• Sonuç bulunamadı

Ünlü tiyatrocu Zeliha Berksoy:"son kuşak beni çok ümitlendiriyor"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ünlü tiyatrocu Zeliha Berksoy:"son kuşak beni çok ümitlendiriyor""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ünlü Tiyatrocu Zeliha Berksoy:

ıı

"Son Kuşak Beni Çok Ümitlendiriyor"

Selim Yiğit

Z

eliha Berksoy'u anlatmak için tek kelime yeti­yor aslında: Tiyatro. Gerçekten tiyatroya çok şeyler vermiş, yorulmak istemeyen sanatçılar­ dan biri. Dile kolay 28 yıl.

Kendisini, Mimar Sinan Üniversitesi'nde ders­ te bulduk. Geleceğe, genç sanatçılar kazandır­ mak için çalışırken. Öğrendiğimiz kadarıyla çok da iyi bir öğretmen.

Etersin ardından başladığımız konuşmamız sık sık te­ lefon konuşmalarıyla kesiliyordu. Yine de bu yoğun ça­ lışma temposunda sorularımızı yanıtlamaya çalıştı.

- Sayın BERKSOY, Konumuza girerken sanat yaşa­ mınıza ne zaman ve nasıl başladığınızı öğrenebilir mi­ yiz?

- Benim sahneye çıkışım dört ya­ şında Shakespeare'in yanlışlıklar ko­ medyasıyla oldu. O zamanlar Devlet Tiyatrosu'nda çocuk rollerini hemen hemen hiç kaçırmıyordum. Daha sonra Konservatuarın tiyatro bölümü­ ne girdim. Benim tiyatroya başla­ mamda ailemin büyük etkisi olmuş­ tur. Çocukluğum ailemden ötürü hep tiyatro kulislerinde geçti.

• Ülkemizde sanatçı çokta mü­ kemmel imkânlara sahip değil. Bu konuda siz neler söylemek istersi­ niz?

- Tiyatro, tüm sanatlar içinde söy­ lüyorum tabii, çok ciddi bir iş. Ata­ türk döneminde akademik bir boyut­ ta tiyatro sanatı kuruluyor. Atatürk, tiyatro ve sanatta bilimselleşme hare­ ketini yapıyor. Bu çok büyük bir dev­ rim hareketi. Peki o günden bugüne ne oluyor. Tabii ki bir takım kurumlar kuruluyor. Ancak siyasi tercih, siyasi

bir perspektif açısından baktığımızda, ne yazık ki, sana­ tın gübrelenecegi yerde, amaçlı ya da amaçsız engellen­ diğini görüyoruz.

Bugün bakıyoruz, bizim resmi kurumlanmızın kendi

- Bu konuda çok çok olumlu düşünüyorum. Özellik­ le son kuşak beni çok ümitlendiriyor. Sanata meraklı ol­ maları, sanata sahip çıkmak istemeleri, sanatla ilgilenme­ leri, bulaşmak istemeleri... Bu çok büyük bir şey. Ama bunun yüzdesi kaçta kaç?

Baktığınız zaman birçok kişide arabeskin peşinde, çok ucuz şarkıcıların peşinde çoğu çağın ötesinde, dün­ yanın farkında değil. Bunun için sanatın işlevselliğini iyi anlamak lazım.

- Birazda halen sanat yönetmeni olduğunuz Yunus Emre Kültür Merkezi'nden sözedelim isterseniz. Bize bu konuda ve şimdiye dek yaptığımız çalışmalar hak­ kında bilgi verebilir misiniz?

- Öncelikle bu 3. ödenekli tiyatronun kurulmasında sebep neydi? Sebep yeni kuşak oyuncularla sıfırdan bir şeyler oluşturmak, aaha deneysel, daha modem, daha çağdaş bir çizgi üzerinde çalışmak. Yeni bir sahne oluş­

turmak. Bu şekilde iki türlü çalışmamız. var.Birincisi Türki­ ye'nin 3. Ödenekli tiyatrosu­ nun kurulması. İkincisi yapısı­ nın kurulması B.B.T.'nin yapısı olmak.

