• Sonuç bulunamadı

Boraboy Gölü (Taşova - Amasya) planktonik alg florası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boraboy Gölü (Taşova - Amasya) planktonik alg florası"

Copied!
148
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BĐYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

BORABOY GÖLÜ (TAŞOVA-AMASYA) PLANKTONĐK ALG

FLORASI

Betül ÖZENLĐ

TOKAT 2008

(2)

Üye: Doç.Dr. Şenol AKIN Đmza:

Üye: Yrd. Doç.Dr. Đbrahim TÜRKEKUL Đmza:

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Metin YILDIRIM Enstitü Müdürü

(3)

TEZ BEYANI

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsellik normlarına uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversitede veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(4)

Yüksek Lisans Tezi

BORABOY GÖLÜ (TAŞOVA-AMASYA) PLANKTONĐK ALG FLORASI

Betül ÖZENLĐ

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Zekeriya ALTUNER

Bu çalışmada, Boraboy Gölü’nün planktonik alglerinin kompozisyonu, yoğunluğu ve mevsimsel değişimleri Mart 2006 ile Şubat 2007 tarihleri arasında yüzey ve 1 metre derinlikten alınan örneklerde incelenmiştir. Ayrıca göl suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri de (su sıcaklığı, çözünmüş oksijen, pH ve elektriksel iletkenlik değerleri ve bazı anyon ve katyonlarının miktarları) belirlendi. Planktonik alg topluluğunda toplam 166 takson tespit edilmiştir. Bacillariophyta 109, Chlorophyta 35, Cyanophyta 14, Euglenophyta 8 taksonla temsil edilmişlerdir. Bacillariophyta (%65,6) dominant planktonik alg grubu olarak, bunu takiben Chlorophyta (%21,08), Cyanophyta (%8,4) ve Euglenophyta (%4,82) bulunmuştur. Fitoplanktonda Bacillariophyta’ya ait, Cyclotella meneghiniana, Navicula radiosa, Synedra vaucheria, Amphora ovalis, Melosira varians dominant tür, Chlorophyta’dan ise Chlorella vulgaris ve Cyanophyta’dan Chlorococcus dispercus en yaygın türdür. Planktonik florada mevsimlere göre değişiklik gözlenmiştir. Yapılan fiziksel ve kimyasal analizlerde gölün hafif alkali ve yumuşak su özelliğine sahip olduğu, kirliliğin önemli derecede olmadığı, ancak zaman geçtikçe gölün kenarındaki tesisin ve insanların olumsuz müdahaleleri sonucunda gölün kirlenerek ekolojik yapısının bozulabileceği düşünülmektedir.

2008, 137 sayfa

Anahtar kelimeler: Planktonik Algler, Boraboy Gölü

(5)

ABSTRACT Master Thesis

Betül ÖZENLĐ

PLANKTONIC ALGAL FLORA IN LAKE BORABOY (TAŞOVA-AMASYA)

Gaziosmanpaşa University

Graduate School Natural and Applied Science Department of Biology Science

Supervisor: Prof. Dr. Zekeriya ALTUNER

In this study, the composition, density and seasonal variations of the planktonic algae of Boraboy Lake were determined using samples taken from the surface and 1 m depth between March 2006 and February 2007. Some physical and chemical properties of the lake water (the values of the water temperature, dissolved oxygen, pH and the conductivity of electricity and the quantities of some anions and cations) were also determined. A total of 166 taxa belonging to Bacillariophyta 109, Chlorophyta 35, Cyanophyta 14, Euglenophyta 8 were determined. It was found that Bacillariophyta (%65,6) was the dominant planktonic algal group followed Chlorophyta (%21,08), Cyanophyta (%8,4) and Euglenophyta (%4,82). Cyclotella meneghiniana, Navicula radiosa, Synedra vaucheria, Amphora ovalis and Melosira varians were the dominant species of Bacillariophyta, whereas Chlorella vulgaris of Chlorophyta and Chlorococcus dispercus of Cyanophyta were the most abundant and widespread species in phytoplankton. A seasonal variation of the planktonic flora was observed during that period. The chemical and physical analysis showed that the lake has the low alkali and soft water. The result of chemical analysis indicated that the pollution is not a major problem now. However it is thought that if the precautions are not taken, the lake would be polluted by the establishment near the lake and negative interventions of human beings and ecological structure of the lake could be destroyed.

2008, 137 pages

(6)

Su ortamında primer üretici olarak bulunan algler, fotosentez ile organik besin sentezlemektedirler. Ekosistemin en önemli üyelerinden olan algler, sudaki canlıların hem besin kaynağıdırlar hem de ortamın çözünmüş oksijen bakımından zenginleşmesini sağlamaktadırlar.

Alglerin sayı ve zenginlikleri bulundukları ortamın verimliliği hakkında bize bilgi vermektedir. Bazı alg türleri kirlilik indikatörü olarak, ortamın kirlilik derecesinin belirlenmesinde önemlidirler. Canlılar için yaşamsal önemi olan su kaynakları insan faaliyetleri, endüstriyel atıklar gibi olumsuz koşullar sebebi ile kirlenmektedir. Bu yüzden canlılık faaliyetlerinin devam edebilmesi, kirlenmenin önlenebilmesi için suyun ve sudaki canlıların özelliklerinin ve bu canlıların etkilerinin bilinmesi gerekmektedir. Zengin besin içeriği ile gıda maddesi olarak tüketimi artan algler, endüstride ham madde olarak da kullanılmaktadır. Algler, her yönü ile incelemeye ve üzerinde durulmaya değer organizmalar olarak bilim dünyası tarafından aydınlatılmayı beklemektedirler.

Bu çalışmada, Boraboy Gölü’nün planktonik alg florasının kompozisyonu, yoğunluğu ile birlikte göl suyunun fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Türkiye tatlı su alg florasına katkıda bulunmak ve Boraboy Gölü’nün önemini vurgulamak amaçlanmıştır.

Bu tezin hazırlanmasında emeği geçen, ilgi ve yardımlarını esirgemeyen kıymetli hocam Prof.Dr. Zekeriya ALTUNER’e (Gaziosmanpaşa Ünv.) saygı ve şükranlarımı sunarım. Çalışmalarım sırasındaki yardımlarından dolayı Yrd.Doç.Dr. Đbrahim TÜRKEKUL, Uzm. Dr. Köksal PABUÇCU’ya (Gaziosmanpaşa Ünv.), Hakan IŞIK’a (Arif Nihat Asyalı Lisesi), Esra Zaim’e (Silifke And. Lisesi), suyun kimyasal analizlerini yapan AÖĐM Laboratuarı Kimya Mühendisi M. Erdal TARHAN’a, istatistiksel analizleri yapan Kamuran BAYKAL’a (Anadolu Ünv.) tezimin her aşamasında yardım ve desteğini esirgemeyen değerli eşim Ali ÖZENLĐ’ye (Amasya And. Lisesi), tezimin yazımındaki yardımlarından dolayı Yusuf ADAK’a (Gaziosmanpaşa Ünv.), Biyoloji bölümü asistanlarına ve çalışmalarım esnasında destekleri ile her zaman yanımda olan değerli hocalarım Yrd.Doç. Dr. Hatice KARAER ve Yrd.Doç.Dr. Fergan KARAER’e (Amasya Ünv.) teşekkür ederim.

Betül ÖZENLĐ Ocak 2008

(7)

ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET ... I ABSTRACT...II ÖNSÖZ ... III ĐÇĐNDEKĐLER ... IV SĐMGE ve KISALTMALAR DĐZĐNĐ ... V ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ ... VI ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ ... VIII 1.GĐRĐŞ ... 1

2. ARAŞTIRMA ALANININ TANIMI... 11

2.1.Amasya Đli Coğrafik Özellikleri ... 11

2.2. Đklim Özellikleri... 19

2.3. Örnek Alma Đstasyonları ... 21

3.MATERYAL VE METOT ... 23

3.1. Fiziksel ve Kimyasal Analizler... 23

4.BULGULAR... 25

4.1. Suyun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri ... 25

4.1.1. Su Sıcaklığı ... 25

4.1.2. pH Değeri... 27

4.1.3.Çözünmüş Oksijen... 30

4.1.4 Elektriksel Đletkenlik... 32

4.1.5 Suyun Anyon ve Katyonları ... 34

4.2. Algaeolojik Özellikler... 35 4.3. Đstatistiksel Analizler ... 60 4.4. Zenginlik Đndeksi ... 60 5. TARTIŞMA ... 62 6. KAYNAKLAR ... 73 EKLER... 77

EK-1: ĐSTATĐSTĐKSEL ANALĐZ SONUÇLARI ... 78

T-Testi ... 79

F-Testi... 89

Đstatistiksel Grafikler ... 111

EK-2: BACILLARIOPHYTA BÖLÜMÜNE AĐT ALG FOTOĞRAFLARI ... 120

EK-3: BACILLARIOPHYTA DIŞINDAKĐ BÖLÜMLERE AĐT ALG TOPLULUKLARININ FOTOĞRAFLARI ... 131

(8)

Simge Açıklama 10 µm

Kısaltmalar Açıklama

AÖĐM Amasya Özel Đdare Müdürlüğü

Đst. Đstasyon Oca. Ocak Şub. Şubat Mar. Mart Nis. Nisan May. Mayıs Haz. Haziran Tem. Temmuz Ağu. Ağustos Eyl. Eylül Eki. Ekim Kas. Kasım Ara. Aralık

(9)

ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ

Şekil 1. Araştırma alanın haritası ... 13

Şekil 2. Boraboy Gölü’nün uydu fotoğrafı (Google Earth) ... 14

Şekil 3. Amasya ilinin idari haritası (Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği CBS Merkezi 2007) ... 15

Şekil 4. Amasya ili coğrafi haritası (Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği CBS Merkezi 2007) ... 16

Şekil 5. Amasya ili yükseklik grupları haritası (Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği CBS Merkezi 2007) ... 17

Şekil 6. Boraboy Gölü çevresinin topografya haritası (Doğu ve ark. 1994). ... 18

Şekil 7. Amasya ili yıllık ortalama sıcaklık haritası (Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği CBS Merkezi 2007) ... 20

Şekil 8. 1 nolu istasyon. ... 21

Şekil 9. 2 nolu istasyon. ... 22

Şekil 10. 3 nolu istasyon. ... 22

Şekil 11. Đstasyonlardaki yüzey suyu sıcaklığının aylara göre değişimi... 26

Şekil 12. Gölün 1 m derinlikteki su sıcaklığının aylara göre değişimi. ... 27

Şekil 13. Gölün yüzey suyu pH değerinin aylara göre değişimi. ... 28

Şekil 14. Gölün 1m derinliğindeki suda pH değerinin aylara göre değişimi. ... 29

Şekil 15. Göl yüzey suyunun oksijen çözünürlüğünün aylara göre değişimi. ... 31

Şekil 16. Gölün 1 m derinliğindeki suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi. ... 32

Şekil 17. Gölün elektriksel iletkenliğinin aylara göre değişimi. ... 34

Şekil 18. Boraboy Gölü’nün fitoplanktonik alg florası... 35

Şekil 19 Yüzey sularında ortalama pH değerinin aylara göre gösterdiği farklılık. ... 111

Şekil 20 1m derinlik sularında ortalama pH değerinin aylara göre gösterdiği farklılık... 111

Şekil 21 1m derinlik sularında ortalama sıcaklık değerinin aylara göre gösterdiği farklılık. ... 112

Şekil 22 Yüzey sularında ortalama sıcaklık değerinin aylara göre gösterdiği farklılık. ... 112

Şekil 23 Yüzey sularında ortalama oksijen çözünürlüğü değerinin aylara göre gösterdiği farklılık... 113

Şekil 24 1m derinlik sularında ortalama oksijen çözünürlüğü değerinin aylara göre gösterdiği farklılık... 113

Şekil 25 Ortalama elektriksel iletkenlik değerinin aylara göre gösterdiği farklılık. ... 114

Şekil 26 Cymbella genusunun yüzey sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 114

Şekil 27 Cymbella genusunun 1m derinlik sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 115

Şekil 28 Gomphonema genusunun 1m derinlik sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 115

Şekil 29 Gomphonema genusunun yüzey sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 116

Şekil 30 Navicula genusunun 1m derinlik sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 116

Şekil 31 Navicula genusunun yüzey sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 117

Şekil 32 Nitzschia genusunun 1m derinlik sularında aylara göre gösterdiği farklılık... 117

Şekil 33 Nitzschia genusunun yüzey sularında aylara göre gösterdiği farklılık... 118

Şekil 34 Synedra genusunun 1m derinlik sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 118

Şekil 35 Synedra genusunun yüzey sularında aylara göre gösterdiği farklılık. ... 119

Şekil 36. Achanthes lanceolata. ... 121

Şekil 37.Amphora ovalis. ... 121

Şekil 38. Caloneis amphisbaena. ... 121

Şekil 39. Cocconeis placentula. ... 121

Şekil 40. Cyclotella menenghiniana. ... 122

Şekil 41. Cymatopleura elliptica... 122

Şekil 42. Cymatopleura solea. ... 122

Şekil 43. Cymbella affinis. ... 122

(10)

Şekil 46. Cymbella helvetica... 123

Şekil 47. Cymbella ventricosa ... 123

Şekil 48. Diatoma vulgare ... 124

Şekil 49. Epithemia adnata ... 124

Şekil 50. Epithemia argus ... 124

Şekil 51. Epithemia sorex ... 124

Şekil 52. Fragilaria pinnata ... 125

Şekil 53. Gomphonema angustatum ... 125

Şekil 54. Gomphonema constrictum ... 125

Şekil 55. Gomphonema olivaceum... 125

Şekil 56. Gyrosigma acuminatum ... 126

Şekil 57. Melosira varians ... 126

Şekil 58. Navicula bacillum ... 126

Şekil 59. Navicula cryptocephala ... 126

Şekil 60. Navicula menisculus ... 127

Şekil 61. Navicula radiosa... 127

Şekil 62. Navicula rhynchocephala ... 127

Şekil 63. Navicula tuscula ... 127

Şekil 64. Nitzschia amphibia ... 128

Şekil 65. Nitzschia apiculata ... 128

Şekil 66. Pinnularia globiceps... 128

Şekil 67. Pinnularia microstauron... 129

Şekil 68. Rhoicosphenia curvata... 129

Şekil 69. Rhopalodia gibba... 129

Şekil 70. Surirella angustata ... 129

Şekil 71. Synedra capitata ... 130

Şekil 72. Synedra rumpens... 130

Şekil 73. Synedra ulna ... 130

Şekil 74. Anabaena affinis ... 132

Şekil 75. Anabaena sp... 132

Şekil 76. Chlamydomonas pseudopertyi ... 132

Şekil 77. Chroococcus dispersus ... 132

Şekil 78. Cladophora fracta... 133

Şekil 79. Closterium lunula ... 133

Şekil 80. Cosmarium margaritatum... 133

Şekil 81. Cosmarium sp. ... 133

Şekil 82. Euglena elastica... 134

Şekil 83. Euglena oxyuris ... 134

Şekil 84. Euglena proxima... 134

Şekil 85. Oscillatoria tenuis... 134

Şekil 86. Pediastrum tetras ... 135

Şekil 87. Scenedesmus acuminatus ... 135

Şekil 88. Spirogyra collinsii... 135

Şekil 89. Spirogyra crassa ... 135

Şekil 90. Spirulina major ... 136

Şekil 91. Ulothrix subconstricta ... 136

Şekil 92. Ulothrix variabilis... 136

(11)

ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ

Tablo 1. Gölün yüzey suyu sıcaklığının aylara göre değişimi... 25

Tablo 2. Gölün 1 m derinlikteki su sıcaklığının aylara göre değişimi... 26

Tablo 3. Gölün yüzey suyu pH değerinin aylara göre değişimi. ... 27

Tablo 4. Gölün 1m derinlikteki su pH değerinin aylara göre değişimi. ... 29

Tablo 5. Gölün yüzey suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi. ... 30

Tablo 6. Gölün 1 m derinlik suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi. ... 31

Tablo 7. Gölün elektriksel iletkenliğinin aylara göre değişimi. ... 33

Tablo 8. Suyun kimyasal analiz sonuçları. ... 34

Tablo 9. Đstasyonlara göre alglerin dağılımı. ... 36

Tablo 10. Boraboy Gölü’nün planktonik (1m derinlik) diyatomelerin % bollukları... 43

Tablo 11. Boraboy Gölü’nün planktonik (Yüzey) diyatomelerin % bollukları... 51

Tablo 12. Yüzey sularının mevsimlere göre zenginlik indeksi. ... 60

Tablo 13. 1m derinlikteki suların mevsimlere göre zenginlik indeksi. ... 61

Tablo 14. Göl suyunun yüzey ve 1 metre derinlikteki pH, sıcaklık, oksijen çözünürlüğü, elektriksel iletkenlik ve baskın planktonlarına (Cymbella, Gomphonema, Navicula, Nitzschia, Synedra ) göre dağılımı... 88

Tablo 15. Yüzey sularının pH, sıcaklık, O2 çözünürlüğü, elektriksel iletkenlik ve tür açısından zengin plankton (Cymbella, Gomphonema, Navicula, Nitzschia, Synedra) sonuçları üzerinde ANOVA uygulaması. ... 109

Tablo 16. 1m derinlikteki suların pH, sıcaklık, O2 çözünürlüğü, elektriksel iletkenlik ve tür açısından zengin plankton (Cymbella, Gomphonema, Navicula, Nitzschia Synedra) sonuçları üzerinde ANOVA uygulaması. ... 110

(12)

Canlılığın devamı için hayati önemi olan su, bütün canlıların yapısına girmesi, metabolik olaylar için en başta gelen hayati bir madde olması ve ayrıca bir yaşam ortamı olması sebebiyle yüzyıllardır insanoğlunun dikkatini çekmiştir. Canlılar için bu kadar önemli olan suyun özellikleri ve su ortamına uyum sağlamış, bütün fizyolojik olaylarını su içerisinde gerçekleştiren canlıların bilinmesi de son derece önemlidir.

Algler, gerek yapısal olarak gerekse dış görünüşleri bakımından oldukça farklı görünümdedirler. Yapısal olarak ökaryotik (gelişmiş hücre tipi) ve prokaryotik (basit yapılı hücre tipi) olmak üzere iki büyük gruba ayrılırlar. Dış görünümleri bakımından tek hücreli ve ipliksi formlardan, karışık olarak gelişmiş bireylere kadar değişik biçimlerde gözlenebilmektedirler (Round, 1973).

Tohumsuz bitkilerin çok geniş bir grubunu teşkil eden algler gerçek kök gövde ve yaprak gibi organlar halinde farklılaşmamış "Thallus" (tallus) adı verilen vücut yapılarına sahip, klorofil ihtiva eden çiçeksiz, sporlu bitkilerdir. Bazı alg gruplarında tallus oldukça gelişmiş olduğu halde hiçbir zaman gerçek doku görülmez. Bugün artık bitki olarak kabul edilmeyen algler, sınıflandırmada değişik âlem (Kingdom) lere konmaktadır. Hemen hepsi fotosentetik organizmalar olduğu gibi birçok özellikleri bakımından bitkilere benzemektedirler (Altuner, 2005).

Her canlı gibi, algler de nesillerini devam ettirebilmek için çoğalmak zorundadırlar. Algler üç farklı üreme sistemine sahiptirler. Bunlar; vejatatif üreme, eşeyli ve eşeysiz üremelerdir. Alglerde vejatatif üreme yaygın bir durum göstermektedir. Bazı türlerde hücrelerin büyüyerek koloni oluşturmasına ve bunların daha sonra normal büyüme sonucu bölünmesine dayanır. Diğer bazı türlerde ise tallusun büyümesi ya da ana bitkinin büyümesinin sürmesiyle gerçekleşmektedir. Genellikle alglerin ilkel gruplarında görülen eşeysiz üreme çok değişik biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Kamçılı alglerin bazı gruplarında vejatatif üreme ile eşeysiz üreme arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır. Bu tip bir üremeye sahip alg hücrelerinden bazı tiplerin farklılaşması ve sonuçta bunların birer birey oluşturarak ana hücreden ayrılmalarıyla gerçekleşmektedir. Son üreme şekli olan eşeyli üreme ise alglerin genel bir özelliği değildir. Bu tip üreme

(13)

genellikle gelişmiş organizmalarda görülmektedir. Alglerde eşeyli üreme çoğunlukla

aynı tür iki organizmanın plazmalarının ve çekirdeklerinin birleşmesiyle

gerçekleşmektedir. Bu durum çok basit olarak morfolojik yapıları aynı olan 2 gametin birleşmesiyle olmaktadır. Gametler flagellatlara benzerler ve hareketlidirler. Bazı türlerde gametler yapılarına göre büyük ve küçük olarak ayrılabilirler (Güner, 1991).

Algler, her ne kadar ekstrem olarak morfolojik, sitolojik ve üreme varyasyonları bakımından diğer bitkilerden farklılık gösterse de, basit biyokimyasal mekanizmalarının benzer olduğu görülmektedir. Örneğin, klorofil-a yapıları ve bu pigmentler yoluyla çalışan fotosentetik sistemleri, basit besin ihtiyaçları ve asimilasyonun son ürünleri olan karbonhidrat ve proteinler, yüksek bitkiler ile benzerlik göstermektedir.

Ekolojik olarak algler çok farklı alanlarda yaşayabilirler. Su sızdıran kayalıklarda, mağaralarda, karlı alanlarda, tamamen buzla kaplı alanlarda da bulunabilirler. Fakat % 70’inin dağıldığı asıl yayılım alanı sulardır. Bu ortamlarda organik karbon bileşiklerinin major primer üreticisidirler. Mikroskobik fitoplankton formunda meydana gelebilirler. Makroskobik ve mikroskobik formların her ikisi de kara ve su hattı boyunca ve bu ortamların her ikisinde bulunabilirler. Gövde ya da benzer işlevlere sahip yapıları ile derelerin alt kısımları ve sedimenlere, toprak partiküllerine ya da kayalara tutunurlar. Yukarıda da belirtildiği gibi buzla kaplı alanlarda bulundukları gibi 70 oC ya da daha yüksek sıcaklıktaki kaynak sularında da yaşayabilirler. Bazıları çok tuzlu su ortamlarında bile gelişebilirler. Göllerde ve denizlerde yüzeyden 100m aşağıda ya da daha düşük ışık yoğunluğu ve yüksek basınç altında yaşayabilirler (Elliot ve ark, 1992).

Algler ile ilgili ekolojik çalışmaların ana hedefleri aşağıdaki gibidir; alglerin yaşadığı habitatların sınıflandırılması, her bir habitat içindeki flora kompozisyonunun tanımlanması, floralar arasındaki ilişkiler ve habitattaki biyolojik, fiziksel ve kimyasal faktörlerin direkt ya da indirekt etkileri, populasyon içindeki türlerin çalışılması ve onların üremelerini kontrol eden faktörler ekolojik çalışmaların kapsamını oluşturmaktadır.

Algler su ortamında primer üretici canlılardır. Yapılarındaki pigmentleri sayesinde karbondioksit ve suyu ışığın etkisi ile karbonhidratlara çevirirler, böylece su ortamındaki besin değerinin ve çözünmüş oksijen oranının artmasını sağlarlar, aynı

(14)

alglerin yaptığı fotosentez sayesinde karşılanır. Yani algler hayatın temel elementlerinden biri ve en önemlisi olan oksijeni üreten canlı fabrikalardır (Altuner, 2005). Sonuçta kendi gelişimlerini sağlayarak besin zincirinin ilk halkasını oluştururlar. Bu şekilde üretime olan katkıları ve üst basamaktaki canlılarla olan ilişkileri açısından önem taşımaktadırlar. Alglerin üretimleri çevresel faktörlerle sınırlanmıştır. Bunlar ışık, sıcaklık ve besindir. Bu sınırlayıcı faktörler iyileştirilirse, üretim düzeyi artar. Üretim artışının belli bir düzeyi aşmasının doğal bir sonucu olarak da çevresel denge bozulur ve bu gelişime ötrifikasyon adı verilir. Ötrofik bir ortamda besin madde girdisinin fazlalığından dolayı (özellikle azotlu bileşikler ve fosfat gibi alglerin gelişimini arttıran bileşikler) alg ve bakteri faliyetleri ile bulanıklık artar ve ışığın suyun alt kısımlarına geçmesi engellenir ve devamında ise oksijen dip kısımlarda sınırlayıcı bir özellik kazanır.

Đnsan faaliyetleri, evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar son yıllarda ötrifikasyona direkt etkide bulunmaktadır. Bunun yanı sıra atmosferden difüzyon ile suya karışan azot, yağmur sularının alıcı ortamlara taşıdığı besin maddeleri, drenaj yoluyla ortama taşınan maddeler kirlenme sürecini hızlandıran doğal gelişimlerdir.

Ötrifikasyon sonuçlarından birisi de aşırı alg patlamalarının görülmesidir. Bunun anlamı, fitoplankton (alglerin serbest yüzen formları) populasyonlarının suyun rengini, kokusunu ve ekolojik dengesini bozacak yeterli yoğunluğa ulaşmasıdır. Bunun yanı sıra alglerin aşırı gelişmesi, sucul ortamdaki birçok canlı için toksik etkilere neden olduğu için ölümler görülebilmektedir. Örneğin, Dinoflagellat’lardan Gymnodinium ve Gonyanlax’a ait türler aşırı çoğalma sonucu, hayvanların sinir sistemlerini etkileyen, yüksek oranda suda çözünebilen toksik madde üretirler (Elliot ve ark., 1992). Diğer patlamalara ise Mavi-Yeşil alglerden Microcystis, Anabaena, Nostoc, Aphanizomenon, Gloeotrichia ve Oscillatoria ile Chrysophyte’den Prymnesium parvum neden olmaktadır.

Algler besin maddesi olarak kullanıldığı gibi, gübre olarak, atıkların arıtılmasında, mineral kaynağı olarak ve hatta tıpta da çok önemli bir yere sahiptir.

(15)

Su ekosistemlerindeki alglerin sayı ve zenginlikleri bulundukları su ortamının verimliliği hakkında bilgi verirken kirlilik indikatörü olan bazı alg türleri de yine bu ortamlardaki kirlilik derecesinin belirlenmesinde önemli bir kriter olmaktadır (Round, 1984).

Algler şimdiye kadar Smith, Chapman, Round ve Prescott tarafından çok farklı şekillerde sınıflandırılmıştır.

Round alglerin tasnifinde Engler, Fott, Christensen, Parke ve Dixon’ın çalışmalarını da göz önünde bulundurarak yaptığı düzenleme ile en son sistemi vermeye çalışmıştır (Altuner, 2005). Araştırmamızda zamanımızda en iyi sistemlerden biri olduğu ileri sürülen Round’un sistemi kullanılmıştır.

Ülkemiz iç sularında algaeolojik çalışmalar 1970’lerde başlatılmış olup, ilk örnek araştırmalar Ege bölgesinde bazı göller, Eğridir Gölü ve Mogan Gölü’nde yapılmıştır (Demirhindi, 1972, 1991; Tanyolaç, Karabatak, 1972). Bu çalışmalar bir ön çalışma niteliğinde olup, fıtoplanktonlar genus seviyesinde incelenmiştir.

Yurdumuzdaki göl ve göletlerde yapılan algaeolojik çalışmalarda;

Aykulu ve Obalı (1981), Kurtboğazı Baraj Gölü (Ankara) fıtoplanktonlarını inceleyip, organizmaların klorofil-a miktarlarını, toplam kütlelerini ve sayılarında meydana gelen değişimleri tespit etmişlerdir. Bu çalışmada 6 gruba ait toplam 74 takson belirlemişlerdir.

Cirik ve Altındağ (1982, 1983, 1984) Manisa–Marmara Gölü fitoplanktonun fitocoğrafik yayılımını incelemişlerdir.

Altuner (1984), Tortum Gölü’nde (Erzurum) tek istasyondan aldığı örneklerle fıtoplankton yoğunluğunun sonbaharda diğer mevsimlere oranla daha fazla olduğunu belirtmiştir.

(16)

mevsimsel değişimini incelemiş, ayrıca klorofil-a miktarını da belirlemiştir.

Ünal (1984), Beytepe ve Alap Göletleri fitoplanktonunu ve bentik alglerin mevsimsel değişimini incelemiştir.

Gönülol (1985), Bayındır Baraj Gölü’nün (Ankara) fiziksel ve kimyasal özelliklerini, fitoplanktonun mevsimsel değişimini ve çeşitliliğini tespit etmiştir.

Gönülol (1985), Çubuk-I Baraj Gölü’nün (Ankara) kıyı bölgesindeki alglerin kompozisyonu ve mevsimsel değişimini inceleyerek Bacillariopyta üyelerinin dominant olduğunu belirlemiştir.

