• Sonuç bulunamadı

İkinci ürün silajlık mısır tarımında farklı toprak işleme yöntemlerinin işletmecilik açısından karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İkinci ürün silajlık mısır tarımında farklı toprak işleme yöntemlerinin işletmecilik açısından karşılaştırılması"

Copied!
57
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İKİNCİ ÜRÜN SİLAJLIK MISIR TARIMINDA FARKLI TOPRAK İŞLEME

YÖNTEMLERİNİN İŞLETMECİLİK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Erdal BAYRAM Yüksek Lisans Tezi Tarım Makinaları Anabilim Dalı Danışman : Doç.Dr. Engin ÖZGÖZ

2010 Her Hakkı Saklıdır

(2)

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

İKİNCİ ÜRÜN SİLAJLIK MISIR TARIMINDA FARKLI TOPRAK İŞLEME

YÖNTEMLERİNİN İŞLETMECİLİK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

ERDAL BAYRAM

(3)

Bu Araştırma TOVAG 107 O 124 nolu Proje Kapsamında TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir.

(4)
(5)

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(6)

Yüksek Lisans Tezi

İKİNCİ ÜRÜN SİLAJLIK MISIR TARIMINDA

FARKLI TOPRAK İŞLEME YÖNTEMLERİNİN İŞLETMECİLİK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Erdal BAYRAM Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Makinaları Anabilim Dalı Danışman: Doç.Dr. Engin ÖZGÖZ

İkinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde tarımsal işletmecilik açısından yakıt tüketimi, kullanılan ekipmanların temini ve zaman tasarrufu önem arz etmektedir. Bu çalışma; Tokat yöresinde kışlık buğday sonrası ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde geleneksel olarak uygulanan; sulama + kulaklı pulluk + diskli tırmık + pnömatik ekim makinası (Y1), kulaklı pulluk + toprak frezesi + pnömatik ekim makinası (Y2), toprak frezesi + pnömatik ekim makinası (Y3), çizel + diskli tırmık + pnömatik ekim makinası (Y4) ve doğrudan ekim (Y5) yöntemlerinin, silajlık mısır verimi, yakıt tüketimi ve zaman tassarrufu üzerine olan etkilerinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda; elde edilen hacim ağırlığı ve penetrasyon direnci değerlerinin bitki gelişimini olumsuz yönde etkileyecek boyutta olmadığı belirlenmiştir. Herbisit uygulanan ve uygulanmayan parsellerde en yüksek ve en düşük yeşil ot verimi değerleri sırasıyla Y3 ve Y5 uygulamalarında elde edilmiştir. En yüksek yakıt tüketimi Y2 (37,8 l/ha) yönteminde elde edilirken, en düşük yakıt tüketimi Y5 (5,4 l/ha), zaman tasarrufu açısından Y5 (0,244 h/da) ve iş verimi açısından Y5 (13,89 da/h) yönteminin en uygun yöntem olduğu tespit edilmiştir. Yöntemlerin ekonomik analizine göre gelir/gider oranı en yüksek olan yöntem Y3 (3,09) olarak belirlenmiştir.

Anahtar kelimeler: İkinci ürün silajlık mısır, toprak işleme sistemleri, yakıt tüketimi,

(7)

COMPARISION OF DIFFERENT SOIL TILLAGE METHODS USED IN SECOND CROP CORN CULTIVATION FOR MANAGEMENT PURPOSES

Erdal BAYRAM Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Machinery Supervisor: Assoc.Prof.Dr. Engin ÖZGÖZ

Fuel consumption, providing the equipments required and economy of time in second crop corn production are important in terms of agricultural management. In this study, Irrigation + Moldboard plow + Disc harrow + Pneumatic Planter (Conventional Till) (Y1), Moldboard plow + Rotavator + Pneumatic Planter (Y2), Rotavator + Pneumatic Planter (Y3), Chisel + disc harrow + Pneumatic Planter (Y4), and Direct planter (Y5) were compared to determine the effects on silage corn yield, fuel consumption and economy of time. The results indicated that bulk density and penetration resistance values obtained were not high to limit plant growth. The highest and the lowest green grass yields were obtained from Y3 and Y5 in herbicide applied and herbicide not applied parcels, respectively. The highest fuel consumption was occurred with Y2 (37.8 l/ha) and the lowest one was occurred with Y5 (5.4 l/ha). In terms of economy of time, Y5 (0,244 h/da) method showed better performance as compared to the other methods evaluated. Y5 method also was the best method for work efficiency (13,89 da/h). Based on the input/output ration, the most appropriate method was Y3 method (3,09) within the methods evaluated.

Keywords. Second crop silage corn, soil tillage systems, fuel consumption, economical

(8)

Sayfa TEŞEKKÜR ...xi 1. GİRİŞ ………1 2. KAYNAK ÖZETLERİ...6 3. MATERYAL ve YÖNTEM...11 3.1. Materyal ...11 3.1.1. Deneme Alanı...11

3.1.1.1. Deneme Yerinin İklim Özellikleri...12

3.1.1.2. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri ...12

3.1.2. Denemelerde Kullanılan Tohum Çeşidi ve Genel Özellikleri ...13

3.1.3. Denemelerde Kullanılan Tarım Alet ve Makineleri ...13

3.1.4. Toprak Özelliklerinin Belirlenmesinde Kullanılan Araçlar...15

3.1.5. Yeşil Ot Veriminin Kelirlenmesinde Kullanılan Araçlar ...16

3.1.6. Yakıt Tüketimi Ölçüm Cihazı ...16

3.2. Yöntem...17

3.2.1. Deneme Deseni...17

3.2.2. Toprak Özelliklerinin Belirlenmesi ...21

3.2.3. Yeşil Ot Verimi ...22 3.2.4. Zaman Tüketimi ...22 3.2.5. Yakıt Tüketimi ...22 3.2.6. İş Verimi ...22 3.2.7. Ekonomik Analiz...22 3.2.8. Verilerin Değerlendirilmesi ...23

(9)

4.1. Toprak Nem İçeriği ...24

4.2. Hacim Ağırlığı...25

4.3. Penetrasyon Direnci...26

4.4. Yeşil Ot Verimi ...28

4.5. Yöntemlerin Zaman Tüketimleri...30

4.6. Yöntemlerin yakıt tüketimleri ...32

4.7. Yöntemlerin İş Verimleri..……….……...33

4.8. Toprak İşleme Yöntemlerinin Ekonomik Analizi ...34

5. SONUÇ ………..39

KAYNAKLAR ...41

(10)

Çizelge 3.1. Denemelerin yürütüldüğü aylar için ortalama iklim verileri………..……12 Çizelge 3.2. Deneme yeri topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri…..…...13 Çizelge 3.3. Denemelerde kullanılan tarım alet ve makinalarının teknik özellikleri…..14 Çizelge 3.4. Vejetasyon süresi boyunca yapılan işlemler ve uygulama zamanları (2008

yılı)……….…...19 Çizelge 3.5. Vejetasyon süresi boyunca yapılan işlemler ve uygulama zamanları (2009

yılı)………...20 Çizelge 3.6. Toprak özellikleri ile ilgili parametreler ve analizlerde kullanılan

metotlar………....21 Çizelge 4.1. Toprağın ortalama gravimetrik nem içeriği değerleri (%).…….…….…...24 Çizelge 4.2. Toprağın ortalama hacim ağırlığı değerleri (g/cm3) ………….….….…..26 Çizelge 4.3. Toprağın ortalama penetrasyon direnci değerleri (Mpa) ………..……….27 Çizelge 4.4. Herbisit uygulanmayan ve uygulanan parsellerde farklı toprak işleme

yöntemlerindeki ortalama yeşil ot verimi değerleri (kg/da) ve LSD testi sonuçları ……….…………..….29 Çizelge 4.5. Yöntemlerde kullanılan makinalara ait zaman tüketimleri (h/da)….…….31 Çizelge 4.6. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama yakıt tüketimleri (l/ha)…….…….32 Çizelge 4.7. Yöntemlerde kullanılan makinalara ait iş verimleri (da/h)………...34 Çizelge 4.8. Girdi-çıktı birim fiyatları ve yöntemlere göre çıktı/girdi oranları………...36

(11)

Sayfa Şekil 3.1. Deneme alanının genel görünümü ………..………….11 Şekil 3.2. Toprak özelliklerini belirlemede kullanılan araçlar e aletleri ……….…....15 Şekil 3.3. Elektronik tartım ve tartım düzeneği……….…...16 Şekil.4.1. Ortalama yeşil ot verimi değerleri ………….………..…30 Şekil 4.2. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama zaman tüketimleri ……..……..…..31 Şekil 4.3. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama yakıt tüketimleri …….………..….33 Şekil 4.4. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama iş verimleri ……....………34 Şekil 4.5. Toprak işleme yöntemlerinden elde edilen toplam gider değerleri…..…....37 Şekil 4.6. Toprak işleme yöntemlerinde elde edilen toplam gelir değerleri……….…37 Şekil 4.7. Toprak işleme yöntemlerinin gelir/gider oranları…………...………….….38

(12)

Bu araştırmanın yapılmasında katkılarıyla bana olan desteklerini esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Engin ÖZGÖZ’e teşekkür ederim. Denemelerin gerçekleştirilmesinde bilgi ve tecrübelerini esirgemeyen hocalarım Sayın Prof. Dr. Hüseyin ÖNEN, Doç. Dr. Hikmet GÜNAL ve bölüm hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.

Laboratuar ve arazi çalışmalarımda bana yardımcı olan değerli arkadaşlarım Ziraat Mühendisleri Hasan AKBULUT, Bülent KORUCU, Ramazan AKTAŞ, Yılmaz KARA, Arş. Gör. Hakan POLATCI ve Arş. Gör. Mustafa BAYRAM’a teşekkürlerimi sunarım. Öğrenim hayatım boyunca benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen annem, babam ve kardeşlerime, ayrıca manevi destekleri ile her zaman yanımda olan eşim Gamze BAYRAM’a sonsuz teşekkür ederim.

Erdal BAYRAM

(13)

1.GİRİŞ

Türkiye’de tarla tarımı içinde önemli bir paya sahip olan mısır, geniş adaptasyon yeteneği ve çeşit zenginliği ile ülkenin hemen her bölgesinde tarımı yapılan bir kültür bitkisidir (Geren ve ark., 2003).

