• Sonuç bulunamadı

Bir Asya içecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanlı kahve kültürü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Asya içecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanlı kahve kültürü"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Asya igecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanli Kahve Kiilturu Mehmet KALPAKLI* - F. Ozden MERCAN**

Ozet:

Bu makalede Osmanli kahve kultiirunu tanitmak ve ogretmek amaciyla 17. yiizyil italyan entelektiiellerinden Kont Luigi Ferdinando Marsili tarafmdan 1685 yilmda yayimlanan Bevanda

Asiatica [Bir Asya igecegi] ba§likli kitap incelenecektir. Heniiz Batinin pek bilmedigi bir igecek olan ve

Tiirklerin gokga tiikettigi kahvenin saglik agisindan bnemini vurgulayan Marsili, Hezarfen Huseyin Efendi’ye ait oldugunu belirttigi kahve bitkisinin bzellikleri ve yararlari iizerine Osmanli Tiirkgesinde yazilmig kisa bir metni de bu kitabina eklemi§tir. Bu anlamda Marsili’nin bu eseri Dogu-Bati arasindaki bilgi aktanminin ve kiiltiirel degi§-toku?un somut bir brnegi olmasi agisindan bnemlidir. Mevcut literatiirde Luigi F. Marsili’nin hayati, eserleri ve askeri kimligiyle ilgili yapilmi? galigmalar olmasina ragmen, kahve kitabindan hemen hemen higbir yerde bahsedilmemekte ya da sadece ismi anilarak gegilmektedir. Bu makalede, Marsili’nin kahveyle tani§ma siireci incelenmi§ ve kaleme aldigi Bevanda Asiatica’nin igerigi degerlendirilmi§tir.

Anahtar Kelimeler: Luigi Ferdinando Marsili, Hezarfen Huseyin Efendi, Kahve, Kiiltiirel Ali§-veri§, 17. yiizyil Osmanh-Avrupa ili§kileri

Abstract:

This article focuses on Bevanda Asiatica published in 1685 by a 17th century Italian intellectual Count Luigi Ferdinando Marsili with the purpose of introducing and teaching Ottoman coffee and coffee culture in Europe. Emphasizing the health benefits of coffee, a drink which was not much known at that time in Europe while it was being heavily consumed by the Ottomans, Marsili also included a short text on the characteristics of coffee plant and its benefits in Ottoman Turkish, which he attributed to Hezarfen Huseyin Efendi. Bevanda Asiatica is important in this regard as being a concrete example of cultural exchange and transfer of information between East and West in the early modern period. In the existing literature there are several studies related to the life, works and military career of Luigi Marsili; however, only very few sources mention his book on coffee and none of them analyzes it in detail. Thus, this article examines Marsili’s first acquaintance and experience with coffee while also interpreting the content of his Bevanda Asiatica.

Keywords: Luigi Ferdinando Marsili, Hezarfen Huseyin Efendi, Coffee, Cultural Exchanges, 17th century Ottoman-European Relations

l.D. Bilkent Universitesi, Tarih Bdliimu, e-posta: kalpakli@bilkent.edu.tr

(2)

Mehmet Kalpakh - F. Ozden Mercan

Osmanli topraklanna kahvenin geli§i ve tiiketimi daha onceki yillara dayansa da tarih^i Pe^uyi’nin kaydmdan bgrendigimize gore ilk kahvehanelerin agih§i 1554 yilmda, istanbul’da Halepli Hakem ve §amli §ems adh iki giri§imci tarafmdan ger^eklejtirilmijti.1 Ticaretin $ok yogun oldugu, Miisluman ve gayrimuslim; yerli ve yabanci binlerce ki§inin her gun gelip gegtigi Tahtakale’de a^ilan bu iki kahvehaneyi digerleri takip etti ve kahve tiiketimi ve kahvehaneler once pay-i taht Istanbul’da, sonra da imparatorluk’un belli ba§li §ehirlerinde hizla yayginla§ti. Heniiz Bati diinyasmda bilinmeyen bu “egzotik” igecegin iinii imparatorluk’u bir vesile ile ziyaret eden Batihlarca Avrupa’ya ta§mdi. Hatta kahve, Osmanli iilkesinden Bati’ya gotiirulen hediyelerin ba§mda gelmeye ba§ladi.

1 Pe^uyl (Pe^evi) Tdrth-i Pefuyi, tipkibasim (Istanbul: Enderun Kitabevi, 1980) s. 363-365; Hezarfen Huseyin Efendi, Telhtsii’l-BeyanTnda ilgili bbliimde Pe^uyi’nin bu kaydini neredeyse aym ciimlelerle fakat biraz kisaltarak tekrar eder ve Sultan III. Murad devrinden itibaren getirilen kahvehane yasaklan hakkmda kisa bir bilgi verir. Hezarfen Huseyin Efendi, Telhisii’l-Beydn fi Kavanm-i Al-i Osman, haz. Dr. Sevim ilgurel (Ankara: Turk Tarih Kurumu Yayinlan, 1998) s. 274.

2 “Relazione di Gianfrancesco Morosini Bailo a Costantinopoli Letta in Senate L’Anno 1585,” Relazioni degli Ambasciatori Veneti at Senato, haz. Eugenio Albert, Seri III, Cilt III (Firenze: Societa Editrice Fiorentina, 1855)

s. 268.

3 “Lettera 3. da Costantinopoli P. I, 7 di Febraio 1615” Viaggi di Pietro della Valle II Pellegrino (Roma: Appresso Vitale Mascarde, 1650) Cilt 1, s. 152-155.

4 Jean Thevenot, Thevenot Seyahatnamesi, gev. Ali Berktay (Istanbul: Kitap Yaymevi, 2009) s. 69-70. 5 John Ellis, An Historical Account of Coffee (London, 1774) s. 12.

6 Kahve hakkmda en eski kaynaklardan biri, Abdiilkadir El-Cezlri’nin H.966/M.1559-1559'da kaleme aldigi Umdetii's-safve fi hilli'l-Kahve adh risalesidir. Kahvenin niteligi, tarih^esi ve hazirlani§i hakkmda bilgiler

igeren bu risale, o dbnemde kahvenin helal mi haram mi konusunda tarti§malara da cevap verir. Ceziri, kahvenin helal bir i^ecek oldugunu savunmaktadir.

7 Antonie Galland, Mansieur Chassebras de Camaille’in sipari§i iizerine Ceziri’nin eserinin bazi bbliimlerini ^evirerek kendi eklemeleriyle birlikte 1699’da Fransizca olarak yayimlami§tir: De I’origine et du Progres du

Cafee (Caen, 1699).

Konu edindigimiz italyan Kont Luigi Ferdinando Marsili’den once 1585’te bir ba§ka italyan, Venedik Baylosu Gianfrancesco Morosini yazdigi raporda ilk defa kahveden bahseder, Morosini her kesimden Tiirk’un bir araya gelip “Cavee” adi verilen sicak ve siyah bir sivi i^tiklerini ve bu i^ecegin insam uyamk tuttugunu soylediklerini yazar.2 17. yiizyihn ba§mda da Pietro Della Valle arkada§i Mario Schipano’ya istanbul’dan yazdigi mektupta kahveden bahseder, italya’da heniiz pek bilinmeyen kahvenin keyif i^in sohbetler esnasmda igildigini yazar, hatta dbnerken yaninda bir miktar kahve getirecegini ve bu igecegi tiim italya’ya tamtacagim belirtir.3 1655’te istanbul’u ziyaret eden Fransiz seyyah Jean Thevenot da Tiirkler arasmda kahvenin yaygin kullanimmdan sbz eder, ister fakir ister zengin olsun herkesin giinde iki veya ii? fincan kahve igtigini ve kahvenin kocanin kansma temin etmek zorunda oldugu temel ihtiya^ maddelerinden biri oldugunu yazar ve kahvenin yapimi ve sunumu ile ilgili de oldukga detayh bilgiler verir.4 Binbir Gece hikayelerini Bati’ya aktaran Antonie Galland’m soyledigine gore (ki o da Francois Petis de la Croix’dan dinlemi?tir) Thevenot 1657 yilmda Paris’e dbnerken bol miktarda kahveyi de beraberinde gotiiriir ve yalmz kendisi igmekle kalmayip onu ziyaret edenlere de ikram eder.5 Antonie Galland ise kahvenin nasil bir i^ecek oldugunu merak eden Avrupah bir entelektiielin sipari§i ile El-Ceziri’nin6 kahve hakkindaki eserinin bazi bbliimlerini Arapgadan gevirmi§ ve kendi ilaveleriyle birlikte yayimlami§tir.7

364

(3)

Bir Asya ifecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiiltiirii

Kahve Avrupa’da ilk olarak Venedik’te, 1615’te tiiketilmeye ba§lanmi§ ve sonrasmda 1640’larda Marseilles, Lyons ve Paris’e; 1650’lerde ise Londra ve Viyana’ya ula§mi?tir.8 Avrupa’da ilk ortaya giktiginda farkli tepkilerle kar§ilanan kahve, 18. yuzyila gelindiginde toplumun her kesimi tarafindan tiiketilen bir igecek haline gelmijtir.

8 Fernand Braudel, Capitalism and Material Life, 1400-1800, Qev. M iriam Kochan (London: Fontana, 1974) s. 184. 9 Bevanda Asiatica, Brindata all’Eminentissimo Bonvisi, Nunzio Apostolico appresso la Maesta dell’Imperatore, Da Luigi

Ferdinando Marsigli, che narra I’Historia Medica del Cave (Vienna: Appresso Gio Van Ghelen, 1685). M odern baskisi igin, bkz: Luigi Ferdinando Marsili, Bevanda Asiatica (Trattatello sul caffe), haz. Clem ente M azzotta (Roma: Salerno Editrice, 1998).

10 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, der. Emilio Lovarini (Bologna: Nicola Zanichelli, 1930).

11 Jo h n Stoye, Marsigli's Europe 1680-1730, The Life and Times o f Luigi Ferdinando Marsigli, Soldier and Virtuoso

(New Haven: Yale University Press, 1994) s. 8. 12 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 4-8.

Bu makalede Osmanh kahve kiilturunu tanitmak ve dgretmek amaciyla Kont Luigi Ferdinando Marsili tarafindan 1685 yihnda yayimlanan Bevanda Asiatica9 [Bir Asya igecegi] ba§hkh kitap

incelenecektir. Eski gaglardan itibaren farkli kiilturlerdeki igecek ali§kanhklanndan bahsederek konuyu heniiz Bati'nm pek bilmedigi bir igecek olan ve Tiirklerin gokga tiikettigi kahveye getiren Marsili, biiyiik Osmanh alimi Hezarfen Huseyin Efendi’ye ait oldugunu belirttigi kahve bitkisinin bzellikleri ve yararlari iizerine Osmanh Tiirkgesinde yazilmi§ kisa bir metni de bu kitabina eklemi§tir. Bu anlamda, Marsili’nin bahsi gegen eseri, Dogu-Bati arasindaki bilgi aktanminm ve kulturel degi§- toku§un somut bir brnegi olmasi agisindan bnemlidir. Mevcut literatiirde Luigi F. Marsili’nin hayati, eserleri ve askeri kimligiyle ilgili yapilmi§ gah§malar bulunmasma ragmen, kahve kitabmdan hemen hemen higbir yerde bahsedilmemekte ya da sadece ismi anilarak gegilmektedir. Bu makalede, Marsili’nin kahveyle tam§ma siireci incelenecek; kaleme aldigi Bevanda Asiatica’nin igerigi degerlendirilecektir.

Luigi Ferdinando Marsili ve ilk Istanbul Seyahati

Bologna’nin bnde gelen soylu ailelerinden Marsili (veya farkli bir yazihgla Marsigli) ailesinin bir ferdi olan Luigi Ferdinando Marsili, 20 Temmuz 1658’de diinyaya gelir. Hayatiyla ilgili detaylan yillar sonra kaleme aldigi ve ancak bliimunden sonra yayimlanan otobiyografisinden bgrenebildigimiz Marsili, bzellikle hayatindaki dnemli olaylar, seyahatler ve tanijtigi kimselerle ilgili bilgiler verir.10 11 Marsili, geng yagtan itibaren italya’mn pek gok §ehrini ziyaret etmi§, bu §ehirlerin bnde gelen entelektiielleriyle ve bilim adamlanyla tam^ma ve sohbet etme firsati bulmu§; 17. yiizyil italya’sindaki politik bbliinmelere ragmen akademik gevrelerin kar§ihkli etkile§ime agik olmasmdan oldukga istifade etmi§tir.u Herhangi bir iiniversitede egitim gbrmeyen Marsili, buna kar§m dbnemin bnde gelen universite hocalarmdan anatomi, botanik ve matematik gibi bzellikle pozitif bilimler alaninda bzel dersler almi§ ve akademik gevrelerle gok yakin ili§kiler kurmu§tur. Biyoloji ve anatomi alanmda unlit Marcello Malpighi’nin bgrencisi olmu§tur, Astronomi ve matematik alaninda taninmi? bir uzman olan Geminiano Montanari’den dersler almi§; Floransa’da bnemli bir alim, kiituphaneci ve bibliyofil olan Antonio Magliabecchi, Napoli’de bnemli bir tipgi, filozof ve matematikgi olan Tommaso Cornelio ve Roma’da dbnemin bnde gelen alimlerinden Giovanni Alfonso Borelli ile dostluklar kurmu§tur.12 Geng ya§ta bbylesine bnemli entelektiiel gevrelerde bulunmasi Marsili’nin bilgi birikimini ve diinya gbru§iinu oldukga etkilemi§tir. Aynca, istanbul’a daha ilk ziyaretinde de

365 TU BA/]TS 512019

(4)

M ehmet Kalpakh - F, Ozden Mercan

ileride bahsedecegimiz iizere, §ehrin onde gelen alim ve entelektiielleriyle tamgip, yakin dostluklar kurma firsati bulmugtur.

Marsili, istanbul’a ilk seyahatini 1679 yilmda ve heniiz 21 ya§mda iken yapar. Venedik Baylosu Pietro Civran’in elgilik heyetinde istanbul’a gelen Marsili igin bu yolculuk hayatinda dnemli degi§iklikler ve tecriibeler yagayacagi yeni bir donemin de ba§langici olmu§tur. Venedik Cumhuriyeti, uzun ve zorlu Girit Sava§min ardmdan Osmanh Sarayi ile ili§kilerini eski haline getirmek ve iki devlet arasinda ticareti yeniden canlandirmak istiyordu. Ote yandan, bu dbnemde Sultan IV. Mehmed’in sarayinda etkin olan Osmanh ybneticilerinin, ozellikle de Sadrazam Kara Mustafa Pa§a’nin nazarmda, Venedikliler'in oldukga olumsuz bir imaji vardi.13 Pietro Civran, i§te bu olumsuz imaji bir nebze de olsa diizeltebilmek ve selefi Giovanni Morosini’den bo§alan elgilik gbrevini devralmak amaciyla istanbul’a gbnderilmi§ti. 22 Temmuz 1679’da yola gikan bu heyette geng Marsili’nin neden bulundugu hala bir soru i§aretidir. Marsili, otobiyografisinde bu yolculugu kendisi igin briemli bir firsat ve tecriibe olarak yorumlar.14 Ote yandan, bir ba§ka yazismda Marsili, Osmanh'nm yonetimi ve giicii hakkinda bilgi edinmek igin duydugu biiyiik istek nedeniyle bu yolculuga giktigini belirtir.15

13 Ekkehard Eickhoff, Venezia, Vienna e I Turchi (Milano: Rusconi, 1991) s. 380; Merlijn Olnon, “ ‘A Most Agreeable and Pleasant Creature’? Merzifonlu Kara Mustafa Paja in the Correspondence of Justinus Colyer (1668-1682),” Oriento Modemo, Nuova serie, Anno 22 (83), Nr. 3, The Ottoman Capitulations: Text and Context (2003): 659.

14 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 8.

15 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti oriental!,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando Marsili (Bologna: Zanichelli, 1930) s. 175.

16 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 11-12. 17 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 13.

Marsili yolculugu esnasmda Dalmagya kiyilarmi, Split’i, Bosna civarmdaki yerleri, Raguza’yi ve gezdigi yerlerdeki yapilan, ozellikle de askeri bolgeleri dikkatle inceler. Elgilik heyeti, deniz yoluyla Korfu, Kefalonya, Zante adalarma ugrayip Ege Denizi’ni gegerek izmir’e (Smirna’ya) ula§ir. Yolculuk boyunca gbzlemlerini not alan Marsili, gittigi yerlerden gegitli bitkiler ve tohumlar da toplami§tir. izmir’de Elgilik heyetiyle birlikte Venedik Konsolosunun evinde konaklayan Marsili, otobiyografisinde burada tani§tigi gok sayida Avrupali tiiccann yagadigi liiks ve zevk dolu hayati hayranhkla izledigini yazar.16

izmir’den yola gikan heyet, Ege kiyilan boyunca ilerleyip Canakkale Bogazi’ndan gegerek bir gece vakti istanbul’a ula§ir. §ehrin goruntiisunden gok etkilenen Marsili, ilk izlenimlerini “gbrkemli ve teatral bir goriintii” olarak ifade etmi§tir.17 istanbul’a ulagtiklan sirada Ramazan ayi siirmekte oldugundan §ehrin minareleri mahyalarla donatilmi§ti ve istanbul’un silueti muhtemelen etkileyici bir manzara sunuyordu. Marsili on bir ay kadar siirecek bu ilk Istanbul seyahati siiresince Pera’daki Venedik elgilik konutunda kaldi. Bu sure igerisinde burada bulunan diger Avrupali temsilcilerle yakin ili§kiler kurdu. Bunlar arasinda ingiliz sefiri John Finch, Fransiz sefiri Gabriel Joseph de Lavergne (Kont Guilleragues), Avusturya elgisi Johann Christoph von Kunitz ve Polonya elgisi Samuel Proski de

366

(5)

Bir Asya Recegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiilturii

bulunuyordu.18 Diplomatik gevrelerle kurdugu bu iligkiler ona sadece istihbarat agisindan degil, kendi bilimsel meraklan ile ilgili bilgi toplama agisindan da gok faydah olmugtur.19

18 Andrea Gardi, “Osservando il nemico. Luigi Ferdinando Marsigli e il mondo turco,” LEuropa divisa e i nuovi mondi, vol. II, haz. M. Donattini, Giuseppe Marcocci, Stefania Pastore (Pisa: Edizioni della Normale, 2011) s.

94.

19 Monika F. Molnar, “An Italian Information Agent in the Hungarian Theatre of War: Luigi Ferdinando Marsigli between Vienna and Constantinople,” A Divided Hungary in Europe: Exchanges, Networks and

Representations, 1541-1699, vol. 2: Diplomacy, Information Flow and Cultural Exchange, haz. Szymon Brzezinski ve

Aron Zarnoczki (Newcastle upon Tyne: Cambridge Scholars Publishing, 2014) s. 92. 20 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 25.

21 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 26. 22 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 26.

23 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti orientali,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando Marsili, s. 176. Abraham Gabbai’nin babasi Jedediah bin Isaac Livorno’da yayinci idi, kendisi de Livorno’da

babasimn matbaasmda bir sure gahgtiktan sonra izmir’e gitmig ve orada Ibranice kitaplar basan ilk matbaayi kurmugtur. 1660’a kadar Izmir’de kalan Abraham, sonrasinda Osmanh bagkenti istanbul’a yerlegmig ve burada da bir matbaa agmigtir. Marvin J. Heller, “Jedidiah Ben Isaac Gabbai and the First Decade of Hebrew Printing in Livorno,” Studies in the Making of the Early Hebrew Book (Leiden: Brill, 2008) s. 176.

24 Ebubekir bin Behram el-Dimigki igin bkz. Fikret Saricaoglu, "Ebu Bekir b. Behram," Islam Ansiklopedisi, c. 10 (Istanbul: Tiirkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, 1994) s. 110-111; Cevdet Tiirkay, Osmanh Turklerinde Cografya (Istanbul: MEB Yayinlan, 1999) s. 54-55.

25 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 20.

Kendi deyimiyle, “istanbul’un karmagik ve entrikalarla dolu diplomatik ortamina tanik olmanin yam sira gehri gezme firsati da bulan” Marsili gehirdeki pek gok sarayi, camiyi ve su kemerlerini ziyaret etmig ve bu ziyaretlerinde Tiirkler tarafindan her zaman dostga kargilanmigtir.20 imparatorluk bagkenti diginda Bursa’ya da giden Marsili’ye bu seyahatinde Cizvit rahip ve dilbilimci Fransiz Pierre Besnier (Begni) ile Fransiz elgiligi doktoru olup aym zamanda Sadrazam Kopriilu Fazil Mustafa Paga’nm da doktorlugunu yapan d’Hermange eglik etmigti.21 Bursa’da pek gok mimari yapiyi ve kaplicalan ziyaret eden Marsili, imparatorlugun ilk bagkentini pek etkileyici bulmamig, Osmanlilarin turn o gorkem ve azametinin Avrupa’ya yerlegtikten sonra bagladigi sonucuna varmigti.22

Marsili, istanbul’da kaldigi sure boyunca kendisine terciimanhk yapmasi igin Livorno asilh Musevi Abraham Gabbai’yi hizmetine aldi.23 Gabbai’den bir miktar Turkge de bgrenen Marsili, onun yardimiyla Osmanli’mn yeme ve igme kiilturunii, kiyafetlerini, geleneklerini dikkatle incelemigtir. Cografya ve denizcilikle ilgili konularla yakindan ilgilenmig, pek gok el yazmasi kitap ve haritalar toplamigtir. Ayrica Gabbai’nin sahip oldugu genig gevre sayesinde Osmanh bagkentinin entelektiielleri ve saray gevresinden kigilerle tanigti. Aralarmda cografyacilar, tabipler ve tarihgilerin oldugu pek gok Osmanh alimi ile tamgan Marsili, sahip oldugu gok yonlii kigiligi ile Osmanh bagkentinin pek gok etnik ve entelektiiel gevrelerine kolayhkla girmeyi bagarmigti.

