• Sonuç bulunamadı

Üsküdar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üsküdar"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul kazan,

kepçe

Ü S K Ü D A R

İlle adı, A ltın şehir demek olan Hrlsopolls. Şimdiki irenkçesi, 11 inci

asırda Eskütari denilen askerlerin

kışlası ve Eskütariyon sarayının bu­ lunduğundan kalmış.

Üsküdar Acemce menzilhane, men- «1 atı, posta tatarı ve çantaları mâ­ nasına geliyor. Küçük Asya, Irak ve Arabistanla İstanbul arasında gidip gelen eski kervanlarımızın, ordula­ rımızın ilk ve son menzili orası ya; kelimeyi bu noktaya atfedenler de yar.

Üsküdar bizlere geçtikten sonra

yüz yıllarca pek işlek, ticaretgâh bir

şehirmiş. Tezgâhlarında dokunan

bezler, kumaşlar, iplikler emsalsiz­ miş; çatması hâlâ rağbettedir. Ana­

dolu demiryolu yapıldıktan sonra

ınev Kimi kay Detmiş.

Şimdi Üsküdarı beraber gezece­

ğiz. Evvelâ Marmaraya doğru yalı

boyunu tutalım:

İskele camisi veya Camiikebir,

Kanunî Süteymanın kızı Mihrimah sultanın. Önünde ve duvarına biti­ şik arsada, bir kaç sene evvel kazma küreğe kurban giden büyük debboyu dördüncü Muıad Bağdad seferine

çıkmadan önce, ordunun erzakını

koymak için yaptırmış.

Araba vapuru iskelesinin karşı­

sındaki tarihî çeşmeyi ve Şeddadî tü­ tün deposunu, Voli yeri kıyısını ge­ çelim. Evkafça tam ir edilen türbe Şemsi paşanın olsa gerek...

Yanındaki, bir kaç sene evvele ka­ dar duran Direkli yalı küberadan Tevfik beyindi. Bu zat Beytülmal

müdürü Hüsnü efendinin damadı

olan, meşrutiyetten sonra bir ara mabeyincilik, sonra da Halep valiliği eden Galib beyin pederidir.

Şemsipaşa meydanındayız. Bahçe duvarları kalan Şemsi paşanın yalısı oradaymış. Paşa, Kanunî’nin beyler­ beylerinden; ikinci Selimin de vezir­ lerinden ve müsahibi; Sokollu Meh- med paşanın düşmanlarından.

Meydan Üsküdarın en kalabalık

mesire ve piyasa yeriydi. Anadolu

spor klübü binası karakoldu. A r­

kasındaki bostanlarda iri hıyarlar yetiştirilir, turşuları yapılırdı.

Medhali haza mahzen; içinde sıra sıra, koca koca turşu fıçıları. Girer girmez keskin havasından geniz ya­

narak, (hapşü hapşü!) aksır bre

aksır...

Erkekler orada âram ederler, ka­ dınlar da sağdaki kapıdan bostana girerlerdi. Yemeklerle gelen gelene, hasırlarda yayılan yayılana. Bostan dolabının suları arklardan akıp du­ ruyor. Hıyar turşusu suyile dopdolu bardaklarını daldırıp daldırıp soğu­ tan soğutana, lıkır lıkır içen içene...

O taş ve karanlık medhal âdeta randevu yeriydi. Aşnafişııesile sözle­ şip buluşanlar, girip çıkanlarla işa­ ret geçenler, kapı aralığından uyu­

şanlar, araya giren vasıtalar da

eksik değil. Hulâsası herkes mem­

nun; aksata pişmede, kotarılacak ha­ le gelmede.

Deniz kıyısı yazmacıların. Kan­

dilli gibi Üsküdarın da yazması eş­ siz. Adamcağızlar yazmaları denizde çırpıp çırpıp yıkarlar, güneşe yayıp kurutular, sıcağı sıcağına alışverişe bile girişirlerdi.

Oracıkta 10 - 15 basamakla inilen, camiye ve mahalleye adını takmış olan bir ayazma vardı... Köşebaşm- daki kebir konak Antikacıların; lâ- ğabları da K ırk anahtarlar.,.

Sözde, konaktakinin babasından

40 akar anahtarı kalmış; 41 inci anahtar olmak üzere kendisi o bina­ yı çattırmış.

Sırada Edirne mebusu Asım beyin, doktor bay Mahmud Atanın denize nazır evleri şimdi ortada yok. Kap­

tanı derya ve şeyhülvüzeıa Hacı

Ahmed Vesim paşa yalısı haıab hal­

de duruyor. Selimiye kumandanı

Mehmed paşanıııki elân sağlam ma­ şallah...

Bugünkü Salacak parkının yerinde Molla bey yalısı vardı ki mahdumla­ rı kazasker payeli iki birader fazla­ sına temiz ve tıandaz surette gi­ yinirler, gümüş başlı bastonlarına

dayana dayana, kerliferli, vakarlı va­ karlı gezerlerdi.

Civarın meşhur Köprülü konağını unutmıyalım. Malûm sadrâzamların sülâlesile münasebeti yok, bölmele­ rinin arasında köprü gibi geçidleri bulunuşundan isim böyle kalmış.

Sahibi sultan Aziz mabeyincilerin­ den Hafız Mehmed bey, oğlu da M ı­ sırlı prens Halim paşanın kerimele­ rinden prenses Nazh’nm zevciydi. Fevkalâde muhteşem bir lândoya ra- kiben mesire mesire dolaşırmış. Pren­ ses Avrupaya gittikten sonra ayrıl­ mışlar.

Salacak parkının bulunduğu nok­ tada Yalıboyu bitiyor. Yukarı doğru İmrahora doğru çıkalım: Sol kolda­ ki Derici Hacı bey servet ve sâman salıibliğiyle maruftu.

Ayazma camisi üçüncü Mustafa- nındjr. Lâleli de onun ya; adını taşı­ mamalarından: (İk i cami yaptırdım; birini deliye (1 ), öbürünü de suya kaptırdım) dermiş.

Meydanlıktaki (Basmahane) deni­ len, çoktan eseri kalmıyan kagir alâ­ met yazmacılara boya verirdi. Y o­ kuş üstündeki Ayazma hamamı met- rûk ve harabdır.

İleride ufacıcık bir çarşı. Yatsıdan sonra etrafın hatırlıları, beyleri ve paşaları toplanan İzzet ağa rahmet­ linin kahvesi hâlâ yerinde. Karşısın­ daki kocaman çınarın kovuk gövde­ sinde fakir bir eskici kundura, ye­ meni yamar, ağaca taktığı kapıya kilid bile asardı.

Buradaki Todorakinin aktar dük­ kânı, bilhassa çardağı namlıydı. Yük­ sekliği araba vapurlarının ölçüsü... Yazlıklardan kışlıklara eşya taşıyan öküz arabaları tmaslaı* gibi tepele­ me dolgun gelip dururlar.

İçleri tereddüdde kalan arabacılar iskeleyi boylamadan evvel mutlaka buradan dolanacaklar. Çardağın al­ tından geçtin mi kaygu yok, haydi vapura, aşamadın mı üstlerdekini alaşağı edip başka bir arabaya ka- vança şart...

Yukarıdayız ve sağa yürüyoruz. (M ir’atı Feyz) mektebi, Çerkeş Ziya beyindi. Hacı paşa hamamı yıkılıp gitti; Doğancılar camisi berkaıar.

Caminin gerisindeki Eski han göç­

müş, sıradaki aktar, kasab, bakkal dükkânları kâmilen yanmışlardır.

Saha parka-karıştı. Bir kısmı da kupkuru arsaydı. Üsküdarın en bel- libaşlı bayram yeri. Salıncaklar, at­ lıkarıncalar, satıcılar...

Arsanın yan boyunda da maruf

zatlardan bir kaç kişi mükim: Üçün­ cü ordu müşiri İbrahim paşa hanesi

(elyevm Üsküdar kaym akam lığıdır); Mustafa paşa ve saire.

Ana caddeyi tutup biraz daha ileı*-

liyelim: Üsküdar mutasarrıflığının

merkezi olan Paşakapısı mütareke

senelerinde yanıp kül oldu; arkasın­ daki idadi mektebinin de dumanları savruldu. Solundaki adliye binası da ayni âkibete uğradı... Tevkifhanesi duruyor...

Buranın kapı karşısında da meş­ hur ressamımız; bulutlar, çınarlar, çayır çemenler ve deniz kayaları tas­ virinde dünyada eşi nadir bulunan peyzajcımız, üstad A li Rıza beyin evi.

Ötesi Tunus bağı. Buradan döne­ lim, gene İmrahor yokuşunun başına gelip aşağı doğru yolu tutalım.

Biraz evvel bahsettiğimiz Todora­ kinin aktar dükkânının yanında adlı sanlı İmrahor turşucusu, ilerisinde Tebhirhane; sola kıvrıl, Hareket or­

dusu kumandanı Mahmud Şevket

paşanın yıllarca oturduğu konak... Yokuş aşağı caddeye devamdayız. Ermişlıden Aziz Mahmud efendi der­ gâhı solumuzda. Ahmed Rasim mer­ humun rivayetine göre, 40 yıl evve­

lin eşi gelmemiş gazelhanı Nedim

bey burada bir ezan okumuş, Top­ hane Cihangirdekiler duymuşlar.

Ahmediyenin meşhur bozacısı Mi- sak Boyacıyan kaç yıllıktır. Büyük yangından sonra da dükkânı daha yukarıda ve üstünde hâlâ tabelâsı asılı. Vefadakileıie yarışa çıkardı ahbaı*.

Zamanenin hususî mekteplerinden (Ravzai Terakki) de Ahmediyede.

Üsküdar çarşısı ötedenberi yaman- i dıı*. iğneden sürmeye kadar iste iste­ diğini... Karakolun sağı Bitpazarma giderdi.

Bülbülderesine sapan sokağın ba­ şındaki (Kanaat) manifatura mağa­ zasının sahibi İbrahim bey hemşeri- lerimiz içinde bu yolu ilk tutanlar­ dan, bütün Üsküdarca rağbet görüp kâr ve kisbini yola koymuşlardandı.

Şimdi tramvay işliyen yokuş bo­ zuk mu bozuk, berbad mı berbad. Me­ selâ Bağlarbaşma çıkacaksın, talika- cılaı* babalarının nikâhlarını ister­

ler; çünkü beygirin nalı düşmesi,

arabanın makası veya dingili kırıl­ ması yüzde seksen...

Hava kararmışsa mesele daha sarpa sarar; zira etraf haşarılarla dolu...

Bülbülderesi, hovrdalan, yosmala- ıiyle ad vermişti. Zurnalar, incesaz­ lar, hattâ cuma selâmlıklarına gidip

dönen askerî bandolar tarafından

yıllarca çalınmış türküsü bile var: Sevdim seni, semtin nereli

Üsküdarda Bülbüldereli

Üsküdarın selâtin camileri çok­ tur: Valideikebiı*, Validei Atik, Ayaz­ ma, Selimiye ve saire...

Bu memleketin en acar ve kaçak tulubma sandığı Salih reisin idare­ sindeki Doğancılar sandığı idi. Öyle Çamlıcalar, Kadıköy, Kızıltoprak gi­ bi yerlere gitmek işten değil; Eren- köyleıine .Bostancılara, Maltepelere aşıveıdikleri çok vaki.

Üsküdarın en kibar semtleri Pa- şalimanı, Şemsipaşa, Açıktüıbe, İh- saniye, Selimiye idi. Paşalimanmda serasker Hüseyin Avni paşanın, ser­ darı ekrem Abdülkeıim paşanın, Me­

celle cemiyeti âzasından kazasker

Seyfeddin efendinin yalıları. Açık- türbede de âyandan topçu Rıza pa­ şanın, hattat Talât beyin konakları ve bay Hulûsi Esendal dostumuzun apartımanları.

Üsküdarın pek civar mesirelerine gelince: Duvardibi, Koruluk. Bu K o­ ruluk şimdiki Nümune hastanesinin arkasıdır. Hıdrellez günlerinde pa­ nayır yerine döner, mezar taşlarına bile salıncaklar kurulurdu.

Sermed Muhtar Alus (1) Lâleli Baba meczublardan.

(2)

> ■ ' ( r f». N-> \ a * i -- , N • M , { ^ ! ^ t-'"' j _ r : ' - ^ Æ * ...M * S vA*- j £ * U ujlU : .; * i f ' ' « * * . '9*1 * -Vur- '■ j £ “V , Ij y ■ ! y ' , u C \ »■ « 4* » - - J ' u y , - y y* , v - -» ‘ —' -/v W ^ - ¿-to t o O j P / ^ « ^ 1 J

J

2/ - ’ ^ r~ r t t ^ V V/J^ f ° ^ ^ -İ* - » 1 - y v V Lr V.» ; C i V İ j ’ j ^ c l w C . 1/ÿG ^ *»y C-L., *f ~ ' o *>j V r >*4, t « OA—Ô <V_£\__ (<fe> • ¿ rs 'S y * * -»* ■ ^ ¿ . \ a-v ^ y y <¿¿/ r ~ l O r y fUJ V » r /u2— 1 ' 1 - ' .;> >»-•' y » Jb _»*- £?„ • ^ ( (/ 1 L / - • ' cu^ — ^ u ' ^ ' > ( > 0 « J ^ v e * W i C * xJ7' * £ * ' (k j è ^ - '^ y <^so ?Oj J - ' ' > r J ‘ y 5 /^Xr , U V y ó * A * P.. \ ,- \ ;'

