• Sonuç bulunamadı

Geçmişte Türk - Fransız ilişkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Geçmişte Türk - Fransız ilişkileri"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Jt,H ROMAN KİTAPLIĞINIZA YFWf Pi* 0* _

|

ŞAHESER ROMANLARI,

En Büyük Vazarların En Guıel Eserleri *j> ^ Okumuş olmakla övüneceğini$ kitaplar I -4

J 5. LEWIS * G FLAUBERT »

*

SENİ

h a r p

MADAME

SEVMEK

BOVARY

KADERİM VE SULH

ta

*

M S U Ol HEMINGWAY

IR

j

M AKTAN

ÖTEYE

PEARL BUCK

ŞAKAYIK

G Ü V E N

V A y I N E V i t

Cumhuriyet

t

45.

yıl sayı

15894

KURUCUSU: YUNUS NADİ

T elgraf ve m e k tu p adresi: C u m h u riy et İstanbul — Posta K u tu su : İstan b u l No. 246 r ı r m a r t e c i F t î m 1 û î o

T elefonlar: 22 42 90 — 22 42 96 — 22 42 97 — 22 42 98 — 22 42 »9 u u m d n e s i ZO L K l i n * 7 0 0

İki C ilt Bir A rada 25 L ira

İlen

- Geri

Kavgası

İsk en d er, H eraklis, Sezar, Hz. M uham m ed H arun Reşit, Ö m er Iiayyam , M evlâna, K ris-

tof Koloni b, M ikelanj, T hom as, M ünzur,

V olter, E kber $ ah, Baböf, K ant, B ethoven; Hegel, G oethe, Marx, Engels. Dostoyevski*

V ag n er, N ietzche, G ogen, M adam Curie,

E in stein , L enin, F o rd , R okfeiler, Stalin;

H itle r ve İk in ci D ünya S avaşı...

Eski Y unan d ü şüncesinin in san kavgası, O rtaçağ k a ra n lığ ı, gerileyen A vrupa k a r ş ı­ sın d a gelişen İslâm , A v rııp am n sosyal ta r i­ hi; ih tilâ lle r ve s ın ıf k a v g a la rı,

M A Y Y A Y I N L A R I R e k lâ m c ılık : 419S-12844

De Gaulle, sevgi

gösterileri

ile karşılandı

«TERKLERİN

İKİ BLOK

SİSTEMİNİ

BİZİM

g i b i

GÖRMESİNİ

ARZULARIZ

»

ANKARA,

C u m h u riy e t B ürosu

• GENERAL DE GAULLE, ANKARALILARIN GÖSTERİLERİNE KARŞILIK VERİYOR.. »

TÜRK

- IŞ

BİR BİLDİRİ YAYINLADI

-'¿şçi

d t o

y a n a

F ra n s a C u m h u rb a ş­

k a n ı b ü y ü k devlet a d a ­

m ı G eneral C h arles De

G au lle ve eşi,

güneşli

ve ta tlı bir

s o n b a h a r

g ü n ü , d ü n , 5

g ü n lü k

resm î b ir z iy a re tte bu ­

lu n m a k üzere

A n k a­

r a ’ya gelm iştir. F ra n s a

C u m h u rb a şk a n ı ve b a ­

y a n De G aulle,

B aş­

k e n tin E senboğa

H a­

v a a la n ın d a ,

A n k aralI­

la rın g erçekten

sıcak

sevgi gösterileri a r a ­

sın d a C u m h u rb a şk a n ı

C evdet S u nay ve esi

ta r a fın d a n , çok p a rla k

b ir ask eri tö re n le k a r ­

şı! in m iştir,

' - ¡ıv ^ i Ö c G -.-uIi.'i o n r a d â

Gezi

Notları

eçen hafta Orta Anado­ lu ’da kısa bir geziye çık- 1 tim. Değerli arkadaşım Kontenjan Senatörü Pro­ fesör doktor Ragıp Üner'in rehber­ liği ve komutası altında K ırşehir’­ den geçerek Nevşehir'e vardım. Ko­ ra ili bir baştan bir başa yıldırım hızı ile taradım . Gördüğüm yerleri hem turistik, hem de sosyal açıdan incelemek istiyordum . F akat kısa zamanda öylesine bol b ir malzeme yığını ile karşılaştım ki zihnim al­ lak bullak oldu, yükün ağırlığı a l­ tında sanki ezilir gibi oldum.

Geziden bende kalan izlenim leri boiük pörçük de olsa burada özet­ lemeye çalışacağım. K usurum u iç­ tenliğime bağışlam anızı dilerim.

N evşehir’de görülecek çok şey var. H ititlerden bu yana kaç uy­ garlık gelip geçmiş b u ralard an ! Bi­ limsel kazılara hâlâ devam ediliyor ve âdeta her kazma vuruşta toprak altında gömülü kalmış bir takım araçlar, gereçler giiıı yüzüne çıkarı­ lıyor. Hacıbektaş Veli Mır/esi bü­ yük ölçüde onarılmış. H er yıl dü­ zenlenen anma törenlerine yurdu­ muzun dört bir yanından 90 bine yakın ziyaretçi katıldığı için bu kalabalığı barındıracak b ir alan ge­ rek. ilgililer kasaba stadyomunu genişletme çabası İçindeler. Ayrıca miizemn ö" ” i i ka-.-»van dükkânlar istim lâk ediiip yıktırılm ış. O rası yeşil saha haline getirildiği zaman kasaba daha b ir şirin görüntüye bürünecek.

Nevşehir'in güneyinde Derinku- yu bucağında b ir yeraltı sığınağı var. Muazzam b ir köstebek yuvası­ nı andıran buraya bir yeraltı ken­ ti de diyebilirsiniz. Bir labirent ha­ linde çeşitli yönlere doğru uzayan merdivenli ve daracık . ’ellerden geçilerek füı m etre yerin dibine ini­ liyor. 20 bin kişinin barınabildiği burayı, söylendiğine göre, ilk lııris- tiyanlar barbar saldırılarına karşı topluca korunm ak İçin k ullanırlar­ mış. Turizm örgütü, sığnnğı elektrik ışığı ile aydınlatıyor. Yerli yaban­ cı turistlerin uğrak yeri. İyi tanı- tılırsa yıldan yıla ziyaretçi sayısı elbette artacaktır.

Ürgüp ve Göreme çevresindeki peri haraları ile bacaların içindeki ilkel Hıristiyan tapm akları da bir başka âlem. Karşıdan baktığınız zaman kendinizi aya ayak basmış bir kosmonot sayabilirsiniz. Çevre­ nizdeki peri bacaları henüz ateş­ lenmemiş uzay araçları iıalinde dim dik gök yüzüne fırlatılm ak üzere sıra bekler gibidir. Turizm örgütü buralarda da az çok bir dü­ zen kurm uş, yabancıları gezdirecek dil bilir rehberler tutm uş. Bir PTT bürosu, hâtıra eşyası satan bir iki

N A D İ R N A D İ (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de)

politikacıya

karşı durulacak

ANKARA, (Cum huriyet Bürosu) — T ürk-fş "Yönetim K u ru iu ’nun 4 günden beri devam eden toplantısı dün bitmiş ve b ir bildiri yayınlanm ış­ tır. B urada verilen bilgiye göre Yönetim K urulu toplantısında genel ça­ lışma sorunları üzerinde durulm uş, işçi sorunlarıyla ilgilenmeyen ya da k a rş ı çık an p olitikacıların 1969 seçim lerini kazanm am aları için bölge seçm en lerin in uyarılm ası k a ra n alınm ıştır.

T oplantıda Sosyal Sigortalar Ku ru m u n u n çalışm aları üzerinde de durulm uştur. Bildiride bu konuy­ la ilgili olarak şöyle denilm ekte­ dir:

■Sosyal Sigortalar K urum u fon larının amacı dışında kullanılm a­ sı, işçilerin sosyal güvenlik tem i­ natlarım tehlikeye düşürmektedir. B ir yandan k urulun elinde bulu­ nan gayrim enkûlleri değerlendir­ mek için yatırım lar yapması önle­ nirken, öbür yandan sigorta yatı­ rım bankası tahvilleri almağa zor- lanm aktadır. Bu durum yakın bir gelecekte kurum u asıl görevinden uzaklaştırılıp, işçinin parasını har vurup harm an savpran bir kredi miiessesesi haline sokacaktır.»

Yönetim K u ru lu aynı işkolunda- ki dağınık sendikaların birleştiril­ mesi ve bu konuda zorlayıcı tedbir ler alınm asını da kararlaştırm ıştır.

Toplantıda ayrıca, asgari ücret kom isyonu çalışm alarının aksam a­ sı eleştirilmiş, bin işçi çalıştıran işyerlerinde işçilerin yönetim e ka­ tılm aları istenm iştir.

- t

Muhsin Ertuğral’ un

başrejisörlüğe

getirilmesi

olumlu karşılandı

M uhsin E rtuğrul’un tek rar Şe­ h ir T iyatroları başrejisörlüğüne getirilm esi konusunda Lelediye M eclisi'nin oybirliğiyle aldığı k a ­ rar. sanat çevrelerinde olum lu karşılanm ıştır.

B u arada Muhsin E rtuğrul’un uzaklaştırılm ası üzerine, o zam an­ lar, Şehir Tiyatrolarından istifa eden sanatçılardan M ürap O flu- oğlu, şunları söylemiştir:

«Çok sevinçliyim. İki yıl önce yapılan biiyük bir batanın bugün düzeltilm esi sayesinde, m odern T ü rk Tiyatrosunun kurucusu say­ dığımız Muhsin E rtuğrul’u, büyük sanatçı olarak tekrar kum anda ba­ şında görürsek bu onun öğrenci­ leri olan bizler İçin büyük m u t­ lu lu k olur.»

Sanatçı Aylâ Algan ise, «Ka­ ra r, olum lu b ir davranıştır. Gö­ n ü l ister ki, bun d an böyle alı­ n acak k a ra rla r, keyfî olmayıp, san atçın ın gerçek değerini v ere­ bilsin» dem iştir.

Şehir Tiyatrolarından ayrılmış ■olan Şirin Devrim, ve Tıınç Y al­ man: şimdi Amerika'dadır. Zihni Küçümen i«e. Gazanfer Özcan T i­ yatrosuyla birlikte çalışm aktadır.

