t r
KÜLTÜR-SANAT
Cumhuriyetin
sesleri
C
em a l
r eş
İ
t
rey
<
1
904- m sı
Türk Beşleri'nin en üretken üyelerinden. Çok sesli Batı müziğinin yerleşmesi amacıyla hem öğretmenlik hem orkestra şefliği yaptı. İstanbul Belediyesinin yaptırdığı konser salonuna adı verildi. Metnini kardeşi Ekrem Reşit Rey'in yazdığı Lüküs Hayat opereti bestesi yıllarca kapalı gişe oynadı,oynuyor.
A
h m et
a d n a n
s a y g u n
(1907- 1991)
• Türk Beşleri'nin yurtdışmda en çok tanınanı. Halk müziğinin motiflerini, türküleri çok sesli müziğin kurallarıyla yorumladı. Yunus Emre Oratoryosu dünyanın önemli orkestraları tarafından defalarca seslendirildi
DİLBİRET
(1 9 4 i)Türkiye'nin iki harika çocuğundan biri. 1948 yılında kemancı Suna Kan ve kendi adma devlet tarafından çıkarılan özel bir kanunla Fransa’ya gönderildi. Chopin icralarıyla uluslararası konser salonlarının aranan müzikçisi oldu.
AZIL SAY
(1970-)Son yıllarda Türkiye'nin müzik alanındaki güçlü sesi. Doldurduğu CD'ler müzik
dergilerinde kapak oldu. On altı yaşından bu yana beste yapıyor.
G
ÜRER AYKAL
(1942)Türkiye'de ve dünyada ünlü orkestra şefi. Müziğe keman çalarak başladı. Yönetim tarzı, sahne performansıyla her zaman bir numara.
A
YDIN ESEN
(1962)Dünya ölçeğinde bir Türk caz piyanisti. Klasik müzik eğitimi aldıktan sonra caza yöneldi. Çalışmalarını New York'ta
sürdürüyor. Bazı eserleri New Yok Filarmoni Orkestrası' nm repertuvarında.
S
u n a
k a n
(i930)
Harika çocuk,harika kemancı.Beş yaşmdan bu yana keman çalıyor.
Piyanist Biret'le birlikte Fransa'da öğrenim gördü. Güçlü tekniğinin yaraşıra,
duyarlı yorumu onu dinleyenlerin sayısını artırıyor.
A
YLA ERDURAN
(1936)Kelimenin tam anlamıyla kemana ve müziğe adanmış bir yaşam. Yeteneği ve yorumuyla keman edebiyatının en zor parçalarını yurt içindeki ve dışındaki konserlerde seslendirmesi, müzik severlerin belleğinde yer etti.
R
u h î
SU
(1912-1985)Derin bas bariton sesiyle, geleneksel halk türkülerine Batılı şan tekniğiyle yepyeni bir yorum getirdi. Siyasi kişiliği yüzünden pek çok kez cezaevine girip çıktı. Anadolu'dan yaptığı derlemelerle ve bugün aynı türdeki sanatçıların 'Pir'i..
S
a f îy e
a y l a
(1909-1998)Atatürk'ün en sevdiği şarkıcı. Cumhuriyet tarihini sesiyle yaşayan önemli bir sanatçı. Kelimenin tam anlamıyla Türk müziğinin 20. yüzyılda tanıdığı en olağanüstü kadm seslerinden biri.
ELAHATTİN PINAR
(1902- 1960)
Cumhuriyet sonrası gelişen 'popüler' Türk Sanat Müziğinin en ünlü bestecisi. Ne Arap müziğine öykündü ne de fantezi türe saptı. Bestelerinde yarım kalmış aşkları, yalnızlığı 'kentli bir adamın' duyarlığıyla anlattı.
M
u z a f f e r
s a r is ö z e n
(1898/99-1963)
Türk halk müziğindeki çalışmalarla bir çok türküyü derledi, sanatçı yetiştirdi. Kurduğu Yurttan Sesler Korosu ile türkülerin tanınmasını ve sevilmesini sağladı. Alanının başvuru kitaplarını yazdı.