Marsili’nin istanbul’a ilk ziyaretinde tamgtigi Osmanh alimlerinden birisi iinlii Osmanh cografyacisi Ebubekir bin Behram el-Dimigki’dir.24 Hollanda elgisi tarafindan Sultan’a hediye edilen Joan Blaeu’nun on bir ciltlik Geographia adh eserini ve haritalanm gevirmekle gbrevlendirilen Ebubekir Efendi, dbnemin onemli cografyacilarmdan biriydi.25 Marsili bu gevirinin bir kopyasmi istanbul’a bir

367 TUBA/JTS 51 2019

(6)

Mehmet Kalpakh - F. Ozden Mercan

sonraki geli?inde Saray mensubu Livorno kbkenli miihtedi Mustafa sayesinde edinmigtir.26 istanbul’un en iyi miitercim ve cografyacilari tarafindan gevrilen bu eser dzellikle iginde bulunan haritalar27 agismdan Marsili igin gok degerliydi, giinkii Blaeu’nun Asya ve Afrika haritalan ile imparatorluk smirlan iginde bulunan yer isimleri gbzden gegirilerek duzeltilmi§ti.28 Marsili bu haritalarm Osmanli askeri te?kilati iizerine yazdigi kitabi Stato Militare’ye de kaynaklik ettigini ifade eder.29 Ayrica otobiyografisinde Sultan IV. Mehmed ve §ehzade Mustafa’ya ait yildiz haritalarinin kopyalarini da ele gegirdigini belirtir.30

istanbul’da kaldigi sure boyunca Marsili, Osmanli Saraymda gbrev yapan Venedik kokenli miihtedilerle kurdugu dostluk sayesinde Saray gevresinden de onernli ki?ilerle tam$mi§tir. Sultan IV. Mehmed’in igoglanlarmdan Venedikli miihtedi Abdullah ve Sultan’in tulbentgi ba§isi sayesinde Topkapi Sarayim gezmig, Saray yagammin ig yuziinu ve ihti§amini gormu?tur.31 Ayrica onlar tarafindan Uskiidar’daki Saray’a32 davet edilen Marsili, Rusya ve Osmanli arasinda yapilan ban? gbru?melerine tamkhk etrni?,33 terciimam Abraham Gabbai ile birlikte bu gdru?melerin ardindan verilen resmi yemege katilmi§tir.34

Marsili’nin istanbul’da edindigi en onemli dost Hezarfen Huseyin Efendi’dir. Kendi deyimiyle “hayranhk duyulan dzelliklere, yetenege ve ahlaka sahip istanbul’un entelektiiellerinden biri” olan Huseyin Efendi sayesinde ilgi duydugu pek gok konu hakkmda e?siz bilgiler edinmi§tir.35 1681’de Roma’da Papa XI. innocenzo’ya ilk versiyonunu takdim edecegi Stato Militare ve 1685’te kahve iizerine yazdigi Bevanda Asiatica Hezarfen Hiiseyin Efendi’nin yazdigi ve Marsili’ye verdigi bzgiin metinleri temel almaktaydi.

26 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti orientali,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando

Marsili, s. 182-183.

27 Bu haritalar Marsili Koleksiyonunda Fondo Marsili 46 numarah dosyada mevcuttur.

28 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti orientali,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando

Marsili, s. 183.

29 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 21.

30 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 21. John Stoye kitabinda Marsili’nin Sultan’a ve ogluna ait yildiz

haritalarini Miineccimba?i Ahmed Dede’den aldigim belirtmi?tir (Marsigli’s Europe 1680-1730, s. 23), bte yandan Marsili’nin otobiyografisinde buna dair bir bilgi bulunmamaktadir.

31 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 20. Ayrica bakimz: Andrea Gardi, “Osservando il nemico. Luigi

Ferdinando Marsigli e il mondo turco,” s. 94.

32 Uskiidar Sarayi III. Selim donemine kadar varhgim siirdurmii? ve 1794’te yikilmijtir.

33 Bu donemde Osmanhlar ile Ruslar arasinda Ukrayna’mn giineyindeki bolgenin hakimiyetiyle ilgili

anla?mazlik ve gerilimler olmu§; 1678 yilinda Rusya’ya sava? ilan edilmi?tir. Her iki taraf igin de zorlu gegen miicadeleler sonucunda Rus gan Kirim haninin araciligiyla ban? istemi?, 1679’da Kinm’in merkezi Bahgesaray’da ba?layan goru?meler 1681’de Bahgesaray (Qehrin) Antla?masiyla sona ermi?tir.

34 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 22. Marsili’nin otobiyografisine bakilirsa bu davetin esas amaci

Marsili’den Fransiz elgisinin kizi hakkinda bilgi almakti. Hatta ondan Sultan’a sunmak igin Fransiz elgisinin kizinm bir portresini istemi?lerdi.

35 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 20.

368

(7)

Bir Asya l^ecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiiltiirii

Marsili ve Hezarfen Huseyin Efendi

istankbylu Huseyin Efendi (b. 1691) gagda?i Katib Qelebi gibi 17. yiizyihn hem Dogu hem Ball bilim ine a§ina, geni§ bir gahsi kutiiphaneye sahip ve pek gok konuda derinlem esine bilgi sahibi olan Osmanh aydm larindan biridir. Tarihgi, siyaset bilimci, botanist ve doga bilimci olan bbylesine bnemli bir bilginin hayati hakkinda m aalesef esash bir biyografi heniiz yazilmami§tir. H eidrun W urm 'in yazdigi ve 1971'de yayim lanan Der Osmanische Historiker Huseyn b. Gafer, genant Hezarfenn, und die

Istanbuler Gesellschaft in der zweiten Halfte des 17. Jahrhunderts tezi ve birkag ansiklopedi maddesi

di§mda hayatiyla ilgili b ir gah^ma yoktur.36 Sadrazam Fazil Ahmed Pa§a ve Yenigeri Agasi Ibrahim (daha sonra Vezir/Pa§a) hamiligiyle devlet gbrevinden ayrihp kendini tam am en bilimsel gah§malarm a veren Huseyin Efendi, b ir ara Sultan IV. M ehm ed'e tarih hocahgi da yapmi§tir. A ralannda Antoine Galland, Francois Petis de la Croix ve Dimitri Cantem ir'in de oldugu pek gok Batili bilginin dostluk ettigi, bilgi ah§-veri§inde bulundugu Huseyin Efendi lakabi olan "Hezarfen"in (binlerce bilgiye sahip) hakkini verecek derecede, ge§itli konularda derinlem esine bilgi sahibi bir alim idi.37

36 Heidrun Wurm, Der Osmanische Historiker Huseyn b. Gafer, genannt Hezarfenn, und die Istanbuler Gesellschaft in der zweiten Halfte des 17. Jahrhunderts (Freiburg in Breisgau, 1971); Miicteba llgiirel, "Huseyin Efendi,

Hezarfen", Islam Ansiklopedisi, c. 18 (Istanbul: Tiirkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, 1998) s. 544-546; Franz Babinger, Osmanh Tarih Yazarlari ve Eserleri, gev. Cojkun Ugok (Ankara: Kiiltiir Bakanhgi Yayinlan, 1992) s. 252-255.

37 Heidrun Wurm, Der Osmanische Historiker Huseyn b. Gafer, genannt Hezarfenn, s. 122-49; Bernard Lewis, “The Use by Muslim Historians of Non-Muslim Sources,” Historians of the Middle East, haz. B. Lewis ve P. M. Holt (London and New York: Oxford, 1962) s. 121-122; Miicteba llgiirel, "Huseyin Efendi, Hezarfen", s. 544-546; Franz Babinger, Osmanh Tarih Yazarlari ve Eserleri, s. 252-255.

38 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 25.

39 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti orientali,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando Marsili, s. 177-178.

40 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 25.

41 L. F. Marsili, “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti orientali,” Scritti inediti di Luigi Ferdinando Marsili, s. 177.

M arsili'nin Istanbul ziyaretinde, o tarihlerde m uhtem elen 70 ya§lannda olan Hezarfen Huseyin Efendi ile geng Marsili gok iyi dost olurlar. Marsili, Huseyin Efendi sayesinde Osmanh istanbulu’nun Miisliiman entelektiiel gevresiyle tan ijir. ikili din, ahlak, siyaset gibi pek gok konuda fikir ah?veri§inde bulunur.38 Bunlardan en ilging olani Osmanh’daki egitim sistemi ve bilimsel gah§malarla ilgili sohbetleridir. Marsili Tiirklerin hem dinleri geregi hem de egitim sistem leri nedeniyle ara§tirm aya ve sorgulam aya istekli olm adiklarinin H ristiyanlar arasinda yaygin bir kam oldugunu; ancak Huseyin Efendi sayesinde bu yerle§mi§ yarginin kendisinde degi§tigini b elirtir.39 Hezarfen Huseyin Efendi, M arsili’ye Tiirklerin ilm i galigmalari hakkinda bilgi vermi§, istanbul’da bulunan m edreseler ve buralardaki egitim sistemiyle ilgili M arsili’yi aydinlatm ijtir. Huseyin Efendi’nin sahip oldugu engin bilgi birikimi Marsili’yi hayrete dugiiriir. Otobiyografisinde, Hezarfen Huseyin Efendi ile gok sik gbrii§tuklerini belirten Marsili, “evi istanbul’un biraz uzak bir yerinde olmasina ragm en onu gbrm edigim iki gun gegmezdi” diye yazar.40

Zengin bir kutiiphaneye sahip olan H ezarfen Hiiseyin Efendi, M arsili’yle k itaplanni cbmertge payla§mi§, ihtiyaci olan kaynaklari ona saglami?, h a tta bazilarm i terciim anm a kopyalatm asi ve gevrilmesi igin M arsili'ye bdiing verm i$tir.41 Marsili yeterli diizeyde Tiirkge bilmedigi igin ikili

369 TUBA / JTS 512019

(8)

Mehmet Kalpaklt - F. Ozden Mercan

arasindaki diyaloglar muhtemelen Marsili'nin terciimam Gabbai aracihgiyla (ya da Tiirkgeden farkli bir dilde) ger?ekle§iyordu. Bu anlamda, Huseyin Efendi ile Marsili arasindaki sbzlii ve yazili bilgi aktariminda terciiman Gabbai’nin bnemli bir role sahip oldugu sbylenebilir.

Marsili, Huseyin Efendi sayesinde Osmanli ekonomisi ve askeri kurumlan ile ilgili ?ok dnemli bilgiler edinmijtir. Hezarfen Huseyin Efendi, ozellikle kanunnamelerden faydalanarak Osmanli idari te§kilati ve maliyesi iizerine hazirladigi Telhisii’l-Beyan ft Kavanm-i Al-i Osman42 isimli eserini Marsili’ye

gbstermi§, Marsili de bu eserden (kendisi otobiyografisinde bu eseri “Canon Amet” yani Kanunname olarak anmaktadir43) bazi bolumlerin kopyalarini alarak terciimanina gevirtmi? ve kendi kitabi Stato

Militare’de kullanmi§tir. Osmanli imparatorlugunun askeri durumu ve te§kilati, imparatorlugun

gelirleri ve kanunlari hakkinda sayisal veriler ve bilgiler veren Marsili kitabinin giri§inde de bilgilerin kaynagi olarak Huseyin Efendi’den edinip gevirttigi bu kitaba referans verir.44 italya’ya doner ddnmez Papa XL innocenzo’ya Osmanli askeri ve ekonomik yapisi iizerine haZirlamakta oldugu kitabinin ilk versiyonu olan Stato militare ed economico dell’Imperio Ottomano'yu [Osmanh

imparatorlugunun Askeri ve Ekonomik Durumu] sunar. Kitabin son hali ise ancak Marsili’nin olumiinden

sonra, 1732’de, Stato militare dell’Imperio Ottomanno, incremento e decremento del medesimo [Osmanh

imparatorlugunun Askeri Durumu, Yilkselfiive fiokii^ii] ba$hgiyla yayimlanmi§tir.45

42 Hezarfen Huseyin Efendi, Telhisii’l-Beyan FtKavanm-i Al-i Osman, haz. Sevim Ilgurel (Ankara: TTK, 1998). 43 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 20.

44 Luigi Ferdinando Marsili, Stato militare dell’Imperio Ottomanno, haz. Raffaella Gherardi (Bologna: Rubbettino, 2012) s. 29; aynca bkz. Prologo s. XI-XII.

45 Raffaella Gherardi, “Noi e loro? L’Impero, 1’Occidente e i Turchi nel pensiero politico di L.F. Marsili. Introduzione allo Stato militare dell’Imperio Ottomanno (1732),” Stato militare dell’Imperio Ottomanno, s. 24. Marsili'nin bu eseri 1934 yilinda Turk?e'ye ?evrilmi§tir: Graf Marsili, Osmanli imparatorlugunun Zuhur ve

Terakkisinden inhitati Zamanma Kadar Askeri Vaziyeti, Tiirfyeye ?eviren: M. Kaymakam Nazmi (Ankara:

Buy ilk Erkaniharbiye Matbaasi, 1934).

46 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 28-29; John Stoye, Marsigli’s Europe 1680-1730, s. 19.

Marsili ile Hezarfen Huseyin Efendi arasindaki bilgi ali§veri§inin bir diger somut brnegi de Marsili’nin kahve iizerine yazdigi eseri Bevanda Asiatica’dir. Marsili, Huseyin Efendi’den kahve ile ilgili de kisa bir metin alir. Gen? ya§lannda iki bu?uk seneden fazla sure Yemen ve civarinda bulunan Huseyin Efendi bu metninde, kendi gbzlemlerine de dayanarak, kahvenin Yemen ve civarinda yeti§tirilmesinden pi§irilmesine kadar olan yerel gelenekleri ve bu yeni igecegin insan saghgina faydalarim anlatir. Marsili de kaleme aldigi kahve kitabinda Hezarfen Huseyin Efendi'nin bu metnini italyanca gevirisi ile birlikte aynen Osmanli harfleriyle alintilar. Kahve ile ilgili bilgileri muhtemelen istanbul'daki ilk ikameti sirasmda derleyen Marsili kitabini ancak 1685’te, istanbul’dan aynli^indan be§ yil sonra yayimlar.

Venedik Cumhuriyeti ve Osmanli yonetimi arasinda iyice gerilen ili§kiler nedeniyle Pietro Civran’in Venedik’e geri ?agnlmasi iizerine Marsili de Venedik efyisi ile birlikte italya’ya geri donmek zorunda kalmi§tir. Ddnu§ yolunda karadan gitmeyi tercih eden Marsili, 22 Agustos 1680’de istanbul’dan yola ?ikmi§, Edirne, Plovdiv, Sofya, Ni§ iizerinden Belgrad’a varmijtir. Her ne kadar esas niyeti Buda iizerinden Viyana’ya ve oradan Venedik’e ge?mek olsa da yaygin veba salgini sebebiyle bu plandan vazge?mi§ ve Bosna ve Dalma?ya kiyilanndan Venedik’e ula§mi§tir.46 Marsili yol boyunca Balkanlardaki §ehir ve kasabalarla ile ilgili detayh gozlemler yapmi§ ve bazi raporlar hazirlami§tir. Marsili’nin donify rotasinda edindigi tecriibeler ve istanbul’da kaldigi sure boyunca Osmanli imparatorlugu’nun idari ve askeri yapisi ile ilgili topladigi bilgiler sonraki kariyerinin

370

(9)

Bir Asya fiecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiiltiiru

gekillenmesinde onemli bir rol oynamigtir. Artik Tiirkleri ve Osmanh ordusunu igten denecek kadar taniyan ve Balkanlarin cografi yapisi ile ilgili bilgi sahibi olan Marsili, bu bilgi ve deneyimlerini de degerlendirmek igin 1681 yilindan itibaren Habsburg imparatoru I. Leopold’un (sal. 1657-1705) ordusunda askeri bir gdreve atanmig ve Tiirklere kargi cephede gbrev yapmigtir.47 Marsili, 1683’te Osmanh ordusunun Viyana Kugatmasi sirasinda Macaristan’da Raab48 nehri yakinlarindaki sava§ hattmda yaralanmig ve bblgedeki Tatar askerlerince esir ahnmigtir. Bu esaret dbnemi onun hayatinda gok etkili olmu§ hatta bu dbnemde edindigi tecriibelerden kahve iizerine yazacagi eserde agagida da anlatacagimiz iizere gokga yararlanmigtir. Bir anlamda Hezarfen Huseyin Efendi’nin verdigi metin digmda Marsili’nin kahve iizerine bir eser hazirlamasma sebep olan bir diger onemli olay 1683’deki bu esaret siirecidir.

47 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 38-40.

48 Raba nehri olarak da bilinir, Avusturya’nin giineydogusunda ve Macaristan’in batisinda bulunan Tuna’nm

bir kolu olan nehirdir.

49 L. F. Marsili, Ragguaglio della schiavitu, haz. Bruno Basile (Roma: Salerno Editrice, 1996). 50 Ragguaglio della schiavitu, s. 27-29.

51 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 45. 52 Ragguaglio della schiavitu, s. 29.

53 Ragguaglio della schiavitu, s. 29; Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 47-48. Marsili’nin Esareti ve Kahve ile Tam§ma Donemi

Marsili, 1683-84 yillan arasmda yagadigi esaret donemini anlatan Ragguaglio della Schiavitu [Esaret Uzerine Detayh Bir Anlatim] adini verdigi kiitjuk bir kitap yazmig; ancak bu eseri askerlik kariyerinden ayrihp kendini bilime adadigi yaghhk dbneminde, 1728 yihnda, yayimlamigtir.49 Bu kitap, biyografik anlatimn yam sira §ahit oldugu tarihi olaylan ve siiregleri anlatmasi bakimmdan bnemlidir.

Tatar askerlerinin eline esir diigen Marsili, asil kimligini gizleyerek kendisini Flemenk bir tiiccar olan Giusto Vaneich’in Venedikli hizmetkari olarak tamtir ve efendisi tarafindan Viyana’ya ticari i§Ier igin gbnderildigini soyler. Tatar askerleri tarafindan yakmlarda bulunan Osmanh ordugahma gbtiiriilen Marsili, burada Temegvarh Ahmed Paga tarafindan biraz sorgulandiktan sonra satin ahnir.50 Onceden Defterdar olarak gbrev yapan Bulgar asilh Ahmed Paga’yi sagduyulu bir adam ve “Frenk dostu” biri olarak tanimlayan Marsili, Paga tarafindan Yahudi bir cerrahm gbzetimine verilmig ve kendi ifadesiyle Turk yemekleriyle beslenerek saghgina kavugmugtur.51

Marsili, Viyana yakinlarindaki Arnoltz civannda bulunan Paga’nin ordugahmda Tiirklerin savunma hatti i^in hendek kazma faaliyetlerine katilmig, kugatma igin yapilan hazirhklari bizzat gbzlemlemigti. Ordugahta ge§itli iglerde gahgan Marsili daha sonra bu gbzlemlerini ve Osmanh askeri yapisi ile ilgili gbrduklerini daha once bahsi gegen Stato militare adh eserinde anlatacaktir.52 Geceleri diger esirlerle beraber savunma hatti igin gerekli olan malzemeleri tagiyan Marsili, giinduzleri de Paga tarafindan hizmetine verildigi Arap asilh birinin sahibi oldugu kahve gadirmda kahvecilik yapmaya baglar.53 Bbylece kahve pigirme tekniklerini ve kahve igme kulturunii bizzat tecriibe ederek bgrenir.

371 TUBA/JTS 512019

(10)

Mehmet Kalpakh - F. Ozden Mercan

Esareti boyunca Osmanlilarin Viyana kujatmasi ile ilgili bazi geli§meleri yakindan gbzlemleyen Marsili, Temejvarh Ahmed Pa§a’mn bliimuyle ilgili de birinci elden bilgiler verir:

Sadrazam [Kara Mustafa Paqa] kufatmanin gidi^ati ile ilgili planlarda ciddi engeller bularak benim efendim olan [Teme^varh Ahmed] Paqa’ya karqt qok bfkelendi. Zira Ahmed Paqa, Buda Valisi ibrahim Paqa ile birlikte Sadrazam’i ku^atmadan vazgeqirmeye qahqtyorlardi. Sadrazam bu meseleyi acimasiz bir qdziimle, Paqa’ya birfincan zehirli kahve iqirerek qbzdii. Paqayirmi dbrt saat iqinde bluverdi ve bbylece Sadrazam onun askerive maliguciine el koydu.54

54 Ragguaglio della schiavitu, s. 30.

55 Ragguaglio della schiavitu, s. 30-32; Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 48.

“ Rama giiniim uzde Bosna-Hersek’in H ersek-N eretva kantonunda bulunan kasabalardan biridir. 57 Ragguaglio della schiavitu, s. 36-38.

58 M ehm et Demiryiirek, M eral Dem iryiirek ve Gliner Dogan, Boundary Letters: Ottoman officials to Luigi Ferdinando Marsili (1699-1701) (Ankara: Birle§ik Yayinlari, 2015).

59 Ragguaglio della schiavitu, s. 44-45.

Marsili’nin bu kadar bnemli bir detayi bilmesi ve kendisinin kahveci olmasi, ister istemez akla zehirli kahveyi bizzat Marsili’nin mi pi§irip sundugu sorusunu getiriyor. Ahmed Pa§a’nin blumiinden kaynaklanan karga?ayi firsat bilen diger kbleleri gibi Marsili de ordugahtan kagti. Ancak, yolda Tiirkler tarafmdan tekrar yakalandi ve gah§tigi kahve gadirmm sahibine teslim edildi. Arap asilh efendisi tarafmdan bldiiresiye dbviilen Marsili kendi ifadesine gore ertesi gun idam edilecekler arasmda bulunuyordu. Ancak, her zaman oldugu gibi o gun de kahveye gelen (giinde iki defa gelip kahve i^iyorlarmi§) ve ahbap oldugu Bosna asilli iki sipahi askeri, Omer ve Celil’e (Omer e Gelillo) durumu anlatinca onlar da Marsili’yi satin aldilar ve hayatim kurtardilar.55

Bu sipahilere bzgurliigu karjihginda <jok daha yiiksek miktarda bir bedel bdeyecegine dair senet veren Marsili, bazi sikmtilara ragmen nihayet Venedik’te Pietro Civran’a ula?ti ve onun sayesinde azat edilmesi i^in gereken paramn gbnderilmesini sagladi. Paramn gelijine kadar iki Bosnahmn Rama’da56 bulunan evlerinde kalan Marsili onlardan bu bblgeyle ilgili detayh bilgiler edinmi§tir.57 Yillar sonra Karlofga Antla§masi gertjevesinde Habsburg temsilcisi olarak simr tespit komisyonunda yer ahp tekrar Osmanh topraklanna geldiginde58 onun esaretten kurtulmasim saglayan Bosnali sipahileri unutmami§, hem kendilerine hem de ailelerine para yardimi yapmi§tir.59

Marsili, Osmanh kampindaki esaret dbneminde ^ok ilging tecrubeler edindi. Onun igin bu dbnem, daha once bilmedigi bir igecek olan kahveyi yakindan tamma, pi§irme tekniklerini bgrenme ve kahvenin Tiirklerin hayatinda ve kiilturiindeki yerini anlama agismdan bnemli olmu§tur. Kahveyi dogru derecede kavurma, bgiitme ve elekten ge^irme i$lemlerini, dogru miktarlarda su ile kahveyi karijtirmayi, kaynama siiresini, kahvenin nasil sunulacagim, yani miikemmel kahve hazirlamamn ve ikrammm sirlarmi hep bu esareti sirasinda bgrendi. Aym zamanda Marsili’nin kahvecilik seriiveni bir anlamda onun igin esaretten kurtulu§unun da anahtan olmu$tur. 1684 Haziran'inda esaretten kurtulan Marsili tekrar imparator Leopold’un hizmetine girdi ve bir yil kadar sonra 1685'de kahve iizerine hazirladigi kitabi Bevanda Asiatica ’yi yayimladi.

372

(11)

E

Bir Asya ifecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Ktiltiiru Kjarsili ve Bevanda Asiatica

B Marsili, kahve iizerine hazirladigi eserini Luccali Kardinal Francesco Buonvisi (Bonvisi)’ye Kthaf eder.60 0 yillarda Viyana’da, Habsburg Sarayi’nda, Papalik temsilcisi olarak gorev yapan Kardinal Buonvisi ile Marsili’nin tamjikhgi 1681’de ba§lar. Istanbul seyahatinden dondiikten sonra Ikendisine bir pozisyon ayarlamasi ipin Papa’nm yardimim isteyen Marsili, onun tavsiyesiyle Kardinal Uuonvisi’yle ileti§im kurar.61 Her ne kadar Marsili, Papalik ile Venedik arasinda yapilan diplomatik Igoriigmelerdeki bagarisizhgi sebebiyle Buonvisi tarafindan soguk kar§ilansa da, Kardinal, onun I. Leopold ile goriigmesini saglar. imparator’un uzerinde olumlu bir izlenim birakan Marsili , imparatorluk hizmetinde yirmi yil siirecek gorevine bu sayede baglar.62 Marsili’nin kahve kitabmi Buonvisi’ye ithaf etmesinin temelinde Kardinal ile soguk bajlayan iligkileri diizeltmek ve belki de prestijli bir ki§inin hamiligini kazanarak muhtemel kariyer firsatlari yakalamak bulunabilir.

;Ste yandan, Marsili’nin bilgi ve yetkinligini sadece bu amagla kullandigini dii§unmek yaniltici iolacaktir. 0, pek gok konuya merakh, aragtiran ve yazan bir bilgin kigiligine sahipti. Qok farkh i-alanlarda ve geni§ incelemeye ve aragtirmaya dayanan eserler kaleme almasimn asil sebebi bu ■ olmahdir. Aynca, Marsili sadece kahve konusunda ele gegirdigi muhtelif yazilari ve edindigi bilgileri 'bir araya getirme amaciyla da boyle bir kitapgik hazirlami§ olabilir. Kaldi ki, ba§h ba$ina Hezarfen Huseyin Efendi’nin bilgi ve gozlemlerini anlattigi ve Marsili’ye verdigi kugtlk risalesi zamanina gore oldukga ozgiin bilgiler igermektedir.63 Tip alamnda uzman olmamasma ragmen neden boyle bir eseri kaleme aldigini agiklayan Marsili, kitabimn Hezarfen Huseyin Efendi gibi degerli bir alimin kahve ile ilgili yetkin bir risalesine dayandigini ifade eder. Huseyin Efendi’nin istanbul’daki Musliimanlar ve Hristiyanlar tarafindan gok iyi taninan ve saygi duyulan bir alim oldugunu64 vurgulayan Marsili, Osmanh Tiirkgesiyle beraber italyanca gevirisini verdigi bu metin ile bir anlamda kitabina bilimsel bir nitelik kazandirmi§tir. Marsili, Hezarfen metninin yam sira, Venedik Baylosu Civran ile istanbul’a yaptigi yolculuk sirasinda topladigi bilgilerle Osmanhlara esir dugtugii sirada gahgtigi kahve gadirmda edindigi tecriibenin de kitabina temel olugturdugunu belirtir.65

R

Gaspare de Caro, “Buonvisi, Francesco,” Dizionario Biografico degli Italiani, cilt. 15 (1972)

K http://www .treccani.it/enciclopedia/francesco-buonvisi_ (Dizionario-Biografico) (Erisim: 15.03.2019) K 61 Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili, s. 31.

■ 62 Stoye, Marsigli's Europe 1680-1730, s. 30-32.

E

63 Hezarfen Huseyin Efendi’nin kahve ile ilgili bu metni Tuhfetu'l-Eribi'n-Ndfi'a li'r-Ruhdm ve't-Tabib adb tip

E

kitabmda kiiguk degigikliklerle yer almaktadir. bkz. Feyza Tokat, “Hezarfen Huseyin Efendi’nin | "Tuhfetu’l-Eribi’n-Nafi’a li’r-Ruham ve’t-Tabib"i (inceleme-Metin-Dizin),” Doktora Tezi, Pamukkale r Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusii (Denizli, Nisan 2012) s. 135-137. Biz almtilanmizda Bevanda

Asiatica’nin 1685 baskisini kullandik. Hezarfen Huseyin Efendi’nin bu metni yine bazi degigi kli klerle Katib I Qelebi’nin Miiteferrika’nin ilaveleriyle Matbaa-i Amire’de basilan Cihannuma'smda (Istanbul, 1732) yer

I

almaktadir, bkz. Boyut Yayinlan internet niishasi, s. 534. http://www.kitabicihannuma.com/dosyalar.asp I (Erijim: 21.01.2019)

I Bevanda Asiatica, s. 8. Hezarfen Huseyin Efendi’yi pek gok agidan oven Marsili, bbylesine bir alimin "yanli?

> bir din olan islam’a inanmasi ve Musliiman olarak olecek olmasindan otiirii gok iiziintu duydugunu" da 1 belirtmigtir.

65 Bevanda Asiatica, s. 8-9.

373 TUBA/JTS 512019

(12)

Mehmet Kalpakh - F. Ozden Mercan

Marsili kitabina yeme-igme ihtiyaci ile bunun zevke doniigtiigii sofra sohbetleri arasindaki ayrilmaz baga deginerek baglar. Yunan filozoflarma, bzellikle Platon’un $dlen’ine (Symposium)66 gonderme

yaparak dost meclislerinin, arkadaglarla paylagilan sofraiann dneminden bahseden Marsili, Kardinal’in sofrasinin da tipki eski filozoflarin entelektiiel ve felsefi sohbetler ettigi sofralara benzedigini ve bu sofra igin yepyeni ve gifa veren bir igecegi, yani kahveyi tanitmak istedigini soyleyerek konuya girig yapar.67

66 Plato, Solen: sevgi iistiine, gev. Azra Erhat ve Sabahattin Eyiiboglu (Istanbul: Tiirkiye tg Bankasi Kiiltur

Yayinlan, 2000).

67 Bevanda Asiatica, s. 3-5.

68 Aygegiil Demirhan Erdemir, “Ahlat-i Erbaa,” TDV Islam Ansiklopedisi cilt 2 (1989): 24.

69 Ralph S. Hattox, Kahve ve Kahvehaneler. Bir Toplumsal ifecegin Yaktndogu’daki Kokenleri (Istanbul: Tarih Vakfi

Yurt Yayinlan, 1988), s. 55-56.

70 Hattox, Kahve ve Kahvehaneler, s. 57-58. 71 Bevanda Asiatica, s. 6.

72 Yaratihg, 9:20, https://incil.info/kitap/gen/9 (Erigim: 10.02.2019) 73 Bevanda Asiatica, s. 13-14.

Marsili, kahvenin tedavi edici olumlu bzelliklerini vurgulamak igin eski Yunan’da Hipokrat tarafindan one siiriilen ve Galenos tarafmdan geligtirilen dort salgi ve dort unsur kurami baglaminda bu igecegi degerlendirir. Osmanli tip metinlerinde “ahlat-i erbaa” olarak kaydedilen bu teoriye gore insan viicudunda dort salgi vardir, bunlar san dd, siyah bd, balgam ve kandir. Antik Yunan ve sonrasinda Arap diinyasi ve Osmanhlardaki tip biliminin kuramsal temelini olugturan bu teoriye gore, insan viicudunda var olan bu dort salgi kusursuz bir denge igindedir; herhangi bir dengesizlik ise hastahga igaret eder.68 Bu salgilardan herhangi birinin baskin olmasi kiginin mizacim da belirler. Ornegin san odii baskin olamn aksi, siyah odii baskin olanin melankolik, balgami baskin d am n sakin ve kam baskin dam n negeli olduguna inamhr. Bu dort salgimn her biri aym zamanda sicakhk, sogukluk, kuruluk ve nemlilik unsurlanndan ikisini temsil eder. Ornegin, san dd kurulugu ve sicakhgi, siyah dd kurulugu ve soguklugu, balgam nemliligi ve soguklugu, kan da nemliligi ve sicakhgi temsil eder. insan tabiatinm yam sira yiyecek, igecek ve ilaglarm da bu unsurlardan birini tagidigim ve herhangi bir salginm baskm olmasi durumunda onun kargiti unsurlardan olugan yiyecek ve igeceklerin iyilegtirici etkisi oldugu kabul edilirdi.69

Bu teori igigmda hekimler tarafindan kahvenin soguk ve kuru oldugu varsayilmig; nemlilige ve sicakkanhhga donuk bir mizaca sahip olan kigiler igin yararh oldugu sonucuna vanlmigti.70 Bundan hareketle, Marsili de kahve metninde Buonvisi’nin nemlilige dbniik mizacina dikkat gekerek kahvenin Kardinal’in saghgi igin gok faydah bir igecek oldugunu iddia eder.71

Susuzlugun aghktan daha aci verici oldugunu ve insamn aghga tahammiil etse de susuzluga tahammiil edemeyecegini savunan Marsili, insanligin gok eski zamanlardan itibaren susuzlugu gidermek ve sindirime yardimci olmak igin yagadiklari gaga ve cografyaya gore farkh igecekter icat ettiklerini anlatir. Bu baglamda verdigi brneklerden ilki Nuh Peygamber’dir. Nuh Tufanmm ardindan insan neslinin yeniden hayat bulmasim saglayan Nuh Peygamber aym zamanda giftgi olmug, bag dikmig ve garap yapmigti.72 Fakat agiri tiiketimi zararh olan bu igecegin iiretimi turn toplumlar ve iklimler igin uygun olmadigindan alternatif igecekler/igkiler iiretildi.73 incil’e referans vererek Yahudilerin igeceklerinden bahseden Marsili, Yahudilerin suyu igilmeye ve sikilmaya miisait meyvelerden iiretilen suya aasis adim verdiklerini ve bunlar arasinda tahil, armut, elma, nar ve

374

(13)

Bir Asya igecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili veOsmanh Kahve Kiiltiirii

benzeri meyveler oldugunu belirtir.74 Ote yandan eski Misirlilar igin Herodot’u referans gosteren Marsili,75 iklim ve toprak yapilari nedeniyle Misirlilar’in bagka tiir igeceklere bagvurduklanm, bunlar arasinda en yayginimn da arpa suyu oldugunu soyler. Yahudiler tarafmdan da tiiketilen bu igecek Marsili’ye gore biradan farkli degildir ve halihazirda kuzey Avrupa tilkelerinde tiiketilen bira aslinda 50k daha once doguda icat edilmigtir.76

74 Bevanda Asiatica, s. 14. Marsili incil’den John 1 ve Hogea 4’e referans verir, bte yandan ilk referans John 1

degil Yoel 1’dendir.

75 The History of Herodotus, Kitap II, Bbliim 77 http://w w w .sacred-texts.com /cla/hh/hh2070.htm (Erigim:

10.012019)

76 Bevanda Asiatica, s. 15.

77 Hag ve parfiim olarak da kullanilan hog kokulu bir yag. 78 Bevanda Asiatica, s. 16-17. 79 Bevanda Asiatica, s. 17-18. 80 Bevanda Asiatica, s, 18-19. 81 Bevanda Asiatica, s. 20. z 375 TUBA/JTS51 2019

Pek gok millet gibi Romalilar da igecekleri sicak ve soguk olarak siniflandirmig; suyla garabi kangtirarak isitip igine miir,77 sakiz, safran, kakule ve targm gibi dogal aromalar damlatarak igecegin tadini giizellegtirmig, aym zamanda bundan alinan keyfi arttirmiglardi. Roma imparatorlugu brneginden sonra kendi dbneminde yagayan farkli milletlerin igecek ahgkanliklanndan bahseden Marsili, her milletin kendi imkanlari gergevesinde gegmige kiyasla gok daha iyi igecekler geligtirdigini savunur. Bunlar arasinda italya, doganin liitfuyla gok fazla iiziim bagina sahip oldugu igin garap digmda iiziimden yapilan ve acquevite adini verdikleri konyak, brendi gibi igecekler yaratmiglardi. Qogu zaman hem gbsterig hem de zevk aimak igin bu igecekleri tiiketiyorlardi.78

Fransa da uziim baglan agisindan zengindir ve garap pek gok igecegi geride birakir; bte yandan kuzey Fransa’da gok fazla elma yetigtiginden buradaki halk garap diginda elma suyu/garabi da tiiketiyordu. Ote yandan Marsili, ingiltere ve Almanya’nin kaliteli garap iiretecek uziim baglanna sahip olmadigi igin alternatif olarak gok gegitli lezzetlerde bira iirettigini yazar.79 Macaristan, Polonya ve ispanya’nin iiziim baglan agisindan gok zengin oldugundan, bzellikle tokay olarak bilinen Macar garabinin diger igeceklerden gok daha fazla tercih edildiginden bahseder. Polonyahlar’in da garabm yam sira bira ve bal garabi tiikettigini, ispanyollar’in ise giizel garaplan digmda gikolata gibi rafine igecekler iiretme konusunda diger milletlerden daha iistiin oldugunu belirtir.80

Tiim bunlann ardmdan Osmanh imparatorlugu’ndaki igecek ahgkanliklanndan bahseden Marsili, imparatorluk’un haraggiizar Hristiyanlar tarafmdan ekilen egsiz iiziim baglanna sahip oldugunu, fakat Islam dinindeki garap yasagindan dolayi bunlann kullanilmasina izin verilmedigini, imparatorluk’un bazi yerlerinde bu yasaga uyulurken, bazi yerlerinde ise dikkate ahnmadigini yazar. Avrupa’daki Osmanh topraklarmda yagayan Tiirkler gok fazla miktarda garap tiiketirken, bunun kargiligmda Asya tarafinda bulunanlann gogu bundan kaginiyordu. Bu nedenle kendilerine garabm lezzetinin yerine gegebilecek bagka igecekler bulmuglardi.81

Tiirklerin sade su igmekten de hoglanmadiklarmi belirten Marsili, Romalilar gibi, onlann da igecekleri sicak ve soguk olarak smiflandirdiklanni ve gegitli gekillerde tatlandirarak tiikettiklerini yazar. Bunlar arasinda en bnemlisi gerbettir (sorbetto). Sicak veya soguk igilen, geker ve gegitli meyve sulanndan olugan gerbet igine amber veya misk katilarak hog bir aroma verilen alkolsiiz bir igecektir. Marsili, Tiirklerin bazen Arap iiziimii, kuru uziim, veya muhtelif kuru meyveleri (armut, erik gibi)

(14)

M ehm et Kalpakh - F. Ozden Mercan

kaynatarak §erbet yaptiklanm anlatir. Erigin bol oldugu Sirbistan ve Bosna taraflannda erik suyu tiiketildigini, ate§te kaynatdan erik suyundan yapdan igecegin adeta konyak, brendi gibi bir lezzeti oldugunu yazar. Ayrica esir dii§tiigu sirada yaralarinin iyile§mesi ve sagligina kavu§masinda bu igecegin gok etkili oldugunu vurgulami§tir.82

82 Bevanda Asiatica, s. 20-21. 83 Bevanda Asiatica, s. 22.

84 Satirion bitkisi orkide olarak da bilinir, salep orkide koklerinin toz haline getirilmesinden elden edilir. 85 Bevanda Asiatica, s. 22-23.

86 Bevanda Asiatica, s. 23. 87 Bevanda Asiatica, s. 24-25. 88 Bkz. 63. Dipnot.

§erbetin yam sira Tiirklerin gok tiikettikleri i^ecekler arasmda ayran, boza, salep gibi i^ecekler bulundugunu da belirtir. Marsili, Tiirklerin katila§tinlmi§ ve ek§imi§ siitten yogurt adini verdikleri bir i^ecek yaptiklanm yazar, burada muhtemelen yogurttan yapdan bir igecek olan ayram kastetmektedir. Bozayi ise §u sozlerle anlatir; “Koylulerin darimn suyunu sikarak yaptiklari bir ba§ka igecek var ki bu da biraya e$tir, adina bosa (boza) denir.”83 Sicak igecekler arasmda ise salebi brnek veren Marsili bu igecegin sicak su, bal ve Uludag’da (Bursa) biiyiik zorlukla toplanan bir bitki olan Satirion84 kokiiniin tozuyla yapddigim, en 90k ki§in tiiketildigini ve soguktan korumanm yamnda pek 90k ba?ka i§tahlan da uyandirdigim yazar.85 Bir diger sicak igecek olan ^ayin da bazi padi§ahlar tarafmdan tiiketildiginden bahseden Marsili, turn bu igecekler arasmda Tiirkler tarafmdan en fazla tiiketilenin kahve oldugunu ve bu i^ecegin Kardinal’in saghgi i^in de gok faydali oldugunu ifade eder86 ve §unlan sbyler:

Saghgmizi ilgilendiren pek gok sebepten btiirii kahve igmelisiniz ve sofra arkadaglarinizi da kahvenin faydasindan mahrum etmemelisiniz. Siz muhterem Kardinal’le birlikte onlar da Huseyin Efendi’nin kahvenin meziyetleri ve meyvesinin kokenleri Ue ilgili soylediklerine kulak vermeliler. Kendisi agiklamasinda bu bitkinin kbkeni Ue ilgili gergekleri gbsterir. Diger Tiirkler’in ve gogu meraklt Hristiyan’in herhangi bir netlik olmaksizin yazdigi yiizeysel raporlardaki yalanlarla kiyaslandiginda, Hiiseyin Efendi gbrev geregi Yemen’de bulundugu sirada kahve bitkisi ilgili bilgi edinmigti. igte kahve iizerine gok farkh raporlar yayimlamig kigilerin hiddetinden kagmmak ve bahsi gegen Tiirk’iin dogrulugunun, iislubunun ve cevherinin bu kisa metinde agikga one giktigini gbstermek iginyaziyi onun [Huseyin Efendi’nin] bana verdigi gekilde Tiirkge olarak sunuyorum. Beraberinde italyanca gevirisini de veriyorum ki Tiirkge bilen uzmanlar ikisini kargilagtirabilsinler. Tiirkge bilmeyenler igin ise imparator’un Dogu dillerinde uzman Bag Terciimam Signor Cavallier Meninski’nin gevirinin Tiirkge metne sadik ve dogru oldugunu onayladigim duymakyeterli olacaktir.87

Hezarfen Huseyin Efendi kahvenin tarihi, Yemen civarindaki tanmsal iiretimi, agacin ve bitkisinin ozellikleri ve nihayet tibbi amagla tiiketimi hakkinda gbzlemlerine dayanan ve bilimsel bir iislupla kaleme aldigi bir metnini Marsili’yle payla§mi§ti. Bu metin kiigiik bazi farklarla onun "Tuhfetii'l-Eribi'n-Nafi'a li'r-Ruhani ve't-Tabib" ba§likli tip kitabinda da igecekler kisminda yer almaktadir.88 Huseyin Efendi bu kisa metinde kahvenin agacindan, meyvesinden, gekirdeginden, gekirdeklerinin nasd kavrulmasi gerektiginden bahsedip, kahvenin uygun miktarda igildiginde §ifa ve keyif vereceginden bahsetmi§tir.

376

(15)

Bir Asya ifecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiilturii

M a rsili'y e v e rd ig i k a h v e ile ilg ili m etin d e H eza rfen H useyin Efendi, Y e m e n ’de ik i bu guk se n e d e n fa zla ya § a d ig m d a n b a h isle k en d i g o z le m le rin e d aya n a ra k , k a h v e n in o c o g ra fy a d a y e ti§ tig i b o lg e le ri v e n asil y e ti§ tirild ig in i v e n asil h a sa t y a p ild ig in i an latir. K a h v e n in a ga cin d a n , g igegin d en v e m e y v e s in in n ite lik le rin d e n b ah sed er. B u n d an so n ra k a h v e g ek ird e g iy le ilg ili d e ta y h b o lu m gelir. So n ra sin d a ise, k a h v e n in to p la n d ik ta n so n ra k u ru tu lu ju , gek ird eg in k a b u k la rm d a n ayrih^i h a k k in d a b irta k im b ilgile r ve rir. K a h ven in b o lg e s e l tiik e tim iy le ilg ili b ilg ile rd e n so n ra h a n g i tiir k a h v e gek ird eg in in k a lite li o ld u gu v e b u n u n n a sil an la§ila cagin i an latir. D aha so n ra k a h v e n in tib b e n in sa n v iicu d u n a fa y d a la n n d a n b ah sed er. M etin de b u kisim o ld u kga d eta yh d ir.

M a rsili'n in O sm anh T iirkgesi ile a k ta n la n v e ita ly a n c a g evirisin i v e rd ig i m e tin § e y h D avud-i A n ta k i'd e n a h n tila n a n (M arsili yan li§ lik la D avu d -i M isri o la ra k k a yd e d iyo r) g e n e l b ir g ir d le ba§lar:

Tiirkide dahi kahve dirler. Bu kahveniin zuhuru karibii’l-'ahd olmagla hiikemdnun miifredat kitablarmda bir niishada asld kadimden beyan itmemiglerdiir. 01 ecilden m iite’ahhirin mahiyyetine ve tabi'atma ve n e f ii zaranna m iite’allik gok kdl ii kil eylemiglerdiir. Ba’zilar hikayet iderler ki kahvenin yapragi inciryapragina benzer ve kahve taze iken siydh ve kizil iiziime benzer ve ba’zilar defne tohmuna benzer dirler ve ba’zilar ol diyarun defnesi kahve agacidur dirler ve $eyh Davud-i Misri kavli budur ki kahvenin ibtida zuhuru mart ayinda olub agustos ayinda cem ’ iderler. Agacinin kaddi iig ans kadar gikub parmak kadar yogun olub ve gigegi ak olur ve meyvesi ile ma’lum u ma’rufdur. Ammd kahve igini ayirsalar ma’lumdur ki gekirdegi ki ana kalb dirler.iki parediir. Hikmet budur ki bir danesi siyah ve bir danesi san gekl olur. A ’ldsi san olandur. Tabfati evvel derecede har ve ikincide ydbisdiir. Ammd ba’zilar barid ii ydbis dimisler. illd-ba’id dimig ve yine mezkurun kavli budur ki kign hdrdur ve nefs-i biinn-i kahve m u’tedil olub ydhud bdrid olsa cayizdur, dimig ve burudeti dahi olursa cayizdiir zira ekgilik vardur, dimig. §eyh Ddvud’un kelami tamdm oldi.89

89 Bevanda A siatica, s. 27.

Bu giri§ kism in d a n so n ra H eza rfen H u seyin E fen d i’d en a ld igi m etin a h n tilam r:

Lakin Hezarfen Huseyin dir ki: Ben diydr-i Yemen’de iki buguk seneden miitecaviz zaman mukim olub ekser kasabdt u kurra vii cibdlin geziib seyr eylediigiimiizde Yem en’de kahve iki nahiyeden gayn yerde olmadugi yanimizda muhakkakdur. Biri Zebid iizerinde olan taglar Beytii’l-Fakih mukabelesine gelince ki Evsdb ndhiyesi dirler ve birine dahi Nehan nahiyesi dirler. Cezan benderine karibdiir. Ol nahiyeleriin db u hevasi la tif ve bag u baggeleri firdvan olub Idkin zeminleri gev olmagla sedd sedd idiib ol sedlerun iizerine kahve agaglari safsafgars olmmigdur. Agaci kirdsin agacina miigdbih Idkin koyu yegil ve kiras yapragindan yapragt kahncadur. Ve agaclarmun kaddi sekiz on zira olub yigirmi otuzyilhk agaglar vardur. Qigegi bey az olur ve saplari ikisi iigi biryirde uzinca kiras saplari gibi olur veyemigi ‘ayni kiras gibidiir. Ew eliyegil iken kekremsidiir ba’dehu kirmizi olur ve azacik humuzeti olur ba’dehu kemdlin buldukdan sonra kavi kirmizi olur meseld vigne rengi olur iri ve tatlu olur. Eger saplari ile cem ’ idiib Hisdr kirasinun arasinda konilsa min-ba’d fark ohnmaz idi. Meger hin-i tendviilde rdyihasmdan ve gekirdekleri gift oldugindan bileler. Belki kirdsdan lezizdiir kirmizi $ekl iken cem ’ iderler ve evleri iisti hordsan ile sivah ve diiz olub cem ’ eyledikleri kirmizi kahveyi ol tamlar iizerine sererler nd- reside olmagla tiz kuruyub siydh olur. Ol kahveye koruk kahve ve ham kahve dirler ba’dehu degirmene korlar kigri kirilub gekirdegi kalur. Andan sonra savurub kigri ayrilub sa fka lb kalur. Ol kahve ki Rum diyanna ve sdyir vildyete getiiriib satdiklaridur. Ammd kamil-reside olduktan sonra degirmene girmez.

377 TUBA / JTS 51 2019

(16)

Mehmet Kalpakh - F. Ozden Mercan

El He sikub gekirdegin gikarirlar ve kifrint bagir basdi iiziim gibi kuridub ehl-i Yemen yaz giinlerinde tertib ii tebrid-i viicud igiin bu ki$ri kaynadub igerler. $ol denlii leziz olur ki Renter $ekerli zann iderler. Ol ki§r Rum diyarina gelmez, zird Yemen’de kalb-i kahveden ziyade semen He satarlar. Bizim gordiigiimiiz kahveniin hey’eti ve keyfiyyeti ve yedigiimiiz yemifiniin ta’am u lezzeti bu minvdl iizrediir ki tahrir ohndi. Halen maksudumuz olan kahveniin a’ldsi biiyiik ve ye^Himtirak ola kt$rinun tabiati derece-i ewelde har u ratb bulmiflar eger yalniz ki?nni yaz giinlerinde igseler tabi’ati tebrid ider ve safrayi keser ve kalbe ferah viriir dimaga nehdri vasil olmagla seheri vaki’ olan siistliigi ve keseli zdyil ider ve kalb kahveniin hindibd gibi tabf’ati evvel derecede barid ve ratibdiir. Ba’zilar ikinci derecede yabisdiir dirler. Bunun dahi ferah u nefdti vardur. Hususan ki$ giinlerinde insana fayidesi ziyddediir ve seheri biitiin bedeni teshin ider. Hususan ehl-i keyf ola(nlara) veyoldan gelmi$lere veyorgunlara gayet muvafikdur ve kahveniin eger kiyini eger kalbini ziyade kavurmaga heves itmemek gerekdiir. Zird yanmak mertebesine varinca zarar ider. Ciimleyanmif §eyler muharrik-i sevdd vii balgamdur. Ve ta’am iizerine az kahve igseler zarar itmez. Ammd gok iqmeyeler, zird ta’dmun mertebe-i keylusi yeti^medin ta’dmi zamdnsuz a^aga indiiriir. Ammd bir sd’atden sonra i^dikleri kahveniin zarari olmaz. Belki mu'in-i hazm olur. Ve kahve mi’dede olan rutubati ve fazaldti gideriir, miicerrebdiir. Suda’a ve ziikkdma fdyide ider ve uyhu zamdnlarinda §byle oturmak isteyenlere gayet muvafikdur. Zird ma’lumdur ki kdti'u’n- nevmdiir. Mesela her har-i devanun keyf ii ne$dti ola mertebe mertebesince tabi’atleri vii hasiyyetleri nevmi kat’ iderse ‘aceb degildiir. Kahveniin kati’-i nevm olmasi kendii hdsiyyeti ve kuwetidiir ve tabi’ati yiibuset iizre oldugidur. Lakin za’feran veyd misk veyd ‘anber veyd ‘dd agaci kosalar islah ider. Eger karanfiil katarlarsa yiibuseti ziyade olur. Ki} giinlerinde cdyizdiir. Ve ^eker dahi katsalar cdyizdiir. Eger burn ziyade bifiirseler kan galabesi fesddin islah ider. Ve ziyade miiddvemet itseler mdlihulya iras eylemek cdyizdiir. Ammd keseli d ef idiib ferah u nesdti vardur.90

H ezarfen Huseyin Efendi’nin m etninin ardindan Marsili, esareti donem inde kahvecilik yaparken edindigi tecriibeye dayanarak kahve kavurm a yontem in i ve iyi kahve pi?irm enin sirlanni detayh olarak anlatir. Kahve gekirdegi segerken bzellikle rengi sariya yak m olanlarin segilmesini, kahven in bakir bir kapta kavrulm asini, tah ta bir ka?ikla kari?tinlm asihi, ate? iistiinde siirekli kari?tinlarak turn gekirdeklerin e?it olgiide kavrulm alarinin saglanmasi gerektigini anlatir. Kahve gekirdeklerinin m iikem m el kivam da kavrulup kavrulm adigini pek gok kirbag sonucu ogrendigini soyleyen Marsili, dogru derecede kavurm anin kahvenin sertligini, tadini ve niteligini biiyiik olgiide etkiledigini belirtir.91 Kavrulan gekirdeklerin bronz bir havanda doviilm esi ve birkag kez elekten

gegirilerek adeta ispanyol tiitiiniine b en zer §ekilde toz haline getirilm esi gerektigini vurgular. Tiim bunlarm ardindan kahve pigirm enin inceliklerinden bahseden Marsili, agzi kapakh bir giimii? kahve kabi igine once igecek ki?i sayisi m iktarinca su koyulm asi gerektigini ve su tam kaynam aya ba?ladigm da bgiitulm ii? kahvenin eklenm esi ve bir ta?im pi§irilmesi gerektigini yazar. Kahvenin porselen veya seram ik bir fincan ile servis edilm esini tavsiye eder.92 Sozlerini bitirirken Hiiseyin

Efendi’nin kahven in faydalan ile ilgili yazd ik lan n in ingiliz Thom as W illis93 ve Fransiz Jerome

90 Bevanda Asiatica, s. 29; 31; 33; 35; 37. 91 Bevanda Asiatica, s. 38-40.

92 Bevanda Asiatica, s. 41-44.

93 Royal Society’nin kurucu iiyelerinden biri olan Thomas Willis (1621-1675) anatomi, nbroloji ve psikiyatri alamnda onernli katkilari olan ingiliz doktordur.

378

(17)

Bir Asya i(ecegi (Bevanda Asiatica), Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Osmanh Kahve Kiilturii

Tencke94 gibi tip alamnda unlii ki§iler tarafmdan da desteklendigini vurgulayan Marsili kahvenin zihin agio ozelliginin yam sira nemli tabiata sahip ki§iler (Kardinal gibi) igin oldukga faydah bir igecek oldugunu belirterek kitabini sonlandinr.

94 Jerome Tencke Marsili’nin gagdajidir, tinlu bir Fransiz doktor olan Tencke’nin en dnemli eseri Instrumenta curationis morborum (Hastaliklan Tedavi Metotlan)’dir.

Marsili, Bevanda Asiatica’nin ardindan kahve iizerine yaptigi gali§malarma devam etmi§tir. Bologna’da Marsili ar§ivinde bulunan bazi belgeler i§igmda Marsili’nin 1685’ten sonra da kahve ile ilgili yazih ve gbrsel kaynaklar toplayarak bir dosya olu§turdugunu soyleyebiliriz. Ozellikle Osmanh imparatorlugu’nu ikinci kez, 1699 yihnda ingiliz heyetiyle ziyaret ettiginde kahve ile ilgili bazi Osmanh gizimleri ile Arapga ve Osmanhca bazi belgeler toplami§tir. Bu da bize Marsili’nin, tipki Stato

militare eserinde yaptigi gibi, Bevanda Asiatica yi da yeniden gbzden gegirip daha kapsamh bir kitap

olarak hazirlamayi planladigim gbstermektedir. Marsili’nin kahve iizerine gah§malan, topladigi gbrsel ve yazih kaynaklar tarafimizdan yapilacak ayri bir gah§mada ele ahnacaktir. Bu makalede daha gok Marsili’nin 1685’te yayimladigi Bevanda Asiatica eserinin hazirlanmasina sebep olan siiregler ve kitabin igerigine odaklamlmi§tir.

Sonu? olarak diyebiliriz ki, iki gokybnlii ve gagda? entelektiiel olarak, Kont Luigi Ferdinando Marsili ve Hezarfen Huseyin Efendi arasindaki bilgi ah§veri§i, bugiin bizlere Dogu ile Bati arasindaki bilimsel ve kultiirel aktarim konusunda yeni agilimlar sunmaktadir. £ok ybnlii ki§iligi ve meraklari ile ge§itli konularda gah§malar yapan ve eserler yazan Marsili onyedinci yiizyilda Avrupa’da gergeklegen bilimsel devrimin ruhunu yansitan bnemli entelektiiellerden biridir ve askerlik, miihendislik, cografya, haritacihk, astronomi, diplomas! gibi pek gok konuya hakimdir. Osmanh imparatorlugu topraklarinda uzun zaman bulunmu§, Tiirkler'in askerlik, bilim ve giindelik hayatlari gibi bir gok konuda bizzat gbzlemlerde bulunmu? ve bilgiler toplami§tir. Aynca, gezdigi ge^itli yerlerden topladigi Osmanh'ya ait haritalar ve kitaplardan ve muhtelif malzemeden olu§an gok geni§ bir kiitiiphane ve koleksiyon olu§turmu§ ve bunlari degerlendirerek Osmanh hakkinda eserler kaleme almi§tir. i§te, bunlardan b iri1 olan Bevanda Asiatica (Bir Asya i^ecegi) Dogu-Bati arasindaki bilimsel bilgi aktarimmm ve kultiirel degi§-toku§un somut bir brnegi olmasi agisindan aynca bnemlidir. Hezarfen Huseyin Efendi ile Kont Marsili arasindaki bu ileti?im Dogu ile Bati arasindaki gift tarafli i§leyen kultiirel, bilimsel aktarim, tarihsel siiregte var olmakla birlikte giiniimiizde ne yazik ki gbz ardi edilmi§tir. Bu aktanmm sadece Bati'dan Dogu'ya dogru oldugunu dii§iindiiren binlerce brnek kar§isinda Bevanda Asiatica bnemli bir kamt olarak, Dogu’dan Bati’ya bilgi aktanmi oldugu konusunda bize ipuglari vermektedir.

379

(18)

M ehm et Kalpakh - F. Ozden Mercan

Kaynaklar

Babinger, Franz. Osmanh Tarih Yazarlart ve Eserleri. Qev. Cojkun U?ok. Ankara: Kiiltiir Bakanhgi Yayinlan, 1992.

Braudel, Fernand. Capitalism and Material Life, 1400-1800. fev. Miriam Kochan. London: Fontana,1974. Caro, Gaspare de. “Buonvisi, Francesco,” Dizionario Biografico degli Italiani, cilt. 15 (1972)

http://www.treccani.it/enciclopedia/francesco-buonvisi_(Dizionario-Biografico) (Erisim: 15.03.2019)

Demiryiirek, Mehmet, Meral Demiryiirek ve Giiner Dogan. Boundary Letters: Ottoman officials to Luigi

Ferdinando Marsili (1699-1701). Ankara: Birle§ik Yayinlan, 2015.

Eickhoff, Ekkehard. Venezia, Vienna e I Turchi. Milano: Rusconi, 1991. Ellis, John. An Historical Account of Coffee. London, 1774.

Erdemir, Ay§egiil Demirhan. “Ahlat-i Erbaa,” Islam Ansiklopedisi. Cilt 2 (1989): 24. Galland, Antonie. De I’origine et du Progres du Cafee. Caen, 1699.

Gardi, Andrea. “Osservando il nemico. Luigi Ferdinando Marsigli e il mondo turco.” L’Europa divisa e i

nuovi mondi, vol. II. Haz. M. Donattini, Giuseppe Marcocci, Stefania Pastore. 93-103. Pisa: Edizioni

della Normale, 2011.

Hattox, Ralph S. Kahve ve Kahvehaneler. Bir Toplumsal igecegin Yakindogu’daki Kokenleri. Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlan, 1988.

Heller, Marvin J. “Jedidiah Ben Isaac Gabbai and the First Decade of Hebrew Printing in Livorno.”

Studies in the Making of the Early Hebrew Book. Leiden: Brill, 2008.

Hezarfen Huseyin Efendi. Telhisu’l-Beydn ft Kavanm-i Al-i Osman. Haz. Dr. Sevim ilgiirel. Ankara: Turk Tarih Kurumu Yayinlan, 1998.

https://incil.info/kitap/gen/9 (Eri§im: 10.02.2019)

ilgiirel, Miicteba. “Huseyin Efendi, Hezarfen.” Islam Ansiklopedisi. C. 18, 544-546. Istanbul: Tiirkiye Diyanet Vakfi Yayinlan, 1998.

Katib Qelebi, Cihanniimd. Boyut Yayinlan internet niishasi,

http://www.kitabicihannuma.com/dosyalar.asp (Eri§im: 21.01.2019)

Lewis, Bernard. “The Use by Muslim Historians of Non-Muslim Sources.” Historians of the Middle East. Haz. B. Lewis ve P. M. Holt. 115-127. London and New York: Oxford, 1962.

Marsili, Luigi Ferdinando. Bevanda Asiatica, Brindata all’Eminentissimo Bonvisi, Nunzio Apostolico appresso

la Maesta dell’Imperatore, Da Luigi Ferdinando Marsigli, che narra I’Historia Medica del Cave. Vienna:

Appresso Gio Van Ghelen, 1685.

Marsili, Luigi Ferdinando. Autobiografia di Luigi Ferdinando Marsili. Der. Emilio Lovarini. Bologna: Nicola Zanichelli, 1930.

Marsili, Luigi Ferdinando. “Lettera Prefazione al catalogo del manoscritti oriental!,” Scritti inediti di

Luigi Ferdinando Marsili. Bologna: Zanichelli, 1930.

380

Referanslar

Benzer Belgeler

Asya bozkırlarının iklim koşullarına dayalı bir yaşam sürdüren Türkler, güncel hayatlarında kendilerine kolaylık sağlayacak yeni vasıtalar aramaya yönelmişler hız

sına katkı sağlad Yukarda sözi Şan kültür temell kin olarak yürüo yandan farklı kü ğerler arasındaki kültürel farklılık na olası yansım kazandıran bir ö nın konusunu

Selim döneminden önce Kanuni Sultan Süleyman (1520- 1566) döneminde de var olduğu ortaya çıkar. Ramazan ayında camilerde kandil yakmanın yanında; minarelere kaftan giydirme

Öğretmen konuya giriş yapar ve arkasından öğrencilerin fikirlerini, örneklerini, tepkilerini açıklar ve tartışırlar bu.. durum ders süresince

Sinema ve din alanı ile ilgili olup Avrupa menşeli olmayan filmlere şu filmler de örnek gösterilebilir: Jesus of Montreal (Montrealli İsa-Kanada, 1989), TheLastWave (Esrarengiz

.Ancak bu demek değildir ki, Ceza Hukuku alanında Sultan Süley- man, Kanuni lakabmı hak etmiş olmasın. Esasen, onun padişahIığı za- manında yeni bir ceza kanunnamesi

Pirandello, insanı zoon politikon 1) olarak gözlemlerken &#34;mas- ke kuramı&#34;nı geliştirdi: ~~İnsantoplumsal bir varlıktır&#34; dedi. İçinde bulunduğu toplumda,

Reiki’nin batıya yayılması Usui’nin öğrencilerinden olan Fizik Profesörü Chujiro Hayashi tarafından olmuştur.. Hawai’ ye giderek bu öğretiyi Hawayo