TARIM BILIMLERI DERGISI 2001, 7 (2), 13-18
Yap
ı
Yüzeylerinin Bitkilendirilmesi Üzerine Bir Ara
ş
t
ı
rma*
Ayşe ÖZDEMIR' Oğuz YILMAZ2
Geliş Tarihi: 20.12.2000
Özet: Kent yeşilini arttırıcı bir etken olan yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesini hızlı gelişen tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler sayesinde kısa sürede yapmak mümkündür. Doğru bir bitkilendirme yapılabilmesi için canlı eleman olan tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin dendrolojik özellikleri, cansız eleman olan bitki tutunma elemanlarının teknik sistemleri ile düşey yüzey kaplamalarının özellikleri ve bunların arasındaki karşılıklı etkileşimleri incelenmiştir.
Sonuç olarak; yapı yüzeylerinin bitkilendirilme biçiminin sağladığı çok yönlü işlevlerini tanıtma, teşvik etme,
düzenlemelerde hataların yapılmaması ve uygulamalarda oluşabilecek sorunları en aza indirebilecek bilgiler verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler, bitki tutunma eleman', düşey yüzey kaplamaları
A Research on Planting the Surface of the Buildings
Abstract: As the climbing and clinging ivy plants grow rapidly, it is rather practical and takes less time to donate
the urban areas with ivy plants that grow by clinging to vertical surfaces, Ivies are practical in growing on the building facets which in turn is an ecologically efficient factor in greening the urban centers.
We discussed the effects of dendrological features of the living climbing ivy plants in relation to the non-living vertical surface covers of the buildings on which the plants could be able to climb and cling there. We particularly emphasized the mutual interaction between such living and nonliving tissues occurring on vertical building facets.
Consequently, the multi-dimensional functions provided by planting of vertical building surfaces and patterns of such planting systems are presented in order to encourage such systems. Also advises are giyen in order to avoid mistakes in such arrangements and information is provided in order to minimize problems that may be encountered in said effort.
Key Words Climbing and clinging plants, plant sticking element, vertical surface coverings
Giriş Materyal ve Yöntem
Toplumu giderek hoşnutsuz yapan kentleşme,
yaşam alanının durumu, ekolojik yüklemeler ve
tükenmekte olan doğa, insanların yaşam çevrelerinin
düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Bu nedenle diğer
bitkilendirme yöntemlerin yanında optimum yüzey
kullanımı ve diğer yeşil formlara ek işlevler sağlayan yapı
yüzeylerinin bitkilendirilmesi yönteminin de
yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu tez çalışmasında
yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesinin düşey boyuttaki
düzenlemesi olan yapının düşey yüzeylerinin
bitkilendirilmesi ele alınarak incelenmiştir.
Düşey yüzey bitkilendirilmesi iklimsel,
estetik-psikolojik, hayvan ekolojisi—tür koruma ve bazı çevre
sorunlarının (oksijen üretimi, toz ve mikrop tutma,
gürültünün azaltılması gibi) azaltılmasındaki işlevleri ile
kent ekolojisine katkıları, yanında ülke ekonomisine
getireceği yararlar, kentliye sunabileceği sağlıklı çevre,
kent siluetine getireceği boyut, günlük yaşama katacağı
renk etkisiyle kentlerde yeşile olan gereksiniminin
karşılanmasında da etkili olacaktır.
Araştırma metaryalini, kentlerin ekolojik koşullarında
yapının düşey yüzeylerinin bitkilendirilmesi amacıyla
kullanılan canlı (tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler) ve cansız tüm
yapı elemanları (bitki tutunma elemanları ile düşey yüzey
kaplamaları) ve bunlarla yapılmış olan uygulamalar
oluşturmuştur.
Bu amaçla yerli ve yabancı bilimsel kitap, broşür ve
diğer kaynaklardan da yardımcı materyal olarak
yararlanılmıştır. Yurt içi ve dışında yapı yüzeylerinin
bitkilendirilmesi ile yapılmış olan uygulamalar bu
çalışmada görsel birer veri olarak araştırmaya yardımcı
olmuştur.
Çalışma yöntemi; çeşitli kaynaklardan veya kişisel
araştırma sonucu toplanan verilerin değerlendirilmesi,
çeşitli yerli ve yabancı örneklerinin incelenmesi ve
sonuçta tüm bilgilerin yorumlanarak önerilerin geliştirilmesi
olarak belirlenmiştir.
Bu bağlamda öncelikle tırmanıcı ve sarılıcı bitki
kullanımının önemi ve işlevleri ortaya konulmuştur.
Yapılan çalışmada amaç; düşey yüzey
bitkilendirilmesini teşvik ederek uygulamalardaki
olabilecek sorunları en aza indirebilecek yapısal ve bitkisel
düzenleme önerilerin verilmesidir.
Yapının düşey
çalışmalarında kullanılan
hakkında tanıtıcı bilgiler
tırmanma formları genel
yüzeylerinin bitkilendirilmesi
tırmanıcı ve sarılıcı bitkiler
verilmiştir. Burada bitkilerin
özellikleri, gelişebilmek için
*Yüksek Lisans Tezi'nden hazırlanmıştır.
