• Sonuç bulunamadı

Bir madam vardı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir madam vardı"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B ir M adam Apreli

Türk Balesi nin kurucusu ve "ilk adımlarından, dakikalarca alkışla­ nan adımlarına dek kirçok Lale sanatçımızın kağanlarında öğreti, emek ve katkı payı kulunan ünlü kale öğreticisi Dame Ninette De Valois, Mart ayında 102 yaşında öldüğünde, vasiyeti uyarınca, cenazesine yal­

nızca aile kireyleri kat,lal lilıııişti. Kendi sine saygılarını ve kale sanatı­ na katkısı nedeniyle şükran duygularını sunmak isteyen sanatçılar ve sanat dost­ ları, cenazesinde yerine, getiremedikleri ku görevlerini, onun ölümünden altı ay sonra 28 Eylül giiııii Londra’da, West­ minster Kilisesinde düzenlenen "Dame Ninnette De Val oisyı anma özel töre­ ninde yerine getirekildiler.

İngiliz Kraliyet Ailesi temsilcileri yamsıra, kaşta kale dünyasının önde ge­ len sanatçıları olmak üzere, kirçok sa­ natçının, kordiplomatik mensuplarının da davetliler arasında kulunduklan ku törende, "Devlet Sanatçısı" unvanı taşı­ yan ünlü kale sanatçımız Meriç Sümen Kanan da vardı.

Öğrencileri arasında kısaca "Ma­ dam" adıyla andan Dame Ninnette De Valois nm sanatı, kişiliği ve evrensel kültüre eklenen "geride kıraktıkları" konusunda konuşmaların yapıldığı, şiirlerinin seslendirildiği ku anma töreninde, Ingdiz Royal Ballet Orkest­ rası ise, "Fındıkkıran", "Satranç", "Hovardanın Sonu", "Kuğu Gölü" ve "Uyuyan Güzel" kale yapıtlanndan özel olarak seçilen kölümler çaldı.

"O törenin gizemli ortamında kendimi, Hocam Dame Ninette De Valois de kir kez daka kirLkte, katta yanyana duyumsadım" diyor Meriç Sümen Kanan ve...

"Evet, kir Madam vardı gerçekten" diye kaşlayıp, "kocasıyla" paylaştı­ ğı yıllarına dönerken, Bütün Dünya okurlannı da yanma alıyor, Lerake- rinde kizi de götürüyor o yıllarına...*

(2)

M adam Vardı

Devlet Sanatçısı ünlü Balerin Meriç Sümen Kanan,

Türk balesinin kurucusu ve “Hocası” Dame Ninette De Valois’yı özlemle andığı yazısında onu bize de tanıtıyor...

•Meriç Sümen Kanan - B ütün D ünya•

H

ocaların Hocası Dame Ni­nette De Valois (Edris Stannus) 6 Haziran 1898’de İrlanda’da doğ­ du. Bale eğitimini Spinoza ve Chechtti’den alarak daha 14 yaşın­ dayken sahneye çıktı. Onaltı yaşın­ da Londra’daki müzikal ve mim gösterileri ile revülerde oynayan bir dansçıydı. 1919’da operanın l ’inci

balerini oldu. 1923-1925 arasında Diaghilev’in Paris’teki, Rus Bale Topluluğu’nda dans etti. 1926’da Londra Koreografik Sanatlar Akade­ misini kurdu, kendi özel bale oku­ lunu da açtı ve bale dersleri verme­ ye başladı. Böylece 28 yaşındayken dansı büyük ölçüde bırakarak eğit­ menliğe başlamıştı. 1931’de, ileride İngiliz Ulusal Balesi’nin temelini

(3)

oluşturacak Vic Wells Balesi’nin ku­ ruluşunu gerçekleştirdi. Bu toplulu­ ğu 1946’da Covent Garden’daki Ro­ yal Opera Binası’na taşıyarak "Sad­ ler’s Wells Ballet" adıyla gösterileri­ ni başarı ile sürdürdü. Artık bir bale otoritesi olmuştu. 1956’da toplulu­ ğun adını Royal Ballet’ye dönüştü­ rerek Kraliyet Balesi’nin resmen ku­ ruluşunu sağladı. Eğitmen, hoca, koregrof ve özellikle yönetici olarak yoğun çalışmalarını sürdüren Ma­ dam, 1947’de İngiliz Kültür Heye- ti’nin aracılığı ile, davet üzerine, ül­ kemize gelerek Türk Devlet Balesi’nin kuruluşunu gerçek­ leştirecek bürokratik adımları attırdı ve 6 Ocak 1948’de İs­ tanbul, Yeşilköy’deki ilk res­ mi bale okulumuzun açılması ile devlet balemizin kurulma­ sını sağladı 1950’de Anka­ ra’daki Devlet Konservatuva- rı’na katılan bu okul ile Dame Ninette De Valois’nın Türki­ ye’deki bale misyonu başla­ mış oldu. Madam 1948-1974 yılları arasında, en olgun ça­ ğında ve yaşamının çok önemli döneminde, maddi hiçbir karşılık beklemeden, bir misyoner gibi Türk balesi­ ni yarattı, geliştirdi, yönetti ve kurumsallaşmasını sağladı. Ondaki sanat, bale ve insan sevgisi, kariz­ ması, disiplin anlayışı ve liderlik ye­ teneği "Bebeğim" dediği Türk bale­ sini hızla büyük başarılara kavuştur­ du. Beatrice Appleyard Fenmen, Molly Lake, Travis Kemp, Joy New­ ton, Audrey Knight, Loma Mossfort, Dudley Tomlinson, Richard Glassto- ne, Alfred Rodrigues ve diğer birçok asistan, eğitmen, koreograf ve hoca­ ları Ankara’ya getirerek Türk

dans-çılarının düzenli eğitim görmelerini ve gelişip yıldızlaşmalarını sağladı.

Y

etenekli Türk dansçı ve sanatçılarına Royal Bal- let’de staj, çalışma ve dans olanakları yarattı, burslar verdirtti. Ben de dahil kimilerimizi defalarca Londra’daki evinde ko­ nuk etti. Yetiştirdiği ve yakından il­ gilenerek özellikle teşvik ettiği sa­ natçılar arasında Engin Akaoğlu, Güloya Gürelli Auroba, Kaya İlhan, Tenasüp Onat, Yüksel Çapanoğlu,

Hüsnü Sunal, Evinç Sunal, Ayla Ünal, Ferit Akın, Gülen Tekebaş, Meriç Sümen, Tanju Tüzer, Binay Berkan, Cantürk Sakarya, Geyvan Mc Millen, Jale Kazbek, Neyran Fi­ şek, Suna Uğur, İnci Kurşunlu, Ren­ gin Taş, Suna Şenel, Oğuz Özlem, Duygu Aykal, Oytun Turfanda, Öz­ kan Arslan ve Mehmet Balkan ile özellikle dekoratör Osman Şenge- zer ve kimi Türk bestecileri -Ferit Tüzün, Nevit Kodallı, Çetin Işıközlii

Madam De Valois “öğrencileri” balerinlerle bir çalışma sırasında

(4)

Bütün Dünya • /t rcılık 2001

gibi- ve koreografiye yönelmelerini istediği belli dansçılar -Sait Sök­ men, Duygu Aykal, Geyvan Mc Mil- len ve Oytun Turfanda gibi- vardı.

M

adam, balemizin çok ba­ şarılı ilk yurt dışı turnesi­ ni 1965'te Sofya, Varna ve Rusçuk ile Bulgaris­ tan’a yaptırdı. Bunu daha sonraki yıllarda Cezayir, Tunus, Mısır, Kıbrıs ve diğer turnelerimiz izledi. Türk se­ yircilerine "Keloğlan". "Pastoral Sü­

it", "Hoffman’ın Masalları", "Büyüle­ yen Aşk", "Giselle", "Coppelia", "Les Sylphides", "The Rake’s Progress", "Satranç", "Les Patineurs", "Uyuyan Güzel", "Ölüm ve Genç Kız", "Les Rendez - Vous", "Çeşme Başı", "Ku­ ğu Gölü", "Don Kişot", "Sinfonietta", "Pineapple Poll", "Hançerli Hanım", "Sylvia", "Pembe Kadın", "Çark", "Güzel ve Canavar", "Üç Kız Kar­ deş", "Fındıkkıran", "Judith", "Kanlı Düğün", "Romeo ve Juliet", "Şımarık

Kız", "Hürrem Sultan" ve diğer ünlü yerli ve yabancı bale yapıtlarını ilk kez Madam tanıtmıştır. Bunların bir bölümünü kendisi sahnelemiş, ki­ mileri için yabancı hoca ve koreog­ rafları görevlendirirken, bazıları için de genç Türk koreograf adaylarını teşvik edip görevlendirmiş ve onla­ rın yetişmelerini motive etmiştir.

Madam 70’li yıllarda Londra’ya döndükten sonra da ara ara Türki­ ye’ye gelerek Türk balesinin geliş­ mesindeki katkılarım sürdürmeye yi­ ne fahri olarak devam et­ miş ve yetiştirdiği bale sa­ natçılarının genç nesillere eğitmenlik, hocalık ve yö­ neticilik yapmalarını bü­ yük bir dikkat ve memnu­ niyetle izlemiştir.

1950 yılında İngiliz hükümeti Madam’a "Şö­ valye" unvanını vermiş, 1951’de de "Dame" paye­ si ile onu tekrar onore et­ mişti. İngiliz Ulusal Balesi ile Türk Devlet Balesi nin kurucusu olmasına ek olarak, Dame De Valois Kanada, Güney Afrika ve İran balelerinin de temel­ lerinin atılışına büyük kat­ kılarda bulundu. Ayrıca Almanya, Avustralya ve Yeni Zelan­ da baleleri için önemli hizmetler verdi. Bale sanatını kitlelere sevdir­ mek için kendi anılarını da içeren üç değerli kitap yazdı: "Invitation to the Ballet" (Baleye Davet) (1937), "Come Dance With Me" (Gel Dans Edelim) (1957), "Step by Step" (Adım Adım) (1977).

Madam 1964 yılında Royal Bal- let’den kendi isteği ile emekli oldu, ancak onu "Kraliyet Balesi’nin

Dönemin Kültür Bakanı Talat Sait Halman Maclam De Valois’ya “Devlet Kültür Nişanı” veriyor.

(5)

Bir Madam Vardı

Ömür Boyu Yöneticisi" yaptılar. Dame De Valois da bu unvanı ile 1973’lere dek Ulusal Balesi’ne olan hizmet ve katkılarına seve seve de­ vam etti.

Türk balesi 20’nci kuruluş yılına girerken, Ocak 1967'deki "Sylvia" balesinin galasında Madam’a cum­ hurbaşkanımız özel bir "Teşekkür Plaketi" vermiştir. 1971-1972 sezo­ nundaki "Romeo ve Juliet" balesi galasında da Türk Devlet Bale- si’nin 25’inci yılına girişi vesile­ si ile Kültür Bakanımız kendisi­ ne "Devlet Kültür Nişanı"nı tak­ dim etmiştir. Haziran 1974’te Hollanda’da ünlü "Erasmus" ödülü ile onurlandırıldığı gece ben de Hollanda kraliçesinin katıldığı bu anlamlı törende davetli olarak bulunmuş ve Sevgili Hocama "Tebrik Plake­ ti" ile onu çok sevindiren bir demet çiçek sunmuştum.

A

t a t ü r k ’ ü m ü z ü n 100’üncü doğum yılı nedeniyle Londra Bii- yükelçiliği’mizde Mart 1982’de düzenlenen Özel Türk Gecesi’nde 85 yaşına basan Madam’a altın bir "Teşekkür Plaketi" takdim etmiştik. İki yıl kadar sonra ondan aldığım 25 Mayıs 1984 tarihli mektubunda benim Bolşoy Bale Akademisi’nde hocalık diploması aldığımı öğrendi­ ğini belirterek tebrik ediyor, "Türk balesi ne alemde, neler yapıyorsu­ nuz, hangi yapıtları oynuyorsunuz?" diye sorarken daha kaç yıl dans edeceğimi planlamamı öğütlüyor ve hepimize başarı dilekleri ile sevgile­ rini iletiyordu. Bale sanatına yaptığı üstün katkılarından dolayı daha ön­

ceki yıllarda altı İngiliz üniversite­ sinden aldığı Fahri Doktorluk unva­ nına ek olarak, 198ö’da İstanbul Üniversitesi Devlet Konse'rvatuvarı da Madam’a Fahri Profesörlük Bera­ tı verdi. İngiltere’nin en büyük nişa­ nı olan "Devlet Liyakat Madalyası", 1992 yılında Dame Ninette De Valo- is’ya verildi. Mart 1994’te İstanbul Devlet Balemizde Madam’ın 95’inci yaşını kutlama amacıyla onun yıllar

