• Sonuç bulunamadı

Seyhan efsanesi:Toros çocuklarına

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Seyhan efsanesi:Toros çocuklarına"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TAHA AY

iYUhM

E F / A N E

I

(2)

t a h a

a y

SEYH AN EFSANESİ

TOROS ÇOCUKLARINA

“ AZTARAR,, Matbaası

İ S T A N B U L

il i i

-4

(3)

SEYHAN EFSANESİ

— ı — Evvel zaman içinde Afyon kokulu Çinde

Bir Türkmen yurdu varmış . . u Toprak,, adlı bir baba “ Yaprak,, adlı bir ana Bu yuvada yaşarmış . . Günde artan neş’eyle Belki de yirmi sene Bir yastıkta yatmışlar Her yıl ekin biçerek Buzlu ayran içerek Baharı kapatmışlar . , . Yağmur ve kar içinde Fırtınalar içinde Yenmişler iztirabı Kuvyetleri hınç olmuş Ellerinde tunç olmuş Orağın demir sapı ? . ■ Son Baharın son günü, Ömrünün söndüğünü

(4)

Tarıyorken saçını, Yakmış kızıl avcunu Başından kopan bir ak . . Kalbi çarpmış derinden Uznn kirpiklerinden

Süzülmüş üç damla yaş . . y e ayağa Kalkarak Hafif mırıldanarak Yürümüş yavaş yavaş : “ Artık ihtiyarladım Fakat henüz uymadım içimden gelen hıza . . Günler dalgalı bir iz, Seneler birer deniz oldu Hayatımıza; ,, Derken karşıdan, Terli Çözü güneşten ferli “ Toprak,, belirmiş birden. Görünce karısını,

Anlamış ağrısını

Gözündeki nemlerden . , Kollarından tutarak Demiş kİ : «hiç ağlamak Yakışırmıydı bize ? . Güneş doğar batarken

(5)

Her ğiin bir nur katarken Bitmiyen ssvgimize ? . Söyle beni ağlatma . . Yuvamıza dert katma Yeşil gözlü yaprağım ? . Yuvamıza bu derdi Tannmtzmt gönderdi . . Söyle . . çıldıracağım » Derdini, korkusunu Son gizli arzusunu Şöyle anlatmış «Yaprak» «Bana gücenme sakın Yaşımız kırka yakın Düşün sevgili «Toprak» Rengimiz sarı oldu Ömrümüz yarı oldu. Kalbimizde boşluk var . Üzülmiyormu için Yuvamızda yok niçin Mini mini çocuklar ? . . Neden bu ocağımız Eller gibi tütmesin Neden bu kucağımız Bir Yavru büyütmesin ?

(6)

IK arşrdağda bir aşık inletirken sazını ; Tıkadı bir hıçkırık, “ Yaprak,, ın boğazını. “ Toprak,, kalktı yerinden Belliydi heyecanı

Yaş dolu gözlerinden . . Süzdü yere yatanı Ve baygın baygın baktı, O kumral saçlarına . . . Yemin etti o zaman : Tarlasında kuruyan, Selvi ağaçlarına

Böyle ağlayacaktı ? . . . • * • • 1 • • Benim yavrumdur diye Her çeşmenin dibine O bir fidan dikerdi ; Çocuklarım bu, derdi . . Duduğı çölde yanan Binlerce garip yolcu ; inerdi atlarından Gölgesinde uyurdu. Sevgililer, Sevgiler Dile gelirdi burda . . .

(7)

Rııhnnu bilmediler , . i ; O renk verirken.yurda, ... v , ' 'i11 linkli Anlamıştaki,

Yeşil bir,,bahçe yapmak Evlat yerini tu(tnıaz . . Ve nihaye,t,.iyiler . , . |;V-Birer birer ö lü le r, w „I^İİB Kuraklık ¡pjjiu,,hir: yaz . aV Artık «Toprak» la "Y şpr^y , > Geceleri sayarak

gaybettiler ■ • Mest olurken sevinçten Bekliyorlardı içten.

Doğacak bir yavruyu , .

•y, .

«Yaprak» mumda « d i Tanrı «Irmağl» yprcji

* • •,(,,■;!> ,0(1 »rtneKrooÇt «Irmak» on clp.cde .girdi . . Seneler seneleıi

Bir az erken deyeli. Çimenli d t r ^ ^ - n Ballar bülbüle yerdi. , Esen hırçın rüzgâra

(8)

Kum çölünü gösterdi- . . Acemi bir kuş gibi Kalpleri durmuş ¡gibi Gpkien inen, karlara Çoban ninniRİsöylerdi . . Ninniyi rüzgâr çaldı. Dağlar benuıbeyaz kaldı,- Gdceler Gündüzlerı- Yedi, yıllar kısaldt . . «İrmak» cm yedisine *11 Basarken yavaş yavaş, ^Bülbüllerin sesine

Oluyordu arkadaşı;?ı . Bir gün bahar gülerken On yedi genç.hep. birden Talip oldu «İrmağa» Sevimli masum «Irmak» Kalbini yoklıyarak başladı ağlamağa . . . Nihayet «Toprak» baba Topladı bir araya Dedi ki: bu gençlere:

gümkiin değil ayirmak Kızımı on yediye • ■

(9)

Mutlaka o olacak Birinize hediye . . bakın delikanlılar; Ahırda yirmi at var Hepniz binip onlara Yola çıkacaksınız. Ve haykıra haykıra Ok fırlatacaksınız Dağdaki kartallara . . . ilk kuşu kim vurursa Kondurmadan dallara ı . Ve bana getirirse O kızımı alacak, buna razıdır «Irmak» Atlar yolda kayboldu Gökler oklarla doldu. Gürültüler kavgalar, bağırıp haykırmalar Atların kişnemesi Köpeklerin gür sesi Karışdı birbirine . . . bir kartalı eline

Takan bir genç.yol aldı. «Deniz» di bunun adı ! .

(10)

- 4

Düğün olacak diye Yedi şehir hediye Alıyordı İrmağa. «İrmak» gür saçlarına Her gün bakarak İnciler diziyordu . . . Onlar çok benziyordu İssiz yollarda bitten Eteğini su öpen Söğüt ağaçlarına ? . . Düğüne üç gün var dı Dağı Gürültü sardı . . Atların kişnemesi Sazların ac sesi Yükseldi sokaklardan. Ve bir ordu hız aldı Fırtınadan rüzgârdan . . Kadınlar evde kaldı Her erkek yola çıktı . . Anlaşıldı en sonra Emretmişti «Atilla» Akın yapılacaktı 1 . . Haykırarak atından

(11)

Milyonlarca kahraman Biledi mızrağını , . «Denz» de bindi ala ; Arkasında brakdı Sevgili İrmağını . . . Tozu dumana kata Ordu su gibi aktı . . . İhtiyar Toprak bile Bu cenk yolunu tuttu . ; Bu savaş parlak diye Yuvasını unuttu ! . . Önde emrediyordu . O kahraman «Atilla» Ve şöyle söyliyördu : “ Asyadaki bu yayla Kavmimize dar gelir . . . Nereye adım atsak Tozu dumana katsak Oraya Bahar gelir . . . ,,

5

-On yıl oldu gelmedi

Ne «Deniz» ve ne «Toprak». . Ben de giderim dedi

Atma bindi «İrmak» . . Yağız at haykırarak

(12)

u Kafkas,, önüne geldi Her ulaşdığı toprak Geçdiğinden güzeldi . . Girdi Anadoluya Seyretti doya doya, Kavnıinin son izini . . Her eserde his etti Kahraman «Deniz» ini -Az gilti ve uz gitti - -Dere tepe düz gitti- Gözü kör, sakalı ak Bir çobana rastladı . . Çoban kaval çalarak «lrmağ»ı selamladı . . «İrmak» indi atından, Bahsetti hayatından Bu âmâ ihtiyara . . . İhtiyar vecde daldı Kavalı yerde kaldı, Ve döndü ufuklara : “ Dinle güzel Irmağım Onların son izini Sana ben bulacağım: Seviyorsun mademki Yedi gün sonra belki

(13)

Bulursun “ Deniz,, ini : Bu Oiin nişanlın “ Deniz Bir ölke sahibidir . . Yakındır evlenmeniz Bunu da tanrı bilir. Kuraklıkken o diyar, büyük bir deniz kurdu!

Çiçek açtı a'açlar Yeşile sardı yurdu . . . bu ülkeye diyorlar, Şimdi büyük “ Akdeniz,, Orada buluşurlar Hasretle Irmak, Deniz .

i

Ihıiyar Toprak baban bu yoidan geçti yayan . Akdenizin işittim. Üstüne ova kurmuş. Geçen yıl bende gittim baban Denizle dağın

Arasına otıırmnş . . . Fakat tatsız her bağin Virimi güzelliği : Çünkü, iki yıl varki bu diyara yağmurlar

(14)

arlık uğramıyorlar . , . Baban da susamış da Bulamıyor bir damla . . . Belki bir parça kış ta Kar geliyor rüzgârla . . . Haydi kızım yola çık . . . Mademki sen «Irmak» sm Onları bulacaksın, ¿Toprak sulayacaksın,

Denize dolacaksın Haydi «İrmak» yol açık

6

Bir öğle zamanında . . «İrmak» Toros dağında !

Birdenbire titredi «Akdeniz»i görerek ; işte nişanlım dedi . . , Yağız at köpürerek Uzun uzun kişnedi . . . Kalbi fırlıyacaktı, Kaburga kemiğinden. Hakikat çıkacaktı, Çobanın dediğinden . . .

(15)

Beyninde şimşek çaktı. Ve derin derin baktı Güneşten kavrularak Yanan «çukur ovaya» . Orda babası «Toprak» El açarak havaya. Yağmur dileniyordu

Hayat söndü diyordu - . . . Karlar yağmurlar durdu, Kurudu ırmak çeşme . : susuz nasıl olurdu Bu yurtta güzelleşme ; : Kız el attı destiye «Eyvah; su bitmiş» diye Yağız atma baktı . . . Uzandı yere doğru Toprak yalayacaktı . . Toprak açıldı birden i’ey d a oldu bir kuyu . Kız baktı heyeçanla Hiç yoktu bunun suyu . . Bir yıldırım göklerden Gözleri dolu kanla. Semaları yırtarak

Kızın başında söndü.

(16)

Ölmüştü aziz «Irmak». Kirpiğinde göründü, Toplanmış üç damla yaş Solunda bir damla yaş inerek yavaş yavaş Düştü kızgın toprağa . , Damlalar büyüyerek Topraklan yiyerek Başladı su olmağa . . Sağ gözünden damlayan Dağlar aştı taş aştı ; . Her susuz kalan insan Bununla kucaklaştı. Bu su bir ırmak oldu. Buna «Seyhan» dediler; bir gün denize doldu ! . Soldaki damlalarda Ceıık ederek dağlarla hızla ilerlediler . . buna «Ceyhan» dediler .

Kızın bu göz yaşları Dirilterek baharı Taştı bir İrmak oldu Ruh verdi babasının kuruyan tarlasının

(17)

Körpe ağaçlarına . . Ve nihayet o doldu Senelerce sevdiği hasretle özlediği “ Deniz,,in kucağına ! . . .

( 16”)

(18)

Muelifin intişar etmiş eserleri

Toros Demetleri

İki Ses Geliyor

5 Kânunu Sani

Türk Kadın Şairleri

Seyhan Efsanesi

Hazırlanan diğer kitaplardan;

Benden 6ana

Seyhan Kızı

Ben Bir Dağ Çocuğuyum!

Köyün istirabı

Beyoğlu Ayakta !

F t a T I

7 V2 K U R U

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Henüz açık ve net bir bilgi olmadı- ğından, araştırmacılar bağışıklık ko- rumasının ne kadar uzun süreli ola- bileceğini tahmin etmek için eldeki bulguların

yüzyıl Osmanlı düşünürlerinden Abdülmecîd b. Şeyh Nasûh Tosyevî tefsir, kelâm, fıkıh, tasavvuf, ahlâk, eğitim ve belâgate dair pek çok eser kaleme almıştır. Kastamonu

O sadece Amerika’da be­ nimsediği fikir özgürlüğünün savunucusuydu, mantığıyla, liberal dü­ şünceyle uyuşmayan düzen anlayışına karşı çıkıyor, ve

Tüketicilerin tercihlerini bilişsel yönlü tutumların daha çok etkilediği bunun yanı sıra duygusal ve davranışsal yönlü tutumlarının da önemli oranda

emphasizes production in the target language rather than only comprehension (Oxford Collocations Dictionary for students of English 2002, p.vii). Furthermore, learning in chunks

Günün belirli bir saatinde, gün ışığı ve ortam sıcaklığındaki değişmelerin ihmal edilebilecek kadar az olduğu kabul edilerek, yük açık konumdan uçlarının kısa

As a result of the measurements conducted, it has been revealed that in the case o f the high frequencies (£>2-105 Hz) of the alternate electric field applied to the crystal

Sonuç olarak, bürokrasi ve demokrasi arasında bir ikilem bulunduğu, bürokrasinin demokra- tikleşme sürecini olumsuz yönde etkilediği, tek-parti döneminde bürokrasinin daha