• Sonuç bulunamadı

Hamidin huzurunda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hamidin huzurunda"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r , _____________ T T -

t) û b % % 0

11

Ş e h r i n i ç i n « f e n

f

|

-Hâmidin huzurunda

r

Bu gün irfan ordusu tarafından ziyaret edilecek makbe-

rinde şu beyti yazılı «Bu taş cebinime benzer ki ayni m ak-

berdir - Dışı sükût ile zahir, deruni m ahşerdir!»

-| Y a z a n : S A L Â H A D D İ N G Ü N G Ö R }

Ölümünden bir sene evveldi. «Şairi- azam» i Yeniköyde misafir bulunduğu yalıda ziyarete gitmiştim. Bayan Lüsyen beni geniş bir salona alarak büyük bir teessür içinde haber verdi:

— Beyefendi hasta... Hem de çok hasta!..

Boş bulunup:

— Nesi var? diye sordum.

Başını elleri arasında sıkarak cevab verdi:

— En büyük hastalık... İhtiyarlık has­ talığı!..

Evet.. Hepimiz hissediyorduk ki, o gitgide, yağı tükenmiş bir kandil gibi sö­ nüyordu. Fakat, hayata, son kudret ba- kiyesile o kadar bağlıydı ki, bu tedricî sönüşün daha bir kaç yıl için devam ede­ ceğini ümid ediyorduk. O kadar iyi ya­ şamış bir adam için, ölüm pek amansız bir şey olacaktı. Bunu, o da hissediyor­ du.

(Kulüb) e gittiği gece, kendisinde bir fenalık hissederek asansörün başında kü­ çük bir baygınlık geçirdi. Bu küçük bay­ gınlık, büyük ve ebedî bir baygınlıktan ibaret olan ölümün mukaddemesiydi.

Sağ olsaydı bu gün tam doksan yaşma girecekti. Üç sene var ki, onun yaşını yerde sayıyoruz. Hayatının son günlerin­ de bile hâlâ «karlar altında bir nevba - har» olduğunu iddia eden büyük şairi - mizi, bundan üç sene evvel, gene böyle kıştan kurtulmuş, fakat bahara henüz kavuşamamış olduğumuz bir nisan ak - şamında, kaybetmiştik. Ertesi sabah evi­ ne gittiğim zaman, beni onun taze nâşı ile karşılaştırdılar. Ölümü bütün bir ö- mür müddetince ve en anlaşılmaz keli­ melerle bize anlatmağa çalışan büyük şair de, nihayet bu dünyada halledeme­ diği muhteşem muammanın içindeydi. Artık ona; cevab almağı ummamak şar- tile:

« Çıktın mı, huzuru Jcibriyâya; Bildin mi nedir o tıjlı ekher?» Diye sorabilirdik!

Abdülhak Hâmidi, fanî varlığı toprak seviyesile bir olduktan sonra, ilk ziyaret eden gazeteci ben olmuştum.

(Maçkapalas) m sabık kiracısı, Zin - cirlikuyunun boş mezarlığı içinde; eşyası alacaklılar tarafından haczedilmiş met - rük bir konakta, tek odaya sığınan bir devlet düşkününe nekadar benziyordu.

— Abdülhak Hârnid, nerede yatıyor? diye sorduğum zaman, mezarlık bekçisi bir müddet dalgın dalgın yüzüme bak - mıştı ve neden sonra:

— Ha... demişti, anladım, siz bir nu­ maralı mezarı arayorsunuz! İşte şuracık­ ta...

Bekçinin gösterdiği yerde, etrafı çi - çeklerle süslenmiş nemli bir toprak yığını vardı. Başı ucuna, bir tahta levha asmış­ lardı. Levhanın üzerinde şu rakam oku­ nuyordu: 1

Abdülhak Hârnid, «Asrî mezarlığın bir numaralı ölüsü» olarak üç sene bu mezarlıkta kaldı. Fakat onu hiç birimiz unutmuş değildik. Hüviyetimizin kemik­ leri içine sinen edebî nimeti, (küfran) a pek benzeyen böyle bir (nisyan) a düş­ mekten elbetteki bizi alıkoyacaktı.

Finten şairini Zincirlikuyunun bir kö­ şesinde, uzun zaman küçük bir toprak kabartısı halinde, bırakamazdık. V e nite­ kim, işte bırakmadık da...

Sağlığında çok iyi giyinmesini bilen bu diplomat - şair, yeni yapılan mezarı için­ de, bu gün hatırasını taziz için tertib edi­ len ihtifalde, ziyaretçilerinin huzuruna hiç sıkılmadan ve kıyafeti için özür dile­ meğe mecbur olmadan çıkabilecektir.

(A rif Hikmet) in itina ile projesini çi­ zip heykeltraş Sabihanın özene bezene işlediği bir tunç baş, Abdülhak Hâmidin yeryüzündeki son fanî hüviyetinin ifade­ si olabilecek kudrettedir. Kaidesi üzerin­ de sadece adı, doğum ve ölüm tarihleri ve şu iki meşhur mısraı:

«Bu tas cebinime benzer ki aynı makberdir Dışı sükût ile zahir, deruni mahşerdir »

İki küçük salkım söğüdünün arasında, taflanlar ve türlü çiçeklerle bir yarım bahçeyi andıran bu mezara, bu gün ilk resmî ziyaret yapılıyor. Maarif Vekili Haşan Âli Yücel, bilhassa ihtifali açmak için Ankaradan gelecek ve memleketin irfan ordusu mümessillerinden bir çok şahsiyetlerle birlikte büyük şairin hatırası önünde eğilecek!

Onun ömrü güzel başlamış ve güzel bitmişti. Bebekte padişah Hekimbaşısı - nın torunu ve bir büyük elçinin oğlu ola­ rak dünyaya gözlerini açtı. Kafesleri ar­ kasında Kafkasyanın cinsî cazibelerinden

en güzel örnekleri toplayan bir konakta çocukluğunu geçirdi.

Babasının ölümü üzerine, Tahranda ona ilk teselli sözünü bizzat İran Şahı söyledi. Yirmi yaşında iken Parise sefaret kâtibi olarak gönderdiler. Otuz beş ya­ şında müsteşar, kırk beş yaşında sefir, elli beş yaşında âyan azası oldu.

Bu uzun devre içinde bazı küçük sı - kmtılara da uğramadı değil, «nurudide zevcesi» Fatma hanımın ve Londrada evlendiği Nili Hanımın ölümleri gibi hâ­ diseler, fırtınalı dimağından, kısa süren sağanaklar halinde gelip geçtiler.

Nihayet Millet Meclisinin en yaşlı aza­ sı olmak şerefile, senelerce başbaşa kal­ dı.

Şimdi de işte ölümünden üç sene son­ ra, Cumhuriyet hükümetinin Maarif V e­ kili Haşan Âli Yücel başta olmak üzere devrin bütün güzideleri, huzurunda el bağlamağa geliyorlar.

Büyük doğmak ne güzel şeydir!

SALÂHADDİN GÜNGÖR

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İkbalin değil kamu yararının peşindeki mimarların, gazetecilerin, spor insanlarının ve spor severlerin örgütlenerek İstanbul 2020 Rant Olimpiyatı projesine karşı

Y›l›nda Büyük E¤itim ve Siyaset Adam› Hasan-Âli Yücel (1897-1961).. Fiftieth death anniversary of a great educationer and politician: Hasan-Âli Yücel (1897-1961)

As a result of the measurements conducted, it has been revealed that in the case o f the high frequencies (£>2-105 Hz) of the alternate electric field applied to the crystal

Düzeltmek, doğrulamak, daha iyisini daha doğrusunu daha cesurunu söyle­ mek için. Kızanlar olacak ama birlikte kırmızıyı kullanacağız

Benzeri duygular taşımaktayım, çün­ kü ellerinde yetki olanların neredeyse tü­ m ünün eylem leri, nisandan nisana zo­ runlu olarak yapılagelen etkinliklerdeki dem

Bundan 10.000 y›l kadar önce tar›m›n bafllamas› ve hayvanlar›n evcilleflti- rilmesi sonucu çiflikler ve kentler ortaya ç›km›fl ve hepimizin okulda ö¤rendi¤i

Amaç: Bu çalışmanın amacı Yoğun bakım ünitesine (YBÜ)’ne alınan obstetrik olguları retrospektif olarak değerlendirmek, YBÜ’ne kabul sıklığını,.. nedenlerini ve

Fakat median sinirin palmar dalı korunmuştur çünkü karpal tünelin içinden geçmez (1-6). Karpal tünel sendromunun daha çok yaşlı bayanlarda görülmesi akla iki