BilNYU
jI N
iI IröRKLERI
I1
PAZAR, 26 ARALIK 19991
17
■T" • • I • • • v / •lurk müziği
denilince
Münir Nurettin Selçuk (1899-1981) 20. yüzyıl Türk Müziği'nin en ünlü icracısı ve solo icrada yüzyıllar öncesinden kalan okuyuş kurallarını yıkarak kendi üslubunu yerleştirdi. Ayakta solo konserler geleneğini smokin kostümüyle o başlattı. Önemli bir besteci.
Son büyük aşık
Aşık Veysel (1894-1973)Küçük yaştan beri gözleri görmedi. Tutuculuğa, mezhepçiliğe karşı şürler yazdı.
Zamanın en popüler halk şairiydi.
Sanat Güneşi
Zeki Müren(1931-1996) Söz yazarı, besteci, sinema oyuncusu. Hepsinin ötesinde olağanüstü berrak bir ses
ve inanılmayacak kadar duygulu bir yorumcu.. Fazla söze gerek yok. O hala batmayan Sanat Güneşi: "Şimdi
uzaklardasın/ gönül hicranla dolu"
Tartışmasız Diva
Leyla Gencer (1923-) Uluslararası düzeyde başarı kazanan ilk Türk soprano. 1952 yılından itibaren opera
sanatının 'mabedi' La Scala'da söylemeye başladı. Bugün kendi adını taşıyan uluslararası şan yarışması ile genç sanatçılara ünlü operaların sahnelerini açıyor.
En İyi Tiyatro Oyunları
Adalet Ağaoğlu-Evcilik Oyunu, Çok Uzak Fazla Yakın
Cevat Fehmi Başkut- Paydos, Buzlar Çözülmeden Güngör Dilmen-Bağdat Hatun, Canlı Maymun Lokantası, Midas Üçlemesi
Haldun Taner-Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Keşanlı Ali Destanı
Murathan Mungan-Mahmut ile Yezida, Taziye, Geyikler Lanetler/Mezopotamya Üçlemesi Müsaipzade Celal-Mum Söndü
Nazım Hikmet-Kafatası
Oktay Arayıcı-Bir Ölümün Toplumsal Anatomisi Orhan Asena-Şili'de Av
Refik Erduran-Cengizhan'ın Bisikleti
Turgut Özakman-Resimli Osmanlı Tarihi, Ocak Kaynaklar: Metin And ve Özdemir Nutku Seçkileri
Pop kültürün popüler sesleri
RHAN GENCEBAY
Türkiye'nin belki de en çok tartıştığı müzik adamı. Sosyologlara araştırma konusu olan, hakkında kitaplar yazılan Gencebay'ın adı arabeskle birlikte duyuldu. Amacının Türkiye'nin müziğini yapmak olduğunu söyleyen "Orhan Ağbi" arabesk'i "keşfettiğini" hep inkar etti. Yıllarca küçümsenen hatta aşağılanan müziği, 1990'larda müthiş prim yaptı. Kim ne derse desin, Türkiye O'nu ve müziğini çok sevdi.
E
r
KİN KORAY
(1941-)Türkiye'nin global anlamda belki de tek "rocker'T. Hayat tarzı, şarkı sözleri ve gitar tonuyla gerçek bir rock yüdızı. Şarkıları kendisinden daha meşhur oldu bile denebilir. "Estarabim", "Yalnızlar Rıhtımı",
"Fesupanallah", "Şaşkın", "Silinmeyen Hatıralar", "Arap Saçı", onlarca hit'inin arasmdan ilk akla gelenler.
B
a r iş
m a n ç o
(1943-1999)Türkiye'de hiçbir "Uzun saçlı, tuhaf bıyıklı, yüzük takan erkek" bu kadar sevilmedi. Şarkılarıyla, neredeyse bir kuşağı yetiştiren programının adı gibi "7'den 77'ye" herkese hitap etti. "Hal Hal", "Lambaya Püf De", "Dağlar Dağlar", "İşte Hendek İşte Deve" ve diğerleri...
S
e z e n
a k s u
(1955-)Türkiye'nin duygu provokatörü. "Aşk ve diğer şeyleri" en net ve en güzel Sezen Aksu anlattı, işte o kadar! Müzik dünyasma adım attığında çekingen, korkmuş bir kız çocuğunu andıran Aksu, şarkı söyledikçe büyüdü. Şeffaflığı, halkın onu bu kadar sevmesinin en büyük nedenlerinden biri oldu.
İBRAHİM TATLISESü
952-)İbrahim Tathses, 1978 yılında radyodan ayrılıp sahnelere geçtiğinde bu kadar ünlü olacağını tahmin ediyor muydu bilemeyiz. New York'ta başından aşağı dolar döküldü. Değişik iş alanlarında başarılı oldu ama geniş kitleler Ö'nu hep, "Urfa'da Oxford vardı da okumadık mı?" diyen samimi ve güzel sesli türkücü olarak sevdi ve büyüttü.
Zaman tünelinden
bir hoş seda
S
a
FUYUDDİN URMEVİ
0 3 . yy) İslam Musikisi Ses Sistemini ortaya koyan ve bütün dünyada tanınmasını sağlayan ses fizikçisi. Abbasi Halifelerinin saraylarında yaşamış olan Belirlediğifiziksel esaslar, yazılışlarının üzerinden 700 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen bugün aynen kullanılıyor.
T
a
NBURİ CEMİL BEY
(1871-1916)
Türk Müziği'nin icrasmda devrim yapmış tanbur virtüözü. Kendine mahsus üslubuyla yüzlerce yıl öncesinden gelen çalış tavrını tümüyle değiştirdi yepyeni bir melodik dünya yarattı. Türk Müziği icrası bugün 'Cemil Bey'den önce' ve 'Cemil Bey'den sonra' şeklinde sınıflandırılıyor.
NTEMİROĞLU
(1673-1727) Osmanlı teb'ası olan Roman prensi, tarihçi ve musiki bilgini. Uzun yıllar yaşadığı İstanbul'da musikinin teknik açıklamaları konusunda kaleme aldığı eserive sonraları hazırladığı Osmanlı Tarihi'yle 17.-18. yüzyılın en önemli yazarlarından sayıldı. Eserleri bugün de kaynak.
UF YEKTA BEY
(1871-1935) Türk Müzik sisteminin bütün dünyada tanımasmı sağlayan musiki bilgini. Ortaçağ'ın kapak bilimsel üslubuyla kaleme alınmış olan musiki tekniği kitaplarını modern biryorumla inceledi ve Türk Müzik Tarihi'yle ilgik çağdaş anlamda ilk eser olan ünlü kitabı 'Türk Musikisi'ni 1922'de Paris'te Fransızca yayımlandı.
H
a
MAMİZADE İSMAİL
DEDE EFENDİ
( i 778-1846) 19. yüzyılın en seçkin müzik adamı ve Klasik Türk Müziği'nin en önemk bestecilerinden biri. Üçüncü Selim'den başlayarak sarayda üç padişahın yakın çevresinde bulundu ve bestelerinin hemen tamamını hükümdarlar için yaptı.Ş
e
RİF MUHİDDİN
t a r g a n
(1892-1967)Hazreti Muhammed'in soyamdan gelen müzisyen ve ressam. Dönemine kadar geleneksel biçimde icra edilen 'ud'un konser sazı halini alıp tüm dünyada tanınmasını sağladı. Dünyanın önde gelen
virtüözlerinden kabul edilir. İT R İ (?-1711 /1 7 1 2 ) Kesin doğum tarihi ve yaşamının
ayrıntıları bilinmese de, geride bıraktığı başta Nevakâr olmak üzere bıraktığı besteler Türk müziğinin birer şaheseri olarak
seslendiriliyor.
H
a
CI ARİF BEY
( 1 8 3 M 8851 Nota bilmez, enstrüman çalmazdı. Hassas kulağı ve güzel sesiyle daha çocuk denecek yaşta Zekai Dede Efendinin dikkatini çekti. Türk müziğinin sözlü geleneği içinde yetişip şarkı bestecisi olarak müzik tarihine adını yazdırdı.İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi