• Sonuç bulunamadı

Dil - Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dil - Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışları"

Copied!
63
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

DİL-DAVRANIŞ İLİŞKİSİ AÇISINDAN ÖĞRETMENLERİN

OLUMSUZ SÖZ VE DAVRANIŞLARI

Funda KUTAY

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 1 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Funda

Soyadı : KUTAY

Bölümü : Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı

İmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Dil - Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışları

İngilizce Adı : Negative Words And Behaviours Of Teachers From The Aspect Of Language-Behaviour Relationship

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı : Funda KUTAY

(5)

JÜRİ ONAY SAYFASI

Funda KUTAY tarafından hazırlanan “Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışları” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Türkçe Ana bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman : Doç. Dr. Mehmet KARA

Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi ………..

Başkan : ... ………. ……… Üye : ... ………. ……….. Üye : ... ………. ………... Üye : ………. ………. ………

Tez Savunma Tarihi : …../…../……….

Bu tezin Türkçe Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

(6)

TEŞEKKÜR

Bu araştırmanın her aşamasında yardımına başvurduğum ve çalışmanın sonuna kadar bana yol göstererek ilgi ve yardımını gördüğüm değerli tez danışmanım sayın Doç. Dr. Mehmet KARA’ya teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. Araştırmaya görüş ve önerileriyle yardımcı olan hocam Doç. Dr. Kemalettin DENİZ’e, veri toplamadaki yardım ve ilgilerinden dolayı öğretmen arkadaşlara ve sevgili öğrencilere, çalışmalarım boyunca her konuda benden yardım ve desteğini esirgemeyen ailem ve eşim Fatih KUTAY’a ilgi, destek ve katkılarından dolayı ayrı ayrı teşekkürlerimi sunarım.

(7)

DİL-DAVRANIŞ İLİŞKİSİ AÇISINDAN ÖĞRETMENLERİN

OLUMSUZ SÖZ VE DAVRANIŞLARI

(Yüksek Lisans)

Funda KUTAY

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ekim 2016

ÖZ

Araştırmada, dil-davranış ilişkisi açısından ortaokul öğrencilerinin öğretmenlerinde gördüğü olumsuz söz ve davranışlar ele alınmıştır. Bu konu çerçevesinde, ortaokulda ders işleme sürecindeki öğretmen-öğrenci iletişiminde, öğretmenlerin olumsuz iletişim unsurlarını söz ve davranış olarak ne ölçüde kullandıkları nicel yöntem kullanılarak betimsel olarak incelenmiştir. İletişimde, dil ve davranışı birbirinden ayırmak mümkün değildir. Öğretmen sınıfta konuşarak (iletişim kurarak) sadece bilgileri aktarmakla kalmaz, aynı zamanda bir davranış da (tavrı da) sergilemiş olur. Sınıf ortamına iletişim süreci ögeleri açısından bakıldığında, sürecin etkili olabilmesi için iletişimi başlatan kişi olarak öğretmen büyük önem taşımaktadır. Öğrenciler sınıf içinde kendilerine öğretmenlerini model almakta ve öğretmenlerinin davranışlarından olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenmektedir. Özellikle olumsuz olarak etkilendikleri söz ve davranışlar geleceğe yönelik bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Olumsuz davranışlara sahip olan öğretmenler, öğrenci davranışlarını da olumsuz etkiler. Araştırma; öğretmenlerin kullandığı olumsuz söz ve davranışların neler olduğunu, öğretmenin sahip olduğu olumsuz söz ve davranışlara ilişkin görüşlerde öğretmenler arasında cinsiyet ve branş değişkenleri bakımından anlamlı bir fark olup olmadığını anket yoluyla öğrencilerden öğrenmek ve bu görüşlerin öğrenciler arasındaki tutarlılığını belirlemek temeli üzerine kurulmuştur. Araştırmanın örneklemini, araştırmaya gönüllü olarak katılan Ankara ili Yenimahalle ilçesinde bulunan Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulunun ve Altındağ ilçesinde bulunan Karacaören Ortaokulunun 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Yapılan anket sonuçlarında hem erkek hem de kadın öğretmenlerin olumsuz söz ve davranışları tespit edilmiştir. Genel olarak araştırma sonuçlarına baktığımızda öğretmenlerin sınıfta on yedi

(8)

ziyade ceza verme davranışında bulundukları; olumsuz sözleri ise olumsuz davranışlara göre daha çok kullandıkları tespit edilmiştir. Erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre öğrenciye şiddet uygulama ve öğrenciyi dövme olumsuz davranışlarında daha çok bulundukları; aynı zamanda olumsuz sözleri de çok fazla kullandıkları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara bakıldığında, bu öğretmen kimliği ile sınıfta bulunanların, sınıflarındaki öğrencilere olumlu bir etki yapmaları mümkün değildir. Bu tip öğretmenler, öğrencileri başarısız, kızgın, benlik saygısı düşük, isyankâr, özgüvensiz kılacağı gibi öğrencide olumsuz benlik algısı geliştirip, öz güven duygularını da zedeleyerek topluma kendilerini gerçekleştirememiş ve başkalarına güvenemeyen bireyler yetiştireceklerdir. Bu çalışmayla öğretmenlere uzman kişiler tarafından detaylı ve uygulamalı hizmet içi eğitim seminerlerinin verilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişmelerden haberdar olması, kendini geliştirmesi ve öğrencilere empati ile yaklaşma becerilerine sahip olması gerektiği sonucu çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler : Olumsuz öğretmen davranışları, olumsuz öğretmen sözleri, öğretmen öğrenci iletişimi, eğitimde iletişim

Sayfa Adedi : 48

(9)

NEGATİVE WORDS AND BEHAVIOURS OF TEACHERS FROM

THE ASPECT OF LANGUAGE-BEHAVIOUR RELATIONSHİP

(M.S Thesis)

Funda KUTAY

GAZI UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATIONAL SCIENCES

October 2016

ABSTRACT

In this research, negative words and behaviors of teachers observed by secondary school students were examined from the aspect of language-behavior relationship. In this respect, it is descriptively analyzed that at what extent teachers use negative communication elements as word and behavior in teacher-student communication at secondary school during the lectures, using quantitative method.In communication, it is not possible to separate language and behavior. Teacher not only transfers information orally (communicating) but also exhibits a behavior (attitude) in the classroom. When the classroom environment is observed from the communication process elements aspect, teacher is of great importance as the starter of communication, in order to provide an efficient process. Students take their teachers as a model in the classroom and are affected from teachers’ behaviors either positively or negatively. Particularly negatively affected words and behaviors also bring about some problems for the future. Teachers with negative behaviors affect student behaviors too.The research is based on to find out what the negative words and behaviors used by teachers are, whether or not the negative words and behaviors of teachers have a considerable difference in relation with the variables of gender and branch, and to determine the consistency between the students, by the way of survey. The sample of the research consists of the 6th, 7th and 8th grade students of Gazi Osman Paşa Primary School in Yenimahalle district and Karacaören Secondary School in Altındağ district of Ankara city, who participate the research voluntarily. In the results of the surveys, the negative words and behaviors for both male and female teachers were detected. When we check the outputs of the research generally, it was found out that

(10)

than applying physical violence and beating students; and used negative words more than negative behaviors. As for the male teachers, it was understood that they applied more physical violence and beat students more than female teachers; and also used negative words too much. According to the research outputs, it is not possible for those who appear in the classroom with this teacher profile to affect students in a positive way. These kinds of teachers will make students unsuccessful, frustrated, lowered self-esteem, rebellious, diffident and also they will grow individuals who cannot self-realize themselves and do not trust other people, by improving negative personality perception and damaging their self-confidence.With this research, it is concluded that teachers should be provided detailed and practical in service training seminars by experts and are supposed to be informed about professional improvements, improve themselves and have the skill for approaching students with empathy.

Keywords : Negative teacher behaviors, negative teacher words, teacher student communication, communication in education

Page Number : 48

(11)

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ ... v

ABSTRACT ... ix

İÇİNDEKİLER ... ix

TABLOLAR LİSTESİ... xii

BÖLÜM I. GİRİŞ ... 1

1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 9 1.3. Araştırmanın Önemi ... 10 1.4. Varsayımlar ... 10 1.5. Sınırlılıklar... 10 1.6. Tanımlar ... 11

BÖLÜM II. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 13

BÖLÜM III. YÖNTEM ... 17

3.1. Araştırmanın Modeli ... 17 3.2. Evren ve Örneklem ... 17 3.3. Verilerin Toplanması ... 18 3.4. Verilerin Analizi ... 19

BÖLÜM IV. BULGULAR VE YORUM ... 21

4.1. Karacaören Ortaokulu öğrencilerinin dil-davranış ilişkisi açısından öğretmenlerin olumsuz söz ve davranışlarına yönelik bulgular ... 22

4.2. Gazi Osman Paşa Ortaokulu Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Bulgular ... 30

BÖLÜM V. SONUÇ VE TARTIŞMA ... 37

5.1. Sonuç ... 37

(12)

EKLER... 47 EK-1. Anket Formu ... 48

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Örneklemi Oluşturan Karacaören Ortaokulu Öğrencilerinin

Cinsiyete ve Sınıf Mevcutlarına Göre Dağılımı ... 18

Tablo 2. Örneklemi Oluşturan Gazi Osman Paşa Ortaokulu Öğrencilerinin

Cinsiyete ve Sınıf Mevcutlarına Göre Dağılımı ... 18

Tablo 3. Karacaören Ortaokulu 6/A Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 22

Tablo 4. Karacaören Ortaokulu 6/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 23

Tablo 5. Karacaören Ortaokulu 6/E Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 24

Tablo 6. Karacaören Ortaokulu 7/A Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 25

Tablo 7. Karacaören Ortaokulu 7/C Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 25

Tablo 8. Karacaören Ortaokulu 7/D Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 26

Tablo 9. Karacaören Ortaokulu 8/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 27

(14)

Tablo 11. Karacaören Ortaokulu 8/E Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 29

Tablo 12. Gazi Osman Paşa Ortaokulu 6/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 30

Tablo 13. Gazi Osman Paşa Ortaokulu 6/E Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 32

Tablo 14. Gazi Osman Paşa Ortaokulu 7/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 33

Tablo 15. Gazi Osman Paşa Ortaokulu 7/E Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 33

Tablo 16. Gazi Osman Paşa Ortaokulu 8/A Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış

İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına

Yönelik Görüşleri ... 35

Tablo 17. Gazi Osman Paşa ve Karacaören Ortaokulunda Öğrencilere Yapılan

Anketteki Kadın Öğretmenlerin Dil-Davranış İlişkisi Açısından

Olumsuz Söz ve Davranışları ... 39

Tablo 18. Gazi Osman Paşa ve Karacaören Ortaokulunda Öğrencilere Yapılan

Anketteki Erkek Öğretmenlerin Dil-Davranış İlişkisi Açısından

Olumsuz Söz ve Davranışları ... 40

Tablo 19. Gazi Osman Paşa ve Karacaören Ortaokulunda Öğrencilere Yapılan

Anketteki Cevaplara Göre Dil-Davranış İlişkisi Açısından Olumsuz

Söz ve Davranışları Olan Öğretmenlerin Branş ve Cinsiyetleri ... 41

Tablo 20. Gazi Osman Paşa ve Karacaören Ortaokulunda Öğrencilere Yapılan

Anketteki Erkek ve Kadın Öğretmenlerin Dil-Davranış İlişkisi

(15)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Araştırmanın gerekçeleri üzerinde durulan bu bölümde; problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, varsayımlar, sınırlılıklar ve tanımlar hakkında bilgi verilmiştir.

1.1. Problem Durumu

Eğitim öğretim süreci iletişimle paralellik göstermektedir. Bu süreçteki en etkin unsur olan öğretmen ve öğrenci, kaynak ve alıcı rollerini değişmeli olarak sürdürmektedir. Bunlar arasındaki iletişimin kalitesi eğitimin niteliğini etkileyen unsurlardan biridir. Özellikle öğretmenin öğrencilere yönelik hitap, yönlendirme, uyarı vb. durumlarındaki iletişime yönelik ifadelerden öğrenciler yakınmalar yaşanmaktadır. Buradan yola çıkılarak öğretmenlerin öğrencilere yönelik olumsuz söz ve davranışlarının tespit edilerek araştırılması gerekir.

Eğitimin en temel ögelerinden biri öğretmendir. Onun yeterliliğinin, öğrenci başarısı üzerinde çok önemli bir etkisi vardır (Ashton ve Webb, 1986). Eğitim biliminin belirlediği öğretmen yeterlilik alanları bu gerçeği ifade etmektedir. Bunlar sadece alan bilgisi, genel kültür ve öğretmenlik meslek bilgisi ile sınırlı değildir. Öğrencilerle iyi iletişim kurmada ve rehberlik yaparak onları yönlendirmede, öğretmenlerin sevimliliği ve lider kişiliğinin etkisi önemlidir. Öğretmenlerin iletişim kurarken söylediği sözler ve yaptığı davranışlar iletişimin en önemli unsurlarını oluşturur.

Kendisinde var olan duygu ve düşünceleri davranış değişikliği oluşturmak amacıyla sınıftaki öğrenciyle paylaşmak isteyen öğretmen, öğrencileriyle karşılıklı bilgi alışverişinde bulunacaktır. O hâlde sınıfta görev yapan öğretmenin esas alması gereken bireyler arası iletişim olacağından yapılacak iletişim tanımında bireyler arası mesaj alışverişinin yansıtılmasının da dikkate alınması amaç olmalıdır.

(16)

İletişim (communication) kavramı, Latince “communis” kavramından gelmektedir. Bu kavramın kökeninde de “common” yani “ortak” anlamı vardır. Türkçede kullanıldığı şekliyle de bu ortaklığa işaret edilmektedir. İletişim kelimesindeki “ş” eki de yer aldığı kelimelere ortaklaşma anlamı katmaktadır. Yani iletişimin olması için ortak kabul edilen kavramlara, sembollere ve bunları gönderecek-alacak kişilere ihtiyaç vardır. Bu ortaklık vurgusu, iletişimle ilgili hemen hemen tüm tanımlara yansımıştır. Bu tanımlardan birkaçı şöyledir:

İletişim, gönderici ve alıcı arasında, anlamlardan sonuç çıkarma ve bilgi değişimidir (Gordon, 1997, s.223). İletişim bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma sürecidir (Dökmen, 1995, s.19). İletişim, duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır (Baltaş, 1994, s.19). Bu yönüyle iletişim süreci sınıf içindeki öğretme- öğrenme süreci ile paralellik göstermektedir. Davranış değişikliği meydana getirmek üzere fikir, bilgi, tutum, duygu, haber vb. paylaşılması sürecine iletişim denilmektedir (Köknel, 1997, s.35). Dil ve davranışı birbirinden ayırmak mümkün değildir. Örneğin bir kişiye “Nasılsınız?” sorusunu yönelttiğimizde, aynı zamanda bir beklenti içerisine de girmiş oluruz. “Alıcı”dan gelen bir “Sağolun, iyiyim” cevabı bizim bu beklentimizi karşılamış olur. Ya da derse başlayacak olan bir öğretmen, öğrencilerine “Eveeet,…” diye hitap ettiğinde, derse başlayacağını bildirirken, öğrencilerin artık konuşmaması gerektiğini de söylemiş olur. Dolayısıyla konuşmak ile (iletişim kurmak) sadece bir enformasyonu (bilgiyi) aktarmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bir davranış da (tavrı da) sergilemiş oluyoruz (Yücel, 2009, s.516).

Aktarılan bu tanımların ortak yönleri ele alındığında;

- İletişimin bir süreç olduğu,

- İletişimde en az iki farklı birey (birim) olduğu, - İletişimde iletilen bir içerik (mesaj) olduğu,

- İletişimde içeriğin çeşitli ortak sembollerle iletildiği, - İletişimde içeriğin bir araçla (kanalla) iletildiği, - İletişimin çift yönlü bir süreç olduğu,

- -İletişimde bir amaç doğrultusunda bir etkinin olduğu söylenebilir (Deryakulu, 1992, s.788).

İletişim sürecinin beş ögesi, sınıf içindeki öğrenme-öğretme sürecine uyarlandığı zaman aşağıdaki şekli oluşturmaktadır:

(17)

Şekil 1. Sınıf ortamında iletişim sürecinin beş öğesi

Sınıf içi iletişimde öğretmen, bilgilerin aktarıcısı ve iletişimi başlatan kaynak; öğretmek istediği konu veya kazandırmak istediği davranış, mesaj; bu dersi anlatırken kullandığı metod, yöntem ve araçlar kanal; tüm bu etkinliğin sonucunda bilgi, duygu ve davranış kazandırılacak kişi konumundaki öğrenci de alıcıdır.

Kaynak, iletişimi başlatan ve iletilmek isteneni alıcı durumunda olana gönderendir. Kişiler arası iletişimde bu insan veya insanlardan oluşan bir gruptur. Kaynak, iletişimi başlatma, mesaj oluşturma ve bu mesajı alıcıya göre düzenleme, iletmek istediğini uygun bir kanalla alıcıya ulaştırma, geri bildirim alma aşamalarında aktif rol aldığı için bir iletişim sürecinin en önemli ögesidir.

Mesaj, kaynağın iletmek istediği uyarıcılardır. Kaynaktan alıcıya gönderilen her türlü, duygu, düşünce, kanı ya da bilginin kaynak tarafından kodlanmış hâlidir (Yüksel, 1989, s.36). Mesaj, dil (sözlü-yazılı anlatım), hareket, ses, ses tonu, rakam, renk, müzik gibi her türlü görsel ve işitsel işaretlerle kodlanarak alıcıya iletilir.

Kanal, iletilen mesajı kaynaktan alıcıya ulaştıran yoldur (Evliyaoğlu, 1987, s.134). Elektromanyetik dalgalar, ses dalgaları, titreşim oluşturan hava, beden, telefon telleri, resim, fotoğraf, harita, grafik, ekran vb. alıcının duyu organlarına sembolleri ileten sözlü, sözsüz iletişim tekniklerinin tümü birer haberleşme, iletişim kanalıdır. Eğitimde öğretmenler daha çok ses kanalını kullanmaktadır. Bunun yanında teknolojik gelişmelerin eğitime kazandırdığı farklı ürünler de kanal olarak kullanılmaktadır.

Alıcı, mesaj gönderilen kişidir. Alıcı, iletişimin amacına göre, karşılıklı konuşmalardaki dinleyici, gazete okuyucusu, televizyon izleyicisi, radyo dinleyicisi, bir mektubun alıcısı, ders anlatılan öğrenci vb. konumundaki kişi veya kişilerdir. Alıcı, karşılıklı konuşmalarda

İçerik (Mesaj)

Kanal

(Dil, Beden Dili ve Görsel) Kaynak (Öğretmen) Alıcı (Öğrenci) Geri Bildirim (Öğrenci Tepkileri)

(18)

mesaj karşısında gösterdiği sözlü ve sözsüz tepkilerle geri bildirim açısından kaynak durumuna dönüşür. Eğitimde alıcı konumundaki öge öğrencilerdir.

Geri bildirim, alıcının kaynaktan gelen mesaja verdiği tepkidir. Geri bildirim, kaynağın mesaj vermek istediği alıcının mesajı alıp almadığı, almışsa tepkisinin ne olduğu hakkında bilgi temin ettiği süreci ifade etmektedir (Mcquail ve Windahl, 1993, s.6). Geri bildirim, soru sorma, yansıtma, beden dili vb. şekillerle sağlanabilir. Kişiler arası iletişimde iletişimin devamlılığı ve etkisi için geri bildirime ihtiyaç vardır. Kaynak, aldığı geri bildirime göre mesajını yönlendirebilir. Geri bildirim alma çabası ve geri bildirimden yararlanmayı bilme, kaynak açısından önemli bir etkendir. Geri bildirimde beden dilini takip etme ve ne anlama geldiğini bilme önemli bir ipucudur. Karşılıklı iletişimde mesajın sunulması ve buna verilen tepkiler neticesinde kaynak, alıcı; alıcı da kaynak durumuna geçer. Eğitimde geri bildirim öğrencilerden alınmaktadır. Öğretmenler aktarmak istedikleri bilginin anlaşılıp anlaşılmadığını, davranışların kazanılıp kazanılmadığını öğrencilerden aldıkları tepkilerle belirlemektedirler.

Sınıf ortamına iletişim süreci ögeleri açısından bakıldığında, sürecin etkili olabilmesi için iletişimi başlatan kişi olarak öğretmen büyük önem taşımaktadır. Öğretme öğrenme sürecinde iletişim ortamının; amaçların taraflarca paylaşıldığı, mesajların öğrenci seviyesine göre düzenlendiği, sözlü ve sözsüz iletişim unsurlarından yararlanıldığı ve davranış kazandırmanın hedeflendiği bir çerçevede düzenlenmesi gerekir. İletişim ortamını düzenleyen kişi olarak öğretmen önemli bir fonksiyona sahiptir (İmre, 2000, s.3).

Öğretmenin eğitim - öğretim iletişimindeki bu önemini, sahip olduğu iletişim becerileri olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir. Çünkü sınıf içinde öğretmen, öğrencilerini etkilemek için iletişim kurmaktadır (Ergin ve Birol, 2000, s.30). Öğretmen iletişim becerilerinde ne kadar başarılıysa o kadar verimli olmaktadır. Öğretmenlerden sadece bilgiyi aktarması değil, öğrencilerinin istenen tutum ve davranışa sahip olabilmesi için onlarla ikna edici iletişim kurması beklenmektedir.

Eğitim, yaşam boyu devam eden ve kişinin ilişki içinde olduğu her çevrede gerçekleşen bir süreçtir. Bu sürecin planlı olarak uygulanan ve insanlarda istendik yönde ve bilinçli davranış değiştirme görevini üstlenen bölümü örgün eğitim sistemidir. Örgün eğitimin topluma veya bireye kazandırdıkları göz ardı edilemez. Ancak, insanların iyi eğitilemediği, onlardan yapmaları beklenen davranışların kazandırılamadığı da ülkemizin içinde bulunduğu durum dikkate alındığında bir gerçektir (Başar, 2001, s.7).

(19)

İletişim, hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de en önemli etkenlerden biridir ve diğer fonksiyonlarının yanında eğitimin ön koşulunu oluşturarak okulda geçen örgün eğitim sürecinin temelini oluşturmaktadır. Sınıf içindeki öğretmen de sosyal ve fiziksel çevresini kasıtlı olarak etkilemek için iletişim kurar (Ergin ve Birol, 2000, s. 24).

Öğretmen sınıf içi iletişimin amaçlara ulaşıp ulaşmadığını, yapacağı sözlü veya yazılı değerlendirmede, soru-cevap yöntemiyle elde ederek geri bildirim alacaktır ( Şeker, 2000, s.29).

Öğretme-öğrenme sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için öğreten ve öğrenenler arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir (Gordon, 1999, s.3). Yani öğretmen ve öğrenci arasında etkili bir iletişime ihtiyaç duyulur. Burada en büyük pay çoğunlukla kaynak olan öğretmene düşmektedir. Çünkü süreci başlatarak, bu süreçte rehberlik ederek ve aktif rol oynayarak öğrenmenin gerçekleşmesini sağlamaya çalışır. Dolayısıyla öğretmenin etkili iletişim becerilerine sahip olması, öğretme-öğrenme sürecinin başarılı şekilde sürdürülmesini sağlar.

Her ne kadar okul denince akla ilk gelen okuma ve yazma olsa da okuldaki iletişimin temelinde konuşma ve dinleme yatmaktadır. Öğretmenin konuşma ve dinleme becerilerinde etkili olması, bu becerileri başarılı bir şekilde kullanabilmesi öğretme ve öğrenme ortamının da başarılı olmasının yolunu açmaktadır.

Bir öğretmenin sınıf ortamında başarılı olabilmesi için sınıfındaki öğrencilerle iyi bir iletişim kurması gerekir. Bunun yanında öğretmenlerin davranışlarının öğrenci başarısına etkisi de önemlidir. Öğretmenlerde aranan mesleki ve kişisel nitelikler çocuğun okula ve derse yönelik tutumlarını etkiler. Olumsuz kişilik özelliklerine sahip olan bir öğretmen çocuğun bir dersten ya da okuldan tümüyle uzaklaşmasına ya da akademik yönden başarısız olmasına neden olabilir (Erden, 1998, s.27).

Öğretmenin bilgi aktarma süreci, öğretmen ve öğrenciler arasındaki iletişim-etkileşim olarak da görülebilir. Bu sebeple, öğretmenin iletişim-etkileşim olaylarındaki davranış elemanlarını bilmesi, bunları olumlu yönde kullanması ve geliştirmesi gerekir.

Öğretmenin bilgiyi ve doğruyu kendi tekelinde görmesi tek yönlü iletişime yol açacaktır. Tek yönlü iletişim ise öğrencileri öğretmenler tarafından dolduracak kaplara dönüştürmektedir. Öğretmen, kapları ne kadar iyi doldurursa o kadar iyi öğretmendir. Öğrenciler de doldurmaya ne denli uysalca teslim olursa o kadar iyi öğrencilerdir. Bu

(20)

Sınıfta eğitsel amaçlara ulaşmak için kullanılan en etkin araç, sözlü ve sözsüz iletişimdir. Öğretmenin bu iletişimde kullandığı dil öğrenci başarısını, düzeyini ve öğrencinin vereceği geri bildirimi etkiler ve belirler. Yargılayıcı, suçlayıcı, baskılayıcı dil öğrencinin kendini içe kapamasına, öğretmenle işbirliğini kesmesine neden olur.

Sağlıklı bir iletişim için dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de iletişim engellerinden kaçınmaktır. Ne yazık ki bugün kullanılan iletişim dili toplumsal yaşamımızın her alanında olduğu gibi okullarımızda da geleneksel güç ve otorite dilidir. Anlamaktan çok kabul ettirmeye ve bastırmaya yöneliktir.

Susan, sormayan, öğretmenin her söylediğini yapan çocuk akıllıdır, uysaldır, otorite tarafından kabul ve onay görür. Öğrencilerle kurduğumuz iletişimdeki davranış ve dilimiz daha çok bu geleneksel kabul görmüş öğrenciyi yaratmaya yöneliktir.

