• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Sultan Murad'ın son günlerinde bir arzusu ve ölümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Sultan Murad'ın son günlerinde bir arzusu ve ölümü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

«Mıife

P

A K Ş A M

SonjK«dij>jR£işıılıJl^^ Vahideddin) devirlerinde

Y a za n : SÜ LE Y M A N KA N İ

— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur —

T efrika

N O .

248

Sultan Muradın son günlerinde

bir arzusu ve ölümü

Sultan Muradın bendegânı yanından çıkarıldıktan ve muha­ faza tertibatı sıklaştırıldıktan sonra hariçten kitap ve gazete tedariki pek müşkül olmuştu. Giz­ li kitap tedarikine tavassut eden hendegân ve ağalar on kuruşluk şeyi Sultan Murada ve Salâhad- din efendiye bir kaç misline male- derlerdi. Yunan muharebesine ta­ kaddüm eden bir, iki sene esna­ sında tazyik bir kat daha artmış­ tı. Çirağana kitap ve gazete it­ haline artık yol ve imkân buluna­ mıyordu.

Yunan muharebesinde bir gün Çırağan kapıcısı Abdülezel paşa­ nın kahramanlığını yazan bir ilâ­ ve almıştı. Kapıcı bu ilâveyi kü­ çük ağalardan birine gösterir; ağa alıp şehzade Salâhaddin efendi­ nin baş kalfası Tirandez kalfaya, kalfa şehzadeye verir; efendi de babasına okur. Sultan Murat:

— Bunu niçin aldılar. Sonra kendilerine bir fenalık gelmesin!

Der.

O akşam mutat üzere başmüsa- hip Cevher ağa gelir.

Nöbetçi ağaya:

— Bugün ne var, ne yok? Diye sual edince ilâve meselesi anlatılır. Cevher ağa ilâveyi içe­ riye veren ağaya:

— Bunu ne cesaretle verdin? Efendimize (Sultan Hamide) ar- zetmeğe mecburum.

Diye tekdir eder. Öteki ağa da: — Bunda ne var? Padişahımı­ zın, ordumuzun muvaffakiyetidir! cevabım verir. Cevher ağa mese­ leyi Abdülhamide arzeder. Bu de­ fa Abdülhamit mütecabilâne:

— Şimdiye kadar hiç gazete, kitap verilmiyor muydu?

Sualini irat eder. Menfi cevap alınca:

— Memlekette çıkan kitap ve gazeteler verilsin! diye irade eyler.

Bundan böyle Sabah, İkdam, Tercüman gazeteleri serbesçe alı­ nır olmuştu. Baltacı Mustafa da sahaflardan, Babıâli kitapçıların­ dan türkçe kitaplar alıp getirirdi. Sultan Muradın kızı Hatice Sul­ tan ile damadı Kemaleddin paşa­ nın âşıkane münasebetlerde bu­ lundukları Nairne Sultana ve Ab­ dülhamide ihbar olunduğu sırada bir gün Hatice Sultan Yıldız sa­ rayına ge’mişti. Kalfalar bir vesi­ le ile elinden çantasını aldılar; ıraştırdılar. İçinde bir takım haplar

ve Kemaleddin paşanın mektup­ ları çıktı. Mesele açığa vuruldu ve tabiatile büyüdükçe büyüdü. Gû­ ya bu haplar zehirli idi. Hatice Sultan bunlarla Sultan Hamidi zehirleyip öldürecek, tahta gene babası geçince Kemaleddin pa­ şa zevcesinden, Hatice Sultan ko­ casından ayrılarak evlenecekler, Kemaleddin paşa sadrıâzam, Yıl­ dız Arnavut taburlar mm kuman­ danı ve Kemaleddin paşanın dos­ tu Osman paşa serasker olacaklar idi!

