Cumhuriyet Kuşağının Not Karnesi
/U avdr
17
'm '
HALDUN TANER
« ı .
Gazeteci, Öykü ve Oyun Yazarı
• stanbul’da 1915 yılının 16 Martı’nda, ailenin tek çocuğu olarak
doğ-I
du. »Mütareke yıllarında Kurtuluş Savaşı başlamadan önce yazıları, dersleri ve nutuklarıyla Türkiye’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü hukuki gerekçeleriyle ilk savunan Prof. Ahmet Selahattin’in oğlu dur. Selahattin Bey, devletlerarası hukuk profesörü ve fakülte deka nı idi. İşgal altındaki İstanbul’da mitinglere katılıyor, özgürlük adına gaze telerde yazılar yazıyordu. Baba Ahmet Selahattin Bey’in ani ölümüyle an nesinin babası Matbaacı Hamit Bey'in evine taşındılar. Üniversite Rektörü Cemil Bilsel’in, "Çok vatansever bir arkadaşımızda Onun çocuğuna sahip çıkmak hepimizin görevidir" sözleriyle parasız yatılı olarak, »Galatasaray Lisesi’nin ilk bölümünde okul yaşamına başladı. Lise bitince, baba dostu ve onun hukuk fakültesinden öğrencisi Hayri İpar, "Baban vaktiyle bir o ğ lum olursa onu Heidelberg’de okutmak isterim demişti, oraya gitmelisin" dedi. Zaten kendi çocukları da orada öğrenci idi. Seza Hanım oğluyla bir likte, Heidelberg’de Neckar Nehri nin kenarında bahçe içinde bir ev kira ladı. İkisinin, "Vatana hizmet verenler" faslından aldığı dul ve yetim aylı ğı, o zamanki Türk Lirasının Alman markına üstünlüğü sayesinde her iki sine de yetiyordu. Arzusu günün birinde bir gazetenin baş yazarı olmak tı. »H eidelberg Üniversitesi nde Ekonomi ve Politik Bilimler Fakültesi Fel sefe ve Tiyatro Tarihi Bölümü’ne girdi. Üçüncü sınıfın sonunda tüberkü loza yakalanınca Karaormanlar’da (Schönberg) bir senatoryuma yatırıldı. Bir zaman sonra da İstanbul’a döndüler. Dört yıl dört duvar arasında ge çen hastalık günlerinin tek kazancı, okuduğu yüzlerce kitap ve yeni yeni başlayan yazarlık denemeleridir. Kararını verir Haldun Taner, artık tek is tediği yazar olmaktır. Haldun Taner edebiyat hayatına "Yaşasın Dem okrasi"adlı kitabıyla girdi. 1945 yılında ilk öyküsü yayımlandı. 1949 yılında ilk oyunu “G ü n ü n A da m ı”nı yazdı. »1950 yılında İstanbul Üniversitesi A l man Dili ve Edebiyatı Bölümü nü bitirdi. • 1955-1957 yılları arasında Viya na Üniversitesi’nde, Prof. Kindermann’ın yanında felsefe ve tiyatro bilimi okudu. »1957 yılında İstanbul Üniversitesi’nde ilk kez tiyatro tarihi ve dra- maturji dersleri Haldun Taner tarafından verilmeye başlandı. »Gazetecilik Enstitüsü nde, »LCC Tiyatro Okulu nda hocalık yaparak binlerce öğrenci yetiştirirdi. »1951 yılında ikinci kitabı "Tuş”yayımlandı. Daha sonra •1953 yılında "Şişhaneye Yağm ur Yağıyordu", »1954 yılında "Ayışığmda
Çalışkur", »1955 yılında "O nikiyeB ir Var", »1969 yılında "Sancbo’nun Sa
bah Yürüyüşü", »1970 yılında "Kızıl Saçlı Am azon", »1971 yılında
Bütün Dünya * M a r t 2 0 0 2
sem K o ca n ın K u rn a z Karısı",
• 1979 yılında "Ö lür İse Ten Ö lü r
C anlar Ölesi Değil", • 1983 yılında
"Çok G üzelsin G itm e D u r " ve • 1984 yılında yayınlanan "Bertin
M ektupları" adlı yapıtları yazarın ününü pekiştiren yapıtlar olarak edebiyatımızda yer aldı. • "Şişhane
ye Yağm ur Yağıyordu" adlı yapı tıyla N ew York Herald Tribune’ün düzenlediği Uluslararası Hikaye Yarışması’nda Türkiye birinciliğini,
• "On ikiye B ir Var"ilk Sait Faik Ar- mağanı’nı, • "Sancho’n u n Sabah
Yürüyüşü" ise Bordighera Mizah Festivali Hikaye Ödülü’nü kazandı. •1955 yılında Türkiye’nin en sevi len hikayecisi seçilen usta yazar Haldun Taner, »1972 yılında, Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü’nü aldı ve «Ankara Sanat Sevenler Derne ği tarafından yılın en başarılı tiyat ro yazarı seçildi. »Yu rt içi ve yurt dışında kazandığı ödüllere 1983 yı lında yayımlanan "Yalıda Sabah"
adlı öyküsüyle bir yenisini "Sedat Simavi Edebiyat Ödülü" nü ekledi. • Taner’in birçok hikayesi çeşitli yabancı dillere çevrildi ve bir bölü mü kitap halinde, kimileri de tek tek yayımlandı. Kitapları art arda yeni basımlar yapan Taner, kimi öyküleriyle uluslararası yedi hikaye antolojisinde yer aldı. »1964 yılın da, meddah, karagöz, ortaoyunu ve tuluat geleneğimizin biçim ola naklarını çağcıl bir epik tiyatro an layışı içinde değerlendiren "Keşan
lı A li Destanı" genişilgiyle karşılan mış, pek çok yabancı dile (İngiliz ce, Almanca, Rusça, Lehçe ve Bul garca) çevrilip, çeşitli ülkelerde sahnelendiği gibi; «Uluslararası Ti yatro Enstitüsü tarafından, Avru pa’da son yirmi yılın en ilginç eser leri listesine alınmıştır. • 1965 yılın
18
da, "Lütfen D o k u n m a y ın "adlı oyu nu, Avusturya, Graz’da oynandı. • 1967 yılında, Türkiye’de ilk kez kabare tiyatrosunu kurdu. • 1973 yılında Abdi İpekçin in ısrarıyla Milliyet gazetesinde fıkra yazmaya başladı ve »Ankara Gazeteciler Derneği tarafından yılın gazetecisi seçildi. Ünlü yazarın Milliyet gaze tesinde yazdığı fıkraların hemen tü mü, güncelden yola çıkıp günceli aşan bir içerikle yüklüdür. Önemi ni ve geçerliliğini yitirmeyen konu ları ele alırken, geniş kültür ve de neyim birikimiyle yapıcı uyarılarda bulunur, somut ve özgün öneriler getirirdi. »1980 ve 1982 yıllarında ise İstanbul Gazeteciler Cemiyeti tarafından yılın en iyi fıkra yazarı seçildi. »1981-1982 yıllarında da vetli olarak bir yıl kalmak üzere git tiği Berlin’de, Türk işçileri üzerine araştırmalar yaptı. »Tiyatro dersleri verdi ve »Berlin Radyosu’nda söy leşilere katıldı. »B u konuda yazdı ğı "Şeytan Tüyü"adlı öyküsü Die Zeit gazetesinde yayımlanınca Türk-Alman ilişkilerinin konuşul duğu parlamentoda yazara hak ve ren konuşmalar yapıldı ve bununla ilgili basına dem eç verildi. Berlin Senatosu tarafından, Haldun Taner Gecesi düzenlenip yapıtlarının Al manca çevirilerinden bölüm ler okundu. »1986 yılının 5 Mayıs sa bahı, saat 7:30’da kalp krizi geçire rek yaşama veda etti. Son nefesini verene dek aklı her zamanki gibi yeni tasarılarla doluydu. Anılarının ilk cildini tamamlamak, yeni piyesi ni bitirmek, düşündüğü bir öykü için notlar almak, ya da o gün yap mayı planladığı başka şeyler... Şim di Beylerbeyi’ndeki Küplüce Me- zarlığı’nda, atalarıyla birlikte huzur içinde yatıyor. •