^ ’- y «*> ^

» Ctj >’

- 1

» J

w / , . ;

' k**\ w v u v o y ú l v ' ^ J- ^ io ~*o <

(3)

G y i "" ' — yW*(U—* ïtÆ jf' ■ i j W ,-. «

-

vZfE

m

^ ... t / V . t > * - ' v/> i t / i y - f * j u +>. f - U j V - Y > J ta y *vj < 3e ^ J .:^ n , \/..Ot ,aT { .. —Sf.^jff^C ßL— iù r .G .-„ Qj>1 & .La£ \ L g '* l . z j £ ± J ? ^ i * C r *______ _ '¿‘■- -yt. _ V - ' f i t ^ -'ty * * ' '* + i ß r-f? V*// >* w t ' -st-S . O' ,» r> ,lfo> •-' .'-■■V 1 ¿ j i ? * * * y- ' y * . J '*«— î: * “*~ V / * r - ^ ^ t U ï b .¿I ¿ . — .' ~ G>> V v>-r- ' <-~ôn ~ { *

>

>A» V

f*s*'

Í

s

V » r.'ÿ...

\? J

6

&&.

\ \ 1. I vVjiM ; J)\ y o - ' Aa + ¿ CA---- . v - I _ , - ' ,J^

--- j/.¿i**' - y-*, b u y '-'/I • '

V

¿ L«^ J1 '♦.«A’-’

\

—: k ^ ,í,b»>' »í<¡^^JteV»IWÍ»vo*Vj» .

-n^ £»•*

£-- , ^ ! . y jJ j,» <J ;c * -b y * v/ y / A f t/x» <jp> y ¿>

S ş r % « i « r — V ^

. ^ . ^ . . C ü / V ^ . ü j- - i - - * ¿ , - v * - t

y S « j V - c i

w

r ( ¿ *

<3

-

6

.*yJy.ı'Sv

( w w n

^?w - a « I

V_v,.v v

: < * ş ¿

>

v

.&> j - '4

~ * * * - . y - -

I

N » 5 ■ . , , y** y i * 41 I v ^ / V W W - ^ - ó - * ? ’, V - İ - İ ^ , i - . v ; » r j ' •y 0 " I “ Gte j y * 9 ¡ ji C » «*/. ^ y - ¿ ' V M aJL-U ^. b ~ v * J —

«#&-____... * < s r 4 İ <^ * ’- b L

- / . u f c ' ^ . y / ( ? ^ v Sjw¿ W - V - í - C . I

„ ,,/ f'.^, ' -^%jiVsj(^*\ V (U çj '&vja CÍ U y 'J

(4)

' ■■ r ' /< *■ , s , * « ■— / U r U ~ > ' * v > - u » y i/ &✓ I Ç tj > Ú _ ^ < / / ’* —■'■ V^> Ğ**J \2m Jt £*■■*#-!& • s(.\. \i <■ ’’j? *". !¿iy ■ « <• y < y •*; ^ * r . - '>-• * v t a l s / * > )> *'-■ «0 * < V * ™ . ''A t / ' V W « S '. £ . / / UU >> <f ^ cW yó * / A _ . o \ v / ¿ P UV > J a» L v .y (V J *>j J '“ / / . ’ > J . y ¿ ¿ »P r p ? ^ y < ^ _, r < ¿ ~ V- < ‘ ^ » » *’*•' 1. -oj r/ ¿ y - o H , t ^ u / f\ » » ^ ;<: N r AJ> * 0 'j **> * •1 : /** 9-'-’ ^ . ' j y\& i j . ^ k y j L , ^ ¿ & ; & -w ;.J ? , v L ; - > O r <<i t - , j : d ' r ^ > ' ;■. W , ; * f - ' ? k ^ j y & K \ * * L y •'• > r y > . y * > : — . V . / * , ¿ ¿ ¿ ,v ^ . ! * ' s - j » i k * ' ** f c t * 0 / 1 ^ u > » / : r , v £ - ^ f x < u c J ~ ¿ ¿ ^ İ * y Z j P y ' ?-¿ s y * t t, j ' 5^' ^vtA— > ' } >' t/ t >>» 5 CJ V ; » ,v-¿ lj>

