D E N
FAZIL AHMET AYKAÇ
/ " \ da F e c ri  tî ile yazı h a y a tın a a tıla n la rd a n -dır. F a k a t E vliya Ç elebi’ye « Y ü rü !» em rini v eren hazret, Fazıl A h m et için de «Y az!» b u y u rm u ş olacaktı ki, n eşretse de, etm ese de, hızım b ir tü r lü alam am ış gibi, ö m rü n ü n h e r d ev rin d e yazm ıştı. H icve m eyyal zekâsı, y azıların ın d aha ziyade sevilm esine vesile olm uştu. K endisini şe h ir T iy a tro su n u n «genel sek reterlik » m a k a m ın da ziy arete g id erk en elim de olm adan g ü lü m se yişim in sebebi galiba b u y d u .
D aim a o lduğu gibi ay a k ta ve n ezak etle k a r şıladı. M evzuu söyledim . İlk sualim i so rd u m :
— S an at h a y a tın a atıldığınız zam a n d an b e ri lisanda v u k u a gelen değişiklik h a k k ın d a n e d ü şü n ü y o rsu n u z ?
— D ediğiniz çok d o ğru... Biz ed eb iy a t h a y a tın a atıldığım ız zam an d an b e ri bilhassa dil sa h a sında çok değişilklik oldu... D ü şü n d ü k lerim in h ü lâsası şu n la rd ır : M em lekette lisan s a lta n a tın dan dil dem okrasisine do ğ ru b ir te k â m ü l ak ım g ö rdük. B izlerse v ak tiy le k u lla n ıp sonra rağ b et kazandığına şa h it olduğum b ir kelim eyle «ağ dalı» b ir ifad en in m irasçıları idik. G eçm işin zen gin, fa k a t bazan y ap ışk an b ir lûgatçesi vardı. H alb u k i b u g ü n k ü T ü rk ç e çok d ah a a y d ın ve d u ru d u r. A ncak, dil sadeliği gibi geniş b ir a n lam ın m ânasını, bâzı a n lay ışlar içinde çok d a ralm ış b u lu y o ru m . Dil sadeliği, fik ir sıskalığını g e tire n b ir kelim e y o k su llu ğ u dem ek değildir. H ayli defa yazm ış olduğum b ir m ü lâh azay ı da m üsaadenizle te k r a r edeyim : B ir dil, h ele b ü y ü k geçm işi olan b ir dil, u zu n b ir n e h re b en zetilm iş tir. Öyle b ir neh ir, k ay n ağ ın d a n denize v a rm c
ı-luşmayı Hazırlıyan : Z A H İ R Ç Ü V E M L İ
ya k a d a r nasıl içine b ir çok ırm a k la rın k a rış tı ğını g ö rü r ve geçtiği v a d ile rin m u h telif akislerini göğsüne alırsa b ir lisan da öyledir. O n u n için, geleceğe k u d re tli g itm enin m ânasını, geçm işle g ü lü n ç v e «m üteassıp» b ir d arg ın lık diye a lm a m alıd ır inam ndayım ..
Fazıl A h m et A ykaç b u n la rı söylerken, v a k tiy le S ü ley m an N azif m erh u m a yazdığı ve o nu p ek zarif b ir şekilde h icv ed e n m e k tu b u n «L ân- g ada bostan ve elim izde lisan kalm adı» fe ry a dım h a tırla d ım ve so rd u m :
— Ş ahsî ü slû b u n u z d a b u dil değişm esinin izleri n e n is b e tte d ir ?
— K endi ü slû b u m u n h iç b ir özelliği y o k tu r; fa k a t m adem ki so ruyorsunuz, cevap verey im : yazı âlem ine girdiğim 1908 ta rih in d e n b e ri ifa dem in d u rm a d a n sadeliğe do ğ ru ak tığ ın ı kendim de - m em n u n iy etle - g ö rty o ru m ve k ırk yıl e v v elk i yazılarım , bazan b a n a p ek ağ ır geliyor.
• — B u g ü n k ü ed eb iy a t h a y a tı ve bilhassa form değişikliği h a k k ın d a n e d ü şü n ü y o rsu n u z ? Şim di yazsanız y e n ile r gibi m i yazm ağa b aşlard ın ız ?
— B u g ü n ü n edebî y ay ın la rın ı o n lard an v u k u fla b ah sed ecek k a d a r iyi bilm iyorum . Y eniler gibi yazm ak b ah sin e gelince, b u n u taze k a b ili y e tle r için e n m eşrû ideal, fa k a t ken d im için, dizlerim in çıkm a d e rm an ın ı kesecek boş b ir iddia yam acı sayarım . A ğarm ış saçlarım ın rengi, b u ru ş u k alnım ın çizgileri gibi, zevk ve d ü şü n c e m in de şim diden sonra y en id en gençleşm e taliine erebileceğim i sanm ıyorum . N e yazık, değil m i ? Y azık am a, ta b ia tın h e rk e s h a k k ın d a am ansız o larak y ü rü ttü ğ ü b u k a n u n u , b en im h a tırım için değiştirebileceğine nasıl ih tim al verey im ?
— Son yazdığınız, m eşgul o ld uğunuz eser n e d ir ? K abilse b ir parçasını lü tfe d e r m isiniz ?
— Son y ıllard a e d e b iy a tta n ziyade İngilizce ile v e h u k u k , siyasiyat, ekonom i k o n u lariy le m eşgul oldum . K en d im de - kim se d u ym asın ! - vezinli, kafiyeli ve son dile pek u y m ıy an bazı n azım lar yazdım . A rzu b u y u rd u ğ u n u z a göre, b u n la rd a n b ir kaçın ı tak d im edeyim .
Fazıl A hm et A ykaç, zaten çıkarm adığı k alın k e n a rlı gözlüğünü d ü zelterek , çekm ecesinden ü zeri tash ih lerle do lu m ü sv ed d eler çıkardı.
— B ir m ünasebetle, H aşim ’in b ir şiiri ü z e rin e v ariy asy o n la r y ap ıyordum . S eri h alin d e b ir kaç m anzum edir. İşte i k i s i :
Hâleler ve nâleler — 1
—
Sen söyle hemen, sevgili Hâle Kim gönlümü koymakta şu hâle ? İlhamımın üstündeki efsun dolu lâle «Çıksak mı bu aşkın şafakmdan» «Gitsek mi ekaalim-i leyâle?» Bir an bile yaklaşmayıp eb’âd-ı zılâle Uçsak mı acap kolkola eflâk-i hayâle ? Sen söyle, evet, sevgili Hâle
Geçsek mi bu hicrin üzerinden Girsek mi hıyâbân-ı visâle ?
F A Z I L A H M E T A Y K A Ç
— 2 —
Artık nasıl uçmam yine eflâk-i hayâle : Gönlümde, benim, şimdi o göklerdeki hâle ! Sen söyle, saçarken bile ilhâmıma lâle «Çıksak mı bu aşkm seherinden» «Gitsek mi ekaalîm-i leyâle ?»
Bir bahçe, senin sevgine her yerde gönüller Hemşirelerin işte şu an, en sarı güller Bir damla mücevher gibi hem, şendeki jâle Gel söyle, kuzum, sevgili Hâle
Çıksak mı çölünden bu hayatın, Girsek mi hıyâbân-ı visâle ?
— S an at h ay atın ıza a it b ir h atıran ızı d in le m ek isterdim ...
— H atıra, öyle m i ?.. P eki, arzed ey im : B irinci C ihan Savaşının şeâm etli m ü tarek esi sırasındaydı. D arü lm u allim în ’de (şim diki Ö ğ ret m en O k u lu ) hocaydım . Ç ık am ıy an a y lık la r ve daim a a rta n geçim ağırlığı a ltın d a b u n alm ış b u lu n u y o rd u m . B ir gün, e d e b iy a t m ü n tesib i b ir ark a d a şla G edikpaşa c iv arın d a b ir so k a k ta n g e çiyorduk. B en im k ilerd en d ah a ağ ır sık ın tıla r a ltın d a k i yoldaşım şöyle d e d i : «Ziya P aşa ne doğru söylem iş :
Bibaht olanın bağına bir katresi düşmez Bâran yerine dürr-ü güher yağsa semâdan ! A rkadaşım , ikinci m ısraın son kelim esini d a ha b itirm em işti k i d eh şetli b ir şa k ırtı d u y d u k : ö n ü n d en geçtiğim iz ev in ü s t p e n cerelerin d en b ir leğen dolusu çifkef d ö k tü ler. B u k irli m ad d en in hepsi, dostum la benim başım ızdan aşağı geçti. A rk ad aşım ın hem en elin d en tu ttu m : « S in irlen m e !» dedim , «görüyor m u su n ? Z iya P aşa eksik s ö y le m iş: h a k ik a te n d ü r r - ü g ü h e r değil am a, b u laşık su y u yağdığı v a k it b ir dam lası başka ta ra fa gitm iyor; hepsi tepem izde !
25
Taha Toros Arşivi
* 0 0 1 5 1 8 6 9 5 0 0 6 *