• Sonuç bulunamadı

Nefi divanında Osmanlı yaşayış tarzının izleri / null

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nefi divanında Osmanlı yaşayış tarzının izleri / null"

Copied!
321
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NEF'I DiV ANI'NDA

OSMANLI Y ASA YI$ T ARZININ

.

.

IZLERI

YOKSEK LiSANS TEZi

DANI$MAN:

HAZIRLA YAN:

Yrd.

Do~.

Dr.

M. NaciONUR

Zikri AVCI

(2)

ic;iNDEKiLER...

I~

XI

ONSOZ...

XII

KISALTMALAR...

XV

GiRt)...

1~22 Nef'l'nin Hayati... 8 Ki§iligi... 13 Sanati... 15 Eserleri... 19

BiRiNCi BOLOM:

CEMiYET ...

23~145 I~

NEF'l DiV ANINDA GEC::EN TARiHl $AHSiYETLER VE KISA

BiYOGRAHLERi... ... ... .. .. .. ... .. ... ... ...

24 1~

PADi$AHLAR. ...

~... 24 a) Sultan Ahmed I .. .. .. .. .. ... .. .. .. .. ... .. .. .. .. ... .. .. .. .. .. .... .. .. .. .. .. .. .. .. .. 24 b) Sultan Osman 11... 24 c) Sultan Murad

IV ... ...

25 2~

VEZiRLER... ... . . .. . . .. ...

26

a) Kuyucu Murad Pa§a ... 26

b) Nasuh Pa§a... 27

c) Okiiz

Meh_m.ed

Pa~...

28

d) Kayserili Halil Pa§a... 28

e) Guzelce Ali Pa§a... 29

(3)

g)

Hafiz Ahmed

Pa~a... 30

h) Bayram

Pa~a...

31

i) Mustafa Pa§a... ... .... ... ... ... ... .

32

3~

DiN ULULARI...

32

a) Mevlana

Celaleddin~i

Ru.mi...

3 2

b) $eyhiilislam Muhammed Efendi... ... ...

33

c)

$eyhiilislam Esad Efendi. ... ,...

34

II~

iCTiMAI HAY AT...

36

1~

OSMANLI YA$A YI$ TARZINDA SARA YLA iLGiLi

UNSU~AR

36

a) Taht...

36

b)

Hatt~t

Humayun...

37

c)

$ehzade...

38

d) Silahdar...

41

e) $ikar...

4 2

f)

Sur...

44

2~

OSMANLI YA$AYI.S TARZINDA iDARE iLE iLGiLi

UNSU~AR,

TiPLER VE MEFHUMLAR... ...

46

a) Saray...

46

b) Tug...

47

c) Ferman...

49

d) Vezir ve

Vezir~i

A'zam... ... ...

50

e)

Sadr~t

A'zam...

51

f)

Tugra...

53

g)

Re'aya...

55

h) ihtisab...

56

i) Muhtesib... ...

58

j)

Rut be...

59

k) Mahkeme... ... . . .. . . .. .. . . . .. .. . .

61

1) Tatar...

63

m) Cellad... .... . . ... . . ... . .. . . ... . . ... ... . .

65

3~

OSMANLI Y A$A YI$ T ARliNDA ASKERiYE iLE iLGiLi

UNSURLAR VE V

AZi~ER....

... ... ... ...

68

a) Serasker...

68

(4)

c) Mu§lt ... . d) Gazi. ... . e) Sipahi. ... . f) Musellem ... . g) Liva ... . h) Gulbank ... . i) Migfer ... . j) Cundi ve Cundilik ... .. k) Saka ... . 1) Cey§ ... . m) Asker ... . n) Rehin ... . o) Cev§en ... .

4,

OSMANLI YA$AYI$ TARZINDA iLMiYE iLE iLGiLi

UNSURLAR, TiPLER VE MEFHUMLAR ... .. ilim ve ilmiye ... . b) $eyhu'l,islam ... . c) Ulema ... . d) Molla ... . e) icazet. ... . f) Medrese ... . g) Munecc1m ... . h) Devr ... . i) Murebbi. ... ~ ... . j) Ebcedhan ... . k) Destar ... . 5, OSMANLI Y A$A YI$ T ARZINDA TEBABET iLE iLGiLi

UNSURLAR ... . a) Timar ... . 70 71

72

73

75

76

77

78

79

80

81 83

84

86

86

88

91 93

94

95 97

98

100 101 102 103 103 b) Darli'§,§ifa... 104 c) Tiryak... 105

6, OSMANLI Y A$A YI$ T ARZINDA HUKUK iLE iLGiLi

UNSURLAR VE MEFHUMLAR... 107

(5)

b) $eri'at. ... : ... . c) Yemin ... . d) Huccet. ... . e) Adalet ... . 7, OSMANLI YA?AYI$ TARZINDA HALKiYAT iLE iLGiLi

UNSURLAR VE MEFHUMLAR ... ~···••N···~··~·N··~·~~···H a) Ttlstm ... . b) iksir ... . c) Vefk ... . d) Kudum ... . e) Hama'il. ... . f) Cadu ... . g) Htzlr ...•... h) Anka ... .

·)c· .

1 lfClS ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• j) Mehdi. ... . k) Nazar ... .

109

110

112

113

115

115

116

117

118

119

121 123

125

127

128 130

S, OSMANLI YA$A YI$ TARZINDA BA YRAMLAR... 133

1, BAYRAM c;E$iTLERi... 133

a) lyd,1 Edha... .. ... 133

b) lyd,1 Fttr... 133

c) lyd,1 Ekber... 133

d) Nev,ruz ... :...

134

2, SARA YDA BA YRAMLAR VE BA YRAMLA$MA... 135

3, HALKTA BA YRAMLAR VE BA YRAMLA$MA... 136

9, OSMANLI YA$A Yl$ TARZINDA ATLI K0LT0R iLE iLGiLi UNSURLAR... ... ...

139

a) Rah~... 139

b) Mirahur... 141

c) C::evgan...

14

2 d) Cirit... .. . . ... .. .. .. . . .. .. . .. .. .. .. .. . . 144

(6)

iKiNCi BOLOM:

DiN VE TASAVVOF... 146,210

J, OSMANLI Y ASAYI$ T ARZINDA DiN VE AHLAKLA iLGiLi

UNSURLAR VE MEFHUMLAR... 147

a) Fetva...

14

7

b) Zekat...

149

c) Muctehid...

151

d) Tevbe...

153

e) Evrad...

155 f)

irfan...

15 7 g) ir~ad... 159

h) Muftt...

160

i) Cihad...

161 j)

Fazll...

163

k) Muruvvet...

164

u,

OSMANLI YASA YIS TARZINDA TASA VVUF iLE iLGiLi UNSURLAR, TiPLER VE MEFHUMLAR... ... ... 167

1, MEKANLA iLGiLi

UNSURLAR...

167

a) Tekke...

167

b) Asitan...

169

c) Halvethane...

171

d) Meydan... .. .. . .. .. . . .. .. .. ... ... . . .. . .. .. . .. .. .. .. .. .. ..

172

e) Arif ve Arif,i billah...

17

4

2, ESY

A

iLE iLGiLi UNSURLAR... ... 176

a) H1rka... .... ... ... ... . ...

176

b) Seccade...

178

c)

Mengu~... 179

3, ZiKiR iLE iLGiLi UNSURLAR... 180

a) Devran...

180

b) Serna'...

182

c) Hal vet...

185

4, iNS AN LA iLGiLi UNSURLAR TiPLER VE MEFHUMLAR... 188

a) Sufi...

188

(7)

c)

Mur~id...

191

d) Murid...

193

e)

Dervi~...

194

f)

Edeb...

196

g) Hikmet...

198

h) ilham...

199

i) Vera)...

201

j)

ihsan...

203

k) Zahid... .. ... ... .. ... . . ... .. . .

205

1) Zuhd...

206

m)

Rind...

207

n) Kalender... .. . .

209

O<:;ONCO BOLOM:

SANAT ...

211-276

I-

MUSiKi...

212

1- OSMANLI Y

A$A

Yl$ TARZINDA MUSiKi ALETLERi iLE iLGiLi UNSURLAR... .... ... ... ... .. .. ... ...

212

a)

Ney...

212

b) Rebab...

214

c) Tanbur...

216

d)

<:;eng...

218

e)

Kus...

219

2-OSMANLI YA$AYI$ TARZINDA MUSiKt iCRASIYLA iLGiLi UNSURLAR... 222

a) Mutrib...

222

b) <:;engi...

223

c) Beste...

225

II-MiMARt~-H ... ~ ... ~ .... ~...

227

1- OSMANLI Y A$A Yl$ T ARZINDA MiMARi ILE iLGiLi ESERLER 227

a) Kubbe...

227

b) Mescid. ... ... ...

229

(8)

d) Eyvan... ... . . .. .. . . .. . .

23 2

e) Kale...

233

III, OSMANLI Y A$A YI$ T ARZINDA SANATKAR iLE iLGiLi MEFHUMLAR ...•... ~ ... N

135

a) Mimar...

235

b) Nakka§. ... ... ... ...

236

IV, OSMANLI YASAYIS TARZINDA MEKANLA iLGiLi SANAT UNSURLARI... 238

a) Otag...

238

b) Sayeban... ... ...

239

c) Hayme... .. . . .. . . .. . . .. . .

240

y, OSMANLI YASA YIS TARZINDA GOZEL YAZI SANA TI... 242

1, HAT SANATinA iLGIL1NEVILER... 242

a) Hat...

242

b) Hatt,l Humayun...

244

c) CelL...

246

2, YAZI MALZEMESiYLE iLGiLi UNSURLAR... ... 248

a) Murekkeb... ... .. ... ... . .. ...

248

b) Devat... ... ... ... ... ...

249

c) M1star...

250

d) Cedvel... .. . . ... .. . .. . . .. . . .. .. .. . .

251

e) Muhre.. .. ... ... ...

253 f)

Semse...

255 g)

Siraze... .. . . .... .. . .. . . .. . . ... . . .. . . .. .... .. . . ... ... . . ... ...

256

VI, OSMANLI YASA YIS T ARliNDA GOZEL KOKULARLA iLGiLi UNSURLAR... 258

a) Buhur ve Buhurdan... ... ... .. ...

258

b) Kafur...

260

c) Anber...

261

VII, OSMANLI YASA YIS TARZINDA DO KUMA SANA TI iLE iLGiLi KUMA$ NEViLERi.. ... ... ... ... ... ....

263

a) Atlas... 263

(9)

VIII, OSMANLI YASA YI$ T ARliNDA KULLANILAN ESY A iLE

iLGiLi SAN AT UNSURLARI...

266

a) Muhur...

266

b) Damga.. ... .. ... ... ...

268

c) Kern end...

269

d) Samdan... . . .

2 71

e) Murassa'...

272

f)

Kth<;...

273

g) Mercan Tesbih...

275

DORDONCO BOLOM~ MALiYE ...

277,288

1, OSMANLI YASA YIS TARZINDA MALiYE iLE iLGiLi UNSURLAR VE MEFHUMLAR...

278

a) Defterdar...

2 78

b) Harac... .. . .. .. . . .. . . ... . . .. . . .. . .

280

c) Selem ... ,...

281

d) Ahen...

282

2,

OSMANLI Y ASA YIS T ARliNDA V AKIFLA iLGiLi UNSURLAR

284

a) V aktf...

284

b)

Ferra~...

286

c) Mihmansaray... ... . . . ... .. . . .. . .

287

BESiNCi BOLOM DEGiSiK UNSURLAR ...

289,300

1, OSMANLI Y ASA YI$ T ARliNDA iNSANLA iLGiLi DEGiSiK TiPLER VE MEFHUMLAR...