Yıldız (1987), Altınapa Baraj Gölü’nde (Konya) alg populasyonlarını ve bu populasyonlardaki değişimleri incelemiştir.

Gönülol (1987), Bayındır Baraj Gölü (Ankara) kıyı bölgesi algleri üzerinde çalışmış ve Bacillariophyta’nın diğer gruplara göre daha baskın olduğunu belirlemiştir.

Çetin ve Şen (1988) , Cip Baraj Gölü’nde (Elazığ) bentik alg florasının başlıca Bacillariophyta ve Cyanophyta üyelerinden oluştuğunu, Chlorophyta, Euglenophyta ve Dinophyta üyelerinin düşük sayılarda ortaya çıktığını belirlemişlerdir. Gölde bentik alglere ait 71 taksonun varlığını ortaya koymuşlardır.

Gönülol ve Çomak (1990), Bafra Balık Gölleri’nde (Samsun) yaptıkları çalışmada gölün planktonik alglerini incelemişler ve toplam 170 alg türü tespit etmişlerdir.

Elmacı (1995), Akşehir Gölü (Konya) ve kıyı bölgesi alglerinin kompozisyonunu ve mevsimsel değişimini incelemiştir. Kıyı bölgesi algleri Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta ve Euglenophyta bölümlerine ait 115 türden oluştuğunu tespit etmiştir.

(17)

Altuner ve Gürbüz (1996), Tercan Baraj Gölü (Erzincan) bentik alg topluluğunu incelemişlerdir. Buradaki alg florasının Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta, Dinophyta ve Euglenophyta üyelerinden oluştuğunu belirlemişlerdir.

Gürbüz ve ark. (1996), Porsuk Göleti’nin (Erzurum) bentik alglerinin kompozisyonu, yoğunluğu ve mevsimsel değişimini incelemişlerdir. Bu araştırmada toplam 109 takson belirlenmiştir. Bu göletin bentik alg topluluğunda Bacillariophyta bölümüne ait alglerin hakim durumda olduğu tespit edilmiştir.

Şehirli (1997), Akgöl (Terme-Samsun) fitoplanktonunun kompozisyonu ve mevsimsel değişimi üzerine araştırma yapmış ve toplam 150 takson tespit etmiştir.

Đşbakan (1997), Cernek Gölü (Bafra-Samsun) fitoplanktonu ve mevsimsel değişimi üzerine bir araştırma yapmıştır. Araştırmasının sonucunda toplam 104 takson tespit etmiştir. Ayrıca gölün monografik yapısını inceleyerek, belirli aylarda farklı türlerin aşırı çoğaldığını ve gölün ötrofik karakterde olduğunu belirtmiştir.

Gönülol ve Obalı (1998a), Suat Uğurlu Baraj Gölü (Samsun) fitoplankton aşırı üremelerini ve mevsimsel değişimini incelemişlerdir.

Gönülol ve Obalı (1998b), Hasan Uğurlu Baraj Gölü (Samsun) fitoplankton topluluğunu ve mevsimsel değişimini araştırmışlardır. Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta, Dinophyta ve Euglenophyta’ya ait 57 takson tespit etmişlerdir.

Çetin ve Şen (1998), Keban Baraj Gölü’nün (Elazığ) Đçme ve Keban kesimlerinde fitoplanktonda ortaya çıkan diyatomeleri incelemişlerdir. Planktonik diyatomelere ait 104 takson belirlemişlerdir.

Şahin (1998), Uzungöl’ün (Trabzon) bentik alg kommunitelerinin kompozisyonunu ve epipelik alglerin mevsimsel değişimini incelemiş ve Bacillariophyta’nın bentik alg toplulukları içerisinde dominant grup olduğunu ortaya koymuştur.

(18)

incelemiş, ayrıca göl suyunun fiziksel ve kimyasal analizlerini de yapmıştır. Florada Bacillariophyta dominant alg grubunu oluşturmuştur.

Gürbüz (2000), Palandöken Göleti’nin (Erzurum) bentik alglerinin kompozisyonu, yoğunlukları ve mevsimsel değişikliklerini incelemiştir. Burada bentik alg topluluğunda toplam 160 takson belirlenmiş ve Bacillariophyta bölümüne ait alglerin hakim olduğu tespit edilmiştir.

Gürbüz ve Altuner (2000), Palandöken (Tekederesi) Göleti’nin (Erzurum) fıtoplankton topluluğunu kalitatif ve kantitatif olarak incelemiştir. Ayrıca göl suyunun fiziksel ve kimyasal özellikleri de tespit edilmiştir. Fitoplankton topluluğunda 99 takson gözlenmiştir.

Pabuçcu (2000), Almus Baraj Gölü’nün (Tokat) fitoplankton ve bentik alglerinin kompozisyonu, yoğunlukları ve mevsimsel değişimlerini incelemiş, göl suyunun fiziksel ve kimyasal analizini yapmış, Bacillariophyta bölümüne ait alglerin hakim olduğunu tespit etmiştir.

Kılınç ve Sıvacı (2001), Đki Alkalik Göl’ün (Hafik ve Tödürge Gölleri) (Sivas) diyatome florasını kalitatif olarak çalışmıştır. Hafik ve Tödürge Gölleri’nde sırasıyla 25 genusa ait 29 takson ve 21 genusa ait 53 takson tespit edilmiştir.

Pala (2001), Keban Baraj Gölü (Elazığ) Gülüşkür kesimindeki alglerin kompozisyonunu ve mevsimsel değişimlerini incelemiş, araştırma süresince 334 takson belirlemiştir. Bacillariophyta’ya ait üyelerin bu alandaki fitoplanktonlar içerisinde en önemli algler olduğunu belirlemiştir.

Pektaş (2001), Çoğun Baraj Gölü (Kırşehir) alg florasını, göl suyunun fiziksel ve kimyasal özelliklerini incelemiştir. Bu çalışmada Bacillariophyta’nın dominant alg grubu olduğunu tespit etmiştir.

(19)

Atıcı ve Obalı (2002), benzer özellikleri olan Yedigöller ve Abant Gölü (Bolu) fitoplanktonunu oluşturan alg gruplarının mevsimsel değişimi ve klorofil-a değerlerini incelemişlerdir. Yedigöller’de toplam 62 takson, Abant Gölü’nde ise toplam 68 takson teşhis edilmiştir.

Aysel ve ark. (2002), Barutçu Gölü’nden (Selçuk-Đzmir) alınan örneklerle makro ve mikroalgleri çalışmışlardır. Araştırmada toplam 189 takson tayin edilmiştir.

Demircan (2002), Bedirkale Baraj Gölü (Tokat) bentik alg florasını araştırmış, Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta, Dinophyta ve Euglenophyta bölümlerine ait toplam 60 taksondan oluştuğunu tespit etmiştir.

Gürbüz ve ark. (2002), Porsuk Göleti’nin (Erzurum) fitoplankton kompozisyonu, yoğunluğu ve mevsimsel değişimini incelemişlerdir. Fitoplankton topluluğuna ait 87 takson tespit etmişler ve Bacillariophyta’nın baskın olduğunu belirtmişlerdir.

Şahin (2002), Yedigöllerin (Erzurum) epipelik ve epilitik alglerini çalışmıştır. Bu çalışmada toplam 90 takson tespit etmiştir.

Demir ve Kırkağaç (2003), Sakaryabaşı-Çifteler (Ankara) Balık Üretim ve Araştırma istasyonuna su sağlayan Batı Göleti’nin fito-zooplankton kompozisyonunu ve klorofil-a miktarını, suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerini incelemişlerdir. Batı Göleti’nde Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta, Cryptophyta ve Dinophyta sınıflarına ait 49 takson tespit etmişlerdir.

Sönmez (2003), Hazar Gölü (Elazığ) Sivrice Đlçesi ile Behrimaz Çayı’na kadar olan kısmının litoral alglerini ve mevsimsel değişimlerini incelemişlerdir. Bu araştırmada Bacillariophyta ağırlıklı toplam 94 takson belirlenmiştir.

Akköz ve Güler (2004), Topçu Göleti (Yozgat) epilitik ve epifitik alglerinin kompozisyonu ve mevsimsel değişimlerini, ayrıca göl suyunun fiziksel ve kimyasal

(20)

aittir.

Baykal ve Açıkgöz (2004), Hirfanlı Baraj Gölü (Kırşehir) fitoplanktonik alg florasını ve mevsimsel değişimini incelemişlerdir. Bu çalışmada Bacillariophyta’nın diğer alg gruplarına göre daha baskın olduğunu belirtmişler, toplam 329 takson teşhis etmişlerdir.

Baykal ve ark. (2004), Devegeçidi Baraj Gölü (Diyarbakır) algleri üzerine bir araştırma yapmışlardır. Cyanophyta, Euglenophyta, Chlorophyta, Pyrrhophyta ve Bacillariophyta bölümlerine ait 112 takson teşhis edilmiştir.

Çetin ve Şen (2004), Orduzu Baraj Gölü (Malatya) fitoplanktonunun tür kompozisyonu ve mevsimsel değişimini incelemişlerdir. Fitoplankton içerisinde diyatomeler tür çeşitliliği bakımından en yaygın grubu oluştururken, onları Chlorophyta, Cyanophyta, Euglenophyta ve Dinophyta üyeleri izlemiştir.

Naz ve Türkmen (2004) , Gölbaşı Gölü’nün (Hatay) fitoplankton biyoması ve tür kompozisyonunu çalışmışlardır. Araştırmaları neticesinde 41 takson tespit etmişlerdir.

Şahin (2004), Çatal Gölü’nün (Şebinkarahisar-Giresun) epipelik alglerinin kompozisyonu ve farklılıklarını araştırmıştır. Toplam 53 takson tespit etmiş ve gölün ötrofik karakterde olduğunu göstermiştir.