GEÇMİŞTE

TURK

-FRANSIZ

İLİŞKİLERİ

ğine uygun o larak , şu t (inççe iiro le ile b itirm iştir:

«Ulu yiğit T ürk halkına mim dostluklarım la Fransanın seiân iarını sunarım .»

[De Gaulle, Sunav’ın verdiği yt m ekteki konuşm asında ¿se, « B z Fransızlar, T ürklerin de iki blok sistem ini bizim gibi görm eyi arzu ettiklerini zannetmekteyiz» d em iş­ tir.]

C um hurbaşkanı Cevdet Sunay da, konuğuna karşı yaptığı «hoş geldiniz» konuşm asını, «Yive la France» (yaşasın F ransa) diyerek bitirm iştir.

Yekvücut

C um hurbaşkanı Charles De Ga­ ulle, havalam nda yaptığı konuş­ m asında, ayrıca, «Şimdi zor ve tehlikeli bir dünyada yekvücut bir halk, sağlam b ir kuvvet, m odern bir teşkilâta sahip olan T ürkiye’­ nin, dünyanın en buhranlı ve en önemli b ir bölgesinde ehem m iye­ tini bilerek, bizim politikam ızı onun politikasına yaklaştırm aya m ütem ayil olm aktayız» dem iştir.

(Arkası Sa. 7, Sü. 1 de)

Renault - Peugeot,

memleketimizde

otomobil fabrikası

kurmak istiyor

(D IŞ HABERLER SER V İSİ)

P a ris ’te k i iş çe v re le rin e göre, De G aulle'iin T ü rk iy e ’yi ziy are­ tin in so n u çların d a n b iri. A n k ara d o lay ların d a «R enault - P eugeot» firm a la rın ın b ir otom obil fa b ri­ k a sı açm a ları o laca k tır.

Bu konuda bilgi v e re n «The F in an cial Times»e göre, 1966’dan beri gevşek bir teknik işbirliği y ap an R enault - P eu g eo t, son za­ m an lard a, d ev let te şe k k ü lü «OYAK» ile b irlik te T ü rk iy e ’de b ir fa b rik a açm ak için başvur- (Arkası Sa. 7. Sü. 4 de)

Bir Kıbrıs gazetesine göre

Yorgucis oluyı

Cumanın

99

komplosudur

P a p a d o p u lo s 'a su ikast o la y ı

ile ilg ili ra p o rla r Türk

H ü k ü m e tin e d e verilm iş

(D İŞ HABERLER SER V İSİ)

ATİNA — Lefkoşe’de y a y ın la n a n «Agnon» gaze­

tesi, Y orgacis o lay ın ın C u n ta n ın b ir k om plosu o ld u ­

ğ u n u ileri s ü rm e k te d ir.

K ıb rıs İçişleri B a k a n ı Yorga-

cis’e y a k ın lığ ıy la b ilinen «Agnon»,

K le ıid e s’in A tin a

se y a h a tle ri s o n u n d a bu k o m p lo n u n

o rta y a ç ık tığ ın ı

iddia e tm e k te d ir.

> )v C um hurbaşkanı De Gaulle, protokola dahil zevatın ve An- ki misyon şeflerinin ellerini sıkarken, kendilerini böyle selâm- y

. De Gaulle; uçaktan, pek çok devlet başkam nın ziyaretinde ayan parlak b ir şekilde hazırlanan başkente, general ünifor- inm iştir.

M ustafa İS T E M İ)

A gnon «kom ployu» şöyle an­ la tm a k ta d ır :

«K lerides, A tin a ’y a ra p o ru n yay ın lan m asın ı önlem ek üzere gitm işti, K le rid e s’in ifade ettiğ i­ ne göre, P ap ad o p u io s, m aalesef ra p o ru n , Y orgacis’le ilgili kısm ı nın y ay ın lan m asın ı önlem ek em rin i, ra p o r y a y ın la n d ık ta n son­ ra verm iştir.»

G azete, Yunan B aşb ak an ın ın em ri yetişîirem eriiğini iddia e t­ m esinin «yalancılık» olduğunu söy lem ekte ve şu n la rı ek lem ek te­ d ir:

«M akarios, geçenlerde A tin a '­ ya u ğ rad ığ ı sıra d a böyle b ir ra ­ p o ru n m ev cu t old u ğ u n u ve ya­ yınlanacağını öğrenm iş ve Yu­ nan H üküm etinin bu n u y ay ın la­ m ak tan kaçınm asını istem iştir. M akarios, o zam a n , Y orgacis’in aley h in d ek i ilh a m la rı cevaplan­ d ırm ak üzere, A tin a ’ya gitm e­ ğe h a z ır old u ğ u n u sö y lem iştir. D aha sonra, M akarios’ A tin a ’ya acele b ir m esaj g ö n d ererek . Yu- 1 vmı

v ınlanm asın! d ah a so n ra y a bı­ rak m asın ı istem iş ve K leridis'iıı hu k o n u y u görüşm ek üzere acele o larak gideceğini bildirm işti.»

Yayınlandı

*

(F o to ğ ra f: M m

TIP FakOHesinde

boykot

10 yıl

sürebilir,,

A N K ARA , (C um huriyet B ürosu) T ıp Fakültesinde önceki ge­ ce sabaha karşı vukubulan bü­ yük arbededen so n ra d ün bir b a sın toplantısı düzenleyen D ekan Vekili P rof. A dnan G üvener, «Öğrenciler m âkul olm ayan isteklerinde d ile ttik ­ leri sürece boykot 10 yıl sü ­ reb ilir» dem iştir.

P rof. Güvener, fakültede önce- (jci gece sabaha karşı vukubulan r.roedenin boykotçu öğrenciler tarafından çıkartılm asını m üm ­ kün görm ediklerini, o n ları başka güllerin yönetm iş olabileceğini “"ddia etmiştir.

Fakültedeki boykot olaylarını ■ e öğrenci isteklerini eleştiren Prof. A dnan G üvener,

öğrencile-■ in fakülte yönetim ine katılm ası ' ■ı5 öğrencinin de oy sahibi o- al katılabileceği b ir «Genel eğitim konseyi» k u rm a k a ra rı al­ dıklarım ve Ü niversite Senato- s m un onayını beklediklerini söy 1. rniştir. Daha çok «tstişari» ma- 1 vette olacak konseyde 5 profe­ sö r ve b ir o k ad ar da doçent, asistan ve öğrenci tem silcisi b u ­ lu n ' çaktır,

(Arkası Sa. 7, Sü. 4 de)

B ü tü n b u n la ra rağm en, albay­ lar, ra p o ru y ay ın lam ışlard ır. Ru a ra d a T ü rk H ü k ü m etin in rap o ­ ru n y ay ın lan acağ ın d an b ir gün önce h a b e rd a r edildiği öğrenil­ m iştir. T ü rk H ü k ü m etin in hangi y o llarla h a b e rd a r edildiği b ilin ­ m em ek ted ir,

K ıb rıs H üküm eti, b ü tü n bu m e selenin b ir d a la v e re te şk il e tti­ ğine k an i b u lu n m a k ta d ır ve Ma­ k ario s ra p o ru n tam m etnini in­ c e le d ik te n hem en sonra, bu hu­ su s ta b ir dem eç v e re c e k tir.

A tina’daki K ıbrıs

Elçiliği kapatılm ış

LEFK O ŞE, (a .a .) — D ün sa­ b ah L efkoşe’deki iyi h a b e r alan k a y n a k la rd a n b ild irild iğ in e gö­ re, A tin a ’daki K ıb rıs B üyükelçi­ liği k a p a tılm ış tır. B una sebep, P a p a d o p u lo s’a y ap ılan su ik ast te şeb b ü sü y le ilgili ra p o ru n A ti­ n a ’da y a y ım la n m a sıd ır.

(A rkası Sa. 7, Sü. 3 de)

CH P G e n e l

Se k re te ri

bugün

s e ç ile c e k

ANKARA, (Cum huriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi bugün saat 10.00 da Genel Merkezde Genel Başkan İnönü’nün başkanlığında toplanacaktır. Bilindi«! gibi. P arti Meclisi seçim lerine bazı iti»«-1ar olmuş ancak yeminli noter mem ur larm ın yanlığı veni sacımda itiraz­ ların yerinde olmadığı anlaşılmıştı. Parti Meclisinin bugünkü top­ lantısında Genel Sekreter vg M er­ kez Yönetim K u ru l” ' :mi yapı- lac-’...

T İP ’te çalkantılar

(Me y urdoH ’ ; w!-«HUN T duğu T IP içinde de yeni ilişm eler beklenm ektedir.

G erek Genel Yönetim v ' ’nı!u, perekse M erkür Yirrîitfne K urulun rîaki anlaşmaklığa b ir çözüm getir m ek irin. Başkan Mehmet Ali Avbar, Genel Yönetim K urulu nu bugün olağanüstü toplantıya ça ğırm ıştır.

Sanayide transfer

gecikmeleri, yirmi

çözümlenecek

ANKARA, (C um huriyet B ürosu) S an ay i B akanı M ehm et T u r ­ g u t, dün san ay icilerle y ap tığ ı to p la n tıd a , « T ran sfer işlem lerin deki gecikm elerin 20-25 gün i- çinde sonuçlandırılacağını» söy­ lem iştir.

S an ay i O dası Y önetim K u ru ­ lu üyelerinin, B akan T u rg u t’la

y ap tığ ı to p la n tıd a , «Sanayiin an a so ıu n la rı» ele alınm ış ve ü ze rle rin d e ta rtışılm ıştır.

Bursların,

teknik

alandaki

t

Y a z a n :

T A H A T O R O S

Pazartesi günii

CUMHURtYET’te

r

B İR

f

D A K İK A : '

Ür yılı değil...

Siyasi tran sfer zam anı (yani seçim ler) yaklaştıkça, p a rtile r a- rası kas^nalar, daha şim diden, başladı.

Bu m illetvekili heveslilerine so­ rarsan ız, alacağınız cevap İki tü r ­ lüdür:

— N eden girdin filânca p a rti­ ye?

Cevap 1: (için d en ) — Milletve­ killiği var m ı?

Cevap 2: (D ışından) — Prensip­ lerim e (!) daha uygun buldum da ondan.

Arnavııda da so rm u şlar: — Ce­ hennem e gider m isin?

O, daha açık konuşm uş: — Ma­ aş kaç?

Dön dolaş hep ayni htkâve - D. N.

öğrencilere

verilmesi

istendi

ANKARA, (Cum huriyet Bürosu) Y üksek Ö ğretim K red i ve Y u rtla r K u ru m u 15. G enel K u ­ ru lu d ün sa a t 10 da Genel M ü­ d ü rlü k b in asın d a to p lan m ıştır. M illi E ğitim B akanı İlham ! E r­ tem açış konuşm asında «Bu K u ru m fırs a t ve im kân e şitli­ ğini sağlam ak gayesi İle k u r u l­ m u ştu r» d em iştir.

B aşkanlığa seçilen Ege Ü ni­ versitesi R ektörü M ustafa U lu- cz ilk o la ra k A ta tü rk Ü n iv er­ sitesi ö ğretim üyesi Refik Sön- ‘ m ez’e söz v erm iştir.

Sönmez; «Üniversitem izde bir ş u r t p ro b l-m i volttur. Bu yö n ­ den ferahlık içindeyiz» dem iş, O.D.T.Ü. den T arık Som er ise «B urslar m e m le k e t kalkınm ası göz önünde tu tu la r a k d a h a z iy a ­ de tek n ik alan d ak i öğrencilere verilm elidir» d em iştir.

T oplantıda gündem dışı b ir konuşm a yapan T abiî S en atö r Ahmet Y ıldır «H içbir ik tid a rın hıl K n rn m a ü n eö rillrn vıll-k va- tırım ı gerektiği gibi y a p m ad ı­ ğını» iad e etm iştir.

T lB * ’d e l c i

T ürkiye İşçi Partisindeki g ü rü l­ tü ler aslında öteden beri sürüp gi­ den, fakat sonunda yukarı kade­ mede tatlıya bağlanan fikir ve tutıım ihtilâfıdır.

Çekişm eler daha önce ilçe ve 11 çapında başlamış, b ir takım parti­ liler. özellikle İstanbulda. ihraç e- dilm işlerdi. İhraçlar klâsik sosya­ list partilerdeki merkeziyet anla­ yışının sonucu idi. P arti Genel Merkezi ve liderlerin çizdikleri sı­ n ırlar dışında k alan lar h attâ kong relerde gürültü çıkaranlar için da­ hi ihraç mekanizması işletiliyordu. Bu arada P arti Genel Merkezi ve liderlerle eski tüfekçiler adı verilen, fski sosyalistler arasında! i çekiş­ me de büyüm ek istidadını göster­ mişti. Eski sosyalistler kendi ya­ yın organlarivle T İP’i vınratm aya çalışıyorlar, parti liderleri ise on­ ların hücum larını savunma İle k ar­ şılıyorlardı. Eski tüfekçilerle temas k uranlar için de yine ihraç meka­ nizması işliyordu.

2 haziran seçimlerine kadar bu minval üzre devam eden çatışma ve çekişmeler, T ÎP ’in oy oranının düşmesinden sonra yukarı kademe lere sıçradı, L id rrW b ı îvj çalışma

O LA Y LA R IN

AR D IND AKİ

d ığ ı v» b ” «iıRsi« b a sa g ü ­ r e ş m e k b i r y a n a m illî b a k iy e s iz s is te m d e p r » » d a h î h n e a m 'v a c a ğ l ş e k lin d e k i k ö t ü m s e r s ö y l e n ti l e r a l ­ d ı y ü r ü d ü . Ç e k iş m e le r s ü r ü " « i- Ö p rk c " fV l-o e le v a k o la y la r ı c lk tl

ve bu olaylar k arşısın d a liderlerin değişik tutum ları gö««'->ıı k a r m a d ı,

işçi Partisinin b ir kısım liderleri -k i eski sosyalistler de aynı fik ir­ dedirler- olayı b ir blok içi mesele olarak görm ek yanlışıydılar. M eh­ m et Ali Aybar ve bazı lid erler ise Batılı sosyalistler gibi Sovyet Rus- yanın tutum una karşı çıktılar. Ni­ tekim A ybar konuşm alarının do­ zunu gittikçe a rttırd ı ve Sovyet Rusyanın C eberrut ve Despotik b ir sosyalist düzen kurduğunu, söy lemeğe başladı. A ybara göre sos­ yalizm özgürlük içinde uygulan­ mak gerekirdi. Oysa Çekoslovak­ ya olayı Rusyanın özgürlüğe k a r­ şı olduğunu göstermişti. T İP Ge­ nel Başkanı ayrıca «Sosyalist lite­ ratü rd e doğru olan h er şeyin bi­ zim için doğru olamıyaeağını» ile­ ri sürüyor, Sovyet uygulam asının birçok bakım lardan yanlış oldu­ ğunu söylüyordu. Mehmet Ali Ay- bar’ın son konuşm alarında tem a

olarak aldığı «Türkiye tini «"«va­ lizin» bardağı taşıran son damla olmuş, zaten 1969 seçimlerini pek üm itli görmeyen liderler arasında­ ki çekişme güven oyuna kadar git­ m iştir.

Bir yandan, önce bağımsızlık ve diğer güçlerle işbirliği sloganını bayrak yapan eski sosyalistlerin, öte yandan Aybara eenbe alan li­ derlerin birleşm esi T İP’ın d u ru ­ m unu şimdi ilginç hâle getirm iştir. Bugün m erakla beklenen A nkara, da yapılacak Genel Yönetim K u­ ru lu Rh trm)-mfifta iki ta ra f belki Sudun A ren’in Ay-, b a ı’la birleşm esiyle uzlaşacaklar, belki de kopm alar olacaktır. Ne var ki uzlaşma sağlansa da genel kongrenin sâkiıı germesi, ve eskisi gibi fikir bivliSi TİP İçlıı beklen­ m em elidir. Hele konm alar olursa, çekişme büsbütün fart a’•’" ıra k ve kongre hayli sürprizli gerecektir.

Askeri Savcı, casusluktan sanık

Adolf Slavik’i suçladı

Para karşılığında, T ürkiye’­ nin askeri, ekonomik ve politik sırlarını toplamak suretiyle ca­ susluk fâaliyetinde bulunm ak­ tan sanık A vusturya uyruklu Adolf Slavik’in dün yapılan duruşm asında m ütalâasının an­ cak b ir kısm ını okuyabilen As­ keri Savcı, sanığın «Beynelmi­ lel b ir ajan olduğundan şüphe etmediğini» bildirm iştir, iki dil bilen ve hukuk doktoru olan Slavik’in eski b ir Alman «SS» subayı olduğunu, 2. Dünya Sava­ şından sonra bu suçtan m ahkûm

edildiğini de bu arada belirten Savcı, sanığın, «A vusturya’da si­ yasî çalışm alarla am acına ulaş­ tıktan sonra, İçişleri Bakanlığına bağlı istihbarat servisinde b ir m e­ m ur olarak K azablanka’da fââll- yette.bulunduğu, ve ayni gaye ile 1961 yılında T ürkiyeye geldiğini» söylemiştir.

10 sayfalık iddianamesinin 7 say­ fasında, Slavik’in çalışma metod- larım , am açlarını ve askeri, eko­ nomik s ırla n toplama fâaliyetle­ rini anlatan Savcı, bu arada, ay­ ni dâvada sanık dunım unda b u ­ lunan eski Çorum AP Senatörü A lâettin Çetin ile Yozgat CHP Milletvekili Celâl Cungur’un, Sla- (Arkası Sa. 7, Sü. 3 de)

(2)

* SAHÎFE DÖRT

---

BAŞLARKEN---T ü rk le rle F ran sızlar arasın d a­ ki ilk d o stlu ğ u n ku ru lu şu ve b u ­ n un a s ırla rc a devam ı, h er iki m ille tte m evcut bazı h asletlere d a y a n m a k ta d ır: Fransızların h ü r­ riy e te âşık, hisli b ir m illet oluşu, T ü rk le rin ise zulm e karşı adale­ ti ü s tü n tu ta n m e rtlik le ri...

K a n u n i S u ltan Süleym an dev­ rin d e T ü rk le rin askeri gücü, k u v ­ v e tli sözü dünyayı titre tirk e n , Ş a rl K e n ’e esir düşen F ran sız K ira lın ın kurtarılm ası için gön­ d e rile n m ektup, T ü rk lerin y a r ­ dım h islerin i harekete geçirm iş ve b u ilişkiler, b ir k ara gün d o st­ lu ğ u üzerine k u ru lm u ştu r.

A sırla rc a - ara sıra zedelenm iş o lsa da - devam eden b u d o stlu k , ^ h e r iki m illetin sık sık y e tiş tir ­

diği sağduyulu devlet a d a m la rı sayesinde, eski m ecrasını b u la r a k ta r ih e nıalolmuşt,ur.

. F ran sızların , mazide k e n d ile ri­ ne yap ılan yardım ı u n u tm a d ık la ­ rı ve T ü rk lerin tek n ik ve k ü ltü r sah asın d a güçlenm esine h izm et e ttik le ri b ir h a k ik a ttir.

F ran sızlarla siyasi sa h a d a de­ vam eden uzun dostluk. B a tıd a n T ü rk iy ey e geniş b ir k ü ltü r a k ı­ m ın ı sağlam ıştır.

Y eniçeriliğin k ald ırılm ası sıra­ sın d a v e daha sonraki y ılla rd a T ü rk O rdusunun m o d e rn le ştiril­ m esi, yeni harb âletlerin in ve h a rb tekniğinin tanıtılm ası m ak- sadiyle F ran sad an gönderilen uz­ m an lard an , m ühendislerden ve

s u b a y la rd a n son derece faydala- n ılm ıştır. H a ttâ T ü rk O rd u su n a h izm et eyleyen bu F ra n sız la rd a n M üslüm anlığı kabul ed erek y e r­ le ş e n le r olm u ştu r.

T ü rk iy e y e ilk m a tb a a da F ra n ­ sad an gelm iş, Y irm isekiz M ehm et Ç eleb in in XV. L ouis dev rin d e 1721 y ılın d a F ran sad an dönüşü sıra sın d a , oğlu S ait E fendi (P a ­ sa ) bu k ü ltü r â le tin in k u ru lu ş ve gelişm esinde b ü y ü k ro l oy­ n a m ıştır.

F ran say a gönderilen İlk talebe­ m iz III. S u ltan S elim ’in veliaht­ lığı sırasın d a - F ran sız Elçisinin de teşvik ve y a rd ım la rı ile - Is- hak Bey o lm u ştu r. H a ttâ bu ts- lıak B eyin P a ris ’te tah sili sıra­ sında X V I. I-ouis ile tem asa geç­ tiği, m ü stak b el P ad işah III. Sul­ tan Selim ile m ek tu p laşm aların a v a sıta olduğu bilinm ektedir.

II. S u ltan M ahm ut devrinde. S adrazam H iisrev P aşanın köle­ lerin d en olan E th em ’in F ra n s a 'y a ta h s il için gönderilm esi Ishak Bey den çok so n rad ır. D aha so n ra S adrazam olan Ethem P aşa, bi­ zim Fansava gönderip m ü h en d is o la ra k dönen ilk ta le b e m iz d ir. F ra n sa d a okuduğu lisede m e şh u r P a stö r ile sınıf a rk a d a şlığ ı yap ­ m ış, fak at P astör, o k u lu 2.’lik le, E them ise E lik le b itirm iş tir. O devirlerde, b irin cilere m ah su s diplom anın d ev let b a ş k a n la rı ta ­ ra fın d a n verilm esi g elen e k

oldu-mtmmm mmmmmm m—mm*

ğundan, Ethem P aşaya diplom a­ sı, bizzat III. N apolyoh ta ra fın ­ dan - ta k d irk â r c ü m lelerle - ve­ rilm iştir.

S u ltan A bdülm ecit zam a n ın d a P a ris ’te «Mekteb-i Osm ani» açıl­ m ası, ilk telg rafçılarım ızın y e ­ tiştirilm esi, daha sonra oğlu S u l­ tan A bdülaziz’in 1867 y ılın d a III. N apolyon’un d av etlisi o la ra k F ran sav ı ziy areti, T ü rk - F ra n s ız k ü ltü r m ü n aseb etlerin i z irv e sin e çık arm ıştır. Bu s e y a h a tin so n u n ­ da T ü rk k ü ltü r h a y a tın a b ü y ü k hizm ette b u lu n a n G a la ta sa ra y Lisesi açılm ıştır.

İlk T an zim at ric a lin in yetişm e­ sinde ve T a ıız im a tm k ö k le ştiril­ m esinde F ra n s ız k ü ltü rü alan d e v le t a d a m la rım ız ın b üyük ro­ lü asla in k â r edilem ez.

Bizim F 'ran say a yaptığım ız ilk h izm et ise, kılıcım ızın kuvveti, do n an m am ızın sa tv e ti olm uştur. O na m u k ab il, başım ıza asırlarca b e lâ k e sile n bazı im tiyazlar (k a­ p itü lâ s y o n la r) T ü rk lerin b ir ce­ m ilesi o larak , ilk defa Fransızla- r a b ah şed ilm iştir.

B u ra d a şu ciheti de b e lirtm e k lâ z ım d ır ki, F ran san m zengin m üzeleri, çoğu T iirkiyeden götü­ rü lm ü ş, hediye edilm iş v eya sa­ tılm ış ta rih i eski eserlerle dolu­ d u r.

D iğer ta ra fta n , gerek T ürkive- de, gerek F ran sad a, zam an za­ m an, h e r iki m illetin dostluk ve k ü ltü r m ü n aseb etlerin i a rtıra n

ve d ev am e ttire n d e rn e k le r k u ­ ru lm u ş tu r. B unlardan halen faa­ liy e t g ö steren le r arasında «Co­ m ité F'raııce • Turquie» ilin hiz­ m e tle rin i burada ta k d irle anm ak y e rin d e olur. T arih, ark eo lo ji, sa­ n a t ve diğer ilm i m ev zu lard a, tertip led iğ i k o n feran slarla T ü rk san at, tarih ve k ü ltü rü n ü n ilm i şekilde tan ıtılm asın d a bu kom i­ tenin geniş çap ta faaliy eti m ev­ cu ttu r.

F ransızların P a ris ’teki T ü rk El­ çiliğinin sokağına «A nkara» adı verm eleri, T ü rk le rin A n k a ra ’da­ ki F ransız Elçiliği binasının bu­ lunduğu caddeyi «Paris» o larak isim lendirm eleri, sam im i d u y g u ­ ların b ir e r ifadesidir.

A yrıca, Istaııh u ld ak i üç cadde­ ye, T ü rk le rin b ü y ü k dostu ola­ ra k tan ın an L am artiıı, P iyerloti, K lod F a re r gibi ünlü F ransız ya­ z a rla rın ın a d la rın ın verilm esi, T ü rk k a d irşin aslığ ın ın tem iz b ir ö rn eğ id ir.

Biz b u rad a, m ü n h a sıra n siyasi te m a s la rla ilgili k o n u ların kısa­ d an d ah a kısa b ir p anoram asını v e rm ey e çalışacağız. Y oksa, T ürk- F ra n s ız m ü n aseb etleri bin lerce cilde sığm ayacak, başlı başına b ir k ü tü p h a n e teşkil edecek ko­ n u la r la dolu b ir h azin e d ir. Bu­ gü n G en eral de G aulle - S u n a y ’ın z iy a re tin i iade su re tiy le - bu hâ­ zinenin d eğerini, b ir k a t d ah a ar­ tıra n , ta rih i b ir olay y a ra tm ış b u lu n u y o r.

28 Ekim 1888

CUMHURİYET

i

I

I

1

!

i l k S iy a s i

À W»ter, pişimi les évènement« de fäftVi-n ismi v.îiı* dém onstration B ¡w. île k ("ouatant itfpjil», Mao d tW 'éei'S aif pus<ruiiçdétn(/tt*iiTi\i<>ii Işeliüjuytise interdutidnolt» à MitÿKme Les Turcs éthVm né» amis et nos allié* contre la R u ssie,et T<>»«jpe- reur Sî»l»jléim Iff envoyait au sultan A ldql- M tdjid lu grand cordon de la Légion d i.onnt ur.

* L e suit»«

İlk siyasî temaslar

F ra n s a ’nın O sm anlI T ü rk le rl ile ilk tem ası, Y ıldırım B eyazıt zam anında oldu. Z aferd en zafere T una b o y ların a v a ra n T ü rk le re k arşı A v ru p a ’da te lâ ş başladı. B asların d a asilzadeleri olduğu h ald e H ıristiy an m ille tle r, bü­ y ük o rd u la r h a z ırla y a ra k Niğbo- lu ’da T ü rk le rin üzerin e y ü rü d ü ­ ler. B üyük b ir m eydan savaşı oldu. K ah ram an ca cenk e ttile rse de, T ü rk le r k arşısın d a, çoğu öl­ dü. B ir kısm ı da esir o la ra k can­ ların ı k u rta ra b ild i. B u n lar ara ­ sında, Je a n C onnetable de Fraııce, K ont de N evers, K ont de la Tre- m oillr, K ont de la B ar, M areşal de B aussicauit, .Sir de Cussi ve A m iral Je a n de V ienne gibi ün­ lü asilz a d e le r v ard ı.

T ü rk le r eline esir düşen bu şö h re tle re şefaatçi o la ra k F ran sa K ıra lı VI. C harles h a re k e te geç­ ti.

Y ıldırım B ey azıt’* elçi o larak 1397 senesinde C h au teau M orend gönderildi. F ran sa K ıra lı, T ü rk P ad işah ı Y ıldırım B ey azıt’tan, btı esirlerin affınt rica ediy o rd u ,

O d ev irle rd e ve d ah a so n rak i â d e te göre, m u h areb e eden dev­ le tle rd e n m ağlûp o lan lar, T ü rk p ad işah ın a h ed iy elerle b irlik te elçilerini g ö n d ererek , su lh a talip o lu rla rd ı. O sm anlı idaresince, b u n la ra sa d a k a t ve is tik a m e tte dâim oldukça ve m u g a y ir hal ve h a re k e tte b u lu n m ad ık ça m uaha- ze ed ilm iy ecek lerin e d a ir p ad işa­ h ın b ir fe rm a n ı v e rilird i. O n la r­ d an m u k ab il b ir sen et ve ta a h ­ h ü tn a m e alınm ağa tenezzül edil­ m ezdi.

Sultan Gem vak’ası

F ra n s ız la rla T ü rk le rin siyasi m ü n a s e b e tle ri, S u lta n Cem va­ kası üzerin e daha geniş çapta kendisini gösterdi. S u lta n C em ’i ellerin e geçiren şö v aly elerin rei­ si De B usson, onu Rodos’tan F ra n s a ’ya g ö tü rd ü . T ü rk le rin çığ gibi b ü y ü y en b ir d e v le t oluşu Ba­ tıda endişe ile k arşılan ıy o rd u . 2. S u ltan B eyazıt’a k arşı C em ’i ellerin d e b u lu n d u rm a k hem P a­ pa 4. S ikstin, hem F ran sa K ıra­ lı XI. L o u is’nin işine y a rıy o rd u . B ir ta r a fta n S u ltan II. B eyazıt, C em ’in gizlice T ü rk iy e 'y e dönüp başına gaile açm asından endişe­ len iy o r, onun iyice m u h afazası m ak sad iy le te d b irle r alm ak isti­ yordu. Bu m aksatla R odos’a ve F ra n sa 'y a H üseyin Beyi elçi ola­ rak gönderdi. H üseyin Bey 1483 yılında XI. L ouis'ye bazı hediye­ le rle P ad işah ın bol v a a d le rin i gö­ tü rd ü .

F a k a t o sırada h asta olan XI. Louis - bazı b a h a n e le rle - 2. S ul­ tan B eyazıt'ın elçisini geri çe­ vird i. Bu sırada Şehzade C em ’i hem P apa, hem d iğ er H ıristiy an m ille tle ri T ü rk le re k arşı silâh o- larak k u lla n m a k isted iler. _ )*5u1taiV 2,ABC^azıt, C em 'in ken­

disine teslim i için' 1486 ta rih in d e Hüseyin Beyi te k r a r F ra n s a ’ya gönderdi. O sıra d a K ıral X I. Lou­ is ölmüş, y e rin e V III. C h arles geçmişti. T ü rk E lçisi, F ran sa Ki­ ralına m addi m e n fa a tle r ve m ü­ saadeler g ö tü rü y o rd u . F ak at hu defa da Elçi H ü sey in Bey K ıral- la görü ştü rü lm ed i ve geri döndü.

Hüseyin B eyin ikinci kere ba­ şarısızlığı k a rş ısın d a S u ltan Cem işini kökünden h alletm ek isteyen Padişah, aynı m a k sa tla V enedik­ li A ntonyo’yu F ra n s a 'y a gönder­ di. Fransa K ıra lı V III. C harles henüz çocuk o ld u ğ u n d a n yerine nâib olan h em şiresi M adam Beau- je u h ü k ü m d a rlık yapıyordu. Na- ib, Padişahın isteğ in i red d ettiğ i gibi, yeni P a p a V III. Inosente y aranm ak için Ş ehzade Cem ’i ona

t e m a s l a r

-i , ' â

'ı k f l & P JÜİft» > V * y (•< ■ -r*

Fransız dostluğuna büyük değer veren Padişahlardan biri de Sultan Abdülmecittir. 3. Napolvoıı kendisine (Légion d’honneur) nişanı gönder­ miştir. Sultan Abdülmecit, 4. Şubat 1856 gecesi tstanbuldaki Fransız Elçi­ liğinde verilen balo’ya bu nişanı göğsüne takarak gelmiştir.

teslim edilm ek üzere R om a’ya gönderdi.

Ş ehzade C em ’in feci ak ıb eti ise, m alû m d u r. P a p a ta ra fın d a n ,

s a s a n R ü

b e rb e rin e , zeh irli u s tu ra k u llan ­ d ırılm ak s u re tiy le ö ld ü rü ld ü .

A slında C em ’in F ran sa K ıralı ta ra fın d a n P a p a y a verilm esi,

F ran sız ta rih le rin in de ten k id e t­ tiği b ir konu oldu. O n lara göre Cem b ir bakım a an n e ta ra fın d a n F ra n sız k an ı ta ş ım a k ta idi ve F ra n s a h a n e d a n ın ın yeğeni sayı­ lırd ı.

O n lara göre Ş ehzade C em ’in an n esi B urbon h an ed an ın d an o- iu p F ran sa K iralın ın hem şiresi ik en , Bizans İm p a ra to ru ile ev­ le n d irilm e k üzere İs ta n b u l’a gön­ d erilm işti. O sırad a İsta n b u l, Fa­ tih ta ra fın d a n fethedildiği için bu izdivaç yapılam am ıştı,

F ran sa S a ra y ın d a n gönderilen bu prensesle, Bizans İm p a ra to ru y e rin e F a tih evlenm iş ve S u ltan Cem bu k ad ın d an doğm uştu.

P ad işah lık dâvası için T ürkiye- den kaçışından sonra, F ransa ha­ n ed an ın ın Cem ü zerin d e b ir ne­ vi hak iddia eylem esi bu sebep­ te n ile ri geliy o rd u .

Türkler aleyhine

yapılan Haçlı

Seferler anlaşması

V III. C h a rle s’ın y erin e F ran sa K ıra lı olan X II. Louis d ev rin in m ü n e v v e r ve ü n lü b ir şahsı iken, sırf din! te s irle rle V enedikliler, M a c a rla r ve L e h lilerle T ü rk dev­ leti aley h in e a n la şm a la r y ap tı. H alefi I. F rançois da T ü rk le r a- ley h in d ek i k am p an y ay ı k ö rü k le­ miş, h a ttâ ta h ta ç ık ar çıkm az T ü rk iy e 'n in tak sim i için M acar, A lm an, Isp an y a K ıra lla rı ile an­ laşm a im k â n la rı aram ıştı. K anu­ ni S u lta n S üleym an d ev rin d e, T ü rk le rin R odos’u m u h asara et­ m e le ri ü zerin e, F ran sa K ıralı I. F rançois, Rodos şö v aly eleri re­ isi A dam ’a h a rb g em ileri ve si­ lâ h v erm ek su re tiy le T ü rk le r a- ley h in e d estek lem işti.

M eşhur 100 Sene M u harebele­ r i n d e n sonra, F ran sız k ıra tla rı­ nın n ü fu z la rı a rtm ış ve fırsa t b u ld u k ç a Doğu ve K uzey m em ­ le k e tle ri ile u ğ ra şm a la rd a n geri d u rm a m ışla rd ı. N eticede Ş arl K en ile I. F ran ço is’nın arası açı­ lınca u zu n sü ren ih tilâ fla r ve s a v a ş la r so nunda 1525 y ılın d a M ilano c iv arın d a F ran sız K ıralı esir d ü ştü .

K a n u n î S u lta n

S ü le v m a n d a n

iste n e n y ard ım

(3)

8 AHİRE DÖRT

»£;■-<,

?Laj—

y---~W„

- . . . . ^ , ' . - - . . . ~ ¡ Í ipA M ~ «»m #?,*• ---*' b * İ K j * t i i « i t i d * "i/*.! « J t . i , „ 4.C-- .. ífjiit *Zİ.nfv?A «tV </ >+s (. . . - " V .,•,;*<■ 4r_yx . wv- v*w

29 Ekim 1968

CUMHURİYET

Manimizden

\

iste n e n

yardım

r F ra n s ız İm p arato ru ile A nne­ sin in K a n a n ı S altan Sflleym an- d an im d a t İstemesi.

Ş a rl K e n ’in esaretine ta h a m ­ m ü l edem eyen I. F ran su v an ın a n n esi K ral naibi sıfatiyle K a ­ n u n î S u lta n Süleym an'dan y a r ­ d ım dilem ek için - Ş ark m ille t­ le r in i n y azıları h ak k ın d a te t- :k ik ve teteb b u lard a b u lu n m a k b a h an esiy le - M onpelye P isk o ­ p o s u P lisy e’yi İsta n b u l’a y o lla­ ndı.

Piskopos, devrinin en h u lû s - k â r n ü fu zlu b ir adam ıydı. K ir a ­ lın annesine, oğluna y ard ım e- M ilm esini rica eden b ire r m e k ­

tu p yazdırıp tüccar k ıy a fe tin d e ¡yola çıktı. F akat ta lih i y a v e r I o lm ad ı. Ş a rl K en’in a d a m la rı­ n ın , Bosna hududunda, pu su su n a d üştü, m aiyetindeki 12 a rk a d a şı ile. b irlik te öldürüldü. ö ld ü r ü le n Piskoposun y a n ın ­ d a k i K anuniye gönderilen m ek tu p la r la büyük b ir yâlçut y ü ­ z ü k , a ltın d a n yapılm ış eşsiz b ir k e m e r, som altın b ir çift şam - d a n lık , ik i kıym etli at, 115.000 f r a n k gasbedildi.

K an u n i S u ltan S üleym an’a F ra n s a K ira lın d a n ve annesin­ den gönderilen rica m ektupla­ r ı ile h ediyelerin ve elçinin elim

âk ib eti, F ra n sa d a um um î b ir

te e s sü r uy an d ırd ı. T ü rk P a d i­ şah ın a gönderilen m e k tu p la rın ik in ci nüshası bu k e rre M acar b ey lerin d en b irinin oğlu olan Com te de Je a n F ran g iy an i vası- tasiy le K anuniye gönderildi. K an u n i S ultan S üleym an S efiri m em n u n lu k la kabul e tti ve ona d eğ erli hediyeler verdi. A yrıca e sir F ran sız K ıralı F ra n su v a y a te b liğ edilm ek üzere, A llah ın izniyle, m ü şte re k düşm anın h a k k ın d a n geleceğine d a ir v a it- te b u lu n d u . Teselli edici söz­ le r söyledi. K ira lın m ek tu b u n a da u y g u n b ir cevap yazdı.

T ü rk -F ra n s ız m ü n a se b e tle rin ­ de çok önem li olan b u m ek tu p ­ lar, ta r ih î d o stlu ğ u n k u ru lm a ­ sına v esile oldu. Bu kıym etli belgelere F ra n sız arşiv lerin in

v e rd iğ i ehem m iyet çok b ü y ü k ­ tü r . Bu yönden m ektuplara k ı­ saca b ir göz atm ak ve m üm ­ k ü n o lduğu k ad ar bugünkü d il­ le özetlem ek faydalı olacaktır.

Fransa Kiralının

mektubu

C ihanın, m am ur köşelerinden birçok ülke ve şeh irlerin h â k i­ mi ve P adişahı ve b ü tü n m az­ lum lara ad a le t dağıtan â d il in ­ sanı olan büyük S altan ve ü n ­ lü H âkân hazretlerin e m a ru z a ­ tım b u d u r k i:

M acaristan K ıralı I. F erd i- n an d ’m üzerine hücum e ttiğ i­ nizde biz dahi him m et ve in a ­ yetinizle h ap isten , k u rtu lu p

İs-^.... .. ...* - • ■ ij+ ■

■ /, t * " —A*.— .,,-,1

-;><Ä

Y azan : Taha TOROS

p a n y a K ıralı Ş arl K en ’in ü z e ri­ ne hücum a geçerek ondan in ti­ kam ım ızı alınız. Siz ki şan lı P ad işah lar Padişahısınız, onun hakkından gelm eye in a y e t b u ­ yurursanız, b a n d a n böyle b en ­ deniz nlym et sınasınız olaca­ ğımıza şüphe b u y ru lm asın .

Sene 1525 F ran sa K ira lın ın annesi ta r a ­ fından K an u n î S u ltan S ü ley ­ m an ’a g önderilen m e k tu p ;

İsp a n y a K ıralı K arlo s, oğlum F ra n su v a y ı P av i m u h a re b e sin ­ de y a k a la y a ra k h a p se tti. B ugü­ ne k a d a r oğlum un serbest b ır a ­ kılm asını, Ş a rl’ın in sa n iy e tin ­ den bekledim . U m duğum uz in ­ san iy eti gö sterm ed ik ten başka, onu b ir tak ım h a k a re tle re de m âru z b ıra k m a k ta d ır.