önce Ankara’da ilk kez sahnelettiği "Çeşme Başı" ve "Hovardanın Sonu” baleleri temsil edildi. Tekrar anım­ sanmasından çok mutlu olan Hoca­ mız tevazu içinde Türk balesine şu mesajını yollamıştı:

"En iyi dilek ve umutlarımla Türk balesinin başarılarının devamı­ nı istiyorum. Balenizin oluşumunda bir pay aldığım için büyük onur

İngiltere Posta İdaresi’nin, 2 0 0 0 yılında Madam De Valois adına özel olarak

(6)

Bütün Dünya •Aralık 2001

duymaktayım ve eminim ki başarıla­ rınız devamlı olacaktır. Hepinize te­ şekkür ediyorum.

Sevgilerimle,

Dame Ninette De Valois." Ocak 1998’de Türk balesinin 50’nci ve Madam’ın da 100’üncü ya­ şı nedeniyle kendisine cumhurbaş­

Atatiirk’ün 100’üncü doğum yılı nedeniyle Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği ’nde düzenlenen Özel Türk Gecesi’nde Madam De Valois,

ünlü iki bale sanatçısı Nureyev ve Meriç Sümen K anan la birlikte

kanımız adına "TC Devlet Liyakat Nişanı"nı Londra’daki evinde tak­ dim etmiştik.

Artık çok yaşlanmıştı, zor konu­ şabiliyordu. Göğsüne taktığımız bu büyük nişan onu hayli heyecanlan­ dırmıştı. Çok mutlu olduğunu söy­ ledi, yine balemizin durumunu sor­

du. Verdiğim bilgiler onu hayli se­ vindirdi, başarılar diledi. 6 Haziran 1998’de Madam’ın 100’üncü do­ ğum günü Londra’da özel bir tö­ renle kutlandı. 2000 yılma -yeni binyıla- girerken İngiliz Posta İda­ resi onun için özel bir Millennium Pulu bastırttı. Pulun üzerinde Ma- dam ’m bir gençlik bir de olgun­ luk dönemine ait iki güzel fotoğ­ rafı vardı. Sevgili Hocamı en son olarak Nisan 2000’de Thames kı­ yısında devletin ona tahsis ettiği ve bir hemşire yardımı ile baktır­ dığı evinde eşimle birlikte ziya­ ret ettim. 101 yaşını doldurmuş­ tu, artık yürüyemiyordu, göremi- yordu. Hâlâ çok güzel ve vakur­ du; ellerini, yüzünü öptüm. Zor işitiyordu, biraz konuşmaya ça­ lıştım ve üzüntü içinde birlikte son iki fotoğrafımızı çektirdik. Bunun Hocamı son görüşüm olacağını anlamıştım...

M

adam De Valois bü­ yük bir bale otoritesi olarak birlikte çalıştığı tüm kadroyu motive etmeyi çok iyi bilen, vizyon sahi­ bi, yaratıcı ve karizmatik bir sa­ nat lideriydi. Bir ömre sığdırdık­ ları gerçekten inanılmaz olan bir büyük hoca ve çok çalışkan bir sanat yönetmeniydi. Her zaman zarif, güzel, gizemli ve vakurdı. Türk balesi şimdi Ankara, İstan­ bul, İzmir, Mersin ve Antalya’da yerleşik olarak yapıtlarını muntaza­ man sergileyebiliyorsa bunu her- şeyden önce kurucumuz, hocamız, yöneticimiz ve sanat danışmanımız olan ve bizleri yetiştirip yol göste­ ren, bale dünyasının efsane adı sevgili Madam’a borçluyuz. Yaşam

(7)

Bir Madam Vardı

biçimi tümüyle bale olan Madam, hasta olduğu son 7-8 yıl hariç, ya­ şamını tümüyle baleye adamıştı. Türk balesine sanatı, tekniği, karşı­ lıklı sevgi-saygıyı, çalışmayı, disip­ lini, güven ve itaati, dolayısıyla tüm bunlara dayalı olan huzur ve başa­ rıyı o öğretmiştir.

Dünya Kadınlar Günü’ne rastla­

yan 8 Mart 2001 tarihinde 102 yaşın­ da yaşama veda eden Dame Ninet­ te De Valois artık bu fani dünyada yok. Çok üzgünüz, onu çok özleye­ ceğiz. Özellikle Her yıl 29 Nisan’da kutladığımız Dünya Dans Günlerin­ de hocamızı hep arayacağız.

Huzur içinde uyu, sevgili Ma­ dam, biricik Hocam...»

Bu Y a z ın ın Y a z a r ıy la Tanışın

t

Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Yüksek b ölü m ü m ezunudur. 1961 yılınd a Ankara Devlet Balesi’ne katılıp başdansçı olarak 1990 y ılm a dek birçok ölüm süz yapıtın başrolünde dans etti. Ankara ve İs­

tanbul Devlet Balelerinin dışın­ da konuk sanatçı olarak Bulga­ ristan, Pakistan, Kıbrıs, İngilte­ re, Rusya, Polonya, Yugoslavya, D anim arka, A lm anya, Mısır, İtalya, Tunus, Cezayir, Hollan­ da, Amerika ve Japonya’da Tür­ kiye’y i temsil etti. 1972, 1979 ve 1982 yıllarında Moskova Bolşoy Balesi nde “Giseİle”i oynayarak Bolşoy tarihinde başrol üstlenen ilk “Yabancı Prima B alerin” ol­ du. 1979-1986 yılları arasında Ankara Devlet Balesi’nde, 1986- 1989yıllarında da İstanbul Dev­ let Balesi’nde dansçılığım n y a ­ nışım başkoreograf ve bale sa­ n a t yönetm enliği görevlerini de yaptı. 19 83 -1 9 84’te Moskova Bolşoy Dans Akademisi Hocalık Bölüm ü ’nü bitirerek Bale Öğret­ m eni diplom asını aldı. 1989-

1992 yılları arasında M im ar Sinan Üniversitesi İstanbul Devlet Kon- servatuva n’nda öğretim üyesi olarak çalıştı.

Bale sanat dalındaki ilk TC Devlet Sanatçısı olan Meriç Sümen Ka­ nan, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde Bale Direktörü ve Başkore­ ograf olarak çalışmakta ve aynca Sanat Kurulu Üyeliğinin yanısıra Başdansçı Repetitörlüğü görevine de devam etmektedir. •

57

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tatlı Sır adlı oyunda oynarken tiyatroyu po­ lis basıyor, Afife arka bahçeden kaçıyor?. Odalık’ta oynarken po­ lis daha usta davranıyor, tiyatronun çevresini

Harb gemisi İnşa tarihinde buhar devrini, zırhlı sefineler devri taklbet- j ti İlk zırhlı Türk gemileri Osmaniye, Orhanlye, Mahmudiye, Aziziye zırhlı

•Yozgat’ın yeni ilçeleri Saraykent, Kadısehir ve Aydıncıkta kaymakamların göreve başlama tö­ renine katılan Cumhurbaşkanı özal, insan hafı­ zasının zavıf

Bu sanal gerçeklik uygulaması ya- zılımı sayesinde coğrafi olarak fark- lı yerlerde fakat aynı işletmenin ça- tısı altında çalışanlar, gerçek ortam- da bir araya gelmeden

Dengesizlik şikayeti ile KBB hekimine başvuran ya da refere edilen hastalarda hekim ilk olarak iyi bir hikaye alarak, var olan şikayetin gerçek bir vertigo mu yoksa vertigo

Dünyada 1990 yılında başlayan ve ülkemizde de 2000’li yılların başından itibaren yapılan laparoskopik ürolojik cerrahi girişimlerin, açık cerrahiye göre daha az

Bu çalışmada yoğun bakımda bakteriyal ve viral menenjitli hastalarda serum iyonize kalsiyum (iKAL) düzeyinin, yoğun bakıma geldiklerindeki ve süperenfeksiyon

Ayak bileğinin anterolateral instabilitesi; superior peroneal retinakulumun gevşekliği, peroneal tendon subluksasyonu ve peroneus brevis tendonunun ayrışması ile