Öğretmenden kaynaklanan bazı iletişim engelleri vardır. Bu engellerin bazıları öğretmenin sosyal beceri ve öğretim yetersizliğinden kaynaklanan olumsuz davranışlardır. Kaynak olarak öğretmenden kaynaklanan iletişim engelleri;

- Öğrencilerini iyi tanımaması,

- Alanında yeterli bilgi birikimine sahip olamaması,

- Öğrenciler tarafından inanılır, güvenilir ve çekici bulunmaması, - Derse hazırlıksız girmesi,

- Mesajlarını öteki öğretim ortamlarına ve gerekli örneklere yer vermeden bol bol sözcükler kullanarak sürekli anlatıma dayalı biçimde sunmaya kalkışması,

- Sözcüklerinin seçerken öğrencilerin geçire geldiği yaşantıları dikkate almayıp, anlamların karıştırılmasına ve hatta bazen öğrencilerin hiç duymadıkları sözcükleri de kullanıp hiçbir şeyin algılanmamasına neden olması,

- Öğrencilere derse çekecek ve katacak yöntem ve teknikleri kullanmamasıdır (Ergin ve Birol, 2000, s.180).

Öğretmenin sosyal beceri yetersizliğinden kaynaklanan olumsuz davranışları; öğrencisiyle alay etmesi, öğrencilerini birbirleriyle kıyaslaması, sınıf kurallarını uygularken tutarsız davranması, öğrencileri arasında ayrım yapması, öğrencilerine önem vermemesi, olumlu davranışları ödüllendirmemesi, öğrencilerine karşı kaba davranması, öğrencilerin bireysel farklılıklarını göz ardı etmesi, disiplini bozan davranışları genellikle ceza ile kontrol etmeye çalışması, iletişim becerilerinin eksik ya da yetersiz olması, öğrencilerinden kişisel

(21)

olarak uzak durması ya da onlara soğuk davranması, sadece çalışkan öğrencilerle ilgilenmesi gibi davranışlardır (İlgar, 1996, s.146).

Öğretmenin öğretimle ilgili beceri yetersizliğinden kaynaklanan ve sınıfta sorun yaşanmasına neden olabilecek olumsuz davranışları ise; ders ve sınıf amaçlarını öğrencilere anlatmada başarısız olma, dersin konusuna tam olarak hâkim olamama, disiplini sağlamadan derse başlama ve disiplinsiz bir ortamda dersi sürdürmeye çalışma, ders için geçirilecek zamanı iyi kullanmama, dersini hep aynı yöntemi kullanarak anlatma, öğrenciler tarafından anlaşılmayan ödevler verme, sınıfın fiziksel düzenini öğretim için uygun hâle getirmeme, öğrencilerini notla korkutma, dersi çok yüksek bir ses tonu ile anlatma, öğrencilerine istenilen davranışlar için model olmama, öğretim yöntemlerini seçerken uyulması gereken ilkelere dikkat etmeme, verilen ev ödevlerini kontrol etmemesidir (Ataman, 2000, s.177).

Öğretmenden kaynaklanan olumsuz davranışlar şunlardır:

1. Emir vermek, yönlendirmek: Bu iletiler kişinin duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Kişi diğer kişinin istediğini yapma zorunluluğunu hisseder.

2. Uyarmak, gözdağı vermek: Bu iletiler de emir verme ve yönlendirmeye benzer ancak kişinin vereceği yanıtın karşılığı olacak tümceleri de içerir. Kişinin isteklerine saygı duyulmadığı mesajını verir. Bu durum kişide öfke ve düşmanlık yaratır.

3. Ahlak dersi vermek: Bu tür ilişkilerde otoritenin ve zorunlulukların gücü kişiye karşı kullanılır. “Yapmalısın, etmelisin” mesajlarını iletir ve bireyi karşı koymaya zorlar. 4. Öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek: Kişinin sorunlarını kendi kendisine

çözecek yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir.

5. Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme: Bu durum sınıf içinde o anda herhangi bir sorun yokken çocuklar tarafından kabul edilebiliyor ancak sorun anında bu durum kabul edilmiyor ve daha fazla çatışmalara neden oluyor. Mantıklı düşünceler önerme çocuğun mantıksız ve bilgisiz olduğuna dair mesaj iletir.

6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak: Bu iletiler çocuk üzerinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar. Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşürür. Çocuklar hakkında yapılan olumsuz değerlendirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz görmesine neden olur.

(22)

öğretmenin kendilerini yönlendirme ve isteğini yaptırma girişimi için kurnazlık olarak yorumlarlar. “Siz böyle söyleyince sanki ben daha çok mu çalışacağım?” gibi düşünürler. Övgü ise başkalarının yanında yapılıyorsa çocuğu utandırır. Aşırı övgü sonucunda çocuk buna alışır ve övülmeye gereksinim duymaya başlar.

8. Ad takmak, alay etmek: Çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etki yapar.

9. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak: Bu durum çocuğun konuşmasını, kendi duygularını ifade etmesini engeller.

10. Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak: Öğretmen çocukların duygularını tam olarak anlamadıklarında ortaya çıkar. Böyle bir durumda sorun hiç yokmuş gibi algılanıp avutma eğilimine gidilir. “Üzülme yarın her şey düzelecek, kendini daha iyi hissedeceksin.” gibi mesajların verilmesi çocuğun önemsenmediği hissini verir.

11. Soru sormak, sınamak, sorgulamak: Çocuk sorgulanıyor hissine kapıldığında bu durum onda güvensizlik ve kuşku oluşturur.

12. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak: Böyle iletiler yüzünden çocuk anne babasının onunla ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini belki de onu dışladığını, dikkate almadığını düşünür. Çocuklar sorunlarını dile getirdiklerinde çok ciddidir. Şaka ve espriyle karşılık vermek onları incitebilir ve itilmişlik, kenara atılmışlık duygusunu verir (Gordon, 1999, s.39).

Olumsuz davranışlara sahip öğretmenler ben üstünüm, kontrol etmeliyim duygusuna sahiptirler. Öğrencilerden itaat beklerler. Öğrencilere acır ve sorumluluğu üstlenirler. Aşırı koruyucudurlar. Kendilerini haklı, öğrencileri haksız görür ve sürekli hata ararlar. Öğrencilerden mükemmellik beklerler.

Her şeyi eksik ve yetersiz bulur ve hatalara karşı hoşgörüsüzdürler. Öğrencilere karşı küçümseyici ve aşağılayıcı tutum ve davranışlar sergilerler. Öğretmenlerin sergiledikleri bu olumsuz davranışlar öğrencilerde isyankârlığı, kuşkuyu ve olumsuz davranışları artırır. Öğrenci çaba harcamaktan vazgeçer ve intikam peşine düşer. Öğrencilerde kendine acıma, başkalarını sürekli eleştirme, başkalarına güvenmeme, özgüven duygusunda azalma görülür. Öğrenciler davranışlarında gittikçe daha bağımlı hale gelirler (Yeşilyaprak, 2005, s.55).

Görüldüğü gibi öğretme-öğrenme sürecinde kişilerden ya da öteki ortamlardan kaynaklanan yetersizlikler, eksiklikler ve yokluklar hep istenmeyen davranış olarak

(23)

vardır, öğrencide vardır. Sınıftaki bu ikili olası tüm iletişim engellerine rağmen iletişim kurmak zorundadırlar. Öyleyse iletişim engellerinin bilinmesi ve varlığının hissedilmesi, iletişimden vazgeçmek için ya da sorumlu tutulacağımız sağlıksız iletişim için sığınaklarımız değil, daha etkili olabilmek için yaratıcılığımızı harekete geçirecek dürtülerimiz olmalıdır.

Olumsuz davranışlara sahip olan öğretmenler öğrenci davranışlarını da olumsuz etkilerler. Ayrıca olumsuz öğretmen davranışlarının çocukluk, gençlik ve ergenlik dönemlerinde öğrencilerin psikolojik gelişimlerini ve davranışlarını etkileyen önemli etmenlerden olduğu söylenebilir. Öğretmenler sınıf ortamını olumsuz etkileyebileceği gibi, öğrencileri için yanlış bir insan modeli olarak da onların kişiliklerini kendi özellikleri yönünde olumsuz etkilerler.

1.2. Araştırmanın Amacı

Öğrenciler sınıf içinde kendilerine öğretmenlerini model almaktadır ve öğretmenlerinin davranışlarından olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenmektedir. Özellikle olumsuz olarak etkilendikleri söz ve davranışlar geleceğe yönelik bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu çalışma, öğretmenlerde görülen olumsuz söz ve davranışlar ile sınırlandırılmıştır. Kaynaklar taranırken bulunan olumsuz sözler ve davranışlar genellikle başlıklar altında toplanmıştır.

Bu çalışmanın amacı, olumsuz söz ve davranışlar olarak sıralanan unsurları daha derinlemesine araştırmaktır.

Bu doğrultuda başlıklardan yola çıkarak şu sorulara yanıt aranmıştır:

- Öğretmenleriniz size fiziksel bir ceza veriyor mu? Veriyorsa bunlar nelerdir? - Öğretmen derste söz hakkı verdiğinde sizlere nasıl hitap ediyor?