1 Ankara Üniv. Ziraat Fak. Peyzaj Mimarlığı Bölümü-Ankara. 2 Ankara Üniv. Kaleci Meslek Yüksekokulu, Peyzaj Programı-Kalecik.
14 TARIM BILIMLERI DERGISI 2001, Cilt 7, Sayı 2
ihtiyaçları, kullanım şekilleri ile dikim ve bakımları detaylı
bir biçimde belirtilmiştir. Ayrıca tırmanıcı ve sarılıcı
bitkilerin yapının düşey yüzeylerinde zarara neden
olabilecek özellikleri de açıklanmıştır.
Yapının düşey yüzeylerinin bitkilendirme
çalışmalarında etkili olan cansız elemanlardan binde
düşey yüzey kaplamalarıdır.Yapıda düşey yüzey kaplama
gereçleri ve özellikleri ile yapının düşey yüzeyinin
bitkilendirilmesi açısından fonksiyonları incelenmiştir.
Düşey yüzey kaplamaların neden olabileceği zararlar
ortaya konulmuştur.
Yapının düşey yüzey bitkilendirilmesinde etkili olan
bir diğer cansız eleman ise bitki türüne uygun olan bitki
tutunma elemanlarıdır. Bitki tutunma elemanlarının
özellikleri, konstrüksiyonları, kullanım biçimleri
açıklanmıştır.
Çalışmanın sonunda bilimsel kaynaklardan elde
edilen veriler ve kişisel araştırma sonuçları
değerlendirilerek öneriler geliştirilmiş ve sonuca varılmıştır.
Bulgular ve Tartışma
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin genel özellikleri
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerde kendine ait düşey
taşıma gövdesi oluşmamıştır. Bu nedenle de herhangi bir
destek olmadan dikey olarak yükselemezler. Toprak
yüzüne yatay olarak yayılırlar. Fakat kendilerine
tırmanabilecekleri yüzeyler (yapı düşey yüzeyi, bahçe
duvarı vs.) veya tırmanmaya yardımcı elemanlara (bitki
tutunma ağı, kafes vs.) gibi destekler bulduklarında,
sarılmak suretiyle veya sülük ve tutunucular yardımı ile
dikey olarak yukarıya doğru tırmanırlar (Tanrıverdi 1987).
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin hemen hepsinin
karakteristik özellikleri çoğunlukla ilk yıllarda ve yaşlılıkta
iyi bükülme burulma özelliğine sahip olan uzun, ince filiz
sürgünlerinin olmasıdır.
Düşey yüzey bitkilendirilmesinde tırmanıcı sarılıcı
bitkilerin gelişmeleri için öncelikle yaşamsal ihtiyaçları olan
su, ısı sıcaklık ve besin maddelerinin karşılanması
gerekmektedir.
Bitki seçiminde etkili olan ekolojik faktörler; iklim,
bitkilerin ışık ve toprak isteği şeklinde sıralanabilir. Bu
ekolojik faktörlerin yanında tasarım amacı ve bitkinin
gelişmesi özellikleri dikkat edilecek diğer hususlardır.
Bitkilendirilmiş düşey yüzeyler canlı sistemlerdir. Bitki
örtüsü; toprağın kalitesi, bakım, iklim ve hastalıklara bağlı
olarak bitki fizyolojisi ve morfolojik gelişmelerle sürekli
olarak değişime uğramaktadırlar (Pohl 1987).
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin estetik ve fonksiyonel
etkileri esas itibariyle bitki fizyolojisi ve morfolojik
özelliklere bağlıdır. Bunlar; bitkinin habitusu ve tırmanma
formu, vejetasyon döneminde habitusun değişime
uğraması (sürgün vermesi, çiçeklenme, yaprak oluşumu
vs. gibi), bir vejetasyon döneminden diğerine geçişte
değişime uğramaları (gelişme, odunlaşma vs. gibi), formu,
strüktürü, yaprak kalınlığı rengi yaprakların bölümlere
ayrılması (yaşlı genç yapraklar, ışık güneş / gölge
yapraklar vs. gibi), kaplanmış düşey yüzey ile bitki örtüsü
arasındaki ilişki (kaplama derecesi) ve bitki örtüsünün
sıklığı (kaplama yoğunluğu, bitki tutunma elemanın
bitkinin sarılma, tutunma derecesi ve pasif hareketler için
serbestlik derecesi, dışardan gelen etkilerle oransal olarak
bitki örtüsünün değişmesi durumu (hava akımı ile).
Sayısal araştırmalar; ölçümler ve uygulamalar büyük
bir zahmet gerektirmektedir. Dolayısıyla sadece yapı
malzemeleriyle ilgili yapısal araştırmalar yada yapılara
etki eden hava sıcaklığı, ışın ihtiyacı, hava harekatı vs.
gibi özellikleri araştırmak değil, aynı zamanda bitkilerin
fizyolojik ve morfolojik özelliklerini de dikkate almak gerekmektedir (Pohl 1987).
Sözü edilen yıllık ölçümler; yapının iç ve dış
profilleri,her defasında yeşillendirilmiş/yeşillendirilmemiş
duvarlarda; sıcaklık; nem oranı; yağış şiddet; rüzgarın hızı;
gaz konsantrasyonu; ısı enerjisinin yoğunluğu; ısı
geçişinin katsayısı; sıvanın sağlamlaştırılması (düşey
yüzeyin bitkilendirilmesi ile olabilecek tehlikeyi tespit
edebilmek amacıyla) şeklindeki araştırma parametrelerini
kapsamaktadır.
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin genel özellikleri Çizelge
1 de gösterilmektedir.
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin tırmanma formları
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin tırmanma formları;
sarılıcılar, yaprak sülükler, kök tırmanıcıları ve odunsu
gövdeli tırmanıcı bitkiler olarak dört grupta toplanabilir.
Yaprak sülükleri ve bunların özel bir formu olan filiz
sülükleri tutunucu diskli sülükler olarak alt gruplara
ayrılmaktadır.
Duvarlara ya da ahşap malzemelere tutunmak için
telden yapılmış bitki tutunma elemanı veya başka destek
sağlayan elemanlara ihtiyaç duymadan kendiliğinden
tırmanabilen tırmanıcı bitkilerin en yaygın örnekleri Hedera
helix, Hydrangea petiolaris ve Campsis radicans gibi hava kökleri ile Parthenocissus gibi gövde boyunca tutunucu
disklere sahip olan çeşitlerdir. Jasminum (Yasemin),
Lonicera (Hanımeli), Wisteria (Mor salkım) bitkileri
gövdeleri, Passiflora ve Vitis vinifera bitkileri filiz sülükleri,
Clematis gibi çeşitler ise yaprak sapı sülükleriyle ile tel,
lata veya çelik çubuklardan oluşan bitki tutunma
elennanlarına tırmanırlar.
Sarılıcı ve sürünücü bitkiler çubuklar yardımıyla bitki
tutunma elemanlarına uzatılırken, kendi kendine
tırmanabilen bitkiler ise toprak üzerinden duvara veya
desteğe uzatılır. Başlangıçta bağlanırlar ve böylece kendi
tutunma organlarıyla kendi kendine tutunabileceği gelişme
sağlanır. Odunsu gövdeli tırmanıcı bitkilerin her zaman için
bağlanmaları sağlanmalıdır (Minke ve Witter 1983).
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin gelişebilmesi için küçük
bir alana ihtiyaçları vardır. Dikim zamanı ilkbahar veya
sonbaharda olmalıdır. Tek yıllık bitkiler bitki kasalarına
dikilirken, çok yıllık bitki türlerini mümkün olduğunca
doğrudan toprağa dikmek gerekmektedir. Yani bina
cephesinin yanındaki toprağa yapılan dikim en basit, en
güvenli ve en doğal dikim metodudur. Böylece oluşacak
bakım da en aza indirgenmiş olacaktır. Dikim yeri için
çukurlar 40-50 cm ila 60-80 cm genişlikte ve 50 cm
derinlikte olmalıdır. Gerektiğinde alt toprak
havalandırılmalıdır. Uygun olan toprak serilmeden önce
ÖZDEM
IR,
A. ve O. YILMA Z, "Yap ı y üzey le rin in bitkilen dir ilme s i üzer in e bir ar a ş t ı rm a "Çok Yıllık Tırmanıcı Sarıcı Bitkiler
Actinidia arguta Tırmanma Formu Ozenikier. Çiçeklerne Zamanı YUkseklık m Bnylınıe
GrIcıi Toprak Isteği
Işık
lste . Sıcaklık Isteği Yapı
eur e pn gl 'S ı tk ı Tu tu nma Elem an ' Kök Bo ğ a z ı n da Sürg ün Ka l ı n l ıı O (cm) i ş i, . ,' Je nd ı p ı e s ■, t,. . 1 I I IKölder ty le T ı rmana n 4~
I
Oduns u Gnv de li Ti rm an ı c ı er >. ~11.: , , ,, 10 111n IP SI I I 11, 3A wa pia ).41 1 1 I ul z u A z ı u te 4 0~ • 4 9 '51ale
./.-I
x-d
si
1 k4
4
MEM= % !Ç piı
3
n-10 > ık.k
M
I '.''';:I
.^A
.K
itI
M
I
' ı b piehd e ,1/41 .~E
ı niun d . .re plead e ,t, So n ba har Re ng i Ku vve tl i e 1 10 l ı A n Taze, Nem li Top ra k Geg ı rg e n Top ra k Ku ru Top ra k 1:f3e s ley ic ı Ma d dece Zeng in ev ol opps , N ı n iA n iso g unws ı >4ı
tex
re
ıt y,1 §au r ı o n6 lo 0 ı re ,k 1 efi lo g i ı nn a s xen ı sl sErsse k ı res ,{buc ı ' Ş ar tl ı Don a Day an ı k l ı ı g nu eA c c nuo ol !Se rin Or ta m sesse tai ev ol !Day an ı kl ı fi •e 5.-6 Kahveren i 7-8 Turuncu 2 86-
ı
o
Fiq
ffirill
'EME=
ı
rd
U11111
EIN
EM
,
LiJM.
İl. ,
Eltiffi
ILA
İ
B.
,...
''INI
L.MM
Ws il
Akebia qQuinata Aristolochia macro•h IlaCam•sis radicans
ffil
II
5-7
13-1 5 -18
6-10
Celastrus orbiculatus
~el
■
EL
';:,-,' >E111111~1~11131~111~1
&ye ilimsl 10-12 EMEME
IW" galeell1111.11111
~NI
mem
//
'd
,,..
1-4
12
16 3 Clematisal.ina~y
_Clematis Clematis maximowicziana •••=111111
.,% EZIM
8' 8 • 10EMIN /... 111ffill1111.111M
MIII
EM
IME
2
motıtana lı•elffliı'1111~1 5-6 Be . 8 ffillır %;''
1111111111111111~
1111~11111111
.
IIIMIIPi
Il
5
Clematis tan.0 ıca ,
E
iı „ Q-8- 4-6 111~er- ar
ı
eumeeme
E
NEMI
8 Clematis vitalba ~EV '.'',;,r,',,,,,:,-,:
g
.7,. ›....m 7-9 Bez
7-9.12-
ı
s
4'.
'UMM
~le
E
E
Illa
ı
llerie
ı
rm
ı
l
ı
w
ı
sa
ı
r
' ,
L;J
ow
ı
l
,;
ı
es
Em
14 Clematis vrticellaClematis ackmanii hibritleri an ,,ı, 6-9Renkli
4-8 -:1111111M
El 111=11111111~1 :
MIII
'%,',
Ni
Clematis lanuginosa hibritleri
E
•
„ ,
»,Wıjil
r
Ie
K
.
EM.
HN
Clematis •atens hibritleri
E
s3j -/,1111~Iııffillird • / 7, 11 - ii_
ii
Eli
'ffi 3 5Clematis vitıcella hibritleri 11.1.~
~El
LE;
0.~. ,4 ,'.'" 6-9 - enkli 7-1(1)3e ' 2-48-12
I
KR
ele=
Mıll °'^.fcllinellırallENi
«ma ra
Fallo•ıa aubertii
Hedera helbc İVOİM 01111~, 4-10.Ye -ilimsi
111111111111111111111111111~1111
10-20 -30e
ı 1Mil
'',. Eli.
15 30 Humulus lu.ulus
H dran.ea .etiolaris İfflıll ffill~.••••
L
AIIIIIIIIIIM
~ ..0K--
5,6 Ye ilimsi &.-7' B 4-6 ZNE
M fi
G 111•2111111E
,,a
s-
ı
o
E
;zoi
~ii
ffl ,,,
Jasminum nudiflorum:K
O
J R•
1-4 Sarı 5-8,Sarı-Kırmızı 2-5 11.1~111111E0
/1111"kill1~
MIII
, i1111111"ft-, Ii EM
'''N
,:,.
i
3 2 Lonicera caprifolium 3-5Lonicera heckrottii ?%',,, . ":4' . . ,.. .:
6
:
a
Sarı-Kırmızı 3-4 2Lonicera henryı g, • 4
7
.
5-96 7
'
E
'-,',:ıııırom EİNİII«E111111111«
MM
ff,
•
r,
l
ı
■
IllaraMIN»
111=111111111111111
fflim
ı
ng
mum
N
ii
',
.
0
W4M1
Effill1111
'ffird=01811
E E
A !•;'..<Il
i
Eli
EI 111111111111MX
11111
111
111
1
1%111
1111
IME
'
13
ME
M%
le04t
M
3-4 3 Loniceratellmannia J E 54E
r. • ;.,, M-,'KI
I k
.9
1
II ,;.:. UM ..7 Offi...
ı. 5-7Sarı 5Parthenocissus quinquefolia 5,6.yeşilimsı 10 15
Parthenocissus tricus idata
hibritleri
5:6. 10-18
Rosa hibritleri Vitis vinifera
,,
ıs erıa sınensıs .fi6-5 Renkli 5-6.yesilimsı
2-4
10
'ffi
AN
■
11WEIIIIIIMIll
Iii
ii
irr
lard//1
MEIN
10-
125,6 Jvlavı 6-10
L_
-;,
..,:
E MEB
',",
E
25-3016 TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 2
ilave edilebilecekler ise kompost toprağı, biraz yağlı çim
toprağı, inek gübresi, kum veya gübreli kurutulmuş torf
(turba) şeklindedir (Baumann 1985).
Tehlikeye maruz kalan ortamlarda genç bitkiler kafes
veya ona benzer bitki tutunma elemanlarıyla
zararlanmalara karşı korunmalıdır. En son dikim aşaması
ise kök kısmının sulanması ve hassas bitki türlerinde genç
bitkiler gölgelendirilmelidir. Bitkiler ilkbahar ve yaz
ortasında havanın şartlarına göre birçok kere düzenli
olarak sulanmalı ve en azından yılda bir kere
gübre►endirilmelidir.
Tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin yapının düşey yüzeylerinde zarara neden olabilecek özellikleri
Yapı tekniği kurallarına uygun ve kusurlu olmayan
yapı malzemelerine rağmen ortaya çıkan zararların
sebebi, bitki tür özelliklerinin etkileri üzerinde
toplanmaktadır. Bu zararlar, bitkilerin zararların çabuk
oluşmasını sağlayan kısımlarının özellikleri yada
yeşillendirme için yeterli taşıma gücünde olmayan yapı
malzeme►erinde yanlış bitki kullanımıyla ortaya çıkan
zararlardır. Örneğin Hedera helix' in (Orman sarmaşığı)
zayıf bina yüzeylerinde direkt olarak kullanılması ışıktan
kaçan sürgünleri ve kuwetli büyümeleri, yüzeylerde
çatlaklar oluşturarak zararlara neden olmaktadırlar. Yeterli
taşıma gücüne sahip olamayan yapı malzemeli yüzeylerin
bitkilendirilmesinde ise sürgün oluşturan köklere sahip bitki
türlerince bozulan yüzey kaplamalarında zararlar meydana
gelmektedir.
Bitkinin zarara yol açabilecek özellikleri;
• Gelişme (gelişme formu, gelişme yönü, boylanma ve
yıllık gelişme kuweti),
• Tırmanma formu (sarılıcılar ve bazı durumlarda
kendiliğinden tırmanıcılar ( tutunucu diskli sülükler ve
kök tırmanıcılar)),
• Sürgün kalınlıkları (Örneğin Lonicera tellmanniana
sürgün kalınlığı 3 cm iken, Wisteria sinensis 25.30 cm
sürgün kalınlığında),
• Negatif fototropizm ( bitkilerin ışık kaynağından kaçması
özelliği) şeklinde sıralanabilir.
Yapının düşey yüzey kaplama gereçleri
Yapı yüzey kaplamalarının özellikleri ve bitkilerin
üzerine etkileri zararlardan korunmak için bilinmelidir. Yapı
yüzey kaplamalarının renk, strüktür gibi estetik
fonksiyonlarının yanında, yapı korunumunu sağlayan çok
yönlü teknik fonksiyonları vardır.
Yapının düşey yüzey kaplamaların bitkilendirme
açısından fonksiyonları; nemliliği koruma, zararlı
gazlardan koruma, çatlakların örtülmesi, ısı yalıtımı
şeklindedir.
Teknik özellikleri, yani fiziksel ve kimyasal özellikleri
birbirinden farklı olan kaplama sistemleri ve kaplama
gereçleri vardır. Ayrıca bu kaplamalar duruma göre farklı
derecelerde koruma etkisi gösterirler. Yapı yüzeylerinin
bitkilendirilmelerinde bir zararın ortaya çıkıp çıkmayacağı,
kaplamanın strüktürüne bağlıdır.
Cephe kaplamaların dayanma süreleri, ancak
kullanılan zemin özelliğine bağlı olarak değerlendirilebilir.
Kaplama malzemesinin seçimi, yapı malzemesine, yapı
konstrüksiyonuna ve klimatik etkilere bağlı olarak
yapılmalıdır. Dayanıklılık aynı zamanda malzeme
kalitesine ve iyi uygulanmasına bağlıdır. Çevrenin etkileri
ve benzeri durumlar dikkate alınmalıdır (Sakarya 1988).
Düşey yüzey kaplamaların neden olabileceği zararlar
Yapı kusurlarına bağlı zararlar, düşey yüzeyde
kusurlu yapı malzemelerinin kullanılması ve bunun bitkiler
üzerindeki etkileri sonucu meydana gelen zararlard ır.
Kendiliğinden tırmanabilen bitki türlerinin yapının cephenin
yüzey kaplamaları üzerine olan olumsuz etkileri doğrudan
ve dolaylı olarak belirtilmektedir.
Doğrudan zararlar; öncelikle bitkilerden kaynaklanan
ve öncelikle yapı kusurlarına bağlı zararlar şeklinde
olabilmektedir. Örneğin, sürgün oluşturucu köklerin yüzey
tabakasını delerek bu tabakanın altına girmeleriyle
oluşturdukları mekanik zararlardır.
Dolaylı zararlar; kısa ömürlü suni madde içeren
yüzey kaplamalarında görülür. Örneğin; dispersiyon ve
dispersiyon silikat tabakalarında gerekecek yenilenme
halinde, tutunucu kök ve tutunucu disklerin sökülmesi
büyük bir zorluk oluşturmaktadır.
Sarılıcılar, tutunucu diskleri olmayan sülükler ve
odunsu gövdeli tırmanıcı bitkiler kendi kendine
tırmanamayan ve tırmanabilmek için desteklere ihtiyaç
duyan bitki türleridir. Bitki tutunma iskeletlerinin
kullanılması halinde yapının cephesi ile direkt bir temasta
bulunmazlar. Böylece yüzey kaplama gereçlerinde
zararları da olmamaktadır.
Bu bitki türlerinde sorunlar, uygun bitki tutunma
elemanının seçilmemiş olmasından doğmaktadır. Tutunma
elemanlarında yeterli koruyucu maddenin kullanılmaması
halinde, uzun süreli bakımsızlık sonunda duvar
yüzeylerinde kötü görünüşlü pas lekesi meydana
gelebilmektedir. Yapılması gerekecek yüzey kaplamasının
yenilenmesinde de bir problem ortaya çıkacaktır.
Kaplamanın yenilenme işlemi, bitki tutunma iskeletinin
konstrüksiyon özelliklerine göre çok zor yada imkansız
olabilmektedir (Althaus 1985)
Bitki tutunma elemanlarının genel özellikleri ve konstrüksiyonları
Yüzeylere tutunabilme özelliği olan sülükler veya
saçak köker gibi yapışkan organlara sahip olmayan
sarılıcı tırmanıcı bitkilerin, teller, kafesler veya lata
iskeletleri vs. gibi taşıma kapasitesi yeterli olan tırmanma
desteklerine yani bitki tutunma elemanlarına ihtiyaç vardır.
Sarı►ıcı bitki türleri için gerekli olan tırmanmaya
yardımcı olan bitki tutunma elemanları mimari element
olarak direkt yapının duvarlarına, diğer bölümlerine
dayamak suretiyle veya bahçede serbest elemanlar olarak yerleştirilmektedirler (Encke ve Schiller 1979).
Bitki tutunma elemanlarının tamamen bitkiyle
kaplanması seçilecek bitki türüne göre birkaç yıl
süreceğinden iskeletin tasarımı, başlı başına büyük bir
önem taşımaktadır. Bu nedenle sarılıcı bitkilerin destekleri
ve tırmanma iskeletlerinin konstrüksiyonları özenle
ÖZDEMİR, A. ve O. YILMAZ, "Yapı yüzeylerinin bitkilendirilmesi üzerine bir araştırma" 17
Tamamen bitkilerle kaplanmış durumda bile bitki
tutunma elemanının yapımı yapı ve düşey yüzeye
strüktürel etkisi belli olmalıdır. Mimari eleman olarak
bitkilendirilmiş bitki tutunma elemanları yapıları
canlandırma; kontrast oluşturma, çirkin elemanları
kaplama; bölümlere ayırma ve genişletme, büyütmek,
renklendirme vs. gibi özelliklere sahip olmaktadırlar.
Ayrıca konstrüksiyonel bitki tutunma elemanlarının
yanında önceden mevcut olan yapı elemanları, örneğin
korkuluk, yağmur olukları, parmaklık ve tırabzan v.s. gibi
destek fonksiyonunu üstlenebilmektedirler. Böylece uygun
bitki türleri bu elemanlara serbestçe sarılmak suretiyle
gelişirler.
Ağ, kafes ve ipten oluşan tırmanma destekleri
mevcut olan yapı elemanlarının ( tırabzan, istinat duvarı
vs gibi ) arasına monte edilir veya üzerlerine yerleştirilir.
Bitki türünün seçimin göre tutunmaya yardımcı
iskeletlerin konstrüksiyonları gerçekleştirilmektedir. Bitki
tutunma elemanları öncelikle ahşap, çelik veya plastik
materyalden yapılmaktadır. Ahşapların emprenye
edilmeleri yararlı olacaktır. En uygun ağaçlar, Karaçam,
Ladin veya Meşe ve diğer sert ağaçlar örneğin Bambu gibi
kullanılmaktadır.
Çelik materyalleri aşınmaya karşı en iyisi
galvanizleme ile korunmalıdır. Çelik materyallerinin
kullanımında dikkat edilecek konu ise, dokunma
noktalarından hızlı bir şekilde sıcaklığı uzaklaştırmasından
dolayı dona karşı hassas olan bitki türlerinin donmasını
teşvik etmesidir (Baumann 1985). Ayrıca plastikle kaplı
çelik teller, çelik ipler veya çelik parçaları da mevcuttur.
Hatta birbirine bağlayan elemanlarının (ip, germe tel) bile
aşınmaya karşı korunmuş sağlam yapıda olmalıdır.
Düşey yüzey bitkilendirmesine yardımcı olan bitki
tutunma elemanlarının doğru seçimine dikkat edilmelidir.
Bitki tutunma elemanlarının tamamen bitkiyle kaplanması
seçilecek bitki türüne göre birkaç yıl süreceğinden,
iskeletin tasarımı başlı başına büyük bir önem
taşımaktadır. Bu nedenle konstrüksiyonlarının tasarımı ve
materyal seçiminde belli kurallara uyulması şarttır.
Her türlü tutunma elemanının bina duvarından birkaç
cm aralıkla monte edilmesi ve bunların bitkiye zararı
olmayacak koruyucu madde ile işlenmesine dikkat
edilmesidir.
Sonuç
Yapılarda düşey yüzeylerin bitkilendirilmesi, estetik
işlevinin yanında; yapıların korunması, iklimsel etkenlerin
insan için daha uygun hale getirilmesi, çevre koşullarının
iyileştirilmesi ve bazı çevre sorunlarının azaltılması gibi
işlevleri dolayısı ile kent ekolojisine önemli katkılar
sağlayacaktır.
Bir bitkilendirme yapılmadan önce bu çalışmada
sunulan bilgiler ile aşağıda belirtilen önerilere göz önünde
tutulması yararlı olacaktır.
Bitki türüne, ışık isteği ve mevsimlere vs. göre
yapının düşey yüzeyinde değişik etkiler ortaya
çıkmaktadır. Bu nedenle bitki seçimi tasarlanılan hedefe
ve etkilere göre gerçekleştirilmelidir. Her zaman için
sadece o ortamın ekolojik koşullarında yetişebilecek bitki
türlerinin dikilmesi gerekmektedir. Sadece böyle iyi,
sağlıklı ve sürekli bir bitki gelişimi sağlanacaktır (Pohl
1987).
Güney bakarlı yüzeylerde kullanılacak bitkilerin
güneşe dayanıklı ve serinletici etkisi olması
gerekmektedir. Yüzeyi kaplayan, sık dokulu gelişme
gösteren, yalnız yazın yeşil olan ve meyvesi olan türler
yazın sıcaklıktan korunmada oldukça etkili olmaktadır.
Gölgeleme efekti ve buharlaşma kapasiteleri ile
gerçekleşen serin hava oluşmaktadır. Bitkilerin duvar
yüzeylerinden belli bir mesafede dikilmesiyle yapı yüzeyi
ile bitkiler arasında oluşacak baca etkisi sıcak havanın
atılmasını çabuklaştıracaktır (Akdoğan 1974).
Sonbaharda yaprakların dökülmesi ile güneş, duvar
yüzeylerinde yine etkili olacaktır ve yapı içlerine
ulaşacaktır. Yapraksız bitki perdesinin duvara sağladığı
koyu renk, sıcaklık tutulması yönünde olumlu etki
sağlamaktadır.
Güney cephesinde kullanılabilecek bitki türlerine,
Akebia quinata, Jasminum nudiflorum, Rosa sp., Parthenocissus quenquifolia, Vitis vinifera, Wisteria sinensis, Celastrus orbiculatus bitkilerini örnek verebiliriz.
Bol güneşli ve az yağmurlu ortamda güney doğu ve
batı konumunda bulunan düşey yüzeyler için de güney
cephesinde söz konusu olan bilgiler geçerlidir. Doğu/batı
düşey yüzeylerde de bitkiler yaz güneşi için iyi birer
engeldirler.
Yeterince güneş almayan düşey yüzeyler içinse bir
bitki tutunma elemanına sarılarak tırmanan herdemyeşil
bitki cinsleri tercih edilmelidir. Burada rüzgar etkisinin
olmadığı bir ortam oluşturarak yeterli bitki kalınlığında
yüzeydeki termik kayıp azalır (Bayraktar 1980, Kemaloğlu
ve Yılmaz 1991).
Batı cephesi için meyveli türler sınırlı olarak
uygundur. Kuwetli güneşlendirilmiş batı cephelerin direkt
olarak herdemyeşil bitkilerle yeşillendirilmesi tavsiye
edilmemektedir.
Doğu/batı cephesinde kullanılabilecek bitki türlerine;
Humulus lupulus, Hydrangea petiolaris, Lonicera caprifolium ve Clematis cinsleri örnek verebiliriz.
Yapının kuzey cephesinde kullanılacak bitki türleri
soğuğa karşı dayanıklı gölge ortamdan hoşlanan ve
mümkünse herdemyeşil bitkilerden seçilmelidir. Bu bitkiler
yağmur, kar ve rüzgarlar için iyi birer engel oluştururlar.
Daha çok kuzey cephelerde olan ısı kaybını azaltırlar.
Eğer bitki örtüsünün kalınlığı yeterli ise hareketsiz bir hava
tabakası oluşur (Bayraktar 1980, Kemaloğlu ve Yılmaz
1991).
Kuzey cephede kullanılabilecek bitki türlerine;
Aristolochia macrophylla, Hedera helix ve Hydrangea petiolaris'i örnek verilir.
Tırmanıcı - sarılıcı bitkiler genelde yalnız kullanılırlar.
Çünkü gelişme güçleri ile canlılığından dolayı başka
bitkilerle birlikte dikimi pek istemezler. Ama yine de
yeterli genişlikte yüzeylerde değişik bitki türleriyle birlikte
kombinasyon olanakları olabilir; Tek yıllık ve çok yıllık
bitki türleri, yalnız yazın yeşil olan ve herdemyeşil bitkiler,
sarılıcı ve tırmanıcı bitkiler vs. gibi (Kemaloğlu ve Yılmaz
18 TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2001, Cilt 7, Sayı 2
Böyle çok kültürlü düzenlemeler tek kültürlülere göre
daha ilginç ve ekolojik olarak da çoğunlukla daha
dayanıklıdırlar. Ayrıca toplam etkiye nazaran türlerin tek
tek estetik ve fonksiyonel olumlu özelliklerini kullanma
olanaklarını ortaya koymakta etkili olmaktadırlar. Bu tür
birlikte gelişmelere örnek olarak; gölgede: Hedera ve
Aristolochia, Hedera ve Hydrangea, Fallopia ve Hedera,
yarı gölgede:Hedera ve Humulus, Parthenocissuse
Lonicera, Aristolochia ve Parthenocissus, Hedera ve
Parthenocissus, güneşli ortamda: Rosa ile
Parthenocissus, Clematis ve Akebia; Campsis radicans ve Parthenocissus, Vitis ve Wisteria bitkilerini verilebilir (Pohl 1987).