Bu itib a rla , cüm lenin ta s ­ dik ettiğ i azâm et ve şanınız sa­ yesinde oğlum u düşm anım ızın zâlim pençesinden k u rta rm a n ız için b ü y ü k lü k gösterm enizi, b il­ hassa, zâtı şâhânenizden niyaz ederim .

K an u n i S ultan S üleym an’ın F ra n s a K iralın a cevabı

Kanuni’nin cevabı

Ben ki, S u ltan ların S u lta n ı ve h a k ik a tle rin b u rh a n ı ve y ery ü ­ zünün taç bahşeden sahibi, Ak­ dem sin, K aradenizin ve Rumeli- n in ve A nadolunun ve K a ra m a n ’ ın ve R um un ve Z ü lk ad riy e ve D iv arb ek ir v ilâ y e tle rin in ve K ür- distan ın ve A zerb ay can ’ın ve İ r a n ’ın ve Ş am ’ın ve H aleb ’in ve F • • ►***? *4'." 4 I

.A-ir.-. » >

,.7

.. .:>

«« /.

___

4

[ v >►-• »• #rç.. ■, t f j ( ' ! i

...

fr

*

''-'T -'.'1 .-.-x’x'-., *' .V7»:^«şy. „ v *4 * .tf- e>. ... , i ’v< M* < "'/, ■ <»*>*■ It jJ iW y. **• 4pK -/f« . - „ V;'». .1 , *-•, <( v*N-'4-W £**■ *»>İ+ r* ' ’■ .-v' ■«*<* w v- • .. ğ v.«y tí - f- ► - « /wWW Sr******

¿I.» [«*«4^4 ^x* er. (e*1 i. '- . y < .

' » »• ♦*. • .« \ Í4-4 «i*'» •* > '.«»/ } «.4 '.■e-»-«•A» , ' é / >1*-' >• "»**"" ■ vı , * i ^ ,.- "x * * * • •••h' •• *.v» J-/- ... . -v; * 4 * * » 'é ,,, { '■ / ' t V*v*<k

—- ---- ’

...’- ,1 ,.«( . . . , . ' ... y— ■%/*• r . . . . -, -,* ‘¡a Xi* Ç v ■ i ; . .

I ;

"

. ....

-T ü rk - F ran sız m ü n a seb etlerin d e özel b ir yeri olan çok önem li iki

vesile oldu.. Y u k a rıd a k i ilk iki m ek tu p F ra n sa K ıralı I. F ran ço is’nın,m ek tu b u n fotokopileri.. Bu m e k tu p la r ta r ih î d o stlu ğ u n k u ru lm a sın a diğ er ikisi ise K an u n î S u lta n S ü ley m an ’ın d ır. M ısır’ın ve M ekke’n in ve Medi-

n en in ve K ıfdüs’ü n ve b ü tü n A- ra b ista n ’ın ve Y em en’in ve dahi nice m em lek etlerin , ki A lla h ’ın eseri o la ra k b ü y ü k ecdadım ın k a h ir k u v v e tle ri ile fetheyledik- leri ve C enabı H ak k ın b a n a dahi m ü y esser kılm ış olduğu ateş sa­ çan kılıcım ızla z afer k azan arak fetheylediğim nice d iy a rın Sul­ ta m ve P ad işah ı S u lta n B eyazıt H an oğlu S u ltan Selim H an oğlu S u lta n S üleym an H an ’ım.

Sen ki, F ra n s a ’nın K ıralı Fran- çesko’sun (F ra n s u v a ’s ı n ) ; ve sal­ ta n a t m ak am ım a d ah ale t eden b ir adam ın Je a n F ra n g iy a n i ile m ek­ tu p gönderip a y rıca bazı şifahî ric a la r u la ştırıp m em leketinizi d üşm anın istilâ e ttiğ i ve halen h a p iste old u ğ u n u b ild irip k u r ta ­ rılm anız hu su su n d a benim ta r a ­ fım dan y ard ım edilm esini istida eylem işsin.

H er ne ki dem iş ve istem iş isen b an a in tik a l e ttirile re k arzedil- m iş olup b ü tü n h u su s la r ta fsilâ ­ tı ile m alû m u m oldu.

Şim di söyle k i: P ad işah ların tu tu k la n ıp hapsolunm ası uygun değildir. G önlünüzü fe ra h tu tu n , içinizden ateşi atın . Z ira bizim b ü y ü k ecdadım ız - A llah k ab irle­ rin i n u r e ts in - daim a düşm anı' d efetm ek ve m em lek etler feth et­ m ek için seferden h â li kalm am ış­ la rd ır. Biz dahi o n la rın yolunda y ü rü m e k te olup, h e r zam an için m em lek etler ve girilm esi çıkıl­ ması güç sağlam k a le le r fethey- leyip gece ve gündüz atım ız e- ğ erlenm iş ve kılıcım ız kuşanm ış­ tır.

Ulu T anrı h a y ırla r m üyesser eyleyip, m u k a d d e ra t ne ise o ol­ sun.

d a r gidip ricad a b u lu n m u ştu r. Bu te m a sla rd a n sonra I. F ra n - suva zam anında 1535 senesinde k a p itü lâ s y o n la r k ab u l edilm iş­ tir.

Bu k ap itü lâsy o n larla

Fransızla-ra b ah şed ilen h a k la r d aha sonFransızla-ra alabildiğine genişletildi. B un­ ları şöy.lece özetlem ek m ü m kün­ d ü r :

1 — F ran sız ta c irle rin in T ü rk i­ ye’ye getirecekleri m alların

güm-F ilh ak ik a, güm-F ransa K ıralı ile an­ nesinin ricasını k ab u l eden bü­

yük padişah ^Kanuni, zam anında "vaadim V erine getirdi. S e fe r ha­ zırlığını ta m a m lıy a ra k 250.000 asker ve 300 to p la 1526 senesi ağustos ayında M acaristan'a gir- ■ di. M uhaç’ta to p lan m ış olan düş­ man o rd u su n u b irk a ç saat içeri­ sinde p erişan e tti. E ylül ayında M acaristan’ın m erkezi B udin şeh­ rine girdi. M acaristan ’ı him aye­ sine alan K a n u n i S ultan Süley­ man. m u h a re b e d e ölen K iralın yerine T ra n silv a n y a voyvodası­ nı kıral seçerek İstan b u l'a döndü. F akat F e rd in a n d ’ın K an u n i’nin seçtiği Ja b o li'y i ra h a t b ıra k m a ­ ması üzerine P adişah, A v u stu r­ ya üzerine b ir sefer daha y ap tı. 300.000 a sk e r ve 300 topla 1529 E ylülünde B u d in ’i te k ra r ra p te ­ derek V iyana üzerine y ü rü d ü . Kış b astırd ığ ın d an , aldığı g an i­ m etlerle, e s irle rle İstan b u l’a dön­ dü. T ü rk ’lerin 1529 yılındaki Vi­ yana ü zerin e y aptığı sefer, b ir taraftan da F ra n sa 'n ın selâm eti­ n i sağlam ış oldu. Bu sırada, I. F ransuva ra k ib i C harles-Q uint ile nispeten m ü sait şa rtla rla ba­ rış yapm aya m uv affak oldu.

İlk kapitülâsyonlar

Büyük K a n u n i’nin essiz zafer­ le ri ve bu z a fe rle rin v erd iğ i gu­ r u r H ıristiy an m illetlere b ir ne­ vi bahşiş ta n ın m a sın a sebep ol­ du. Bu im tiy azların , T ü rk m ille­ tin in başına k ap itü lâsy o n şeklin­ de belâ olm ası bu ta rih te n baş­ la r. G erçi k ap itü lâsy o n ların en eskisi bu d eğ ild ir. G utescki’nin «O sm anlIların H u k u k u U m um i­ ye ve H ususiyesi» adlı eserinde b elirttiğ in e göre, ilk k ap itü lâs­ yon 1173 yılında S e lâ h a ttin Ey- yu b i ta ra fın d a n (serb estçe tica­ r e t ve sa n a tla rım yapm ak üzere) P izalitlere v erilm iştir.

Osmanlı T ü rk le rin in A vrupa d ev letleriy le ticari an laşm alar yapm ası K an u n î d ev rin d e F ra n ­ sızlarla yapılm ış b ir çok m u afi­ y e tle r tan ın m ıştır.

F ransa K ıralı ta ra fın d a n gönde­ rilen elçi, o ta rih te T ebriz'de b u lu n an K a n u n i’nin ayağına

ka-D onanm asıvla F ra n s ız la ra b ü y ü k y a rd ım d a b u lu n an BARBAROS H A Y RETTİN PA ŞA

rü k resm i %5 o larak k a b u l edil­ di.

2 — 10 seneye k a d a r T ü rk iy e ’­ de ik a m e t edecek olan Fransız- la r b ü tü n v erg ilerd en m uaf tu ­ tu ld u .

3 — T ü rk iy e ile anlaşm ası ol­ m ayan b ü tü n yabancı d e v le tle rin gem ileri için F ran sız b an d rası al­ tın d a çalışm ayı öngören im tiyaz k a b u l edildi.

4 — F ra n sız la rın din, m ezhep v e ây in lerin i serbestçe yapm ala­ rı k ab u l ölündü.

5 — T araflardan h e r İkisinin tic a re t gem ilerinin diğerlerinin su ların d a serbestçe seyahati ka­ bul edildi.

6 — T ürkiye’deki F ransız te- b aları arasın d a zu h u r edecek hu­ ku k ve tic a re t dâvalarının kendi konsoloslukları m arifetiyle, ceza d âvalarının ise tercü m an ların ın huzuru ile B âbıâlide görülm esi esasa bağlandı.

7 — F ransız tebasm dan biri­ nin borcunu ödem eden firarı ha­ linde h içb ir Fransızm veya K on­ solosun m esul tutulm ayacağı an­ laşm ada sarah aten zikredildi. Y A R I N :

B a rb a ro s’u n

sefere çıkışı

(* ) K a n u n i’nin gönderdiği bu m e k tu b u n ta rih i h ak k ın d a, res­ mi k a y ıtla rd a b irlik y o k tu r. Ram- bo’n un (ta lim a tı resm iye mec­ m u ası) T esta (M u ah ed at m ecm u­ ası) nın k a y d e ttiğ i 12 Ş u b a t 1529 ta r ih i kan aatim izce h a ta lıd ır. B elki de b ir te rtip h atasıd ır. F ran sa H ariciye arşiv in d e bu ta ­ rih Ş u b a t 1526 o la ra k k a y ıtlıd ır ki, doğrusu b u d u r.

D Ü ZELTM E: D ünkü yazım ızın önsözünde, T an zim at devri padi­ şah ların d a n A bdülaziz, A bdül- m ecid’in (h alefi) şeklinde yazıla­ cakken, (oğlu) şeklinde yazılm ış ■ tır. Bu iki Padişah, k a rd e ş tirle r ve S u ltan II. M ahm ud’un oğulla­ rıd ırla r.

(4)

SAHİFE DÖRT

30 Ekim 1968

CUMHURİYET

.ört»*«: « ¿ a '

Barbaros'un

sefere

8 — F ransız tebasının k adılara

m ü ra c a a t etm eksizin vasiyetna­ m e tanzim ine selâhiyetleri oldu­ ğu k ab u l edildi.

9 — F ransız tabalarının em vali m etru k eler! üzerinde T ü rk lerin h ak k ı bulunm adığı ve b u n ların K onsolosluğa teslim edilm esi k ab u l edildi.

10 — T araflar arasında esirle- ' r in serb est bırakılarak b u ndan

so n rak i harblerde de ele geçecek­ le re esir m uam elesi yapılm am a* sı kararlaştırıldı.

Bu kapitülâsyonlar, 1535 yılın­ dan, 1740 yılına k ad ar 7 d efa y e ­ nilendi.

B unlar tarihleriyle şöyle sıra­ lanabilir:

İkinci kapitülâsyon 1569 yılın­ d a İkinci Sultan Selim ta ra fın ­ d a n F ransa K ıralı IX . Ş arl za­ m anında verilm iştir. F ransaya deniz ticaretinde b ir nevi im ti­ yaz tanınm ıştı. Üçüncü k a p itü lâ s­ y o n 1581 yılında Sultan III. M u­ r a t tarafından Fransa K ıralı III. H en ry ’ye verilm iştir. Bu k a p itü ­ lâsyonda, h e r türlü te şrifa tta ve m uam elelerde Fransız elçilerine ö ncştfe-hakkı taranm ıştır.

D ördüncü kapitülâsyon 1597 tarihinde Sultan III. M ehm et ta ­ rafından IV. H enry’ye verilm iş­ tir. Beşinci kapitülâsyon 1614 yı­ lında Birinci S ultan A h m et ta ­ rafından yine IV. H e n ry ’ye b a h ­ şedilm iştir. Eski im tiyazlara ilâ­ veten K udüs’e gidecek rahiplerle Fransanın Türkiyede katoliklerin ham isi olarak tan ın m ası hususla­ rı yer alm ıştır. A ltıncı k ap itü lâs­ yon 1673 yılında IV . S u ltan Mu­ ra t tarafından X III. L o u is’ye ta ­ nınm ıştır. Bu kapitülâsyonda mezhep him ayesi genişletilm iş, Fransanın deniz tic a re ti a rtırıl­ m ıştır. Yedinci kapitülâsyon 1740

tarihinde I. Sultan M ahm ut ta ra ­ fından XV. Louis’ye verilm iştir. B ir m addesine göre, hüküm leri ebedi olarak kabul olunm uştur.

Fransızlara verilen im tiyazlar­ dan sonra, K anuni S ultan Süley­ m an ’ın F ransa K iralın a m uvak­ katen donanm asını verm esi ve onu ezeli düşm anı C harles Qu- in t’e karşı him aye eylem esi ve kahram an deniz arslan ı B arba­ ro s’un bu konudaki y ard ım ları T ürk • F ransız tarih lerin in kay­ dettiği en büyük dostluğun ö r­ nekleri arasında yer alır.

François İstan b u l’daki elçisi Monlük ve onun halefi R ekson ■ ■ M P M H I H I

Y azan: Taha TOROS

vasıtasıyla daim i o larak —Şarl K en aleyhine— T ürklerle b ir an­ laşm a zem ini aram aktaydı. N eti­ cede F ransız hüküm eti Baron de la G ardi'yi K an u n i’nin ayağı­ na göndererek 1541 yılında bir anlaşm a yapm aya m uvaffak ol­ du. Bunu takiben B arbaros, 1543 yılında 150 parça h a rb gemisi ile A kdenize açıldı. H attâ gemisine, F ra n s a K iralının, K an u n i’ye gön­ derdiği özel tem silcisi, de la G ardı da alm ıştı.

Bu özel tem silci, K anuni Sul­ ta n Süleym an’ın I. F rançois’ya yazdığı b ir m ektubu da götürü­ yordu. K anuni, F ra n s a K iralına b u m ektubunda özetle şöyle söy­ lüyordu:

« Sen kİ, hristiyan k ıratları­ nın m eşhur ve m uteberisin.. Se­ firinin istidası üzerine, bütün le- vazım atı ile m ücehhez bulunan donanm am ın Akdenize çıkm ası­ nı, kaptan H ayrettin P a şa ’va ira­ de ettim . Sîzlerde savaşı iste­ diğiniz gibi başardıktan sonra, havalar fenalaşm adan, donanm a­ mı iade eyleyesiniz... Ş arl K en ’in hilesinden kendini m uhafaza ey­ le. D üşm anların ile m uharebeye m uk ted ir olduğunu kabul e ttir­ m edikçe sulh y ap m am ay a d ik k at evlesin. B ana ria y e t edenlere Ulu T anrı yardım eyleyip muzaf­ fer kılıcım ile him ayem üzere olasın...»

B arbaros H ayrettin Paşa, Ak- denizi y ararak M arsilya'ya var­ dı. 1544 yılında N is’i zaptedip Tulon’da dem ir attı.

T ü rk lerin bu hizm etine karşılık Fransız K iralın ın tu tu m u h risti­ yan ülkelerine ta a rru z ederek kan dökm esi, A vıupada aleyhte bir cereyan y arattı. Kendisini la­ netlem ek isteyenlere karşı, F ran­ sız K ıralı, him ayesini gördüğü l’ü rk le r hakkında şu beyanatta bulundu:

(V akıa T ü ık ler, bizim için kâ­ firdir. Bizler im an etm iş hristi- yanlarız. B ununla berab er onla­ rın satvet ve m uvaffakiyetlerinin devam etm esini, h attâ artm asını tem enni ettiğim i gizleyemem. Zi­ ra, T ü rk le rin şe v k e t ve k u d re tle rin in arm asın ı isteyişim , T ü rk le rin hayır ve selâm etleri için ol- ı m ayıp —Dünyaya büyük belâ o- lan Ş arl K en gibi am ansız b ir düşm anın şerrin d en — hristiyan devletleri ve m illetleri vikaye et­ m esi içindir.) (1)

Yardam isteği

F rançois öldükten so n ra tah ta geçen oğlu II. H enry de babası gibi T ü rk lerin him aye ve yardı­ m ından faydalanm a politikasını güttü. N itekim Bâbıâliye arzuhal gönderip, Ş arl K en’in sık ıştırıl­ m ası için 50-60 h arb gemisi rica etti. Sinan P aşa kum andasında b ir donanm a gönderilerek bu yar dım yapıldı. T rablusgarp işgal edildi. B ir ta ra fta n da T urgut Reis A ndre D orya’yı sıkıştırıp m ağlûp etti.

A yrıca, 1552-53 yıllarında Piya- le P aşa kum andasındaki T ürk donanm ası F ransızların yardım ı­ na gönderildi.

Kirala rapor

II. H enry kazaen öldükten so n ra halefleri, uzun m üddet T ü rk lerd en yardım istem ediler. F ran sad a iç ve m ezhep kavgaları vardı. H a ttâ H açlı Sefer zihniyeti yeniden uyanm aya başladı. T ü rk ­ lerle dostluk k u ru lm asın ın H ıris­ tiyanlığa aykırı olduğu gerekçe­ siyle on seneden fazla, tstan b u la sefir gönderilm edi.

îstan b u ld ak i sefarethanede Pet- rom ol adındaki m aslahatgüzarı bı rakan E lçi De la Vinyi m em leke­ tine döndü. II. H enry'nin yerine K ıral olan II. F ran su v a’ya Türk- ler için b ir rap o r verdi. D ikkate şayan olan bu rap o rd a Fransız El çişi diyordu ki:

( ... T ürklerle daim a dost ka­ lınm asını tavsiye etm ekliğim , m enfaatim iz içindir. B ununla be­ rab er, bu dostluğun gerektiği za­ m an terkedilm esi, bazı şartların tah ak k u k u ile m üm kündür. F ran­ saya avdetim in sebebi de bu gö­ rü ş ü izah içindir. D ünyanın tepe­ lenm eye m üstahak m ahlûkların­ d an olan T ürklerle dostluğun de­ vam e ttirilm esi m i, yoksa bu dost lu k tan vazgeçilerek Alm anları ve um um iyetle H ıristiyanları okşa­ yıp h o şn u t etm ek m i siyasetim ize uygun olacaktır? Bu hususun hü k ü m d arlık yüksek m eclisince gö­ rü şü lü p k ararlaştırılm ası m aruza­ tım ın esasını teşk il etm ektedir.)

T ü rk ler, Fransanın bigâne ta ­ v ırların a ve m uam elelerine hiç e- heı^m jyet ^vermediler. Eski_ mua- eieleriui- srîîa değiştirm ediler. H attâ IX . C hârles’ın rü şte erip devlet işlerini bizzat idareye baş­ laması üzerine K anuni Sultan Sü leymanın hu su sî te b rik m ektubu­ nu hâm ilen, P arise b ir elçi bile gönderdiler.