- Öğretmenlerinizin size söylediği hoşlanmadığınız sözler nelerdir?

- Öğretmene soru sorduğunuzda olumsuz bir tepki alıyor musunuz? Alıyorsanız bunlar nelerdir?

- Yanlış bir hareket yaptığınızda sizi tehdit ediyor mu? Nasıl?

- Sınıfta sizi bazı özelliklerinize göre ayırt eden öğretmen var mı? Sizi ayırt ederken hangi sözleri kullanıyor?

(24)

1) Ortaokul öğrencilerinin ‘öğretmenin sahip olduğu olumsuz söz ve davranışlara’ ilişkin görüşleri arasında anlamlı fark var mıdır?

2) Ortaokul öğrencilerinin ‘öğretmenin sahip olduğu olumsuz söz ve davranışlara’ ilişkin görüşlerinde:

a) Sınıf b) Cinsiyet c) Yaş

değişkenleri bakımından anlamlı bir fark var mıdır?

3) Ortaokulda görevli öğretmenlerin sahip olduğu olumsuz söz ve davranışlarda: a) Cinsiyet

b) Branş

değişkeni bakımından anlamlı bir fark var mıdır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Yapılan araştırmalar incelendiğinde var olan çalışmalar genel olarak nicel boyutta ve yüzeysel olarak ele alınmıştır. Bu çalışma diğer çalışmalara göre nicel olarak değerlendirilmiş ve derinleştirilerek öğrenilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla öğretmenin olumsuz söz ve davranışlarının incelenmesinin önem taşıdığı düşünülerek bu çalışmanın bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynaklık edeceği ve çalışmada ortaya çıkacak araş-tırma bulgularının literatüre önemli katkılar sağlayacağı yönünde düşünülmektedir.

1.4. Varsayımlar

Bu araştırma şu varsayımlara dayandırılmıştır:

- Ankete katılan ortaokul öğrencileri samimi şekilde cevap vermişlerdir.

- Öğretmen davranışları ile öğrencinin öğretmene olan davranışları arasında doğrudan ilişki vardır.

- Öğrenciler gönüllük esasına göre seçilmiştir.

1.5. Sınırlılıklar

(25)

- Problem Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Ankara ili Yenimahalle ve Altındağ ilçelerine bağlı Gazi Osman Paşa Ortaokulu ve Karacaören Ortaokulu kurumlarında görev yapan öğretmenler ile bu okullarda öğrenim gören ortaokul öğrencileriyle sınırlıdır.

- Araştırma sınıf içi olumsuz öğretmen davranışları ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Öğretmen: Öğretmenliğin kurumsal bilgi temelini ise koşarak bireyin davranışlarında hem

bireyin hem de toplumun yaşamına kalite katacak değişimlerin oluşmasına kılavuzluk eden kişidir (Şahin, 2009, s. 282).

Davranış: Organizmanın her türlü boyutta yer alan, iç ya da dış belirli uyaranlara karşı

otaya çıkan bilişsel, duyuşsal, devinişsel, bilinç dışı ve bilinçli tepkileri olarak tanımlanabilir (Topses, 2003, s.23).

İletişim: Davranış değişikliği meydana getirmek üzere fikir, bilgi, tutum, duygu, haber vb.

(26)
(27)

BÖLÜM II

İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde yer alan ilgili araştırmalar, araştırmanın yapıldığı araştırma tarihi sırasına göre verilmiştir.

Yeşilmen (1983), “Sınıf-içi Sözlü Öğretimin Etkileşim Analizi Yöntemiyle Değerlendirilmesi” konulu araştırmasında, öğretmen davranışlarındaki değişmenin öğrenci davranışlarında da değişmeye neden olduğunu, öğretmenin sınıf ortamını rahatlatması, öğrenci yanıtlarını kabul etmesi, soru sorma cevap verme işleminin sınıf ortamını gerginleştirmesi davranışlarındaki artma ya da azalmanın aynı kategorideki öğrencilerin davranışlarında da artma ya da azalmaya yol açtığını belirlemiştir.

Gözütok (1993), “Öğretmenlerin Dayağa Karşı Tutumları ve Okullarda Uygulamaları” adlı çalışmasında, öğretmenlerin dayağa karsı “orta” düzeyde bir tutuma sahip oldukları ve öğretmenlerin haftada bir kez fiziksel cezaya başvurdukları bulunmuştur. En çok kullanılan fiziksel cezalandırma biçimlerini öğrenciler, “tokat atma”, “kulak çekme”, “saç çekme”, “tebeşir, silgi fırlatma”, “sopayla vurma” olarak sıralamışlardır. Genç öğretmenlerin, alt ve orta sosyo- ekonomik düzeyden gelen öğretmenlerin, erkek öğretmenlerin, evli öğretmenlerin ve çocuk sahibi öğretmenlerin dayağa karsı tutumlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yapılan araştırmada öğretmenlerin fiziksel olarak ceza uygulamalarının öğrencilerde istenmeyen davranışlara yol açtığı sonucuna ulaşmıştır. Gözütok (1993), “Okulda Dayak” konulu araştırmasında, öğretmenlerin “dayak” ile ilgili davranış ve tutumlarını incelemiştir. Araştırma sonucunda, öğretmenlerden dayak yiyen öğrencilerin çok az bir bölümünün öğretmeni haklı bulup pişmanlık duyduklarını, öğrencilerin tamamına yakın bir bölümünün ise öğretmene karşı; korku, üzüntü, acı, öfke, kırgınlık, mecburiyet, nefret, kaçma arzusu, bunalım, isyan, öğretmeni dövme hatta öldürme arzusu içinde olduklarını belirlemiştir.

(28)

Çoban (1998) “ 21. Yüzyıla Girerken Öğretmen Eğitiminin Boyutları” isimli araştırması ile öğrencinin öğretmenin anlattıklarından çok davranış ve tutumlarına, konuya yaklaşımı ve onları yorumlama biçimine baktığı, ayrıca öğretmenin gerçekleştirdiği davranış biçimini doğru ve güvenilir davranış biçimi olarak görüp onları benimsemeye çalıştığını belirterek öğretmenin davranış ve tutumlarının, öğrencinin davranış ve tutumlarını etkilediğini belirlemiştir.

Oktar ve Bulduk (1999) “Ortaöğretim Kurumlarında Çalışan Öğretmenlerin Davranışlarının Değerlendirilmesi” isimli araştırmalarında öğrenciler, başarısız olma nedenlerini % 23,6 dersi iyi anlayamama, % 18,2 öğretmenlerin dersi iyi anlatamayışı, % 14,5 öğretmenlerin ilgisizliği, % 12,7 ailevi sorunlar ve sistemli çalışmama olarak sıralanmıştır. Öğrencilerle görüşüldüğünde öğretmeni niçin yeterli bulmadıklarını; dersi iyi anlatamadıkları, soruları açık sormadıkları, sorulan sorulara cevap vermedikleri ve ayrıca sorulan sorulara kızdıklarını söylemişlerdir.

Bangir (2000) “ Mesleki Kıdemlerine Göre Sınıf içi iletişimi Kolaylaştırıcı- Engelleyici Öğretmen Davranışları ve Öğrenci-Öğretmen Önerileri” isimli araştırmasında öğretmenlerin mesleki kıdemlerine göre sınıf içi etkileşimi kolaylaştırıcı-engelleyici davranışları araştırmış, öğrenci-öğretmen görüşlerine başvurmuştur. Araştırma sonunda öğrencilerin özel sorunlarıyla ilgilenmede, etkili konuşmada, konuyla ilgili örnek kitaplar kullanmada, deney ve gösteri yapmada, göz iletişimi kurmada, derse güler yüzlü girmede anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Öğretmenlerin öğrenci-öğretmen iletişimindeki engellerin farkında oldukları görülmüştür.

Dilekmen (2001) “İlköğretim Sınıf Öğretmenlerinin Sınıf İçi Davranışları” araştırmasında öğretmenlerin sınıfta on beş farklı olumsuz davranış gösterdiklerini belirlenmiştir. Olumsuz davranışlarda ilk sırayı % 27.32 ile fiziki ceza, ikinci sırayı %24.59 ile saldırgan ve aşağılayıcı ifadeler kullanma yer almıştır. Öğrenciye uygulanan fiziksel cezaların cetvel veya el ile vurma, sıra dayağı, öğrenciyi öğrenciye dövdürme, kulak çekme, yüze tükürme, tek ayak üzerinde arkadaşları karşısında bekletme ve öğrencinin kafasını çöp kutusuna sokma şeklinde olduğu görülmüştür. Öğrenciye kullanılan saldırgan ve aşağılayıcı ifadeler ise: şerefsiz, hayvan, canavar, turşu kafalı, geri zekậlı, çarkınıza yaparım, ben sizin babanız değilim; sizin yüzünüzden artık kendi çocuklarımı bile sevmiyorum, pezevenk, puşt, kavat, senden adam olmaz, aşağılık herif, salak, karaktersizler, sınıfta uslu durunda dışarıda isterseniz birbirinizi öldürün, başarısızlar artık sınıfa gelmesin; gitsin evde otursunlar. Allah cezanızı versin, namussuz, kaz kafalılar, adi köpek, eşek sıpası” şeklindedir.

