• Sonuç bulunamadı

Temporomandibular Eklem Disfonksiyonlarının Transkraniyal Radyografi Ve Manyetik Rezonans Görüntüleme İle Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Temporomandibular Eklem Disfonksiyonlarının Transkraniyal Radyografi Ve Manyetik Rezonans Görüntüleme İle Değerlendirilmesi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 5, Sayı 1,2002

TEMPOROMANDİBULAR EKLEM DİSFONKSİYONLARININ TRANSKRANİYAL

RADYOGRAFİ VE MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME İLE

DEĞERLENDİRİLMESİ

*Dr. Sevgi ŞENER, *Doç. Dr. Faruk AKGÜNLÜ, **Yrd. Doç. Dr Ülkem AYDIN

ÖZET

Temporomandibular Eklem (TME) dısfonksıyonu ağrılı ve/veya disfonksiyonel çene rahatsızlıklarını tarifleyen nonspe-sifik bir terimdir. TME disfonksiyonunun teşhisi, klinik muayene ve değişik görüntüleme metotlarının kombine kullanımıyla yapı-labilmektedir. TME disfonksiyonlarının değerlendirilmesinde Trarıskranıyal Radyografinin (TKR) Manyetik Rezonans Görün-tüleme (MHG) ile uyumlu olup olmadığının araştırıldığı bu çalış-mada, semptomatik 134 eklem değerlendirmeye alındı. Eklem-lerin TKR görüntüEklem-lerinde kondu pozisyonu, translasyon kapasi-tesi, ve dejeneratif değişiklik parametreleri incelendi. Kondil po-zisyonu normal, retrüde, protrüde olarak gruplandırıldı. Trans-lasyon kapasitesi normal, fazla (sublüksasyon) ve yetersiz (limi-tasyon) olarak gruplandırıldı. Artiküler yüzeylerde erozyon, düz-leşme, düzensizlik ve osteofitik oluşumlarının varlığı dejeneratif değişiklik olarak kabul edildi. Tüm bu kriterlerin tamamının nor-mal olduğu durumlarda eklem nornor-mal olarak kaydedildi. MRG'ler üzerinde ise disk pozisyonu, effüzyon ve dejeneratif değişiklik bulguları incelendi. Disk pozisyonları MRG'ler üzerin-de normal, redüksiyonlu disk dislokasyonu ve redüksiyonsuz disk dislokasyonu olarak sınırlandırıldı. TKR değerlendirmele-rinde olduğu gibi tüm bu değerlendirmelerin tamamı normal olan eklem normal, her hangi birinin anormal olduğunda ise anormal olarak sınıflandırıldı. TKR ile MRG'nın TME disfonksi-yonlarını değerlendirmedeki uyumluluğu istatistiksel olarak ki-kare testi ile araştırıldı. Yapılan istatistiksel inceleme TKR ile MRG'nın ilişkili olduğunu gösterdi (p<0.001) Sonuç olarak limi-tasyonları bilinerek kullanılan TKR'nin TME disfonksiyonlarını değerlendirmede hekime yararlı olabileceği düşünüldü.

Anahtar kelimeler :Transkraniyal, Manyetik rezonans, TME

SUMMARY

Temporomandibular Joint (TMJ) dyslunction is recogni-zed as a nonspesilic term representıng a mide variety of pain-ful and/or dysfunctional jaw conditions. TMJ dyslunction is di-agnosed by using clinical examination combined with various imaging methods. The aim of this study is to evaluate the con-cordance of Transcranial Radiography (TCR) and Magnetic Resonance Imagining (MRI) in TMJ dysfunctions. 134 symptomatic joints were included to study. Subsequently, jo-ints were imaged by TCR. Condylar position, translation capa-sity and degenerative changes parameters were examined on TCR's. When these parameters were completely normal, that joint was accepted as normal. Subsequently, patients were re-ferred to MRI. Disc position, eflusion and degenerative chan-ges vere examined on MRI. Disc position were classified as normal, reducted disc dislocation, non reducted disc dislocati-on. The joints with reducted dics dislocation and non reducted dislocation were accepted as abnormal. When eflusıon was showed, that joint was accepted as abnormal. Degenerative changes were examined on coronal MRI's. Erosion, flattening, osteopnites irregularity of articular surfaces were accepted as degenerative changes. When degenerative changes were ob-served on the joint, the joint was accepted as abnormal. When these parameters were completely normal, the joint was accepted as normal Khi-squars test was used to deter-mine of concordence of TCR and MRI. Statistical analysis was showed that the relationship of TCR and MRI was signifi-cant (p<0.001). Consequently, TCR ıs useful in evaluations of TMJ dysfunctions for the clinician. However the clinicians must be carefull about the limitations of TCR.

Key words : Transcranial, Magnetic resonance, TM

GİRİŞ

TME disfonksiyonu, TME ve/veya mastikatör kaslar, hatla komşu doku komponentlerini de etki-leyen, medikal ve dental durumlar topluluğunu ta-rifler. TME disfonksiyonlarının teşhisi klinik muaye-ne ve değişik görüntüleme metotlarının kombimuaye-ne kullanımıyla yapılır.1

TME'nin görüntülenmesinde TKR'nin kullanı-mı 1935 yılında Gills ve 1936 yılında Lindblom ta-rafından lanse edilmiştir. TKR TME'yi görüntüle-mede en çok tercih edilen düzlem filmdir.2,3 Bütün dental ofislerde bulunabilen periapikal radyografi cihazı ile kolaylıkla ve kısa zamanda elde edilme-si, maliyeti ve radyasyon dozunun düşük oluşu kul-lanımını cazip kılmaktadır. Bazı uzmanlar TKR'yi yetersiz olarak tanımlarken, bazıları farklı teknik-lerle birlikte kullanıldığında etkin olacağını belir-

mekledir. Bir başka görüş ise TKR'nin tek başına kullanıldığında da diagnostik değeri.olduğunu id-dia etmektedir.4,5 Weinberg bu tartışmaların ço-ğunluğunun genel terminoloji eksikliğinden kay-naklandığını düşünmektedir.6 TKR'nin kondiler po-zisyonun değerlendirilmesinde ve diske ait düzen-sizliklerin varlığının tahmininde yararlı olduğu be-lirtilmiştir.7 Ayrıca dejeneratif değişiklikler ve trans-lasyon kapasitesinin değerlendirilmesinde de kulla- nılabilir8,9,10,11,12

MRG, TME incelemelerindeki kullanımı diğer metotlara göre daha kısa geçmişe sahip bir teknik olmasına rağmen, mevcut avantajları nedeniyle TME görüntülenmesinde altın standart olarak ka-bul edilmektedir. MRG hastayı radyasyona maruz bırakmadan, mükemmel yumuşak doku rezolüsyo-nu ile disk pozisyorezolüsyo-nu ve morfolojisi hakkında bilgi

*S. Ü. Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı **S.D. Ü. Dişhekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Radyoloji Bilim Dalı

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002

CİLT: 5, SAYI: 1 vermesinin yanında osseöz dokuları da ayrıntılı

olarak görüntüleyebilmektedir. Kontrast madde en-jeksiyonu gerektirmeden ve hasta repoze edilme- den multiplanar görüntülerin elde edilebilmesi diğer avantajlarıdır. Ayrıca TME'deki enflamatuar durumları ve skar dokularını da inceleme imkanı sağlar. Ancak tüm bu avantajlarına rağmen pahalı ve ileri ekipman gerektirmesi, her medikal merkez-de ve merkez-dental ofiste bulunmayışı, TME'merkez-deki kullanı-mının uzun zaman alması, ferromanyetik implant-lar ve klostrofobi varlığında kontraendike olması da dezavantajlarıdır.13,14,15,16

Bu çalışmada TKR'nin, TME disfonksiyonları-nı değerlendirmede MRG ile uyumluluğu araştırıl-dı.

MATERYAL METOT

TME disfonksiyonlarının değerlendirilmesinde TKR'nin MRG ile uyumlu olup olmadığının araştı-rıldığı bu çalışmada, semptomatik 134 eklem de-ğerlendirmeye alındı.

Klinik muayene sonucunda TME disfonksiyo-nu ön tanısı kodisfonksiyo-nulan hastaların eklemleri TKR ile bilateral olarak görüntülendi. Radyografların hepsi aynı kişi tarafından, hastaların başları Franfurt Ho-rizontal Düzlemine paralel olarak konumlandırıla-rak alındı. X ışını karşı taraftan, kraniyum ve tem-poral kemiğin petröz sınırına vertikal olarak +25 derecelik, horizontal olarak 20 derecelik açıyla ko-numlandırıldı. Eklemler dişler interdijitasyonday-ken ve ağız maksimum açıklıktayinterdijitasyonday-ken görüntülendi. Radyograflar, 60 kVP, 7 radyografi cihazı (Siemens Medical Co, Almanya) ile elde edildi. 15*30 cm boyutundaki ekstraoral filmler (Agfa, Mortsel, Belçika) ve yeşile duyarlı screen kullanıldı. Elde edilen radyograflar otomatik banyo makinesinde (Dürr Dental, Bietigheim-Bis-singen, Almanya) banyo edildi. Banyo işlemleri esnasında, taze banyo solüsyonları kullanıldı. Her bir TKR'de dejeneratif değişiklik, kondil pozisyonu ve translasyon kapasitesi parametreleri incelendi.

Kondilin glenoid fossa içerisindeki pozisyonu konsantritesine göre, Weinberg'in kriterleri temel alınarak (superior eklem boşluğunun anterior ve posterior kısımlarının relatif boyutları kıyaslandıktan

sonra normal, protrüde, retrüde şeklinde sınıflan-dırılarak) sübjektif olarak incelendi (Resim 1). Resim 1: TKR'de retrüde kondil pozisyonunun görünümü

Artiküler yüzeylerdeki düzleşme, erozyon, dü-zensizlik ve osteofitik oluşumlar dejeneratif deği-şiklik olarak kaydedildi (Resim 2).

Resim 2: TKR'de kondil yüzeyindeki dejeneratif değişikliğin görünümü Resim 3: TKR'de kondiler translasyon miktarının fazla oluşunun görünümü (sublüksasyon)

Tüm bu kriterlerden herhangi biri anormal ola-tamamı normal olduğunda ise normal olarak kay-dedildi. TKR değerlendirmelerinin tamamı aynı kişi tarafından, klinik muayeneye kör olarak negatos-kop üzerinde yapıldı.

Radyolojik değerlendirmeden sonra hastalar MRG için Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yönlendirildi. MRG'ler 1.5 Tesla MR cihazında (Picke-USA), 6*8 cm lik yüzey koil kullanılarak koronal ve sagital planda, T1,T2 ve proton densite imajlar şeklinde, hastaların ağız açıklığı maksimumken ve ağız kapalıyken elde edildi. İmajların kesit yalınlığı 3 mm, kesit aralığı 0.5 mm'ydi.

Disk pozisyonları belirlenirken kapalı konum için diskin posterior bandının kondilin superiorunda (saat 12 pozisyonu) olması, maksimum açıklık konumu için ise diskin kondil ile artiküler eminens arasında yer alması normal disk pozisyonu olarak kabul edildi. Diskin ağız hem kapalı hem de maksimum açıkken kondilin anteriorunda konumlanması redüksiyonsuz disk dislokasyonu, ağız kapalıyken kondilin anteriorunda yer almasına rağmen açıldığında normal konumuna gelmesi redüksiyonlu disk dislokasyonu olarak tanımlandı (Resim 4, 5).

6

Kondilin translasyon kapasitesi dişler kapanıştayken ve ağız açıklığı maksimumken normal, az ve fazla şeklinde sınıflandırıldı (Resim

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT: 5, SAYI: 1

Resim 4: MRG'de kapalı ResimMRG'de ağız Disk dislokasyonu açıkken diskin yine pozisyonda diskin anteriorda kalmasının anterior deplasmanının görünümü (Redüksiyonsuz görünümü disk dislokasyonu)

Artiküler yüzeylerdeki ostefit, avasküler nek-roz, erozyon ve düzleşme şeklindeki bulgular koro-nal imajlarda dejeneratif değişiklik olarak değerlen-dirildi (Resim 6).

Tüm bu kriterlerden herhangi biri anormal ola-rak belirlendiğinde eklem anormal, bütün kriterlerin tamamı normal olduğunda ise normal olarak kay-dedildi.

MRG değerlendirmelerinin tamamı aynı kişi tarafından, klinik muayene ve TKR'ye kör olarak negatoskop üzerinde yapıldı.

TKR'nin TME disfonksiyonlarını değerlendir-mede MRG ile uyumlu olup olmadığı istatistiksel olarak ki-kare testi ile değerlendirildi.

BULGULAR

TKR değerlendirmelerinde eklemlerin 47 tane-sinin kondil pozisyonu normal, 27 tanetane-sinin protrü-de, 60 tanesinin retrüdeydi. Eklemlerden 32 tane-sinin translasyon kapasitesi artmış, 12 tanetane-sinin a-

zalmış ve 90 tanesinin de translasyon kapasitesi normaldi. 34 eklemde effüzyon vardı. Sadece 5 eklemde dejenerati değişiklik tespit edildi.

7

MRG değerlendirmelerinde eklemlerin 54 tanesinin disk pozisyonu normaldi. 66 redüksiyonlu disk dislokasyonu ve 14 redüksiyonsuz disk dislokasyon vakası vardı. 45 eklemde dejeneratif değişiklik vardı.

Tablo 1'de sağ TKR&MRG verileri, tablo 2'de sol TKR&MRG verileri, tablo 3'de ise bütün veriler toplu olarak görülmektedir.

MRG

Anormal Normal Toplam Anormal Sayı 42 17 59

Normal Sayı 6 2 8 TKR

Toplam Sayı 48 19 67 Tablo 1: Tüm eklemler için TKR&MRG çapraz tablosu

MRG

Anormal Normal Toplam Anormal Sayı 45 13 58

Normal Sayı 5 4 9 TKR

Toplam Sayı 50 17 67 Tablo 2: Sol eklemler için TKR&MRG çapraz tablosu

MRG

Anormal Normal Toplam Anormal Sayı 87 30 117

Normal Sayı 11 6 17 TKR

Toplam Sayı 98 36 134 Tablo 3:Sol eklemler için TKR&MRG çapraz tablosu

Sağ TKR değerlendirmelerinde 59 anormal ve 8 normal, sol MRG değerlendir- melerinde ise 48 anormal ve 19 normal vaka tespit etmiştir. Sağ TKR değerlendirmeleri 11 yanlış pozitif, 11 yanlış negatif içermektedir. Sağ eklemler için yapılan ki- kare testi bu iki teşhis yöntemi arasındaki ilişkinin ve normal-anormal kodlamaları arasın- daki farkın anlamlı olduğunu gösterdi(p<0.001) Tutarlılık kat sayısı 0.70 olup anlamlılık üst düzeydedir.

Sol TKR değerlendirmelerinde 58 anormal ve 9 normal, sol MRG incelemelerinde ise 50 anormal ve 17 normal vaka tespit edildi. Sol TKR değerlen

dirmelerinde 8 tane yanlış pozitif, 8 tane de yanlış

negatif vaka vardır. Sol eklemler için yapılan ki-kare testi bu iki teşhis yöntemi arasındaki ilişkinin ve normal-anormal kodlamaları arasındaki farkın an lamlı olduğunu gösterdi(p<0.001). Tutarlılık katsayısı 0.71 olup anlamlılık üst düzeydedir.

(4)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT: 5, SAYI: 1

Tüm eklemler beraber incelendiğinde ise TKR 117 anormal ve 17 normal, MRG incelenmelerinde ise 98 anormal ve 36 normal vaka tesbit edildi. Tüm eklemlerin beraber değerlendirmesinde 19 tane yanlış pozitif, 19 tane de yanlış negatif vaka vardır. Eklemlerin tamamı için yapılan ki-kare testi bu iki teşhis yöntemi arasındaki ilişkinin ve normal-anormal kodlamaları arasındaki farkın anlamlı olduğunu gösterdi (p<0.05). Tutarlılık katsayısı 0.70 olup anlamlılık üst düzeydedir; iki yöntem aynı yönde bağımlı değişken etkisi oluşturmaktadır.

