• Sonuç bulunamadı

Celile Hanım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Celile Hanım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CELİLE HANIM

1883 yılı sonlarında İstanbul’da doğan Celile Hanım, de­ deleri bakımından, Alman ve PolonyalI kişilerin soyun­ dan gelmektedir. Babası, Polonya ihtilalinde Türkiye’ye sığınıp müslüman olan ve Türk ordusunda kahramanca hizmetleri sırasında şehit edilen Mustafa Celalettin (Borcenski) Paşanın oğlu ve Sultan Abdulhamit’in

ya-Almanyada şehbenderlik, Matbuat Müdürlüğü, Teşrifat Müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Ne var ki, Celile Hanımla Hikmet Beyin evliliği I. dünya savaşı sonları­ na doğru, boşanmayla sonuçlandı. Bu ayrılıktan sonra kendisini temamen resme veren Celile Hanım, bir ara­ lık, Berlin’e giderek, galerilerde, atölyelerde ve müze­ lerde etütlerde bulundu.

Daha çok portre ve Nü üzerinde çalışan Celile Hanım, genç kızlığında, babası Polonya kökenli Enver Paşa’- nın adı ile Celile Enver olarak tanınırdı. Evliliğin­ de kocasının adını ekleyerek Celile Hikmet oldu (4) Soyadı kanuna göre (UĞUR ALDIM) soyadını seçti! Bu ad ona pek uğur getirmedi! Acı aile çileleriyle acı bir yaşantı içerisinde, gözlerinin feri söndü. Bir ressamın gözlerini kaybetmesi kadar acı bir almyazısı olamaz. Renkleri göremeyen gözlerini 1956 yılında Ankarada ka­ padı.

44

ı

veri Enver Paşa’dır. Annesi, Alman kökenli iken Türki- yeye iltica eden Müşir Mehmet Ali Paşa (Magdeburg) nın kızı Leyla Hanımdır.

Celile Hanım, özel yabancı mürebbiyeler tarafından bü­ yütüldü. Delikanlılık çağını Paris’te geçirmiş bulunan ve birkaç yabancı dile aşina olan babası Enver Paşa ta­ rafından eğitildi. Enver Paşa’nm bir ara padişahın ya­ veri olması nedeniyle, Saray Ressamı Zonaro ile geniş dostluğu vardı. Bu vesile ile, Celile Hanım padişahın ressamından özel dersler aldı. Daha sonraki yıllarda bu alandaki çalışmalarını ve eğitimini Roma ile Paris’te sürdürdü.

Celile Hanım, 20. asrın başladığı günlerde, İstanbul sos­ yetesinin en güzel kızlarından biriydi. 1900 yılının ilk günlerinde Hikmet Beyle evlendi. Bu Hikmet Bey, meşhur valilerden ve tasavvuf edebiyatiyle uğraşmış şairlerinden Nâzım Paşa’nm oğludur. Güçlü, yabancı dil bilgisi yanında, kültür hâzinesi zengin bir kişiydi.

(1) B atı sanat dünyasında ilk kadın ressam ım ız o la ra k tanım ­ lanan M İH Rİ H anım ın, A m erikada yetiştirdiği bir öğ ren ­ cisinin, 3 A m erikalı a rk a d a şı ile, yıllar ön cesi bir araştır­ m a girişim ini yeni baştan sü rdü rm eleri kıvan ç verici bir olaydır. K a rşılık lı bilgi alış verişim iz, a ralıkla rla devam etm ek ted ir. R essam ım ızın T ürkiyede, İtalyada, F ran sada ve A m erikada bulunabilen eserlerin den bir d erlem e yapı­ la rak yayınlanacağını umuyorum,. Y aptığım ız a raştırm a­ lara göre, T ü rkiyede 32, İtaly ad a 36, F ra n sa d a -9 u galeri­ lerd e satılm ış o la n -23, A m erikada 60 ı aşkın yapıtı bulun­ m aktadır.

(2) ŞEH BAL : 1328 - cild 3, say fa 254.

(3) OsmanlI R essam lar C em iyeti G azetesi - 26 teşrin-i sâni 1327, No. 8 ve ŞEH BAL m ecm u ası - 15 Eylül 1328, No. 61.

(4) B iy og rafi bilgisi, eleştirm en lerin , tarihçilerin, a n sik lo p ed i­ cilerin vazgeçilm ez dayan akların dan dır. Bu bilim dalına, ü lkem izde gereği k a d a r ön em v erilm em ekted ir. Yanlışı olm ayan an sik lo p ed ilerim iz y o k gibidir. Yazar ve eleştiri­ cilerd e bu alan d aki k a rm a şık la r sürüp g itm ektedir. Sanat­ k â r yaşlarının doğu m ların dan - bir ik i yıl - on ar yaş h ata­ lara düşüldüğü, ya da bir ressam ı on yıl ön cesi öld ü rm ek gibi sevim siz h ata lara dü şd ü kleri görü lm ekted ir. B ir tanı­ tıcı, sağlam b iy oğ ra filere dayanm alıdır. M esela 1918 yılın­ da kocasın d an b oşan m ış olan C E L İL E H anım ın o tarihten son ra yaptığı tabloların ı C E L İL E H İK M ET o la ra k tanım ­ lam ak, gerçeğ e ay k ırı düşer. Zira, R essam C elile Hanım, 1918 den son ra yaptığı resim lerin in altına, hiç bir zam an C elile H ikm et im zasını atm am ıştır.

iisíssiía.

DIKSMMIİ V ÜIRI9 l*MW<

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Memleket sanayii nefîse tari­ hinde, Güzel Sanatlar Akademi­ mizin çok mühim bir rolü var­ dır. Ona daha nice nice seneler

Ayrılık belki ölümden beter Çekdiğim bu acı bana yeter Allahım bu dert ne zaman biter Taş olsa ağlar gelirdi dile Yetmezmi artık çektiğim çile İsyan

Frenk şiirinin vahid-i kıyasisi manzume olduğu­ na göre onda da manzume bir tertip hâlinde gö­ rülecekti; daha büyük bir manzume olan dram’a gelince o artık

Bunları lıemen takip eden Mehmet Ziyaettin Efen­ di, yani Mehmet Reşadın büyük şehzadesi daha cazip, emniyetli ve kendisi için bir takım tehlikeleri göze

Dikkat ederseniz eklenecek sayıyı hemen parçalıyoruz akıldan: 43=40+3 haline getiriyoruz.. Daima eklenecek sayıyı 10’un katlarına

Sulu çözeltilerde kısa bir yarı- lanma ömrüne sahip olan sodyum klorür nano parçacıklar sistematik kanser tedavisi yerine bölgesel kan- ser tedavilerinde daha etkili özellik

Aslında Atatürk ile İsmet Paşa birbiri ile nerede ise tam zıt karakterler­ de, ama ikisi de önemli ve saygın, çok de­ ğerli kişiliklerdi.. Doğrusu aranırsa Ata­

Bununla birlikte, ekip genetiğin ötesinde, sigara içenlerin aynı yaştaki sigara içmeyenlere göre çok daha yaşlı bir bağışıklık profiline sahip olduğunu da tespit