KİTAPÇILIĞIMIZDA
GELİŞMELER...
Arslan KAYNARDAĞ
• I I I I I I M I I I I I l l t t I I 111111111111111111111111I I l l l l l l
Î
ÜRK kitapçılık hayatı harf devrimiyle birlikte büyük bir canlılık kazanmıştır. Bu devrimden sonra bir yan dan devlet r yandan da kita- bevleri devrimleri yaymak ve bi limleri halka öğretmek için ya yınlara hız verdilerİstanbul’da Bâbıâli kitapçılığı gelişirken devlet de öncü ve ay dınlatıcı görevini yerine getir mek için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. 1932’de Birinci Türk Tarih Kongresi’nin toplanması, Türk Dil Kurumu’nun kurul ması, 1934 de Derleme Kanunu’- nun kabulü, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin açılması, Halkevleri, 1939 da toplanan «Neşriyat Kongresi» bunun belli
beşli örnekleridir.
1946 yılında çok partili düzene geçilince sayı bakımından bir gerileme olmadıysa da kitapçılı ğımızda bir kalitesizlik eğilimi başgöstermeye başladı. Millî Eği tim Bakanlığı öncü ve düzenle yici durumunu bıraktı. Klâsik lerden çeviri çalışmaları durdu ruldu. Çıkarılan baskı kanunla rı ve polis tedbirleri yüzünden yazar ve düşünürler kendilerin den bekleneni veremez oldular. 27 Mayıs Devrimi ve ondan sonra sosyalizme kadar her tür lü düşünceye açık bir Anayasa nın hazırlanıp halkoyu tarafından kabul edilmesi 10 yıllık baskı devrinin zararını az zamanda gidermeyi sağladı.
1961'den sonra dünyadaki her yeni görüş ve düşünce hakkın da kitaplar yayınladığı, bol çe viriler yapıldığı gibi, yayın ala nında genç yazarların inceleme leri de yer almaya başladı.
Derleme Müdürlüğü’nden al dığımız rakamlar uzun bir- süre her yıl basılan kitap sayısının bir yıl öncesindeki sayıyı aştığı nı ve yılda 6000 sayısına kadar, ulaşıldığım gösteriyor. Son iki yıl dır sayılarda bir düşme olmuş tur. 1968’de derlenen eserler 5840 tanedir. Bu gerilemenin ne gibi nedenlerle ilgisi bulunduğu ayrı ca incelenmeye değer.
Halkın ekonomi, politika sos yoloji konularıyla felsefeye kar şı duyduğu ilginin her yıl biraz daha çoğaldığı anlaşılmaktadır.
Son yıllarda görülen bir önem li değişiklik de şudur:
Daha önceleri yazar olarak ün yapmış aydınlar, kitabevleri kur dular, gerçekten çok iyi yayınlar yapmaya başladılar. Bu durum kitapçılığımıza yeni bir konu ve estetik anlayışı getirdi. Kitapçılık taki «seviye» birdenbire yüksel di. Çok önemli konulardaki ki taplar pek güzel bir biçimde ba sılmaya başladı.
İstanbul’da Bâbıâli, ya da An kara Caddesi diye anlandırılan semtde Cumhuriyet Devrinde işe başlayan kitapçılar, başarılı iş hayatlarından topladıkları kârlar la büyük sermaye sahibi olma ya doğru yönelirlerken bankala rın da kitap basma, hattâ dağıt ma işleriyle ilgilendikleri görül dü. Bir zamanlar ortalama iki- bin, üçbin arasında bulunan ki tap tirajları birdenbire onbini aştı.
Yayınlanan kitapların çoğalma sı, kitap satışlarındaki sevinç ve rici gelişme, kitap tanıtma işi nin önemini meydana çıkardı. Ankara'da Millî Kütüphane ta rafından «Türkiye Bibliyograf yası» dergisi yayınlanırken bir yandan da «Kitap Belleten» ve «Yeni Yayınlar» adıyla iki kitap tanıtma dergisi yayınlanmaya başladı. Gazeteler, edebiyat dergi leri ve radyolar kitap tanıtma işine eskisinden daha çok önem vermeye başladılar.
«Millî Kütüphane’nin Eski Harfli Türkçe Süreli Yayınlar Katalogu», «M illî Kütüphane’de Mevcut Arap Harfli Türkçe K i tapların Muvakkat Katalogu», «Türkiye Tarih Yayınları Bibli yografyası 1729 - 1955», «Tiyat i Kitapları Bibliyografyası», «B ib liyografyaların Bibliyografyası» ve dalıa birçok katalog ve bibli yografyalar bilim adamlarının ve
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi
& ■ '
Türk basma kitapçılığı Avrupa milletlerinin-
kine bakarak çok geç başlamasına rağmen
iyi bir gelişme göstermiş ve ileri çizgiye
ulaşmıştır.
halkın yararlanmasına sunuldu Sonuç olarak şöyle söyleyebili riz:
Türk basma kitapçılığı Avrupa milletlerininkine bakarak çok geç başlamasına rağmen, iyi bir ge lişme göstermiş ve ileri bir çiz
giye ulaşabilmiştir. Türk yayıncı ları, uzun yıllardanberi sağlam bir özgürlük geleneği kuran şu urlu Türk aydın ve bilim adam larıyla birlikte düşünce ve bilim dünyasına yeni ve değerli eserler kazandırmaya devam edecekler dir.