TARTIŞMA

TME incelemelerinde konvansiyonel tomogra-fi, bilgisayarlı tomografi (BT), artrogratomogra-fi, artroto-mografi ve MRG tek düzlem tekniklerinin diagnos-tik kullanımının yerini alıyor gibi görünse de, TKR avantajları nedeni ile hala yaygın olarak kullanıl-maktadır.3'3'8 Bu projeksiyonun avantajları basit dental cihazlarla kolaylıkla uygulanabilmesi, pahalı medikal ekipman ve kontrast madde enjeksiyonu gerektirmemesi, maliyetinin ve radyasyon ekspo-zunun düşük olması ve lensi radyasyon ekspozu-na maruz bırakmamasıdır.9

Weinberg TKR'yi kendiler pozisyon ve patolojik durumları belirlemek için kullandığını belirtmek-tedir. Araştırıcı disk gibi yumuşak dokular için te-davi kaçınılmaz olduğunda yumuşak dokuların özel olarak görüntülenmesi gerektiğini belirtmekte-dir.6 Bu çalışmada transkraniyal radyografi kulla-nım alanları dahilinde olan kendiler pozisyon, de-jeneratif değişiklikler ve kendilin translasyon kapa-sitesi bulgularını değerlendirmek amacıyla kulla-nıldı. Yapılan istatistiksel değerlendirme bu kriter-ler temel alındığında, transkraniyal radyografi bul-gularının MRG bulguları ile önemli ölçüde uyumlu olduğunu gösterdi. Maliyeti yüksek, ulaşılması her zaman mümkün olmayan, uygulaması zahmetli ve zaman gerektiren, klostrofobi ve ferromanyetik ma-teryaller söz konusu olduğunda kontrendike olan bir metot olan MRG'nin ilk seçenek olarak tercih edilmesi yerine, kliniğimizde mevcut olan, maliyeti düşük, uygulaması daha basit ve zaman gerektir-meyen, radyasyon ekspozu düşük bir metodun kullanılması daha uygundur. Ancak bu radyografik metot ışığında uyguladığımız tedavilerde başarılı olamadığımızda yumuşak dokuları görüntüleyebil-me imkanı olan görüntüleyebil-metotlara yönelingörüntüleyebil-mesi daha uygun olacaktır. TME düzensizliklerinin tedavisi için has-tanın ağrı ve disfonksiyonunu elimine yada mini-malize etmeye yönelik, reversibl ve nonagresif yöntemlerle başlanılması gerekliliği fikri de, ilk adımda ileri görüntüleme yöntemlerinin kullanımı-nın gereksiz olacağı düşüncesini desteklemekte-dir.10 Weinberg kondiler pozisyon belirlenirken fos-sanın superioru gibi orantılı ve daha küçük olan

kısımlarının kullanılmasının görüntüleme tipinin seçiminde önemli bir kriter olduğunu

düşünmekte-dir. Bu durumda iki kondil arasındaki asimetrinin de önemli bir fark yaratmayacağını belirtmiştir.6 Bu

çalışmada kondiler pozisyon belirlenirken superior eklem boşluğu kullanılmıştır.

Disk deplasmanı mevcut olduğunda, hastala-rın büyük bir kısmının ağrı olmadan ve okluzyon kilitli değilken fonksiyonlarını sürdürebilmeleri ne-deniyle kondiler deplasmanın tek başına anterior disk deplasmanından daha önemli bir faktör oldu-ğu bilinmektedir. Klinisyenlerin çooldu-ğu sadece diski ve onun farklı deplasmanlarını suçlayarak bu fak-törü tedavinin merkezine yerleştirmektedir. Diskin gerçek lokalizasyonunun bilinmesine sadece kon-servatif tedaviye cevap alınmadığı durumlarda ihti-yaç olacağı ifade edilmektedir. Ayrıca diskin, kon-dilin posteriora deplase olmasına bağlı sekonder ve relatif olarak, anteriora deplaseymiş gibi görül-düğü de düşünülebilir.10 Bu çalışmada da TKR'ler-de merkezi kondil pozisyonundan sapmalar anor-mallik olarak değerlendirilmiştir.

Hansson ve ark, kondiler pozisyonu ve lasyon kapasitesini TKR ile değerlendirmiş, trans-lasyon kapasitesinin eklemlerin %33'ünde normal, %53'ünde fazla ve %14'ünde az olduğunu belirt-mişlerdir.11 Bu çalışmada translasyon kapasitesi normal olan eklemler %66, fazla olanlar %24, az olanlarda %14 oranındaydı.

Larheim ve ark, romatoid artiritli hastaların bü-yük çoğunluğunun TME anomalisi göstermemesi-ni, kemik yıkımının henüz miktarının çok küçük ol-masına, dolayısıyla bunun da mevcut radyografik tekniklerle görüntülenemeyeceğine ya da romatiz-mal rahatsızlığın henüz TME'yi etkilemediğine bağlamışlardır.12 Bu çalışmada TKR ile belirlene-mediği halde MRG ile tespit edilebilen 40 dejene-ratif değişiklik vakası vardı. Bu bulguların ışığında, dejeneratif değişikliklerin TKR ile belirlenebilmesi için dejenerasyonun daha büyük boyutlarda olması gerektiği düşünülebilir. Ayrıca artiküler yüzeylerde TKR ile tespit edilemeyecek kadar küçük boyutta olan dejenerasyonların klinikte ne ölçüde anlamlı olduğu ve belki de bunların fizyolojik adaptasyonlar olabileceği de dikkate alınmalıdır.

MRG'nin diğer yöntemlere göre ana avantajı mükemmel rezolusyonla yumuşak dokuları görün-tüleyebilmesi ve radyasyon içermemesidir. Bu özelliği ile hastayı radyasyona maruz bırakmadan artiküler diskin anteropostehor ve mediolateral yönde pozisyonunun ve morfolojisinin belirlenme-sini sağlar. BT'deki kemik detayının MRG'den üs-tün olduğu düşüncesine rağmen yüzey kolilerinin kullanımıyla MRG'de de sinyal intensitelerindeki değişiklikler aracılığı ile kemik dokunun yeterli bir şekilde görüntülenebildiği belirtilmektedir. Multipla-nar görüntüleme yeteneği ile alanın üç boyutlu ola-rak hastanın repozisyone edilmeden görüntülen-mesi, iyonizan radyasyon içermeyişi, kontrast

(5)

madde ihtiyacı olmayışından kaynaklanan noninvazivliği de diğer avantajlarıdır. Bunlara ek olarak incelenmesi daha az beceri gerektirir.13,14,15,16

Tasaki ve Westesson MRG ile artrografide gö-rüntülenmesi mümkün olmayan disk ve ataçmanlar arasındaki sınırın da görüntülenebildiğim ve osse-öz anomalilerin de doğru olarak tespit edilebildiğini belirterek, MRG'nin TME'nin sert ve yumuşak do-kularının değerlendirmesinde başarılı olduğunu belirtmektedir.17

Larheim kemik anomalilerinin eşlik ettiği ya da etmediği farklı tipte disk deplasmanlarında oblik sagital ve koronal MRG'nin doğruluğunun %90 ol-duğunu ve kondiler kemik iliği değişikliklerinin de bu metotla belirlenebildiğini, diğer görüntüleme metotları ile belirlenemeyen effüzyon ve kemik iliği ödemi gibi inflamatuar reaksiyonların MRG ile tes-pit edilebilmesinin diagnostik olarak önemli olduğu-nu belirtmekledir. Bu çalışmada MRG ile minimal osseöz değişikliklerin ve effüzyonun bile tespit edi-lebildiği görülmüştür.16

Tasaki ve Westesson MRG'nin disk pozisyo-nunu, formunu ve osseöz doku değişikliklerini be-lirlemedeki sensitivite ve spesifitesini değerlendir-mişlerdir. Çalışmanın bulguları, MRG'nin disk po-zisyonu ve şeklini belirlemedeki doğruluğunun %95, osseöz değişiklikleri değerlendirmedeki doğ-ruluğunun da %93 olduğunu göstermiştir. Koronal imajların da yanlış negatif sonuçları olmasını en-gellediğini de belirterek, yüzey koilleri ile birlikte kullanılan MRG ile TME'nin sert ve yumuşak doku-larının doğru olarak değerlendirilebileceğini belir-mişlerdir.1' Bu bulguların ışığında MRG temporo-mandibular eklemin değerlendirilmesinde altın standart olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmanın bulguları da Manyetik Rezonans ile sadece yumu-şak dokuların değil, aynı zamanda minör osseöz değişikliklerin de net olarak görüntülenebileceği şeklindedir.