Sokullu devri

Fransızların başı sıkıştığında, m anen ve m addeten büyük y ar­ dım gördükleri S ultan Kanunî Sü leyman ölünce, oğlu II. S ultan Selim zam anında da Fransızların mizaçgir b ir elçi göndererek tica­ ri m enfaatler sağlam ak için T ü rk lere yaklaştıklarını görüyoruz. De la Vinyi’den so n ra on yıl geçtiği halde, IX . C h arles’m devrinde es­ ki dostluk bağlarını ihya etm ek, siyasi ve İktisadî m enfaatler sağ­ lam ak gayesiyle 1566 yılında Is- tanbula K lo t de B urgi’y. elçi ola­ ra k gönderdiler.

Sadrıâzam S okullu'nun büyük güvenini kazanan yeni Fransız el­ çisi ananevi do stlu k hissiyatından faydalanarak eskisinden daha m ü sait. hüküm leri kapsayan yeni b ir anlaşm a yapılm asında başarılı ol­ du.

1569 tarihinde yapılan bu anlaş­ m a, 1535 yılındakine nazaran F ran sızlara tan ın an im tiyazları geniş­ letiyordu. A nlaşm ada, taraflard an birinin h ü k ü m d arın ın vefatı ha­ linde, işbu gnlaşm am n hüküm ­ den düşeceğine d air eski m adde kaldırıldı. F ran sa sularında do­ laşan bütün ecnebi üccar gemi­ lerine Fransız bayrağının çekil­ m esi kabul edildiği gibi, T ürk sularında da aynı hüküm lerin ca­ r i olması onaylandı. On seneden fvzla Tiirkiyede o tu ran Fransız tebaasının vergilerden muafiyeti daim i m uafiyete çevrildi.

M a h i l istek

T ü rk D onanm asının în e b a h tı’- da ta h rip edilm esinden c ü r’et a- lan İspanya K ıra lı II. Filip - Kı­ lıç Ali P a şa ’nın b ir m ü d d et ev­ v el feth ey led iğ i - T u n u s’u, 90 p a rç a gemi ile k u şatıp aldı. So­ k u llu , T u n u s’u is tird a t etm ek için bir ta ra fta n h a rp hazırlığına baş­ ladı, b ir ta ra fta n cfa g erek I, F ran

i ir

P A R İS ’T E T Ü R K L E R E T A H S İS E D İL E N İL K E L Ç İL İK B İN A S I suva, gerek oğlu II. H en ry 'n in

sıkışık z a m a n la rın d a T ü rk le rin y ap tığ ı y a rd ım a m u k ab il, F ra n ­ sızların da P ire n e cih etin d en İs­ p a n y o lları tazy ik eylem esini is­ tedi. İs ta n b u l’daki F ran sız Elçi­ si F ran su v a de N uay, bu isteği K ira lın a b ild ird iy se de aldığı ce­ vap atfatıcı oldu. F ra n sız la rın m u s ta r d u ru m la rın d a k i, T ü rk le ­ rin b ü y ü k y a rd ım la rın a uygun düşm eyen bu cevap T ü rk id a re ­ cilerin i pek üzdü. F ran sızlar, iç h arb ve m ezhep k av g ala rın d an ahalinin p erişan ve y orgun oldu­ ğunu ve m alî sık ın tıla rı b u lu n ­ duğu n u b ild ire re k T ü rk istek le­ rin i m ü sp et k a rş ıla m a d ıla r. An­ cak, bu h a rb e T ü rk iy e aleyhine k a tılm a m a k la b ü y ü k h izm et e t­ tik le rin e kani b u lu n d u k la rım S ad razam a b ild ird ile r (2). Bu­ n u n la b e ra b e r, T ü rk le r, F ran sız­ la rın y ard ım ı olm aksızın, T u n u s’u geri a larak kendi to p ra k la rın a ’ 1574 y ılında ilh ak e ttile r.

IX . Charles’ in ricası

S o k u llu ’nu n tek lifin i m ü sp et k a rşıla m a y a n F ra n s ız la r kısa za­ m an sonra IX. C h arles’ın iki ri­ cası ile k a rş ıla ş tıla r. IX . C harles T ü rk pad işah ın d an , elçisi Dö N u­ ay v asıtasiy le u la ş tırd ığ ı dileğini de, k ü çü k k a rd eşin in C ezayir K ıı-allığına geçirilm esini b ild iri­ yordu. S okullu b u n u n m üm kün olm adığını d ah a ilk görüşm ede F ran sız E lçisine bildirdi. Kısa b ir m ü d d et sonra IX . C harles k üçük k ard eşi H enry D a n ju ’nun - o sı­ rad a boşalan - L eh istan K ıratlı­ ğına in tih a p ve tâ y in in i II. S u l­ ta n S elim ’den rica etti. A yrıca m ü şterek düşm an olan İsp an y a aleyhine, denizden y ard ım y a p ıl­ m ak üzere T u lo n ’a 200 parça h arb gem isi gönderilm esini istedi.

F ran sa K ıralı, III. S u lta n Se- lim ’e gönderdiği m ek tu b u n ö- nem le tak ip edilm esi için, sefi­ rin e de şu talim atı v erd i (3) :

( ... D o stluğum un tem izliğine ve sam im iy etin e d a ir te m in a t ve­ re r e k ta h a k k u k u te k arzum olan isteğ im i P ad işah a k ab u l e ttir­ m enizi rica ederim . Em elim , k a r­ deşim in L eh istan K ıra lı olm ası­ d ır.

Padişahın b u n u yaptırm aya m uk ted ir olduğunu bilirim . B unu ya­ p a r ve beni tatyip edecek olursa pek m üteşekkir ve m innettar k alı­ rım . Bu hususu bütün m aharetinizi k ullanarak başarıya ulaşınız. Le­

histan büyüklerini, kardeşimin K ıral lığım kabul etmek üzere P a­ dişah tarafından Lehistan’a özel bir elçi gönderilmesini sağlayınız. P a­ dişahın delâleti sayesinde kardeşim, Lehistan K ıralı olursa her veçhile T ürkiyeye m innettar kalacaktır. O da benim gibi nim etşinaslığı ana­ cak, dostâne ve hürm etkârâne h a ­ reketten geri durm ayacaktır.)

Fransa K iralının, II. Selim ’den di leği kabul edildi. L ehistan’a hususi elçi ile m ektup gönderilerek Henry D anju’nun Kıral intihap edilmesi için tavsiyede b ulunuldu. T ü rk le­ rin himayesi ile H enry D anju Le­ histan Kırallığına inlihan ettirildiy se de, ağabeysi IX. C harles’m ölü­ mü üzerine III. H enry ünvam ile Fransa K ırallığını tercih etti.

Ancak Fransa K ıralı sıfatiyle Le histan’ı da topraklarına katm ak ü - zere T ürklerden tek rar yardım iste di. O günlerde II. Sultan Selim öl­ müş Sultan III. M urat padişah ol­ m uştu. Fransa K ıralı H enry Lehis­ ta n ’ı Fransa top rak lar’ - Vatnmadı ğındnn üzgün bulunuyordu. Elçisi Jil dö N uay’ı (4) geri çekmek sure tiyle T ürkiye’ye kırgınlığım açıkla mış oldu.

y a r i n

III. H e n ry ’n in

m ek tııb ve ric a la rı

(1) Gizo • F ransa T arihi. (2) O sıra la rd a F ra n s a n ın T ü r­ kiyeye karşı ta k ip eylediği po li­ tik a n ın a n a h a tla rı ş ö y le y d i: T ü r- kiyeyi o k şay arak id are etm ek , K u d ü s’teki m u k ad d es m a b e tle rin m uhafazasiyle H ıristiy an hacıla­ rın k arad an ve denizden z iy a re t­ le rin i sağlam ak. P a p a ’nın m em ­ lek etin e T iirk leri tecavüz e ttir­ m em ek, F ra n sız la rın T ü rk iy e ’de­ ki tic a rî m e n fa a tle rin i sek tey e u ğ ra tm a m a k , T ü rk le rin ask erî y ard ım ı sayesinde A lm anya İm ­ p a ra to ru n u n şe rrin d e n k o ru n ­ m ak.

(3) M ecm uayı T alim at — IX . C h a rle s ’m İs ta n b u l’daki sefirine yazdığı 30 K asım 1572 ta r ih li m ek­ tu b u .

(4) F ra n sa Elçisi J il dö N uay, İs ta n b u l’d ak i eski F ran sız Elçisi F ra s u v a de N u ay ’ın k a rd e şid ir. Bazı tarih çilerim izin , b u n la rın so y ad ın a b a k a ra k , te k sefir im iş gibi g ö sterm eleri h a ta lıd ır.

F ransız sosyetesi, eski T ü rk El­ çilerinin kavuklarını, moda olarak şap k aların d a yıllarca

Referanslar

Benzer Belgeler

Abdülaziz’in davetiyle İstan­ bul'a gelip (1874) bir ay kadar Osnianlı Devleti Başmiman Sarkis Balyan’ın evinde misafir ola­ rak kalan ünlü ressam Ayvazovski

Türk güzel sanatları sergisini fevkalade bir şekilde tertib eden &#34;Musée des Arts Décoratifs&#34; in kütübhanelerini ve Türk - Fransız dostluğunu takviye

Birkaç ay süren yurt dışı gezileri­ mizde de çalışmalarımız daha önceden programlanan biçimde yürür, öğleden sonra söyleşilerimize de zaman ayırır­

二、 小明因發生車禍,血壓忽然下降,請敘述他體內將發生哪些穩定血壓的機制?(請依照機制啟動的時間,由快 至慢的順序列出)(15%)

Oldu, fakat onu bazı harekâtından dolayı (lıusu sa harekâtından ziyade hiddet saikasile söylemiş olduğu büyük sözlerden dolayı) mes’ul tutup da hâlâ

Şekil 5.1.de de görüldüğü gibi öğretmen adaylarının analojik ilişkilerine göre fonksiyonel analoji, sunuluş biçimine göre sözel analoji, soyutlanma düzeyine göre

Ertuğrul Çayıroğlu, TRT2'de yayınlanan çok sayıda programda müzik prodüktörlüğü, TRT Radyosu'nda Eğlence Programı Orkestrası Şefliği, İTÜ Pop Orkestrası

lıca erkek hamamlarıy­ sa şunlardı: Fındıklı Hamamı, Kılıç Ali Paşa Ha­ mamı, Galata’da Buğuluca Hamamı, Yeşildirek Hama­.. mı, Kasımpaşa