Ç
ok sesli m üzik alanında C u m h u riy e tle başlayan eğitim ve öğretim çabalarının ilk ürünlerini v e r meye koyulduğu y ılla r, benim de oldukça b ilinçli bir "m ü zik se ve r” sayıldığım çağlara ra stla r. Çocuk yaşla rım da günüm üze kıyasla pek ilkel kalan olanaklardan dinlediğim her çok sesli m üzik örneği, bu sanata karşı uyku larım ı kaçıran bir eğilim in artm asına yol açıyo r, beri yanda "m ü zikçi o lm a " isteğim kaderin çizgisi ge reği g erçekleşem iyordu. D inlem ek, okum ak, izlem ek ve incelem ekle geçen y ılla r aynı konuda başka b ir so nuç g etire ce k, çok sevdiğim b ir evrenin m eraklı sı o larak b aşkalarınca da tanınıp sevilm esi yolunda ça lışacaktım . Bu çabalarım boyunca yurdum un m üzikçi- lerinde tanık olduğum b aşarılar en kıvançlı anlarım ı yaşatm ıştır bana.C um huriyet sonrası yetişen bestecilerim izle b irlikte yo ru m cu larım ız da batı ü lkeleri düzeyinde b aşarılar sağ ladılar zaman zam an. U luslararası yarışm alard aki b irin cilik ödüllerinin yanısıra en usta o rkestra yö n e ticile riy le işb irliği y a p tıla r, en ünlü konser salonlarının sahnele rinde övgü ve sevgi d e rle d ile r. O n ların y u rt içindeki ve ra stla n tıla r elverdiğinde y u rt dışındaki çabalarını izlem eye çalıştım . Bu arada örneğin "Doğan Kard eş"in teşvik m üsam erelerine ka tılıp daha çocuk yaşlarda ye ten eklerini gösteren bazı san atçılarım ızı daha o y ılla r da tanıyıp izledim . Günüm üzde kim i m utlu b ir yuvanın sahibi, kim i de yetişm iş ve oluşm uş b ire r k ız olan bu san atçılarım ız çevresind eki düşün ve y a rg ıla rım ı açık lam ak fırsa tı verild i bana. Bu fırsa tı tüm üne karşı duy duğum sevgi ve bağlılığım ı b ir daha b e lirte re k içten likle kullanm aya çalışacağım .
BİRET, İdil — Çağdaş Tü rk yo ru m cu ları arasında üstün n ite likleriyle haklı ün derleyen sanatçıd ır İdil B ire t. Do ğanın ve rd ik le rin i bilinçle d eğ erlen d irm iş, sanatının tekn ik b ilg ilerin i az görülen çab u klu k ve ko laylıkla edindikten sonra her olanaktan y a ra rla n a ra k üstün bir kü ltü r düzeyine ulaşm ayı başarm ış, sanat yaşam ı bo yunca çoğunlukla avdın kesim lere sesleneceğini kesti rerek bu yönünü g eliştirm iş, d u rm u ştu r. Bu özelliği ona beklenen büyük aşam alarında yard ım cı o lurken ulus lararası sanat çevrelerin d eki saygın yerin i p ekle ştirm iş, önemli ilişk ile r h a zırla m ıştır. İdil B ire t'in araştırm a iç güdüsü kişiliğ ini ve üslûbunu pekleştiren b ir diğer ni teliğ id ir. B e lirli a k ım la ra, sın ırlı çağlara sığınıp kalm a m ış, her olum lu sanatçıda görülen kendini yenilem e
kuşkusu onu sü rekli a tılım lara yö n eltm iş, piyano ede biyatının özlü ve rim le rin d e gerçek yorum esinini ara m ıştır. Bu esin B ire t'i ele aldığı eserlerd e b aşarıya gö türen sihri sa k la r. Bu sih ir bestecinin tinsel evreninden doğan seslerin aracılığ ın d a B ire t'in denetim ine g ire r, sanatçı d in leyiciyle ku rduğu bağlar sayesinde aynı ses lerin duygusal e vren in i yansıtm aya ko yu lu r ko layca. G e rç e k yo ru m cu lara özgü bu yete n e kle r İdil B ire t'i U luslararası düzeye yü ce ltm iş, bizlere onunla övünm e olanağını v e rm iştir.
«Tatilimi geçirmek ve memleket hasretini gidermek için 1953 yazında Paris'ten, İstanbul'a gelmiştim. Bu vesile ile Yapı ve Kredi Bankası'nın sanatı des teklemek yolunda Taksim Belediye Gazinosu salo nunda düzenlediği resitalin çocukluk anıları hâlâ içimde. Programı hatırlıyorum: Bach'ın Fantezi Kromatik ve Fügfü ile Schumann'ın Kreisleria'sı. Daha önceki yıllar gerek Ankara, gerek Paris'te kon ser ve resitallerim olmuştu. Özellikle ünlü Wilhelm Kempff'in partöneri olarak Paris'in Champs Elysees salonunda Mozart'ın iki piyano için konçertosunu çalmıştım. Ama İstanbul'da dört yıllık bir ayrılık tan sonra verdiğim resitalin derin heyecanını ve din leyici topluluğunun yürekten kopan sevgisini hiç unutamıyorum.»
İDİL BİRET
DOSDOĞRU, Seher — On değerden ku ru lu d iziye, ab laları arasına yeni katılan b ir sanatçı. Piyanonun aka dem ik bilgi b asam aklarını seçkin ö ğ retm enlerin göze tim inde aşm ış, "p o d iu m "a ilk ad ım ların ı atıp olum lu b ir geleceğin b e lirtile rin i gösterm iş b ir kızım ız Seher Dosdoğru. Y e te n e ğ i, dengesi, kendini denetim o lanağı, yorum ladığı e serlerin te k n ik in ce lik le rin i hızla çözüm leyerek duygusal kesim lere içten likle e ğ ilişi, genç mü- zikçin in geleceği konusunda iyim ser ya rg ıla ra hak v e r d iriy o r şim diden. Ç alışm aların ı bilinçle sürdü rüp kişilik ve üslûbuna kısa sürede kavuşacağını san ıyo ru m .
«Henüz altı yaşında bir çocuktum. Piyanoya başla yalı yedi ay kadar olmuştu. İlk konserimi vermek üzere, beni Yapı ve Kredi Bankası'nın düzenlediği «15. Yıl Sanat Müsameresi» ne götürdüler. Salonda binlerce küçük, büyük dinleyici vardı. O günün iz lenimlerini yansıtan bir aktüalite filminde de gö rüldüğü gibi, iskemleye oturunca, piyanonun önün de ayaklarım yerden bir karış havada şatlanıyor muş ! Konserde, çaldığım her küçük parçadan son ra yere inip sağa sola selâmlar vermeyi ihmal etme den, tekrar piyano iskemlesine tırmandığımı büyük lerim hep gülerek hatırlatırlar.
İşte, o günkü ilk konserimin tatlı heyecanı ile piya no çalışmalarımı her zaman büyük zevkle sürdür düm. Ve müzik şevkim o günden sonra iyice kam çılanmış oldu...»
SEHER DOSDOĞRU
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi