• Sonuç bulunamadı

Kuru yer müftüsü...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kuru yer müftüsü..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

30 NİSAN 1992 PERŞEMBE

ANKARA NOTLARI

MUSTAFA EKMEKÇİ_______________

Kuru Yer Müftüsü...

ı Ömer Asım Aksov. 5 nisanda 94 yaşını doldurdu, 95

ya-

ş ın â ^ ^ /Â K s o T û n , İstanbul'dan kızı Esin gelmişti. - Baba, nasılsın? diye sordu. Aksoy, ona şu dörtlükle karşılık verdi:

- Doksan dört oldu yaşım / Sayrılıklar yoldaşım / Bede­ nim çürük çarık / Çok şükür sağlam başım...

Sami Özerdim, Ömer Asım Aksoy’a gelmişti. Söz, Ak- soy’un doksan beş yaşına basmasına geldi. Aksoy, Özer- dim’e, Tevfik Fikret’in "Doksan Beşe Doğru” şiirini anım­ satarak şunları düştü:

"Doksan Beşe Doğru, Tevfik Fikret'in bir yergisidir / Be­ nimki de yaşamımın son durağı ergisidir.” (Ergi, Ali Püs- küllüoğlu’nun Öztürkçe Sözlüğü’ne göre ‘erişme, ulaşma, erme’ anlamında.)

Ankara’da bugünlerde, nereye baksanız Türkmenistan- lılarla karşılaşırsınız. İki bakan, devlet katında on kişi, 33 milletvekili, bilim adamı, sanatçı sayısı 104 kişi. Kültür Ba­ kanı Fikri Sağlar’ın, iki Türkmenistanlı bakan onuruna Hil- ton’da verdiği yemekle, Kültür Bakanlığı Müsteşarı Emre

Kongar’ın Atatürk Orman Çiftliği’nde Merkez Lokantaşı’n- da, bakanlar onuruna verdiği yemeğe katıldım. Atatürk

Orman Çiftliği’ne giderken, DDY sayrıevinin karşısında, bir okul vardı. Okulun bahçesinde, başları ak yaşmaklara sarılı sıkmabaş kız çocuklarını gören Türkmenistanlı rek­ tör Prof. Dr. Karayev Recep Durdi, yanında oturan bayan görevliye sordu:

- Bunlar İranlI mı?

- Hayır Türk, ama onlar gibi düşünüyorlar! -Vah vah, biçareler!

Prof. Dr. Recep Durdi’nin "Çaresizler” dediği, ak yaş­

maklar içinde penguenlere dönmüş, İmam-Hatip Lisesi’nin

kız öğrencileriydi. Bahçeyi aklı karalı doldurmuşlardı. Merkez Lokantası’nda, Müsteşar Emre Kongar, yanında yer ayırmıştı. Geç gittim. Vardığımda yemek bitmek üze­ reydi.

Prof. Emre Kongar, konuklara tanıtıyordu. Onlar, ’ek­ mek’ yerine ’çörek’ diyorlardı. Kısa sürede çörekçi’ ol­ muştum! Karşılıklı, öztürkçe sözcükleri konuştuk. ‘Çatal’ yerine ‘dürtgüç’, ‘anahtar’ yerine ‘açar’, ‘dürüst’ yerine ‘düz’, ‘kaşık’ yerine ‘çemçe’ diyorlardı: ‘Yüz numara’ya ‘ayakyolu.’ Bizim köylerde de öyle... Kültür Bakanı’nın Türkmenistan’da adı ‘Medeniyet Veziri’ yani ‘Uygarlık Ba­ kam’, ‘Çalışma Bakanı na Zahmet Veziri’ diyorlar. Zah­ met Veziri Bayramnur Soyunov, Uygarlık Bakanı da Aşir Murat Mamiliyev.

Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcılarından Gülşen Ka- rakadıoğlu anlattı. Türkmenistan’ı görmüş, köylerindeki yüznumaralarda bile sıcak su varmış. 400 bin kişilik Aşka­ bat’ta, orası başkent, altı tiyatro, bir opera, bir çocuk tiyat­ rosu varmış. 4 milyonluk Türkmenistan'da 2300 sinema olduğunu söyledi Gülşen Karakadıoğlu. Altyapı güzel ku­ rulmuş.

Konuklardan Cebbar Mehmet Göklenoğlu, bizim Türk- çeyi güzel konuşuyor. Bir çeşit çevirmenlik de yapıyor arkadaşlarına. Yemeklerde, Murat Annanepesoviç, Veli Mukatov, daha başkalarıyla da tanıştım. Dedelerimin Bu- hara’dan geldiğini duymuştum. Buharalı bir Türkmenis- tanlıyla hemşeri çıktık!

Konuklara, Türkmenistan’da, Türkiye’den kimleri tanı­ dıklarını sordum:

- Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Ömer Asım Aksoy, Agop Dilaçar karşılığını verdiler. Agop Dilaçar’ın Ermeni kökenliyken Türk diline nasıl emek verdiğini ko­ nuştuk.

Ö gün elimde 27 nisan pazartesi günkü ‘Zaman’ gazete­ si vardı. Süleyman Ünal’ın yönettiği "Hodri Meydan” köşe­ sinde, "Bu zihniyeti tanıyın” başlıklı yazı şöyle başlıyordu: “ Beş ay aradan sonra ‘Cumhuriyet’ gazetesine yeniden dönen İlhan Selçuk ve ekibi,sermaye hariç eski bildikleri­ ni okuyorlar. Cumhuriyet’in yayın cephesinde yeni bir şey yok...

Bu arada, gazetenin dönmeye başlayan yazarları da öz­ türkçe kelimelerin kullanılması için kalem oynatmaya baş­

ladılar. Mustafa Ekmekçi bunların en hızlılarından... (Bilin­ diği gibi, Ekmekçi domuzu sever ve yeme taraftarıdır.)

Ekmekçi’nin öztürkçe ile ilgili yazısını okuduktan sonra Ankara’dan Said Ali’nin gönderdiği yazıyı size duyuralım istedik...”

Yazı bundan sonra İsmet İnönü'ye, eski Milli Eğitim Ba­ kanı Haşan Âli Yücel’e, haksız, insafsız eleştirilerle sürüp gidiyor. Bunlarda insaf sıfır! Yazıyı Türkmenistanlı bakana gösterdim, çok şaşırdı.

- Bizim tutucular böyle! dedim, ne yapalım? - Ama, biz de öztürkçeden yanayız!

Karşılıklı, Türkçe kaynaklardan nasıl yararlanabileceği­ mizi konuştuk.

Kimi, işine geldiği gibi konuşuyor. Şarkışla dolaylarında söylenirmiş, "Kuru yer müftüsü” lafı. Müftü, yaşa basmaz, yaşta oturmaz ama kuru yer bulur bulmaz, oraya kurulur, her konuda söyler de söylermiş. Böylelerinin adı "Kuru yer müftüsü" kalmış. Diyelim:

- Lazlar da televizyonda lazca konuşsun! - Canım. Laz İsmail bile bunu düşünmedi!

- Olsun, konuşsunlar: bundan bir şey çıkmaz! (Amaç, or­ talık karışsın!)

O gün çok yoğun geçti. Çağdaş Gazeteciler Derneği ola­ rak, Başbakan vekili Erdal İnönü'ye gittik. Sonra Cahit Kü- lebi’nin 75. yaşını kutlamaya, oradan da “TRT-TV Prodük­ törleri ve Yönetmenleri Derneği” nin kuruluş toplantısına katıldım. Arkadaşlarıma, "Analı, babalı büyüsün!” dedim; başarılar diledim.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ankara'daki Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) “çirkin ve estetikten yoksun bir yap ı” şeklinde tanımlayarak, “Oradaki o

_ehir planc ısı 'lisans diploması' ve/veya YÖK tarafından onaylı bir denklik belgesine sahip olmayan ilgili şehircilik anabilim dalında çalışan bakanlık temsilcisi

Kubeta ş İnşaat Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş., şubat ayında çevre Bakanlığı'na başvurarak 'doğaltaş, mermer, kalker ocağı ve kırma eleme tesisi' kurmak için,

Ben şimdi kalkıp da onun sanatıyla alakalı bir şey söylesem ne derece yanlış olursa, onun da bir baraj ya da tarihi eserin korunmas ıyla ilgili söyleyeceği şey

Ertuğrul Günay, İzmir'in Bergama ilçesindeki Allianoi Antik Kenti'ne ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine, Allianoi konusunda bilimsel kurullar ın çok uzun

Bergama’daki antik sağlık yurdu Allianoi’un, hakkındaki hukuk süreci devam ederken kumlara gömülmesi üzerine Kültür ve Turizm Bakan ı Ertuğrul Günay,

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü çöllü, Günay'ın soru önergesine verdiği yanıtların kendisini tatmin etmediğini belirterek, "Biz 500 bin ağacın kesildiği

Buz kesen bir İstanbul akşamında tarihi Darphane binalarının yolunu tutmamızın nedeni Tarih Vakfı'nın yeni yılı 'Tarih Dostları'yla birlikte karşılamak için