290

a) Kulhan... ... . . .. .. ... ... . . .. . .

290

b) Hanedan...

291

c)

Saki...

293

(10)

2, OSMANLI YA$AYI~

TARZINDA. MADDE iLE iLGiLi

DEGi~iK

UNSURLAR...

296

a)

Serpu~...

.. . . .. . . .. .. . . ... . . . ... .. . . ..

296

b) Donanma...

297

c) Hane...

298 d) K1rat... ... .. .. . . .. . ... . . .. . . . ... ... .. . .

300

SONU<;... 301

BiBLiYOGRAFY A...

303

(11)

ONSOZ

Klasik edebiyat1m1zm cemiyet meseleleriyle ilgilenmedigi, ya~anan hayattan

kopuk~ saraym ve se~kinlerin edebiyatl oldugu y1llarca i~lenmi~tir. Halbuki edebi

eserler, meydana getirildikleri cemiyetten ayn du~unulemezler. Her edebi metin,

sosyal hayatm izlerini ta~1r ve kendi devrinin bir~ok ozelligini yansltlr.

"Nev'i Divam'mn Tahlili" adh eserinde Do~. Dr. M. Nejat Sefercioglu ~oyle

diyor: "Sanatkann temsil ettigi ekol ne olursa olsun ve o ekohin kurallan ne kadar

katl olursa olsun, i<;inde ya~ad1g1 cemiyetin bir pan;:as1d1r ve onu, ya~ad1g1 <;:evreden

ayn du~iinmek yanh~ olur."

Bu manada du~unuldugunde, Nefl'nin de, Divan edebiyatmm kat1 kurallanna

ragmen, cemiyet hayatmdan kopmadtgmt ve divamnda, sosyal muhtevah unsurlara <;:ok<;:a yer verdigini goruruz.

Divan edebiyatmm en <;:ok tenkid edilen soyutlugu, surekli tartl~ma konusu

olmu§tur. Bu edebiyatm maddi bir boyutunun da oldugu, hatta bunun, gunluk hayatm vazge<;:ilmez malzemelerini de kapsayan bir zenginlige sahip bulundugu

ger~ine IJ11k tuta.cagm1 du§linerek "Nef'i Divamnda Osmanh Y ~ay1~ T arzmm izleri"

konusunda <;:ah~manm faydah olacagm1 dii~iinduk.

"Olumuniin U<;:yiizellinci Ythnda Nefi" adh eserdeki makalesinde Prof. Dr.

Mehmet c;avu~oglu, "Ordulannm bitkin, atlanmn yorgun oldugu bir zamanda

geldi, mana ulkelerini fethetti." demektedir. Ara~ttrma ve incelememizde bu konuyu

se<;:memizin bir sebebi de, Nefl'nin, eski kultur ve edebiyat1m1ztn se<;:kin simalanndan biri olmas1 ve yukselme devri sonlarmdaki Osmanhmn, sava§ alanlanndaki

ba~arlSlzhklan kar~lSlnda, "mana ulkelerini fetheden" <;:apta, ~iire hakim biri

(12)

Aynca, §airin divammn ilmi ne§rinin yap1lm1§ olmas1 da, bir diger tercih sebebimiz olmu§tur.

c;ah§mam1zda Nef'i'nin, Yrd. Do<;. Dr. Metin Akku§ tarafmdan hanrlanan ve Ak<;ag Yaymlan arasmda <;1kan, " Nef'i Divam" adh yaytm esas ahnml§, ornek beyitlerde de bu bashdaki imlaya sad1k kahnml§tlr.

Ara§t1rmalanm1zda once, uzak,yakm Osmanh ya§ayt§ tarnmn izlerine girebilecek unsurlan, mefhumlan ve tipleri tesbit ederek fi§lemek suretiyle ba§lad1k. Bu fi§leri daha sonra cemiyet, din ve tasavvuf, sanat, maliye ve diger unsurlar olmak iizere be§ bolume aytrd1k. Her bolumde yer alan unsur, mefhum ve tipleri, Osmanh ya§ayt§ tarzmm birer par<;as1 olmalan, bir ihtiyaca bagh olarak meydana gelmi§ bulunmalan sebebiyle, insanlarm hayati ihtiya<;lanndan, sosyal ihtiya<;larma, oradan fantezi isteklerine dogru uzanan bir s1ra halinde tasnif ettik. Dogrudan dogruya bir gruba dahil edilemeyenler de, "Diger Unsurlar, Mefhumlar ve Tipler" ba§hg1 altmda topland1.

Osmanh ya§ayl§ tarn ile ilgili kelimelerin once lugatlardaki, daha soma ansiklopediler ve mevzuyla alakah kitaplardaki mana ve ozelliklerini tesbit ederek; Nef'i'deki kullamh§lan, bu bilgiler l§lgmda degerlendirmeye tabi tuttuk. Ele ahnan hususlan bir ile ii<; arasmda degi§en beyitle belgelendirirken, ornekleri, sozu edilen Osmanh ya§ayt§ tarzmm izlerini bizce en iyi §ekilde yans1tan beyitlerden se<;meye gayret ettik.

Baz1 beyitlerin birden fazla zikredilmi§ olmas1, ya o beyitin ornek te§kil ettigi unsurlan ihtiva eden tek beyit olmasmdan, ya da tesbit edilen unsuru en iyi yans1tan beyit olmasmdandu.

Ornek olarak ald1g1m1z beyitlerin divandaki yerlerini gosteren hsaltmalarda, sayfa numaras1 yatlk <;izgiyle aynlml§tlr. $iirin naz1m §eklini belirten barf veya harflerden sonra _gelen rakam §iirin numarasm1, bunu takip eden rakam ise, beyit numarasm1 gostermektedir.

Nef'i'nin hayat1, eserleri ve §ahsiyeti ile ilgili bolumu hanrlarken, Divan edebiyatlyla ilgili <;e§itli eserlerin biyografi bolumlerinden istifade ettik.

(13)

Sonu~ boliimunde, ara§t1rmam1zda elde ettigimiz hususlarm klsa bir degerlendirmesini yaptlk. <.;ah~mam1Zln sonuna yararland1g1miz kaynaklarla ilgili bir yaym listesini, bibliyografya olarak ekledik.

Sahasmda hemen ilk deneme olmas1 hasebiyle, eksiklik ve hatalanm1Zln ho~ g6rulecegini limit etmekteyiz.

Bu ~ah~mamda , beni te~vik eden, madd1 ve manev1 yard1mlanm esirgemeyen,

yol g6steren, dam~man hocam Yrd. Do<;. Dr. Saym M. Naci ONUR'a kalb1

te~ekkurlerimi sunanm. A ynca, bilgi birikiminden istifade ettigim hocam Prof. Dr.

Saym SebahattinKDGDK'e; ikazlanyla yard1ma olan, hocam Yrd.Do<;. Dr. Saym Zulfu GDLER' e; metod konusunda g6ru~lerinden yararlandtgtm hocam Y rd. Do<;:. Dr. Saym ibrahim KAVAZ'a te~ekkuru bir bor<;: bilirim.

(14)

a.g.e., Ank., Ansk., Bkz.,

c.,

c;ev., derg., D.T.C.F. Yay.,

G.,

Haz., hms., ist.~ K., Mes., Mkt., Muf.,

R.,

s., Sds., Terc., ths., KISAL TMALAR Ad1 ge<;en eser Ankara Ansiklopedi , Baklmz Cilt C::eviren Dergisi

Dil, T arih, Cografya Fakultesi Y aymlan Gazel Haztrlayan Muhammes istanbul Kaside Mesnevi Mukatta'at Mufred Ruba'iyyat Sayfa Museddes Tercume Tahmis

Ornek ahnan beyitlerin gosterilmesinde, ~iirin nanm ~eklini belirten harf veya harflerden soma gelen rakam, ~iirin numarasm1; ikinci olarak gosterilen rakam ise beyit say1s1m gostermektedir.

Gosterilen sayfa, ~iir ve beyit numaralan <;ah~malar1m1za esas ald1g1m1z Y rd. Do<;. Dr. Metin Akku~'un haz1rladtg1, Ak<;ag Yaymlan arasmda Ankara 1993 ythnda

(15)

devlet oldugunu, Osmanh idaresinin medeniyeti, kultiirii, sanatl, kwafeti, muaeyereti, mutfag1, musikisi, hatta notasmm bile kendine mahsus bir biitiin oldugunu soyler(l).

Amerikah egitimbilimci Prof. Rufi: "Biz Amerikahlar sizin tarihinizin bir asnna

sahip olmak i<,;:in, ~ok buyiik servetler vermeye amadeyiz". <2l demektedir.

Her milletin milli kanun ve ananeleri, iizerinde yaeyad1g1 topraktan daha hymetli bir manevi vatan meydana getirirler. c;unku insan topluluklanm bir millet haline getiren, onlard1r. Baeyka bir kavmin tahakkiimii altma dueyen millet, arazisini degil, kanun ve ananelerini kaybettigi i<;in istiklalinden mahrum olur. Ozerinde

yaeyad1g1 toprag1 ~ogu zaman terke mecbur olmad1g1 ve belki de ondan daha fazla

istifade ettigi halde esirdir. C::unkii milli degerlerini kaybetmieytir.

$u halde, milli degerlerin ister bizim ihmalimizle olsun, ister bir darbe zoru ile olsun ortadan kaldmlmas1, esarete dueymemizden baeyka bir netice vermez. Ancak eyu farkla ki, birincisinde isteyerek ,ikincisinde istemeyerek esarete dueyiilmiiey olur.

Bugiine kadar; pek haks1z olarak hakir gorulen Osmanh medeniyetinin, kultiir ve sanat hayatl yanmda, toplumsal yaeyantlsma da derin bir sevgi beslemek ve hizmet

etmek gerektigini,bu tiir araeytlrma ve ~aheymalar yaymland1k~a iyice anlayacag1z.

C::unkii Osmanh, bozk1rlarda eyehirler meydana getiren bir anlay1eym sahiplerinin

olueyturdugu bir imparatorluktu.

(l) Dundar Taeyer, "Mesele", Ank., 1975, s.400.

(16)

Turk dinamizmi ile islam! anlay1~1 tek enerji kaynagt haline getirmi~ olan Turkler bu iistun hasletlerini, dunyaya duyurmaya itibar ve tenezzul etmemi~ler, boylece de psikolojik bir zaaf olan ovunme illetinden uzak kalmt~lardtr. Ancak

be~eriyetin XX. yuzytlda dahi vastl olamadtgt bu ustun meziyet yuzunden bin ytlhk

mazilerini ~erefli maceralanm dunyaya seslenip duyurmamt~lardtr. Ovunmek ~oyle dursun, kurduklan medeniyeti dahi yaztp <;izip tesbit etme yoluna gitmemi~lerdir.

Gen;:ekten de ortada mucizeyi andmr bir Osmanh ~ahlam~1 mevcuttu. Fakat bunun izaht, tek ba~ma ne hanedan i~iydi; ne sadece kth<; ve kalkan gucu, ne de idare, hukuk, ekonomi, din, estetik ve kulture baglanabilirdi. Hatta ne toprak rejimi

ne dev~irme metodu ile izah olunurdu. Belki tek tek butiin bunlarm organik bir

vahdet kazamp yekparele~mi~ enerji haline gelebilmesiyle, Osmanh butunlugii viicud

bulmu~tu. Bu ahengi meydana getiren lehimleyici ve butunleyici ana kuvvet neydi

.dersek, kutleyi ayaga kaldtran ger<;ek idealizmin i'la,yt kelimetullah ~kt oldugu cevabt verilebilir.

Ovle ki, bu gok kubbe altmda ne zaman bir cihad ve gaza ruhu, bir medeniyet ve ictimai olu~ hadisesi, bir ustiin hamle <;i<;eklenmi~se, mutlaka arkasmda, bu tohumu eken ve sulayan bir el olmu~tur.

Nitekim Anadolu T urklugune htz, hareket ve bereket vererek ~uurlandmp

~eriatle tarikatt destani ~ahsiyeti i<;inde yogurarak, butun islam dunyast i<;ine can

gibi, kan gibi kan~m1~ olan Turkistan piri Ahmed Yesevi'yi ~ark Turklugunun garba

akt~mda bir rehber, bir yol a<;tct olarak gormek gerekir.

i~te bu me~'aleden tutu~arak onun dunya goru~unu benimsemi~ kutleler, bir

yandan Mogol vah~et ve istilasmm (munden ka<;arak Anadolu'ya akmakla yer yer kuvvetli mihraklar vucuda getirmi~, boylece de futuhat ve medeniyet hamleleriyle cemiyet yaptel ve yardtmct unsur olarak merkezle~mi~lerdir.

Kendi karakteri, nizam1, hatta iktisadi muhtariyeti i<;inde geli~ip kendi kendilerini idare eden muesseseleri, can feda edercesine hasbi ve menfaat gutmeyen bir anlayt~la cemiyet emrine verdiren ~uur ne olabilir? <:;ogu evladiyelik vaktflar halinde, neslin nesle emanet ettigi bu zaviyeleri doguran ve ya~atan i<;timai zaruret,

(17)

kuvvetini ve dirligini nereden ve nas1l alml§tl? Nas1l olmu§ da bu sivil mucahidler, yer yer kurduklan merkezlerden medeniyet l§lklanm muhte§em bir sadelik, irfan ve zerafetle kutlenin i<;ine yaym1§lard1? Bu §evk, bu azim, bu ifade ve bu gur hamiyet kaynag1 ne olmah idi ki takattan du§memi§, kuvveti, a§kl eksilmemi§ti.

Bir anlayl§a gore, §ark Turklugunun garba akl§l, Osmanh kisvesi altmda bu role devam edi§i, gonlunde ve g6zunde tuten "K1Z1l elma"ya dogru sefer eyleyi§i idi.

Turk toplumunun mana ve maddesine hakim olan tasavvuf felsefesi, kutlelerin i<;ine oylesine kan§ml§tlr ki, bu co§kun yay1h§ ve inam§m tesirlerini sosyal yapmm butununde gormek mumkundur. Boylece de yeryuzunde bir felsefe, ilk defa amel haline gelerek butun bir vatan sathmm mah olmu§ bulunuyor ve buyuk kutle tarafmdan ittifakla kabule mazhar oluyordu. i§te bu yuzden musluman Turk, bin y1lhk tarihin her ad1mmda Kur'an ahlakma ve Peygamber sunnetine dayanan ol<;ulu ad1mlarla yurumu§ ve gene bu yuzden de her gittigi yere adalet, nizam, §efkat, merhamet ve vicdan hurriyeti g6turmu§tlir.

Osmanh Devleti'ni as1rlar boyu idare etmi§ bulunan burokrat s1mfm, Batmm bir tekerleme .gibi diline dola§ml§ olmasma ragmen, Bizans burokrasisinin bir kopyas1 oldugunu iddia etmek gulun<_;tur. Ege(tarihi seyri ve tekamulu takip edilecek olursa bu <;arkm ta Ortaasya'dan yuvarlanagelen terkib ve tecrubenin ba§anh ve kemalli bir devam1 oldugu gorulur.

Oyle ki Osmanhlar sivil ve askeri idare mekamzmasm1 duzenlerken, henuz ipu<;lan elde bulunan mazi mirasma s1hca yapl§arak onu kendi devletinin bunyesi i<;inde 1slah ve ihya etmek yoluna gitmi§ ve ge<;mi§le nikah tazelemi§lerdir.

Osmanh hukumdarlanmn etrafmda halkalanan ilim ve hikmet kadrosu, yalmz ya§ad1klan devrin idare, ahlak, irfan ve hukuk haritasm1 cizmiyordu. Hizmet ve hedefleri, bir hanedana veya zumreye ve belirli bir zamana mahsus degildi. Bir medeniyeti, bir ideolojiyi ak1l ve imanla desteklerken, onu, devirler ol<;usunde ger<;ekle§tirmek i<;in gelecek hanlara ,hakanlara yol a<_;1yor, 6nculuk ediyorlard1.

(18)

Devleti bir yandan mantlki bir yandan da manevi temellere oturtan Osmanhlar, merkezi ve idari otoritenin politika ahlaktm kontrol eden bir yardtmo kuvvetler halkas1 tesis etmekle de icra ve te§ri org~nlanm hak ve adalet unsurlanmn murakabesine vermi§ oluyorlardt.

Diger yandan askerlik muessesesi s1k1 bir disiplin altma ahmrken, mulkiye, ilmiye ve kalemiye stmflan da kendi vazifeleri hududu ic;inde an'ane, nizam ve §artlanmn kaplanm buyuk bir ciddiyetle tezgahlamakta idiler.

Osmanh Kanunnameleri islam hukukunun prensiplerine bagh olmakla beraber devletin i<; te§kilat ve faaliyetlerini tanzim eden bu kanunlar, fiktha paralel milli ve mahalli esaslara beraber yurumii§tiir.

Osmanh imparatorlugu'nun i<; ve dt§ te§kllat ve muesseseleri ta§ ta§ orulurken, hukumdarlar, idareciler ve halk, vicdani degerler baktmmdan tam bir i§birligi halinde idiler. Onun ic;in de kanunlann ve ceza hukumlerinin bekc;ilik edemedigi hallerde orf ve adetlerin sozu gec;iyordu.

Osmanh mulkunde, bir taraftan lSSlZ dag ba§lan, tehlikeli bog alar' uclar' derbendler, serhadler, kal'alar kendi imkanlan olc;usunde birer minyatur §ehir, birer medeniyet merkezi olurken, buyuk eyalet ise vaktflar ve tesis zincirine ilave edilen yeni abidelerle boy boy uzaylp gidiyordu.

V aktf, imar ve hayrat anlayt§mdan hareket eden kollektif §Ulirun himmetiyle, koy, kasaba ve §ehirler, ahnlanna yedikleri Turk damgas1 ile adeta cennet misali §enlenmi§ ve bereketlenmi§ti.

Muesseselerini kutlenin c;e§itli ihtiyac;lanna cevap verici birer canh merkezler olarak kurmaya ba§lamt§ ve kurmU§ olan Osmanhlar, bu imar, haytr ve kultiir faaliyetlerini memleketin her ko§esinde tatbik edegelmi§lerdir.

Memleketin her tarafinda medreseler, mektepler, dershaneler, bedestenler, dukkanlar kurup vakfedenler; bir yandan padi§ahlar, §ehzadeler, sultanlar, hasekiler, kalfalar gibi hanedana mensup olanlardan ba§ka, zengin~fakir, butun bir cemiyet de bu imar ve kultur faaliyetlerine istiraki adeta gelenekle§ffii§ bir iman icabl

(19)

bilmekteydi. Bilhassa bu tesislerin dine bagh egitim ve ogretim muesseselerinden

ba~ka sivil ve asked muesseselerden evler, konaklar, kastrlar, saraylar, yahlar, kaleler, egitim muesseseleri olarak da, sibyan mektepleri, tlp, hukuk, ilahiyat kutuphaneleri, daru'l hadisler, iktisadi muesseselerden ise, bedestenler, <;ar~tlar, loncalar, tophaneler, darbhaneler bilhassa gaze <;arparlardt.

Sosyal muesseselerden ~ifahane, hastahane, aceze baktm yurtlan, korhaneler, cuzzamhlar, tekkesi, a~evleri, imaretler, dulhaneler, <;ocuk emzirme yurtlan gene halkm hizmetinde olan tesislerdi. Hattra tesisleri olarak; mezar, turbe ve lahidler de bunlar arasmda bulunmakta idi.

Su mimarisi olarak ise; <;e~meler, ebiller, ~adtrvanlar, su yollan, kemerler, bendler, kopruler, meydanlar, ok meydanlan, kemanke~ tekkeleri, spor abideleri mevcuttu.

Boylece milli servet, idare, medeniyet ve sanat tarihimizde vahf ve tesis adtyla yer ahrken, bu millf medeniyet muesseseleri, Osmanhlarda yalmz dini ve medeni hukuk muesseseleri ~ekilde kalmayarak, ictimai manada deger kazanm1~, ve zamanla idari mahiyete burunmU.§ ve devlet te~kilat1 i<;ine girmi§tir.

Camii ortasma olan ki.illiyede, medrese, ki.iti.iphane, misafirhane, a~hane,

~ifahane, han veya kervan sarayla ictimai hayat canh bir uzviyet haline getirilmi~tir.

Amme hizmetine tahsis edilmi~ mi.iesseseler arasmda, iktisadi ve ictimai hayat1m1z adma vi.icuda getirilen tesislerin en ehemmiyetlilerinden biri de ~i.iphesiz kervansaraylardtr. Anadolu'da olsun Rumeli'de olsun memleketler ve ~ehirler aras1 kervan ve ticaret yol ve menzilleri i.isti.inde kurulmu~ bu muazzam medeniyet abidelei, Garbda da $arkda da e~i olmayan haytr eserleridir.

Ki.i<;i.ik bir ~ehre benzeyen bu kervansaraylarin i<;inde; yatakhaneden ba~ka

a~hane mumhane, erzak kilerleri, ti.iccar ve yolculann e~yalan i<;in gayet geni~ anbarlar, hamam mescid, ~ad1rvan, ah1rlar, samanhklar, tamirhaneler ve hem en her ihtiyac1 kar~1layacak bi.iyi.ik ki.i<;i.ik sthhi ve ictimai yard1m te~kilatl bulunurdu.

(20)

Anavatan, yeni a<;1lan ulkelere oz evlatlanndan gonderdigi kafilelerle, bu a<;Ilan topraklarm idare ve siyaset alamnda oldugu kadar iktisad, sanat ve kultur bak1mmdan da tam bir vatan haline gelmesine yard1m ederdi.

Memleket eyalet ve sancaklara aynlm1~; eyaletler beylerbeylerin, sancaklar da sancak beylerinin sorumluluguna verilmi~tir. Merkezde sadrazam ne ise, beylerbeyi de kendi bolgesinde buna yakm hukuki ve kazai salahiyete malik bulunarak hem hukumdan temsil etmekte, hem de devlet kuvvetlerini elinde tutmakta ve aym zamanda bolgenin en yuksek asked amiri bulunmakta idi. Beylerbeyi ne tab! olan Sancakbeyleri de, bulunduklan k1smm hem vali hem de kumandam mevkiinde idiler.

Boylece devlet te~kilatl bir taraftan askeri esaslara, diger taraftan arazi rejimine dayanarak ortaya yan feodal bir vaziyet <;1km1~sa da, bu, Orta<;ag Avrupas1'ndaki mutlak ve geni~ salahiyetli feodaliteye bezememektedir. Zira islam hukukunun mudahelesi ile Osmanh, arazinin mulkiyetini Beytu'l Mal denilen devlet hazinesine b1rakmakta idiler.

T1mar ve zeamet sahipleri kendilerine tamnan hak imtiyazlar mukabilinde dev1ete kar~1 bir tahm vazife ve bor<;1ara mukellef idiler. Memleket mudafaas1 i<;in sipahi nam1 altmda bir s1mf asker yeti~tirmek, talim ve terbiyeden sorum1u olmaktan

ba~ka te<;:hizatlanm da temin etmek, vazifeleri cumlesinden idi.

imparatorlugun yuksek devirlerinde tlmar ve zeametlerin ehliyetsiz ve yabanCl ellere du~memesi ve seviyelerini muhafaza etmesi, i<; siyasetin bel kemigini te~kil ettiginden, tevcihler daima sipahi s1mfina tahsis edilirdi. Boylelikle de mulki ve asked idare, ictimai ve iktisadi istikrara sahip bir arazi rejiminin sorumluluguna

1smarlanm1~ olurdu <4>. Osmanh'mn yukseli~ ve olgun1uk devrinde bu sorumluluk

anlay1~1 hakimdi. Ancak Osman II'nin tahttan indirilmesi (1622) ve katledilmesiyle

imparatorlukta buyuk uzuntu dogurmu~ ardmdan da otorite bo~lugu belirmi~ti. Osmanh'da bozuk duzen ve yozla~ma; adam kay1rma ve ru~vetin

<4> Samiha Ayverdi, Haz. Oktay As1anapa, "Yuzy11lar Boyunca Turk Sanatl", Ank.,

(21)

artmasma yol a<;maktayd1. Her tiirlu makam ve memO.riyet, bedeli odenerek veya iltimas yoluyla ahmr oluyordu.

17.

y uzyilda <;e§itli kurumlardaki yozla§ma kultur seviyesi du§U.k pek <;ok ki§iyi de onemli mevkilere ta§Imaya ba§lami§tl <S>. Bu <;ah§mam1zda Neri doneminin ya§ayi§ tarz1, dU.§U.nceleri, inam§lan, gunluk hayattan <;izgileriyle <;agm ilgi <;ekici bir panaromas1 sunulmaktad1r.

(22)

NEF'I'NiN HAY ATI

XVII. yiizYlhn ilk yansmda ya~arn1~ olan Nefi, Turk edebitatmda kaside iistad1 olarak bilinir. As1l ad1 Orner'dir. Erzurnun Hasankale il<;esinde dogdugu i<;in kaynaklar Erzururni Orner Efendi diye adlandmrlar. Muhiirunde ~u beyit kaz1hr:

"Muhteri',i tarz,l bedayi eser Nat1k,1 esrar,1 ilahi Orner"

Nefi'nin soyu hakkmda Gelibolu'lu tarih<;i Ali "Mecrna'iil,bahreyn" adh Fars<;a eserinde; babasmm Mehrned dedesinin Mirza Ali Pa~a oldugunu kaydetrni~tir. Gelibolu Ali Nefl'den gen<; ve zeki bir ~air olarak bahsettigine gore, ~airirnizin o tarihlerde yirrni ya~lannda oldugu dii~iiniilebilir. Boylece takriben

1572

y1llannda dunyaya geldigi tahrnin edilrnektedir.

Nefi'nin <;ocuklugu ve gen<;ligi hakkmda hi<;bir ~ey bilinrnernekle beraber,

~airin iyi tahsil gordiigii Arap<;a ve Fars<;ay1 <;ok ogrendigi, Fars edebiyat1m yakmdan

takip ettigi anla~1lrnaktad1r. Babas1 Mehrned Bey'irt ailesini ve rnernleketini terk edip Kmrn hammn nedirni oldugu "Siharn,1 Kaza"smda babasm1 hicvetrnek i<;in yazd1g1 rnanzurneden anla~1lrnaktadu.

"Saadet ile nedirn olah peder Hana

Ne rnerciirnek goriir old1 goziirn ne tahana

Peder bu rnlsra'l hod kendi soylerni~ti biliir Minare iistiinde leklek <;1kar yapar hane"

Nefi, once zarara rnensup anlarnma gelen "Darri" rnahlasm1 alrn1~ken bu takrna ad sonradan yarara rnensup anlarnmda "Nefi" ile degi~tirilrni~tir. $airin rnatbu divamnda bulunrnayan "suhen" redifli kasidesinde Nefi bu noktaya ~oyle deginir:

"Eyledin rnahlas,1 Nefi ile kadrin efzfm

(23)

Divan edebiyatmda aym mahlasla §iir yazan pek<;ok §:lire rastlamr. Ancak baz1 mahlaslar gibi, Nefi mahlas1 onyedinci yuzy1la kadar yalmz Erzurumlu Omer Nefl'ye aittir. Boylece Nefi mahlas1 §:lirin manzumelerinin ba§ka manzumelerle kan§mas1 ihtimalini azaltml§tlr.

Nefi, hayatmm yakl:l§lk otuz y1hm istanbul'da ge<;irmi§tir. istanbul'a geli§i I.

Ahmed'in saltanatmm ilk ytllanna rastlar. Sanatmm temelini olu§turan ta§ra kultur <;evresinden merkezi sanat <;evresine ne zaman ve hangi nedenlerle geldigi bilinmiyor. istanbul'a geli§inde, babas1 arae1hg1yla Kmm Ham Canbeg Giray'm, Celali isyanlanyla ilgili olarak Anadolu'da gorevlendirilmi§ olan Kuyucu Murad Pa§a nihayet tarih<;i Ali'nin rolu olmu§tur. $airin 1603'ten soma istanbul'a geldiginde kaynaklar birle§irler. 101811609 tarihinde yaz1lm1§ olan Riyazi Tezkiresinde §:lirin Mukata'a katipligi gorevine devam ettigi kay1thd1r.

Nefi butun hayatlm list kademelerde bulunmaya tenezzul etmeyen devlet memuru konumunda ge<;irir.Devlet kap1Slnda ilk gorevi, Divan,1 Hiimayun'da Maden Mukata'ae1hg1d1r. Mukata'a katipligi; hsa bir siire surgune gonderildigi Edirne'de Muradiye Miitevelliligi ve istanbul'da Cizye Muhasebeciligi gorevinde bulunmu§tur.

Gen<;lik doneminde ta§rada ya§ad1g1 zorluklardan bunalan Nefi, Osmanh'da bu zorluklardan k1smen kurtulur. Sadrazam tarafmdan Sultan Ahmed'e tamt1ld1ktan soma §:lir, sundugu kasideleriyle hsa zamanda kendini tamt1r. Sultan Ahmed'in iltifatlm kazanarak, onun yakmmda bulunan §:lirler arasma girer. 1611 y1hnda Sultan Edirneye giderken onu da beraberinde gotiiriir.

Hayatl boyuncu dort ayn padi§ahm saltanatma §ahid olan Nefi, bu padi§ahlardan ii<;unun §:lir olu§u dolay1Slyla gerekli ilgiyi gormii§tiir. Sultanla birlikte, devrin ileri gelenleriyle baglantl kurmu§, sundugu kasideler ve §iir sanatmdaki ba§ar1Slyla devlet erkammn takdirini kazanml§tlr.

(24)

Sundugu kasideleri araC1hg1 ile ald1g1 caizeler de az1msanmayacak niteliktedir. Nef'i'ye verilen caizelerin <;oklugu ve sanatma verilen deger, doneminin rivayetlerine konu olur. $air, ta§ra kultur <;evresinden geldigi halde istanbul'un sanat <;evresinde k1sa surede tammr ve bu <;evreyle s1kl ili§kiler kurar. Mecmua'u',l Bahreyn'de verilen bilgilerden anla§1ld1gma gore; T arih<;i Ali ile Erzurum' da saglad1g1 yakmhg1 istanbul'da surdurmli§tlir.

$iir sanatmda saglad1g1 ustun ba§anya ragmen Nef'i, istikrarsiZ ki§iligi nedeniyle <;evresinde kurdugu baglan surekli tutamami§tir. 0, <;evresiyle surekli ban§Ik olamayan bir insand1r. Yakm <;evresindeki dostlanm s1k s1k hicveder, ba§kalanmn §ahsiyetlerini rencide edecek derecede s6vguye varan sata§malarda bulunur. Devlet adamlanmn onurunu hi<;e sayar. Bu olumsuz, a§m taVIrlannm yams1ra devlet erkammn ilgisini kazanmi§ olmas1 ve §6hreti klskan<;hklara zemin haZirlayarak §airin zaman zaman <;aresizliklerin pen<;esine du§mesine neden olur. Bu h1r<;m ki§iligi ve davram§lan, 6zellikle s1mr tammayan ve yergileri nedeniyle sadrazam, vezir ve diger devlet adamlanmn ofkesine neden olmu§tur. BaZI kasidelerinde onu dli§tligu s1kmnlardan §ikayet ederken buluruz: <Zl

"Kald1m ayakta peri§an ve mukedder ahval

Gitdi ol demler ki eylerdi peri§an hatmm Bir yana gam bir yana kahr u azab,1 ruzgar "

Nef'i sanatmm ve §6hretinin zirvesinde Sultan Murad donemine ula§mi§tlr. Kendi gibi sert yaratih§h Sultanla iyi bir diyalog kurmu§, sultanm sevgi ve iltifaum kazanmi§tlr. $iirlerini zevkle dinleyerek onu ihsanlanyla yucelten Sultan Murad, §iiire verdigi degeri, §iirine konu edinmekten ka<;mmaz:

" Biz kelam nakiliyiz nerde o sahib,giiftar Ona teslim edelim emrine munkad olahm "

(25)

"emrine munkad" olunan §air, Nef'i'dir. Boylesine takdir gormii§ bir §airin nas1l bir hata i§leyip de aym ki§inin gazabma ugrad1g1 pek bilinmez. Bu bilinmezlik degi§ik rivayetleri besler.

Gerek rivayetlerden, gerekse manzumelerindeki ipw;larmdan anla§1lan o ki, §air sert ve hm;m yaratlh§Imn sonucu bin;ok yerde zor durumda kalml§, gozden

dii§mU§tiir. Sm1rs1z sata§malan sonucu ili§kileri kesintiye ugram1§, bulundugu

gorevden uzakla§tmlmi§tlr. Gurcu Mehmed Pa§a'y1 hedef ald1g1 kasidesinde §airin ii<; kez gorevinden azledildigini ogreniyoruz:

"0<; defad1r bu Hak belasm vere mel'unun

Ki yok yere beni azl etdi olm1§ken sena~ham "

Nef'i'nin bu gorevden arzedili§i Naima Tarihi'nde de yer alml§tlr. Naima'ya

gore, Sultan Murad sarayda §airin Silham~1 Kaza adh eserini okurken taht yakmma

y1ldnm dii§mesini ugursuzluk olarak degerlendirmi§ ve Nef'i'ye hicvi yasaklay1p gorevinden azl ettirmi§tir. $air, hayatmm son y11lanm surgune gonderildigi Edirne'de ge<;irmi§tir.

"Muzaffer ola serdarm eya §ahen§eh~i gazi

Ne Tebrizi koya $ah~1 K1Z1lba§a ne $iraz1"

matlah kasidesi, Husrev Pa§a'mn Bagdat Seferi (1040/1631) vesilesi ile, Edirne'den Sultan Murad'a gonderilmi§tir. Yine 1043/1634'te Sultan Murad'm Edirne'ye geli§i uzerine;

" Merhaba ey padi§ah~1 adil u ali~nijad

Old1 te§rifinle §ehr~i Edrine re§k~i bilad"

matlah kasidesini yazml§ ve Sultan Murad'a sunmu§tur. $air sultanm himmetinden uzak kald1gm1, s1kmt1lardan kurtulacagm1 timid ettigini bildirerek affedilmesini ister. Sultan Murad'm iltifat1m tekrar kazanan §air bir sure Muradiye mutevelliginden soma istanbul'a doner ve Harac Muhasebeciligi gorevine getirilir.

Zaman zaman gorevlerden uzakla§tirma, surgun §airi usland1rmaz. Yine <;evresine sata§malan, h1r<;mhg1, yergilerle devam eder. Devrinin alimleri, ileri gelenleri, sanatkarlar adeta onun olumunu bekler olmu§lard1r. Beklenen son, Sultan

(26)

Murad'm oliim emriyle ger<;ekle~ir. Kaynaklarda yiirekli, pervastz, atak, korkusuz gibi ifadelerle yer alan Nef'i, sahip olamad1g1 "dilin belas1 ile" kendi sonunu haztrlamt~tlr. Olumiinii haztrlayan as1l sebep kesin olarak bilinmemekle birlikte kaynaklar, yasakland1g1 halde yergiye devam etmesinin oldurme sebebini olu~turdugunda

birle~irler. $airin olum fermam, Bayram Pa~a tarafmdan, Boynuegri Mehmed Aga'ya

teslim edilerek saraym odunlugunda bogdurulup cesedinin denize attlmastyla yerine

g etirilmi~tir.

Nef'i'nin oliimiine neden olan olayla ilgili degi~ik rivayetler vardtr. Bir rivayete gore Bayram P~a'yt hicvettigi h;in, padi~ahtan ahnan fermanla oldurulmu~tiir. Bir

ba~ka rivayette ~oyledir: Bayram Pa~a donemin tamnm1~ ~airi Naili'ye Nef'i'ye

kotuleyen bir ~iir yazdtrarak ~aire okutur. Ofkelenen Nef'i, ~iiri Pa~a'mn yiiziine firlattr. Bu, <;evresini siirekli rahats1z eden ~air i<;in bir oldurme bahanesi olur.

Pa~a'mn emri ile oldurulur. U<;iincii rivayet, Sultan Murad'la ilgilidir. $aire olan a~m

sevgisi dolaytstyla butiin ta~kmhklanna goz yuman Sultan Murad, Nef'i'nin sadrazamla ve diger devlet erkamna sat~masm1 affeder. Ancak kendisini de bir kttada agtr ithamlarda yermesi bardag1 ta~1ran son damla olur. Sultam hicveden bu kttamn Nef'i mahlas1 kullamlarak bir ba~ka ~air tarafindan, onu gozden du~iirmek

amactyla soylendigi de rivayetler arasmdadtr.

Nef'i'nin olum tarihine du~iiriilen tarihler 1040 ve 1046 arasmda farkhhk gosterir. Saban 1044/0cak 1635 tarihi ~airin alum tarihi olarak kabul gormu~tur.

Olumune dii~iirulen tarihler ~unlardtr:

" N agihan geldi bir eksukli dedi tarihin Ah kim ktyd1 felek Nef'i gibi ustade"

" Katline oldt sebep hicvi hele Nef'i'nin"

" "Katl ~ud Nef'i" (Nef'i katloldu) ifadesi tarih oldu. "

(27)

Nef'i'nin olduruldukten soma cesedinin denize atlld1g1 veya saray zindanlarmda kald1g1 rivayetlerine kar~1hk, Bab-1 Ali'nin Sirkeci tarafmdaki bah<;ede "Soguk<;e~me yakmmdaki d1~ kap1da" bir <;ahhk i<;inde yaz1s1z iki ta~m ona ait oldugu du~iincesi kabul gormemi~tir. <3l

Ki$iLiGi:

Nef'i giir sesli ~airlendendir. Kendinden emin ve sanatma giivenen bir ki~iligi vard1r. Sevgisini ve ofkesini dile getirirken, ~airin sesinde ah~1lmam1~ bir ton duyulur.

Sesleni~leri yuksek perdedendir. Nef'i, bildigini a<;1k<;a soylemekten <;ekinmez. ifadelerinde sert, ac1maz, hatta biraz da isyanC1 tav1rlar sezilir.

"01 safder-i du~men-ku~-i nazm1m ki hususa

$em~ir-i zebammdan ahibba hazer eyler "

ifadesiyle ya~am1 bir sava~ meydam olarak goren bir ki~ilik sergiler. "Dil k1he1", "saf yane1", "nazm1 du~man oldurucu" ifadeleri "sava~/mucadele" imajm1 vererek ~airin

sald1rgan ki~iligini yorumlar gibidir.

$airde ferdiyet on plandad1r. Ozuntii, keder; kavga, ba~an; zevk, eglence

her~ey kendi i<;indir. Ancak tutars1z, sald1rgan, aniden yon degi~tiren taVlrlan,

<;evresiyle denge saglamas1m gii<;le~tirir. Medhiyeleri arasmda bulunan bir manzumesinde Gurcii Mehmet Pa~a'y1 abaruh ovgulerden soma "a kopek!" redifli yergisi ile yerden yere <;almasl, bu dengesizligine ornek gosterilebilir.

Nef'i'nin saltanatma ~ahid oldugu sultanlann tahta <;1k1~larmdan sitayi~le bahsetmesine kar~1hk, hi<; olmazsa Sultan II. Osman'm feci olumune kar~1 suskun

kah~1 samimiyetten uzak bulunmu~tur. Ancak, tutars1z davram~lan ve zihni

dengesizligi iizerinde durulan Sultan Mustafa'ya hi<; kaside yazmam1~ olmas1 da onun

ki~iligine bir ba~ka a<;I kazandmr.

(28)

Nef'i'nin sosyal <;evre ve gelenek bskacmdan kurtulma endi~esi vard1r. Sanat arenasmda kendini isbata <;ah~1r. iran edebiyatiyla dirsek temas1, ki~iligi ile uyum saglayan Urfi gibi, "magdur, h1r<;m, soyuyla ovunen" ki~iler araCihgwla ger<;ekle~ir.

Bu ki~ilik Nef'i'de de vard1r.

Kasidelerinde duydugumuz tok ve gur ses, gazelinde munis bir ton bulur. Gazel naz1m ~eklinin karakteristigi olan zarafet Nef'i gibi tok sesli bir ~C:Hri de k1smen

yumu~atm1~, dizginlemi~tir. $air, gazellerinde rind~me~reb bir ki~ilige burunmu~

gorunur. Nef'i de kendini, "zuhd"e kar~1 taVIr takmm1~ "rind" olarak takdim etmi~tir:

" Sufi degilim rind~i harabati~i a~klm

Nef'i n'ola olsam ne 'aceb hak~i ren~i mest"

Nef'i'nin Turk<;e divamnda a<;1k ifadesini bulmayan tasavvuf, Fars<;a manzumelerinde a<;Ik<;a gorulur. Mevlana gibi bir mutasavVIfa olan samimi medhiyeleri ~airin "Mevlevi" oldugu tart1~masm1 ba~latm1~t1r. $iirinde Mevlevilik meslegi ile ilgil baz1 terimlere rastlamr;

" Y ere degmez ayag1m ~evk ile raks eylemeden Felegi bari bu takrib ile etsem pa~mal "

beyitlerinde "raks" kelimesi <;evresinde kurulan imaj Mevlevi meslegine aittir. A. Nih at T arlan:

"Bizim edebiyat1m1za bakarsak, onu ruh ve heyecan hamlesi baklmmdan en iyi anlayan tek ~air Nef'i'yi goruruz. Nef'i Mevlevi ~airi olmamakla beraber, Mevlana'mn hudut tammayan vecdini en iyi duymu~tur. Hz. Mevlana hakkmda bir Turk<;e ve dart Fars<;a kasidesi ve Fars<;a rubaileri buna ~ahittir." <4l demi~tir.

Nef'l'nin, hayat1 tetkik edilirse, flftmah bir ya~ay1~ i<;inde omrunu ge<;irdigi gorulur. Karakterinin bariz yonleri ~udur:

1~ Muthi~ bir benlik duygusu,

(29)

2~ Sedid bir mizac. Siham~1 Kaza adh hicviyeleri bunun elle tutulan delilidir. Hatta kendine yazd1g1 hicviye yiiziinden idama mahkum olmu§tU ki bu hiciv <;:ok ag1rd1.

3~ Bu §edid mizac aym zamanda kahraman, pervas1z, hak bildigi yolda hi<;:bir

vechile taviz vermez. Divamndaki kahramanhk tasvirleri §ahlanan at sevgisi bunun giizel burhanland1r.

Eger Nef'i, s1ralanan vas1flara sahip birisi olmasayd1 Mevlana'y1 bu kadar derin anlayamazd1. Mevlana ile Nef'i hamleli ruhta birle§irler, anla§Irlar. Nef'i her§eye ragmen, §eklen olmasa bile ruhen Mevlana murididir.

i§te Nef'i'ye Mevlana'y1 idrak kap1lanm a<;:an ondaki bu ruh ve hamle kudretidir. Bizim edebiyat1m1zda bir <;:ok Mevlevi §airler, Mevlana i<;:in §iirler yazm1§lard1r. Fakat kanaatimce hi<;:biri Mevlana'y1 Nef'i'nin §U beyti kadar veciz ve etra£11 anlatamaml§tlr:

SANATI:

Nef'i~i mu'ciz~beyamm bende~i molla~y1 Rum

Ne hakim~i Gazneviyim ne emir~i Dehlevi

Hak~i pay~1 $eyh Attanm ki oldu himmeti

Tab'tma ustad~1 ders~i mii§kilat~l Mesnevi

Nef'i, Turk edebiyatmda §iirini 6vgii ve yergiye adaml§, en <;:ok bu yonleriyle tamnml§ §airlerin ba§mda gelir. Onun Turk<;:e Divam'ndaki ovgu §iirleri, say1ea obur §iirlerinden <;:ok oldugu gibi, Nef'i'yi Nef'i yapan, onun §airlik giiciinii yans1tan

§iirlerdir. Gerek Turk<;:e Divam'ndaki, gerekse "Siham~1 Kaza"daki yergileri ise

kendisini sevmeyenleri ve incitenleri han<;:er gibi yaralayan §iirlerdir.

Nef'i'nin §iirlerindeki muhtevay1 "6viinmek, 6vmek ve s6vmek" kelimeleriyle

6zetleyen tahir olguna hak vermemek mumkiin degildir. (5)

(30)

Nef'i'nin, §iire y6neldigi ilk donemlerde dogu klasiklerini, 6zellikle de iran edebiyat1 ve edebi §ahsiyetlerini yakmdan takip ettigi a<;:Iktlr. $air, Urfi, Enveri ve Hafi.z'l <;:ok iyi bilir. Nef'i buti.in iran §airlerine i.istunluguni.i savunurken Urfi ve Enveri'den ihtiyatla s6z eder. Mubalaga guci.ini.i, §iir dilinin saglam kurulu§unu Urfi ve Enveri etkisiyle saglaml§tlr. $iirde <;:ogu zaman kendinde s6zetme ah§kanhg1 Nef'i'de Arap §airi Mutenebbi etkisiyle olu§IDU§tur. Bu 6zellikler, §airin a<;:1k sozlu ve kendini begenen bir ki§ilge sahip olmas1yla da uyum saglar.

$airin, Turk<;:e kasidelerinde Hakani, Firdevsi, Kemal~i lsfahani, Hayyam, Sa'di,

Hafi.z~1 $irazi, Attar, Feyzi~i Hindi ve Cam'i gibi daha pek <;:ok §aide e§itlik, hatta

i.istunluk iddiasmda oldugu anla§Ihr.

"Nezaketde metanetde kelamm benzemez asla Ne Urfi'ye Hakani'ye bu bir tarz~1 aherdir "

Turk §airleri arasmda Nef'i'nin en <;:ok me§glil oldugu §air, Baki'dir. Anlama uygun kelimeler se<;:erek g6k gi.irultusune benzer tonlu sesler yakalamas1, Baki'nin sesleni§lerini andmr. $iirinde kulland1g1 bu tarz ve baz1 mazmun benzerlikleri, "Baki'den mazmun a§1rd1g1" §eklinde yorumlanmi§tlr. Mutantan s6yleyi§le Baki ile birle§ir. Fakat abart1h soyleyi§, a<;:1k ifade Nef'i ;;iirini farkhla§tlrffil§tlr. $iirlerinde kendini begenmi§ ki§iliginin a<_;:1ga <;:Ikmas1, Nef'i'nin uygulamada Baki'den aynlmasm1 saglar.

Nef'i, ba§ta Baki olmak i.izere Fuzuli, $eyhulislam Y ahya, $ahidi~i Mevlevi (ibrahim Dede) gibi baz1 §airlere nazireler yazml§tlr.

Nef'i, divan edebiyatmda kasideciligi ile tamnml§tlr. Kasidelerinde ele ald1g1 konularla, ifade bi<;:imi ve i.islubu ile adeta bir ekol olmu§, kaside onun usta ellerinde klasik bi<;:imini kazandirmi§tlr. Nef'i kasidelerinde, kasidenin her bolumi.i aym oranda ba§anhd1r. Diger §:lirlerde g6rulen, nesib ve medhiye bolumlerindeki dengesizlik Nef'i'de yoktur. Medhiye ve Fahriyede g6sterdigi ba§an nesiblerinde de gozlenir.

Nef'i, kasidelerinin nesiblerinde, bahar gi.izelligi, bayram co§kusu, ya§anan <;:evre olarak istanbul'u at sevgisi, yigitlik, tablo halinde sava§ tasvirleri, a§k ve i<;:ki zevki gibi konulan i§lemi§tir. Ozellikle sava§, yigitlik konulanmn i§lendigi

(31)

manzumelerinde §airin tok sesi, k1h<;,kalkan <;mlamalan, ok vlZllttlan duyulacak kadar canhd1r. Okuyucu muhayyilesinde canh tablolar olu§turan bir anlat1m1 vard1r:

" Bahar erdi yine dii§tii letafet giilsitan iizre Yine oldu zeminin liitfu galib asman iizre "

matla'h manzumesinde oldugu gibi bahan, <;evre giizelliklerini anlatt1g1 manzumelerin biitiinii okundugunda canh tablolar, rengarenk manzaralar goriiliir.

Anlam sanatl olan miibalaga, Nef'i'nin §iirinin bel kemigidir. Ovmede, oviinmede ve yermede hep abartmamn s1mrs1z giiciinii kullanffil§tlr.

En a§m miibalagalanm dahi hafifletecek sebepler bulmada ustala§ffil§tlr. $iirinde kulland1g1 miibalaga, tezad oyunuyla dikkati <;ekmez. Okuyucu onun abartmalanm yad1rgamaz. Mubalagalanm §arta baglayarak hafifletir.

Bir yaztsmda Prof. Dr. Orhan Okay, §airin benlik davasmm gazellerinde de ortaya <_;1kt1gm1 belirtir. Yazmm devammda Nef'i'nin 29 gazelinde "ben" zamiriyle ilgili redif ve kafiyeler kullamld1gml, "biz" derken de §airin grup i<;indeki "ben "i kibir derecesinde i§ledigini dikkatlere sunar. Ovme ve oviinmedeki a§mhk Turk<;e divanmdaki yergilerinde goriilmez.

Haks1zhga ugrad1g1 ya da kendine sata§1ld1g1 durumlarda yine "dil hhom" i§letir, yergisi, ima, kinaye, tahkir s1mrlannda kahr:

" Dergehinde bir dilim nam bana <;ok gorduler Uydular ula§d1lar birka<; kilab,1 riizgar "

gibi ifadelerinde cam yanm1§ birinin serzeni§lerinden ote bir a§mhk goriilmez.

Nef'i, sozii giizel soylemede ustala§ml§tlr. Kaside ve gazellerinde soylemek istediklerini mazmunlar arkasma saklamak yerine a<;1k<;a soylemeyi tercih eder. $iirinde vuzuh vard1r. Nef'i'nin §iirinde sanath ifade endi§esi yoktur. Edebi sanatlar §iirine, kendiliginden olmu§ gibi yerle§tirmi§tir.

Nef'i'nin §iirinde ahenk ve musiki onemli bir yer tutar. A<;1k ifadelerin yer ald1g1 §iirlerinde olu§an ahenk adeta ses ciinbii§i.idiir. $iirinde her cinsten ses

(32)

tmlamalan vard1r. ini~li <;1h~h sesler ~iirine co~kunluk, kan~1khk, gok gudemesi sesi verir. Kelimelerin uzak anlamlanndan <;ok musikisini hissettirir. $iir sanatmm buti.in ozelliklerini korurken musiki co~kusunu ve sevincini de ~iirine sokar. Boylece Nef'i,

~iirde musikiyi yakalayabilmi§ §aider arasmda yerini ahr. Tanmml§ bestekar ltri tarafmdan Segah Semai olarak bestelenmi§ ve halen repertuadarda bulunan;

matla'h gazeli ve;

"Tuti,i mu'cize,guyum ne desem laf degil c;arh ile soyle~emem ayinesi saf degil "

" Esdi nesim,i nevbahar a<_;1ld1 guller subh,dem

A<;sm bizim de gonlumuz saki meded sun cam,1 Cem "

matla'h bahariyyesi ~iir,musiki ili~kisini sergileyen ~aheser seviyesinde eserlerdir. Gurultulu, debdebeli ifadeler, ~ekli heybetli gosterme, yetersiz bir insam canlandmp heybet kazand1rma; ku<;uk tablolan buyulterek tasvir etme onun debdebeli

soyleyi~inin ozellikleridir;

"Dolsun yine peymaneler olsun tehi hum,haneler Raks eylesin mestaneler mutnblar etdik<;e nagam "

gibi daha pek <;ok ifadesinde onun CO§kulu, musikili sesleni~leriyle okuyucu kendini adeta bir musiki meclisinde hissederek tempo tutar, kendini bu havaya kaptmr.

$aider, Kur'an'dan, ~er'i ilimlerden, felsefe, vahdet,i vucud; tarih, mitoloji ozellikle iran mitolojisi, ilim ve fenden orneklede geni§ kultur sahibi olduklar1m sergileme endi§esi i<;indedider. Nef'i'de de bu bilgiler ~iire sokulmu~tur.

Nef'i kasidede gosterdigi ba§any1 diger naz1m ~ekillerinde de devam ettirmektedir. 0, sadece kasidelerine degil, tumuyle ~iir sanatmdaki ba~ansma guvenir. Divamnda, kasidelerinin d1~mda, musammatlan, gazel, ht'a, ruba'i gibi degi§ik naz1m §ekillerini denemi§, ornekler vermi§tir;

" Hem kaside hem gazel bir taze vadidir bu kim ihtira' ,1 name,i mu' ciz,beyammdlr benim "

(33)

Nef'i'nin ~ogu ~iirinde a~1ga ~1kan mizaCl gazellerinde perdelenmi~ gibidir. Gazelde fazla yer almayan fahriye onun gazelinde de yede~mi~tir. Gazellerinde i~ledigi

~k, hicran, elem, hararet, Clhz kahr. Buna kar~1hk miizeyyel gazellerinde ba~anhd1r. Bu gazellerinde ~iir, rind,me~reb ki~ilikten zaman zaman kurtularak yeniden sert mizacma buriiniir.

" Boyle ho~,tab'ane rindane gazel mi derdi ol Sunmasa ger cam,1 feyz,i Hafiz,l $iraza dest "

ifadesinden anla~1hyor ki, gazel gelenegine ters du~memek i~in rind,me~reb ki~ilige

burunmii~ g6riiniir. Gazelde zarif ifadeler tercih ederek, a~1kane, rind<;:e anlat1m1 benimser. Sert mizacm1 golgeleme endi~esi gorulur. Kasidelerindeki abartma gazelde

giiciinii kaybetmi~tir.

Kendisi Sebk,i Hindi ~aiderinden say1lmamakla birlikte ~air, bu donemin dil ve uslup anlay1~ma sahiptir. Devrinde yaygm olan bol yabanCl kelime kullamm1 onda da g6ruliir. Say1s1 az olmakla birlikte zincideme tamlamalar kullamr. Kulland1g1 sozlu terkip ve tamlamalar anlam1 yogunla~tmr. Vezin ve kafiyedeki ustahg1, konuyu istedigi ~ekilde yonlendirme imkam saglar. Vezinde s1k rastlanan imaleyi ahengi gii<;:lendirme unsuru olarak kullamr, Arap<;:a ve Fars<;:a kelimeleri bolca kullanm1~t1r. Ancak yabanCl kelime say1s1mn Turk<;:e kelime saylSlndan daha fazla oldugu beyitlerinde dahi ciimle kurulu~u saglam ve Turk<;:e soyleyi~ s1rasma g6redir. Nef'i

ta~radan istanbul'a geldigi halde istanbul Turk<;:esini piiriizsiiz kullanabilen pek az

~air den biri olarak da tamnm1~t1r.

Divan ~aiderinden Edirneli Ali, Sabri, Fehim, Naili, Nedim, $ehy Galib,

Ha~met, Ke<;:ecizade izzet Molla, ibrahim Hakkl Bey gibi ~aider onun etkisinde kalm1~

ve ona nazireler yazm1~lard1r. Ali, $err'i,i Bagdadi, Dnsi <:;elebi, Hekim Mu~ki ve

~airin saltanat1 doneminde zirveye ula~t1g1 Sultan Murad, bizzat Nef'i vasfmda 6vgii

dolu ~iider soylemi~lerdir. Nabi, Nam1k Kemal, Ziya Pa~a, Tevfik Fikret gibi un

kazanm1~ ~aider Nef'i'ye olan ilgi ve hayranhklanm ifadeden sakmmazlar.

ESERLERi:

(34)

Nef'i Tiirk<;:e Divamndaki ~iirleriyle tamnm1~t1r. Gazel say1s1 onun divanmda, diger tanmm1~ ~airlere gore azd1r. Divan edebiyatmda yaz1lan kaside saylSl baklmmdan Nef'i, Enderunlu Faz1l'dan soma (84 kaside) ikinci s1radad1r (62 kaside).

Nef'i, Turk<;:e Divanmda kasidelere ag1rhk vermi~tir. Saltanatma ~ahid oldugu ii<;: padi~ah, degi~ik devlet yetkilileri ve din adamlanna <_;:e~itli vesilelerle kasideler

yazm1~t1r. Divanda yer alan

62

kasidenin birincisi islam Peygamberi vasfmda 45

beyitlik bir na'ttlr. ikincisi bir Mevlana medhi olup 18 beyitten ibarettir. Mevlana'mn ki~iligi ve mesleginin 6vuldiigiibu kasideden soma, Sultan Ahmed vasfmda 8, Sultan II. Osman vasfinda 4, Sultan IV. Murad vasfinda 12 kaside yer ahr. Diger kasideler ~oyle siralanmi~tlr: Vezir~i a'zam Murad Pa~a'ya 2, Nasuh Pa~a'ya 4, Mehmed Pa~a'ya 3, Halil Pa~a, Ali Pa~a ve Huseyin Pa~alara hirer, Husrev Pa~a'ya 2, Hafiz Ahmed Pa~a'ya 3, Bayram Pa~a'ya ve Mustafa Pa~a'ya birer; Sultan Murad'm bah<;:e tasviri, ilyas Pa~a'ya 2, $eyhulislam Mehmed Efendi'ye 4, Kasn i<;:in 1;

$eyhulislam Esad Efendi'ye 2, Kaymakam Mehmed Pa~a'ya 2, $eyhulislam Aziz

Efendi'ye 1, Darii's~Saade Agas1'na 1,6elibolulu Ali'ye 1, ibrahim P~a'ya 1 ve memduhunun ad1 belirtilmeyen 1 kaside.

Nef'i, kasidelerinde 6vgiiye ag1rhk vermi~, bu arada s1k<;:a fahriyeye

ba~vurmu~tur. Mimari 6zelligi olan yap1larm tasvirleri, ~ehir ve <_;:evre giizellikleri,

s6ziin giizelligi, sultan atlarmm tasviri; Ramazaniye, Culusiyye, lydiyye, Bahariyye gibi degi~ik konulann i~lendigi kasidelerinden bir<_;:ogu olduk<_;:a tamnm1~ ve sevilmi~ eserlerdir.

Nef'i, kasidelerinde Osmanh tarihine vesikahk edecek konulara da yer vererek eserlerini, edebi dille ifadesini bulmu~ tarihi belgeler ~ekline donii~tiirmii~tiir. Bu tiir kasidelerinde ~air, sava~, kahramanhk gibi tablolar sergilemede olduk<;:a ba~anhd1r. Kulland1g1 ses ve ifadeler okuyucunun muhayyilesinde naralar, at ki~nemeleri, heybetli g6riinu~ler olarak canlamr.

Nef'i, divamndaki 134 gazelle, doneminin az beyitli gazel soyleme ve "sozii az, anlam1 yogun" kurahm uygulam1~t1r.

(35)

" Aferin Nef'i yine tab'~t gazel~perdazma

Penc~beytin nusha~i sihr~i beyandtr her biri "

ifadesiyle §air bu kurah tesbit eder. Gazellerindeki beyit saylSlmn azhgt Sebk~i Hindi etkisiyledir.

Divanm son bolumu bendli naztm §ekilleri mufredlere aynlmt§tlr. Gazellerden soma yer alan bu manzumelerde 6vgu, yergi, §ikayet, §airin hayat felsefesi gibi konular i§lenmi§tir.

2~ FARS(A DIV ANI

Nef'i'nin Fars<_;:a divam, Turk<;e divamnda oldugu gibi, yakm doneme kadar butunuyle incelenmemi§tir. Divan uzerinde ilk <;ah§ma bir mezuniyet tezidir. Tez, daha soma Ali Nihat T arlan tarafmdan Turk<;:e'ye <;evrilmi§tir. Divamn ilk iki kasidesini kapsayan bir basktst vardtr. Eser uzerinde son <;:ah§ma bir doktora tezidir. Mehmet Atalay tatafindan yaptlan bu <_;:ah§mada be§ yazma nusha esas ahnmt§tlr. Sozkonusu <;ah§mada edisyon kritikli metin verilerek butun kelimelerin say1m1 ve dokumu, dil ve uslub 6zellikleri, Nef'i'nin §ahsiyeti ve edebi ki§ilgi yer almaktadtr. Bu <;ah§mada olu§turulan metinde manzume dokumu §6yledir: 16 kaside, 1 terci~i bend,

1 ktt'a~i kebire, 21 gazel ve 171 rubai.

3~ TUHFET0'L-'U$$AK

Tuhfetu'l~U§§ak, Fars<;a divanda yer alan uzunca bir kasideden ibarettir.

Fars<;a divanda na'tlar arasmda yer alan manzume 97 beyittir. $airin, esere bu ad1 bizzat kendinin verdigini belirttigi ( 96. Beyt) manzume, Fuzuli'nin Enisu'l~kalb adh eserine naziredir. Bu 6zelligi dikkate ahnarak kasidenin mustakil bir eser saytlmast uygun olacakt1r.

"Kaza oklan" anlammdadtr. Eserde yerginin butun basamaklan denenmi§tir. ince hayallerle bezenmi§, sanath, zeka urunu manzumelerin yams1ra, kaba sozler, itham, kufur gibi s1radan ifadelere de yer verilmi§tir. Edebe aykm sata§malara

(36)

Nef'l'nin cevab1 daha da edeb d1§1d1r. Tahir Efendi ve $eyhulislam Yahya Efendi ile kar§1hkh hicivleri zarif hiciv ornekleri olarak kabul gormfr§tiir.

Siham~1 Kaza' da kullamlan dil gunumuz okuyucusunun da rahathkla anlayabilecegi kadar sade bir dildir.

Nef'i'nin hicivlerine konu olan ki§iler farkh konum ve mesleklere mensuptur. Aile <;evresinden babas1 Mehmed Bey, devlet erkamndan Gurcu Mehmed Pa§a, Kemanke§ Ali Pa§a, Ekmek<;:izade Ahmet Pa§a, Baki Pa§a, Recep Pa§a ve Halil Pa§a degi§ik usluplarla yerilmi§tir. Nevizade Atai, Kafzade Faizi, Uruszade, Flrsati, Bahsi, Mantlki, Ganizade Nadiri', Veysi, Hekimba§l, Dervi§ Ali, Mehmed Bali, T1fli, ltri', Riyazi ve Azmizade Haleti bunlar arasmdad1r. $air bu ki§ilere kaside, klt'a ve terkib~i bend gibi degi§ik naz1m §ekilleriyle hicivler soylemi§tir.

Nef'i'nin dramatik sonunu Siham~1 Kaza haz1rlar. Eser, adeta §a'iri lanetleyerek daha olumunden once gozden dii§mesine sebep olmu§tur. "Engerek y1lammn oldurulmesinin dart mezhepte caiz olmas1 gibi, Nef'i'nin oldurulmesinde de bir sakmca yoktur." §eklinde kendi aleyhine bir kamuoyu olu§turulmasma zemin haz1rlam1§t1r.

Siham~1 Kaza'mn tam bir bask1s1 ve incelemesi yoktur. Teknik hatalar ve

(37)

BiRiNCi BOLOM:

(38)

I~ NEF'I DIV ANINDA GE<;EN T ARiHI SAHSiYETLER VE KISA BiYOGRAFiLERi

1~ P ADiSAHLAR:

a) Sultan Ahmed I (1590~1617):

Mehmed Ill oglu 1603'te padi§ah oldu. "Bahti" mahlas1yla §iirler yazd1. Dindar, hay1rsever olup Sultan Ahmed Camii, medresesi, imareti onun zamanmda yaplld1 <1>.

Sultan Ahmed devrinde Avusturya ile sava§lar (1605)'te yaplld1. Celali isyanlan (1607) bastnld1. Kilis ve Halep §ehirleri (1609) ahnd1. 1609 Deniz Sava§mda Maltahlar maglup edildi. iranhlarla Antla§ma (1612) yap1ld1. 1613 i<;ki yasagm1 koydu. 1614 Suriye'deki Durzi isyam bastmld1. 1617'de Osmanhlarla Lehistan arasmda ban§ antla§mas1 imzaland1.

iyi bir tahsil goren Padi§ah Sultan Ahmed, ah§1lagelmi§ gelenegi kald1rarak, karde§i Mustafa'y1 oldurtmeyip O'nu kendisine veliaht yapt1 (2).

Nef'i padi§ahlar hakkmda yazd1g1 ovgulerinde; padi§ah1, ulkesinin ba§l olarak, yeryuzunun halifesi, Allahm alemdeki golgesi olarak tavsif etmi§tir. Padi§ah Allahm lutfuna mazhar oldugu i<;in, lutuf ve kerem yonunden O'nun golgesi gibidir. Sultan Ahmed'in bu y6nu, §iiirin kasidesinde §6yle ifadesini bulmaktad1r.

" Saye~i lutf~i Huda Hazret~i Sultan Ahmed Ki Feridun u Sikender olamaz derbam "

52/K.4.6

b) Sultan Gen<; Osman II (1603~ 1622):

<1> Prof. Abdulkadir Karahan, "Nef'i Divam'ndan Se<;meler", ist., 1972, s.37.

(39)

Sultan Ahmed I'in ogludur. 1618'de tahta <;:Ikttgmda onbe~ ya§mda idi. Zamamnda Doguda iran; Banda Avusturya ve Lehistan sava~lan oldu. Gen<;: Osman, Sofi Mehmed Pa~a'mn yerine Okuz Mehmed Pa~a'y1 sadaret kaymakam1 ve bilahare sadrazam yaptl. Lehistan Seferi diizenlendi (1621). Netice olmadan sulh yap1ld1. Sultan Osman II bunun sebebinin yeni<;:eri oldugunu biliyor, ortadan kald1rmak i<;:in planlar yap1yordu. K1yafet degi~tirerek meyhanelerde yakalad1g1 yeni<;:erileri denize attyor; bu durum yeni<;:eriler arasmda da ho§nutsuzluk uyandmyordu. Hac bahanesiyle gidecegi Suriye'den getirtecegi kuvvetlerle de yeni<;:eriyi ortadan kald1racag1 duyulunca ocak ayakland1. Gen<;: Osman tahttan indirilerek 1622'de Yedikule'de bogdurtuldu <3l.

II. Osman i<;:in yazd1g1 kasidede Neri: "0 yiice hukumdann katmda, yer opmekten isyankar felegin alm a~mm1~t1r." derken, Sultan Osman'a felegin dahi hiirmet ettigini ~u beytiyle anlatmaktad1r:

Cihan~ban~1 muall~paye kim gerdun~1 gerden~ke~

Zemin~bus~1 cenabmdan olur fersude~pi~ani

81/K.l2.12

c) Sultan Murad IV (1612~ 1640):

S. Ahmed l'in Kosem Sultan'dan olan ogludur. Onbir ya~mda (1623) tahta <;:1kt1. Ertesi gun k1h<;: ku~and1. devleti annesi ve sadrazam yonetmeye ba~lad1.

sadrazamm rii~vet almas1, $eyhulislaml gorevinden uzakla~t1rmas1 yer yer isyanlara sebep olurken, Sultan Murad bu durumlara 1622 y1hna kadar seyirci kahyordu. Kwafet degi~tirip s1k s1k halh tefti~ etti. Annesinin durumunu begenmiyordu. iranhlardan Bagdat'm almmasma onem verdi. Bu i~e Hafiz Ahmed P~a'y1 gorevlendirdi. T eslim olan Abaza Mehmed Pa~a'y1 Bosna V aliligine atad1.

Recep Pa~a'mn yeni<;:eriyi k1~k1rtmas1 sonucu Hafiz Ahmed Pa~a'mn oldurulmesi , Murad IV'ii intikam almaya itti. Recep Pa~a'y1 bogdurtup asileri y1ld1rd1. (1632) T ek ba~ma yonetimi ele alan padi~ah, iran iizerine duzenligi akmla Revan Kalesi'ni teslim ald1 (1635). Bagdat\ ahp Abdulkadir Geylani'nin turbesini

(3) •

(40)

onarttl. istanbul'a donii§iinde iran el<;isiyle gorii§iip "Kasr,1 $irin Antla§masi"yla iran Sava§lan'na (1639) son verdi.

Rumeli ve Anadolu kavagmda Kazaklara kar§l kaleler yapt1rd1. istanbul'un be§te birini yakan yangm1 sebep gosterip tiitiinii yasak etti. (1633) Asayi§i saglayan Sultan Murad idare ve cesaretiyle Turk Padi§ahlan arasmda onemli bir yer tutar <4l.

Nef'i ovgulerinde, genellikle padi§ahlann, ba§anh bir yonetici olabilmeleri i<;in adaletten aynlmas1 gerektigini vurgulayarak memduhlanm nfl§irevan ve Hz. Omer'e benzetir. 17. yuzy1l Osmanh topraklarmda fitne ve karga§amn kol gezdigi bir donemdir. Ancak Nef'i, padi§ahlann fitneyi ortadan kald1rd1klanm soylemesi, bir temenni ve yonlerdirme gayesinden ibaretttir.

$air, padi§ahm comertlik ve lutfunu askerine ihsanda bulunmasm1 padi§ahm §anma yakl§an onemli bir nitelik olarak goriir:

" 01 afitab,1 saltanat oheh,suvar,I memleket

Cem,bezm u hatem,mekremet memduh,1 esnaf1 umem " 95/K.15.18

z,

VEZiRLER:

a) Vezir,i a'zam Kuyucu Murad Pa§a (?,1611):

Enderundan yeti§en Murad Pa§a, MlSlr'da bulundugu s1rada Mirliva oldu. (1576) Yemen Beylerbeyligine getirildi. Sana'da bir cami ve su tesisleri yapt1rd1. Buyuk servet biriktirdigi gerek<;esiyle istanbul'a <;agmld1 ve Yedikule'ye hapsedildi. Tebriz Seferi'ne kauld1, fakat iranhlara esir dii§tii (1585). Esirlikten kurtulup, $am ve K1bns Beylerbeyligine tayin (1590) edildi. Ha<;ova Meydan Sava§I'na kauld1. Budin MuhaflZl oldu (1603). Macar Serdarhgma dorduncii vezir olarak (1606) atand1. Zitvatorok Antla§masmi imzalad1. Aym y1l Celali isyanlanm bastirmakla gorevlendi. Anadolu'yu Celalilerden temizledi, Kuyucu lakabm1 ald1. iran smmna hareket etti, sava§madan Diyarbahr'a <;ekildi, k1§ 1611'de orada oldu <5l.

Sadrazamlar i<;in yazd1g1 ovgulerde ag1rhk noktas1, ovulenlerin

(4) .

Meydan Larousse, 1st., 1972, C.IX, s.67 ,69

(5) .

(41)

ki§iliginden degil makamlanndandu. Sadrazamlar kasidelerde "veziriazam" , "sadr", "asa.f', "nizamu'l mulk" ve vezir anlammda "destur" unvanlanyla amlml§tlr.

Kuyucu Murad Pa§a'mn hem ulke y6netiminde hem sava§ta ba§anh oldugunu §6yle dile getirir:

" Zihi destud Asaf,menkabet pa§a,yl Hayder,dil Ki hem kanun,1 divam bihir hem resm,1 heycay1 "

134/K.28.9

b) Vezir,i a'zam Nasuh Pa§a ( ?, 1614):

Dev§irme olarak saraya girdi. Kap1e1lar Kethudas1 (1599) oldu. halep Beylerbeyligi (1603), Sivas Beylerbeyligine (1604), getirildi. Celall Uzun Halil uzerine yolland1. Bolvadin Koprusunde yenildi. Bagdat valiligine getirildi (1606). Bu g6revde iken Tavil Mehmed'in baskmmdan yarah olarak kurtularak Cezayir'e getirildi. Kuyucu Murad Pa§a ile iran seferi'ne kanld1. (1609) Murad Pa§a'mn olumuyle sadrazamhga getirildi. (1610) iranhlarla kendi adm1 ta§Iyan antla§ma yaptl (1612). Aym ytl Avusturya ile Zitvatorok Antla§masl imzaland1. Sinop'u yagmalayan Kazaklan, ibrahim Pa§a ile yenilgiye ugratt1.

Muftu Mehmed Vezir,i a'zam Hace Mustafa Efendileri oldurterek Arnavutluk'a ka<_;:ma istegi Sultan Ahmed'e iletilince, padi§ah da Nasuh Pa§a'y1 idam ettirdi (1614) (6)

Nef'i, sadrazamlan ki§iliginden daha <_;:ok makamlanm 6vmii§tiir. Ovgulerinde genel olarak sadrazamlann din ve devlet i<_;:in g6sterdikleri gayretleri ve dii§man kar§Ismdaki ba§anlan ile fitne ocaklanm sondurmedeki muessiriyeti dile getirilmi§tir.

N asuh Pa§a'y1 da, din ve §eriatl korumasm1 §eriata bagh olu§unu, islam'm ge<_;:erli olmas1 i<_;:in <_;:ah§masml §6yle ovmii§tiir:

(6) •

(42)

"Revac~1 din~i mubine muavin u mukdim

Umur~1 ~er' ~i ~erife mukayyed u munkad "

143/K.30.32

c) Vezir~i a'zam Okuz Mehmed Pa~a ( ?~1619):

Bu Turk devlet adam1, bir okuz nalbantmm oglu oldugundan "okuz" lakab1yla tammr. Enderundan yeti~ti; Silahdar oldu. Vezirlik rutbesiyle M1s1r'a vali tayin edildi. (1607) MlSlr'da vergi mes'elesini ~6zume baglad1. Mehmed P~a isyam'm bast1rd1. Bu ba~anlanndan ikinci vezir olarak Kaptan~1 deryahga getirildi. I.

Ahmed'in k1Z1 Cevher Hatun'la nikahland1. (1612) Hnstiyanlarla i~birligi yapan Fahreddin ll'yi yendi. Nasuh Pa~a'mn idammdan soma iran Mes'elesini

~ozumlemekle gorevlendirildi. 1615'te Halep'e geldi. Bir y1l sonra Kars'a gitti, burada

bir miktar asker b1rahp Revan uzerine yurudu, iranhlan yendi. 1619'da sadrazamhga getirildi. Bir sure soma azledilerek Hal~p valiligine tayin edildi. Bu gorevde iken (1619) oldu. Karagumruk'te cami, Uluh~la'da han, hamam, ~ar~1 ve kopru yapnrd1

(7)

Nef'i "Dermedh~i Veziriazam Muhammed Efendi" diye takdim ettigi kasfdesinde "minnetsiz ikbal ve ~ans veren Allah'a minnet gerektigini, ~unku saadet eserleriyle bahn a~1k oldugunu ifade ettigi bu kaside ile Mehmed Pa~a ovulmektedir. ilk beyti ~oyledir:

"Minnet Allah'a ki bf~minnet~i baht u ikbal

Oldum asaH sa'adetle yine ferruh~fal "

164/K.36.1

d) Vezir~i a'zam Kayserili Halil Pa~a (1560-1629):

Ermeni asllhd1r, somadan musluman olmu~tur. Saraya ahnarak 1~ Oglanlar

(7) •

(43)

arasmda yeti~tirildi. DoganCl Bolugunde once Dogane1ba~1 (1596) soma Yeni~eri Agas1 (1607) oldu. Anadolu'da Celali isyanlanna kar~1 Kuyucu Murad Pa~a emrinde

sava~tl. Maltahlarla yapt1g1 sava~lardan kazand1g1 ba~andan dolay1 vezirlige getirildi.

(1609) Venedik, ingiliz ve Hollandahlarla dost~a ili~kiler geli~tirdi. iran Sava~larmda ordunun ba~mda bulundu. 1618'de sadrazamhktan almarak Kaptan,1 deryahga getirildi. Daha sonra Maltaya suruldu. (1623) IV. Murad devrinde yeniden sadrazamhga getirildi. (1626) Abaza Mehmed Pa~a uzerine, Erzurum'a gonderildi.

Ba~anh olamaymca gorevden ahnd1, bir y1l soma da oldu <8>.

Nef'i ~iirlerinde sadrazamlan, ilim ve edebiyatta deger verdikleri, huner sahiplerine ilgi gosterdikleri i~in de 6vmu~tlir. Halil Pa~a'ya sundugu kasidesinde ~air, pa~ayt ~oyle medheylemi~tir:

169/K.38.12

Osmanh Sadrazam1 Tunus Beylerbeyi istankoylu Ahmed Pa~a'mn ogludur. Babadan ku~uk ya~ta yetim kald1. Dimyat Sancakbeyi Yemen ve T unus Sancakbeyliklerinde bulundu, daha soma Kaptanpa~ahk yapt1. Alt1 du~man gemisini yakalaytp, kulliyetli ganimetle istanbul'a dondu. Hazinenin varidanm arnracagma soz verdigi i~in II. Osman tarafmdan sadrazamhga getirildi. (1619) Hazineye gelir teminine ~ah~1rken Okuz Mehmed Pa~a, Defterdar Baki Pa~a, Ktzlar Agas1 Mustafa Aga ve diger devlet adam ve tuccarlanmn mallanm musadere etti. II. Osman Lehistan Seferi'ne te~vik etti, kendisi gitmedi.

Bogazi~i, Y enikoy ve Saktz' da camileri var. Bir de 1619 tarihli ~e~mesi var.

1620'de vefat etti <9>.

(8) .

Meydan Larousse, 1st., 1971, C.V, s.554.

(9) .

(44)

Nef'i, Ali P~a'y1 saf yano, "Asaf,l ali me§reb", ulkeyi imar edici, comertligi huy edinmi§ olarak ovdugu kasfdesinin bir beytinde ismine §Oyle yer verir:

Re§k eder hame vii §em§irine tac u evreng " 171/K.38.11

f) Sadrazam Husrev P~a ( ?,Tokat 1630):

Aslen Bosnahd1r. <;e§itli kademelerden ge<;tikten sonra Silahdar oldu. Y eni<;eriler kendi agalanm istemeyince, sadrazam Y eni<;eri Agahgma tayin edildi.

Sadrazam <;erkez Mehmed Pa§a ile Abaza Mehmed Pa§a isyamm bast1rmaya kauldt. Kayseri yakmlannda Abaza kuvvetlerini bozguna ugratmca vezir oldu (1624). Daha sonra Hafiz Ahmed komutasmda Bagdat ku§atmasmda bulundu. Ordunun bozguna ugramasm1 engelledigi i<;in istanbul'a <;agmlarak Kubbe vezirligine yukseltildi (1628).

Bagdat'l geri almak i<;in ba§lattlgl iran Sava§l'nda ba§anh olamad1. istanbul'a

<;agmld1, gelirken Tokat'ta oldu (1630). Husrev Pa~a vakur cesur, fakat <;ok

merhametsiz bir devlet adam1 idi <10>.

$an ve yuceligi ile cihan vezirlerinin ba§mda goren Nef'f, yonetimi ile de zaman pa§alan arasmda §ohretli buldugu Husrev Pa§a'y1 Hz. Suleyman'a ve iskender'e nasip olmayan bir vezir olarak over.

Ne Suleyman'a nasfb oldu ne iskender'e bu Ki veziri ola bir Asaf,l sahib,hatem

181/K.41.11 g) Vezfr,i a'zam Hafiz Ahmed Pa§a (1567,1632):

IV. Murad devri Sadrazam alan Ahmed Pa§a, Filibeli bir miiezzinin ogludur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalarda (3, 5, 8, 12, 14, 16, 20, 21) süt inek- lerindelü yağlı karaciğer sendromunun yüksek süt verimine sahip her üç

Key words and phrases for the various searches included the following: technology acceptance model, TAM, e-learning, web based learning, developing human resources, theory of

ettiğimi de söyleyemem. Yunanistan’ın müzik yaşamına katkıları açısından bu ülke için önemli bir müzikçi imiş.22 Ama aldığım CD’lerde yer alan yapıtları

“Nonalcoholic fatty liver disease” (NAFLD), yani alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı, 1980 yılında Ludwig ve arkadaşları tarafından histopatolojik

İbn Hazm, tabiat felsefesi açısından değerlendirmelerde bulunurken kavramları kendi yöntembilimi açısından incelik ve titizlikle tahlil eder. İllet ve

Sessions: Nursing Education | Nursing Practice &amp; Research | Cancer Nursing | Paediatric Nursing | Critical Care &amp; Emergency Nursing. Chair: Sonia Cottom, Pain

Nermin Menemencioğlu, çok yakın oldukları İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım'la.. Esir olursak önce hanımları sonra da

TERBIN sprey, atlet ayag hastahg (Tinea pedis), kasrk kaqrntrsr (Tinea kruris), sagkrran (Tinea korporis), isilik (Kandidiasis) ve Pityriazis versicolor gibi