Sonuç olarak; yapı düşey yüzeyinin
bitkilendirilmesinde tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin, bitki
tutunma elemanlarının, düşey yüzey kaplamaları
özelliklerinin, tüm bunların oluşturdukları zararların ve
alınacak önlemlerinin bilinmesi ile birbirleriyle olan
etkileşimlerinin doğru şekilde çözümlenmesi, yapılarda
düşey yüzeylerin bitkilendirilmesinde başarı sağlayacak ve
kent ekolojisine büyük katkıları olacaktır.
Bunun içinde genel olarak aşağıdaki noktalara dikkat
etmek yararlı olacaktır:
• Her duvarın her tırmanıcı ve sarılıcı bitki için uygun
olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Burada
önemli olan kendiliğinden tırmanan bitkilerden uzak
durularak öncelikle bitki tutunma elemanı na ihtiyacı
olan tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerin kullanılmasıdır (Pohl
1987).
• Duvar yüzeyinin bitkilendirilmeden önce mutlaka
özenle incelenmesi gerekmektedir.
• Düşey yüzey kaplamalarında restore işlemleri
zamanında gerçekleştirilmelidir (örneğin sıvanın
düzeltilmesi, duvar yapısının tamiri) (Pohl 1987).
• Kullanıcının bakım ve kullanım biçimi gibi konular
hakkında zamanında bilgilendirmek suretiyle
bitkilendirilmiş düşey yüzeylere zararlar minimuma
indirgenecektir (Pohl 1987).
• Bir bitkilendirme yapılırken bitkinin gelişme özellikleri
dikkate alınması gerekmektedir.
• Bitkinin gelişme gücü, gelişme yönü ve boylanma
özelliği, uygulanacağı bina strüktürüyle uyumlu
olmalıdır.
Kaynaklar
Althaus, C. 1985. Bauwerk und Fassadenbegrünung mit Kletterpflanzen - Risiken, Schaden und plaventive Schadensverhutung, Diplomarbeit. Institus für Grünplanung und Garten Architectur Üniversitat Hannover.
Baumann, R. 1985. Begrünte Architectur - Bauen und Gestalten mit Kletterpflanzen, Callwey München.
Bayraktar, A. 1980. Bitki çevre ilişkilerinde yeni bir aşama -Canlı yapı sistemleri, Tabiat ve İnsan Dergisi, s. 25-33, Ankara.
Encke, F. und H. Schıller, 1979. Dachgarten terassen und Balkone Gestaltung und Bepflanzung, Verlag Eugen Ulmer, Stuttgart.
Ernst, W. 1988. Zur Begrünung von Gebauden, Bepflanzte Dacher, Fassaden und Innenraume-einige kritische Anmekungen, Garten+ Landschaft dergisi 88/10 Almanya. Guttmann, R. 1985. Hausbegrünung: Kletterpflan zung am Haus
und Garten, Stuttgart.
Kemaloğlu, A. ve O. Yılmaz, 1991. Cephe yeşillendirilmesinin kent ekolojisine katkıları, Peyzaj Mimarlığı Dergisi, 91/2, s.52-55, Ankara.
Mein Schöner Garten, 1984. Grüne Kleider für graue Hauser, Verlag Burda GmbH, 84/3, Almanya.
Mein Schöner Garten, 1987. "Kletterplanzen" auf die richtige Auswahl kommt es an, Verlag Burda GmbH, 87/8, Almanya. Mınke, G. und G. Wıtter, 1982. Hauser mit grünem Pelz, Ein Handbuch zur Hausbegrünung, Fricke Verlag, Frankfurt-Main.
Mınke, G. und G. Wıtter,1983. Zur Notwendigkeit Hauser zu begrünen - Ein Aufruf, Verlag Dieter Fricke, Frankfurt- Main. NauNaumann und Göbel, 1986. Der schöne Garten, Spaliere,
Naumann und Göbel Verlagsgesellschaft, s. 220-224, Köln. NauNaumann und Göbel,1986. Der schöne Garten, die Haus und
Dachbegrünung, Naumann und Göbel Verlagsgesellschaft, s. 196-203, Köln.
Newton, J. and H. Johnston , 1994. Building Green, A Guide to using Plants on Roofs. Wallas and Pavements, London. Pamay, B. 1979. Park-Bahçe ve Peyzaj Mimarisi, Tırmanıcı -
Sanki Bitkiler, s. 60-62, İstanbul.
Pohl, W. 1987. Begrünte Aupenwande, Bauphysik dergisi 87/5, Wilhelm Ernst und Sohn Verlag für Architectur und technische Wissenschaften, s. 240 - 250, Berlin.
Sakarya, G. 1988. Yapı Yüzeyleri Bitkilendirilmesiyle ilgili Sorunlar, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, İzmir.
Spalınks-Sıever, J. 1986. Sanıerung Linden Nord, Der Hinterhof, Gruppe Freiraumplanung, s. 12-16, Hannover.
Tanrıverdi, F. 1987. Bahçe Sanatının Temel Prensipleri ve Uygulama Metodları, Sarılıcı-Tırmanıcı Bitkiler, Peyzaj Mimarisi, s. 199. Ankara.
Uysal, A. 1994. Kentsel Tasarım Parametresi Olarak Kent Ekolojisi, Yüksek Lisans Semineri, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara