• Sonuç bulunamadı

Başlık: Yapı Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir AraştırmaYazar(lar):ÖZDEMIR, Ayşe;YILMAZ, Oğuz Cilt: 7 Sayı: 2 Sayfa: 013-018 DOI: 10.1501/Tarimbil_0000000615 Yayın Tarihi: 2001 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Yapı Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir AraştırmaYazar(lar):ÖZDEMIR, Ayşe;YILMAZ, Oğuz Cilt: 7 Sayı: 2 Sayfa: 013-018 DOI: 10.1501/Tarimbil_0000000615 Yayın Tarihi: 2001 PDF"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TARIM BILIMLERI DERGISI 2001, 7 (2), 13-18

Yap

ı

Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir Ara

ş

t

ı

rma*

Ayşe ÖZDEMIR' Oğuz YILMAZ2

Geliş Tarihi: 20.12.2000

Özet: Kent yeşilini arttırıcı bir etken olan yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesini hızlı gelişen tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler sayesinde kısa sürede yapmak mümkündür. Doğru bir bitkilendirme yapılabilmesi için canlı eleman olan tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin dendrolojik özellikleri, cansız eleman olan bitki tutunma elemanlarının teknik sistemleri ile düşey yüzey kaplamalarının özellikleri ve bunların arasındaki karşılıklı etkileşimleri incelenmiştir.

Sonuç olarak; yapı yüzeylerinin bitkilendirilme biçiminin sağladığı çok yönlü işlevlerini tanıtma, teşvik etme,

düzenlemelerde hataların yapılmaması ve uygulamalarda oluşabilecek sorunları en aza indirebilecek bilgiler verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler, bitki tutunma eleman', düşey yüzey kaplamaları

A Research on Planting the Surface of the Buildings

Abstract: As the climbing and clinging ivy plants grow rapidly, it is rather practical and takes less time to donate

the urban areas with ivy plants that grow by clinging to vertical surfaces, Ivies are practical in growing on the building facets which in turn is an ecologically efficient factor in greening the urban centers.

We discussed the effects of dendrological features of the living climbing ivy plants in relation to the non-living vertical surface covers of the buildings on which the plants could be able to climb and cling there. We particularly emphasized the mutual interaction between such living and nonliving tissues occurring on vertical building facets.

Consequently, the multi-dimensional functions provided by planting of vertical building surfaces and patterns of such planting systems are presented in order to encourage such systems. Also advises are giyen in order to avoid mistakes in such arrangements and information is provided in order to minimize problems that may be encountered in said effort.

Key Words Climbing and clinging plants, plant sticking element, vertical surface coverings

Giriş Materyal ve Yöntem

Toplumu giderek hoşnutsuz yapan kentleşme,

yaşam alanının durumu, ekolojik yüklemeler ve

tükenmekte olan doğa, insanların yaşam çevrelerinin

düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Bu nedenle diğer

bitkilendirme yöntemlerin yanında optimum yüzey

kullanımı ve diğer yeşil formlara ek işlevler sağlayan yapı

yüzeylerinin bitkilendirilmesi yönteminin de

yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu tez çalışmasında

yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesinin düşey boyuttaki

düzenlemesi olan yapının düşey yüzeylerinin

bitkilendirilmesi ele alınarak incelenmiştir.

Düşey yüzey bitkilendirilmesi iklimsel,

estetik-psikolojik, hayvan ekolojisi—tür koruma ve bazı çevre

sorunlarının (oksijen üretimi, toz ve mikrop tutma,

gürültünün azaltılması gibi) azaltılmasındaki işlevleri ile

kent ekolojisine katkıları, yanında ülke ekonomisine

getireceği yararlar, kentliye sunabileceği sağlıklı çevre,

kent siluetine getireceği boyut, günlük yaşama katacağı

renk etkisiyle kentlerde yeşile olan gereksiniminin

karşılanmasında da etkili olacaktır.

Araştırma metaryalini, kentlerin ekolojik koşullarında

yapının düşey yüzeylerinin bitkilendirilmesi amacıyla

kullanılan canlı (tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler) ve cansız tüm

yapı elemanları (bitki tutunma elemanları ile düşey yüzey

kaplamaları) ve bunlarla yapılmış olan uygulamalar

oluşturmuştur.

Bu amaçla yerli ve yabancı bilimsel kitap, broşür ve

diğer kaynaklardan da yardımcı materyal olarak

yararlanılmıştır. Yurt içi ve dışında yapı yüzeylerinin

bitkilendirilmesi ile yapılmış olan uygulamalar bu

çalışmada görsel birer veri olarak araştırmaya yardımcı

olmuştur.

Çalışma yöntemi; çeşitli kaynaklardan veya kişisel

araştırma sonucu toplanan verilerin değerlendirilmesi,

çeşitli yerli ve yabancı örneklerinin incelenmesi ve

sonuçta tüm bilgilerin yorumlanarak önerilerin geliştirilmesi

olarak belirlenmiştir.

Bu bağlamda öncelikle tırmanıcı ve sarılıcı bitki

kullanımının önemi ve işlevleri ortaya konulmuştur.

Yapılan çalışmada amaç; düşey yüzey

bitkilendirilmesini teşvik ederek uygulamalardaki

olabilecek sorunları en aza indirebilecek yapısal ve bitkisel

düzenleme önerilerin verilmesidir.

Yapının düşey

çalışmalarında kullanılan

hakkında tanıtıcı bilgiler

tırmanma formları genel

yüzeylerinin bitkilendirilmesi

tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler

verilmiştir. Burada bitkilerin

özellikleri, gelişebilmek için

*Yüksek Lisans Tezi'nden hazırlanmıştır.

1 Ankara Üniv. Ziraat Fak. Peyzaj Mimarlığı Bölümü-Ankara. 2 Ankara Üniv. Kaleci Meslek Yüksekokulu, Peyzaj Programı-Kalecik.

(2)

14 TARIM BILIMLERI DERGISI 2001, Cilt 7, Sayı 2

ihtiyaçları, kullanım şekilleri ile dikim ve bakımları detaylı

bir biçimde belirtilmiştir. Ayrıca tırmanıcı ve sarılıcı

bitkilerin yapının düşey yüzeylerinde zarara neden

olabilecek özellikleri de açıklanmıştır.

Yapının düşey yüzeylerinin bitkilendirme

çalışmalarında etkili olan cansız elemanlardan binde

düşey yüzey kaplamalarıdır.Yapıda düşey yüzey kaplama

gereçleri ve özellikleri ile yapının düşey yüzeyinin

bitkilendirilmesi açısından fonksiyonları incelenmiştir.

Düşey yüzey kaplamaların neden olabileceği zararlar

ortaya konulmuştur.

Yapının düşey yüzey bitkilendirilmesinde etkili olan

bir diğer cansız eleman ise bitki türüne uygun olan bitki

tutunma elemanlarıdır. Bitki tutunma elemanlarının

özellikleri, konstrüksiyonları, kullanım biçimleri

açıklanmıştır.

Çalışmanın sonunda bilimsel kaynaklardan elde

edilen veriler ve kişisel araştırma sonuçları

değerlendirilerek öneriler geliştirilmiş ve sonuca varılmıştır.

Bulgular ve Tartışma

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin genel özellikleri

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerde kendine ait düşey

taşıma gövdesi oluşmamıştır. Bu nedenle de herhangi bir

destek olmadan dikey olarak yükselemezler. Toprak

yüzüne yatay olarak yayılırlar. Fakat kendilerine

tırmanabilecekleri yüzeyler (yapı düşey yüzeyi, bahçe

duvarı vs.) veya tırmanmaya yardımcı elemanlara (bitki

tutunma ağı, kafes vs.) gibi destekler bulduklarında,

sarılmak suretiyle veya sülük ve tutunucular yardımı ile

dikey olarak yukarıya doğru tırmanırlar (Tanrıverdi 1987).

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin hemen hepsinin

karakteristik özellikleri çoğunlukla ilk yıllarda ve yaşlılıkta

iyi bükülme burulma özelliğine sahip olan uzun, ince filiz

sürgünlerinin olmasıdır.

Düşey yüzey bitkilendirilmesinde tırmanıcı sarılıcı

bitkilerin gelişmeleri için öncelikle yaşamsal ihtiyaçları olan

su, ısı sıcaklık ve besin maddelerinin karşılanması

gerekmektedir.

Bitki seçiminde etkili olan ekolojik faktörler; iklim,

bitkilerin ışık ve toprak isteği şeklinde sıralanabilir. Bu

ekolojik faktörlerin yanında tasarım amacı ve bitkinin

gelişmesi özellikleri dikkat edilecek diğer hususlardır.

Bitkilendirilmiş düşey yüzeyler canlı sistemlerdir. Bitki

örtüsü; toprağın kalitesi, bakım, iklim ve hastalıklara bağlı

olarak bitki fizyolojisi ve morfolojik gelişmelerle sürekli

olarak değişime uğramaktadırlar (Pohl 1987).

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin estetik ve fonksiyonel

etkileri esas itibariyle bitki fizyolojisi ve morfolojik

özelliklere bağlıdır. Bunlar; bitkinin habitusu ve tırmanma

formu, vejetasyon döneminde habitusun değişime

uğraması (sürgün vermesi, çiçeklenme, yaprak oluşumu

vs. gibi), bir vejetasyon döneminden diğerine geçişte

değişime uğramaları (gelişme, odunlaşma vs. gibi), formu,

strüktürü, yaprak kalınlığı rengi yaprakların bölümlere

ayrılması (yaşlı genç yapraklar, ışık güneş / gölge

yapraklar vs. gibi), kaplanmış düşey yüzey ile bitki örtüsü

arasındaki ilişki (kaplama derecesi) ve bitki örtüsünün

sıklığı (kaplama yoğunluğu, bitki tutunma elemanın

bitkinin sarılma, tutunma derecesi ve pasif hareketler için

serbestlik derecesi, dışardan gelen etkilerle oransal olarak

bitki örtüsünün değişmesi durumu (hava akımı ile).

Sayısal araştırmalar; ölçümler ve uygulamalar büyük

bir zahmet gerektirmektedir. Dolayısıyla sadece yapı

malzemeleriyle ilgili yapısal araştırmalar yada yapılara

etki eden hava sıcaklığı, ışın ihtiyacı, hava harekatı vs.

gibi özellikleri araştırmak değil, aynı zamanda bitkilerin

fizyolojik ve morfolojik özelliklerini de dikkate almak gerekmektedir (Pohl 1987).

Sözü edilen yıllık ölçümler; yapının iç ve dış

profilleri,her defasında yeşillendirilmiş/yeşillendirilmemiş

duvarlarda; sıcaklık; nem oranı; yağış şiddet; rüzgarın hızı;

gaz konsantrasyonu; ısı enerjisinin yoğunluğu; ısı

geçişinin katsayısı; sıvanın sağlamlaştırılması (düşey

yüzeyin bitkilendirilmesi ile olabilecek tehlikeyi tespit

edebilmek amacıyla) şeklindeki araştırma parametrelerini

kapsamaktadır.

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin genel özellikleri Çizelge

1 de gösterilmektedir.

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin tırmanma formları

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin tırmanma formları;

sarılıcılar, yaprak sülükler, kök tırmanıcıları ve odunsu

gövdeli tırmanıcı bitkiler olarak dört grupta toplanabilir.

Yaprak sülükleri ve bunların özel bir formu olan filiz

sülükleri tutunucu diskli sülükler olarak alt gruplara

ayrılmaktadır.

Duvarlara ya da ahşap malzemelere tutunmak için

telden yapılmış bitki tutunma elemanı veya başka destek

sağlayan elemanlara ihtiyaç duymadan kendiliğinden

tırmanabilen tırmanıcı bitkilerin en yaygın örnekleri Hedera

helix, Hydrangea petiolaris ve Campsis radicans gibi hava kökleri ile Parthenocissus gibi gövde boyunca tutunucu

disklere sahip olan çeşitlerdir. Jasminum (Yasemin),

Lonicera (Hanımeli), Wisteria (Mor salkım) bitkileri

gövdeleri, Passiflora ve Vitis vinifera bitkileri filiz sülükleri,

Clematis gibi çeşitler ise yaprak sapı sülükleriyle ile tel,

lata veya çelik çubuklardan oluşan bitki tutunma

elennanlarına tırmanırlar.

Sarılıcı ve sürünücü bitkiler çubuklar yardımıyla bitki

tutunma elemanlarına uzatılırken, kendi kendine

tırmanabilen bitkiler ise toprak üzerinden duvara veya

desteğe uzatılır. Başlangıçta bağlanırlar ve böylece kendi

tutunma organlarıyla kendi kendine tutunabileceği gelişme

sağlanır. Odunsu gövdeli tırmanıcı bitkilerin her zaman için

bağlanmaları sağlanmalıdır (Minke ve Witter 1983).

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin gelişebilmesi için küçük

bir alana ihtiyaçları vardır. Dikim zamanı ilkbahar veya

sonbaharda olmalıdır. Tek yıllık bitkiler bitki kasalarına

dikilirken, çok yıllık bitki türlerini mümkün olduğunca

doğrudan toprağa dikmek gerekmektedir. Yani bina

cephesinin yanındaki toprağa yapılan dikim en basit, en

güvenli ve en doğal dikim metodudur. Böylece oluşacak

bakım da en aza indirgenmiş olacaktır. Dikim yeri için

çukurlar 40-50 cm ila 60-80 cm genişlikte ve 50 cm

derinlikte olmalıdır. Gerektiğinde alt toprak

havalandırılmalıdır. Uygun olan toprak serilmeden önce

(3)

ÖZDEM

IR,

A. ve O. YILMA Z, "Yap ı y üzey le rin in bitkilen dir ilme s i üzer in e bir ar a ş t ı rm a "

Çok Yıllık Tırmanıcı Sarıcı Bitkiler

Actinidia arguta Tırmanma Formu Ozenikier. Çiçeklerne Zamanı YUkseklık m Bnylınıe

GrIcıi Toprak Isteği

Işık

lste . Sıcaklık Isteği Yapı

eur e pn gl 'S ı tk ı Tu tu nma Elem an ' Kök Bo ğ a z ı n da Sürg ün Ka l ı n l ıı O (cm) i ş i, . ,' Je nd ı p ı e s ■, t,. . 1 I I IKölder ty le T ı rmana n 4~

I

Oduns u Gnv de li Ti rm an ı c ı er >. ~11.: , , ,, 10 111n IP SI I I 11, 3A wa pia ).41 1 1 I ul z u A z ı u te 4 0~ • 4 9 '51

ale

./.-

I

x-d

si

1 k4

4

MEM= % !Ç pi

ı

3

n-10 > ı

k.k

M

I '.''';:

I

.^A

.K

itI

M

I

' ı b piehd e ,1/41 .~

E

ı niun d . .re plead e ,t, So n ba har Re ng i Ku vve tl i e 1 10 l ı A n Taze, Nem li Top ra k Geg ı rg e n Top ra k Ku ru Top ra k 1:f3e s ley ic ı Ma d dece Zeng in ev ol opps , N ı n iA n iso g unws ı >4

ı

tex

re

ıt y,1 §au r ı o n6 lo 0 ı re ,k 1 efi lo g i ı nn a s xen ı sl sErsse k ı res ,{buc ı ' Ş ar tl ı Don a Day an ı k l ı ı g nu eA c c nuo ol !Se rin Or ta m sesse tai ev ol !Day an ı kl ı fi •e 5.-6 Kahveren i 7-8 Turuncu 2 8

6-

ı

o

Fiq

ffirill

'EME=

ı

rd

U11111

EIN

EM

,

LiJ

M.

İl

. ,

Eltiffi

ILA

İ

B.

,...

''

INI

L.

MM

Ws il

Akebia qQuinata Aristolochia macro•h Ila

Cam•sis radicans

ffil

II

5-7

13-1 5 -18

6-10

Celastrus orbiculatus

~el

EL

';:,-,' >

E111111~1~11131~111~1

&ye ilimsl 10-12 E

MEME

IW" galeell

1111.11111

~NI

mem

//

'd

,,..

1-4

12

16 3 Clematisal.ina

~y

_Clematis Clematis maximowicziana •••=111111

.,% EZIM

8' 8 • 10

EMIN /... 111ffill1111.111M

MIII

EM

IME

2

motıtana lı•elffliı'1111~1 5-6 Be . 8 ffillır %;''

1111111111111111~

1111~11111111

.

IIIMIIPi

Il

5

Clematis tan.0 ıca ,

E

iı „ Q-8- 4-6 111~

er- ar

ı

eumeeme

E

NEMI

8 Clematis vitalba ~EV '.'',;,r,

',,,,,:,-,:

g

.7,. ›....m 7-9 Be

z

7-9.

12-

ı

s

4

'.

'UMM

~le

E

E

Illa

ı

llerie

ı

rm

ı

l

ı

w

ı

sa

ı

r

' ,

L;J

ow

ı

l

,;

ı

es

Em

14 Clematis vrticella

Clematis ackmanii hibritleri an ,,ı, 6-9Renkli

4-8 -:1111111M

El 111=11111111~1 :

MIII

'%,',

Ni

Clematis lanuginosa hibritleri

E

„ ,

»,Wıjil

r

Ie

K

.

EM.

HN

Clematis •atens hibritleri

E

s3j -

/,1111~Iııffillird • / 7, 11 - ii_

ii

Eli

'ffi 3 5

Clematis vitıcella hibritleri 11.1.~

~El

LE;

0.~. ,4 ,'.'" 6-9 - enkli 7-1(1)3e ' 2-4

8-12

I

KR

ele=

Mıll °'^.fcllinellırallE

Ni

«ma ra

Fallo•ıa aubertii

Hedera helbc İVOİM 01111~, 4-10.Ye -ilimsi

111111111111111111111111111~1111

10-20 -30

e

ı 1

Mil

'',. Eli.

15 30 Humulus lu.ulus

H dran.ea .etiolaris İfflıll ffill~.••••

L

AIIIIIIIIIIM

~ ..0

K--

5,6 Ye ilimsi &.-7' B 4-6 Z

NE

M fi

G 111•2111111E

,,a

s-

ı

o

E

;zoi

~ii

ffl ,,,

Jasminum nudiflorum

:K

O

J R•

1-4 Sarı 5-8,Sarı-Kırmızı 2-5 11.

1~111111E0

/1111"

kill1~

MIII

, i1111111

"ft-, Ii EM

'''

N

,:,.

i

3 2 Lonicera caprifolium 3-5

Lonicera heckrottii ?%',,, . ":4' . . ,.. .:

6

:

a

Sarı-Kırmızı 3-4 2

Lonicera henryı g, 4

7

.

5-9

6 7

'

E

'-,',:ıııırom EİNİII«

E111111111«

MM

ff,

r,

l

ı

IllaraMIN»

111=111111111111111

fflim

ı

ng

mum

N

ii

',

.

0

W4M1

Effill1111

'ffird=01811

E E

A !•;'..<

Il

i

Eli

EI 111111111111MX

11111

111

111

1

1%111

1111

IME

'

13

ME

M%

le

04t

M

3-4 3 Loniceratellmannia J E 54

E

r. • ;.,, M-,'

KI

I k

.9

1

II ,;.:. UM ..7 O

ffi...

ı. 5-7Sarı 5

Parthenocissus quinquefolia 5,6.yeşilimsı 10 15

Parthenocissus tricus idata

hibritleri

5:6. 10-18

Rosa hibritleri Vitis vinifera

,,

ıs erıa sınensıs .fi

6-5 Renkli 5-6.yesilimsı

2-4

10

'ffi

AN

11WEIIIIIIMIll

Iii

ii

irr

lard//1

MEIN

10

-

12

5,6 Jvlavı 6-10

L_

-;,

..,:

E MEB

',",

E

25-30

(4)

16 TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 2

ilave edilebilecekler ise kompost toprağı, biraz yağlı çim

toprağı, inek gübresi, kum veya gübreli kurutulmuş torf

(turba) şeklindedir (Baumann 1985).

Tehlikeye maruz kalan ortamlarda genç bitkiler kafes

veya ona benzer bitki tutunma elemanlarıyla

zararlanmalara karşı korunmalıdır. En son dikim aşaması

ise kök kısmının sulanması ve hassas bitki türlerinde genç

bitkiler gölgelendirilmelidir. Bitkiler ilkbahar ve yaz

ortasında havanın şartlarına göre birçok kere düzenli

olarak sulanmalı ve en azından yılda bir kere

gübre►endirilmelidir.

Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin yapının düşey yüzeylerinde zarara neden olabilecek özellikleri

Yapı tekniği kurallarına uygun ve kusurlu olmayan

yapı malzemelerine rağmen ortaya çıkan zararların

sebebi, bitki tür özelliklerinin etkileri üzerinde

toplanmaktadır. Bu zararlar, bitkilerin zararların çabuk

oluşmasını sağlayan kısımlarının özellikleri yada

yeşillendirme için yeterli taşıma gücünde olmayan yapı

malzeme►erinde yanlış bitki kullanımıyla ortaya çıkan

zararlardır. Örneğin Hedera helix' in (Orman sarmaşığı)

zayıf bina yüzeylerinde direkt olarak kullanılması ışıktan

kaçan sürgünleri ve kuwetli büyümeleri, yüzeylerde

çatlaklar oluşturarak zararlara neden olmaktadırlar. Yeterli

taşıma gücüne sahip olamayan yapı malzemeli yüzeylerin

bitkilendirilmesinde ise sürgün oluşturan köklere sahip bitki

türlerince bozulan yüzey kaplamalarında zararlar meydana

gelmektedir.

Bitkinin zarara yol açabilecek özellikleri;

• Gelişme (gelişme formu, gelişme yönü, boylanma ve

yıllık gelişme kuweti),

• Tırmanma formu (sarılıcılar ve bazı durumlarda

kendiliğinden tırmanıcılar ( tutunucu diskli sülükler ve

kök tırmanıcılar)),

• Sürgün kalınlıkları (Örneğin Lonicera tellmanniana

sürgün kalınlığı 3 cm iken, Wisteria sinensis 25.30 cm

sürgün kalınlığında),

• Negatif fototropizm ( bitkilerin ışık kaynağından kaçması

özelliği) şeklinde sıralanabilir.

Yapının düşey yüzey kaplama gereçleri

Yapı yüzey kaplamalarının özellikleri ve bitkilerin

üzerine etkileri zararlardan korunmak için bilinmelidir. Yapı

yüzey kaplamalarının renk, strüktür gibi estetik

fonksiyonlarının yanında, yapı korunumunu sağlayan çok

yönlü teknik fonksiyonları vardır.

Yapının düşey yüzey kaplamaların bitkilendirme

açısından fonksiyonları; nemliliği koruma, zararlı

gazlardan koruma, çatlakların örtülmesi, ısı yalıtımı

şeklindedir.

Teknik özellikleri, yani fiziksel ve kimyasal özellikleri

birbirinden farklı olan kaplama sistemleri ve kaplama

gereçleri vardır. Ayrıca bu kaplamalar duruma göre farklı

derecelerde koruma etkisi gösterirler. Yapı yüzeylerinin

bitkilendirilmelerinde bir zararın ortaya çıkıp çıkmayacağı,

kaplamanın strüktürüne bağlıdır.

Cephe kaplamaların dayanma süreleri, ancak

kullanılan zemin özelliğine bağlı olarak değerlendirilebilir.

Kaplama malzemesinin seçimi, yapı malzemesine, yapı

konstrüksiyonuna ve klimatik etkilere bağlı olarak

yapılmalıdır. Dayanıklılık aynı zamanda malzeme

kalitesine ve iyi uygulanmasına bağlıdır. Çevrenin etkileri

ve benzeri durumlar dikkate alınmalıdır (Sakarya 1988).

şey yüzey kaplamaların neden olabileceği zararlar

Yapı kusurlarına bağlı zararlar, düşey yüzeyde

kusurlu yapı malzemelerinin kullanılması ve bunun bitkiler

üzerindeki etkileri sonucu meydana gelen zararlard ır.

Kendiliğinden tırmanabilen bitki türlerinin yapının cephenin

yüzey kaplamaları üzerine olan olumsuz etkileri doğrudan

ve dolaylı olarak belirtilmektedir.

Doğrudan zararlar; öncelikle bitkilerden kaynaklanan

ve öncelikle yapı kusurlarına bağlı zararlar şeklinde

olabilmektedir. Örneğin, sürgün oluşturucu köklerin yüzey

tabakasını delerek bu tabakanın altına girmeleriyle

oluşturdukları mekanik zararlardır.

Dolaylı zararlar; kısa ömürlü suni madde içeren

yüzey kaplamalarında görülür. Örneğin; dispersiyon ve

dispersiyon silikat tabakalarında gerekecek yenilenme

halinde, tutunucu kök ve tutunucu disklerin sökülmesi

büyük bir zorluk oluşturmaktadır.

Sarılıcılar, tutunucu diskleri olmayan sülükler ve

odunsu gövdeli tırmanıcı bitkiler kendi kendine

tırmanamayan ve tırmanabilmek için desteklere ihtiyaç

duyan bitki türleridir. Bitki tutunma iskeletlerinin

kullanılması halinde yapının cephesi ile direkt bir temasta

bulunmazlar. Böylece yüzey kaplama gereçlerinde

zararları da olmamaktadır.

Bu bitki türlerinde sorunlar, uygun bitki tutunma

elemanının seçilmemiş olmasından doğmaktadır. Tutunma

elemanlarında yeterli koruyucu maddenin kullanılmaması

halinde, uzun süreli bakımsızlık sonunda duvar

yüzeylerinde kötü görünüşlü pas lekesi meydana

gelebilmektedir. Yapılması gerekecek yüzey kaplamasının

yenilenmesinde de bir problem ortaya çıkacaktır.

Kaplamanın yenilenme işlemi, bitki tutunma iskeletinin

konstrüksiyon özelliklerine göre çok zor yada imkansız

olabilmektedir (Althaus 1985)

Bitki tutunma elemanlarının genel özellikleri ve konstrüksiyonları

Yüzeylere tutunabilme özelliği olan sülükler veya

saçak köker gibi yapışkan organlara sahip olmayan

sarılıcı tırmanıcı bitkilerin, teller, kafesler veya lata

iskeletleri vs. gibi taşıma kapasitesi yeterli olan tırmanma

desteklerine yani bitki tutunma elemanlarına ihtiyaç vardır.