Çoğunlukla tane üretimi amacıyla yetiştirilerek insan gıdası olarak tüketilen mısırın, ülkelerin kalkınmışlık düzeylerine bağlı olarak hayvan beslemedeki kullanım oranı da artmaktadır. Mısır, tane olarak hayvan beslemedeki önemi yanında, silaj olarak da büyük bir öneme sahiptir. Gerek yeşil (hasıl) ve gerekse silaj olarak en önemli sulu kaba yemlerden birisi olmaktadır (Gençtürk, 2007).

Genel olarak Türkiye’de mısırın optimum ekim zamanı yükseltiyle değişmekte, düşük yükseltilerde, örneğin Çukurova’da, Nisan başı mısır için en iyi ekim zamanı olmaktadır. Orta Anadolu ve Doğu Anadolu’da ise daha geç tarihlerdeki ekim, genellikle iyi sonuç vermektedir (Kırtok, 1998). Dane mısır için en uygun ekim zamanı; toprağın, tohumun hızla çimlenebileceği sıcaklık ve tav koşullarına ulaştığı tarihtir. Akdeniz kıyı bölgesinde en erken olarak Nisan, Orta Anadolu ve geçit bölgelerinde Mayıs, mısırın ekilebileceği aylardır (Geren ve ark., 2003).

Tohum yatağı hazırlarken, tohumun çimlenmesini sağlayacak gevşek bir ortam hazırlamak, bitki köklerinin gelişmesine uygun su ve hava düzenine sahip bir toprak durumu sağlamak amacıyla toprak işlenmektedir (Çetin ve ark., 2005).

Bitkinin istediği toprak koşullarını sağlayan tohum yatağı hazırlama işlemleri, tohumun çimlenme oranını ve ürün verimini artırmaktadır. Tohumun iyi bir şekilde çimlenip toprak yüzeyine çıkabilmesi için, topraktaki organik madde ve bitki besin elementlerinin yeterli düzeyde olması gerekmektedir. İkinci ürün mısır yetiştiriciliğinde, bir önceki kışlık tahıldan boşalan tarlanın en kısa zamanda işlenmesi büyük önem taşımaktadır (Altuntaş ve Dede, 2007).

Çiftçinin hayvansal üretimde maliyetleri düşürebilmek için kaliteli kaba yem üretimini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Çünkü, hayvancılıkta giderlerin % 70’ini besleme

(14)

oluşturmaktadır. Sulanan şartlarda ikinci ürün tarımının yapılmasıyla, örneğin Çukurova bölgesinde yapılan tarım sistemi etkilenmeyecek ve ilave yem bitkilerinin yetiştirilmesiyle hayvancılıkta verim artışı olacak ve yöre çiftçisinin yem bitkisi yetiştirme alışkanlığı kazandırılacaktır (Parlak ve Sevimay, 2007).

Tarımsal üretim faaliyetleri arasında bitkisel üretimle birlikte iki temel unsurdan biri olan hayvancılıkta ekonomik ve kârlı bir üretim için temel ilke, hayvanların fizyolojik faaliyetleri dikkate alınarak yedirilecek yem ile elde edilecek ürünün besin madde içerikleri arasında maliyet/gelir kriterlerine göre ekonomik bir dengenin kurulmasıdır. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan kaba yemlerin büyük bir kısmını saman olarak bilinen ve hayvan besleme açısından değeri oldukça düşük olan hasat artıkları oluşturmaktadır. Bu tür kaba yemler çiftçiler arasında yaygın olarak hayvan beslemede kullanılmakta ve hayvan besleme açısından vazgeçilmez olarak düşünülmektedir. Genellikle bu gibi kalitesiz yemlerin piyasa değeri olması gerekenden daha yüksek oranlarda seyretmektedir. Fiyatı yüksek yemlerle beslenen hayvanlarda çok düşük verim elde edilmekte, girdi maliyetleri yüksek olmakta ve sonuçta işletmenin kârlılığı olanaksız kılınmaktadır (Akdeniz ve ark., 2004).

Bitkisel üretimde harcanan enerjinin büyük kısmı toprak işlemede kullanılmaktadır. En az masrafla en fazla geliri elde etmek tarımsal işletmelerde de amaçtır. Ancak sürdürülen geleneksel toprak işleme uygulamalarının enerji girdi maliyetlerinin yüksek olması ve anız yakmanın toprağa ve çevreye olan zararları, ürün yetiştirmede farklı toprak işleme sistemlerinin denenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. İkinci ürün mısır üretiminde yeterli ve düzenli çıkış sağlanamaması, tohum yatağı hazırlığı işleminin uzun ve maliyet açısından da güç olması önemli bir sorun teşkil etmektedir. Her ne kadar birim alandan alınacak gelir artışı, verim artışı ile olabildiği gibi üretimde kullanılan girdilerin azaltılması ile de sağlanabilir. Gerek ikinci ürün silajlık mısır olsun ve gerekse ikinci ürün dane mısır olsun birim alanda harcanan maliyetin büyük çoğunluğu toprak işlemede gerçekleştiği için, maliyet ve zamanlılık açısından düşünüldüğünde toprak işleme ikinci ürün yetiştirmede en önemli sorun olarak görülmektedir (Karaağaç, 2007).

(15)

Tarımsal üretimin satın alma bedeli bakımından en pahalı girdisi olan mekanizasyon, tarım işletmelerinde kullanılan ilkel tarım tekniği ve aletleri yerine, modern alet – makine, cihaz ve tesislerle çalışmayı ifade eder. Tarımsal faaliyetlerde, modern tarım araçları kullanarak, kalitesi yüksek, maliyeti düşük, az masrafla en yüksek verime ulaşılabilir. Bu bakımdan tarımsal mekanizasyonun gerek tarıma, gerekse ülke ekonomisine büyük yararları bulunmaktadır (Keskin ve Erdoğan, 1984).

Türkiye’de pulluk altına alınan alanların büyüklüğü, traktör parkı ve uygulanan toprak işleme yöntemleri göz önüne alındığında enerji tutumu sağlayan yöntemlerin uygulamaya sokulmasının ekonomiye önemli katkıda bulunacağı açıkça görülmektedir. Bu da tüm tarımsal işler içerisinde toprak işleme ve ekim işlemi için en ekonomik ve etkili yöntemleri seçmekle olmaktadır (Gökçebay, 1983).

Tarımsal üretimde amacın gerçekleştirilebilmesi için uygun toprak işleme sistemlerinin seçilmesi gerekmektedir. Çok değişik tipte olmaları nedeniyle, toprak işleme sistemlerini birbirinden tam olarak ayırmak ve kesin kavramlarla ifade etmek oldukça güçtür (Korucu ve Kirişçi, 2003).

Toprak işleme sistemlerini değişik ölçütler esas alınarak karşılaştırmak mümkündür. Ancak her sistemde olduğu gibi toprak işleme sistemlerinde de gider esaslı karşılaştırmalar önem taşımaktadır (Anonim, 1995).

Tarımsal üretimde güç gereksinimi en yüksek olan işlem toprak işlemedir. Artan enerji maliyeti üreticileri alternatif ekonomik toprak işleme metotlarını bulmaya zorlamaktadır. Enerji koruyucu metotların uygulanmasının ekonomiye efektif katkılar yapacağı açıktır. Dolayısıyla toprak işleme ve ekim işlemlerinde daha ekonomik ve daha efektif metotların seçilmesi gerekmektedir (Bayhan ve ark., 2006). Tarla trafiğini azaltmak, üretim maliyetini en alt düzeye indirmek, erozyonu kontrol etmek gibi değişik amaçlarla, geleneksel toprak işleme yöntemi son yıllarda yerini daha yeni toprak işleme yöntemlerine bırakmaktadır (Özsert ve Kara, 1987). Daha düşük güç ve enerji gereksinimi gerektiren alternatif toprak işleme yöntemleri genel olarak “azaltılmış toprak işleme” ve “doğrudan ekim” ya da “minimum toprak işleme” yöntemleri olarak gruplandırılmaktadır (Griffith and Parsons, 1981).

(16)

Koruyucu tarım faaliyetleri içerisinde toprak ve su muhafazası, organik gübre kullanımı, biyolojik kontrol ve iyi tohumluk kullanımı önemli kriterlerdir (Altuntaş ve Dede, 2007). Koruyucu tarım; insanlığın gereksinim ve faaliyetlerinin çevre ve diğer canlı türleri üzerindeki uzun vadeli etkilerini dikkate alarak, doğru üretim yapma düşüncesidir (Yalçın ve ark., 2003).

Geleneksel toprak işleme, koruyucu toprak işlemeye özellikle sıfır toprak işlemeye göre makina yatırımı, bakım-onarımı, iş gücü bakımından daha yüksek girdilere ihtiyaç duymaktadır. Yapılan araştırmalar genel olarak koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekimin enerji verimliliğini % 25-100 arasında artırdığını, enerji ihtiyacını da %15-50 arasında azalttığını ortaya koymaktadır (Yalçın ve ark., 2003).

Korumalı toprak işleme sisteminde yüksek maliyetli birinci sınıf toprak işleme uygulamaları yerine daha az masraflı olan ikincil uygulamaların yer alması nedeniyle gider daha düşük olmaktadır. Gübreleme ve tohum masrafları ise diğer yöntemlere benzerlik göstermektedir. İlaçlama giderleri ilk yıllarda yüksek olabilmekte, ancak giderlerin geleneksel sistemdekine yakınlık sağladığı noktaya kadar genellikle azalma göstermektedir (Anonim, 1995).

Doğrudan ekim yönteminde, tarlada sadece ekim için bir kez geçiş yapılırken, geleneksel yöntemde bu sayı en az iki veya daha fazladır. Daha az sayıda geçiş, daha az makina yıpranması ve bakım maliyeti demektir. Doğrudan ekim yöntemi, geleneksel toprak işleme yöntemine göre hektar başına yıllık ortalama 31,5 litre yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Söz konusu tasarruf, koruyucu tarımın getirdiği giderleri (doğrudan ekim makinaları yatırımı ve herbisit uygulamaları gibi) karşılamakta ve bu sistemi daha kârlı hale getirmektedir (Yalçın ve ark., 2003).

Gübreleme, sulama ve hasat gibi kültürel işlemlerin yapılması sırasında kullanılan işgücü ile makine masrafların belirlenmesinde günlük işgücü bedelleri dikkate alınmaktadır. Makinalara ait kira bedelleri yöre çiftçileri ve Tarım Bakanlığı verileri dikkate alınarak tespit edilmektedir. Toplam gelir belirlenirken hasat sonrası ürün geliri, satış fiyatı dikkate alınarak bulunmaktadır. Yöntemlerin tüm girdi ve çıktıları ortaya konularak, ekonomik açıdan en karlı yöntem belirlenmektedir (Çay ve Özpınar, 2004).

(17)

İster birinci ürün isterse ikinci ürün tarımı olsun uygun toprak işleme yönteminin belirlenmesi için uygulanan yöntemler toprak özellikleri ve bitkisel özelliklere etkileri yönünden karşılaştırılmaktadır. Ancak bir yöntem sürdürülebilir olması için aynı zamanda enerji tüketimi yönüyle ekonomik de olmalıdır.

Toprak işleme yöntemine bağlı olarak yakıt tüketimi, efektif güç gereksinimi, tarla etkinliği ve yöntemin ekonomikliliğinde önemli farklıklar görülmektedir (Sağlam ve ark., 1996; Yalçın ve ark., 1997; Borin ve ark., 1997; Özpınar, 2004; Bayhan ve ark., 2006; Yalçın ve Çakır, 2006). Korumalı toprak işleme sisteminde yüksek maliyetli birinci sınıf toprak işleme uygulamaları yerine daha az masraflı olan ikincil uygulamaların yer alması nedeniyle gider daha düşük olmakta, gübreleme ve tohum masraflarında ise bir farlılık olmamaktadır (Korucu ve ark. 2001’na atfen Anonim, 1995). Toprak işleme sayısı azaldıkça yabancı ot kontrolünde herbisit kullanımına paralel olarak ilaçlama giderleri artmaktadır (Özer ve ark., 2001). Ayrıca; doğrudan ekimde tohum yatağı hazırlığındaki giderlerin azalmasından dolayı geleneksel sisteme göre birim alandaki toplam gider daha düşük olmaktadır (Korucu ve ark., 2001).

Bu çalışmada, geçit iklim kuşağında yer alan Tokat İlinde ikinci ürün silajlık mısır tarımında, silaj kalitesini arttırabilmek ve sınırlı olan ikinci ürün yetiştirme dönemini en etkin bir şekilde kullanabilmek amacıyla zaman kaybedilmeden toprak hazırlığının en kısa sürede tamamlanmasına imkan sağlayacak ve ekonomik olan toprak işleme yönteminin belirlenmesi hedeflenmektedir. Çalışma kapsamında; ikinci ürün silajlık mısır tarımında farklı toprak işleme yöntemlerinin ürün verimine etkileri incelenecek ve yöntemlerin yakıt tüketimi, iş verimi, işgücü tüketimi ve gelir/gider oranları karşılaştırılacaktır.

(18)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Akıncı ve Sabancı (1994), killi bünyeli arazide kulaklı pulluk, dipkazan, çizel ve kültüvatör ile farklı toprak işleme derinliklerinde yapılan çalışmada yakıt tüketimleri ve temel işletmecilik verilerini ölçmüşlerdir. Kulaklı pullukta 0,15 m derinlik ve 3 km/h hızda yakıt tüketimi 1,69 kg/h; dipkazanda 0,35 m derinlik ve 3 km/h hızda yakıt tüketimi 2,39 kg/h; çizelde 0,15 m derinlik ve 3 km/h hızda yakıt tüketimi 1,64kg/h; kültüvatörde ise 0,1 m derinlik ve 4 km/h hızda yakıt tüketimi değeri 1,91 kg/h olarak bulduklarını bildirmişlerdir. Makina iş başarısı, yakıt tüketimi ve çeki gücü gibi değerler dikkate alındığında iş derinliği ve çalışma hızları; kulaklı pullukla çalışmada, 0,25 m ve 5 km/h, dipkazanda 0,45 m ve 6 km/h, çizelde 0,25 m ve 6 km/h, kültüvatörde ise 0,2 m ve 6 km/h olarak bulunmuştur.

Anastasios et al. (2005), silajlık mısır tarımında toprak işleme yöntemlerinin (direk ekim, azaltılmış toprak işleme ve geleneksel toprak işleme) mısır çıkışı, verim, iş gücü ve yakıt girdilerine olan etkilerini incelemişlerdir. Direk ekim ve azaltılmış toprak işlemede, ortalama toplam zaman tüketiminde sırasıyla % 35,9 ve % 5,6, ortalama toplam yakıt tüketiminde ise % 36,0 ve % 7,2’lik tasarruf sağlandığını belirtmişlerdir. Bayhan ve ark. (2001), buğdaydan sonra ikinci ürün silajlık mısır tarımında geleneksel yöntemlerin yerini alabilecek alternatif toprak işleme ve ekim yöntemlerini uygulamak amacıyla yaptıkları çalışmalarında; en yüksek verimin pulluk ve rototiller kombinasyonunda ve en yüksek tarla filiz çıkışının da anıza ekim yönteminde elde edildiğini tespit etmişlerdir.

Çarman ve ark. (1993), Konya Bölgesinde anız ve anız yakıldıktan sonraki arazi koşullarında buğday tarımında, kulaklı pulluk + iki kez diskli tırmık (Y1), iki kez rototiller (Y2), pulluk gövdecikli kültüvatör + ağır goble disk (Y3), iki kez ağır gövdeli goble disk (Y4) yöntemlerininin yakıt tüketimi ve dane verimine etkilerini araştırmışlardır. Dört uygulamada da anızlı tarla koşullarında yakıt tüketiminin, anız yandıktan sonraki tarla koşullarına oranla %18 oranında yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Yöntemlerin yakıt tüketimleri arasındaki farklılığın istatistiksel olarak

(19)

P<0,01 seviyesinde önemli olduğunu ve en fazla yakıt tüketimi değerinin Y1, en az yakıt tüketiminin ise Y3 uygulamasında elde edildiğini belirtmişlerdir.

Çıkman ve ark. (2008), Harran Ovası koşullarında ikinci ürün mısırda toprak işleme sistemlerinin mısır verimi üzerine etkilerini inceledikleri çalışmalarında; çizel, kaz ayaklı kültüvatör ve bant toprak işleme yapacak şekilde düzenlenmiş rototiller ile üç farklı yöntemle bant şeklinde işleme yapmışlardır. Ayrıca karşılaştırma yapılması amacıyla toprak işlemeli ekim, anıza direkt ekim ve anıza sırta ekim yöntemlerini uygulamışlardır. Üç yıllık ortalama verim değerlerini; toprak işlemeli ekimde (kulaklı pulluk+diskaro+tapan+ekim) ve anıza direkt ekim de 6899 - 6811 kg/da arasında, kültüvatörle bant toprak işlemeli ekimde (kaz ayaklı çapa kültivatörü+ekim) 8420 kg/da, rototiller ile bant işlemeli ekim de 8151 kg/da ve sırta anıza ekim de 7108 kg/da olarak bulmuşlardır. Kaz ayaklı çapa kültüvatörü ile yapılan şeritsel ekim yönteminin geleneksel yöntemlere göre; özellikle verim, yakıt tüketimi, makine kullanım ihtiyacı, insan kullanım ihtiyacı ve zaman yönünden avantajlarının bulunduğunu vurgulamışlardır.

Gençtürk (2007), Erzurum Ovası koşullarında silajlık olarak yetiştirilebilecek mısır çeşitlerini belirlemek amacıyla 10 farklı mısır çeşidini karşılaştırdığı çalışmasında; çeşitlerin yaş hasıl verimlerinin 6100-7766,7 kg/da, hasıl verimi içindeki koçan oranlarının ise % 12,9-41,3 arasında değiştiğini belirtmektedir.

Karaağaç (2007) Çukurova Bölgesi’nde buğday sonrası ikinci ürün silajlık mısırda bölgede uygulanan geleneksel toprak işleme ile korumalı toprak işleme ve ekim sistemlerini (azaltılmış toprak işleme (ATE), bantvari toprak işleme (BTE), sırta ekim (SE) ve doğrudan ekim (DE)) karşılaştırmıştır. Toprak işleme ve ekim sistemlerinin zaman tüketimi üzerine etkisinin istatistiksel olarak P<0,01 seviyesinde önemli olduğunu bildirmiştir. Yöntemlerin zaman tüketimine ilişkin değerleri incelendiğinde, en düşük zaman tüketimi 0,05 h/da ile DE yönteminde bulunurken, bu yöntemi sırasıyla 0,31 h/da ile GTE, 0,34 h/da ile BTE ve 0,38 h/da ile ATE yöntemleri izlemiştir. Ayrıca, en düşük yakıt tüketimi 0,310 l/da ile DE yönteminde bulunurken, bu yöntemi sırasıyla 2,928 l/da ile BTE, 2,974 l/da ile GTE ve 3,834 l/da ile ATE yöntemlerinin

(20)

izlediği, en yüksek yakıt tüketiminin ise 4,292 l/da ile SE yönteminde bulunduğunu bildirmiştir.

Korucu ve Kirişçi (2003), ikinci ürün mısırın doğrudan ekim olanaklarını belirlemek için yaptıkları çalışmada, yapılan değerlendirmeler sonucunda toprak işleme sistemlerinin mısır tane verimi, toplam yakıt tüketimi ve çalışma süresi üzerine istatistiksel olarak P<0,01 seviyesinde önemli bir etkisinin olduğunu ifade etmişlerdir. Geleneksel sisteme göre doğrudan ekim yöntemlerinde yakıt tüketimi ve çalışma süresi bakımından yaklaşık % 35 - % 60 arasında tasarruf sağlandığı, ayrıca gelir/gider oranı yönünden mevcut koşullar dikkate alındığında en kârlı ekim sisteminin kuruya ikiz düz disk + 8 dalgalı diskle alçak anıza doğrudan ekim olduğunu belirtmişlerdir.

Özgüven ve ark. (1990), Çukurova Bölgesi’nde buğday hasadından sonra ikinci ürün mısır yetiştirmede, anız yakma + tav suyu + 2 kez goble diskaro + 2 kez tapan (1), tav suyu + 1 kez rototiller + merdane (2) ve tav suyu + 1 kez pülverizatör + 1 kez frezeli çapa makinası (3) yöntemlerini uygulamışlardır. Makina işgücü zaman gereksinimi ve yakıt tüketiminde önemli farklılıklar olduğunu, birinci yönteme ait değerler % 100 olarak kabul edildiğinde, iki ve üçüncü yöntemlerin zaman gereksiniminde sırasıyla % 40 ve % 36, işgücü gereksiniminde % 8 ve % 6 yakıt tüketiminde de % 8 ve % 32 oranlarında azalma olduğunu bildirmişlerdir. Gelir/gider oranları dikkate alındığında 1. yönteme göre 2. yöntem % 40 oranında daha yüksek gelir sağlamasına karşın, 3. yöntemde herbisit uygulaması zorunluluğunun olması nedeniyle % 10 oranında daha düşük gelir elde edildiği vurgulanmıştır.

Öztürk ve ark. (2006), ikinci ürün mısır üretiminde buğday hasadından sonra dört farklı toprak işleme sisteminin (1. Anızlı minimum toprak işleme (MTS), 2. Anızsız minimum toprak işleme (MT) 3. Anızlı geleneksel toprak işleme (CTS), 4. Anızsız geleneksel toprak işleme (CT)) enerji girdi ve çıktısını incelemek amacıyla yapmış oldukları çalışmada; toprak işleme işlemlerinde makine ve enerji girdilerinin CTS ile karşılaştırıldığında MT’de % 53 azaldığını, mısır üretiminde toplam enerji girdisini CTS yönteminde 20,608 Mj/ha ve MT yönteminde ise 19,102 Mj/ha olarak bulduklarını bildirmişlerdir.

(21)

Özyiğit ve Bilgen (2005), farklı hasat devrelerinin mısırda yeşil ot verimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmada; en yüksek yeşil ot verimini 2561,67 kg/da, en düşük verimi 1546,67 kg/da olarak belirlemişlerdir.

Safa and Tabatabaeefar (2008), geleneksel tarım yönteminin sulu ve kuru tarım bölgelerinde buğday üretimindeki yakıt tüketimlerini karşılaştırmışlardır. Yakıt tüketiminin sulu tarım bölgelerinde 755 l/ha ve kuru tarım bölgelerinde 127 l/ha civarında olduğunu belirtmişlerdir. Sulu tarım bölgelerinde yakıt tüketiminin fazla olmasını su pompası yakıt tüketiminden kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Sağlam ve ark. (2009), Tekirdağ yöresinde buğday, ayçiçeği ve kanola üretiminde uygulanan geleneksel toprak işleme (kulaklı pulluk, diskli tırmık), azaltılmış toprak işleme (diskli tırmık) ve yoğun toprak işleme (ağır kültüvatör, rotatiller tırmık kombinasyonu) yöntemlerinin ekonomik bakımdan uygunluğunu araştırdıkları çalışmada; en yüksek yakıt tüketimini 52 l/ha ile geleneksel toprak işleme, en düşük yakıt tüketimini ise 37 l/ha ile azaltılmış toprak işleme yönteminde elde edildiğini belirtmişlerdir.

Sırhan ve ark. (2002), kulaklı pulluk, diskli pulluk ve çizelin üç farklı derinlikte ve üç farklı nem içeriğindeki temel toprak işleme operasyonlarında yakıt tüketimlerini karşılaştırmışlardır. Kulaklı pulluk (13,8 l/ha) ve diskli pullukla (11,5 l/ha), üç farklı derinlik ve üç farklı nem içeriğinde karşılaştırdıklarında en düşük ortalama yakıt tüketimini çizelde(5,2 l/ha) bulduklarını belirtmişlerdir. Tüm toprak işleme aletleri ile

yapılan işlemlerde aynı koşullarda en düşük ortalama yakıt tüketimini 9,1 l/ha olarak

bulmuşlardır.

Sijtsma et al. (1998), yaptıkları çalışmada; tarla ölçeğinde minimum toprak işleme yöntemi kullanarak, toprak işleme yöntemlerinin maliyetlerini karşılaştırmışlardır. Çalışmada yem bitkisi-soya rotasyonunda tohum yatağı hazırlığında minimum toprak işleme yöntemlerinde (çizel pulluk, diskli tırmık, power harrow) yakıt tüketimini 10 l/ha - 23,7 l/ ha arasında ve geleneksel toprak işleme yönteminde (kulaklı pulluk) 27,6 l /ha olarak bulduklarını belirtmişlerdir.

(22)

Sungur ve ark. (1992), çalışmalarında; Ege Bölgesi’nde buğday ikinci ürün mısır üretim rotasyonunda, geleneksel yöntem, toprak işleme kombinasyonu ve direk ekim yöntemlerini uygulamışlardır. Tarlaya dört kez girilmesini gerektiren pullukla sürümde 26,8 l/ha yakıt tüketilmiş ve 25 cm derinlikte tüm arazi işlenmiştir. Direk ekimde ise 11,1 l/ha yakıt tüketilmiş, sadece çizilerin işlendiğini belirlemişlerdir. Ayrıca, direk ekim yöntemi yakıt ve zaman gereksinimi bakımından en avantajlı yöntem olduğunu üzerinde durulmuştur.

Yalçın ve ark. (1997), buğday tarımında kullanılabilecek tohum yatağı hazırlama yöntemlerini belirlemek için yaptıkları çalışmalarında; geleneksel tohum yatağı hazırlama (pulluk+diskaro+sürgü+ekim), azaltılmış toprak işleme (rotatiller+ekim), toprak işlemesiz ekim (direk ekim) ve pulluğa alternatif olarak çizel kombinasyonu içeren (çizel+diskaro+sürgü+ekim) yöntemlerini uygulamışlardır. Yakıt tüketiminin direk ekim yönteminde en düşük (9,3 l/ha) olduğunu, geleneksel toprak işleme, azaltılmış toprak işleme ve alternatif toprak işleme yöntemlerinde ise sırasıyla 52,1 l/ha, 42,6 l/ha ve 21,8 l/ha olduğunu belirtmişlerdir.

(23)

3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1 Materyal

3.1.1. Deneme Alanı

Tarla denemeleri 2008 ve 2009 yılı ikinci ürün silajlık mısır vejetasyon döneminde (Temmuz-Ekim) buğday hasadı sonrasında Tokat-Kazova’da çiftçi arazisinde (Çaylı Kasabası-Turhal) gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.1).

(24)

3.1.1.1. Deneme Yerinin İklim Özellikleri

Araştırmanın yürütüldüğü bölge, Karadeniz ikliminin etkisi altında olmakla birlikte yarı-kurak iklim özellikleri görülmektedir. Araştırmanın yürütüldüğü aylar ve aynı ayların uzun yıllar ortalama iklim verileri Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Denemelerin yürütüldüğü aylar için ortalama iklim verileri (Anonim, 2008a; Anonim, 2008b; Anonim, 2009).

Temmuz Ağustos Eylül Ekim Ortalama En yüksek sıcaklık (°C) 42,00 38,10 34,10 27,20 35,40 En düşük sıcaklık (°C) 11,10 13,60 8,00 4,90 9,40 Toplam yağış miktarı (mm) 0,00 4,40 60,80 40,10 26,32

2008

Aylık ortalama sıcaklık (°C) 23,30 24,10 19,50 14,30 20,30 En yüksek sıcaklık (°C) 28,83 25,87 22,47 19,83 24,25 En düşük sıcaklık (°C) 19,13 17,83 12,33 12,27 15,39 Toplam yağış miktarı (mm) 44,00 0,00 10,20 19,70 18,75

2009

Aylık ortalama sıcaklık (°C) 23,28 21,07 18,08 16,88 20,88 Uzun yıllar ortalama sıcaklık (°C) 22,20 22,10 18,70 13,40 19,10

1975

2008 Uzun yıllar ortalama yağış miktarı (mm) 10,50 7,40 17,80 45,30 20,25

Çizelge 3.1’den görüleceği üzere, denemenin yürütüldüğü ayların 2008 yılı ortalama sıcaklık değeri 20,3°C, 2009 yılı ortalama sıcaklık değeri 20,88°C olurken, uzun yıllar ortalaması ise 19,1°C’dir. 2008 yılında en yüksek sıcak değeri 42°C ile Temmuz ayında, en düşük sıcaklık ise 4,90°C ile Ekim ayında görülmüştür. 2009 yılında ise en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri de Temmuz ve Ekim aylarında görülmüştür. Uzun yıllar ortalama yağış miktarı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında sırasıyla 10,50 mm, 7,40 mm, 17,80 mm ve 45,30 mm olurken, 2008 yılı Temmuz ayında hiç yağış kaydedilmemiş ve diğer aylarda sırasıyla 4,40 mm, 60,80 mm, 40,10 mm yağış gerçekleşmiştir. 2009 yılında ise en yüksek yağış Temmuz ayında kaydedilirken, Ağustos ayında yağış olmamıştır.

3.1.1.2. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri

Deneme alanından 20 noktada ve üç farklı derinlikten toprak örnekleri alınarak, tekstür, nem içeriği, hacim ağırlığı, penetrasyon direnci, organik madde (OM), toplam azot (N),

(25)

yarayışlı fosfor (P) ve potasyum (K) değerleri belirlenmiştir (Çizelge 3.2). Tekstür analizi sonuçlarına göre deneme alanı toprakları killi tındır.

Çizelge 3.2. Deneme Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

Derinlik Fiziksel ve Kimyasal Özellikler Yıllar 0-10 cm 10-20 cm 20-30 cm 2008 45,16 44,08 42,95 Kil (%) 2009 45,16 44,08 42,95 2008 40,40 41,39 42,07 Silt (%) 2009 40,4 41,39 42,07 2008 14,44 14,54 14,98 Kum (%) 2009 14,44 14,54 14,98 2008 8,26 8,32 8,39 pH 2009 8,37 8,44 8,47 2008 7,17 7,19 7,57 Kireç (%) 2009 6,70 6,77 6,79 2008 36,09 34,22 24,93 P (ppm) 2009 39,12 38,95 43,07 2008 0,33 0,31 0,24 K (meq/100g) 2009 0,27 0,25 0,24 2008 0,14 0,14 0,12 N (%) 2009 0,09 0,09 0,09 2008 1,50 1,38 1,17 Organik Madde (%) 2009 1,64 1,65 1,56

Çizelge 3.2 ’den görüldüğü üzere 2009 yılında pH, P ve organik madde değerlerinin arttığı, K ve N değerlerinin azaldığı izlenmektedir.