(29)

Bu araştırma ile elde edilen bulgulara bakıldığında, öğretmen kimliği ile sınıfta bulunan bu kişilerin sınıflarında pozitif bir etki yapmaları mümkün değildir. Bu tip öğretmenler, çocukları başarısız kılacağı gibi çocukta olumsuz benlik algısı geliştirip, öz güven duygularını da zedeleyerek topluma kendilerini gerçekleştirememiş hasta ruhlu insanlar gönderirler. Yine öğretmen adaylarının staj yaptığı bir ilköğretim okulundaki bir öğretmen davranışı oldukça düşündürücüdür. Öğretmen dersin ortasında bir öğrencisinden türkü söylemesini ister. Öğrenci türküyü bitirince öğretmen çok duygulanmış bir halde öğrenciye dönerek “ oğlum bu akşam seninle meyhaneye gidelim sen söyle ben içeyim” der. (Dilekmen, 2001, s.31-36).

Akdağ ve Güneş (2003) “Öğretmen Rolünün Yaratıcı Bir Sınıf Ortamı Oluşturmasındaki Önemi” isimli araştırmalarında öğretmenlerin genellikle öğrencilerde yeni düşüncelerin ortaya çıkmasını teşvik ettikleri, yapılanların doğru olması konusunda ısrarcı bir tutum sergiledikleri, öğrencileri hayalciliği bırakıp gerçekçi olmaya zorladıkları, öğrencileri başkalarıyla karşılaştırdıkları ve bu karşılaştırmaların genel liselerde daha sık yapıldığı, öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklara tahammül gösteremedikleri, yapılan hataları yeterince hoşgörüyle karşılayamadıkları, değerlendirmede adaletli davrandıkları, sınıf içi etkinliklerin belirlenmesinde öğrenci görüşlerine yeterince başvurmadıkları, öğrencilere karşı çok katı ve sert davranmadıkları, sınıftaki davranışları kısıtladıkları, olumlu öğrenci davranışlarını yerine göre takdir ettikleri, öğrencilere karşı pek alaycı bir tavır içinde olmadıkları, not ile değerlendirmeye önem verdikleri ve genel lise öğretmenlerinin bunu meslek lisesi öğretmenlerinden daha çok önemsedikleri, öğrencileri davranışlarından dolayı eleştirdikleri, öğrencilere belli oranda güvendikleri, düşüncelerin özgürce söylenmesini pek engellemedikleri, ders içi etkinliklerde gayretli ve istekli oldukları, kendi alanlarında belli ölçüde yeterli bilgiye sahip oldukları ortaya çıkmıştır.

Duman, Gelişli ve Çetin (2004) “ Ortaöğretim Öğrencilerinin Öğretmenlerin Sınıfta Disiplin Sağlamaya İlişkin Görüşleri” isimli araştırmadan elde edilen sonuçlara göre öğretmenler modern, yapıcı disiplin yaklaşımlarından ziyade müdahaleci, baskıcı bir disiplin yaklaşımı kullanmaktadır. Sınıflara göre farklı davranış göstermekte, öğrencilerin öğretim alanlarına göre davranışları farklılaşmaktadır. Öğrencilerin devam ettikleri liseye göre farklı disiplin yaklaşımlarını uyguladıkları ortaya çıkmıştır.

(30)

oluştururken, aile meslekleri ve oturdukları yerleşim yerleri anlamlı bir fark oluşturmamıştır. “Öğrencinin dikkatini canlı tutmak için çaba harcar” maddesinin ortalaması 4,47 ile en yüksek değer olmuştur.

Ayrıca, “öğretmen sosyaldir ve konuşmayı sever, öğrencilerin derse katılımını ön planda tutar, öğrencileri çeşitli etkinlik ve materyalle motive eder, öğrencileri çekinmeden kendisine soru sorar, sınıfta bütün öğrencilerle ilgilenir ve soru sorar, derste birçok etkinlik ve materyal kullanır, öğrencilerle iletişim ve ilişkileri iyidir, dersi öğrencilere zevkli gelir ve zaman çabuk geçer, öğrencilerin derse katılımını teşvik etmez, öğretmen kendi içine kapanıktır ve az konuşur, öğrencileri öğrenmeye ve araştırma yapmaya teşvik etmez, öğrenci sorunlarına yardımcı olmayı sevmez, öğrenciler soru sormaya ve konuşmaya çekinir, dersi sınıfta az sayıda (3-5) kişiyle işler.” maddelerini incelemiştir.

Bugüne kadar olumsuz öğretmen davranışlarını araştıran pek çok çalışma yapılmıştır. Yukarıda belirtilen araştırmalar da öğretmenlerde görülen olumsuz davranışlar, okulda dayak, bu davranışların öğrencilere olan etkisi ile ilgili sonuçları göstermektedir.

“Dil Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışları” isimli araştırma ile yukarıdaki ilgili araştırmalar daha ayrıntılı olarak araştırılmıştır.

(31)

BÖLÜM III

YÖNTEM

Araştırmanın yöntemi üzerinde durulan bu bölümde araştırma modeli, evren ve örneklem, verilerin toplanması ve toplanan verilerin analizi hakkında bilgi verilmiştir.

3.1. Araştırmanın Modeli

Bu araştırma ortaokul öğrencilerinin, öğretmenlerindeki olumsuz söz ve davranışlarına yönelik görüşlerini tespit etmek amacı ile yapılmış betimsel bir araştırmadır. Araştırma nicel yöntem kullanılarak gerçekleştirilecektir. Nicel kısmında anket yöntemi kullanılacaktır.

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Ankara ili merkez ilçelerde okuyan ortaokul öğrencileri oluşturmaktadır.

Araştırmanın çalışma grubunu Ankara iline bağlı Altındağ ve Yenimahalle ilçelerinin devlet okullarında okuyan ortaokul öğrencileri oluşturmaktadır. Evren içerisinde yer alan öğrenci sayısının fazla olması nedeniyle ve ayrıca zaman, ulaşım ve araştırma kolaylığı sağlanabilmesi için araştırma iki örneklem üzerinde yürütülmüştür.

Araştırmanın örneklemini, araştırmaya gönüllü olarak katılan Ankara ili Yenimahalle ilçesinde bulunan Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulunun ve Altındağ ilçesinde bulunan Karacaören Orta Okulunun 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.

Örneklem, okulun 6, 7 ve 8. kademelerinin her birinden rastgele 3 şube seçilerek oluşturulmuştur. Öğrencilerin cinsiyete ve sınıf mevcutlarına göre dağılımı Tablo 2 ve 3’de gösterilmiştir.

(32)

Tablo 1

Örneklemi Oluşturan Karacaören Ortaokulu Öğrencilerinin Cinsiyete ve Sınıf Mevcutlarına Göre Dağılımı

Karacaören Ortaokulu Değişkenler F Cinsiyet Kız 55 Erkek 65 TOPLAM 120 Sınıf mevcudu sayısı 6.sınıf 33 7.sınıf 55 8.sınıf 32 TOPLAM 120 Tablo 2

Örneklemi Oluşturan Gazi Osman Paşa Ortaokulu Öğrencilerinin Cinsiyete ve Sınıf Mevcutlarına Göre Dağılımı

Gazi Osman Paşa Ortaokulu

Değişkenler F Cinsiyet Kız 63 Erkek 43 TOPLAM 106 Sınıf mevcudu sayısı 6.sınıf 53 7.sınıf 38 8.sınıf 15 TOPLAM 106 3.3. Verilerin Toplanması

Araştırmada nicel veriler, Ankara ili Yenimahalle ilçesinde bulunan Gazi Osman Paşa Ortaokulunda ve Altındağ ilçesinde bulunan Karacaören Ortaokulunda okuyan 6, 7 ve 8. öğrencilerinden araştırmaya gönüllü olarak katılan toplam 226 ortaokul öğrencisinden elde edilmiştir. Verilerin toplanması araştırmacı tarafından örneklem olarak seçilen gruplara gidilerek yapılmıştır.

Daha geniş bir örneklem grubuna ulaşmak amacıyla araştırmanın nicel verileri araştırmacı tarafından hazırlanan açık uçlu iki boyutlu anket aracılığı ile toplanmıştır.

Öğrenci anket formu, iki boyuttan oluşmaktadır. Boyutlardan birinci bölümde öğrencinin kişisel bilgilerine (sınıf, cinsiyet ve yaş), öğretmenin branş ve cinsiyetine, ikinci bölümde ise öğrencilerin öğretmenlerinde gördükleri olumsuz davranış ve sözlere yönelik sorulara yer verilmiştir. Anket ile 226 öğrenciye ulaşılmıştır. Anketin doldurulması, ifadelerin anlaşılması ve süre açısından herhangi bir zorluk yaşanmamıştır. Anket formu ekler kısmında verişmiştir (Ek 1).

(33)

Anket formları çoğaltıldıktan sonra, araştırmacı tarafından, belirlenen sınıflarda o an derse giren öğretmenlere anketler verilerek sınıflara uygulamaları istenmiştir. Kendilerine anket formu ulaşan öğrencilere gerekli açıklamalar yapılmış ve anket formu verilen süre sonunda toplanmıştır. Öğrencilerden anket sorularına cevap verirken sadece sınıf, cinsiyet ve yaşlarını belirtmeleri, öğretmenlerinden bahsederken ise sadece cinsiyetlerini ve branşlarını yazmaları istenmiştir. Anket iki boyuttan oluşmaktadır. Bu boyutlar; “öğretmenlerinizde gördüğünüz olumsuz davranışlar”, “öğretmenlerinizde gördüğünüz olumsuz sözler” maddelerinin neler olduğunu tespit etmektedir. Dağıtılan anket formlarından 7’si eksik veya hatalı cevaplanması nedeni ile değerlendirmeye alınamamıştır.

3.4. Verilerin Analizi

Verilerin analizi aşamasında ilk olarak araştırmanın ikinci alt problemi ile ilgili olarak, anketler öğrencilerin cinsiyetlerine göre ayrılmıştır. Daha sonra açık uçlu iki soru olumsuz davranışlar ve olumsuz sözler olarak iki bölüme ayrılmış ve analiz edilmiştir.

(34)
(35)

BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde araştırmanın amaçlarına ilişkin bulgulara yer verilmiştir. Öğrencilerin, dil-davranış ilişkisi açısından öğretmenlerin olumsuz söz ve dil-davranışlarına yönelik görüşlerinin alındığı anketin sonucunda elde edilen bulgular tablolarla betimlenmiştir. Öğrenci anket formu, iki boyuttan oluşmaktadır. Boyutlardan birinci bölümde öğrencinin kişisel bilgilerine (sınıf, cinsiyet ve yaş), öğretmenin branş ve cinsiyetine, ikinci bölümde ise öğrencilerin öğretmenlerinde gördükleri olumsuz davranış ve sözlere yönelik “öğretmenlerinizde gördüğünüz olumsuz davranışlar”, “öğretmenlerinizde gördüğünüz olumsuz sözler” sorularına yer verilmiştir. Bütün verilen cevaplar tek tek gözden geçirilip benzer cevaplar aynı kod altında toplanmıştır. Tüm sorular baştan incelenmiş ve geliştirilen kod listesi kullanılarak kodlanmıştır. Daha sonra kodlanan cevapları kaç kişinin söylediği belirlenmiştir.

Araştırmanın amacı, Karacaören Ortaokulu ve Gazi Osman Paşa İlköğretim okulu 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin dil-davranış ilişkisi açısından öğretmenlerin olumsuz söz ve davranışlarına yönelik görüşlerini betimlemek ve bu görüşlerin öğrencilerin arasındaki tutarlılığını belirlemektir. Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

(36)

4.1. Karacaören Ortaokulu öğrencilerinin dil-davranış ilişkisi açısından öğretmenlerin olumsuz söz ve davranışlarına yönelik bulgular

Tablo 3

Karacaören Ortaokulu 6/A Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

6/A Sınıfı Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti ve Sayısı

Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

İngilizce Kadın

Erkek 6

Derste masaj yaptırma Sınıfa girince ayakta bekletme

Geri zekâlı Mal Aptal Beyinsiz Akılsız Öküz Kız 6 Masaj yaptırma Salak Aptal Geri zekâlı Mal

Fen Bilgisi Kadın

Erkek 1

- Geri zekâlı

Akılsız

Kız 1 - Geri zekâlı

Not: 6/A sınıfından 10 öğrenci herhangi bir öğretmeninden olumsuz söz ya da davranış görmedikleri yanıtını verdiler.

6/A sınıfı öğrencilerinden 10 kişi dışında genel olarak öğrenciler İngilizce ve fen bilgisi öğretmenlerinin davranışlarından ve sözlerinden rahatsız oluyor. Öğrencilerin, İngilizce öğretmenleriyle ilgili ortak olumsuz davranışı “masaj yaptırması” ve olumsuz sözleri ise “aptal, geri zekâlı, mal”dır. Fen bilgisi öğretmenlerinden herhangi bir olumsuz davranış görmemişlerdir. Olumsuz söz olarak ise “geri zekâlı” yanıtı verilmiştir. İngilizce ve fen bilgisi öğretmenlerinin cinsiyeti kadındır.

(37)

Tablo 4

Karacaören Ortaokulu 6/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

6/B SINIFI Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti ve Sayısı

Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Matematik Erkek Erkek 6 Kalem fırlatma. Vurma Mal Hayvan Geri zekâlı Salak Zibidi Tembel Kopyacı Kız 6 Kalem fırlatma

Öğrencinin kafasında cetvel

kırma Vurma Mal Hayvan Geri zekâlı Salak Zibidi Tembel Kopyacı Türkçe Kadın Erkek - - Kız 4 - Salak Bağırıyor Müzik Erkek Erkek - - Kız 1 - Çok bağırıyor

Not: 6/B sınıfından 1 öğrenci herhangi bir öğretmeninden olumsuz söz ya da davranış görmediği yanıtını verdi.

6/B sınıfı öğrencileri genel olarak Türkçe, matematik ve müzik dersi öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarını yazmış. Matematik ve müzik öğretmeninin cinsiyeti erkek, Türkçe öğretmeninin cinsiyeti kadındır.

6/B sınıfından 12 öğrenci matematik öğretmeninin (erkek) olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız oluyor. Olumsuz olarak 12 öğrenci de “ kalem fırlatma ve vurma” davranışlarından rahatsız oluyor. Öğrencilerin 12’si de aynı olumsuz sözlerden rahatsızdır. Türkçe öğretmenlerinden (kadın) herhangi bir olumsuz davranış görmediklerini olumsuz söz olarak ise “salak” yanıtını vermişlerdir. Bir öğrenci de müzik öğretmeninin çok bağırdığından rahatsız olmuştur.

(38)

Tablo 5

Karacaören Ortaokulu 6/E Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

6/E SINIFI Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti

ve Sayısı Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Türkçe Kadın Erkek 12 Sırta ve enseye vurma

Sizden hiçbir şey olmaz. Boş gezenin boş kalfasısınız.

Sizin gibi çocuğum olsa

kendimi affetmem.

Seni turşu ezmesi yaparım. Bizim köyde kendi kendine konuşana bir şey derler.

3 eksi veririm. Tutanak tutarım. Kız 7 Sırta vurma. İtme

Sizden hiçbir şey olmaz. Boş gezenin boş kalfasısınız.

Sizin gibi çocuğum olsa

kendimi affetmem.

Seni turşu ezmesi yaparım. Bizim köyde kendi kendine konuşana bir şey derler.

3 eksi veririm. Tutanak tutarım. Disipline gönderirim. Tembel

Sınıfta bırakırım.

Not: 6/E sınıfından 6 öğrenci herhangi bir öğretmeninden olumsuz söz ya da davranış görmedikleri yanıtını verdiler.

6/E sınıfındaki öğrencilerden 6 kişi hariç diğer öğrenciler Türkçe öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız olduklarını belirtmişlerdir. 19 öğrenci, öğretmenlerinin “sırta vurma” davranışından, birçok tehdit edici ve küçük düşürücü sözünden rahatsız olmaktadır.

(39)

Tablo 6

Karacaören Ortaokulu 7/A Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

7/A SINIFI Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti

ve Sayısı Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Seçmeli Matematik Erkek Erkek 10 Kafaya vurma. Kulak çekme

Kalem ve tahta silgisi fırlatma Hayvan herif, it, çakal, salak, geri zekâlı, beyinsiz, mal, kurt Kız 9

Kalem ve tahta silgisi fırlatma Kafaya vurma Hayvan herif, it, çakal, salak, geri zekâlı, beyinsiz, mal, kurt

7/A sınıf öğrencileri genel olarak seçmeli matematik öğretmeninin (erkek) olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız olduklarını yazmış. Sınıfta bulunan 9 kız öğrenci ve 10 erkek öğrenci seçmeli matematik öğretmeninin (erkek) kalem, tahta silgisi fırlatma ve kafalarına vurma gibi olumsuz davranışlar sergilediğini; hayvan herif, it, çakal, salak, geri zekâlı, beyinsiz, mal, kurt gibi olumsuz sözlerinin bulunduğunu yazmışlardır. Erkek öğrencilerden bazıları kulak çekme olumsuz davranışının olduğunu yazmışlardır.

