracılığıyla bir sempozyumda yer bildirimi yapan bir firma sahibi o ortamda bulunan diğer üyeleri görebilir ve onlarla iletişim kurarak spontane gelişen küçük bir toplantı ayarlayabilir. Firma sahibinin konumu hakkındaki bilgileri kendi çevrimiçi üye arkadaşlarıyla paylaşmasıyla da üyeler firma sahibinin konum bilgisinden haberdar olmuş olur (Zincir, 2014: 31).

1.4.5. İlişkiler

Sosyal medya ortamında bulunan üyelerin, diğer üyelerle ne ölçüde iletişim içerisinde olduklarını ifade etmekte olup, bu iletişim üyeler arasındaki bir paylaşımlardan, sosyal hayattaki buluşmalardan veya yalnızca birbirlerini arkadaş olarak eklemelerinden kaynaklanabilir. Bir sosyal medya sitesine üye olan kullanıcıların birbirleriyle bağlantı yapısı, hangi tür içeriğin karşılıklı olarak değişime konu olduğu ve bu değişimin türü de belirlemektedir. Örnek vermek gerekirse; LinkedIn gibi bazı sosyal içerikli sitelerde bu iletişim oldukça formel bir şekille gerçekleşmektedir. Bloglar gibi sosyal medya sitelerdeyse iletişim daha çok informel biçimde gerçekleşmektedir (Zincir, 2014: 31).

1.4.6. Tanıma

Tanıma kavramı tüm sosyal medya araçları kapsamında ele alındığında birçok farklı anlamı içeren geniş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak hangi anlama bürünürse bürünsün tanıma kavramı ilk kullanıcıdan son kullanıcıya kadar tüm sosyal medya aktörleri için önemli bir kavramdır. Tanıma kavramı sosyal medya için güven kavramı ile eşdeğerdir. Tanınırlık ve bilinirliğin sağlanması sosyal medyaya

(34)

işletmelerin ilgisini arttırmaktadır. Tanıma, hem bireyin diğer kişi ve kurumları tanıması hem de tanınma anlamındaki faaliyetleri kapsamaktadır. O yüzden paylaşılan içerikler aslında o bireyin ya da kurumun özelliklerini de kısmen ortaya koyabilmektedir (Eraslan, 2016: 44).

1.4.7. Gruplar

Bir sosyal medya üyelerinin, belli gruplar veya alt gruplar oluşturma ölçüsü olarak ifade edilir. Bir ağ ne kadar çok sosyalleşme eğilimindeyse, takipçi veya arkadaş grupları da o kadar çok olmaktadır. Üyelerin arkadaş listeleri içerisindekileri takipçiler, yakın arkadaşlar gibi sınıflandırarak kendilerinin kurdukları gruplar ve gerçek yaşamda içerisinde oldukları gruplara benzer şekilde oluşturulan iki tür grup bulunmaktadır (Zincir, 2014: 31).

1.5. Sosyal Medyanın Geleneksel Medyadan Farkları

Medya, insanları bilgilendirmek amacıyla bu konuda faaliyette bulunan örgütlerin uzman çalışanları aracılığıyla bilgileri bir araya getirdiği ve farklı formlarda yayımladığı televizyon, gazete gibi biçimlerde oluşturulan geleneksel medyadır. Bilginin amatör üyelerce düzenlenip yayınlandığı vatandaş haberciliği ve internet gibi ilgili iletişim teknolojileri üzerinden üyelerin birbirleriyle iletişim kurarak haberleştikleri sosyal medya olmak üzere, üç farklı şekilde sınıflandırılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında sosyal medya, geleneksel medyayı vatandaş haberciliğiyle birleştiren bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır (Bekaroğlu, 2011: 142).

Genişleyen pazarlama sektörü, pazarlamacıların sosyal ağ oluşturma ve diğer yeni teknikler keşfetmelerini gerekli kılmaktadır. Yenidünya; yeni pazarları yeni kanalları ve yeni medyayı sunmaktadır. Televizyon, radyo, dergi ve gazete gibi geleneksel veya şirket kontrolüyle oluşturulan medyadaki etkileşim ya da iletişim fazlasıyla tek yönlüdür. Birçok online medya için de bu durumun geçerli olduğu söylenilebilir. Son kullanıcı, başka kişilerin oluşturduğu içerikleri takip halindedir. Buna karşılık olarak, blog ve türevi sosyal medya siteleriyse çok yönlüdür. Karşılıklı çevrimiçi sohbetlere herkesin dâhil olmasına ve bunu yaymasına imkan sağlamaktadır. Sosyal medyanın diğerlerinden ayrılmasını sağlayan diğer bir özelliği de katılımcı olmasıdır. Son kullanıcı, içeriği oluşturur ve paylaşır. Sosyal itibar, katılımla ve

(35)

karşılık vermeyle biçimlendirilir (Akar, 2010: 25-26). Geleneksel medya kullanılarak aktarılan bilginin kontrolü, dağıtım ve içerik anlamında reklamı verenin elindeyken sosyal medyadaysa bilginin kontrolü tüketicinin elindedir. İçeriğin üretilmesini kendisi sağlayan üyeler bu durumda pasif konumdan aktif konuma geçmiştir ve sosyal medya içerisinde yer alan ürünler/hizmetler hakkında olumlu ya da olumsuz bütün tecrübe ve düşüncelerini paylaşmaktadır.

Geleneksel ve sosyal medya arasındaki en büyük fark, birincisinin sınırlı olmasıdır. Ama sosyal medya için okunan, güncellenen duyulan, her bilgi bir süreç işidir ve genelde alıcı tarafından yorumlanmakta ya da düzeltilmektedir (Lester, 2012: 118). Sosyal medya üzerinden duyulan, okunan, yorumlanan veya düzeltilen her bilgi, gönderici ve alıcının iletişimiyle birlikte diğer alıcıların veya üreticilerin katlı sağlamasıyla türetilebilmekte ya da çok ilgilenilmiş olmasına rağmen çok kısa bir sürede çoğunluk tarafından terk edilebilmektedir.

Sosyal medyanın gün geçtikçe gücünün artmasıyla online nüfusun artması doğru orantılı olmasının yanı sıra geleneksel medyanın gücü gözle görülür şekilde azalmakta, kontrol mekanizması merkezde iken tabana, tekil iken çoğula geçmektedir. Sosyal medya hazırlanmış içeriği tüketen değil, kendi içeriğini üretebilen daha demokratik sürecin yaşanmasına imkân sunan bir platformdur. Üyelerin oluşturdukları içerikleri tüketen sosyal medya, ortamın demokratik olması sayesinde, geleneksel medyada olduğu gibi belirli bir grup tarafından, belirli amaçlar için üretilip toplumdaki algıyı değiştirmek amacıyla oluşturulan içeriklerin dönemini de kapatmaya başlamıştır. Geleneksel medya ve sosyal medya arasındaki fark, içerik ve yön açısından devrim niteliği taşımaktadır. Bugüne kadar hedef kitleyi, çok daha önceden oluşturulan içeriklerden meydana gelen bir ortama yönlendiren medya, şimdi ise hedef kitleyle etkileşimde bulundukları ortamlarda ve bulundukları yerlerde iletişim kurmakta, bu durum medya için olumsuz olduğu düşünülse de tüketicinin firma ile daha samimi, etkin ve doğal bir iletişim kurmasını sağlamaktadır. Geleneksel medyayla sosyal medya arasındaki bir diğer fark ise geleneksel medyanın genelde, bilgilendirmenin yayımlanması için belli kaynaklara gerek duyarken, bilgiye erişmek ya da bilgiyi yayımlamak için sosyal medyanın maliyetsiz ve kolay ulaşılabilir olmasıdır. Örnek

(36)

vermek gerekirse matbaaya bir yatırım ya da TV yayını için lisansa ihtiyaç yoktur (Akkaya, 2013: 14).

Sosyal medyanın geleneksel medyadan farkları aşağıdaki gibi sıralanabilir (Akıncı Vural ve Bat, 2010: 3348‐3382):

Erişim: Hem sosyal hem de geleneksel medya teknolojisi herkesin genel bir kitleye ulaşmasına imkân sunar.

Erişilebilirlik: Sosyal medya herkes tarafından çok az maliyetle kullanılırken; geleneksel medyada üretilen içerikler genellikle ya şirketlerin ya da hükümetlerin elindedir.

Kullanılırlık: geleneksel medya için üretim genellikle eğitimli ve uzmanlaşmış yetenekler tarafından yapılmaktadır. Sosyal medyada ise herkes üretimde bulunabilmektedir.

Yenilik: Geleneksel medya iletişiminde ortaya çıkan zaman farkı anlık tepki sunan sosyal medya ile karşılaştırıldığında uzun olabileceği görülmektedir. Sosyal medyada tepkilerin zaman farkını katılımcılar belirler.

Kalıcılık: Geleneksel medyada oluşturulup sunulan hiçbir şey değiştirilemez. Örnek vermek gerekirse basılan bir dergi makalesi dağıtıldıktan sonra değiştirilemezken, sosyal medyada yapılan yorumlar ya da yeniden düzenlenmeyle anlık değiştirilebilmektedir.

1.6. Sosyal Medyanın Avantajları

Sosyal medya geleneksel medya ile kıyaslandığında birçok özelliği sayesinde avantajlı konumda bulunmaktadır. Sosyal medyayı güçlü kılan özelliklerinin başında hızlı olması ve maliyetlerinin düşük olması söylenilebilir. Sosyal medyanın kişiler ve işletmeler tarafından ilgi görmesini sağlayan güçlü yönleri şu şekilde sıralanabilmektedir:

1. Hızlılık ve Güncelik: Resmi bir bildirimin geleneksel medya araçları ile duyurulması veya firmanın yapılan bir şikâyete cevaba geleneksel yollarla yanıt verilmesi çok uzun zaman alabilmektedir. Ama Twitter ve bloglar gibi sosyal medya siteleri aracılığıyla çok kısa süre içerisinde tepki vermek mümkün hale gelmiştir. Yazıyı çevrimiçi ortamlarda yazmak ve göndermek bütün dünyanın olaylardan bilgi sahibi olması için yeterlidir (Kaya, 2011: 33).

(37)

2. Maliyet: Sosyal medyada içerik oluşturmanın, başkalarının oluşturduğu içeriklerden faydalanmanın ve ilişki kurmanın kişiler ve işletmeler için maliyeti yok ya da çok düşüktür. Kullanıcı sayıları milyonlara ulaşan Facebook, Twitter ve benzer sosyal ağlarda üye olmanın ve profil olmanın hiçbir maliyeti yoktur (Bostancı, 2010: 45).

3. Samimiyet: Sosyal medyada firmalar ve kişiler arasında samimi bir ortam oluşturmaktadır. Bu samimiyet daha önceleri, yalnızca reklam yapan ve müşterileriyle iletişime girmeyen şirketler ve kitleleri arasında pek rastlanmazdı (Zafarmand, 2010: 20).

4. Hedef kitleyi tanımak: Sosyal medyanın insanlara sunduğu en büyük fırsat hedef kitleyi daha yakından tanıma avantajıdır. Sosyal medya kullanıcıları sosyal medyada kişisel özellikleri hakkında bilgi, zevk ve ilgi alanlarını paylaşmaktadır. Çeşitli marka ve firmalar da bu bilgilerden faydalanarak doğru hedef kitlelerini tanıma fırsatı yakalayıp onlarla iletişime geçmektedir (Kaya, 2011: 33).