(5)

?

t Vf * te f ^ iiX r /b &**■ V- • '• »•-' X ,t «A- . x 'X - ‘ 1 C? ’ ^ ." - 1 > f, ' t- JajîJ / J 0 J

X

>€.£: d h < ¿>r e V ,J ( , ~kr ' OJLş KsJ . K a^ »vU9 1 ' ' y-’ 1 t/ * aju* ¿> J ¿0* - V ^1*?* „/ y *•' « y u • V * -'-r - ' i c^ ~ V > (/ » o ; \,\ ■-» V '• ' ca ¿ t y V. i j> v\ty ^ r ü > *-~'X .r I ^v, a y y #»/ u ; 0 ' \ OIVV.c rr Jpj s V - f # » ■» ' f * . t-# r* jo V 'v ‘ O , r ,1 İ0t> <J 1 V 1 , --J_<^w I . g/ V — V? t S •' 'v y ^ <yLf .■ a, <o f *p y Z * 6-^% V » /\/ t»?* — : ' ~ yy '• •jLs W t - >j j u r t . ^ ' V ^ ' a j L . 1 * ' o ^ c / ^ . ; > / j ». * f r*

v v ^ v-^ ♦ y** * a- ,- y y t 1 i cAJU«y j 's .iâ1

A " » » '—^ ■,+>•>,»,*> ^. \ Z V L t y # ; , 'y j - /u * . r ; + f ~ " * Ş \ O j t . A , , * , C ~«< . . > > , ¿ a <\A*. te „ «J) . ^ ., ✓ , c . ; ^ -t

(6)

r- * V * '•**> v-1 ¿A , ^ 4£> r A o ¿ r » ¿ ^ * İ T . f c ^ á a i o r+~ •»

7 r y e t o » , < _, v > ¿ Q , ;

< _ t ¿3 I ^

. i • - ,< . L ? ¿ Ş M U >

, t • t ■ , ' ■f A> jL \j o ^ s j \ * * / * } ± <r <~j> _,e \ t - . * .* " Í. « C~*\, r / j ■ ' ' **«•< * V tp ^ I ! _ -s » ^ «* -ts • / ./ jtW - - a” *U-X?_ - ' ^ î

3

{ ÿ ^ - ( w P ' K/ l ^ v r y / '- CJ? A İ ^ ( f L e U - P j ^

k

y¿^¿#

/pjL

\ j t . » . À £ A U f ü , l _ _ ^ . ✓ /^, ? *o*-' v /c V j i u ^ t y y ^ c_l i / -

v-' L ù&~* tir r <"í>

'

a

. I

I

a'a «k^ a a <— y _-j?2^ ; —. x^ - a1 t,.> t- ¿jA A 'V t ô >/,„_£) y 7 ( A»- / r— A - Lcp -—%. V ; u r » y ^ i \ ^ . . y y / -.> L V •*. — X%^—/ V ^yWX-JC/ > 1 v”~ A o i í » ^ V. - »'A 3 ^-, , -'i " A l ? - J j r y V ,c r j __-f , t y ' ' } ? e A 5>-- J j

_Aj e*/ -, I ./ C X - <*» C-A, r' (jß ~ » r

(7)

£- •. ¿ ! “ t «' . A- ^ f J » ~r i ^ ;;-. í H “/ * OT' - , / > ,. ~ /*. r Ir Jf> !/ r- - V .J ¿ O ? " A . S r 1 - I JL * r . - V U C < * 'J j T .'J j P Ç i T . { f r f l l . v ■* - » «* ' r CXí\ 1 ^ j „ i ©Í*£t (L\s va » . 6 ? Aj» * , :. • ' í í r •- • * Tíf, ' -- i • ' * <Á- \ <» »J j P - s * *¿> *í y "—■ ? -> ► .-V lA- ‘ '. V&.J

r

' ,

" - ■

^ V V ’s j V > <—\jJ t r ttp ¿ ^ / J/ \ A, ’ *

- A ' ^ '

■" **

1

^ * *¿)

