• Sonuç bulunamadı

Eski donanmalara dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski donanmalara dair"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 Ağustos 1950

'¿TgS’rrtsxszí

-[ a

n

! -, J * - h m & J S s i

sf

ra il

, İS I İS i¿

n h j

İİÜİ

Rumi ağustosun on dokudu — Donanma

gecesi — Eğlenceler — 1500

limondan

L i m o n a t a

iler hakkı mahfuzdur.

A gustosun Takat rumi ağım- * ; • . tosun on dokuzu ikinci Aö- dülhamid’in cülusu gününe te­ sadüf ederdi. Binaenaleyh o günün gecesi memlekette şeh- râyin yâni donanma yapılırdı. Gündüz de nedense öğleden ev­ vel M odada kayık y a rış la rı' a- luıdu. Bunlar demekti ki şehir yâni be tahsis İstanbul şehri yerinden oynardı Deniz seven­ ler kayıklarla sandallarla maç­ larla bir takım da rahmetli Şir­ keti Hayriye vapuriariyle deniz üstüne serilirler, yarışları seyir ve temaşa ederlerdi. Yarış nnn- takasımn etrafını da zabıtan sandalları çevirir’ yarışçıları serbest bıraktırırlardü. Bunların

bir çoğunda bulundum. Haki­ katen eğlenceli olurdu.

Şimdi bize tunuf gelir belki, fakat sakin ele olurdu Zira za­

bıta taşkınlıklara mâni olurdu, j Bugün gibi hatır.nuiadîr, bun­ lar böyle dediğim gibi o k u lu : Polisler, Belediye çavuşları as­ keri kanunlar (in zi-atlara ka- j nun ismi virilirdi) fır do- i layı kalabalık içinde dolaşır v e , meselâ dolaşırken .şarkı söyleme yip * hem boş durmayıp ve yal­ nız prörnenad y-ıpmazlar, dik­ katle İşlerine bakarlardı. O ka- i dar dikkatle bakarlardı kim j bir aksaklık oldu mu yıldırım süratiyle hâdise mahalline h e­ men yetişirlerdi... Yetişmez ol­ sunlar... Meşhur s:. . 1 1 bun­ dan kalmıştır derler. Hemen ye­ tişmenin sebebi şu idi: Zaptiye nezaretinin seyyar polisleri ve komiserleri Şenremanetinin Be­ lediye çavuşları ve müfettişleri bahriye ve harbiye nezaretleri­ nin kanunları ( inzibatları) ve zabitleri hattâ asker mekteple­ rinin üniformalı inzibat m u ra­ kıpları muttasıl şehrin ötesin­ de berisinde ve kalabalık yerle­ rinde dolaşırlardı. Hem de bir­ birlerine refakat caricesine et­ rafa dört gözle nezaret ede:cs bu hareketleriyle Ögünürleıdi. Birbirlerine muavenet de eder­ lerdi. Aşağı yukarı kuş uçurmuş­ lardı.

Donanma gecesi

(İstanbul şehri şehîri cümle- i nin tanı mânasiyie ayaklanırdı.! Herkes karınca kararınca do- dikleri misi’iû evinin önüne f e - 1 nerler kan: Her ve bayraklar a - j sar, donanın:'.”a iştirak ederdi.! En mütc-vazıı bile kapısının üs- 1

tüne bir iki fener asardı. K o - ; nakiara, yalılara, saraylara ge- j linçe bunlar evlerini bahçelerini | sağlarını, a g a .’ arını donatır iz-! harı şûduman. .derlerdi. Yâni neşe ve şetaret gösterirlerdi. 1

Söz aramızda; bir çoğu Padişa­ h a hulûskârlık müsabakası ya- | par ve bu vesile ile de Ram a-| zanlardan ba.ka bütün se n e'

yapamadım yapardı. Evlerin konaklar« rayların kapıları açılırdı. ir gelenler giden­ ler olu; Geçenlere ikram lar! edilirdi, .sazlar çalınırdı. M u z i-! kaiar çalardı. Geç vakitlere

ka-S eın ih i\»i i n ı t a ka-S. dar eğlendirdi. Padişah İkinci Abdülham id Şâie köşküne ka­ dar gelerek (Yıldızda) görebil­ diği kadar yerlere dürbünle b a ­ kar hoşlanırdı. Hulâsa donan­ ma geceleri, şehri donattığı ka­ dar halkın da içini açardı. Z.ev- kıı tarap baştan aşardı. Hem taşardı.

Unutm adan şunu da arzede- yim: Tanıdığım bir yaiınm bir donanma gecesi misafirlerle ge­ len geçenlere ikram edil!.¡ek la­ zere hazırlattığı limonatalar i- çin (1500) bin beş yüz limon sı­ kıldığını bu dakika gibi hatır­ larım. O tarihte ve yaz ortasın­ da limonun tanesi on on iki pa­ raya kadar fürûht edildiğine, yâni satıldığına göre (325) ku­ ruşluk bir mesele. Evet yalnız üç yüz yirmi beş kuruşluk li­ monla yüzlerce insana adam a­ kıllı bardaklarla limonatalar verilirdi. Ayrıca da dondurm a­ lar verilirdi. Yalnız bunları y a ­ pan yerimde o gece arak nûş ve âlem beyhtiş edilmeydi. Bunu da tercüme edeyim... Rakı içii- mezdi, halk sarhoş edilmezdi. Haydi benim muhterem karile­ rim, bayramlarımızın birinde şu limonata ziyafetinin bir tecrü­ besini yapalım e mi?

S. M. S. •

İ z m i r e ! e c i n a y e t İzmir 12 (Akşaıı — Aydının Dalema bucağı h...Kından içki müptelâsı Mehmet Yam an, faz­ laca sarhoş olduğundan kendi­ sine acık kadehle şarap verme­ yen Basmahane civarında T e­ kel bayii Mehmet Arguııuş’un gece yolunu keserek bıçakla iki yerinden, Mehnıedin arkadaşı Fevzi Cansar’ı da bir yerin­ den ağır surette yaraladı. Y a ­ ralılardan Tekel bayii Mehmet derhal öldü. Diğer yaralı Fevzi tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı.

Kaatil, kaçarken o sırada devriye polisi tarafından görül­ müş ve şüphe üzerine yakalan­ mıştır. Bugün adliyeye teslim edilecektir.

A l

m — ■ ■ > ——

-

-i a

i H J

E T

ñ n q A m

A b o n e bedeb Türkiye

s e n e lik 2»ı0 kuruş Sien k u ru ; « a v lı k ISUü • ISO*. • S svüK 801) • 1600 » 1 avali 3u*i •

-Adres tebdili tein elli «urusluk pul çör •îertlmelidıı Aksı takdir­ de adres değiştirilm ez

Telefonlarım ız Başmuharrir 20566 g Vazı isleri 21)785 - İdare 20681

¡tfüdUr ÜUİİIV Sevvâl 30 — K izir 101 İnısafe Ou. Öğle İirmdr Ak Vals. E. 8.03 0.53 5.07 8 3b 13.00 1X2 V 4.15 6.00 1319 17.09 20.10 21.53

İdarehane: İstanbul Babını civarı Cemal Nadir sokağı No 13

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anma törenine, sanatçının tüm mal varbğını bıraktığı Türk Eğitim Vakfi’nın Genel Müdürü Ünal Somuncu, ses sanatçısı Mustafa Sağyaşar ve sevenleri

Merhum Meşrutiyet inkılâbına ka­ rışarak İstanbul’da fevkalâde komi­ serlik vazifesinde bulunmuş, bilâha­ re İsveç’te jimnastik ihtisasını yapa­ rak memlekete

Bağdat Mektupçuluğundan emekli Suphi Bey ve Raziye Hanım’ın oğlu olan Ali Çelebi, 1904 yılında İstanbul’da do­ ğar.. Baba Suphi Bey döneminin

Nous travaillions beaucoup avec quelques ouvrières Que nous avons déniché au prix de mille difficul­ tés pour terminer les robes que nous avions. Nous allons

Aile mektuplarının çoğunda malî sıkıntılar, memuriyet ve ev nakilleri, oğlu Ali Ek­ rem’in tahsiliyle alâkalı hususlar, Nam- mık Kemal’in yazdığı eserlerle

Objectives: This study aims to investigate the effect of Glu298Asp polymorphism, which is observed at endothelial nitric oxide synthase isoform particularly, having a

Atatürk Kültür Merkezinde bu yıl ilk kez Kültür Bakanlı- ğ ı’nın girişimiyle yerli ve ya­ bancı film gösterilerine de yer verilmektedir.. Kültür

Yaşı 70'i geçmiş ama yaptığı heykeller sayesinde ayakta duran Helen İçin Yıldız Kenter, “Helen biraz da benim” diyerek başarılı bir oyun