5. Ölçülebilirlik: Web sitesi istatistiklerinde ziyaretçilerin toplam sayısı, ziyaretçilerin yaşadıkları şehirler, incelenen sayfalar, incelenme süreleri gösterilebilmektedir. Böylelikle, web siteleri üyelerinin deneyimine göre oluşturulabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, web sitesi analizlerine bakılarak siteyi ziyaret edenlerin bilgisayarlarında kullandıkları ekran çözünürlüğü tespit edilir ve uygun olan görsel içerik ona göre yerleştirilir. Google’ın sunduğu http://browsersize.googlelabs.com adresindeki hizmetteki analiz aracı sayesinde, siteyi ziyaret edenlerin web sitesinin hangi kısımlarını daha fazla olarak inceledikleri belirlenmektedir. Online pazarlama ve reklam faaliyetleri düşünülürken, web sitelerine ait bu istatistikleri inceleyip siteleri kullananlara kolay ulaşılabilecek noktalar etkili iletişim için kullanılmaktadır (Genç, 2010: 485).

6. Yakınlık: Sosyal medya, internet aracılığıyla ülkelerin arasında bulunan sınırları kaldırarak bugüne kadar hiç görünmeyen küresel kitleler yaratmaktadır. Böylelikle sosyal medya aracılığıyla şirketlerin müşterileri sadece kısıtlı bir alandan değil, tüm dünyadan olabilmektedir. Dünyanın her yerine dağılmış müşteriler, şirketlere bir güven hissedip, ürün ve hizmetlerinden yararlanmaktadırlar (Zafarmand, 2010: 21).

(38)

7. Güvenilirlik: Sosyal medyada şirket tarafından görevlendirilen kişiler müşterilerle iletişim kurmaktadırlar. Yani buradaki firma insan ilişkisi yerini, insan ilişkisine bırakmaktadır. Bu da müşterilerde güven sağlamaktadır (Bostancı, 2010: 45).

1.7. Sosyal Medya Araç Ve Ortamları 1.7.1. Blog

İngilizcede web ve log kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelen weblog kavramı zamanla yaygınlaşmış adı olan blog (ağ günlüğü), Edelman VeIntellissek’in belirttiği gibi herhangi bir teknik bilgiye gerek olmadan, kolay bir şekilde yazılıp yayımlanan kişisel web siteleri olup, birbirinden farklı konularda sansür veya kısıtlamaya maruz kalmadan eleştiri, görüş, yorum bildirilen kaynak olarak hizmet etmektedir (Odabaşı, 2005: 48).

Kullanıcıların düzenli ya da düzensiz giriş yaparak katkıda bulunabilmesini mümkün kılan ve bunların ters kronolojik sırayla görüntülendiği kişiye özgü web siteleri konumundaki bloglarda, kullanılan servise veya yazılıma bağlı olarak görüntü ya da daha zengin başka bir içeriğin de yayımlanması mümkündür. Kişiye özgü bir blogu ziyaret edenler belli paylaşımlara yorum yapabildikleri gibi, bir blogun iletisine üye olarak giriş yapıldığında doğrudan girişlerden haberdar olma yolunu da seçebilmektedir. Bloglar tek başına da kullanılabilir, d Web 2.0 araçları ile bütünleşik bir halde de kullanılabilir. Örnek vermek gerekirse birçok sosyal ağ sitesi, blogları bünyesine dâhil etmektedirler (Koçak, 2012: 42).

Blogging’i yapan kullanıcıya blogger adı verilir. Blogging teknolojisi kiminle, neden, nasıl ve ne zaman iletişime geçileceğini değiştirerek iletişimi önemli derecede geliştirmektedir. Blogging’in iletişim kanallarından ayrılmasını sağlayan altı önemli bileşen vardır bunlar; (Akar, 2006: 35).

1. Yayımlanabilirlik (Publishable): Herkes bir blog sahibi olarak yayım yapabilir. Her ileti yayımlandığı an itibariyle dünyanın her yerinde ulaşılabilir hale gelir. Bu yayımın toplam maliyeti yok denecek kadar azdır.

2. Bulunabilirlik (Findable): Arama motorları aracılığıyla kullanıcılar, yazara ya da konulara veya her ikisine göre arama yaparak yayımlanan bloglara erişebilir. Arama

(39)

motorlarında bloglar özel bir indeks işlemine tabi tutulmadıklarından dolayı ne kadar çok gönderilen yayınlanır ise bulunabilirlik ve erişim o kadar artacaktır.

3. Sosyallik (Social): Tüm blogları içerisine alan ve bütün blogların toparlandığı yere blogsfer adı verilmektedir. Blogsfer büyük konuşma platformu farklı bir anlamıyla siber uzayın agorasıdır. Bloglar üzerinden kullanıcılar paylaşılan ortak ilgiler sayesinde coğrafi sınırların engeli olmadan etkileşim içine girebilir.

4. Sözel Olma (Viral): Bloglar haber servislerinin bilgiyi yayma hızından daha hızlı bir şekilde yaymaktadır. Hiçbir sözel pazarlama formu bir blogun etkinliği ve hızıyla yarışamaz.

5. Birleştirme (Syndicatable): Bloglar güncellendiğinde özel yazılım parçacıklarıyla yapılan değişiklikleri bildirme imkânı bulunmaktadır. Bu süreç her defasında siteye giriş yapılıp değişiklikleri kontrol etmek yerine sadece değişiklikleri inceleme imkanı sunmaktadır.

6. Birbirine Bağlanma (Linkable): Her blog blogsferin içinde birbirleriyle bağlanabilme olanağı sahiptir. Blogsfere ulaşanlar ağ mantığı ile bütününe ulaşabilmektedirler.

Bloglarda, format değişkenlikleri ve kullanım amaçlarının farklı olması nedeniyle çeşitli türler meydana gelmektedir. Bu türlerin içinde en çok görülen dört farklı tür bulunmaktadır. Kurumsal bloglar, kişisel bloglar, temasal bloglar ve topluluk bloglarıdır. Bunlara ek olarak sponsor, blog, flog, vlog ve medya blogları gibi çeşitler de mevcuttur.

Kişisel Bloglar: Kişilerin bireysel olarak kontrol ettiği, gündelik yaşadıkları olayları ya da hobileriyle alakalı konulara değindiği online günlük blog türleridir. Bu türdeki bloglar genellikle deneyimi bulunmayan bireyler tarafından yazılmaktadır. Kişisel bloglae en çok rastlanılan blog türü olmasının yanı sıra amacı paylaşımdan çok başka kişiler ile iletişime geçmek ve kabul görmeyi sağlamaktır. Bilginin ön planda olduğu yazılar içeren ve aynı konuya odaklanmış kişisel bloglar da bulunmaktadır. Bu bloglarda yazılanların arasında geçen kurumlara ait isimler ve yorumlar hem tüketiciler hem de firmalar için öok önemlidir (İşlek, 2012: 28).

(40)

Topluluk Blogları: Birden çok yazarı bulunan, üyelik sistemiyle bireylerin üye olduktan sonra içerik oluşturabildikleri blog türüdür. Bu türde birbirinden çok farklı görüşler de bulunmaktadır. Blog yöneticilerinin de birbirleri arasında bir etkileşim olması önemlidir. Blogun tarihçesi incelendiğinde Live Journal’da oluşan kültürün devam ettiği görülmektedir (Bostancı, 2010: 49).

Temasal Bloglar: Belli başlı konuların seçildiği ve bu konular hakkında alanında uzman kişilerce içeriklerin oluşturulduğu blog türüdür. Fotoğraf ekonomi, bilgisayar, politika, yemek, internet gibi konular hakkında yazılar yazılan birçok blog bulunmaktadır. Türkçe olarak oluşturulan bloglar incelendiğinde en çok yemek bloglarının bulunduğu görülmektedir.

Kurumsal Bloglar: Kurumsal bloglar, ilgili kurumun amaçlarına ulaşması için kendileri hakkındaki duyuru ve haberleri, tavsiyelerini ve düşüncelerini samimi, anlaşılır ve sade bir biçimde yayımladığı web siteleridir. Kurumlar, web sitelerine alternatif olarak blogları tercih etmeye başlamıştır. Çünkü (Alikılıç ve Onat, 2007: 908):

 Bloglar çok daha kolay ve hızlı kurulabilmektedir.  Çok kısa sürede değiştirilmesi mümkündür.

 Güncelleyebilmek için fazladan bir teknolojinin olmasına gerek yoktur.  Estetik kaygılar güdülmez, yalnızca iletişim kurmak amaçlanır.

 Bloglar çok daha interaktiftirler.

Kurumsal blog yöneticisi firmalar her zaman etkileşim ve konuşmaya hazır bulunmalıdır. Çünkü tüketiciler, bu bloglar aracılığıyla işletme yetkilileriyle iletişime geçebilme imkanına sahip olmaktadır. İşletmeler de yapılan kampanya ve yenilikleri tüketiciye faydalı olabilecek her şeyi bu bloglarda yayımlamaya öncelik vermelidirler. Bloglarda yapılan eleştirel yorumlara müdahale edilmemeli, bu yorumların sahipleriyle iletişim kurulmalıdır. Bunun nedeni ise yorumlarda yalnızca olumlu yorumlar bulunması sonucunda tüketiciler işletmenin güvenirliği konusunda şüpheye düşebilirler. Bu konuya dikkat eden işletmelerin alanında uzman olduğunu düşündürecektir.

Şekil

Tablo 16: Sosyal Medya ve Marka İletişimi Ortalamalarının İnternet Kullanım Süresi  Değişkeni Gruplarına İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları .....................
Tablo 1: Sosyal Web Sitelerinin Kullanım Amaçları
Şekil 1: Farkındalık Piramidi
Şekil 2: Marka İmajının Üç Unsuru
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Marka yaratma aşamasında öncelikle söz konusu ürünün, markanın, çevrenin ve rakiplerin çok iyi etüt edilmesi gerekmektedir. İşletmeler gerekli saha araştırmasını

• Daha sonra gruplararası kareler ortalaması grupiçi kareler ortalamasına bölünerek F değeri elde edilir. • Son olarak da hesaplanan F değeri ilgili serbestlik derecesi

bozukluğu ve uykusuzluk gibi sorunlar yaşayan gençlerde bağımlılık belirtilerinin yüksek olduğu, kendini ifade etmekte zorlanan ve romantik ilişkilerde

Yine son yıllarda bilhassa folklorcuları ilgilendiren birtakım referans kitapları da yayımlanmıştır: 1971 yılında Kobun- do'nun tek ciltlik “Nihon minzoku jiten”

Öğrencilerin Sosyal Medya-Spor Kanalı İzleme Tutumlarının Sosyal Medya Sitelerini Kullanım Süresi Değişkenine Ait Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları..

Buna göre, ev ve aile ile lider odaklı özelliklere sahip tüketiciler kolayda ürün tercih ederken ürünün daha çok faydacı ve sosyal özelliklerini dikkate alırken;

Öyleyse her bir anlama yetisinin bilgisi kavramlar yoluyla bir bilgidir ve bu nedenle görüsel değil kavramları kavramlara sevkedici (diskursif) olur. Tüm görüler duyusal

We can see the most obvious, basic and simple examples of defence mechanisms if we exemplify usage of Pollyanna mechanism when a mother says ‘ we are fortunate that he is not