Tablo 7

Karacaören Ortaokulu 7/C Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

7/C SINIFI Öğretmeni

n Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti

ve Sayısı Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Türkçe Kadın

Erkek 4

Arka sıraya geçip telefonla oynama Arka sıraya oturup test çözme Kız öğrencilere ayrımcılık yapma Aptal çocuk Geri zekâlı Mal Salak Kız 3

Yazıyı tahtaya sürekli

öğrencilere yazdırma Kitapları sıranın üzerinden atma Geri zekâlı Seçmeli Matematik Erkek Erkek 5

Kızlara ayrımcılık yapma Kafaya vurma

Bazen aşağılayıcı

sözler söylüyor.

Kız 3 Kafaya vurma

(40)

7/C sınıfı öğrencileri genel olarak Türkçe (kadın), seçmeli matematik (erkek) ve teknoloji tasarım (erkek) dersi öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarını yazmış.

Sınıfın 4 erkek öğrencisi Türkçe öğretmeninin kız öğrencilere ayrıcalık tanıma, arka sıraya geçip telefonla oynama ve test çözme davranışlarını sergilediğini; aptal çocuk, geri zekâlı, mal ve salak gibi olumsuz sözler söylediğini belirtmiş. Sınıfın 3 kız öğrencisi ise Türkçe öğretmeninin tahtaya sürekli kendilerine yazı yazdırdığını, kitaplarını sıralarının üzerinden attığını ve geri zekâlı gibi olumsuz sözler söylediğinin yazmışlar.

Seçmeli matematik öğretmeni için ise 5 erkek öğrenci ve 3 kız öğrenci kafalarına vurma ve saçlarını seçme gibi olumsuz davranışlar sergilediğini; aşağılayıcı sözler söylediğini yazmışlardır.

Teknoloji tasarım öğretmeni için ise sadece 2 erkek öğrenci öğretmenin sınıf öğretmeni olduğunu ve sınıfla hiç ilgilenmediğini belirtmiş.

Tablo 8

Karacaören Ortaokulu 7/D Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

7/D SINIFI Öğretmenin Branşı Öğretmenin Cinsiyeti Öğrencinin Cinsiyeti ve Sayısı

Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Türkçe Kadın Erkek 3 Tokat atma Geri zekâlı Mal Kız 2

Defterleri yere fırlatıp

parçalama El kaldırıp vurma Kötü ve aşağılayıcı kelimeler söylüyor. Seçmeli Matematik Erkek Erkek 5

Geç kalanları ayakta bekletme ve cetvelle dövme

Derste telefonla konuşma Mal Geri zekâlı Kız 3 Kafaya vurma Mal Salak Öküz İngilizce Kadın Erkek - -

Kız 4 Öğrenci ayrımı yapma

Mal beyinli Saygısız Geri zekâlı Sosyal

Bilgiler Erkek

Erkek 1 Tahta kalemi fırlatma Mal

Geri zekâlı

Kız - -

Müzik Kadın Erkek

- -

Kız 1 Geri zekâlı

(41)

7/D sınıfı öğrencileri Türkçe, seçmeli matematik, İngilizce, sosyal bilgiler ve müzik öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız olduklarını belirtmişler.

Türkçe öğretmeni (kadın) için 3 erkek ve 2 kız öğrenci “tokat atma” ve “defterlerini yere fırlatıp parçalama” olumsuz davranışlarını sergilediğini; “geri zekâlı, mal” gibi aşağılayıcı sözler söylediğini yazmışlardır.

Seçmeli matematik öğretmeni (erkek) için 5 erkek öğrenci ve 3 kız öğrenci kafalarına vurma, geç kalanları ayakta bekletme, cetvelle dövme ve derste telefonla konuşma gibi olumsuz davranışlar sergilediğini; mal, salak, öküz, geri zekâlı gibi olumsuz sözler söylediğini yazmışlardır.

İngilizce öğretmeni (kadın) için 4 kız öğrenci, öğretmenin “öğrenciler arasında ayrım yaptığını” ve “mal, saygısız, geri zekâlı” gibi olumsuz sözler söylediği yanıtını vermişlerdir.

Sosyal bilgiler öğretmeni (erkek) için 1 erkek öğrenci “tahta kalemi fırlattığını” ve” mal, geri zekâlı” gibi olumsuz sözler söylediği yanıtı vermiş.

Müzik öğretmeni (kadın) için 1 kız öğrenci öğretmenin “geri zekâlı” ve “mal” gibi olumsuz sözler söylediği yanıtını vermiş.

Tablo 9

Karacaören Ortaokulu 8/B Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

8/B SINIFI Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti ve Sayısı

Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Seçmeli

Matematik Erkek

Erkek 4

Sınıfa girer girmez herkesi dövme

Kafaya vurma

Öküz

Kız 3 Kafaya vurma Hep kızıyor.

Din Kültürü Kadın

Erkek

- -

Kız 1 Ayrım yapma

Serseri

Annen, baban terbiye

vermiyor mu?

Türkçe Kadın

Erkek 1 Sürekli telefonla ilgilenme -

Kız - -

Not: 8/B sınıfından 13 öğrenci herhangi bir öğretmeninden olumsuz söz ya da davranış görmedikleri yanıtını verdiler.

(42)

Ankete katılan 8/B öğrencilerinden 13’ü öğretmenlerinden herhangi bir olumsuz söz veya davranış görmediklerini belirtirken öğrencilerden 9’u Türkçe, seçmeli matematik ve din kültürü dersi öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız olduklarını belirtmişlerdir. Seçmeli matematik öğretmeninin cinsiyeti erkek, Türkçe ve din kültürü öğretmeninin cinsiyeti kadındır.

7 öğrenci, seçmeli matematik öğretmeninin “kafaya vurma” davranışından ve olumsuz sözlerinden (öküz) rahatsız oluyor. Bir kız öğrenci din kültürü öğretmeninin “ayrım yaptığından”, bir erkek öğrenci ise Türkçe öğretmenin “derste telefonuyla ilgilenmesinden” rahatsız olduğunu belirtmiş.

Tablo 10

Karacaören Ortaokulu 8/D Sınıfı Öğrencilerinin Dil-Davranış İlişkisi Açısından Öğretmenlerin Olumsuz Söz ve Davranışlarına Yönelik Görüşleri

8/D SINIFI Öğretmenin

Branşı Öğretmenin Cinsiyeti

Öğrencinin Cinsiyeti ve Sayısı

Olumsuz Davranışlar Olumsuz Sözler

Seçmeli Türkçe

Kadın Erkek 4 Derste masaj yaptırma

“Rujum güzel mi, saçım güzel mi, kilo almış

mıyım?” gibi sorular

soruyor.

Kız - -

İngilizce Kadın

Erkek

- -

Kız 2 Çok sert ve kızgın davranma Terbiyesiz

Sosyal Bilgiler

Erkek

Erkek 1 Tokat atma Kötü sözler söylüyor.

Kız - -

Not: 8/D sınıfından 6 öğrenci herhangi bir öğretmeninden olumsuz söz ya da davranış görmedikleri yanıtını verdiler.

8/D sınıfı öğrencileri seçmeli Türkçe, İngilizce ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin olumsuz söz ve davranışlarından rahatsız olduklarını belirtmişlerdir. Seçmeli Türkçe ve İngilizce öğretmenlerinin cinsiyeti kadın, sosyal bilgiler öğretmeninin cinsiyeti ise erkektir.

Seçmeli Türkçe öğretmeni için 4 erkek öğrenci derste masaj yaptırma olumsuz davranışlarını sergilediğini; “Rujum güzel mi, saçım güzel mi, kilo almış mıyım?” gibi olumsuz sözler söylediğini yazmışlardır.

Şekil

Şekil 1. Sınıf ortamında iletişim sürecinin beş öğesi

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Araştırma modelinde yer alan değişkenlere yönelik doğrudan ilişkiler (ikili modeller) çerçevesinde; yöneticilerin girişimci kişilik özelliklerinden olan risk

Bu toplumda yetişen ve tüm yaşamı boyunca gerek yaşadıklarından gerekse gördüklerinden dolayı düzene karşı sert bir tepki geliştirmiş olan odak figür,

Kazanım Testi 1 Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır, Kader ve Evrendeki Yasalar. Kaza ve kader

Titreşim ölçümleri incelendiğinde sistemde dinamik dengesizlik problemi olduğu için spektrum grafiğinde devir sayısının (1×RPM) eş değeri olan frekansta

Bu bilgiler ışığında sorunun çözümüne dönülürse; Bu durumda, eşitliğin her iki tarafında kalan sayılar eşit olduğundan çözüm kümesi tüm reel

Talihin cilvesi bir hayli garip oldu sana Hakkı Tarık bile âlemde rakip oldu sana. Salim Rıza’ya sordum: «irticalen (doğaçtan)

1960-1975 yılları arasında kendi orkestrasıyla çeşitli şehirlerde konserler veren sanatçı, bir kaç kez yılın aranjörü ödülünü

DSLR fotoğraf makineleri, değiştirilebilen objektifleriyle genelde titiz amatörler ya da profesyoneller tarafından tercih edilen ve kompakt fotoğraf makinelerine kıyasla çok