Laurell ve ark MRG'nin diğer metotlara göre kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen TME ta-nısı için yegane olduğunu ve artrografi, tomografi ve BT'nin kullanımının önüne geçtiğini bildirmekte-dir.13 MRG'nin yumuşak dokuları görüntülemede en iyi teknik olduğu fikrine katılmakla birlikle yumu-şak dokuları görüntüleme kapasitesi olmayan kon-vansiyonel tekniklerle MRG'nin diski görüntülemek adına karşılaştırılmasının doğru olmadığını dü-şünmekteyiz. Bu çalışmada MRG ile TKR bulguları arasındaki uyumun istatistiksel olarak önemli ol-ması transkraniyal radyografi gibi konvansiyonel yöntemlerin de limitasyonları bilinerek kullanıldı-ğında disk deplasmanı gibi TME patolojilerinin ta-nısında bir prediktör olarak kullanılabileceği göz-lenmiştir.

Adame ve ark TME Manyetik Rezonanas Gö-rüntülerinde T2 imajlarda effüzyonun hiperintens alanlar olarak daima görülebileceğini bildirmekle-dir.18 Bu çalışmada da özellikle T2 İmajlarda effüz-yon, minimalken bile, net olarak gözlenmiştir.

Manzione ve ark MRG'nin intraartiküler yumu-şak doku anomalilerini görüntüleyebilmesi sayesin-de TME'sayesin-de oluşan fizyolojik cevaplar ve patolojik olaylar hakkında yeni bilgiler sağladığını belirt-mektedir.19 Ancak bu tip anomalilerin kalıcı ağrı ve disfonksiyon durumlarında değerlendirilmesi daha uygun olacaktır.

SONUÇ

Manyetik Rezonans Görüntüleme TME'nin gö-rüntülenmesinde altın standart olarak kabul edil-mektedir. Ancak mevcut avantajlarının yanında her medikal merkezde bulunmayışı, yüksek mali-yetti oluşu, TME'deki uygulanmasının oldukça uzun bir zaman alması, bazı durumlarda kontren-dikasyon göstermesi gibi dezavantajları da bulun-maktadır. TKR ise hemen her dental ofisle buluna-bilen periapikal röntgen cihazları ile elde edilen, uygulanması kolay, maliyeti düşük, oldukça az radyasyon ekspozu gerektiren bir metod olarak TME'yi görüntülemede yararlı olabilir. TKR limitas-yonları bilinerek kullanıldığında TME disfonksiyon-ları hakkında genel bir ön bilgi vermesinin yanında klinik muayene bilgileri ile birlikte kullanılarak tedavi planlamasında da hekime yardımcı olabilir.

TME disfonksiyonlarmın kendi kendini sınırla-yan bir hastalık olması ve tedavisine daima kon-servatif ve semplomatik işlemlerle başlanması ne-deni ile tedavi planlamasının başlangıcında disk pozisyonu yada konfigürasyonunun belirlenmesi gerekli değildir. Bu anlamda hastadan ilk seansta MRG'nin istenmesi gereksiz olacaktır. TKR gibi mevcut imkanlar, klinik muayene bulgularının da desteği ile hastanın teşhisinde ve tedavi planlama-sının yapılmasında hekime yardımcı olabilir. An-cak hastanın semptomları kalıcı olduğunda, MRG gibi daha ileri görüntüleme metotlarının kullanıl-ması uygun olacaktır.

KAYNAKLAR

1. National Inslitues of Health technology Assesmant Cort- lerence Statemeni Management ol temporomandibular disor- ders. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod, 1997, 83: 177-183.

2. Keesler JT, Christiensen LV, Donegan SJ and Austin BP. A transcranial radiographic examinatıon of the temporal portion o( the temporomandibular joint. Journal of Oral Rehabiü- tion. 1992,19:71-84.

3. Pullinger A and Hollender L. Assesment of mandıbular condyle position: A comparisıon of transcranial tadiographs and linear tomograms. Oral Surg Oral Med Oral Pathol. 1985, 60: 329-334.

4. Rieder CE and Martinoff JT. Comparison of the multip- hasic dysfunction profile with lateral transcranial racfiographs.

(6)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGiSi 2002 CİLT: 5, SAYI:2

Journal of Prosthet Dent. 1984, 52(4):572-580,

5. Peti G and Fava C. Lateral transcranial radiography of temporomandibular joints. Part l: Validity in skulls and patients. The Journal of Prosthet Dent. 1988, 59(1): 85-93.

6. Weinberg LA. The evaluation of asymmetry in TMJ radi- ographs. The Journal of Prosthet Dent. 1978, 40(3): 315-323.

7. Farrar WB. Differentiation of temporomandibular joint dysfunction the simplyfy treatment. J Prosthet Dent. 1972, 28(6):629-636.

8. Gray RJM, Ouayle W and Horner K. The effects of po- sitioning variations in trancranial radiographs of the temporo mandibular joint: a laboratory study. British Journal of Oral Ma- xillofacial Surgery. 1991,29:241-249.

9. Kansu Ö, Kansu H ve Akgünlü F. Temporomandibular eklem ağrı ve disfonksiyonlarının transkranial radyografik yön temle incelenmesi. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi. 1995, 22(2): 137-143.

10. Weinberg LA Letters to the Editors. JADA. 1984, 109:14.

11. Hansson LG, Hansson T and Petersson A. A compari son between clinical and radiological findings in 259 temporo mandibular joint patients. The Journal of Prosthet Dent. 1993, 50{1): 89-94.

12. Larheim TA, Johannessen S and Tveıto L. Abnormaliti- es of the tmporomandibular joint in adults with rheumatic diase- ase. A comparison of panorornic, transcranial and transpharen- gial radiography with tomography. D e nto ma» 11 of aç Radiol. 1988, 17: 109-113.

13. Laurel KA, Tootle R, Cunnigham R, Beltran MD and Si- mon D. Magnetic resonance imaging of temporomandibular jo int. Part 1: Literatüre review. The Journal of Prosthet Dentistry. 1987, 58(1): 83-89.

14. Tasaki M. and VVestesson PL Temporomandibular Jo int: Diagnostic Accuracy with Sagittal and coronal MR imaging. Radiology. 1993, 186: 723-729.

15. Pieshilinger E, Schimmer S, Celar A, Crowley C and Imhof H. Comparison of magnetic resonance tomography with axiography in diagnosis of temporomandibular joint disorders. lntJ.OralMaxillofac.Surg. 1995,24:13-19.

16. Larheirn TA. Current trends temporomandibular joint imaging. Oral surg Oral Med Oral Pattıol Oral Radiol Endod. 1995, 80: 555-576.

17. Tasaki MM, and Westesson PL. Temporomandibular Joint: Diagnostic Accuracy with sagittal and coronal MR ima ging. Radiology. 1993, 186:723-729.

18. Adame C, Munoz M and Granizo RM. Effusion in Mag netic Resonance imaging of the temporomandibular Joint: A Study of 123 Joints. J Oral Maxillofac Surg. 1998, 56: 314-318.

19. Manzione JV, Katzberg RW, Tallents RH, Bessete RW, Sanchez RE and Cohen BD. Magnetic resonance imaging of the temporomandibular joint JADA. 1986,113: 398-402.

Yazışma Adresi:

Dr. Sevgi Şener,

Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fak Oral Diagnoz ve Radyoloji A.D. Kampüs/Konya

e-mail: sevgi-sener@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Balkan Savaşı İlan edildikten birkaç gün sonra Sultan Reşat, Beyazıt Meydanı'nda kİ Harbiye Nezarett'ne (S*«&gt;y Bekarlığı) ge­ lerek, &#34;en büyük

Tablo 8’e bakıldığında “6.sınıf matematik ders kitabında negatif tam sayılarla ilgili olarak verilen kar-zarar etkinliği konuyu öğrencinin mantık düzeyine

umu dokulardaki hidrojen iyonlarnn (hidrojen tek proton içerdii ve insan dokularnda en fazla bulunan element olmas nedeniyle kullanlr) miktarna bal- dr. Radyo

Çalışma kapsamında gerçekleştirilen alan araştırmasında, sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldıkları iş kazaları ve meslek hastalıkları, iş

 Gonyometrik ölçüm klinikte normal eklem hareketinin (NEH) değerlendirilmesinde objektif olarak kullanılan bir yöntemdir..  Eklem hareket sınırının değerlendirilmesine

ÜST EKSTREMİTE NORMAL EKLEM HAREKET AÇIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ (DEVAMI).. Saadet OTMAN, Nezire

 M. Gastrocnemius’un çift eklem katettiği için ölçüm sırasında dizler altına yastık koyarak gevşetilmesi gerekir...  Sabit kol fibula lateral orta çizisine paralel

Adli psikiyatri alanında bilirkişinin uzmanlık alanı seçimi konusunda standart olmadığından, aynı konuda olguların değerlendirilmesi için adli tıp, psikiyatri veya