• Sonuç bulunamadı

İstanbulun dili olsaydı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbulun dili olsaydı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

>

İstanbulun dili olsaydı

D

a stanbulun dili olsaydı bugün şüphe yok ki derin bir «oh» çekecek ve sonra riyasız bir lisanla duyduğu se­ vinci terennüm edecekti. Çünkü birkaç asırdanberi sürüp giden ihmallerin, te- seyyüblerin, gafletlerin şurada omzuna, burada göğsüne, ötede beline yüklediği çirkinliklerden biri ve belki en galizi -Nafıza Vekili Çetinkayamn himmetile- kalkmak üzeredir.

Yenicamiin yanım yönünü çevreliyen, Türk mimarlığının bu en yüksek nefisesi- ni kat kat çamura sarılı elmas biçimine sokan dükkânların, salaşların, barakala­ rın yıktırılmasına karar verildiği hakkın- daki müjdeden bahsediyorum; biz bu müjdeyi duyunca sevine içinde kaldın. Eğer İstanbulun dili olsaydı o da, dedi­ ğim gibi, şükran kasideleri okuyacak ve sürürünü haykırmakta bizi elbette geri bırakacaktı. Onun sükûtunu telâfi içm bari biz söyliyelim. bu gerçekten yüksek karan candan, yürekten alkışlıyalım.

* * *

Yenicamiin temeli 1597 de atıldı. M asrafı Üçüncü Sultan Mehmedin ana­ sı Safiye Sultan verecek, eseri Mimar Davud A ğa yaratacaktı. Halicin tam ağ* zina tesadüf eden bir mahalde Türk mi- ' marlığının şaheserlerinden birini kurmak düşüncesi takdire değer birşeydi. Mimar Davud, yerin güzelliğini bir kat daha yükseltecek olan eser için san atkarane bir plân çizdi ve bir yıl o plâna göre yapı

işini yürüttü. Ustad mimar, bediî bir he­ yecan içinde bu eseri halketmeğe çalışı­ yordu. Lâkin ömrü vefa etmedi, 1598 de öldü ve bu mühim iş Suyolu N azın Dal­ gıç Ahmed Çavuşun omzuna kaldı.

Plân inceydi, para darlığı ve malze - me noksanı vardı. Bu sebeble iş ağır yü­ rüyordu. O derecede ki 1603 yılında Üçüncü Mehmed ölüp de Safiye Sul - tan Eskisaraya sürülürken ancak temel yükselebilmişti. Birinci Ahmed, A y a • sofyamn karşısında bir mabed kurmayı tercih ettiğinden ve ondan sonra tahta çı­ kan Birinci Mustafa, İkinci Osman, Dördüncü Murad, Deli İbrahim - bir sü­ rü fetret ve bir yığın gaile yüzünden - yapı işlerde uğraşamadıklarından Yeni- cami yüzüstü kaldı, hatta Yahudilerin mezbelesi haline girdi.

İşte 57 - 58 yıl böyle geçti ve ancak Köprülü Fazıl Ahmed Paşanın sadrıa- , zamlığı sırasında Mimar Davudun öksüz j kalmış eserine alâka gösterilebildi. Bunu I yapan Mimar Mustafaydı. O, Cerrah- ( mehmedpaşa camiinin tamiri hakkında | verilen emri fırsat sayarak Sadrıazama «mezbeleye çevrilen bu yarım eserin ta­ mamlanmasını» ihtar ettiğinden Fazıl

j

Ahmed Paşa işi V alide Turhan Sulta­

na açtı ve müsaade alarak inşaata başlat­ tı (1 6 5 4 ).

Mimar Mustafa Efendi bütün benli- | ğini bu işe bağladığından üç yıl içinde yapı bitti, Mimar Davudun düşüncesi hakikat halini aldı ve Yenicami denilen şaheser - bütün zarafetile - vücud bul - muş oldu. Orayı mezbele haline koyan Yahudiler daha önce Hasköye kaldınl-

i

mışlardı ve etraf temizlenmişti. Lâkin sonraları gaflet, cehalet, müsamaha bu güzel eserin dört tarafını gene çirkinlet- ti, manzarasını körletti.

A li Çetinkaya, bir milyon lira istim­ lâk bedeli vermek ve Yenicamii saran gılzetin kaldırılmasını emretmek suretile Istanbula büyük bir iyilik ediyor ve Türk mimarlık tarihini minnettar bırakıyor. Kendisini şükranla selâmlamayı bore sa­ yarız. M. TURHAN TAN

J r

V—

»I

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak; çalışmamızda yenidoğanlarda salmon lekesi ve dismaturasyon bulguları literaratür sonuçlarından yüksek; mongol lekesi ve toksik eritem

Daha çok görüntü almak için birden fazla fotokapan kullanılır.. Fotokapanlar arasındaki mesafeler görüntü alınacak türe

Ancak, gerçek bir kedi gibi, milyar kere mil- yarlarca atomlardan oluşan bir cisim için, bu süre yok denebilecek kadar kısa.. Yani, kedinin aynı anda ölçülebi- lir bir

 Konstipasyon görülme durumuna göre gebelerde SF36 Yaşam Kalitesi Ölçeğinin fiziksel fonksiyon, fiziksel rol güçlüğü, ağrı, enerji/vitalite, sosyal

Basık çatıları bir birine omuz vermiş ev iskeletlerinin, kapatmağa lüzum görül­ meyen ve daima açık duran kapılarının önlerinde mumya kollu, mumya bacaklı

Yanıtını hiç şüphesiz şair de veriyor: Diriltebilmek çabası için yazılmış bu eşsiz yazılar.... “Okumak" hikâyesini bir kez

İkinci kadın rolünü eski Millî Türk operst trupunun grandamı «Peru* * Agobysn» yapıyoı- du Piyesin mühim bir yerinde rakibim diye haykırır­ ken arapça

O kadar ki Ekrem beyefendi artık yapacak iş kalmadığı için heye­ tin başında olarak İstanbula avdeti merkezi hükümete yazmıştı.. Bir telgraf da