3.1.2. Denemelerde Kullanılan Tohum Çeşidi ve Genel Özellikleri

Denemelerde kullanılan mısır tohumu, tek melez ve ortalama olarak 100-105 günde tane hasat olgunluğuna gelen bir çeşittir. Hasat indeksi yüksek bir çeşit olarak bilinmektedir (Anonim, 2006).

3.1.3. Denemelerde Kullanılan Tarım Alet ve Makineleri

Denemelerde kullanılan tarım alet ve makinelerinin teknik özellikleri Çizelge 3.3’de verilmiştir.

(26)

Çizelge 3.3. Denemelerde kullanılan tarım alet ve makinelerinin teknik özellikleri

Tarım Alet ve Makineleri Teknik Özellikler

Traktör

• Marka ve model : Steyr 8073 • Güç : 68 BG • Silindir sayısı : 4 adet

Kulaklı Pulluk

• Kulak sayısı : 4 adet • Kulak tipi : Kültürform • İş genişliği : 110 cm • İş derinliği : 25 cm

Çizel • Ayak sayısı : 7 adet

• İş genişliği : 80 cm • İş derinliği : 30-40 cm

Diskli Tırmık

• Tipi: (X) tipi asma diskli tırmık • İş genişliği : 240 cm • İş derinliği : 12 cm • Batarya sayısı : 4 adet • Bataryadaki disk sayısı : 6 adet

Toprak Frezesi

• Tipi : Düz Yönlü • Bıçak tipi : Sabit bağlantılı • İşgenişliği : 240 cm

Frezeli Ara Çapa Makinası • Ayak sayısı : 5 adet

• Gübre donanımı : Var

Anıza Ekim Makinesi

• Ekici ayak sayısı : 4 adet • Ekici ayak tipi : Diskli • İş genişliği : 210 cm • Sıra arası mesafe :70 cm

Pnömatik Ekim Makinası

• Ekici ayak sayısı : 5 adet • Ekici ayak tipi : Balta • İş genişliği : 210 cm • İş derinliği : 70 cm

(27)

3.1.4. Toprak Özelliklerinin Belirlenmesinde Kullanılan Araçlar

Toprağın nem içeriği ve hacim ağırlığını belirlemek için toprak örneklerinin alımında bozulmamış toprak örneği alma seti, toprak örneklerinin nem içeriğinin belirlenmesi amacıyla etüv ve penetrasyon direnci ölçümünde Eijkelkamp marka penetrologer kullanılmıştır. Toprak özellikleri ile ilgili tartımlar için AND GF-300 marka (0,01 g hassasiyetli) hassas terazi kullanılmıştır (Şekil 3.2).

a

c

b

d

Şekil 3.2. Toprak özelliklerini belirlemede kullanılan araçlar ve ölçme aletleri a) Silindir, b)Hassas terazi, c) Penetrologger, d) Etüv

(28)

3.1.5. Yeşil Ot Veriminin Belirlenmesinde Kullanılan Araçlar

Hasat öncesi yeşil ot verimini belirlemek amacıyla deneme parsellerinden alınan bitki örneklerinin arazide anlık tartımı için 30 kg tartım yapabilen OCS-20A marka el kantarı ve özel olarak yaptırılan tartım düzeneği kullanılmıştır (Şekil 3.3).

Şekil 3.3. Elektronik tartı ve tartım düzeneği

3.1.6. Yakıt Tüketimi Ölçüm Cihazı

Traktör yakıt tüketiminin belirlenmesinde, Macnaught marka iki adet akış ölçer sensörden yararlanılmıştır. Sensörlerden bir tanesi yakıt deposu ile yakıt pompası arasındaki ana boru hattına diğer sensör ise depoya geri dönüş hattına takılmıştır.

(29)

3.2. Yöntem

3.2.1. Deneme Deseni

Tarla denemeleri tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Uygulanan toprak işleme yöntemleri sırasıyla aşağıdaki gibidir:

1. Sulama + Kulaklı pulluk + Diskli tırmık + Pnömatik ekim makinesi (Y1) 2. Kulaklı pulluk + Toprak frezesi + Pnömatik ekim makinesi (Y2)

3. Toprak frezesi + Pnömatik ekim makinesi (Y3) 4. Çizel + diskli tırmık + Pnömatik ekim makinesi (Y4) 5. Direk ekim (Y5)

Deneme alanında 6,5 m x 20 m (130 m2)’lik 20 parsel oluşturularak toprak işleme uygulamaları yapılmış, sıra arası 70 cm ve sıra üzeri 20 cm olacak şekilde ekim işlemi gerçekleştirilmiştir. Hasatta parsellerin her iki yanlarındaki birer sıra ve parsel başlarından 2 şer m’lik kenar tesiri bırakılmıştır.

Toprak işleme, ekim, sulama, çapalama, gübreleme, boğaz doldurma, ilaçlama ve hasat işlemlerinin uygulama zamanları Çizelge 3.4 ve 3.5’te verilmiştir. Y2, Y3 ve Y4 uygulamalarının yapıldığı parsellerde toprak işleme ve ekim, Y5 uygulamasının yapıldığı parsellerde ise direk ekim uygulamasından sonra yaklaşık 5 saat süre ile tüm deneme alanı yağmurlama sulama işlemine tabi tutulmuştur. Böylece Y1 uygulamasındaki toprak işleme öncesi sulama işlemi de gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamada toprağın tava gelmesi beklendikten sonra toprak işleme öncesi için örneklemeler yapılmış ve daha sonra toprak işleme ve ekim işlemi gerçekleştirilmiştir. Üretim sezonu boyunca 5 kez sulama yapılmıştır. Ancak, ekimden hemen sonra yapılan yağmurlama sulama sonrasında oluşan kaymak tabakasının olumsuz etkisini ortadan kaldırmak için bitki çıkışı tamamlanana kadar kısa süreli yağmurlama sulama işlemleri yapılmıştır.

Ekim ve çapalama işleminde olmak üzere iki kez gübre uygulaması yapılmıştır. Ekim öncesi yapılan toprak analizleri ve mısır bitkisinin besin elementi gereksinimi dikkate

(30)

alınarak; ekimle birlikte 27,7 kg/da MAP, 23,75 kg/da KNO3, 10,4 kg/da NH4SO4 ve üst gübre olarak ise çapa ile birlikte 29 kg/da NH4NO3 uygulanmıştır.

Yabancı ot kontrolü amacıyla yabancı ot türleri dikkate alınarak önce

Arat” ticari isimli herbisit uygulanmış, daha sonra da yeni yabancı ot çıkışları göz önünde bulundurularak sıralanan parsellere “Ekip” ticari isimli herbisit uygulanmıştır. Y1 uygulamasında ise bitki gelişimi ve yabancı ot çıkışlarına göre sadece “Ekip” ticari isimli herbisitin uygulanmasının yeterli olacağına karar verilmiştir. Ayrıca, deneme alanında problem olan zararlılara karşı (yaprak pireleri ve cüce ağustos böcekleri gibi) bir kez “Decis” ticari isimli insektisit uygulaması yapılmıştır.

(31)

Çizelge 3.4. Vejetasyon süresi boyunca yapılan işlemler ve uygulama zamanları (2008 yılı)

Toprak işleme uygulaması Uygulama

Zamanı Ekim zamanı

Sulama Çapa, gübreleme ve boğaz doldurma İlaçlama Hasat Y1 Sulama Kulaklı pulluk (20 cm) Diskli tırmık (10 cm) 26 Temmuz 26 Temmuz

-Frezeli ara çapa makinası ile gübre ve boğaz doldurma 15 Ağustos - Decis 07 Ağustos -Ekip 12 Ağustos Y2 Kulaklı pulluk (20 cm)

Toprak frezesi (12 cm) 16 Temmuz 16 Temmuz

Y3 Toprak Frezesi (10 cm) 16 Temmuz 16 Temmuz

Y4 Çizel (20 cm)

Diskli Tırmık (10 cm) 16 Temmuz 16 Temmuz

Y5 Anıza ekim 16 Temmuz

Yağmurlama 17 Temmuz Yağmurlama 28 Temmuz Salma sulama 08 Ağustos Salma sulama 25 Ağustos Salma sulama 15 Ekim

-Frezeli ara çapa makinası ve gübre: 06 Ağustos - Boğaz doldurma: 15 Ağustos -Arrat 03 Ağustos - Decis 07 Ağustos -Ekip 12 Ağustos 25 Ekim

(32)

Çizelge 3.5. Vejetasyon süresi boyunca yapılan işlemler ve uygulama zamanları (2009 yılı)

Toprak işleme uygulaması Uygulama

Zamanı Ekim zamanı

Sulama Çapa, gübreleme ve boğaz doldurma İlaçlama Hasat Y1 Sulama Kulaklı pulluk (20 cm) Diskli tırmık (10 cm) 31 Temmuz 31 Temmuz

-Frezeli ara çapa makinası ile gübre ve boğaz doldurma 12 Eylül

-Ekip 23 Ağustos

Y2 Kulaklı pulluk (20 cm)

Toprak frezesi (12 cm) 21 Temmuz 21 Temmuz

Y3 Toprak Frezesi (10 cm) 21 Temmuz 21 Temmuz

Y4 Çizel (20 cm)

Diskli Tırmık (10 cm) 21 Temmuz 21 Temmuz

Y5 Anıza ekim 21 Temmuz

Yağmurlama 22 Temmuz Yağmurlama 03 Ağustos Salma sulama 09 Ağustos Salma sulama 28 Ağustos Salma sulama 17 Eylül Salma Sulama 10 Ekim

-Frezeli ara çapa makinası ve gübre: 15 Ağustos - Boğaz doldurma: 24 Ağustos -Arrat 07 Ağustos -Ekip 12 Ağustos 24 Ekim

(33)

3.2.2. Toprak Özelliklerinin Belirlenmesi

Deneme alanının toprak özelliklerini ve uygulanacak gübre miktarını belirlemek için Çizelge 3.6’da verilen ölçüm ve analizler yapılmıştır.

Çizelge 3.6. Toprak özellikleri ile ilgili parametreler ve analizlerde kullanılan metotlar

Toprak özelliği Ölçüm zamanı Derinlik (cm) Kullanılan Metot

Tekstür Deneme kurulmadan önce 0-10 10-20 20-30

Bouyoucos hidrometre metodu (Gee and Bouder, 1986)

Nem içeriği Toprak işleme öncesi Toprak işleme sonrası Hasat 0-10 10-20 20-30

Sabit hacimde silindirlerle alınmış bozulmamış toprak örneklerinde (Blake ve Hartge, 1986) Hacim ağırlığı Toprak işleme öncesi Toprak işleme sonrası Hasat 0-10 10-20 20-30

Sabit hacimde silindirlerle alınmış bozulmamış toprak örneklerinde (Blake ve Hartge, 1986) Penetrasyon direnci Toprak işleme öncesi Toprak işleme sonrası Hasat Maksimum 80 cm derinliğe kadar her 1 cm derinlikte

Elle itmeli 10 MPa ve 80 cm derinlikte ölçüm yapabilen dijital penetrometre ile Organik madde (OM) Toprak işleme öncesi 0-10 10-20 20-30 Kjeldahl Yöntemi (Bremner, 1965) Toplam azot (N) Toprak işleme öncesi 0-15 15-30 Kjeldahl Yöntemi (Bremner, 1965) Yarayışlı fosfor (P) Toprak işleme öncesi 0-15 15-30

Sodyum bikarbonat metodu (Olsen ve ark., 1954)

(34)

3.2.3. Yeşil Ot Verimi

Deneme alanından her parselden rasgele seçilen 6 m uzunluğunda 3 şeritte bulunan bitkiler toprak yüzeyinden 5 cm yukarıdan kesilerek arazide tartılmış ve elde edilen sonuçlar dekara yeşil ot verimi olarak hesaplanmıştır.

3.2.4. Zaman Tüketimi

Denemede buğday hasadından sonra, her parselde yapılan tüm işlemler (toprak işleme, tohum yatağı hazırlığı, ekim ve bakım işlemeleri) için geçen süre kronometre ile ölçülerek zaman tüketimi h/da olarak belirlenmiştir.

3.2.5. Yakıt Tüketimi

Toprak işleme, tohum yatağı hazırlığı, ekim ve bazı bakım işlemlerinde tüketilen yakıt miktarı traktörün yakıt sistemine bağlanan yakıt tüketimi ölçme cihazı kullanılarak belirlenmiştir (Özmerzi ve Bereket, 1996; Yalçın ve ark., 1997; Korucu ve ark., 2001).

3.2.6. İş Verimi

Her bir yöntemde ölçülen toplam zaman, alana oranlanarak uygulanan yöntemlerin iş verimi da/h olarak hesaplanmıştır.

3.2.7. Ekonomik Analiz

Uygulanan yöntemlerde kullanılan tarım makinelerinin birim alan başına toplam giderlerinin belirlenmesi için makinelerin yöredeki kiralama bedelleri dikkate alınmıştır. Birim alan başına toplam gelirlerin belirlenmesinde; yöntemlerin ürün verimleri ile

(35)

ürünün yöredeki ortalama satış fiyatları alınmıştır. Uygulanan yöntemlerin ekonomik olarak değerlendirilmesi için denemeler sırasında kullanılan girdiler ve elde edilen gelir değerleri kullanılmıştır. Uygulamalara göre elde edilen gelir değeri ile ekonomiklik konusunda karar verilmesi ve uygulamalar arası karşılaştırma yapılması için gelir/gider oranı belirlenmiştir (Korucu ve ark., 2001).

3.2.8. Verilerin Değerlendirilmesi

Her bir uygulama için elde edilen veriler kullanılarak uygulamalar arasındaki farklılıkların önem dereceleri varyans analizi (ANOVA), ortalamalar arasındaki farklılıklar ise çoklu karşılaştırma testi (LSD) kullanılarak belirlenmiştir. İstatistiksel analizlerin yapılmasında SPSS (SPSS 2000) bilgisayar paket programı kullanılmıştır.

(36)

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

4.1. Toprak Nem İçeriği

Deneme alanında toprağın 0-10, 10-20 ve 20-30 cm derinliklerdeki ortalama nem içeriği değerleri; toprak işleme öncesinde sırasıyla % 25,56, % 28,73 ve % 29,47, toprak işleme sonrasında % 22,64, % 27,37 ve % 29,86, hasat zamanında ise % 32,91, % 35,07 ve % 35,28 olarak belirlenmiştir. Nem içeriği değerlerinin üç ölçüm derinliğinde hasat zamanında en yüksek değerlerini aldığı görülmektedir. Ayrıca, nem içeriği değerleri derinlikle artmaktadır. Toprak işleme öncesi ve sonrasında en yüksek nem içeriği değerleri toprağı tava getirmek için sulamanın yapıldığı Y1 yönteminde elde edilmiştir. Her ne kadar toprak işleme öncesi ölçümler alındıktan hemen sonra toprak işleme yapılmış ve aynı gün tekrar toprak örnekleri alınmış olsa da kulaklı pulluğun kullanıldığı yöntem olan Y2’de toprak işleme sonrasında en küçük değerlerin ölçülmesi kulaklı pulluğun etkisini göstermektedir. Hasat zamanında nem içeriğinin yüksek olması toprak işlemeden hasata kadar yapılan sulamalar ve yağışların etkisinden kaynaklanmaktadır (Çizelge 4.1).

Çizelge 4.1. Toprağın ortalama gravimetrik nem içeriği değerleri (%)

Ölçüm Derinliği (cm) Ölçüm Zamanı Toprak İşleme Yöntemi 0-10 10-20 20-30 Y1 34,52 37,67 38,20 Y2 25,48 24,96 25,13 Y3 20,97 26,56 27,78 Y4 23,29 26,84 27,99 Y5 23,54 27,64 28,24 Toprak işleme Öncesi Ortalama 25,56 28,73 29,47 Y1 33,69 34,93 36,67 Y2 17,28 24,08 26,85 Y3 19,38 24,65 28,13 Y4 19,33 27,54 29,44 Y5 23,54 25,65 28,24 Toprak İşleme Sonrası Ortalama 22,64 27,37 29,86 Y1 34,64 35,11 35,65 Y2 32,80 34,71 35,09 Y3 32,97 36,49 36,03 Y4 30,55 34,06 33,49 Y5 34,05 34,96 36,16 Hasat Ortalama 32,91 35,07 35,28

(37)

4.2. Hacim Ağırlığı

Deneme alanında toprağın 0-10, 10-20 ve 20-30 cm derinliklerdeki ortalama hacim ağırlığı değerleri toprak işleme öncesinde sırasıyla 1,50 g/cm3, 1,55 g/cm3 ve 1,50 g/cm3, toprak işleme sonrasında 1,42 g/cm3, 1,52 g/cm3 ve 1,55 g/cm3 , hasat zamanında ise 1,43 g/cm3, 1,47 g/cm3 ve 1,48 g/cm3olarak belirlenmiştir. Genel olarak hacim ağırlığı değerlerinin yüksek olduğu ve hasat zamanında diğer ölçüm zamanlarına göre daha düşük olduğu görülmektedir. Hasat zamanında nem içeriğinin yüksek olması, çapa ve boğaz doldurma işlemlerinden sonra tarla trafiğinin olmaması hasat zamanında hacim ağırlığının daha düşük olmasına neden olmaktadır. Ancak, hacim ağırlığı değerlerinin yüksek olması, işleme anında toprağın nem içeriğinin düşük olması ve bu nedenle de aletlerin beklenen etkiyi yapamaması sonucunu doğurmaktadır. Genel anlamda, hacim ağırlığı değerleri, bitki kök gelişimini olumsuz yönde etkilediği rapor edilen 1,60 g/cm3 (Hakansson and Lipiec, 1999: Çay ve Özpınar, 2004’den) değerinin üzerine çıkmasa da ekim işleminde tohum-toprak temasının sağlanması ve tohumların üzerinin toprakla kapatılmasında olumsuzluklara neden olmaktadır. Ekimden hemen sonra sulama yapılarak bu olumsuzluk bir miktar kaldırılmaya çalışılsa da özellikle yüzeyde anızın kalmadığı bazı uygulamalarda yüzey kabuklanması probleminin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu nedenlerle tohum filiz çıkışında da problemler yaşanmıştır. İkinci ürün yetiştiriciliğinde bu olumsuzlukların önüne geçmek için birinci ürün hasadından hemen sonra arazi gölge tavında iken toprak işleme ile ekimin yapılması önemlidir (Çizelge 4.2).

Pierce et al. (1983) ile Fulton et al. (1996), bitki kök gelişimini sınırlandıran hacim ağırlığının toprak tekstürü ile değiştiğini ve kumlu topraklarda kök gelişimini sınırlandıran hacim ağırlığının 1,80 g/cm3 bitki gelişimini olumsuz etkileyen değerin ise yaklaşık 1,69 g/cm3 olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca araştırmacılar, %45’in üzerinde kil içeriğine sahip olan toprakta hacim ağırlığı değeri 1,47 g/cm3 değerini aştığında bitki gelişiminin sınırlandığını ve yaklaşık 1,39 g/cm3 olduğunda kök gelişiminin olumsuz etkilendiğini ifade etmişlerdir. Genel anlamda elde edilen hacim ağırlığı değerleri, Hakansson and Lipiec (1999) ve Çay ve Özpınar (2004) tarafından rapor edilen ve bitki kök gelişimini olumsuz yönde etkilediği bildirilen 1,60 g/cm3 değerinin üzerine çıkmasa

(38)

da ölçülen hacim ağırlığı değerlerinin yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum, çalışma alanı topraklarının organik madde içeriğinin düşük olması ile yakından ilişkilidir.

Çizelge 4.2. Toprağın ortalama hacim ağırlığı değerleri (g/cm3)

Ölçüm Derinliği (cm) Ölçüm

Zamanı Toprak İşleme Yöntemi 0-10 10-20 20-30

Y1 1,55 1,55 1,59 Y2 1,51 1,52 1,50 Y3 1,46 1,53 1,48 Y4 1,48 1,55 1,44 Y5 1,50 1,61 1,49 Toprak işleme Öncesi Ortalama 1,50 1,55 1,50 Y1 1,50 1,50 1,56 Y2 1,34 1,47 1,56 Y3 1,35 1,48 1,57 Y4 1,40 1,58 1,58 Y5 1,50 1,55 1,49 Toprak İşleme Sonrası Ortalama 1,42 1,52 1,55 Y1 1,45 1,43 1,44 Y2 1,42 1,47 1,49 Y3 1,39 1,50 1,53 Y4 1,38 1,44 1,44 Y5 1,48 1,49 1,48 Hasat Ortalama 1,43 1,47 1,48 4.3. Penetrasyon Direnci

Deneme alanında toprağın 0-10, 10-20 ve 20-30 cm derinliklerdeki ortalama penetrasyon direnci değerleri; toprak işleme öncesinde sırasıyla 1,27 MPa, 1,98 MPa ve 2,14 MPa, toprak işleme sonrasında 0,77 MPa, 1,68 MPa ve 2,10 MPa, hasat zamanında ise 0,86 MPa, 1,21 MPa ve 1,35 MPa olarak belirlenmiştir. Toprak işleme sonrasında iki deneme yılında ve üç derinlikte ölçülen ortalama penetrasyon direnci değerleri toprak işleme öncesine göre daha düşüktür. Toprak işleme yöntemleri arasındaki farklılıklar incelendiğinde toprağı tava getirmek için sulamanın yapıldığı Y1 yönteminde üç ölçüm zamanı ve ölçüm derinliğinde de ortalama penetrasyon direncinin diğer yöntemlere göre daha düşük olduğu görülmektedir. Özellikle toprak işleme sonrasında 0-10 ve 10-20 cm derinliklerde toprak işlemenin yapılmadığı Y5 yönteminde ise penetrasyon direnci değerleri daha yüksektir (Çizelge 4.3).

(39)

Hacim ağırlığı ile ilgili açıklamalarda da ifade edildiği gibi, toprak işleme aletlerinden beklenen etkinin elde edilmesi ve fiziksel toprak özellikleri açısından kaliteli bir tohum yatağının hazırlanmasında toprağın işleme zamanındaki nem içeriği büyük öneme sahiptir. Hasat zamanında ölçülen değerlere bakıldığında penetrasyon direnci değerleri her üç derinlikte de toprak işleme öncesine göre daha düşüktür.

Çizelge 4.3. Toprağın ortalama penetrasyon direnci değerleri (MPa)

Ölçüm Derinliği (cm) Ölçüm Zamanı Toprak İşleme Yöntemi 0-10 10-20 20-30 Y1 0,79 1,08 1,27 Y2 1,30 1,97 2,19 Y3 1,31 2,46 2,55 Y4 1,48 2,31 2,60 Y5 1,44 2,07 2,10 Toprak işleme Öncesi Ortalama 1,27 1,98 2,14 Y1 0,51 0,88 1,03 Y2 0,68 1,78 2,55 Y3 0,54 1,86 2,48 Y4 0,67 1,83 2,38 Y5 1,44 2,07 2,10 Toprak İşleme Sonrası Ortalama 0,77 1,68 2,10 Y1 0,94 1,23 1,41 Y2 0,76 1,07 1,36 Y3 0,77 1,16 1,30 Y4 0,81 1,14 1,34 Y5 1,03 1,42 1,34 Hasat Ortalama 0,86 1,21 1,35

Penetrasyon direnci değerlerinin işleme sonrası yapılan amenajman uygulamaları ile önemli oranda değiştiği, eğer arazi üzerinde aşırı trafik uygulaması yapılmamış ve sıkışık tabakalar bulunmuyorsa özellikle sulama ve yağışlarla penetrasyon direnci değerlerinin azaldığı anlaşılmaktadır. Her üç ölçüm zamanında da penetrasyon direncinin derinlikle arttığı, ancak bitki kök gelişimini sınırlandıracak değerlere ulaşılmadığı görülmektedir.

(40)

4.4. Yeşil Ot Verimi

Toprak işleme yöntemlerinin değerlendirilmesinde yabancı ot kontrolü de önemli bir yer tutmaktadır. Yabancı otun etkisini görmek için parseller; “herbisit uygulanmış” ve “herbisit uygulamamış” olmak üzere ikiye bölünmüştür. Deneme yılı, herbisit uygulaması ve toprak işleme uygulamasının faktör olarak kullanıldığı varyans analizi sonucuna göre deneme yılları ve toprak işleme yöntemleri arasındaki farklılığın istatistiksel olarak P<0,01 seviyesinde önemli olduğu belirlenmiştir. Herbisit uygulanmayan ve uygulanan parseller ayrı ayrı değerlendirildiğinde, yıllar arasındaki farklılığın her iki durumda da istatistiksel olarak P<0,01 seviyesinde önemli olduğu ve toprak işleme yöntemlerinin ise herbisit uygulanan parsellerde yeşil ot verimi üzerine istatistiksel olarak P<0,05 seviyesinde önemli bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bu durum için LSD çoklu karşılaştırma testi yapılmıştır (Çizelge 4.4).

Herbisit uygulanmayan parsellerde ortalama yeşil ot verimi 4839,44 kg/da iken herbisit uygulanan parsellerde 5147,74 kg/da olmuştur. Herbisit uygulanmayan ve uygulanan parsellerde yeşil ot verimleri birinci ve ikinci deneme yıllarında sırasıyla 5198,10– 5594,11 kg/da ve 4480,77– 4701,37 kg/da arasında elde edilmiştir. Genelde herbisit uygulanan parsellerde herbisit uygulanmayan parsellere göre daha yüksek yeşil ot verimi değerlerinin elde edildiği görülmektedir. Bu sonuçlar deneme yıllarında elde edilen termal zamanlarla ilişkilendirildiğinde, termal zaman yüksek olduğunda yeşil ot veriminin de yüksek olduğunu göstermektedir (Çizelge 4.4., Şekil 4.1.).

İki yılın (2008-2009) ortalamasına göre; herbisit uygulanmayan parsellerde en yüksek ve en düşük yeşil ot verimi değerleri sırasıyla Y3 (5164,44 kg/da) ile Y5 (4361,61kg/da) yöntemlerinde ve herbisit uygulanan parsellerde de benzer şekilde Y3 (5860,42kg /da) ile Y5 (4497,03 kg/da) yöntemlerinde elde edilmiştir. Bu sonuçlar anıza ekimin uygulandığı yöntemde yeşil ot veriminin diğer yöntemlere göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Yıllara göre yapılan varyans analizi sonuçlarında genel olarak toprak işleme yöntemleri arasında istatistiksel olarak farklılığın olmaması bölgede alternatif yöntemlerin kullanılabileceğini göstermektedir (Çizelge 4.1 ve Şekil 4.4).

(41)

Kasap (2006), Tokat yöresinde çiftçi arazilerinde yaptıkları gözlemlerde ikinci ürün silajlık mısır yeşil ot veriminin 2986,3 kg/da ile 7446,3 kg/da arasında değiştiğini belirlemiştir. Bayhan ve ark. (2006), 6 farklı toprak işleme yöntemini karşılaştırdığı çalışmada; ikinci ürün silaj mısır veriminin 5892 kg/da ile 6932 kg/da arasında değiştiğini ve çimlenme yüzdesinin önemli bir etken olduğunu ifade etmişlerdir. Araştırmada elde edilen değerler bu değerlere benzerlik göstermektedir. Genelde tarla filiz çıkış derecesinin yüksek olduğu çeşit ve toprak işleme yönteminde veriminde yüksek olduğu görülmektedir.

Çizelge 4.4. Herbisit uygulanmayan ve uygulanan parsellerde farklı toprak işleme yöntemlerindeki ortalama yeşil ot verimi değerleri (kg/da) ve LSD testi sonuçları Deneme Yılı Toprak İşleme Yöntemi 2008 2009 2008-2009# Ortalama # Y1 5360,72 4332,14 4846,43 Y2 4935,72 4680,36 4808,04 Y3 5245,54 5083,33 5164,44 Y4 5815,48 4217,86 5016,67 Y5 4633,03 4090,18 4361,61 Herbisit Uygulanmamış Ortalama 5198,10 4480,77 4839,44 Y1 6156,55 4843,16 5499,85ab Y2 5382,74 4752,09 5067,41abc Y3 6143,15 5577,68 5860,42a Y4 5299,70 4328,28 4813,99bc Y5 4988,40 4005,66 4497,03c Herbisit Uygulanmış Ortalama 5594,11 4701,37 5147,74

# Sütünda aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiksel olarak P<0,05 düzeyinde farklılık yoktur.

(42)

Şekil 4.1. Ortalama yeşil ot verimi değerleri

4.5. Yöntemlerin Zaman Tüketimleri

Toprak işleme ve ekim yöntemlerinin zaman tüketimi değerleri Çizelge 4.5’te verilmiştir. Toprak işleme ve ekim yöntemlerinde kullanılan makinelerin 2008 ve 2009 deneme yıllarında her bir parseldeki zaman tüketimleri kullanılan makinalar için ayrı ayrı ölçülmüş ve yöntemlerin ortalama zaman tüketimi değerleri elde edilmiştir. En yüksek zaman tüketimi Y2 uygulamasında (0,540 h/da) elde edilmiş ve bu uygulamayı Y1 (0,499 h/da), Y4 (0,427 h/da, Y3 (0,364 h/da) ve Y5 (0,244 h/da) yöntemleri takip etmiştir. Y5 uygulamasında geleneksel yönteme (Y1) göre %51,10 oranında zamandan tasarruf sağlanmıştır. Yeşil ot veriminin en yüksek olduğu Y3 uygulamasında ise bu oran %27,05’tir (Çizelge 4.5 ve Şekil 4.2).

(43)

Çizelge 4.5. Yöntemlerde kullanılan makinalara ait zaman tüketimleri (h/da) Uygulamalar Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 Kulaklı pulluk 0,180 0,213 Çizel 0,138 Freze 0,091 0,125 Diskaro 0,080 0,060 Ekim 0,069 0,067 0,070 0,060 Anıza ekim 0,072 Çapalama 0,124 0,124 0,124 0,124 0,126 Boğaz doldurma 0,015 0,015 0,015 0,015 0,015 İlaçlama 0,031 0,031 0,031 0,031 0,031 TOPLAM 0,499 0,540 0,364 0,427 0,244

(44)

4.6. Yöntemlerin Yakıt Tüketimleri

Toprak işleme ve ekim yöntemlerinin yakıt tüketimi değerleri Çizelge 4.6’da verilmiştir. Toprak işleme ve ekim yöntemlerinde kullanılan makinelerin 2008 ve 2009 deneme yıllarında yakıt tüketimleri ayrı ayrı ölçülmüş ve her bir yöntem için ortalama yakıt tüketimi değerleri belirlenmiştir. Toprak işleme ve ekim yöntemlerinin yakıt tüketimine etkisini belirlemek için yapılan varyans analizine göre yöntemler arasındaki farklılık P<0,01 seviyesinde istatistiksel olarak önemlidir. En yüksek yakıt tüketimi değeri Y2 uygulamasında elde edilmiş ve bu uygulamayı Y1, Y4, Y3 ve Y5 yöntemleri takip etmiştir. Yöntemler arasındaki farklılığı belirlemek için yapılan LSD çoklu karşılaştırma testine göre; Y1 ile Y2 yöntemlerinin aynı grupta yer alırken diğer yöntemler istatistiksel olarak farklı gruplarda yer almaktadır (Çizelge 4.6 ve Şekil 4.3). Çizelge 4.6. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama yakıt tüketimleri (l/ha)

Yıl Toprak İşleme Yöntemi İşlem

2008 2009 ORTALAMA # Kulaklı pulluk 21,3 20,2 Diskli tırmık 10,4 6,1 Ekim 5,1 3,5 Y1 Toplam 36,8 29,8 33,30a Kulaklı pulluk 23,7 21,3 Freze 10,8 9,8 Ekim 5,7 4,3 Y2 Toplam 40,2 35.4 37,8a Freze 10,4 9 Ekim 4,9 3,6 Y3 Toplam 15,3 12.6 13,95b Çizel 14,8 11,4 Diskli tırmık 4,1 5,8 Ekim 4,9 4,82 Y4 Toplam 23,8 22,02 22,91c Y5 Anıza ekim 6,1 4,7 5,4d

# Sütünda aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiksel olarak P<0,05

(45)

Yöntemlerde kullanılan alet makinaların tipi ve sayısına göre yakıt tüketimi değerleri değişmektedir. Kulaklı pulluğun kullanıldığı Y1 ve Y2 yöntemlerinde yakıt tüketiminin yüksek olduğu görülmektedir (Şekil 4.3). Makina sayısının Y1 ve Y2 yöntemine eşit olduğu çizelin kullanıldığı Y4 yönteminde yakıt tüketimi daha azdır. En düşük yakıt tüketimi değeri ise Y5 yönteminde elde edilmiştir (Çizelge 4.6). Karaağaç (2007), Yalçın ve Cakır (2006) ve Bayhan ve ark., (2006) da yaptıkları çalışmalarda en düşük yakıt tüketiminin direk ekim yönteminde elde edildiğini belirtmişlerdir.

Şekil 4.3. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama yakıt tüketimleri

4.7. Yöntemlerin İş Verimleri

Toprak işleme ve ekim yöntemlerinin ortalama zaman tüketimi değerleri işlenen alana oranlanarak yöntemlerin iş verimleri elde edilmiştir. En yüksek iş verimi Y5 uygulamasında (13,89 da/h) elde edilmiş ve bu uygulamayı Y3 (5,13 da/h), Y4 (3,88 da/h), Y1 (3,04 da/h)) ve Y2 (2,70 da/h) yöntemleri takip etmiştir. İş verimi değeri Y5 uygulamasında geleneksel yönteme (Y1) göre %457,20 daha yüksektir. Yeşil ot veriminin en yüksek olduğu Y3 uygulamasında ise bu oran %68,68’dir (Çizelge 4.6 ve Şekil 4.3).

(46)

Çizelge 4.7. Yöntemlerde kullanılan makinalara ait iş verimleri (da/h) Uygulamalar Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 Kulaklı pulluk 5,56 4,69 Çizel 7,25 Freze 11,00 8,00 Diskaro 12,5 16,67 Ekim 14,5 14,93 14,29 16,67 Anıza ekim 13,89 TOPLAM 3,04 2,70 5,13 3,88 13,89

Şekil 4.4. Toprak işleme yöntemlerinin ortalama iş verimleri

4.8. Toprak İşleme Yöntemlerinin Ekonomik Analizi

Araştırmada ele alınan toprak işleme ve ekim yöntemlerinin karlılık düzeyini belirlemek amacıyla yapılan ekonomik analiz sonuçları Çizelge 4.8’de verilmiştir. Ekonomik analizde tarla kirası dikkate alınmamış ve makina kiralama bedelleri olarak yörede uygulanan fiyatlar esas alınmıştır. Yörede anıza ekim yöntemi henüz uygulanmadığı

(47)

için anıza ekim makinasının kira bedeli tahmini olarak belirlenmiştir. Tohum, gübre ve ilacın birim fiyatı denemede kullanılan miktarlara göre birim maliyetlerin ortalaması olarak alınmıştır.

Herbisit uygulanmayan ve uygulanan parsellerde gider değerleri toprak işleme yöntemlerine göre sıralandığında Y1>Y2>Y4>Y3>Y5 şeklinde olmuştur. Elde edilen ürünün değeri olarak belirlenen gelir değerleri ise herbisit uygulanmayan parsellerde Y>Y4>Y1>Y2>Y5 ve herbisit uygulanan parsellerde Y3>Y1>Y2>Y4>Y5 olarak sıralanmıştır. En yüksek ve en düşük gelir/gider oranları ise herbisit uygulanmayan parsellerde sırasıyla Y3 ile Y1-Y2 ve herbisit uygulanan parsellerde Y3 ile Y4 uygulamalarında elde edilmiştir (Çizelge 4.8, Şekil 4.5, Şekil 4.6 ve Şekil 4.7).

Toprak işlemenin yapıldığı uygulamalar içerisinde Y3 uygulamasında en yüksek oranın elde edilmesi bu uygulamadaki işlem sayısının azlığından ve verimin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Bu sonuçlar Y3 uygulamasının yöre çiftçisi için iyi bir alternatif olduğunu göstermektedir. Toplam maliyetin en düşük olduğu direk ekim yönteminde gelir/gider oranının en düşük olmaması, bu uygulamada bitki çıkışı ile ilgili problemlerin ortadan kaldırılması durumunda yöre çiftçisi için ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde önemli bir alternatif yöntem olacağını göstermektedir. Burada yeşil ot verimi değerlerinin de önemli bir faktör olduğu unutulmamalıdır. Yöreye uygun çeşitlerin kullanılması ile verim daha yüksek ve dolayısıyla da gelir/gider oranı daha yüksek olacaktır (Çizelge 4.8).

Elde edilen sonuçlara benzer şekilde Karaağaç (2007) yaptığı çalışmada girdinin en düşük olduğu direk ekim yönteminde, birim alandan elde edilen yeşil ot verimi miktarının da düşük olması nedeniyle gelir/gider oranı da düşük olduğu için direk ekim yönteminin en karlı yöntem olmadığını belirtmiştir. Aydın (2005) ise işlem sayısının düşük olduğu yöntemde toplam maliyetin az olduğunu, fakat verimin en yüksek olduğu klasik toprak işleme yönteminde gelir/gider oranının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

(48)

Çizelge 4.8. Gider-gelir birim fiyatları ve yöntemlere göre gelir/gider oranları

Toprak işleme yöntemi Birim fiyat (TL/da) Y1 Y2 Y3 Y4 Y5 GİRDİ Tohum 17,54 17,54 17,54 17,54 17,54 17,54 Gübre 78,08 78,08 78,08 78,08 78,08 78,08 İlaç 27,56 27,56 27,56 27,56 27,56 27,56 Sulama 15,00 75,00 75,00 75,00 75,00 75,00 Kulaklı pulluk 26,50 26,50 26,50 -- -- -- Diskli tırmık 14,00 14,00 -- -- 14,00 -- Toprak frezesi 10,50 -- 10,50 10,50 -- -- Çizel 18,50 -- -- -- 18,50 --

Pnömatik ekim makinası 10,80 10,80 10,80 10,80 10,80 --

Anıza ekim makinası 15,00 -- -- -- -- 15,00

Frezeli ara çapa

makinesı 11,20 11,20 11,20 11,20 11,20 11,20

Boğaz doldurma 10,95 10,95 10,95 10,95 10,95 10,95

Hasat 13,45 13,45 13,45 13,45 13,45 13,45

GİDER TOPLAMI (TL/da)

Herbisit Uygulanmamış 285,08 281,58 255,08 277,08 248,78 Herbisit Uygulanmış 257,52 254,02 227,52 249,52 221,22

YEŞİL OT VERİMİ (kg/da)

Herbisit Uygulanmamış 4846,43 4808,04 5164,44 5016,67 4361,61 Herbisit Uygulanmış 5499,85 5067,41 5860,42 4813,99 4497,03

GELİR TOPLAMI (TL/da)

Herbisit Uygulanmamış 581,57 576,96 619,73 602,00 523,39 Herbisit Uygulanmış 659,98 608,09 703,25 577,68 539,64

GELİR/GİDER

Herbisit Uygulanmamış 2,04 2,04 2,43 2,17 2,10

Herbisit Uygulanmış 2,56 2,39 3,09 2,32 2,44

(49)

Şekil 4.5. Toprak işleme yöntemlerinden elde edilen toplam gider değerleri

(50)

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Öyleyse BDE, bilgisayarın öğrenmenin meydana geldiği bir ortam olarak kullanıldığı, öğretim sürecini kısaltan ve öğrenci motivasyonunu güçlendiren,

Bizim çalışmamızda da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamakla birlikte kadın olmak, ailede osteoporoz öyküsünün olması, 65 yaşından küçük olmak ve

Kendini bildiğinden beri burnunun sağ tarafından nefes alamadığını ifade eden 21 yaşındaki erkek hastanın sağ nazal vestibulumunda 6x4 mm lik oval bir açıklık bırakan

Bazı hastalarda somatizas- yon, depresyon veya anksiyete bozukluğu doktora ilk başvuru nedeni olabilirken, bazı hastaların DSM-IV “Somatoform Bozukluk” tanı

In Fig. The contributions of the electron- phonon interaction to the ground-state energy of a polaron gas is plotted as a function of the 1D carrier density N. The solid,

Daha önce bölgede yürütülen çalışmalarda, optimum olmasa da ihtiyaç duyulan dönemlerde yapılacak destekleme sulamalar ile verimin birkaç kat artacağı belirlenmiştir

(2001) ikinci ürün silajlık mısır tarımında azaltılmıĢ toprak iĢleme ve doğrudan ekim uygulamaları adlı çalıĢmalarında uygulamalar arasındaki en

7 Ağustos 1912’de Adana’da kolera salgını olduğundan Halep, Şam ve Beyrut’ta gerekli tahaffuz tedbirlerinin alınması, Adana, Konya ve Halep vilayetlerinde