Abdülhamit bütün bu olmıyacak ihtimallere vücut vermiş görün­ dü. Haclarla mektupları başmüsa- bip Cevher ağaya tevdian Çıra- “ ans gönderdi. Cevher ağa

Şa-n kadım harem dairesiŞa-ndeŞa-n

çağırıp yanan daireye - mebu- san dairesi- götürdü. Cevher ağa:

— Efendimiz diyor k i: Kızını­ zın haline bakın. Bana ne yapmak istiyormuş! Hatice Sultanın bu fikirlerde bulunduğundan vaktile haberiniz var mı idi? diye bir çok suallerle Şayan kadını tazyik etti. Fakat bittabi bir şey öğrenemeden avdet eyledi.

Merak içinde kalmış olan Sul­ tan Murat Şayan kadından Cev­ her ağanın ne istediğini sordu. Şa­ yan kadın kocasını sıkmamak için evvelâ söylemedi; fakat Sultan Muradın ısrarı ve zorlaması üze­ rine hali anlatmak mecburiyetin­ de kaldı.

Sultan Murat, talii iktizası, her fenalığın, her şiddet ve tecebbür eserinin Osmanlı tahtını işgal eden küçük biraderinden gelmesine karşı mütevekkilâne davranmak yolunu tutmuştu. Tarihen mağdur vaziyetini değiştirecek hareketler kendisinden nasıl sadir olmuyor ise

ailesi efradının da öylece Sultan Hamide dokunacak ve tazyik ted­ birlerini mazur gösterecek mua­ melelerden müçtenip bulunmala­ rını arzu ederdi.

Kızının bu Kaimden pek mü­ teessir oldu.

— Bunu da mı yaptı? Şimdiye kadar ben haysiyetimi muhafaza ettim. Benim ölümüme sebep Ha­ tice olacak!

Diye telehhüflerde bulundu.)

Sultan Muradın öiümfl

Sultan Murat Çırağan sarayın­ da

(

28

)

sene mahbusiyet hayatı geçirdikten sonra 1322 cemazi- yülevvelinin 17 inci günü - 1904 ağustos - vefat etmiştir.

Sultan Murat şeker illetine müp­ telâ olmuştu.

Son günlerde kendisini tedavi eden Etfal hastanesi sertabibi İb­ rahim paşa ölümü intaç eden has­ talığının dizanteri olduğunu söyler­

di. Veremden öldüğünü söyliyen- ler de varsa da resmî tebliğde şe­ ker illetinden vefat ettiği zikredil­ miştir.

ölümünden iki ay kadar evvel hastalık şiddetlendi. Şehzade Sa­ lâhaddin efendi babaısmın halinin duyulmasını arzu etmiyordu. Ba­ basına verdiği ilâçları kendi na­ mına yaptırtıyordu. Ancak hasta­ nın vaziyeti günden güne ağır­ laştı.

Nihayet ölümünden bir ay ka­ dar evvel Sultan Murat oğluna: — Oğlum, hastalığımın önü alı­ namıyor; kendim de vaktimin ta­ mam olmakta bulunduğunu hisse­ diyorum. Sonra mesuliyet altın­ da kalırsınız. İcap edenlere (Sul­ tan Hamidin namını ağza almadı) malûmat verin.

Dedi. Salâhaddin efendi babası- rnn emrini Mevhibe kadmefen- diye bildirdi.

Sultan Muradın son aylarında başmüsahip Cevher ağa artık Çı- rağan muhafızlığından çekilmiş, yerine Sürür ağa kaim olmuştu.

Mevhibe kadın halden Sürür ağaya malûmat verdi.

Sultan Muradın ziyade basta olduğunu anlayınca Sultan

Ha-mitte büyük biraderine karşı şef­ kat hisleri kabardı!

Doktor Rıza paşa aldığı irade üzerine ciddiyetle tedaviye baş­ ladı. Hastanın halinde bir derece salâh görüldü.

Acaba hastalık bir desise mi idi?

Mabeyincilere iş çıktı. Hasta­ nın halinden padişaha haber ye­ tiştirmek için Çıraganla Yıldız arasında mekik dokudular.

Saray etibbası da takip edilen tedavi tarzı hakkında Rıza pa­ şadan malûmat alarak maruzatta bulunuyorlard ı.

Sultan Hamidin en ziyade em­ niyet ettiği Etfal hastanesi serta­ bibi İbrahim paşa Rıza paşadan sonra tedaviye memur edildi.

Fakat hastalık artık vücudu b i­ tirmişti.

Büsbütün ağırlaştığı sırada bir gün başmüsahip Cevher ağa gele­ rek Abdülhamitten selâm getirdi. Abdülhamidin:

— Merak etmesinler; elimden geldiği kadar kendilerini kurtar­ mağa çalışacağım! Bir arzulan varsa yerine getireyim!

Dediğini bildirdi. Sultan Mu­ rat gülümsedi; duvara bakarak:

Günümü kaybettim. Bilmek ister­ dim! cevabından başka bir söz söylemedi.

Sultan Muradın yatağına karşı duvarda bir (devvar takvim) du­ rurdu. Artık işlemiyordu; birade­ rinden son istediği böyle bir tak­ vim idi. Fakat bu da verilmedi. Ölümünden iki gün evvel iyileşi­ yor gibi göründü.

Salı gecesi sabaha karşı vefat etti.

Doktor İbrahim paşa o sabah padişaha «büyük biraderinin» Ölüm haberini götürdü.

(Arkası var)

A K B A

Kitap Evinin birinci şubesi Maarif vekâleti karşısında açıldı. Her lisandan kitap, mecmua ve gazeteleri en mü­ sait şeraitle A K B A müessese- lerinde bulursunuz. Kırtasiye­ nizi en ucuz olarak burada temin edersiniz.

AKBA m erkezi: Telefon 3377 „ birinci şube: „ 1161 „ ikinci şube: Saman pazarımla

A K Ş A M kitaphanesi neşriyatını A K B A müessese-lerinde bulabilirsiniz.

Meccani ûixiş, biçni ve

nakış dersleri

Cumhuriyet Gençler mahfelin- den: Mahfelde yalnız hanımlara mahsus meccani (dikiş, biçki ve her nevi nakış) dersleri açılmış­ tır. Derslere 15 mart 934 per­ şembe günü saat 14 de başla­ nacaktır. Dersler her hafta per­ şembe günleri saat 14 den 17 ye kadar mahfelin Beyoğlunda, To- katlıyan arkasında, Cumhuriyet Halk fırkası merkezindeki daire­ lerinde verilecektir.

Kayıt 15 marta kadar her gün saat 14 ten itibaren nıahfel mer­ kezinde yapılmaktadır. Arzu edenlerin üç kıta fotoğraf ile müracaatla kayıtlarının icrası.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

Central giant cell granuloma is a rare, locally aggressive benign bone tumor.. Mandibular involvement is more frequent

Key words: Oper heart surgery, chronic renal failure, ultrafiltration T ürk Nefroloji Derneğinin yayınlarına göre ülkemizde düzenli hemodiyaliz programında olan kronik

1 Kutay, Cemal, Kurtuluşun ve Cumhuriyetin Manevî Mimarları, Ankara 1973, s.76.. karşı bilfiil mücadeleleri Orta Afrika’da sürdürüldü 1. Onlarca yıl Fransız işgal

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

Hansa kentindeki kapahçarşıyı anlatır. Han- sa’nın 6 ilçeye ayrıldığını, bu 6 ilçeden üçün- cüsünde Müslümanların yaşadığını, burada kurulan,

Iş öyle popüler bir hale geldi ki, 15 yaşında hiç emek vermeden baba parasıyla çok pahalı aletler edinip ben moda fotoğ­ rafçısı olmak istiyorum diye ortaya