¿A* ■*/}&

s «

’ *> U

a

... I

’ Jé£v* V-* íAj ^ r W W s ~ .u t - í ° j r j > —-■ ' - „ . y

/u>>« ivJ>.Vö J ¿ A t i-^-r i w „ te

^lr_U3 ¿ C u yß-' , * « ' * v s> * .._ Ä. „<<5> ___ ®xT LuP « 5 ^ - ' * i > « ¿ V ’ • o * ' 1- * v - 1 PaJ ¿ W 1 ' i ^ jJ r ' > ÿ ) > v CV, < A l W2 0 C-U* s¿ y - (fi? ' •" s ' . - - ' A » // a . v» y ' . ’ y fe*V ' ' ' ■ * o as y r' “^XJ y ^ v ^ V, ‘ *s j *s i- y ' * y ^ ''s’**—* ■° > ** v. u "■> * - * . » „ »- A' UV? A , 0 A i ir ■> > , O j y I C'A. A y - . / é S ) ; U> ts tp_> 1

(8)

- J Cr - , .... j»

J 6s • ^

' cf $/ fi U t 1

" ■ - -- X / '• ' tr.***y) ■* i! ^ < '”V P i - .* <~4s -A W I ■■ . ' » ' 'P f i ! ■* ? ^ ^ JL.\ ~y\s J p W*»* < ,a t , ’ -* r f , - V - W», (.r1 C£ w p& r f l v c.* ú u u i » . . f> > ,/ ,'p x . ¿ j t s « s ? - ’•• ..^¿1#’ t fop '¡>* ** 1 * v/<>w f C<^ C *«'*. " *vtA-> ( i w u ' l ^ ^ y . w ^ i J ^ V C » „ fcr ■ - / ^ o -y .U u > £✓ > y É&«£í> o y j ./• V > y ^. ! V * > * P%J > t £^u_ u y*<* : v' ‘ ’v’"’ - ! 1 tà •■V /*: \* » V ^ r V ■<» / A*-> ^ ' --' • .... **••'■ . A *• 1 * y ■w ir rA-»'% f V j . > y / f y j/ j *" '»"■* '” v - ^ «a -y , ,• • ' . .- .-*f-r ; ^ ' [A ir * " * ■ ’ 7 L V A O * y ^ < / .iA -/ O - ^ C A v r w y ' r ^ i t - A » / * û" V * a i i y * £ ^.ua y A f *j ' ¿J~ Uİ ¿ 'l-,./** ^ * <? y / 0 ) J f ^ if A tJ jJ y . ’ I _ • \i <? .1 C i *jC- 1 t. tí « J. <S\k* ~ t ó - j t ) V, * ( V ' * - v ■, J'jjLí) i />.Jf y i ) ':' < '. H o> >J I Uf y }' • i / j , » i i . _y, ljJ U>

(9)

• I V » -T* r « /* 1-O rn > o -> , j . , ' ' /VTfl ^ » ' A ' /" I0 ^ ~3^r’

-\

A//

''*

- ET>

□ ' r W " -y c C r 1 \\ *•**'* r j *> - s

è

^\<^r J ' ( > -¡s '..v 1 3 '»■Vi * ! n ”> c „ ç ,*•>» y iV V t

(10)
(11)

k

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

kefenimi üstümde taşıyorum insanlar bulduğunuz yerde vurun beni dönüş biletim de yoktur üstelik yapmayın yaşatmayın öldürün beni suladımsa kendi toprağımı suladım size

Avlunun kuzey - batı yönüne bir şerit gibi yerleştirilen medrese, oniki hücre ile bir sıra kesme taş dizisini üç sıra tuğla kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş olup

Aslında bundan çok daha önce, yani günümüzden yaklaşık bir milyar yıl sonra Güneş’in parlaklığı okyanuslardaki suları bu- harlaştıracak kadar yükselmiş ve Dünya

A nesteziden sonra bilincin yerine gelmesi temel olarak, anestetiğin vücuttan uzaklaştırılması ve beyindeki elektriksel etkinliğin giderek anestezi öncesindeki haline gelmesi

Yalnız şu var ki yazacağım teceddiid edebiyatları, edebiyat teceddütleri ta­ rihinde, okumadığım ve okumak muta­ dım olmıyan eserleri tenkid ve tahlil

^ Fakültenin tatil olmasına rağmen gençlerin tezlerini okumakla meşgulken, birdenbire bir kalb krizinden ölen profesör Sadrettin Celâl, memleketin kendi

Enterobacter-Klebsiella grubu amoksisilin-klavulanik asid (%72), piperasilin (%65), seftazidim (%53) ve sefotaksime (%52) yüksek oranlarda direnç gösterdi¤i halde, imipenem

f è n^e^ Kâmuran (Prens Sabahattin’in gelini), nses Aleksandra (Adı belirlenemeyen kus çar­ larından birinin kızı), Gavsi Baykara (Neyzen ve bestekâr), Saniye