Sarı►ıcı bitki türleri için gerekli olan tırmanmaya

yardımcı olan bitki tutunma elemanları mimari element

olarak direkt yapının duvarlarına, diğer bölümlerine

dayamak suretiyle veya bahçede serbest elemanlar olarak yerleştirilmektedirler (Encke ve Schiller 1979).

Bitki tutunma elemanlarının tamamen bitkiyle

kaplanması seçilecek bitki türüne göre birkaç yıl

süreceğinden iskeletin tasarımı, başlı başına büyük bir

önem taşımaktadır. Bu nedenle sarılıcı bitkilerin destekleri

ve tırmanma iskeletlerinin konstrüksiyonları özenle

(5)

ÖZDEMİR, A. ve O. YILMAZ, "Yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesi üzerine bir araştırma" 17

Tamamen bitkilerle kaplanmış durumda bile bitki

tutunma elemanının yapımı yapı ve düşey yüzeye

strüktürel etkisi belli olmalıdır. Mimari eleman olarak

bitkilendirilmiş bitki tutunma elemanları yapıları

canlandırma; kontrast oluşturma, çirkin elemanları

kaplama; bölümlere ayırma ve genişletme, büyütmek,

renklendirme vs. gibi özelliklere sahip olmaktadırlar.

Ayrıca konstrüksiyonel bitki tutunma elemanlarının

yanında önceden mevcut olan yapı elemanları, örneğin

korkuluk, yağmur olukları, parmaklık ve tırabzan v.s. gibi

destek fonksiyonunu üstlenebilmektedirler. Böylece uygun

bitki türleri bu elemanlara serbestçe sarılmak suretiyle

gelişirler.

Ağ, kafes ve ipten oluşan tırmanma destekleri

mevcut olan yapı elemanlarının ( tırabzan, istinat duvarı

vs gibi ) arasına monte edilir veya üzerlerine yerleştirilir.

Bitki türünün seçimin göre tutunmaya yardımcı

iskeletlerin konstrüksiyonları gerçekleştirilmektedir. Bitki

tutunma elemanları öncelikle ahşap, çelik veya plastik

materyalden yapılmaktadır. Ahşapların emprenye

edilmeleri yararlı olacaktır. En uygun ağaçlar, Karaçam,

Ladin veya Meşe ve diğer sert ağaçlar örneğin Bambu gibi

kullanılmaktadır.

Çelik materyalleri aşınmaya karşı en iyisi

galvanizleme ile korunmalıdır. Çelik materyallerinin

kullanımında dikkat edilecek konu ise, dokunma

noktalarından hızlı bir şekilde sıcaklığı uzaklaştırmasından

dolayı dona karşı hassas olan bitki türlerinin donmasını

teşvik etmesidir (Baumann 1985). Ayrıca plastikle kaplı

çelik teller, çelik ipler veya çelik parçaları da mevcuttur.

Hatta birbirine bağlayan elemanlarının (ip, germe tel) bile

aşınmaya karşı korunmuş sağlam yapıda olmalıdır.

Düşey yüzey bitkilendirmesine yardımcı olan bitki

tutunma elemanlarının doğru seçimine dikkat edilmelidir.

Bitki tutunma elemanlarının tamamen bitkiyle kaplanması

seçilecek bitki türüne göre birkaç yıl süreceğinden,

iskeletin tasarımı başlı başına büyük bir önem

taşımaktadır. Bu nedenle konstrüksiyonlarının tasarımı ve

materyal seçiminde belli kurallara uyulması şarttır.

Her türlü tutunma elemanının bina duvarından birkaç

cm aralıkla monte edilmesi ve bunların bitkiye zararı

olmayacak koruyucu madde ile işlenmesine dikkat

edilmesidir.

Sonuç

Yapılarda düşey yüzeylerin bitkilendirilmesi, estetik

işlevinin yanında; yapıların korunması, iklimsel etkenlerin

insan için daha uygun hale getirilmesi, çevre koşullarının

iyileştirilmesi ve bazı çevre sorunlarının azaltılması gibi

işlevleri dolayısı ile kent ekolojisine önemli katkılar

sağlayacaktır.

Bir bitkilendirme yapılmadan önce bu çalışmada

sunulan bilgiler ile aşağıda belirtilen önerilere göz önünde

tutulması yararlı olacaktır.

Bitki türüne, ışık isteği ve mevsimlere vs. göre

yapının düşey yüzeyinde değişik etkiler ortaya

çıkmaktadır. Bu nedenle bitki seçimi tasarlanılan hedefe

ve etkilere göre gerçekleştirilmelidir. Her zaman için

sadece o ortamın ekolojik koşullarında yetişebilecek bitki

türlerinin dikilmesi gerekmektedir. Sadece böyle iyi,

sağlıklı ve sürekli bir bitki gelişimi sağlanacaktır (Pohl

1987).

Güney bakarlı yüzeylerde kullanılacak bitkilerin

güneşe dayanıklı ve serinletici etkisi olması

gerekmektedir. Yüzeyi kaplayan, sık dokulu gelişme

gösteren, yalnız yazın yeşil olan ve meyvesi olan türler

yazın sıcaklıktan korunmada oldukça etkili olmaktadır.

Gölgeleme efekti ve buharlaşma kapasiteleri ile

gerçekleşen serin hava oluşmaktadır. Bitkilerin duvar

yüzeylerinden belli bir mesafede dikilmesiyle yapı yüzeyi

ile bitkiler arasında oluşacak baca etkisi sıcak havanın

atılmasını çabuklaştıracaktır (Akdoğan 1974).

Sonbaharda yaprakların dökülmesi ile güneş, duvar

yüzeylerinde yine etkili olacaktır ve yapı içlerine

ulaşacaktır. Yapraksız bitki perdesinin duvara sağladığı

koyu renk, sıcaklık tutulması yönünde olumlu etki

sağlamaktadır.

Güney cephesinde kullanılabilecek bitki türlerine,

Akebia quinata, Jasminum nudiflorum, Rosa sp., Parthenocissus quenquifolia, Vitis vinifera, Wisteria sinensis, Celastrus orbiculatus bitkilerini örnek verebiliriz.

Bol güneşli ve az yağmurlu ortamda güney doğu ve

batı konumunda bulunan düşey yüzeyler için de güney

cephesinde söz konusu olan bilgiler geçerlidir. Doğu/batı

düşey yüzeylerde de bitkiler yaz güneşi için iyi birer

engeldirler.

Yeterince güneş almayan düşey yüzeyler içinse bir

bitki tutunma elemanına sarılarak tırmanan herdemyeşil

bitki cinsleri tercih edilmelidir. Burada rüzgar etkisinin

olmadığı bir ortam oluşturarak yeterli bitki kalınlığında

yüzeydeki termik kayıp azalır (Bayraktar 1980, Kemaloğlu

ve Yılmaz 1991).

Batı cephesi için meyveli türler sınırlı olarak

uygundur. Kuwetli güneşlendirilmiş batı cephelerin direkt

olarak herdemyeşil bitkilerle yeşillendirilmesi tavsiye

edilmemektedir.

Doğu/batı cephesinde kullanılabilecek bitki türlerine;

Humulus lupulus, Hydrangea petiolaris, Lonicera caprifolium ve Clematis cinsleri örnek verebiliriz.

Yapının kuzey cephesinde kullanılacak bitki türleri

soğuğa karşı dayanıklı gölge ortamdan hoşlanan ve

mümkünse herdemyeşil bitkilerden seçilmelidir. Bu bitkiler

yağmur, kar ve rüzgarlar için iyi birer engel oluştururlar.

Daha çok kuzey cephelerde olan ısı kaybını azaltırlar.

Eğer bitki örtüsünün kalınlığı yeterli ise hareketsiz bir hava

tabakası oluşur (Bayraktar 1980, Kemaloğlu ve Yılmaz

1991).

Kuzey cephede kullanılabilecek bitki türlerine;

Aristolochia macrophylla, Hedera helix ve Hydrangea petiolaris'i örnek verilir.

Tırmanıcı - sarılıcı bitkiler genelde yalnız kullanılırlar.

Çünkü gelişme güçleri ile canlılığından dolayı başka

bitkilerle birlikte dikimi pek istemezler. Ama yine de

yeterli genişlikte yüzeylerde değişik bitki türleriyle birlikte

kombinasyon olanakları olabilir; Tek yıllık ve çok yıllık

bitki türleri, yalnız yazın yeşil olan ve herdemyeşil bitkiler,

sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler vs. gibi (Kemaloğlu ve Yılmaz

(6)

18 TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 2

Böyle çok kültürlü düzenlemeler tek kültürlülere göre

daha ilginç ve ekolojik olarak da çoğunlukla daha

dayanıklıdırlar. Ayrıca toplam etkiye nazaran türlerin tek

tek estetik ve fonksiyonel olumlu özelliklerini kullanma

olanaklarını ortaya koymakta etkili olmaktadırlar. Bu tür

birlikte gelişmelere örnek olarak; gölgede: Hedera ve

Aristolochia, Hedera ve Hydrangea, Fallopia ve Hedera,

yarı gölgede:Hedera ve Humulus, Parthenocissuse

Lonicera, Aristolochia ve Parthenocissus, Hedera ve

Parthenocissus, güneşli ortamda: Rosa ile

Parthenocissus, Clematis ve Akebia; Campsis radicans ve Parthenocissus, Vitis ve Wisteria bitkilerini verilebilir (Pohl 1987).

Sonuç olarak; yapı düşey yüzeyinin

bitkilendirilmesinde tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin, bitki

tutunma elemanlarının, düşey yüzey kaplamaları

özelliklerinin, tüm bunların oluşturdukları zararların ve

alınacak önlemlerinin bilinmesi ile birbirleriyle olan

etkileşimlerinin doğru şekilde çözümlenmesi, yapılarda

düşey yüzeylerin bitkilendirilmesinde başarı sağlayacak ve

kent ekolojisine büyük katkıları olacaktır.

Bunun içinde genel olarak aşağıdaki noktalara dikkat

etmek yararlı olacaktır:

• Her duvarın her tırmanıcı ve sarılıcı bitki için uygun

olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Burada

önemli olan kendiliğinden tırmanan bitkilerden uzak

durularak öncelikle bitki tutunma elemanı na ihtiyacı

olan tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin kullanılmasıdır (Pohl

1987).

• Duvar yüzeyinin bitkilendirilmeden önce mutlaka

özenle incelenmesi gerekmektedir.

• Düşey yüzey kaplamalarında restore işlemleri

zamanında gerçekleştirilmelidir (örneğin sıvanın

düzeltilmesi, duvar yapısının tamiri) (Pohl 1987).

• Kullanıcının bakım ve kullanım biçimi gibi konular

hakkında zamanında bilgilendirmek suretiyle

bitkilendirilmiş düşey yüzeylere zararlar minimuma

indirgenecektir (Pohl 1987).

• Bir bitkilendirme yapılırken bitkinin gelişme özellikleri

dikkate alınması gerekmektedir.

• Bitkinin gelişme gücü, gelişme yönü ve boylanma

özelliği, uygulanacağı bina strüktürüyle uyumlu

olmalıdır.

Kaynaklar

Althaus, C. 1985. Bauwerk und Fassadenbegrünung mit Kletterpflanzen - Risiken, Schaden und plaventive Schadensverhutung, Diplomarbeit. Institus für Grünplanung und Garten Architectur Üniversitat Hannover.

Baumann, R. 1985. Begrünte Architectur - Bauen und Gestalten mit Kletterpflanzen, Callwey München.

Bayraktar, A. 1980. Bitki çevre ilişkilerinde yeni bir aşama -Canlı yapı sistemleri, Tabiat ve İnsan Dergisi, s. 25-33, Ankara.

Encke, F. und H. Schıller, 1979. Dachgarten terassen und Balkone Gestaltung und Bepflanzung, Verlag Eugen Ulmer, Stuttgart.

Ernst, W. 1988. Zur Begrünung von Gebauden, Bepflanzte Dacher, Fassaden und Innenraume-einige kritische Anmekungen, Garten+ Landschaft dergisi 88/10 Almanya. Guttmann, R. 1985. Hausbegrünung: Kletterpflan zung am Haus

und Garten, Stuttgart.

Kemaloğlu, A. ve O. Yılmaz, 1991. Cephe yeşillendirilmesinin kent ekolojisine katkıları, Peyzaj Mimarlığı Dergisi, 91/2, s.52-55, Ankara.

Mein Schöner Garten, 1984. Grüne Kleider für graue Hauser, Verlag Burda GmbH, 84/3, Almanya.

Mein Schöner Garten, 1987. "Kletterplanzen" auf die richtige Auswahl kommt es an, Verlag Burda GmbH, 87/8, Almanya. Mınke, G. und G. Wıtter, 1982. Hauser mit grünem Pelz, Ein Handbuch zur Hausbegrünung, Fricke Verlag, Frankfurt-Main.

Mınke, G. und G. Wıtter,1983. Zur Notwendigkeit Hauser zu begrünen - Ein Aufruf, Verlag Dieter Fricke, Frankfurt- Main. NauNaumann und Göbel, 1986. Der schöne Garten, Spaliere,

Naumann und Göbel Verlagsgesellschaft, s. 220-224, Köln. NauNaumann und Göbel,1986. Der schöne Garten, die Haus und

Dachbegrünung, Naumann und Göbel Verlagsgesellschaft, s. 196-203, Köln.

Newton, J. and H. Johnston , 1994. Building Green, A Guide to using Plants on Roofs. Wallas and Pavements, London. Pamay, B. 1979. Park-Bahçe ve Peyzaj Mimarisi, Tırmanıcı -

Sanki Bitkiler, s. 60-62, İstanbul.

Pohl, W. 1987. Begrünte Aupenwande, Bauphysik dergisi 87/5, Wilhelm Ernst und Sohn Verlag für Architectur und technische Wissenschaften, s. 240 - 250, Berlin.

Sakarya, G. 1988. Yapı Yüzeyleri Bitkilendirilmesiyle ilgili Sorunlar, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, İzmir.

Spalınks-Sıever, J. 1986. Sanıerung Linden Nord, Der Hinterhof, Gruppe Freiraumplanung, s. 12-16, Hannover.

Tanrıverdi, F. 1987. Bahçe Sanatının Temel Prensipleri ve Uygulama Metodları, Sarılıcı-Tırmanıcı Bitkiler, Peyzaj Mimarisi, s. 199. Ankara.

Uysal, A. 1994. Kentsel Tasarım Parametresi Olarak Kent Ekolojisi, Yüksek Lisans Semineri, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Zeynep Subaşı tarafından Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde yürütülecek olan ‘Özel bir kurumda çalışan

The behavior values of confined reinforced concrete sections sub- jected to flexure and axial load are obtained by using analytical solution (lay- ered model).. The calculated

My article intends to participate to the theoretical debate within gender mainstreaming focusing in particu- lar on the epistemological basis of the feminist

The average risk premiums might be negative because the previous realized returns are used in the testing methodology whereas a negative risk premium should not be expected

129 Faculty of Mathematics and Physics, Charles University in Prague, Praha, Czech Republic 130 State Research Center Institute for High Energy Physics (Protvino), NRC KI,Russia,

Daha öncede belir- tildiği gibi çalışmanın problemi çok acı bir sonla noktalanmış ve farklı rol dağılımları (ana-oğul, karı-koca, ...) içindeki erkek ve

den dönmenin sonuçlarına ilişkin olarak Yargıtay tarafından, aynî etkili dönme görüşü ile benzer sonuçlara varıldığı görülmekteyse de, kanaatimizce Roma Hukuku

kullanılarak uygulanması sonucu elde edilen ortalama ROC sonuçları..39 Çizelge 4.6 Farklı benzerlik metriklerinin kesişim gen listesi kullanılarak LAST_DE parmak