• Sonuç bulunamadı

Can Medical Inpatients in Need of Psychiatric Help Be Recognized?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Can Medical Inpatients in Need of Psychiatric Help Be Recognized?"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Bedensel hastalýk varlýðýnýn herhangi bir psikiyatrik bozukluk riskini arttýrdýðý bilinmektedir. Oldukça yaygýn olmasýna raðmen týbbi ortamlarda psikiyatrik bozukluklarýn tanýnmasýnda ve tedavisinde önemli eksiklikler vardýr.

Bu çalýþmada, hastanede yatan hastalardaki anksiyete ve depresyon belirtilerinin deðerlendirilmesi ve psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen hastalardan psikiyatri konsültasyonu istenme oranlarýnýn araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr. Çalýþmaya Mersin Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi'nde yatarak tedavi gören hastalar alýnmýþtýr. Hastalara, araþtýrmacýlar tarafýndan hazýrlanan bilgi formu ve Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeði (HAD) uygulanmýþtýr.

Çalýþmaya toplam 239 hasta (erkek=135, kadýn=104) alýn-mýþtýr. Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen hasta oraný %26.8 (n=64), olmadýðýný düþünenlerin oraný %73.2 (n=175) bulunmuþtur. Psikiyatrik yönden yardýma ihtiyacý olduðunu düþünenlerin HAD-Depresyon ve HAD-Anksiyete (9.4±4.5 ve 10.9±4.8) skorlarý, olmadýðýný düþünenlerden (7.1±4.4 ve 7.2±4.4) anlamlý olarak yüksektir. 239 hastanýn 14'ü (%5.9) psikiyatri uzmaný tarafýndan deðerlendirilmiþtir. Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen 64 hastanýn ise ancak 5'i (%7.8) yatýþ süresince psikiyatrik yardým aldýklarýný belirtmiþlerdir.

Bu verilere göre psikiyatri konsültasyonu istenme oranýnýn yeter-li düzeyde olmadýðý söylenebiyeter-lir. Hekimlere bu konuda mezuniyet sonrasý eðitimi verilmesi, hastalarýn ruhsal sýkýntýlarýný ifade

et-melerine olanak veren ortamlarýn saðlanmasý ve genel hastane-lerde geleneksel konsültasyon modeli yerine liyezon modeline da-yalý yaklaþýmlarýn yerleþtirilmesinin faydalý olacaðý kanýsýndayýz. Anahtar Sözcükler: Anksiyete, depresyon, psikiyatri konsültas-yonu.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2003;6:27-31

SUMMARY

Can Medical Inpatients in Need of Psychiatric Help Be Recognized?

Presence of a medical illness increases the risk for any psychiatric disorder. Despite their common occurrence, psychiatric disorders are frequently underrecognised and undertreated in medical-sur-gical services. The objectives of this study were to determine the relationship between the opinion of medical and surgical inpa-tients that they needed psychiatric help and the rate of psychi-atric consultations and to evaluate the symptoms of anxiety and depression. Inpatients in Hospital of Medical Faculty of Mersin University were included in the study. Patients were administered a questionnaire and Hospital Anxiety and Depression Scale. Results of 239 patients (men=135, women=104) were evaluat-ed. The rate of patients thinking that they needed psychiatric help was 26.8% (n=64), and that of patients thinking that they did not need was 73.2% (n=175). The patients thinking that they needed help had significantly higher scores on HAD-Depression and HAD-Anxiety subscales (9.4±4.5 ve 10.9±4.8 ) compared to those thinking that they did not need help (7.1±4.4 ve 7.2±4.4). Of the total 239 patients, 14 (5.9%) were evaluat-ed by a psychiatrist during their stay in hospital. Of the 64 patients thinking that they needed psychiatric help, only 5 (7.8%) reported that they were evaluated by a psychiatrist.

Psikiyatrik Yardýma Ýhtiyacý Olanlar

Tanýnabiliyor mu?

Kemal YAZICI*, Þenel TOT*, Aylin YAZICI*, Pervin ERDEM**, Visal BUTURAK**, Yavuz OKYAY**, Yýldýrým ÞÝMÞEK**

* Yrd. Doç. Dr., ** Dr., Mersin Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, MERSÝN

(2)

Data of this study suggest that the rate of psychiatric consulta-tions was not adequate. We think that post-graduate education of physicians, providing a suitable environment for patients to express their psychological complaints and establishing an approach based on liason model instead of conventional consul-tation model in general hospitals will be beneficial.

Key Words: Anxiety, depression, psychiatric consultation. GÝRÝÞ

Bedensel hastalýk varlýðýnýn herhangi bir psikiyatrik bozukluk riskini arttýrdýðý bilinmektedir (Wells ve ark. 1988). Hastanede yatan hastalarýn %30-60'ýnda bedensel hastalýklarý ile iliþkili bir psikiyatrik sendrom gözlenmektedir (Hall ve ark. 2002). Strain ve arkadaþlarý (1991) yatan hastalarýn %56'sýnda DSM-III-R kriterlerine göre çeþitli psikiyatrik bozukluklar saptamýþlardýr. Hastaneye yatýþtan 7 gün sonraki ve yatýþtan önceki psikiyatrik bozukluk oranlarýný karþýlaþtýran bir çalýþmada ise DSM-IV taný kriterlerini karþýlayan hastalarýn oraný %27 bulunmuþtur (Silverstone 1996).

Fiziksel hastalýða eþlik eden depresyon, hastanýn uyu-munu, yaþam kalitesini, tedaviye cevabý, prognozu, fiziksel hastalýðýn seyrini, mortalite ve morbiditeyi olumsuz etkiler (Özkan 2001). Yaygýnlýklarýna ve bu olumsuz etkilerine raðmen, týbbi ortamlarda psikiyat-rik bozukluklarýn tanýnmasýnda ve tedavisinde önem-li eksikönem-likler vardýr.

Bedensel hastalýðý olan kiþilerde depresyon önemli bir klinik olgudur (Sutor ve ark. 1998). Major depresyon genel nüfusun %3.7-6.7'sinde görülürken, hastanede yatan bedensel hastalardaki yaygýnlýðý %5-10 (Silverstone ve ark. 1996), ayaktan hastalardaki yay-gýnlýðý ise %9-16 arasýndadýr (Katon ve Schulberg 1992). Bunun yanýsýra bedensel hastalýðý olanlarýn önemli bir bölümünde (%30-50) hafif orta þiddette subklinik veya minör depresif durumlar görülür (Clark ve ark. 1998).

Bedensel hastalýðý olanlardaki psikiyatrik bozukluk-larýn önemli bir kýsmýný anksiyete bozukluklarý oluþ-turmaktadýr (Yates 2002). Yatan veya ayaktan hasta-lardaki anksiyete bozukluðu ya da anksiyete belirti-lerinin yaygýnlýðý için %10 ile %70 arasýnda oranlar verilmektedir. Kronik bedensel hastalýðý olan kiþilerde düzeltilmiþ yaþam boyu anksiyete bozukluðu yaygýn-lýðý bu tür hastayaygýn-lýðý olmayanlara göre anlamlý olarak yüksek bulunmuþtur (Wells ve ark. 1988).

Bu çalýþmada, hastanede yatan hastalardaki

anksiyete ve depresyon belirtilerinin deðerlendirilmesi ve psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen hastalardan psikiyatri konsültasyonu istenme oran-larýnýn araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalýþmaya Mersin Üniversitesi Týp Fakültesi Dahiliye, Nöroloji, Kardiyoloji, Enfeksiyon Hastalýklarý, Derma-toloji, Göðüs Hastalýklarý, Fiziksel Týp ve Rehabilitas-yon, Genel Cerrahi, Üroloji, Kadýn Hastalýklarý ve Do-ðum, Göðüs Kalp Damar Cerrahisi, Plastik ve Rekons-trüktif Cerrahi, Ortopedi, Kulak Burun Boðaz, Beyin Cerrahisi ve Göz Hastalýklarý kliniklerinde yatarak tedavi gören hastalar alýnmýþtýr. Genel durumu nedeni ile kooperasyon kurulamayan hastalar ve 15 yaþýn altýndaki çocuk hastalar çalýþmaya alýnmamýþtýr. Hastalar yatak baþýnda, psikiyatri uzmaný tarafýndan görülmüþtür. Çalýþma hakkýnda bilgi verilip izinleri alýndýktan sonra, araþtýrmacýlar tarafýndan hazýr-lanan form hastalara verilmiþ ve eksiksiz doldur-malarý istenmiþtir. Bu form yaþ, cinsiyet, medeni hal, eðitim durumu gibi sosyodemografik bilgileri içeriyor-du. Okuma yazmasý olmayan 12 hastaya sorular ve seçenekleri okunarak cevaplarý iþaretlenmiþtir. Hazýr-lanan formdaki "Psikiyatrik yardýma ihtiyacýnýz oldu-ðunu düþünüyor musunuz?" ve "Bu yatýþýnýz süresin-ce bir psikiyatrist tarafýndan deðerlendirildiniz mi?" sorularýna, hastalarýn evet ya da hayýr þeklinde yanýt vermeleri istenmiþ ve cevaplarýn doðruluðu dosya kayýtlarýndan kontrol edilmiþtir. Hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyini belirlemek amacýyla Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeði (HAD) kullanýlmýþtýr. Bir hasta ile görüþme ve formlarýn doldurulmasý orta-lama 15 dakika kadar sürmüþtür. Hastalar arasýnda araþtýrmaya katýlmayý reddeden olmamýþtýr.

HAD (Zigmond ve ark. 1983), hastada anksiyete ve depresyon yönünden riski belirlemek, düzeyini ve þid-det deðiþimini ölçmek amacýyla uygulanan kendini deðerlendirme ölçeðidir. Toplam 14 soru içermekte ve bunlarýn yedisi anksiyeteyi ve diðer yedisi depresyonu ölçmektedir. Aydemir ve arkadaþlarýnýn yaptýklarý geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý sonucunda anksiyete altölçeði (HAD-A) için kesme puaný 10/11, depresyon altölçeði (HAD-D) için ise 7/8 bulunmuþtur (Aydemir ve ark. 1997). Buna göre bu puanlarýn üzerinde alan-lar risk altýnda oalan-larak deðerlendirilir.

Ýstatistiksel deðerlendirme SPSS 10.0 analiz paketi kullanýlarak deðerlendirilmiþ, gruplar arasý farklar ki-kare testi ve student t testi ile incelenmiþtir.

(3)

BULGULAR

Çalýþmaya alýnan 239 (erkek=135, kadýn=104) has-tanýn yaþlarý 15-87 arasýnda olup ortalama 45.3±17.2 idi. Ortalama HAD-D puaný 7.7±4.5 (0-21), ortalama HAD-A puaný ise 8.2±4.8 (0-20) idi. Hastalarýn hangi kliniklerde yattýðý Tablo 1'de ve-rilmiþtir.

Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen hasta oraný %26.8 (n=64) bulunmuþtur. Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünenlerin HAD-D ve HAD-A sko-rlarý 9.4±4.5 ve 10.9±4.8 iken olmadýðýný düþünen-lerin skorlarý 7.1±4.4 ve 7.2±4.4 idi ve bunlar arasýn-daki fark istatistiksel olarak anlamlýydý (Þekil 1). 239 hastanýn 14'ü (%5.9) yatýþý süresince psikiyatri uzmaný tarafýndan deðerlendirilmiþtir. Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen 64 hastanýn ise ancak 5'i (%7.8) yatýþ süresince psikiyatrik yardým aldýklarýný belirtmiþlerdir. Buna karþýlýk psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu düþünmeyen 175 hastanýn 9'undan (%5.1) psikiyatri konsültasyonu istenmiþtir. "Psikiyatrik yardýma ihtiyacýnýz olduðunu düþünüyor musunuz?" sorusuna evet veya hayýr cevabýný veren hastalarýn psikiyatri uzmaný tarafýndan deðer-lendirilme oranlarý arasýnda istatistiksel olarak fark yoktur (χ2=0.606 p=0.436).

TARTIÞMA

Çalýþmamýzda hastalar genel olarak deðer-lendirildiðinde %48.5'inin depresyon açýsýndan risk altýnda olduðu görülmektedir. Hastanede yatan hasta-larýn neredeyse %30-60'ýnda taný konabilir psikiyatrik bozukluklar olduðu bildirilmiþtir (Strain 1982, VonAmmon ve ark. 1989). Epidemiyolojik araþtýr-malarda yatarak tedavi gören hastalarýn %30-58'inde

depresif semptomatolojinin geliþtiði, yatan hastalarýn %11-26'sýnda ise klinik psikopatolojik anlamýyla depresif sendrom tablosu görüldüðü belirtilmektedir (Özkan 2001). Çalýþmamýzda saptanan oran bu oran-larla uyumludur.

Wallen ve arkadaþlarý (1987) ABD, Kanada ve Ýngiltere'deki yatan hastalarý kapsayan gözden geçirme yazýsýnda psikiyatri konsültasyonu isteme oranýnýn %0.6-10.3 arasýnda deðiþtiðini ve ortalama %3 civarýnda olduðunu bildirmiþlerdir. Ülkemizde yapýlan çalýþmalarda psikiyatri konsültasyonu isteme oraný %1.18-4.3 arasýnda bildirilmektedir (Özkan ve ark. 1991, Özmen ve Aydemir 1993, Bayam ve Dilbaz 1995, Kuloðlu ve ark. 1996). Bizim çalýþmamýzda psikiyatri konsültasyonu isteme oraný %5.9 bulun-muþtur. Bu oran ülkemizde yapýlan önceki çalýþmalar-da saptanan oranlarçalýþmalar-dan yüksek olmasýna raðmen, yine de psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu

düþü-Tablo 1. Hastalarýn yattýklarý klinikler

Dahili klinikler Cerrahi klinikler

Klinik n % Klinik n %

Dahiliye 63 26.4 Genel Cerrahi 15 6.3

Nöroloji 25 10.5 Üroloji 15 6.3

Kardiyoloji 25 10.5 Kadýn Hastalýklarý ve Doðum 11 4.6

Enfeksiyon Hastalýklarý 15 6.3 Göðüs Kalp Damar Cerrahisi 11 4.6

Dermatoloji 14 5.9 Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi 11 4.6

Göðüs Hastalýklarý 8 3.3 Ortopedi 10 4.2

Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon 1 0.4 Kulak Burun Boðaz 7 2.9

Beyin Cerrahisi 7 2.9

Göz Hastalýklarý 1 0.4

Þekil 1. “Psikiyatrik yardýma ihtiyacýnýz olduðunu

düþünü-yor musunuz” sorusuna evet ve hayýr cevabý verenlerin HAD skorlarý. evet (n=64) hayýr (n=17) HAD-A HAD-D t=-3.59 p=0.0001 t=-5.63 p=0.0001 skor 12 10 8 6 4 2 0

(4)

Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L ve ark. (1997) Hastane anksiyete ve depresyon ölçeði Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilir-liði. Türk Psikiyatri Dergisi, 8:280-287.

Bayam G, Dilbaz N (1995) Genel bir hastanede istenen psiki-yatri konsültasyonlarýnýn deðerlendirilmesi. Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi 1994-1995. Ýstanbul, Pfizer, s.184-190. Clark DA, Cook A, Snow D (1998) Depressive symptom differ-ences in hospitalized, medically ill, depressed psychiatric inpatients and nonmedical controls. J Abnorm Psychol, 107:38-48.

Hall RCW, Rundel JR, Popkin MK (2002) Cost-effectiveness of the Liaison Service. Textbook of Consultation-Liaison Psychiatry, Wise MG, Rundell RJ (Ed), Washington DC, American Psychiatric Publishing, s.25-32.

Katon W, Schulberg H (1992) Epidemiology of depression in primary care. Gen Hosp Psychiatry, 14:237-247.

Kuloðlu M, Tezcan AE, Ülkeroðlu F ve ark. (1996) Bir üniver-site hastanesinde istenen psikiyatri konsültasyonlarý. Düþünen Adam, 9:13-17.

Lipsit DR (1993) Konsültasyon liyezon psikiyatrisi kavramý, geliþimi ve geleceði. Liyezon Psikiyatrisi Sempozyumu (I-II), Ýstanbul, Ý.Ü Basýmevi.

Özkan S, Turgay M, Yücel B ve ark. (1991) Liyezon çalýþma birimimizin çalýþma programý ve ilkeleri: iki yýllýk klinik etkin-liklerimizin genel dökümü. Liyezon psikiyatrisi bülteni, Ý.Ü. Týp Fakültesi, 53-74.

Özkan S (2001) Genel Týpta Depresyon. Hipokrat Dergisi, 10:79-83.

Özmen E, Aydemir Ö (1993) Bir genel hastanede istenen psikiyatri konsültasyonlarý. Nöropsikiyatri Arþivi, 3:271-275. Rouchell AM, Pounds R, Tierney JG (2002) Depression. Textbook of Consultation-Liaison Psychiatry, MG Wise, RJ Rundell (Ed), Washington DC, American Psychiatric Publishing, s.307-338.

Silverstone PH (1996) Prevalence of psychiatric disorders in medical inpatients. J Nerv Ment Dis, 184:43-51.

Silverstone PH, Lemay T, Elliot J ve ark. (1996) The prevalance KAYNAKLAR

nen hastalarýn ancak %7.8'inin deðerlendirilebildiði düþünülecek olursa yeterli olmadýðý söylenebilir. Psikiyatrik yardýma ihtiyacý olduðunu ifade eden hastalarýn anksiyete ve depresyon skorlarýnýn yüksek olmasý, bu hastalarýn anksiyete ve depresyon semp-tomlarý açýsýndan deðerlendirilmelerinin uygun ola-caðýný düþündürebilir.

Hastalarýn psikiyatrik yardýma ihtiyaçlarý olduðunu düþünmeleri ancak bunu kendilerini takip eden hekimlere bildirmemeleri, yardýma ihtiyacý olduðunu düþünen hastalarýn yardým görme oranlarýnýn düþük olmasýnýn sebebi olabilir. Bir diðer sebebi de hastalar sýkýntýlarýný dile getirdiði halde, bu bilgiyi hekimlerin dikkate almamasý olabilir.

Týbbi ortamlarda psikiyatrik bozukluklarýn tanýn-masýnda ve tedavisindeki eksikliklerin baþlýca neden-leri arasýnda bu hastalarýn bedensel belirtineden-leri vurgu-layýp duygudurumla ilgili ve biliþsel belirtileri gözardý etmesi, bazý hastalarýn bozukluklarýn hafif ya da özgül olmayan belirtilerini bildirmesi, hekimlerin fiziksel belirti ve bulgulara odaklanmasý ve bedensel hastalýðý olanlarda psikiyatrik belirtilerin ve bozuk-luklarýn çoðunlukla normal bir tepki olarak deðer-lendirilmesi sayýlabilir (Rouchell ve ark. 2002). Psikiyatri konsültasyonunun istenmesini kýsýtlayan baþka faktörler de vardýr. Lipsit (1993), pek çok dok-torun bedensel hastalýðý olan kiþiye yardým ederken psikiyatrinin pratik kullanýmýný düþünmeksizin týbbi gerekleri yerine getirmek için eðitim gördüklerini ve

hastalýðýn erken dönemlerinde psikiyatrik konsültas-yon yapýlmasýnýn hastalýðýn iyileþme sürecini hýz-landýrdýðýnýn farkýnda olmadýklarýný belirtmiþtir. Ayrýca psikiyatri hakkýnda yanlýþ inanýþlar ve bu kelimeden hastaya söz edilmesiyle doktor hasta iliþ-kisinin bozulacaðýna iliþkin düþünceleri olan hekim-lerin, hastalarý için psikiyatriyi ancak son durak olarak gördüklerini ileri sürmüþtür.

Çalýþmamýzýn kýsýtlýlýklarý arasýnda, hastalar ile taný koydurucu psikiyatrik görüþmelerin yapýlmamýþ olmasý, bedensel hastalýklarýn þiddetinin ölçülmemiþ olmasý, hasta grubunun sadece yatan hastalardan oluþmasý sayýlabilir. Bunlarýn giderilmesi bedensel hastalýðý olan kiþilerdeki psikiyatrik bozukluk oranýnýn daha doðru biçimde saptanmasýný saðlaya-caktýr.

Fiziksel, psikolojik ve sosyal iþlevselliði bozmasý ve hastalýða uyum ve iyileþme sürecine olumsuz etki etmesi nedeniyle, bedensel hastalýðý olan kiþilerdeki psikiyatrik bozukluklarýn tanýnmasý ve etkin tedavisi büyük önem taþýmaktadýr. Hekimlere bu konuda mezuniyet sonrasý eðitimi verilmesi, hastalarýn ruhsal sýkýntýlarýný ifade etmelerine olanak veren ortamlarýn saðlanmasý ve genel hastanelerde geleneksel konsül-tasyon modeli yerine; genel týp ve klinik uzmanlýk alanlarý ile psikiyatri arasýndaki baðlantýyý saðlayan, klinikler ile sürekli ve düzenli iþbirliðini içeren liyezon modeline dayalý yaklaþýmlarýn yerleþtirilmesinin fay-dalý olacaðý kanýsýndayýz.

(5)

of major depressive disorder and low self-esteem in medical in-patients. Can J Psychiatry, 41:67-74.

Strain JJ (1982) Needs for psychiatry in the general hospital. Hosp Community Psychiatry, 33:996-1002.

Strain JJ, Lyons JS, Hammer JS ve ark. (1991) Cost offset from a psychiatric consultation-liaison intervention with elderly hip fracture patients. Am J Psychiatry, 148:1044-1049.

Sutor B, Rummans TA, Jowsey SG ve ark. (1998) Major depres-sion in medically ill patients. Mayo Clin Proc, 73:329-337. VonAmmon R, Cavanaugh S, Wettstein RM (1989) Emotional and cognitive dysfunction associated with medical disorders. J Psychom Res, 33:505-514.

Wallen J, Pincus HA, Goldman HH ve ark. (1987) Psychiatric consultations in short-term general hospitals. Arch Gen Psychiary, 44:163-168.

Wells KB, Golding JM, Burnam MA (1988) Psychiatric disorder in a sample of the general population with and without chron-ic medchron-ical conditions. Am J Psychiatry, 145:976-981. Yates WR (2002) Epidemiology of psychiatric disorders in medically ill patients. Textbook of Consultation-Liaison Psychiatry, MG Wise, RJ Rundell (Ed), Washington DC, American Psychiatric Publishing, s.237-256.

Zigmond AS, Snaith PR (1983) The hospital anxiety and depression scale. Acta Psychiatr Scand, 67:361-370.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, kardiyoloji yoğun bakımda yatan hastalarda anksiyete ve depresyonun sık karşılaşılan bir sorun olduğu tespit edilmiş olup hastaların klinisyen

Gebelik döneminde annenin rubella ve influenza enfeksiyonuna uğraması ile çocukta şizofreni spektrum bozukluğu gelişmesi arasında bağlantı gözlenmiş- tir.[32] Benzer

Doğum öncesi dönemden başlayarak longitudinal izlenen bir kohortta nadir/hiç hışıltı (%74,1), erken geçici hışıltı (%12,7) ve persistan hışıltı (%13,1) olmak

Terapötik oyun; hastalık ve hastanede yatmanın yol açtığı travmayı azaltmak, ev ve hastane arasında bir bağlantı oluşturmak, çocuğun tedavi ya da işlem- lere

%36’sı, kronik hastalıklı çocuğu olan annelerin ise %21’i şiddetli depresif belirtiler yaşamaktadır. Yine akut has- talık tanılı çocuğu olan annelerin %95’inin durumluk

Günler dalgalı bir iz, Seneler birer deniz oldu Hayatımıza; ,, Derken karşıdan, Terli Çözü güneşten ferli “ Toprak,, belirmiş birden.. Görünce

Bu çalýþmada Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde ver- ilen psikiyatri konsültasyon hizmetlerinin hasta- larýn sosyodemografik özelliklerine, isteyen kliniklere, hastalarýn

There was a statistically significant difference when compared between two genders according to the severity of HAD-anxiety score, and anxiety scores were higher in