Şahin ve Akar (2004), Küçükgöl Gölü’nün (Gümüşhane) epipelik ve epilitik algleri üzerine yaptıkları araştırmaları sonucunda toplam 55 takson tespit etmişlerdir ve ayrıca Türkiye alg florasına yeni kayıtlar kazandırmışlardır.

Atıcı ve ark. (2005), Bayındır Baraj Gölü’nden (Ankara) alınan örnekleri incelemişler ve toplam 76 fitoplankton türü saptamışlardır. Ayrıca fiziksel ve kimyasal analizler yapılmış ve barajda kirliliğe toleranslı algler tespit etmişlerdir.

(21)

Gürbüz ve Kıvrak (2005), Demirdöven Baraj Gölü’nün (Erzurum) bentik alglerinin kompozisyonundaki mevsimsel değişimleri incelenmişlerdir. Bacillariophyta tür sayısı ve yoğunluk bakımından dominant olduğunu bulmuşlardır.

Maraşlıoğlu, Soylu ve Gönülol (2005), Ladik Gölü fitoplanktonunun mevsimsel değişimi üzerine yaptıkları araştırmada toplam 142 takson tespit etmişlerdir. Bunun 46’sını Bacillariophyta, 54’ünü Euglenophyta, oluşturmaktadır.

Çelekli (2006), Gölköy Gölü (Bolu), diyatome florasını üç kıyısal ve iki vertikal istasyonda aylık olarak iki yıl boyunca incelemiştir.

Çelik ve Olgun (2007), sığ ve hipertonik Manyas gölünün atık kaynağı olan girişlerinden birinde ve suyun çıkış noktasında bazı fiziksel ve kimyasal değişkenlerin fitoplanktonlarının mevsimsel dinamiklerine etkisini araştırmış, Bacillariophyta ve Cyanophyta’nın her iki istasyonda da dominant olduğunu bulmuştur.

Zaim (2007), Kaz Gölü (Pazar-Tokat) Planktonik alg florasını incelemiş ayrıca göl suyunun fiziksel ve kimyasal analizlerini de yapmıştır. Bu araştırmada, Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta ve Euglenophyta sınıfına ait toplam 214 takson tespit etmiştir. Bu taksonların 143’ü Bacillariophyta’ya ait olduğu belirlenmiştir.

Araştırmanın yapıldığı bölge ile ilgili olarak daha önce gerçekleştirilen algaeolojik çalışmada;

Eren (2000), Boraboy Gölü’nün bentik alg florasını incelemiştir, ayrıca göl suyunun bazı fiziksel ve kimyasal analizlerini de yapmıştır.

Boraboy Gölü coğrafi yapısı, florasının zengin olması ve turistik amaçlı kullanıma elverişli olması sebebi ile çok önemli bir alandır.

Bu çalışmada Boraboy Gölü’nün sadece planktonik alg florasının kompozisyonu, yoğunluğu ile suyun fiziksel kimyasal ve istatistiksel analizlerinin gerçekleştirilmesi, elde edilen verilerle çevre bilimine ve Türkiye tatlı su alg florasına katkı amaçlanmıştır.

(22)

2.1.Amasya Đli Coğrafik Özellikleri

Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümü ve Ülke toplam alanının % 7’sini kaplayan Amasya, 35°00’, 36°30’ doğu boylamları, 40 °15’, 41°03’ kuzey enlemleri arasında kalan 5520 km2’lik bir alana sahiptir. Doğuda Tokat, güneyde Tokat ve Yozgat, batıda Çorum, Kuzeyde Samsun illeriyle çevrilidir. Đl’de merkez ile birlikte 7 ilçe, 22 belde ve 349 köy bulunmaktadır. 1997 Genel Nüfus Sayımına göre Amasya’nın toplam nüfusu 344,048 olup, nüfus yoğunluğu km2’ye 65 kişidir. Đl merkezinde rakım 411,69 metredir.

Boraboy Gölü’nün bulunduğu Taşova Đlçesi 40° 46’ 36" kuzey enlemi ile, 36° 13’ 12" doğu boylamı arasında bulunmaktadır. Taşova doğuda Koyulhisar’dan başlayarak, Reşadiye, Niksar ve Erbaa gibi önemli büyük ilçeleri içine alan verimli ovanın batısındadır. Đlçenin doğusunda Tokat’ın Erbaa ilçesi, Batısında Amasya ve Samsun Đli’nin Ladik Đlçesi, kuzeyinde Samsun Đli’nin Çarşamba Đlçesi ve güneyinde Tokat Đli’nin Turhal Đlçesi bulunuyor.

Taşova Đlçesi’nin yüzölçümü 1025 km2’dir. Amasya’ya uzaklığı 55 km olan ilçenin ortasından Yeşilırmak geçmektedir. Taşova’nın denizden yüksekliği 230 metredir; ancak ilçenin dağlık ve engebeli yapısı nedeni ile rakım değişmektedir. En önemli dağları batıda Engüles, kuzeydoğuda Canik, güneyde Boğalı (1950m) ve kuzeybatıda Akdağ’dır (2050m). Verimli alüvyonlarla örtülü Erbaa ovasının batıya doğru girintisi şeklinde olan Taşova düzlüklerinin batısında Tekke Düzlüğü vardır. Her ikisi arasında volkanik arazi uzanır. Ovanın hemen kuzeyinde ve güneyinde neojen arazi düzlük ve tepelikleri geniş yer tutar.

Aslında oldukça verimli arazileri olan Taşova, giderek kentleşmenin sonucu olarak yaygınlaşan kooperatif konutlarına, bu verimli arazilerini kaptırmaktadır. Kentleşen şehirde tarımcılık ve hayvancılık giderek azalmakta ve yerine ticaretle gelen yeni bir geçim anlayışı yerleşmiş durumdadır.

(23)

Đlçenin tek gölü Boraboy Gölü’dür. Bir heyelan setti gölü olan Boraboy Gölü’nün uzunluğu 900 metre, derinliği ise 30 metredir. Zamanla meydana gelen bazı topoğrafik olayların etkisiyle gölün derinliği oldukça azalmıştır. Ayrıca Uluköy Kasabası, Kırkharman ve Kızgüldüren Köylerinde sulama göletleri mevcuttur

Boraboy Gölü’nün oluşumunu hazırlayan heyelan, özellikleri belirtilen Jura formasyonu ve Perm kalkerleri arasında bulunan fay hattı ile de ilgilidir. Bu fayın oluşturduğu zayıf zon ve kırık hattı boyunca derine sızan sular, tüf ve aglomeralar üzerinde meydana gelen kütle hareketini kolaylaştırmıştır (Doğu ve ark. 1994).

Boraboy Gölü çevresinde, 1300-1400 m’ler arasında uzanan aşınım yüzeyi, gölün yukarı kesiminde adı Çatağın Dere olan, Boraboy Deresi’nin içinde aktığı derin bir vadi ile yarılmıştır. Yamaç eğimi % 80’i bulan bu vadiye, pek çok yan dere karışmaktadır. Boraboy vadisinin kuzey yamacında, Kaleboynu Tepe ile Ardıç boğazı mevkii arasında kalan bölümden başlayan heyelan sonrasında vadi, kayan malzeme ile tıkanmıştır. Vadi içindeki bu topografik değişiklik sonrasında meydana gelen çukurlukta biriken sular, Boraboy Gölü’nü oluşturmuştur.

Türkiye’nin topografik ve jeolojik koşullarındaki zenginlik çeşitli tiplerde göl oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bunlardan biri olan heyelan seddi gölleri yurdumuzda en çok Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nde, iklim ve jeomorfolojik özellikler sık sık heyelan olaylarına neden olmakta ve derin vadiler içerisinde akmakta olan akarsuların önü heyelan kütleleriyle kapanarak, göller oluşmaktadır. Sera Gölü, Tortum Gölü, Gaga Gölü, Yedigöller bu tip göllerin karakteristik örneklerindendir.

Boraboy Gölü, Orta Karadeniz Bölümü’nün iç kesiminde, Amasya’nın kuzeydoğusunda ve Gölbeyli (Boraboy) Beldesinin 2 km kadar batısındadır. Göl ve etrafındaki zengin bitki örtüsünün oluşturduğu doğal ortam, yöre için önemli bir rekreasyon alanıdır (Şekil 1-6).

(24)
(25)

Şekil 2. Boraboy Gölü’nün uydu fotoğrafı (Google Earth).

(26)
(27)
(28)
(29)
(30)

Amasya, bulunduğu konum itibariyle bir geçiş iklimine sahiptir. Yılık ortalama sıcaklık : 13,3 °C

Yıllık ortalama yağış miktarı : 451,1 mm. Ortalama yağışlı gün sayısı : 104

Ortalama aktüel basınç : 967,6 milibar

Đlçede (Taşova) geçiş bölgesi iklimi (mikroklima) egemendir. Genellikle ılıman olan iklim, bazen Karadeniz, bazen de Đç Anadolu’nun karasal iklim niteliğini gösterir. Yazları kurak ve sıcak, kışları ilçe merkezinde ılık ve yağışlı, yüksek kesimlerde soğuk ve yağışlı olarak geçer. Kış ve bahar aylarında yağışlar artarken, yaz ve güz aylarında yağışlar azalır. Đlçe de kar yağışı fazla değildir. Karın yerde kalma süresi çok kısadır. Ancak dağlarda kar kalınlığı 30cm yi geçer. Đlçede şimdiye kadar ölçülen en yüksek sıcaklık 40,2oC, en düşük sıcaklık, 7,7oC dir (Şekil 7). Đlçe tabii orman sınırları içerisindedir. Yer yer korunmuş ve bozulmuş ormanlar vardır. Ağaç çeşitleri arasında kayın, meşe, çam ve ardıç bulunmaktadır.

Đlçenin en büyük akarsuyu ilçe merkezinden geçen Yeşilırmak’tır. Bunun yanı sıra Akınoğlu, Boraboy, Destek ve Dutluk çayları da, Yeşilırmağı beslemektedir. Yeşilırmağın suyu Đlkbaharda artar, yazın azalır. Rejimi düzensizdir. Yeşilırmak ve adı geçen çaylardan tarımda sulamada geniş ölçüde yararlanılır (Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği CBS Merkezi 2007).

(31)
(32)

Boraboy Gölü üzerinde planktonik algleri incelemek üzere imkân nispetinde 3 istasyon belirlenmiş ve bu istasyonlardan yüzeyden ve 1m derinliklerden örnekler alınmıştır (Şekil 8-10).

1. Đstasyon: Gölün batı kesimindeki gölün daralan kısmından 2. Đstasyon: Gölün güney kesimindeki beton bloğun doğusundan 3. Đstasyon: Gölün doğu kesimindeki yaya yoluna bakan tarafından

(33)

Şekil 9. 2 nolu istasyon.

(34)

Boraboy Gölü’nün (Taşova-AMASYA) Fitoplanktonik Alg Florası ve suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Mart 2006 - Şubat 2007 tarihleri arasında, belirlenen üç farklı istasyondan aylık olarak yüzey ve 1m derinlikten alınan örneklerin incelenmesi ile belirlenmiştir (Şekil 8-10).

3.1. Fiziksel ve Kimyasal Analizler

Boraboy Gölü’nde yaptığımız araştırma süresince suyun sıcaklığı, çözünmüş oksijen, pH (Bu ölçümlerde seyyar dijital pH metre ve oksijen metre kullanılmıştır) örnek alma sırasında, elektriksel iletkenlik (konduktivite) ve diğer kimyasal analizler imkanlar nispetinde örnek alındıktan sonra, aynı gün içerisinde Amasya Đl Özel Đdare Müdürlüğü Kimya Laboratuarında aylık olarak 3. istasyondan alınan örneklerle yaptırılmıştır.

3.2. Planktonik Algleri Đnceleme Metodu

Boraboy Gölü’ndeki planktonik algleri incelemek için gölden seçilen üç farklı istasyondan yüzeyden ve 1m derinlikten olmak üzere 1 litre hacmindeki plastik kaplarla her ay su örnekleri alınarak, aynı gün laboratuara getirilip, iyice çalkalandıktan sonra her kabın içine birkaç damla % 4’lük Formaldehit damlatıldı. Daha sonra organizmaların fıltrasyonu işlemine geçildi. Bu metotta iyice çalkalanan su örnekleri su trompunda Whatman GF/A süzgeç kâğıdından geçirilerek süzüldü. Süzülen plankton örnekleri, her istasyon için ayrı ayrı petri kaplarına alındı ve kurumamaları için üzerlerine süzülmüş sudan eklendi. Bunlardan çok sayıda geçici preparat yapıldı. Bacillariophyta dışındaki algler Nikon marka araştırma mikroskobunda incelenip, teşhis edildi ve fotoğrafları çekildi (EK 2-3).

Bacillariophyta’ nın (Diyatomelerin) teşhisi için hücrelerin organik maddelerden arındırılması gerekir. Bunun için H202 metodu kullanıldı (Van der WERFF, 1980).

(35)

H202 metodunda petrilerden tüplere boşaltılan sular santrifüj ile çöktürüldü. Çöktürülen materyalden üstte kalan su atıldıktan sonra kalan örnek bir kaba aktarıldı. Çökeltinin üzerine 1 cm3 H202 ilave edilip, çeker ocakta 30 dakika kaynatılarak asitten arındırma işlemine geçildi. Bu işlemde tüplere aktarılan materyaller her defasında saf su ile doldurularak beş defa 3000 devirde beşer dakika santrifüj edilmek suretiyle organizmalar asitten arındırıldı (Hasle, 1978). Böylece organik maddeden kurtarılan ve yalnızca silisli hücre çeperi kalan diyatome türleri Kanada Balsamı kullanılarak sabit preparat haline getirildikten sonra teşhis edildi.

Diyatomeler sabit preparatlar haline getirildikten sonra, her sabit preparatta en az 100 diyatome kabuğu sayılmak suretiyle, türlerin nisbi bolluk derecesi yüzde olarak hesaplanmıştır (Sladeckova, 1962). Ancak bazı dönemlerde floranın çok fakir olmasından dolayı, her zaman 100 diyatom frustulu sayılamamıştır.

Alglerin sistematiğini yapmak için zamanımızdaki en iyi sistemlerden biri olan Round (1984)’un sistemi esas alınmıştır. Alglerin teşhisinde konu ile ilgili kaynaklardan yararlanılmıştır (Bourelly, 1968; 1970; 1972; Campere, 1974; Cleve-Euler, 1951; Findlay-Kling, 1979; Husted, 1930; Niels, 1980; Patrick-Reimer, 1975; Prescott, 1979).

(36)

4.1. Suyun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

4.1.1. Su Sıcaklığı

Araştırma süresince Boraboy Gölü’nde yüzey sularının en yüksek sıcaklık değeri Temmuz 2006’da 3. istasyonda 25,7 °C olarak tespit edilmiştir. En düşük değer ise Ocak 2007’de 1. istasyonda 4,9 °C olarak belirlenmiştir (Tablo 1., Şekil 11).

1 m derinlikten alınan sularda ise en yüksek sıcaklık Temmuz 2006’da 3. istasyonda 25,0 °C, en düşük sıcaklık ise Ocak 2007’de 1. istasyonda 4,1°C olarak tespit edilmiştir (Tablo 2., Şekil 12).

Tablo 1. Gölün yüzey suyu sıcaklığının aylara göre değişimi.

AYLAR Sıcaklık ( °C )

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 10,1 10,5 11,0 Nisan 06 12,4 12,3 12,6 Mayıs 06 18,2 18,5 18,9 Haziran 06 21,3 21,2 22,0 Temmuz 06 24,6 24,8 25,7 Ağustos 06 22,4 22,6 23,1 Eylül 06 20,1 20,5 21,2 Ekim 06 14,8 15,1 15,6 Kasım 06 13,2 13,0 13,5 Aralık 06 8,4 8,9 9,3 Ocak 07 4,9 5,1 5,5 Şubat 07 8,2 8,4 8,8

(37)

Şekil 11. Đstasyonlardaki yüzey suyu sıcaklığının aylara göre değişimi.

Tablo 2. Gölün 1m derinlikteki su sıcaklığının aylara göre değişimi.

AYLAR Sıcaklık (°C )

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 10,6 10,9 11,8 Nisan 06 12,9 12,6 13,3 Mayıs 06 18,4 18,6 19,3 Haziran 06 21,6 21,7 22,4 Temmuz 06 24,1 24,5 25,0 Ağustos 06 22,8 22,2 22,4 Eylül 06 20,5 21,1 21,8 Ekim 06 15,6 15,7 15,9 Kasım 06 13,0 12,8 13,0 Aralık 06 7,6 8,4 8,6 Ocak 07 4,1 4,3 4,6 Şubat 07 8,8 9,1 9,4

(38)

Şekil 12. Gölün 1m derinlikteki su sıcaklığının aylara göre değişimi.

4.1.2. pH Değeri

Araştırma süresince gölün yüzey sularında yapılan pH ölçümlerinde en düşük değer Nisan 2006 tarihinde 3. istasyondan 7,22, en yüksek değer ise Ocak 2007’de 1. istasyondan 8,20 olarak tespit edilmiştir (Tablo 3., Şekil 13).

1m derinlikten alınan sularda ise en düşük pH değeri Nisan 2006’da 2.istasyondan 7,26, en yüksek pH değeri ise Ocak 2007’de 1. istasyondan 8,25 olarak belirtilmiştir (Tablo 4., Şekil 14).

Tablo 3. Gölün yüzey suyu pH değerinin aylara göre değişimi.

AYLAR pH

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 7,53 7,56 7,57

Nisan 06 7,25 7,23 7,22

Mayıs 06 7,32 7,26 7,45

Haziran 06 7,35 7,40 7,41

(39)

Ağustos 06 7,29 7,30 7,32 Eylül 06 7,70 7,71 7,75 Ekim 06 7,30 7,32 7,34 Kasım 06 7,62 7,59 7,60 Aralık 06 7,71 7,72 7,78 Ocak 07 8,20 8,02 8,10 Şubat 07 7,85 8,1 8,02

(40)

Tablo 4. Gölün 1m derinlikteki su pH değerinin aylara göre değişimi.

AYLAR pH

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 7,72 7,51 7,60 Nisan 06 7,29 7,26 7,29 Mayıs 06 7,34 7,28 7,43 Haziran 06 7,38 7,43 7,44 Temmuz 06 7,32 7,35 7,39 Ağustos 06 7,33 7,31 7,35 Eylül 06 7,65 7,72 7,78 Ekim 06 7,34 7,35 7,36 Kasım 06 7,62 7,63 7,61 Aralık 06 7,74 7,71 7,79 Ocak 07 8,25 8,04 8,00 Şubat 07 7,76 8,06 7,95

(41)

4.1.3.Çözünmüş Oksijen

Yapılan ölçümlerde gölün yüzey sularındaki en yüksek çözünmüş oksijen değeri Şubat 2007’de 1. istasyonda 8,82, en düşük değer ise Temmuz 2006’da 3. istasyonda 5,24 olarak kaydedilmiştir (Tablo 5., Şekil 15).

1 m derinlikten alınan örneklerde ise en yüksek çözünmüş oksijen değeri Şubat 2007’de 1. istasyonda 8,85, en düşük değer ise Temmuz 2006’da 3. istasyonda 5,20 olarak belirlenmiştir (Tablo 6., Şekil 16).

Tablo 5. Gölün yüzey suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi.

AYLAR Oksijen Çözünürlüğü (mg/l)

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 7,44 7,31 7,30 Nisan 06 6,93 6,65 6,52 Mayıs 06 6,82 6,80 6,76 Haziran 06 5,68 5,61 5,59 Temmuz 06 5,39 5,42 5,24 Ağustos 06 5,36 5,42 5,30 Eylül 06 6,80 6,63 6,59 Ekim 06 7,64 7,55 7,58 Kasım 06 8,19 8,20 8,10 Aralık 06 8,46 8,12 8,23 Ocak 07 8,75 8,44 8,39 Şubat 07 8,82 8,60 8,49

(42)

Şekil 15. Göl yüzey suyunun oksijen çözünürlüğünün aylara göre değişimi.

Tablo 6. Gölün 1 m derinlik suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi.

AYLAR Oksijen Çözünürlüğü (mg/l)

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 7,41 7,20 7,39 Nisan 06 6,99 6,72 6,80 Mayıs 06 6,90 6,72 6,65 Haziran 06 5,71 5,64 5,44 Temmuz 06 5,49 5,38 5,20 Ağustos 06 5,55 5,49 5,32 Eylül 06 6,84 6,69 6,60 Ekim 06 7,72 7,57 7,54 Kasım 06 8,29 8,28 8,05 Aralık 06 8,49 8,28 8,33 Ocak 07 8,84 8,30 8,36 Şubat 07 8,85 8,52 8,44

(43)

Şekil 16. Gölün1 m derinliğindeki suyunun çözünmüş oksijen değerinin aylara göre değişimi.

4.1.4 Elektriksel Đletkenlik

Suyun elektriksel iletkenliğini sudaki çözünebilir maddeler ve tuzlar belirler. Suların bu kimyasal içeriği nicel ve nitel olarak toprağın jeokimyasına, göl tabanına, çözünen maddelerin yoğunluğuna, buharlaşmaya ve dış etkenlere bağlıdır (Tanyolaç, J., 1993). Araştırma süresince gölün yüzey sularında yapılan elektriksel iletkenlik ölçümlerinde en yüksek değer Şubat 2007’de 2. istasyonda 527,6 µS/cm, en düşük değer ise Mayıs 2006’da 2.istasyonda 430,8 µS/cm olarak belirlenmiştir (Tablo 7., Şekil 17).

(44)

Tablo 7. Gölün elektriksel iletkenliğinin aylara göre değişimi.

AYLAR Elektriksel Đletkenlik µS/cm

1. Đstasyon 2. Đstasyon 3. Đstasyon

Mart 06 505,2 501,4 507,3 Nisan 06 481,1 479,0 484,6 Mayıs 06 456,0 430,8 448,5 Haziran 06 461,3 467,3 471,4 Temmuz 06 467,1 470,4 472,2 Ağustos 06 461,9 460,8 449,4 Eylül 06 470,4 459,0 461,2 Ekim 06 473,7 479,3 472,1 Kasım 06 496,9 500,8 495,3 Aralık 06 501,5 499,5 502,0 Ocak 07 514,4 523,2 519,5 Şubat 07 526,7 527,6 519,1

(45)

Şekil 17. Gölün elektriksel iletkenliğinin aylara göre değişimi.

4.1.5 Suyun Anyon ve Katyonları

Suyun kimyasal analizi Amasya Đl Özel Đdare Müdürlüğü Kimya Laboratuarında 3.istasyondan alınan örneklerle mevsimsel olarak yapılmıştır.

Tablo 8. Suyun kimyasal analiz sonuçları. Değişkenler

KATYONLAR

Yaz Sonbahar Kış Đlkbahar

Na++ meq/lt 0,52 0,48 0,41 0,40 K+ meq/It 0,01 0,01 0,01 0,01 Ca++Mg++meg/lt 1,98 1,82 1,92 2,10 Toplam meq/lt 2,51 2,31 2,34 2,51 ANYONLAR HCO3 2 meq/lt 0,32 0,30 0,28 0,26 Cl -2 meq/lt 0,35 0,40 0,38 0,40 Toplam meq/lt 0,67 0,70 0,66 0,66

(46)

pH 7,65 7,74 8,23 7,95 Bor mgr/lt - - - - HCO3 2 meq/lt 0,32 0,30 0,28 0,26 Cl -2 meq/lt 0,35 0,40 0,38 0,40 SAR 0,36 0,44 0,39 0,38 Alkalilik Sınıfı Al Al Al Al 4.2. Algaeolojik Özellikler

Boraboy Gölü Planktonik alg florası’nın Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanophyta ve Euglenophyta bölümlerinden oluştuğu belirlenmiştir. Florada Bacillariophyta’ya ait 109, Chlorophyta’ya ait 35, Cyanophyta’ya ait 14, Euglenophyta’ya ait 8 olmak üzere toplam 166 takson tespit edilmiştir (Şekil 18). Florada bulunan taksonlar Round’un sistemine göre listelenmiştir (Tablo 9). Flora kompozisyonu yüzde değerleri ile gösterilmiştir. Ayrıca istasyonlarda tespit edilen diyatomelerin yüzey sularında ve 1m derinlikteki yüzde bolluk oranlarına bakılarak diyatomelerin nisbi yoğunlukları tablolar halinde verilmiştir (Tablo 10-11).

(47)

Tablo 9. Đstasyonlara göre alglerin dağılımı.

ĐSTASYONLAR Yüzey 1m Derinlik

BACILLARIOPHYTA 1 2 3 1 2 3

CENTRALES Coscinodiscaceae

Cyclotella meneghiniana Kütz X X X X X X

Cyclotella operculata (Ag.) Kütz. X

Cyclotella comta (Ehr.) Kütz. X

Cyclotella comta var.gemuira( Ehr.) Kütz. X

Melosira distans (Ehr.) Kütz. X X X X

Melosira varians C.A.Agardh X X X X X X

PENNALES Achnanthaceae

Achanthes lanceolata (Breb.)Kütz. X X

Achanthes lanceolata var. dubia Grun. X

Cocconeis disculus Schum. X

Cocconeis placentula (Ehr.) Cl. X X X X X

Cocconeis placentula var. euglypta (Ehr.) X X X X

Rhoicosphenia curvata (Kütz.) Grun. X X

Achanthes lanceolata (Breb.) Kütz. X X X X

Cymbellaceae

Amphora delicatissima Krasske X X

Amphora ovalis Kütz. X X X X X X

Amphora ovalis var. pediculus Kütz. X X

Amphora veneta Kütz. X

Amphora sp. X

Cymbella affinis Kütz. X X X X X X

Cymbella cistula (Hemprich) Grun. X X X

Cymbella cistula var. maculata (Kütz.) Van Heurck X X

(48)

Cymbella gracilis (Rabh.) Cleve X

Cymbella helvetica Kütz. X

Cymbella sp. X

Cymbella ventricosa Kütz. X X X X X

Epithemiaceae

Epithemia adnata (Kütz.) Rabenhorst X X X X X

Epithemia adnata var.probascidea Kütz. X X X

Epithemia argus Kütz X X X

Epithemia probascidea Kütz. X X X X

Epithemia sorex Kütz. X X X X X

Epithemia zebra (Ehr.) Kütz. X X X X

Epithemia zebra var. saxonica (Kütz.) Grun X X X

Rhopalodia gibba (Ehr.) O.Müller X X X X

Rhopalodia gibba var. ventricosa (Ehr.) Grun. X X X X X X

Rhopalodia gibberula (Ehr.) O.Müller X X X X X

Fragilariaceae

Asterionella gracillima (Hantzsch) Heiberg X

Diatoma anceps (Ehr.) Grun. X X

Diatoma vulgare Bory X X X X

Diatoma vulgare var. brevis Grun. X X X

Diatoma vulgare var. producta Grun. X X

Fragilaria bicapitata A.Mayer X X X X X

Fragilaria capucina (Rabh.) Grun X X X X X

Fragilaria intermedia Grun. X X X

Fragilaria pinnata Ehr. X X X X

Synedra acus Kütz. X X X X X X

Synedra affinis Kütz. X X X X

Synedra capitata Ehr. X X X X

Synedra rumpens Kütz. X

(49)

Tablo 9’un devamı

Synedra ulna var. amphirhynchus (Ehr.) Grun. X X X X

Synedra ulna var. oxyrhynchus (Kütz.) Van Heurck X X X X X

Synedra vaucheriae Kütz. X X X X X X

Gomphonemaceae

Gomphonema acuminatum Ehr. X X X X X

Gomphonema acuminatum var. coronata (Ehr.)

W.Smith X

Gomphonema angustatum (Kütz.) Rabh. X X X

Gomphonema constrictum Ehr. X X X X X X

Gomphonema intricatum Kütz. X X

Gomphonema longiceps Ehr. X X X X X

Gomphonema novacula (Ehr.) Kütz. X X X

Gomphonema olivaceum (Lyngbye) Kütz. X X

Gomphonema sphaerophorum Ehr. X X X

Gomphonema truncatum X X

Gomphonema ventricosum Gregory X X

Naviculaceae

Anomoeoneis sphaerophora (Kütz.) Pfitzer X X X X

Caloneis amphisbaena (Bory) CI. X X X X X X

Caloneis limosa (Kütz.) Patr. Comb. Nov. X X X

Diploneis elliptica (Kütz.) Cleve X X X

Diploneis elliptica var.oblangella (Naegeli) Cleve X X X

Diploneis ovalis (Naegeli) Cleve X X

Gyrosigma acuminatum (Kütz.) Rabh. X X X X X

Gyrosigma kützingii (Grun.) CI. X X X

Navicula bacillum (Ehr.) X X X X

Navicula cincta (Ehr.) Kütz. X X

Navicula cryptocephala Kütz. X X X

Navicula cryptocephala var. veneta Kütz. X X X

(50)

Navicula hungarica Grun. X X

Navicula longirostris Hust. X

Navicula menisculus Schumann X X X

Navicula minima Grun. X X

Navicula notha var.notha Wallace X X

Navicula pygmaea Kütz. X

Navicula radiosa Kütz. X X X X X

Navicula rhynchocephala Kütz. X X X

Navicula tuscula (Ehr.) Grun. X X X

Navicula sp. X

Neidium affine (Ehr.) Cl. X

Pinnularia divergens W.Smith X X X X

Pinnularia globiceps Gregory X X

Pinnularia microstauron (Ehr.) CI. X X X

Nitzschiaceae

Hantzschia amphioxys (Ehr.) Grun. X

Nitzschia acuta Hantzsch X X X X X X

Nitzschia amphibia Grun. X X X X X

Nitzschia apiculata (Gregory) Grun X X X X X

Nitzschia disipata (Kütz.) Grun X X

Nitzschia palea (Kütz.) W.Smith X X

Nitzschia sigma (Kütz.) W.Smith X X X X X

Nitzschia sigmoidea (Ehr.) W.Smith X X

Nitzschia simuata var. tabellaria Grun X X

Surirellaceae

Cymatopleura elliptica (Breb.) W.Smith X

Cymatopleura elliptica var. constricta Grun. X

Cymatopleura solea (Breb.) W.Smith X X X X

Cymatopleura solea var. regula (Ehr.) Grun. X

(51)

Tablo 9’un devamı

Surirella didyma Kützing X X X

Surirella linearis W. Smith X X

Surirella ovata Kütz. X X X X X X

Surirella patella Ehr. X X

CHLOROPHYTA Chaetophorales Chaetophoraceae

Stigeoclonium tenue (Ag.) Kütz. X X X

Stigeoclonium lumbricum (Dillw) Kütz. X

Stigeoclonium stagnatile (Hazen) Cl. X X X

Hydrodictyaceae

Pediastrum tetras (Ehrenb.) Ralfs X X

Pediastrum sculptatum G.M.Smith X X

Cladophorales Cladophoraceae

Cladophora fracta (Dillw) Kütz. X X X

Cladophora sp. X

Scenedesmaceae

Actinastrum gracilimum G. M. Smith X X X

Scenedesmus acuminatus (Lag.) Chodat X X

Oedogoniales Oocystaaceae

Ankistrodesmus setigerus Schroeder X

Chlorella vulgaris Beyerinck X X X X

Oocystis gigas Archer X X X

Oocystis lacustris Chodat X X X X X

Ulothrichales Ulothrichaceae

Ulothrix subconsticta G.S.West X X X

(52)

Ulothrix zonata (Weber& Möhr) Kuetzing X Volvocales

Chlamydomonadaceae

Chlamydomonas pseudopertyi Pascher X

Zygnematales Desmidiaceae

Closterium lunula (Mull.) Nitzsch ex Ralfs X

Cosmarium margiratatum (Lund) Royet Biss. X X

Cosmarium sp. X

Zygnemataceae

Mougeotia genuflexa (Dillw.) C. A. Agardh X X X X

Mougeotia scalaris Hassall X X X

Spirogyra borgeana Transeau X X X

Spirogyra circumlineata Transeau X

Spirogyra collinsii (Lewis) Printz X

Spirogyra condensata (Vauch.) Kuetzing X X

Spirogyra crassa Kuetzing X X

Spirogyra dubia Kuetzing X X

Spirogyra fluviatilis Hilse in Rabenhorst X X

Spirogyra fuellebornei Schmidle X X X

Spirogyra gratiana Transeau X X X

Spirogyra micropunctata Transeau X X

Spirogyra rhizobrachialis Jao X

Spirogyra weberi Kütz. X

Zynema sp X

CYANOPHYTA Chroococcales Chroococcaceae

Chrococcus dispersus Smith X X X X X X

(53)

Tablo 9’un devamı

Microcystis elabens (Breb.) Kütz. X X X X

Microcystis viridis (A.Br) Cemm X X X X X

Hormogonales Nostocaceae

Anabaena affinis Lemm. X X X

Anabaena solitaria Kleb. X X X

Anabaena sp. X X

Pseudoanabeana sp X

Oscillatoriaceae

Oscillatoria amoena (Kütz) Gomond. X X X

Oscillatoria limnetica Lemm. X

Oscillatoria limosa (Roth) C.A.Agardh X X X

Oscillatoria tenuis C.A.Agardh X

Oscillatoria sp X

Spirulina major Kütz. X X X

EUGLENOPHYTA Euglenales

Euglenophyceae

Euglena elastica Prescott X

Euglena oxyuris Schmarda X

Euglena proxima Dangeard X

Euglena sp. X X X

Phacus caudatus Huebner X X X X X

Trachelomonas hispida (Perty) Stein X X

Trachelomonas hispida var.papillata Skvortzow X

(54)

Mart Nisan Mayıs Haziran Tem. Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat ĐSTASYONLAR 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 CENTRALES Cyclotella meneghiniana 1 3 1 3 2 1 3 2 2 3 4 3 2 1 1 4 5 1 2 2 2 3 1 3 1 1 1 2 Cyclotella operculata 1 1 Melosira distans 4 2 3 2 2 1 Melosira varians 1 1 2 1 2 1 2 3 2 1 2 1 4 2 1 1 2 PENNALES Achanthes lanceolata 1 2 1 1 Amphora ovalis 2 1 1 3 2 2 1 2 3 1 2 1 1 1 2 1 1 1 Amphora ovalis var pediculus 1 1 1 1 Anomoeoneis sphaerophora 2 1 1 1 2 1 3 3 1 Asterionella gracillima 1

(55)

Tablo 10’un devamı Caloneis amphisbaena 2 3 7 5 4 3 2 3 5 1 2 Caloneis limosa 1 1 1 Cocconeis placentula 2 3 4 2 2 1 2 3 1 5 2 1 1 1 Cocconeis placentula var. euglypta 2 1 1 1 1 1 1 2 6 2 4 7 3 4 1 Cymatopleura solea 2 2 5 4 3 1 1 Cymbella affinis 1 2 2 1 1 1 2 2 3 2 1 1 2 1 1 Cymbella cistula 1 2 1 1 2 2 2 1 1 1 Cymbella cymbiformis 1 1 Cymbella gracilis 1 Cymbella ventricosa 1 2 1 1 2 1 1 1 1 1 Diatoma anceps 1 2 2 Diatoma vulgare 1 1 1 2 1 1

(56)

Diatoma vulgare var. brevis 1 2 Diploneis elliptica 2 1 1 1 2 1 3 3 2 Diploneis elliptica var.oblangella 2 1 2 1 Diploneis ovalis 1 2 2 1 1 Epithemia adnata 2 2 2 Epithemia adnata var.probascidea 1 1 Epithemia argus 2 1 2 1 1 2 Epithemia probascidea 2 1 5 Epithemia sorex 2 3 2 1 1 3 2 2 Epithemia zebra 2 2 Epithemia zebra var. saxonica 2 1 Fragilaria bicapitata 1 1 1

(57)

Tablo 10’un devamı Fragilaria capucina 1 1 1 1 1 Fragilaria intermedia 2 2 Fragilaria pinnata 1 2 1 2 2 1 1 1 Gomphonema acuminatum 1 1 1 1 1 1 Gomphonema angustatum 1 Gomphonema constrictum 1 1 2 1 1 1 Gomphonema intricatum 1 1 Gomphonema longiceps 1 1 2 1 2 1 Gomphonema novacula 1 1 Gomphonema olivaceum 2

(58)

Gomphonema sphaerophorum 1 1 2 Gomphonema truncatum 1 1 Gomphonema ventricosum 2 1 2 1 1 1 2 Gyrosigma acuminatum 1 1 3 3 2 1 3 Gyrosigma kützingii 2 Hantzschia amphioxys 1 1 Navicula bacillum 1 1 1 1 1 Navicula cincta 1 Navicula cryptocephala 2 1 1 Navicula cryptocephala var. veneta 2 1 1 1 2

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Stenotermal olarak adlandırılan bu türlerden biri olan Neisseria gonorrhoeae, minimum 30 o C, maksimum 38 o C arasındaki sıcaklık değerlerinde

Seyreltme, besin tuzu bakımından fakir suların, taşırma ise çok fazla miktarda suyun göle ilave..

Bu durumda deniz suyuna oranla 10 kez daha tuzlu olan göl suyu sürekli NaCl'e doygundur.. îkinei büyük anyon olan SO 4 -~ 4,7-44,5 g/l arasında

Çizelge l ’de yer alan bulgulara göre ideal bir beden eğitimi öğretmeninin en önemli üç niteliği öğrencilere göre, öğrencileri her konuda anlama (%39.10), mesleki

Son dönem böbrek hastalığı olan hastalarda gastrointestinal semptomların yaygın olduğu rapor edilmiştir ve bu semptomlar hastaların beslenme durumunu, yaşam

Son yıllarda yapılmış bir ikiz çalışmasında, mani ve şizofre- niye yatkınlıkta bir kesişme olduğu gösterilmiş ve Kraepelin’in dikotomisine karşıt olarak

Bu natüralistik izlem çal›flmas›nda, Gaziosmanpa- fla Üniversitesi T›p Fakültesi Psikiyatri Poliklini¤i'nde ayaktan takip edilen, düzenli atipik antipsikotik teda- vi

Önceki yıllarda içme suyu olarak kullanılan Hereke Deresi’nin algal yapısını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada, epilitik ve planktonik alg florasında, 20