• Sonuç bulunamadı

Unutulmaz tenkitçi Nurullah Ataç

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Unutulmaz tenkitçi Nurullah Ataç"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

UNUTULMAZ

TENKİTÇİ

NURULLAH ATAÇ

O UMHURİYET devri, Türk edebiyat ve şii- ” rinin bugün «Eleştirme» dedikleri tenkit bölümünün en ünlü ve gerçekten değerli si­ ması, hiç şüphesiz, Nurullah Ataç'tır. 1957 yılının 17 mayıs günü dünyaya gözlerini ka­ pamış olan bu büyük tenkit ustası sadece Türk dilini değiştirmek yolunda giriştiği aşı­ rı mücadele dolayısıyle ve yalnız bu tarafın­ dan, günün edebiyatçılarınca tutuluyor görün­ mektedir. Halbuki onun bu tarafı sadece inatçı tarafını aksettirir. Eğer Nurullah Ataç bu tarafıyle değil de Türk edebiyatına getir­ diği yeni tenkit görüşü ve güzellik anlayışı ile benimsenmiş olsaydı, bugün Türk ede­ biyatı ve şiiri saptırıldığı propaganda istika­ metinde hızla yol alarak, gerçek edebiyat ve şiirden bu derece uzaklara düşmüş olmaya­ caktı.

Aslına bakarsanız Nurullah Ataç düşünce bakımından avrupalıtaşmamızın Türk kültü­ rünün Latince ve Yunanca köklere dayanma­ sıyla mümkün olacağı fikrini uzun zaman mü­ dafaa etmiştir. Bundan ümidini kesince, ha­ yatının sonlarına doğru, Türk dilinin Arap ve Acem asıllı kelimelerden temizlenmesi gerek­ tiğine inanır olmuş, hatta bu sahada aşırı git­ menin belki bizi Latince ve Yunanca köklere dönmeye mecbur edeceğini düşünerek böyle yaptığını bile açıkça söylemiştir. Ne yazık ki çoğunu kendisinin uydurduğu ve çpğu tut­ mamış kelimeler onun güzel yazılarını anla­ şılmaz hale getirmekten başka bir işe yara­ mamıştır. Halbuki Nurullah Ataç yazı zevki bakımından bizim en iyi muharrirlerimizden biriydi; o kadar ki normal devirlerde yazdığı yazıların harikulade güzelliğini unutmak ka­ bil değildir. Dilde giriştiği aşırı hareketle ken­ di yazılarının okunmaz hale gelmesi pek va­ him sayılmasa bile asıl vahim olan, bir mü­ nekkit sıfatıyle söylediği doğru fikirlerin an­ laşılmaması, getirdiği gerçek şiir zevkinin fark edilmemesi, kötü şiirin, kötü edebiyatın ne olduğunun gençler tarafından sezilmemiş olarak kalmasıdır.

Nurullah Ataç'ın asıl üstünlüğü münekkit olarak getirdiklerinde toplanır. Bugün iyi say­ dığımız, güzel bulduğumuz şairlerden çoğunu ilk keşfeden Nurullah Ataç'tır. Ama onun ha­ yatta iken şöhretlerine rağmen iyi birer şair veya romancı olmadıklarını belirttiği kimse­ lerin günün öğücülerince yine büyük şairler, büyük muharrirler safına sokulmaları Nurul­ lah Ataç ı sevdiklerini söylemelerine rağmen onu anlayamadıklarını gösterir.

Nurullah Ataç'ın tenkitçi olarak asıl şa maz karakteri bir şiirin, bir romanın güzeli ği bahsinde en yakınlarına bile taviz vermı mesi, doğru bildiği fikirleri kimi gücendin se gücendirsin, aldırmadan, tam bir açı kalplilik ile müdafaa etmekten bir an bil çekinmemiş olmasıdır. Benzerinin yetişmı meşini edebiyatımız için gerçekten talil sizlik saydığımız bu kıymetli fikir ve edı biyat adamımızın ölümünün 17'nci yıldi nümü dolayısıyle yazılarından seçilmiş ba; parçaları 19'uncu say-

Referanslar

Benzer Belgeler

“Meslek liselerinin diğer orta öğretim kurumları arasındaki yeri ve önemi nedir?”, “Meslek lisesi memleket meselesi’ sloganı sizce neyi ifade ediyor?”,

A concise synthesis of denbinobin is described via an intramolecular free radical. cyclization and Fremy s salt mediated oxidation as a

Mercanlar Paleozoyik dönemden (545 milyon-251 milyon yıl önce) Miyosen dönemin sonuna kadar (24-5 milyon yıl önce) kadar olan dönemde Anadolu’nun hemen hemen her yerinde,

Geride kalan tuz kristalize olarak (katı bir maddenin uygun bir çözücü içinde soğukta az, sıcakta çok çözünmesi) kaya yüzeyi üzerinde balpeteği şeklinin

Sanatçının Koşuyolu’ndaki evin­ de yer alan “ Aka Gündüz Köşesi” ilginç görüntülerle ekranlarımıza ge­ lirken, eşi Süheyla Kutbay, oğlu Hakan Kntbay, yakın

işte, tam bu sıralardadır kî, Reşat Nuri Giintekin «G ali Kuşu» romanındaki Feride’siyle Türk kızının ilk gerçek örneğini vordi.. F e­ ride mektepten

«Suriye ve Kilikya’da Fransa Yüksek Komiseri» General Gtıro’- nun emri ile Antep, Maraş ve Urfa sancaklarındaki Fransız kuvvetleri­ nin kumandanlığına

Balıkçı tekneleri, kayıklar, yatlar, lokantalar, kahveler, barlar, oteller, balıkçı hali yat limanın kenarına inci gibi dizilmiş.. Ya­ şam gece ve gündüz