1 ŞUBAT 2000 SALI
SOKAK 1 5Ü
Küçücük bir odadan oluşan kiliseye başta K oço ’nun m üdavim leri gibi M od alılar gelirm iş. Şim di ise M ü slü m an lar bile geliyor.
Moda Park Lokantası, nam-ı
diğer Kooo, 1930'lu yıllardan
Ou yana içindeki küçük Rum
kilisesi ile biriikte yaşıyor.
1924 te Rum balıkçılar
tarafından bulunan Aya
Ekaterini Ayazması, faal bir
kilise. Ama kiliseye girmek
için meyhanenin içinden
geçmek gerekiyor.
M
ilattan sonra294,İskenderiye. Aristokrat ve putlara tapan bir ailenin bir kızı olur. Adını Dorotea koyarlar. Büyüdükçegüzelliğiyle gözleri kamaştıran Dorotea, dönemin okullarında felsefe, hitabet, şiir yazma, müzik, fizik, matematik, astronomi ve tıp dersleri okur. Asaleti, fazilet sahibi olması ve güzelliği üzerine bir de kültürünü ekleyince herkes tarafından istenen bir gelin adayı haline gelir. Ancak onun kimselerde gözü yoktur. Hayatı peşinden koşan erkekleri reddederek, sıradan bir şekilde sürer. Taa ki bir gün bir rahip ona İsa Peygamber'den sözedene kadar...
Dorotea, İsa'ya inanır, vaftiz olur ve "taçlandırılmış taç" anlamına gelen Ekaterini adım alır.
Kral Maksimianus dönemi. Ekaterini, İsa Peygamber'e olan bağlılığım açıklar ve kralı putlara adadığı kurbanlar nedeniyle halka şikayet eder. Kral, imparatorluğun dört bir yanından 50 hatibe, azizeyi
davasından vazgeçirmeleri için emir verir. Ekaterini kralın kendisine
gönderdiği hatipleri de İsa'nın yaydığı dine iman etmeîeri için ikna eder; konuşurken eski Yunan filozoflarının hakiki tann hakkındaki vedzelerini hatırlatmaktadır. İşte bundan sonra pek çok baskı görür, işkencelere uğrar. Yine de yılmaz. Verdiği ilahi örneklerle, önde gelen aristokratlan, hatta imparatorun eşini dahi etkiler. Başı kesilir.
Aya Ekaterini'nin vücudunun, melekler tarafından Sina Yanmadası’mn en yüksek dağının tepesine
götürüldüğüne inandır. Bu tepe bir gün azizenin adıyla anılmaya başlayacaktır.
Aradan üç asır geçer. Kral Jüstinyen'in bu tepede yaptırdığı manastırın rahipleri rüyalarında Aya Ekaterini'nin naaşının yerini görürler. Naaş bulunduğu yerden alınarak, daha sonra azizenin adım taşıyacak
manastırın ana bölümünde mermer bir lahite yerleştirilir. Ve o günden sonra, lahitten miron (Kutsal parfüm)
yayüdığma ve bunun günümüze kadar gelen bir mucize olduğuna
inandacaktır.
1924, İstanbul. Moda kıyısında Rum balıkçüar tarafından keşfedüen ve bir kaya deliğinden fışkıran suyun, kutsal olduğuna karar verilir. Rivayete göre suyun etrafında eski bir kilisenin temellerine ve Aya Ekaterini'nin bir ikonuna rastlanmıştır. Üzerine ahşap bir bina inşa edilip ziyarete açdan küçük Rum kilisesine, daha doğrusu ayazmaya Aya Ekaterini adı verilir.
‘Miisü Koço’nun yeri
Moda Vapur İskelesinin hemen yarımda bulunan ayazmanın üzerindeki bina 1934-35 yıllarında yıkdarak, yerine lokanta yapılmak üzere yeni bir bina inşa edilir. Ama ayazma aynen
korunur, 1950 yılında onanmdan geçer. Ayazmanın üstündeki bina, ilk olarak Konstantinos Koço Korontos tarafından "Moda Park Lokantası" adıyla bir kır kahvesi olarak hizmete açılır. Adı bugün de Moda Park Lokantası olan mekan, hâlâ Koço olarak biliniyor. Çünkü sahibiyle ünlü; Mühürdar'da da bir gazinosu olan "Müsü" Koço, belli ki ününün çoğunu bazı günlerde ücret almadan servis yapmasına borçlu.
1954'te ölümüne kadar Moda Park Lokantasının işletmesini sürdürür Koço Bey. Ölümünden sonra lokantayı, çalışanlarından Gökçeadalı Atanaş Cano de Stelyo Mavro devralır. 85 kişilik kapak salona, 80 kişdik yan açık bölüm daha eklenir, yani bahçeli bir lokanta olur Koço. Kapasite 250 kişiye çıkar. Cano ve Mavro'nun da 1980'lere kadar işlettiği ama artık
yaşlandıklarından (İkisi'de 1994'te göçmüş bu dünyadan) servise yetişemedikleri lokantayı, 1985’tenbu yana, eski aşçdardan Şeref Yavuz, Hilmi Suna, Fahri Şeker ve Mustafa Yılmaz işletiyor. Mal sahibi ise Aldo Bey.
Dünyada tek
Dünyanın pek çok kentinde Aya Ekaterini'nin adım taşıyan kiliseler, ayazmalar var. Türkiye'de ise sadece bir tek Moda Bumu'ndaki Aya Ekaterini Ayazması bu adı taşıyor. Ayazma'mn değd Türkiye, belki de dünyada "tek" sayılmasını sağlayabdecek asd özelliği
ise bir meyhanenin ortasmda olması! Gerçekten de bu Rum kilisesine girebilmek, mum dikebilmek, rahibin duasını dinleyebilmek için meyhanenin içinden geçmek gerekiyor. Ya da tam tersi, meyhanenin bahçe masalarına oturmak için ayazmanm yarandan geçmek...
Moda Park Lokantası'nın kapısından girdiğinizde denizi her yarandan görebdeceğiniz camekanlı büyük salonda da oturabilirsiniz; diğer kapıdan çıkıp bahçeye de geçebilirsiniz. İşte o geçişte, tam sağınızda kalan birkaç basamaktan indiğinizde göreceksiniz ayazmayı.
Mikroskobik denebdecek boyutlarda ufak kilise olan Aya Ekaterini'ye demir bir kapıdan giriliyor. İki beton basamak indikten sonra sağa doğru birkaç basamak daha vafr. Kapının karşısındaki duvarda gümüş işlemeli bir Aya Ekaterini ikonası karşılıyor gelenleri.
Bu küçücük bir odadan oluşan kiliseye de başta Koço'nun müdavimleri gibi Modaldar gelirmiş. Şimdi ise sadece Moda'run Rumları değd; üstelik sadece Hıristiyanlar değd; İstanbul’un pek çok yerinden, tüm dinlere mensup insanlar, hatta Müslümanlar da ziyaret ediyor Aya Ekaterini’yi. Hepsi de pazartesi günleri Metropolit
kilisesinden gelen papazm okuduğu dualara amin diyor, mum dikip ddekte bulunuyor.
Bu insanlardan bir kısmının inandığı ve düden düe aktardığı, "Aya Ekaterini sevdiğine kavuşamamış. Ruhu hala buralarda geziyor. Eğer sevgiliye kavuşmakla ilgili bir ddekte
bulunursanız asla kabul olmaz. Ama Aya Ekaterini, işle parayla dgdi dileklerinizin hemen kabul edilmesini sağlar" rivayetinin ise nereden kaynaklandığı bilinmiyor.
Rakı, miron, ilahi
Ayazma'ya eğer sabah saatlerinde giderseniz, öğle ve akşam için hazırlıklara başlamış Koço çalışanlarının soyduğu soğanları, patatesleri; ayıkladığı balıklan görerek geçeceksiniz salondan. Sizin gibilere alışmış olsalar da pek muhabbetle bakmayabilecekler yüzünüze, olsun yürümeye devam edin, az sonra ayazmadasınız. Küçük de olsa, bir kilisenin hissettirebileceği herşeyi hissettirecek size.
Eğer akşam saatlerinde meyhaneye giderseniz, kimbilir, belki de bir miron kokusu gelecek burnunuza; kulağınıza küise dahileri çalındığını sanacaksınız, güzel ve davasma inançlı bir kadm silüeti geçecek gözlerinizin önünden, Aya Ekaterini'yi anacaksınız. Eğer bu yazıyı sonuna kadar okuduysanız, bir meyhane ile kiliseyi ve o kdiseye adını vermiş bir azizenin hayatını aynı yazıda buluşturmamı!, becerilmesi ne denli zor, hatta imkansız bir çaba olduğunu düşünecek, böylece beni anlayacaksınız.
Emel ARMUTÇU
ERRR TARAF AYNI
1931 doğumlu Tanaş bey, 1959’dan beri Koço’da. Biraz suratsız daolsa şef garson. Lokantanın eski sahiplerden Tanaş Cano’nun Gökçeada'dan ahbabıymış: “1959’dan bu yana bina olarak herhangi bir değişiklik olmadı, eerr taraf aynı” diyor. “Sadece bazı düzenlemeler yapıldı. Yemeklere gelince, bizim zamanında iki üç çeşit balık da vardı ama ağırlık daha çok etteydi. 1985’e kadar. Sonra daha çok deniz ürünü ve balık ağırlıklı oldu. En mehşur mezelerimiz midye ve arnavut ciğeridir.”
Denize karşı deniz ürünleri
MODA Park Lokantası, kısa adıyla Koço, 1960’larda püreli rostosu, sosis sotesi, kaşarlı Italyan makarnası ve şişiyle meşhurdu. O
zamanlar çok rakıcı yoktu ortalıkta, yemekte bira ya da kırmızı şarap içilirdi. Bugün olduğu gibi, o zaman da “her kesimden” müşterisi vardı lokantanın; “en üst tabakadan en alt tabakaya kadar”, çünkü fiyatlar ortalamaydı.
Koço’nun aşçısı, ’59’dan beri aynı. Yardımcıları değişmiş sadece. Zaman zaman salatanın içinden istenmeyen şeyler çıkabiliyorsa da mutfak da aynı gelenekle devam ediyor. Bugün bol bol rakının içildiği Koço’nun prensibi, mezelerin günlük olması. 15 civarında soğuk mezeyi, midye, ciğer, börek, kalamar ve karides güvecin başı çektiği ara sıcaklar izliyor.
Özellikle baharda ve yazda, sevimli Moda Vapur İskelesi ve muhteşem Moda denizine bakan manzarasıyla bahçesi tıklım tıklım olan Koço’nun işletmecileri, lokantanın 70-80 yıldır ayakta kalabilen bir müessese olmasıyla gurur duyuyorlar. Ya ayazma? Müslüman Mustafa Yılmaz’a, meyhanenin ortasında bir Rum kilisesi olmasından dolayı rahatsızlık duyup
duymadığını soruyorum. “Niye rahatsız olalım ki” diyor, “Orada duruyor, insanlar geliyor.”
Koço'nun kendine pek güvenen aşçısı Muharrem Usta nın (Aslan) yaşı 60'ın üstünde.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi