KÜLTÜR-YAŞAM
^ C 7 7 L, r 9 -
13 O C A K 1988 \
Sabahattin Eyuboğlu’nu 15 y ıl önce 13 ocak günü yitirm iştik
Ölüme kafa tutan sayılı kişilerden
H.V. V e l i d e d e o ğ l u Eyuboğlu’yla birlikte bir kültür,
bir sevgi, bir dostluk, bir ışık seli geldi geçti ülkemizden.
Fakat sönmedi, gitmedi o ışık.
V e d a t G ü n y o l Halk sanatını çağdaş düşünce ve
sanata maletmeyi kendine dert edinmiş, düşüncesi ve
yüreği, evi ve sofrası herkese açık olan bir gönül insanı...
İ lh a n S e l ç u k Sabahattin Eyuboğlu’nu da yakaladı
ölüm. Ne var ki Sabahattin, ölüme kafa tutan sayısı az
kişilerdendi. Bedenin üstüne bir avuç toprak atıldığında
biter mi her şey?
E .G . S a n d a l e t Düz duvara tırmanırcasına erişmeye
çalıştığımız şu çağdaş uygarlık düzeyi var ya, işte o
sahiden olsaydı, Eyuboğlu el üstünde tutulur, önünde
selam durulurdu.
Kültür Servisi — On beş yıl önce,
13 Ocak 1973’te yitirmiştik Sabahat
tin Eyuboğlu’nu. Ardında yüzlerce deneme, Eflatun’dan Babeuf’e sayı
sız çeviri bırakan Eyuboğlu, örnek bir aydın kimliğiyle Cumhuriyet son rası Türk kültüründe önemli bir yer almakla kalmadı, bu kültürün oluş turulmasında da etkili oldu. Eğitim ci, düşünce adamı, deneme yazarı, sanat tarihçisi ve çevirmen olarak her yeni adımın ya başında ya da için deydi. ölüm ünün on beşinci yılında onu saygıyla anarken ölümünü izle yen günlerde yayımlanan yazılardan bir seçme sunuyoruz.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu: Saba
hattin Eyuboğlu ile birlikte bir kül tür, bir sevgi, bir dostluk, bir ışık seli geldi geçti ülkemizden. Fakat sönme di, gitmedi o ışık. Karanlık uzayda öncesizden sonsuza doğru akıp giden ışınlar, nasıl ki rastladıkları gök ci
simlerini sürekli olarak aydınlatıyor sa, Eyuboğlu’nun bilgi ve sevgi ışın larıyla dolu yazıları da, alıcı yetenek teki kafaları öylece ışıklandırmakta devam edecek ve onun Türk düşün tarihindeki yeri kolay doldurulama yacaktır.
Vedat Günyol: Halk değerlerini,
her çeşidinden halk sanatını çağdaş düşünce ve sanata maletmeyi kendi ne dert edinmiş, gizlisi saklısı olma yan, düşüncesi ve yüreği, evi ve sof rası herkese açık olan S.Eyuboğlu gi bi gönül insanının, 12 Mart sonrası, aklının köşesinden geçmeyen, geçe meyecek olan bir suçlama ile dört ay lık bir hapis serüvenine uğraması, bir iki ay önce aklanmasına rağmen, gi derayak yüreğinde onulmaz yaralar açmıştı. Gitti Eyuboğlu böylece, Türkiye’nin ak yürekli en büyük de nemecisi, ardında özlemler, onarıl
12 MART MAHKEMESİNDE — Sabahattin Eyuboğlu (sağda), 12 Mart sonrasında aklının köşesinden geçmeyen, geçemeyecek olan bir suçlama sonucu Azra Erhat (solda) ve Vedat Günyol (ortada) İle birlikte yargılanmış, dört aylık bir hapis serüveni yaşa mış, ölümünden ancak çok kısa bir süre önce aklanmıştı.
maz acılar bıraka bıraka gitti.
Ilhan Selçuk: Sabahattin Eyuboğ
lu’nu da yakaladı ölüm. Ne var ki Sabahattin, ölüme kafa tutan sayısı az kişilerdendi. Bedenin üstüne bir avuç toprak atıldığında biter mi her şey? Ya kitaplar? Ya yazılar? Ya çe viriler? “ Mavi ve Kara” lar? Kısacık hayat yarışında ölümden önce finiş ipini göğüsleyen zorlu insanlarımız dan biriydi. Her kitabında, her ya zısında, gelecek kuşaklara canlı ve iç
ten bir “ Merhaba” çekecektir Eyu boğlu; bu da (Yunus gibi) “ kalanlara
se!amı” dır.
Emin Galip Sandalcı: Kâğıt üze
rinde, laf ebeliğinde, palavrada, düz duvara tırmanırcasına erişmeye ça- , lıştığımız şu çağdaş uygarlık düzeyi var ya işte o, sahiden olsaydı; Saba hattin Eyuboğlu el üstünde tutulur, önünde selam durulur, kendisine her fırsatta saygı sunulurdu. (...) Değerdi Eyuboğlu’na böylesi. İçinde yaşadığı
toplum değerlendirebilseydi... Ken di yolunda değerlendirdi de: 27 Ma yıs sonrasında üniversite tasfiyesin de 147’Ier arasında yer vererek, her fırsatta insan ve yurt servisinin üstü ne şüphe kusarak, ileri yaşında, yap madıklarını yaptı sanıp, tutukevleri ne sokarak. Bir çelebi, insan adam dı Sabahattin Eyuboğlu. Böyleleri; sövüp saymaz, ağlayıp sızlamaz da durur durur, günün birinde ölüverir. Hem de biraz erkence.
B a k ır k ö y ’d e
k ü ltü r m e rk e zi
Kültür Servisi — Bakırköy ~ Belediyesi’nce düzenlenen “Adile Naşit Kiiitür -M erkezi”, yarın saat 18.00’de törenle açılıyor. İncirli caddesindeki eski İncirli Sineması’mn yerinde açılacak olan merkezle, İstanbul Devlet Tiyatrosu da yeni bir sahneye i kavuşmuş oluyor. Yaklaşık \ 500 koltuğun yer aldığı salonda, Devlet Tiyatrosu haftada 3 gün oyunsahneleyecek. Ayrıca İstanbul Devlet Opera ve Balesi de temsiller sunacak, İlk kez yarın 20.30’da sergilenecek olan Michel Tremplay’in ö
“Dört Kız Kardeş” adlı „ oyunu ay sonuna kadar o görülebilecek. Adile Naşit Kültür M erkezi’nin sanat . t galerisinde de Türk hat sanatının seçkin isimlerini bir • araya getiren karma bir sergi açılacak. Merkezde ayrıca, \ özel tiyatrolara ve sanat filmleri gösterilerine de yer
verilecek.
Yılm az K a in i’nin
an ısın a
Kültür Servisi — Mustafa Ziya Ülkenciler ile Orhan O ğuz’un Yılmaz Kaini’nin anısına düzenledikleri
“Setlerden Gökyüzüne” adlı fo to ğ ra f sergisi, bugün Dünya '
Sineması ’nda açılıyor. Erden \ Kıral’ın “Dilan”, A tıf
Yılmaz’m “Asiye Nasıl
K u r tu lu r ” . “ H a va ilerim