• Sonuç bulunamadı

Türk resmini bugünlere getiren adam:Salih Acar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk resmini bugünlere getiren adam:Salih Acar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T ~ S * ) ^ - 3

TÜRK RESMİNİ BUGÜNLERE

GETİREN ADAM: SALİH ACAR

ABDÜLKADİR GÜNYAZ

Yadırgadınız mı, ya da hayretler içinde mi kaldınız bu başlığı görün­ ce? öyle ya, kim ki Salih Acar? Bir akademi profesörü mü, Türk resim sa­ natını son derece etkilemiş pek bü­ yük bir sanatçı mı? Nedir, İlimdir bu Salih Acar ki böylesine tanımlayabi- lyorum? öyleyse açıklamaya çalışa­ yım... Çok eskilerde değil, yirmi beş, otuz yıl kadar önceleri Türk insanını, hem de İstanbullu, belli bir ekono­ mik ve kültürel düzeye ulaşmış kişi­ lerimizi çevirip soracak olsaydınız, çoğu defa verecekleri iki ressam adı bulunurdu. Yurt dışından, trajik ya­ şam öyküsünden, kesik kulağından ötürü Van Gogh ya da deli saçması diye nitelendirilen resimlerinden ötü­ rü Picasso... Bizden de "Kuş ressa­ mı" diye ünlenen Salih Acar. Zira o günle ide gazete ve dergi sütunlarında adı ençok yinelenen sanatçı Salih Acar'dı. Hemen ömrü boyu kuş re­

simleri yapageldiği, kartalından kel- aynakına kadar hemen hepsiyle haşır neşir olduğu için adı kuş ressamına çıkmıştı. Sade, içten, coşkulu tavırla­ rıyla da tanıyanlarına dostça yakla­ şımlı kişiliğiyle pek sevilirdi. Sonra unutulmasın ki o tarihlerde yurdu­ muzda gerçek profesyonel diyebile­ ceğimiz, yani ekmeğini yalnızca sana­ tıyla kazanabilen yalnızca iki kişi, bir Nuri Jyem, bir de işte bizim Sahil­ imiz vardı. Nuri İyem daha çok sanat çevrelerince tanınırken halkın, büyük kalabalıkların gönlünde yer tutabilen tek sanatçı herhalde Salih'deıı başka­ sı değildi. Hatta hatırlasanıza, üç yıl kadar öncesi bile Rumelihisan'nda kiracı olduğu eski ahşap köşk yam- verince gazete başlıklarına "Kuş res­ samının evi yandı" diye geçmemiş miydi? Ama onun popülaritesi zaman içinde özel galerilerin yaygınlaşması, pazarlama sanatının ustalıklarının yansıtılması ile eski parlaklığını yiti­ rir oldu. Yalnız bildiğim birşey varsa Salih'in yine de aynı şevk ve heye­ canla çalışageldiğidir. Gerçi birkaç yıldır pek izleyemedim neler yaptığı­

nı ama bilirim onun niteliklerini, ye­ teneklerini ve sanata olan saygısının eksilmediğini. Sağlam bir eğitim-öğ- retim görmüştür Salih Acar. Bunu da bir zamanlar birkaç alanda yansı­ tırdı. Yalnızca resim değildi o zaman­ lar tutkusu, freskler yapardı aynı us­ talıkla ve ağaçlar yontar, pişmiş top­ raktan formlar, heykeller yaratırdı. Son yıllarda bir yana bıraktı tüm bu çalışmaları, yalnızca resmine veıdi kendini. Üstelik yağlıboyayı da boş­ ladı, akriliğin akılcılığını, kolaylığını yeğledi. Ama üslubundaki deseninde­ ki ustalığını hiçbir zaman dışlamadı. O bir çizgi ustasıdır ve bir hareket dinamizmi yaratıcısıdır. Düşünün ki hiç de kolay değildir yıllar yılı tek bir konu üzerinde yoğunlaştırmak çalışmayı ve te kraldan uzak kalabil­ mek. İşte Salih bunu başaran kişidir. Ve işte bu Salih yazımın başında da belirttiğim gibi öncü kişidir, Türk res­ minin bugünlere gelmesine, yaygın­ laşmasına, her eve, o kötü tıpkı ba­ sımlar yerine özgün resimler girme­ sine neden olan kişidir.

Selâm olsun!...

6!

Referanslar

Benzer Belgeler

Zaten ihtisas yap­ mak iğin mümkün olduğu kadar fazla e§ya ve eser görmek ve hazan bunla, rrn tekniğine kadar nüfuz etmek bir za_ rurettir.. Bu sebepten sanat

[r]

Çalışma bulgularından farklı olarak Gümüşdaş ve arkadaşlarının (2014) yapmış olduğu çalışmada, kadınların kaygı ve strese ait özellikler alt boyutu

Benim gibi günde en aşağı on büyük fincan kahve içenler bu değişikliğe henüz zevklerini a- lıştıramamışken ortaya bir de kahve pişi­ ren makine

Özgür’den Tangolar” adlı albüm, sanatçının yeğeni Ahmet Ediz tarafından hazırlandı.. Albümün hazırlanmasında Nedim Arağan’m arşivinden

Nitekim 1730 yılının 25 Eylül günü, için için kaynayan İstanbul’da, Patrona Halil kısa sürede etrafına binlerce insan toplayabilmişti.. İsyancılar

Boğaziçi'nde^ yalnızca Arnavu köy iskelesi Rumeli Hisârı arasında 40 olmayışı yüzünden bir b ir yol edildiler, çünkü vok.olanırı yetinde, belli oran- \ ve

Grote (1990) 120 vakada arka duvar, 170 vakada kemikçik protezlerini kullanıp ortalama 5 yıl takip et- miştir. Kemikçik protezlerinin malleus ile ilişkide olan platform