- Gençlik günleri düzenliyor­ sunuz. Bunlara katılım ne dü­ zeyde ve gençlerin kültür se­ viyelerini nasıl buluyorsu­ nuz?

- Raslantısal gelenler var, bi­ linçli gelenler var. Ama raslan-içinf Katılım gayet ıyı.

- Bizim için sahnelenen son oyunları değerlendirebilir mi­ siniz?

- Şu anda prömiyerini yaptığı­ mız oyun Aristophanes'in Ba­

rışı. Biz bu oyunu çok bilinçli

dış ülkelere baktığımızda her sev daha yerli yerine oturmuş, sanat siyasi iradeden uzak ve daha bağımsız.

- Bugüne kadar birçok oyunda görev aldınız. Sizi en çok etkileyenler hangileriydi?

- Açıkçası bütün rollerimde, büyük bir heyecan, kor­ ku duyarım. Hepsinde bir acemi gibi sıfırdan başlıyo­ rum. Bunun içinde bir çoğu bana heyecan verir.

- Türk seyircisi kültürel etkinlikler konusunda git­ gide bilinçleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

linçli seçtik. Işıl Kasapoglu’da deneysel çalışan, modern bir yönetmen. 2500 vıl öncede Aristophanes bugünkü ana düğümü yazmış. Barış mese­ lesinin diğer toplumsal komplekslerle nasıl bir çelişki içinde olduğunu gösteriyor.

- Peki önümüzdeki yıl için planlarınız nelerdir? Hangi oyunları oynamayı ne gibi etkinlikler düzenle­ meyi düşünüyorsunuz?

- Biz daha önümüzdeki yılın ana repertuarını çizmiş değiliz. Ama Goldoni çalışmak istiyoruz. Sheakspeare komediside çalışmak istiyoruz.Hangisine karar vereceği­ miz tabi zaman içinde belli olacak, çünkü yönetmen ve ekibe bağlı bir şey. Bu arada Gençlik Günleri'ne, konser­ lere devam edilecek. Dış ülkelerle temasımız sürüyor. Ve Yunus Emre Kültür Merkezi’nde BBT olarak yan enter- nasyonel bir platform yaratmak istiyoruz. Elden geldi­ ğince tabii. Çünkü her şey ilişkiler ötesinde bir kapital fi-

nans meselesi. •

4B Tiyatro /123

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tablo 6 incelendiğinde, sosyal bilgiler öğretmenlerinin sınıf yönetimi yeterliliklerine ilişkin okul yöneticilerinin görüşlerinin değerlendirilmesinde, mesleki kıdem

Son yıllardaki düzenlemelerle 27 Mayıs’a rahatça saldırmak için uygun ortam hazırlanmış olsa bile, son çeyrek yüzyılın Türkiye ve dünya literatüründe 27

Maküla on olan hastaların sağlam gözlerine göre kalınlıklarında artış, maküla off olan hastaların sağlam gözlerine göre kalınlıklarında azalma saptanmıştır ancak

Ekim ay› boyunca Jüpiter ufkun üzerinde giderek alçal- d›¤› için, ay›n sonlar›na do¤ru Merkür’le yak›n görünür konu- ma gelecekler.. Jüpiter, Merkür’e göre çok

Haydar Haydardan Yolumuz Gurbete Düştü’ye, “Derdim Çoktur”a kadar yüzlerce deyişi halk müziği re- pertuvarlanna kazandıran ustanın bü­ tün çalışmaları en

Mahmut da yaptığı tavassutun iyi netice vermiş olmasından memnun, hatta iş bulan mektep arkadaşından daha çok sevinçli.. Kesenin ağzını açtı. Mektep

özal ve Demirel, hâlâ birlikte masaya oturup ortak imza yolunu açık tutuyorlarsa, Karadeniz Ekonomik İş­ birliği Bölgesi anlaşmasına ek bir madde koyarak,

Genç yazar ve ozanların yapıtlarım basmakta hiç duraksamayan Semih L ü tfi, Nazım H ikm et, N ecip Fazıl, gibi yazarlarımızın ilk kitaplarını